Katalog

16 EKİM 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Düzelt, Sonra Başına Bela Olsun! Maliye’nin çıkarttığı kanun uygulamalarıyla ilgili çok şey söyledik, yazdık. Eleştirilerimizi, fikirlerimizi dile getirdik. Ama bu sefer bahsedeceğimiz biraz başa bela bir konu; kasa hesabı ile ortaklar cari hesabı düzeltmesi. Daha yazının başında sizi tedirgin etmiş olabilirim. Sebep olan şey ise vergisel risklerden kurtulmak amacıyla yaptığımız düzeltmelere karşı yeniden bir vergilendirmenin çıkması. Nereden mi biliyoruz? Çünkü 2011 yılında da düzeltmiştik. Ardından bize sorun yaratmıştı. 6111 sayılı büyük torba yasayı 2011’de uyguladık. Akabinde başımıza açtığı problemlerle uğraştık. “Düzeltmenin de belası mı olur” diyeceksiniz. Ne yazık ki oluyor. Öncelikle bilançolarımız bozuluyor. Düzeltilen tutarlar ve ödenen yüzde 3’lük vergiler kanunen kabul edilmeyen gider şeklinde dikkate alınıyor. Bu da düzeltmenin yapıldığı yılın zararla sonuçlanmasına sebebiyet veriyor. Bundan dolayı zararlı bilançoları gören bankalar kredi çıkarmıyor. İşte ilk bela ile böyle karşılaşıyoruz. çıkıyor. Dedik ya; hem düzeltilen tutarlar hem de düzeltme sırasında ödenen vergiler kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıyor. Bunlar da düzeltmenin yapıldığı yılın zararla kapanmasına neden oluyor. Bu zararlı bilançolardan kurtulmanın tek yolu, geçmiş yıl kârlarından mahsup etmek. Maliye Bakanlığı, 2011’de yapılan 6111 sayılı kanun uygulaması sırasında verdiği özelgelerde, oluşan zararların geçmiş yıl kârlarından mahsubunun kâr dağıtımı sayılacağını ve bu çerçevede vergilendirme yapılacağını duyurdu. Bu yanlış özelgeleri daha önce bu köşede enine boyuna incelemiş ve eleştirmiştik. Maliye Bakanlığı’nın yanlış ve mükellefleri çıkmazda bırakan görüşü bu kez genel tebliğde karşımıza çıktı. yayımlanan Genel Tebliğ’in konuya ilişkin bölümü 6111 sayılı kanun uygulamasını anlatan kısımla birebir aynı. Tek farkı aşağıdaki paragraf: “Öte yandan, mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması halinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kâr tutarı, 6552 sayılı kanunun 74’üncü maddesi kapsamında beyan edilen ve ‘689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar’ hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacaktır.” İşte bu bölüm, daha önce verilen hatalı özelgelerle paralel görüş ifade ediyor. Yani düzeltme sırasında ortaya çıkan zararların kârlardan mahsup edilmesinin mümkün olmadığını ve kâr dağıtımı stopajının yapılması gerektiğini belirtiyor. 3 yıl önce tecrübe ettiğimiz gibi yine problemlerle yüz yüzeyiz. Tebliğe bakılırsa, tekrar eden düzeltmelerimize rağmen Maliye Bakanlığı bu belalarla bizi yüzleştirmeye devam edecek. ‘ÖYM DÖNEMİNDE TOPLANAN DELİLLERLE DAVA KALDIĞI YERDEN DEVAM EDEMEZ’ 56 KESK üyesinin dosyası AYM’de CANAN COŞKUN En büyük sıkıntı vergiden Asıl büyük sıkıntı vergisel açıdan Kâr stopajının yapılması 27 Eylül’de Resmi Gazete’de SOSYAL GÜVENLİK Gurbetçi İşçiye Erken Emeklilik tarihi SORU CEVAP Yurtdışında çalışan sigortalıların Türkiye’den de emekliliklerini sağlamak üzere 3201 sayılı kanunla düzenlemeler yapıldı. Kanun ile; yurtdışında Türk vatandaşı olarak 18 yaşını dolduran ve sigortalılık sürelerini belgelendirenlere, bu tarihler arasında ya da sonunda bir yıla kadar olan işsizlik sürelerini borçlandırabilme ve Türkiye’den emekli olabilme hakkı verildi. Ayrıca aynı şartlarla yurtdışında ev kadını olarak geçinenler de yararlanabilecek. Ancak gurbetçi işçiler bu haktan yararlandırılırken yurtdışındaki sigorta başlangıç tarihlerinin