24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2014 CUMARTESİ 10 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr İran’ın tavrı 165 milyon dolara mal olacak Ekonomi Servisi İran’ın sadece Türk plakalı araçlara uyguladığı ek yükler nedeniyle Türk taşımacıların bu yıl 165 milyon dolar ek maliyetle karşılaşması bekleniyor. Yüksek maliyetler nedeniyle iki ülke arasındaki taşımaların 90’ını İranlı nakliyecilere kaptıran Türkiye, İran üzerinden transit geçiş yaptığı Türki cumhuriyetleri pazarını da kaybetmemek için Hazar’da tır taşıma kapasitesi yüksek RoRo’lardan oluşan bir denizyolunu hayata geçirmek istiyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) de yatırımcı olarak yer alması gündemde olan Hazar projesinin yanı sıra, İran araçlarının Türkiye’de satarak ek gelir etmeleri nedeniyle depolarında getirdikleri yakıt limitinin sınırlanması da gündemdeki diğer uygulamalar arasında. UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Son on yılda İran’a 1.06 milyar dolar ödedik. Zam uygulaması devam ederse, gelecek on yıl için bu tutar 2.48 milyar dolara çıkacak” dedi. Bu politikayla yabancı yatırımcı gelmez Ekonomi Servisi Yabancı yatırımcılara göre Türkiye’nin bölgesel merkez olabilmesi için siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, kurumlar vergisinde düzenlemeler yapılması, fikri mülkiyet haklarında ilerleme sağlanması gerekiyor. Uluslararası Yatırım cılar Derneği (YASED), Türkiye’nin küresel boyutta uluslararası şirketler tarafından daha çok tercih edilen bir bölgesel merkez olarak konumlandırılmasına yönelik stratejik önerileri ve gerekli yol haritasını sunan “Sürdürülebilir Küresel Rekabet İçin Bölgesel Merkez Türkiye” raporunu açıkladı. Dünyanın en büyük uluslararası 230’dan fazla şirketin üst düzey yöneticileriyle yapılan görüşmeler sonrasında Üç Partiye 538 Milyon TL Akacak Her “oy”un bir bedeli var. Günün sonunda aynı kapıya çıksa da kastettiğim, oylarımızın siyasi sonucundan çok, TL cinsinden değeri. “Partilere devlet yardımı”, demokrasi karnemizin, notu ezelden beri kırık dersi. Oylarımızın parasal karşılığı da bu dersten sürekli sınıfta kalırken kullanılan en mühim iki unsurdan biri. 2015 bütçe tasarısıyla ortaya çıktı ki; devlet nezdinde, gelecek yılki genel seçimde kullanacağımız bir oyun karşılığı, 4 lira 71 kuruşmuş. Hangi partinin ne kadar yardım alacağı, karmaşık bir hesap sistemine dayalı. Uzun uzun anlatıp teknik detaylara boğmayalım. Devlet yardımı; bütçede hedeflenen gelir rakamıyla, seçim barajını aşmış siyasi partilerin toplam oy sayısı üzerinden hesaplanıyor. Eğer o yıl seçim varsa, hesabın başında bulunan yardım tutarları katlanıyor: Partilerin hesabına, genel seçimlerde üç, yerel seçimlerde iki kat artırılarak aktarılıyor. HHH Türkiye’nin, partilere devlet yardımı kuralları açısından, dünyanın en adaletsiz ülkeleri arasında yer aldığı faslını, hatırda tutun. Önce 2015 bütçe tasarısındaki 452 milyar TL’lik gelir hedefi ve 2011 genel seçimlerinde kullanılan oy sayısına göre yaptığım hesaplamayı paylaşalım: Hazine yardımı için ayrılan toplam kaynak 180 milyon TL. Eğer 2015’te seçim olmasaydı, paranın dağılımı: AKP 101 milyon, CHP 52.4 milyon, MHP de 26.2 milyon TL olacaktı. Genel seçim sebebiyle üç kat fazla yardım yapılacağı için, yılbaşında partilerin kasasına girecek tutarlar şöyle olacak: AKP: 302.7, CHP: 157.2, MHP: 78.2 milyon TL: Üç partiye 2015 bütçesinden aktarılacak tutar 538 milyon TL’nin üzerine çıkıyor. HHH Görece en adil koşulların Özal döneminde uygulandığı Hazine yardımı, uzun bir süredir sadece üç partiye ödeniyor. 