dikkate alınmaması nedeniyle mağdur ediliyordu. Türkiye’de ilk işe giriş 6552 sayılı torba kanunla yapılan değişikliğe göre; * Yurtdışı hizmetlerinin borçlandırılabilmesi için, talep tarihinde Türk vatandaşı olma kuralı kaldırıldı. * Ülkemiz ile yapılan uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesinde, Türk sigortasına girişinden önce başlayan işçinin, yurtdışı çalışmaları ile ilgili sürelerini borçlandırmasında, ilk sigortalılık başlangıç tarihleri Türkiye’de başlangıcı şeklinde dikkate alınacak. Türkiye ile imzalanmış sözleşmelerde, diğer taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır hükmü olanlar; Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, Kanada, Kebek, KKTC, Lüksemburg, Makedonya ve Slovakya’dır. 18 ülkedeki sigortalılık sürelerini borçlananların bu devletlerdeki ilk işe giriş tarihi, Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden önce ise ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecek. Bu ülkeler dışındaki diğerlerinde ise geçen çalışma süreleri için borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilerek ilk işe giriş tarihi bulunulacak. BağKur Borcu Silinecek mi? Basından öğrendiğimiz kadarıyla 2 yıldan fazla borcu olan BağKur borçları silinecekti. Ancak borcumu sildirmek için gittiğimde silinmeyeceği söylendi. Ne yapmam gerekiyor? Memduh Ayhan 6552 sayılı torba kanunda BağKur borçlarının silinmesi yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Daha önce çeşitli dönemlerde verilen 2 ya da 5 yıldan fazla BağKur borcu olanların, borçlarının ve sigortalılık sürelerinin silinmesi yönünde torba yasada bir hüküm yoktur. İsteğinize göre borçlarınızı torba yasadaki yapılandırma hükümlerine göre taksitlerle ödeyebilirsiniz. Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kapatılmasını düzenleyen 6526 sayılı yasa Anayasa Mahkemesi’ne taşınıyor. KESK’li öğretmen, hemşire ve belediye çalışanı 56 kişinin DHKPC üye ve yöneticisi oldukları iddiasıyla açılan davada avukatlar, yasa yürürlüğe girdikten sonraki aşamadan itibaren yargılamanın yetkili mahkemelere devredilmesi hükmünün anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Avukatlar, özel yetkili savcıların topladığı delillerin hukuka aykırı olduğunu, bu yüzden davanın kaldığı yerden devam edemeyeceğini vurguladılar. İddiaları ciddi bulan mahkeme, dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Dava daha önce kapatılan özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyordu. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada konuşan Avukat Selçuk Kozağaçlı, ÖYM’lerin kapatılmasını düzenleyen 6526 sayılı yasanın birinci maddesinde geçen “... bu kanunla yürürlükten kaldırılan Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinde derdest bulunan dosyalar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bulundukları aşamadan itibaren kovuşturmaya devam edilmek üzere yetkili ve görevli mahkemelere devredilir” ibaresinin anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. “Kovuşturmaya kaldığı yerden devam edilince soruşturmada toplanan deliller hukuka uygun mu olmuş oluyor” diye soran Kozağaçlı, bu dosyanın dayandığı delillerin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle tamamen yasa dışı kaldığını ifade etti. Avukat Bahri Belen ise, yasa maddesinin anayasaya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması ve buradan bir karar çıkana kadar mahkemenin davayı geri bırakması gerektiğini söyledi. Mahkeme de yasanın 1. maddesinde geçen ibarelerin anayasaya aykırı olduğu iddialarıyla, dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Dava bu konuda verilecek karara kadar geri bırakıldı. Dava geri bırakıldı KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Fotoğraf: ÖZCAN ÖZGÜR [email protected] ZİRVE YAYINEVİ DAVASI Paralel yapı tartışması MALATYA (Cumhuriyet) Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 96. duruşması dün Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Ergenekon davasının gerekçeli kararının talep üzerine mahkemeye ulaştığını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından istenen “Kozmik Oda” soruşturma dosyasının henüz gelmediğini bildiren mahkeme başkanı, Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan aramada elde edilen delillere ilişkin 5060 emanet makbuzunun mahkemeye ulaştığını söyledi. Müdahil avukatlardan Erdal Doğan, Kozmik Oda soruşturma dosyasının ısrarla gönderilmediğini belirterek, ilgili belgenin Genelkurmay Başkanlığından da istenebileceğini ifade etti. Tutuklu sanıklardan eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul, “Bu davanın bir kumpas olduğu ortada. Hatta İlker Çınar bile ‘beni paralel yapı kullandı’ diyecek duruma gelmiştir” dedi. Ülger ise tutuksuz yargılanmayı talep ettiğini ancak dava savcısı Zafer Hazar’ın her seferinde bu talebin reddedilmesi yönünde görüş belirttiğini söyleyerek, “HSYK’daki değişiklik nedeniyle Sayın Hazar, yargı imamından talimat almıyor diye düşünüyorum” dedi. Som ve Ekinci unutulmadı İSTANBUL/MUĞLA (Cumlık, uygar bir ülkede yaşamak huriyet) 4 yıl önce arave yaşatmak olduğunu vurmızdan ayrılan yazarımız guladı. Eski Bayındırlık BaDeniz Som için Kuzgunkanı ve Muğla Belediye başcuk’taki Nakkaştepe kanlarından Erman ŞaMezarlığı’nda dün anhin de, Ekinci’yle birma töreni yapıldı. Anlikte birçok koruma çamaya Deniz Som’un eşi lışmasına imza attıklarıHarika, oğulları Haydar nı anlattı. Etkinlikte, esCan, Fikret Cem Som ki Harita Mühendisleve sevenleri katıldı. ri Odası Genel Başkanı Deniz Som Hüseyin Ülkü, Rukiye Gazetemiz Yazarı Yüksek Mimar OkUslu, Muğla Gazetecitay Ekinci de ölümünün 1. yıler Cemiyeti Başkanı Ünal lında Muğla’da anıldı. Ekinci Türkeş, müzisyen Hasan için Saburhane Meydanı’nda Bayırlı, Nabide Kılıç, Refik anma etkinliği gerçekleştiAlaca, İbrahim Ergin, Serildi. Restoratör Yüksek Milahattin Sapmaz, Nazlı Kömar Meral Oğuz, Ekinci’nin seoğlu, Sadettin Özbek de en önemli projesinin, aydınanılarını paylaştı. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com 16 günlük hapis cezasını çekmeye başlayacak l Prof. Rennan Pekünlü, 20 Kasım’da, 4 ay BULMACA SEDAT YAŞAYAN Uzay profesörüne türbandan hapis EMRE DÖKER HARBİ SEMİH POROY İZMİR Anayasa Mahkemesi ve YÖK kararları gereği öğrencilerin türbanla derse girmelerine karşı çıktığı için şikâyet üzerine hakkında açılan davada aldığı 2 yıl 1 aylık hapis cezası Yargıtay’ca onanan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nden emekli Prof. Dr. Rennan Pekünlü, 4 ay 16 güne indirilen hapis cezasını çekmek üzere 20 Kasım’da açık cezaevlerinden birine konulacak. Pekünlü’nün avukatı Murat Fatih Ülkü, “hukuk devleti” iddiasındaki Türkiye’nin, sadece Anayasa Mahkemesi kararlarını uyguladığı için profesörün cezaevine gönderen bir ülke konumuna düşeceğini, yargı sisteminin bu yükü kaldıramayacağını söyledi. Pekünlü’nün verilen cezaya karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gittiğini, başvurusunun da sonuçlanmadığını kaydeden Ülkü, “Son dönemde özgürlükçü ka rarlar verdiği yönünde algı yerleşen Anayasa Mahkemesi, Pekünlü dosyasında, türbanla ilgili verdiği kendi kararlarını unuttu. Yani kendi kararlarından