2008’den 2014 yılına kadar geçen yedi yıl boyunca, yani üst üste yedi bütçede, Hazine yardımını AKP, CHP ve MHP bölüştü. Tutarı ise 1 milyar 285 milyon TL. 2015 yılıyla birlikte “üç partinin yardım tekeli”, 1 milyar 823 milyon TL’ye ulaşacak. Dördüncü büyük parti konumunda olan ve Meclis’te grubu bulunan BDP (daha öncesinde Kürt siyasetini temsil eden partiler) bugüne dek herhangi bir devlet yardımı alamadı. Bunun en önemli sebebi, yakın zamana kadar uygulanan yüzde 10 barajıydı. Ancak oy oranını eskiden olduğu gibi yüzde 3’e çekerek Hazine yardımı esaslarını değiştiren yeni yasal düzenleme de 2015 seçiminde “üç parti tekeli”ni bozmuyor. 2011 seçimlerinden yüzde 6.5 oy oranıyla çıkan HDPBDP, bu kez de o seçime parti tüzelkişiliği altında değil, tek tek bağımsız adaylarla girmiş olmanın dezavantajını yaşayacak. Sonuç olarak tek başına 2015 bütçesi bile, önümüzdeki genel seçimlerin ne kadar adil ve eşit koşullarda yapılacağı konusunda yeterince fikir veriyor. Bırakın, Hazine yardımı kurallarındaki en yeni değişikliğin bile, seçimi adil kılmak şöyle dursun adaletsizliği derinleştirmesini... Hak ettiği bir yıllık Hazine yardımı tutarını, örtülü ödenekten bir ayda kullanan bir iktidardan söz ediyoruz. u YASED’in hazırladığı “Sürdürülebilir Küresel Rekabet İçin Bölgesel Merkez Türkiye Raporu”na göre Türkiye politik ve ekonomik istikrar, vergi teşviği, devlet odaklı destekler, düşük maliyetli girdilere ulaşma, yatırım ortamının iyileştirme konularında ilerleme sağlamazsa bölgesel güç olamayacak. hazırlanan raporda bölgesel merkeze dönüşmek için otomotiv, bankacılık, hızlı tüketim, enerji, lojistik, sağlık ve bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere stratejik 7 sektör belirlendi. YASED Başkanı Serpil Timuray ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla açıklanan raporda şu tespitlere yer verildi: l Düşük maliyetli girdi kaynaklarına ulaşabilmek, tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi, yeni yatırımlar için yatırım ortamının iyileştirilmesi, yerli insan kaynağının gelişimi, vergi teşviki, lojistik ve ulaşımın güçlendirilmesi, politik ve ekonomik istikrara odaklanılması, yabancı insan kaynağının ihtiyaçlarının karşılanması Türkiye’nin temel gereklilikleri olarak öne çıkıyor. l Coğrafi olarak bakıldığında, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya, Türkiye’nin hizmet vereceği en uygun bölgeler olarak görülüyor. l Türkiye’den yönetilmek için kritik olarak görülen temel özellikler arasında yüz de 33 ile Türkiye’den ulaşım kolaylığı geliyor. Yüzde 20 ile Türkiye ile kültürel yakınlık, yüzde 18 ile Türkiye ile iş yapma benzerliği ve yüzde 7 ile Türkiye ile dil benzerliği takip eden kritik özellikler olarak sıralanıyor. l Yüksek potansiyelli bölgeler, küresel GSYİH’nin sadece yaklaşık yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Bu sebeple, doğru sektörlere odaklanmak ba Serpil şarılı bölgesel bir Timuray merkez olabilmenin de ana gerekliliğidir. Türk borusunu şikâyet ettiler Ekonomi Servisi ABD’li çelik boru üreticileri, Türkiye ve Güney Kore’den yapılan çelik boru ithalatına gümrük vergisi getirilmesine yol açabilecek yeni bir şikâyet başvurusunda bulundu. ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu ve Ticaret Bakanlığı’na önceki gün yapılan başvuruda, ithal edilen boruların ABD’de adil olmayan derecede ucuza satıldığı ve devlet sübvansiyonuyla üretildiği kaydedildi. Başvuruda Güney Kore ve Türkiye’den karbon ve alaşım çelik boruların ithalatının 2011 ve 2012’de yüzde 50’den fazla arttığı belirtilerek, “Söz konusu ithal ürünler sürekli olarak iç pazardaki benzer ürünlerden daha ucuza satılmıştır” denildi. Şikâyet konusu olan borular petrol ve doğalgaz boru hatlarında da kullanılıyor. Başvuru American Cast Iron Pipe Company, JMC Steel Group’a bağlı Energex, Maverick Tube Corporation, Stupp Corporation, TexTube Company, TMK IPSCO, Hintli Welspun Corp’un iştiraki and Welspun Tubular LLC USA tarafından yapıldı. ‘Tarifeler erken açıklanmalı’ Enerjisa’nın şu anda 22 üretim santralı ve yaklaşık 2.800 MW’lik kurulu gücü bulunuyor. Enerjisa ayrıca toplam 9 milyon abonesi bulunan Başkent, Toroslar ve Ayedaş elektrik dağıtım bölgelerinin de sahibi. u Enerjinin grubun ikinci önemli işi olduğunu belirten Göçmen’e göre, düzenleyici kurum ve hükümetin, yeni tarife döneminde erken açıklama yapması ülke yararına olacak. Ekonomi Servisi Sabancı Enerji ve Kimya Grup Başkanı Mehmet Göçmen, yeni Elektrik Piyasası Kanunu ile çerçevesi çizilmiş olan Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) zaman kaybetmeden faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirtti. “Düzenleyici kurum ve hükümetin, bu yeni tarife döneminde ana kriterleri açıklamayı erken yapması Türkiye’nin lehine olacak” diyen Göçmen, yeni tarife döneminin erken açıklamasının enerji sektörünün önündeki engelleri kaldıracağına ve bu durumun dış finans ve yatırım çevrelerinde şeffaflık sağlayacağına dikkat çekti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, özel sektör için 5 yılda bir kayıp kaçak oranları ve kâr marjlarını da içeren yeni tarife metodolojisini açıklıyor. Sabancı Holding ve Alman E.ON’un yüzde 5050 ortaklığı olan Enerjisa, bundan sonra izleyeceği esnek portföy yönetimi stratejisiyle, süregelen yatırımlarını tamamladığında Türkiye’nin elektrik üretiminde yüzde 1011 civarında pay sahibi olma hedefini koruyor. Göreve gelmesinin ardından ilk kez gazetecilerle bir araya gelen Göçmen, Türkiye’de Orta Vadeli Program’da revizyon olduğunu ve büyümeyle ilgili beklentilerin yüzde 5’ten yüzde 33.5 aralığına çekildiğini hatırlattı. Şirketin 2013 sonunda 7 milyar TL ciro elde ettiğini dile getiren Göçmen, bu yıl devreye giren santralların ve dağıtım bölgelerinin de etkisiyle cironun yüzde 50 artacağının tahmin edildiğini, bugüne kadar yaptıkları yatırımın 7.1 milyar Avro’ya ulaştığı bilgisini verdi. Mehmet Göçmen Yetik K. Mert Dört kişiden birine elektrik veriyor Göçmen ve Enerjisa Üst Yöneticisi (CEO) Yetik K. Mert’in verdiği bilgiye göre; l Enerjisa, 20 milyonluk bir nüfusa hizmet veriyor. Elektrik dağıtımında her dört kullanıcıdan birine Enerjisa elektrik hizmeti ulaştırıyor. l Halka arz 2016 sonunda planlanıyor. l Bugüne kadar gerçekleştirilen 10 milyar dolara yakın yatırımın yaklaşık yarısı elektrik dağıtım ve satış faaliyetlerine yönelik oldu. l İşletmedeki kurulu gücün içerisinde yenilenebilir enerjinin payı yaklaşık yüzde 53’e ulaştı. l Enerji Bakanlığı ve EPDK tarafından, Türkiye elektrik sektörünün serbestleşmesi ve rekabetçi nitelik kazanmasına yönelik olarak atılmış olan adımları önemli. l Daha rekabetçi ve liberal bir doğalgaz piyasasının oluşturulabilmesi, doğalgaz arz güvenliği ve rekabetçiliği, aynı zamanda gerekli altyapı yatırımlarının piyasa koşulları içerisinde gerçekleştirilebilmesi için çok önemli. l Grubun şu anda devam etmekte olan beş santralın yatırımı ve dağıtım bölgelerinde yapacağı yatırımların toplamı 1.9 milyar Avro’yu buluyor. Cep telefonuna zam göründü ŞEHRİBAN KIRAÇ RİGA Artan döviz kuru ile 11 Eylül’de yürürlüğe giren Torba yasa ile ithal cep telefonlarında ithal maliyetleri yaklaşık yüzde 16 artması üreticileri endişelendiriyor. Nokia Türkiye Genel Müdürü Sertaç Şener, torba yasanın yeni vergi yükleri getirdiğini kaydederek bunun etkilerini yakında ürünlere yansıtacaklarını söyledi. Microsoft iki yeni telefonu Lumia 735 ve Lumia 830’u Türkiye’de satışa sunuyor. 999 liralık fiyatıyla bu ay piyasaya çıkan Lumia 735, geniş açısıyla selfie çekmeyi kolaylaştırıyor. Kasımda 1.299 liraya piyasaya çıkacak Lumia 830, Microsoft’un yeni amiral gemisi olacak. u Yeni torba yasa ile ithal cep telefonu, televizyon, radyo, video, müzik seti, cep telefonu maliyetleri yaklaşık yüzde 16 arttı. Üreticiler döviz kurundaki artışa da bağlı olarak yakında ürünlerde fiyat ayarlamaları yapacak. Sertaç Şener, iki yeni ürünü Letonya’nın başkenti Riga’da tanıttı. Windows Phone olarak 24 ülkede en çok tercih edilen ikinci işletim sistemi olduklarını anlatan Şener, Windows mağazada şu anda 2 bini yerel 300 bin uygulama olduğunu belirtti. 2013 Kasım ayından bu yana Windows Phone olarak 15 Lumia çıkardıklarını anlatan Şener, akıllı telefonlarda 24 ülkede yüzde 10 pazar payını geçtiklerini, Türkiye’de de hedeflerinin bu olduğunu ifade etti. Yapılan araştırmalara göre her gün 100 milyon selfie çekildiğini ve bunların 17 milyonunun sosyal ağlarda paylaşıldığını belirten Şener, “Lumia 735, geniş açılı objektifiyle rahatça selfie çekmeye ve anında paylaşmaya imkân tanıyor. Hem gece hem gündüz çekimlerinde inanılmaz görüntü ve video kalitesi sağlayan Lumia 830, ZEISS lensli 10 MP PureView kameraya, RichRecording teknolojisine sahip olmanın yanı sıra optik görüntü sabitleme teknolojisini taşıyan gelmiş geçmiş en ince Lumia cihazı” diye konuştu. beklemesin Ekonomi Servisi Naturgaz Genel Müdürü Arif Aktürk, petrole bağlı olarak doğalgaz fiyatlarında görülecek düşüşün yurttaşa yansımasının zor olduğunu söyledi. Cnbce’nin haberine göre Aktürk şu açıklamayı yaptı: l Uzun vadeli doğalgaz kontratları genelde ham petrol ürünlerine endekslidir. Ham petrol fiyatı azalınca uzun vadeli sözleşmelerin fiyatı da düşer. Son 10 yılda birçok hub dediğimiz fiyat merkezleri oluştu. Artık petrol