kaçtı” dedi. Pekünlü de, seçenek sunulması halinde Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu’nu tercih edeceğini kaydetti. Öte yandan bazı öğrencilerin Pekünlü aleyhine açtığı benzer dava da, 23 Ekim’de İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 2011 yılı Mart ayında öğrencisi Fatma Nur Gidal, Pekünlü’nün türbanla derslere girmesine karşı çıkarak eğitim hakkını engellediği suçlamasıyla dava açmıştı. Pekünlü emekliye ayrılmadan önce açılan davada, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Pekünlü’ye 2 yıl 1 ay ceza vermişti. Pekünlü hakkında ayrıca, derslere türbanla girenleri görüntüleyerek “fişlediği” savıyla YÖK tarafından soruşturma da başlatılmıştı. Yandaş ve sosyal medya üzerinden de linç kampanyası yürütülmüştü. T.C. KIRIKHAN İCRA DAİRESİ’NDEN İFLASIN AÇILMASININ İLANI 2014/2 İFLAS ALACAKLI: 1 YAPI VE KREDİ BANKASI AŞ., 9370020892 Vergi No’lu, Yapı Kredi Plaza C Blok Ek Bina Levent 34330 İstanbul Merkez/İSTANBUL 2 TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU, Atatürk Bulvarı No: 211/89 Kavaklıdere Merkez/ANKARA 3 RTC VARLIK YÖNETİM AŞ. Mevlüt Pehlivan Sokak Yılmaz İş Merkezi No: 26 K: 1 Gayrettepe/İSTANBUL MÜFLİS: 1 MİLENYUM YAĞ VE MAKİNA İMALAT SAN.AŞ., (Kırıkhan Ticaret Sicil Memurluğu Ticaret Sicil No 2115, Kırıkhan Vergi Dairesi Vergi No 869 002 6075) Karadurmuşlu yolu üzeri Kumlu Yol Kavşağı Kırıkhan/HATAY TİCARET SİCİL NO: KIRIKHAN2115 İFLASA KARAR VEREN MAHKEME: KIRIKHAN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ MAHKEME ESAS VE KARAR NO: 2007/718 Esas, 2013/456 Karar İFLASIN AÇILDIĞI GÜN VE SAAT: 23.05.2013 Saat 10.45 Yukarıda adres ve sicil numarası yazılı MİLENYUM YAĞ VE MAKİNE İMALAT SAN. AŞ’nin., (Kırıkhan Ticaret Sicil Memurluğu 2115 Sırasında Kayıtlı) Kırıkhan Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.05.2013 tarih ve 2007/718 Esas 2013/456 Karar sayılı kararları ile iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 10.45’te açılmasına karar verilmiştir. İc.İf.K.’nin 166. maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 64019) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bir tür kü 1 çük çömleğe 2 ve bu çömleğe bastırıla 3 rak yapılan 4 peynire ve 5 rilen ad. 2/ 6 Hosta cin sinden bir 7 süs bitkisi... 8 İspanyolların 9 sevinç ünlemi. 3/ Kok 1 2 3 4 5 6 7 8 9 muş hayvan ölü 1 H A F I Z A L İ sü... Artırma ile sa 2 I S I E Ş A P E tış. 4/ Namaz çağ 3 D A K İ K ME T rısı... Yaprakları 4 I I R A M A K çay gibi haşlanaA T rak içilen bir Gü 5 R E H A V İ T E K E E ney Amerika bit 6 A N 7 L E Ş T A B A K kisi. 5/ Bir modelden az sayıda üre 8 İ M A M D E L İ tilmiş özgün giysi 9 A A L İ B O R O N ve aksesuvarlar satan dükkân. 6/ Seyrek dokunmuş bir tür kumaş... Kalın bükülmüş sicim. 7/ Kırkpınar güreşlerini düzenlemeyi üstlenen kişiye verilen ad... Tümcenin öğelerinden biri. 8/ Fırında ekmek, börek, çörek çevirmeye yarayan bir tür kürek... Utanma, hayâ. 9/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... “Alnında halka halkadır kâkülü” (Y. K. Beyatlı). YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Doğu Karadeniz yöresine özgü bir tür kaşar peyniri... Şarkı, türkü. 2/ Muşmulaya benzer bir meyve... Üzüntülü düşünce durumu. 3/ Kapadokya’da, en güzel peribacalarının yer aldığı bir yöre. 4/ Bir gıda maddesi... Yapmacıklı davranış. 5/ Sırça... Boru sesi... Yemek. 6/ İstanbul kentini oluşturan ilçelerden biri. 7/ Bergama ilçesinde ünlü bir yayla. 8/ İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri... Ayak direme. 9/ “Düzen, hile, tuzak” anlamında argo sözcük.