ürünleriyle ilişki yavaş yavaş kesilmeye başlandı. l Petroldeki dü şüş BOTAŞ’ın ithalat kontratına indirim olarak yansıyacak. Gelen yüzde 9’luk zam kur artışını karşıladı. Dolar 1.74’ten 2.25’lere geldi. İç piyasada çok fiyat indirimi beklenmesin. l Kısa ve orta vadede indirim beklemiyorum. Kur düşerse yansır ama petrol kaynaklı vatandaşa orta vadede yansıma olmaz. Yurttaş gazda indirim SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını ALIŞ SATIŞ Sertaç Şener 2.2480 2.2520 2.8690 2.8730 3.6060 3.6230 2.3690 2.3820 88.95 89.30 582.07 605.27 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI DÖVİZ ALIŞ 2.2509 SATIŞ 18 EKİM 2014 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 2.2584 1.9952 0.38930 2.8919 3.6385 2.4003 0.31735 2.0165 7.9742 0.34585 0.60563 2.1310 Hisarcıklıoğlun’dan Avrupa’ya işbirliği çağrısı Ekonomi Servisi TOBB Başkanı ve Eurochambres Başkan Yardımcısı Rifat Hisarcıklıoğlu Brüksel’de Avrupa iş dünyası ile buluştu. Avrupa Şirketler Meclisi’nde Türkiye’nin B20’ye yaklaşımı konusunda bilgi veren Hisarcıklıoğlu, Avrupalı şirketleri işbirliğini geliştirmek için katkı vermeye çağırdı. Hisarcıklıoğlu, Brüksel’de çeşitli temaslarda bulundu. Avrupa Parlamentosu salonunda Avrupa Şirketler Meclisi’ne hitap eden Hisarcıklıoğlu, ayrıca Eurochambres (Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği) Avrupa Genişleme ve Komşuluk Politikası Komitesi’ne başkanlık etti. Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleşen söz konusu toplantıda Eurochambres tarafından hazırlanan ve TOBB’nin da hazırlanmasında katkı sağladığı Global Ekonomik Rapor 2015 raporu ele alındı. Hisarcıklıoğlu, AB’nin enerji politikasını eleştirerek Türkiye ile müzakerelerde enerji faslının açılmasını talep etti. İşimiz düşen petrole kaldı Ekonomi Servisi Son açıklanan cari açık verileri açıktaki iyileşmenin hız kestiğini gösterirken petrol fiyatlarının 83 doların altına inmesi hükümetin umudu oldu. Enerji Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarındaki bu düşüş devam ederse Türkiye’nin yılda 3.2 milyar dolar kâr edeceğini söyledi. Yıldız, “Petrol alım fiyatlarındaki düşüş enerji açısından ve enerji girdileri açısından böyle devam ettiği takdirde yılda 3.2 veya 3.4 milyar dolar dolayında kâr sağlayacak. Petrol varil fiyatlarının 2015’te de varil başına 90 dolarda kalması halinde ülkemizdeki petrol fiyatlarını olumlu etkileyecek” dedi. Öte yandan petrol fiyatlarındaki gerileme piyasalarda da olumlu karşılandı. Türkiye’nin en büyük riskleri olarak gösterilen cari açık ve enflasyon problemine faydalı olacak beklentileriyle dolar/TL 2.25’in altını gördü. İki yıllık gösterge faiz yüzde 8.80 ile 3 Eylül’den bu yana en düşük düzeye indi. 2.2550 2.2493 1.9833 1.9614 2.8876 2.8804 3.6331 3.6117 2.3967 2.3778 2.0089 1.9925 7.8564 7.6386 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9705 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 2.8824 3.6142 2.3814 1.9999 7.7549 1 DANİMARKA KRONU 0.38651 0.38841 0.38624 0.31337 0.31662 0.31315 0.34275 0.34506 0.34251 2.1089 2.1229 2.1011 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.60004 0.60112 0.59554
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle