02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 TEOG’dan sonrası Okullar açılalı bir ay oldu, öğrenciyle veli hâlâ nakil telaşında Yine kıyım l Manisa’nın Soma İlçesi Yırca Mahallesi’nde kurulması planlanan Soma Kolin Termik Santralı için, sabah saatlerinde acele kamulaştırma sürecinde olan zeytinlik alanlara girilerek 5’i iki asırlık, toplam 86 zeytin ağacı kesildi. Tepki gösteren köylülerin jandarmayı çağırması ile daha fazla ağacın kesilmesi önlendi. Kolin Şirketler Grubu’nun, jandarmanın bölgeden ayrılmasının ardından kesime devam ettiği ortaya çıktı. 141 ağaç daha kesen şirketin acele kamulaştırma kararını dayanak göstererek ağaç kesimine gece boyunca devam edeceği bildirildi. Greenpeace Avukatı Deniz Bayram “Henüz acele kamulaştırma süreci tamamlanmadı. Bu nedenle buradaki ağaç kesimi hukuksuzdur. Alanda sürekli tutanak tutularak olay savcılığa intikal ettiriliyor ama şirket bir türlü engellenmiyor” dedi. (Fotoğraf: DHA) tufan Dök Etekteki Taşları, Rahatla Dün Samsun İl Müftüsü bir şeyler söyledi. Önce okuduklarıma inanamadım. Zannettim ki hükümetimizi köşeye sıkıştırmak isteyenler yine uydurma bir haberle ortalığı birbirine katmaya çalışmakta. Sonra baktım ki işin aslı öyle değil. Müftü gerçekten de beni şaşkınlığa uğratan sözleri sarf etmiş. Şunu diyesiymiş: “18 yaşındakinin zinasına karşı çıkamıyorsanız, 7 aylık bebeğe tecavüze karşı çıkmak timsah gözyaşlarıdır. Şehvet öyle bir şeydir ki sınırda durmazsanız, duracağınız hiçbir yer yoktur.” Bir erişkinin hür iradesiyle evlilik dışında cinsel ilişkiye girmesiyle, bir bebeğe tecavüz edilmesini aynı gören bir müftüsü var Samsun’un. İşte “gerçek İslamı” aktaracak diye kurulan Diyanet’in üst düzey bir memurunun hayata bakışı. Bu devlet laik değil. Anayasaya açıkça yazmasa da bu devletin bir dini var. O dinin de memurları var. O memurlardan bir ile müftü atanmış olanının da din yorumu bu. Uysal bir İslam, devletin denetiminde olsun; radikallere karşı halka “gerçek İslamı” devlet anlatsın denerek gelinen yer burası. Göstermelik, şekilci bir laiklik, kendine yaşadıklarıyla orantısız bir “mağduriyet efsanesi” yaratan intikamcı bir siyasi geleneğin büyümesine destek oldu. Elinde tuttuğunu zannettiği “resmi İslam”ın ise geldiği yer burası. Şimdi o İslamcı siyasi gelenek, sözüm ona laik devletin kurduğu din kurumlarıyla bir ahenk içinde. Hep beraber sonunda gönüllerindeki rejimi kuruyorlar. İktidar medyasındaki pervasızlık, mülayim gözüken Bülent Arınç’ın kadın kahkasına isyan etmesi, Samsun Müftüsü’nün FİGEN ATALAY TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) kapsamında nakil başvuruları devam ediyor. Bu durum yerleştiği okuldan memnun olmayan öğrenciler ve velilerde kafa karışıklığına yol açıyor. Anadolu liselerinde ise binlerce boş kontenjan bulunuyor fakat okul türleri arasında nakle izin verilmediği için kontenjanların dolmayacağı belirtiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı 29 Eylül9 Ekim arasında yapılan nakil başvuru sonuçları kapsamında Türkiye genelindeki boş kontejanları açıklamadı. Ancak, en yüksek puanlı Galatasaray Lisesi ve İstanbul Erkek Lisesi’nin de aralarında bulunduğu neredeyse tüm okullarda kontenjan açıkları bulunuyor. Veliler, nakil başvurularına haftalık dilekçelerle devam edebilecek. TEOG kapsamında evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin ise 17 Ekim’e kadar nakil hakkı bulunuyor. Uğur Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil, nakil başvurularında puan koşulunun bulunmadığını hatırlatarak velilere şu uyarılarda bulundu: “Yerleştirme puanının 20 puan üstünde okullara yerleşen öğrenciler oldu. Nakil sürecini devam ettiren öğrencilerin istedikleri okula yerleşme şansı artacak. Okullarda kontenjan var, puan sınırı yok ancak yerleştirme sırasında başvuranlar arasında puan sıralaması yapılıyor. Ama nakil sürecine devam eden velilerin, çocuklarının psikolojik durumuna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Velilerin çocuklarına, ‘bu okuldan ayrılabilirsin de ayrılmayabilirsin de. O yüzden derslerine çalış, eğitimini aksatma’ mesajını vermeleri gerekir. Çocuk, ‘ben nasılsa başka okula geçeceğim’ diyerek şu an bulunduğu okuldan soğumamalı. Ekimin ortasına geldik. Bu çocukların 9. sınıf 1. dönemle ilgili eğitim problemleri olabilir, derslerden geri kalabilirler, notları düşük gelebilir. Üniversite sınavlarında okul puanı etkili olursa problem yaşarlar.” Liselerdeki kontenjan açığının azalmayacağını, aynı kalacağını belirten Kösegil, “Aşağıdan yukarıya doğru çıkış olacak ama okul türleri arasında geçişe izin verilmezse toplam kontenjan açığı aynı kalacak. Bir yönetmelik değişikliği ile okul türleri arasında geçişe izin verilebilir çünkü açık çok” dedi. 10, 11 ve 12. sınıflardaki nakillerde puan koşulu yok ama birçok veli ve öğrenci bunun farkında değil. Ara sınıflarda olup okul yükseltmek isteyen öğrenciler, boş kontenjanı olan liselere nakil başvurusunda bulunabiliyor. Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir de TEOG sistemini eleştirerek “Nakiller tıkanmıştır. Nakillerin hâlâ sürmesi eğitim öğretim sürecini aksatmakta, öğrencilerin derslerine ve okullarına uyumları bozulmaktadır’’ dedi. Nakiller tıkandı İstanbul Haber Servisi Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olarak sunulan Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda, binaya elektrik dağıtan jeneratörün ayrıştırıcısında yaşanan arıza yüzünden elektrik kesintisi rezaleti yaşandı. 2 saatlik elektrik kesintisi sırasında duruşmalar yapılamazken yurttaşlar da adliye binasına alınmadı. Günlük 70 bin kişilik insan trafiğinin yaşandığı adliyede avukatlar evrakını adliye kapısında yerlerde düzenledi. İstanbul Üniversitesi’nde önceki gün IŞİD yanlısı öğrencilerin saldırısına uğrayarak gözaltına alınan öğrencilerin Emniyet’teki gözaltı süresi de adliyedeki elektrik kesintisi gerekçe gösterilerek ışığıyla adalet 1 gün daha uzatıldı. Avukatlar duruşma salonu kapısındaki askıları cep telefonu ışığıyla okumaya çalıştı. Bazı mahkemeler de dosyalarını cep telefonu ışığında inceledi. Güvenlik cihazlarının çalışmamasından dolayı içeri alınmayan yurttaşlar adliye kapısında uzun kuyruklar oluşturdu. Kesinti sırasında bazı yurttaş, hâkim ve savcılar da asansörde kaldı. Uzun süre kapıda bekletilen yurttaşlar kesintinin bitmesinin ardından durumu protesto ederek tepki gösterdi. Hüseyin Üzmez öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizden 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan ancak sağlık sorunları nedeniyle geçen hafta tahliye edilen eski Akit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez (83) kalp yetmezliği yüzünden Ankara’da tedavi gördüğü hastanede öldü. Üzmez’in cenazesini yakınları teslim aldı. Cenazesi belediye tarafından kaldırılacak olan Üzmez, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilecek. Babaannesini kurtardı ama... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak’ta cep telefonu şarj cihazından çıktığı sanılan yangından babaannesini kurtarıp dışarı çıkmasını sağlayan 17 yaşındaki Aycan Y., etrafını saran alevlerden kaçmak için 4’üncü kattaki evin balkonundan atladı. Beton zemine düşüp ağır yaralanan genç kız, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Hâkim: Şantiyeye bir kere gittin mi? İstanbul Haber Servisi Kartal’da 16 katlı inşaatın iskelesinin çökmesi sonucu 3 işçinin ölümüyle ilgili davanın görülmesine Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Hayatını kaybeden işçi Salih Karayalı’nın ağabeyi Haşim Karayalı da aynı şantiyede çalıştığını ifade etti. Duruşmada söz alan müşteki Tolgahan Doğan, “Benden kalıbı teslim alırken kalıbın her yerine sağlam mı diye bakıyorlar. Peki iskelenin sağlam olup olmadığına bakmıyorlar mı” diye sordu. Bunun üzerine mahkeme başkanı Uğur Duman inşaat firması sahiplerini eleştirerek, “İnşaat senden önemli. Bir tane inşaat var ama işçi çok!” dedi. İş güvenliği uzmanı Beyhan Selen ise duruşmada iş güvenliği ve eğitim planlarının nasıl olduğunu anlattı. Mahkeme Başkanı Duman da, “Allah rızası için bir kere gittin mi şantiyeye” diye sordu. Tanık Selen, gerekli kontrolleri yaptığını, şantiyede eğitim planları verdiğini belirtti. Mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. Üç iş cinayeti Yurt Haberleri Servisi Mersin’de Muzaffer Alataş (50), Konya’da Bayram Karaaslan (43) inşaat iskelesinden düşerek Uşak’ta ise Yücel Doğan kanalizasyon kazısı sırasında göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. elektriksiz kaldı ‘Avrupa’nın en büyüğü’ Cep açıklamaları, Davutoğlu’nun ülkenin bayrağıyla partisinin bayrağını aynılaştıran demeci, polisin yetkilerinin artırılması... Hepsi bir bütünün parçası. Erdoğan’ın “dininin ve kinin” davacısı gençlik ideali, nutuk atma şehvetinin eseri değildi. Uzun bir süre Erdoğan’ın konuşmalarında nerelere referans verdiğini anlamaya çalıştım. Zannederim birçoğunu da bulabildim. En kritik ve en sert zamanlarda Necip Fazıl’a yoğun bir gönderme bombardımanı olduğu fark ediliyor. Bu arada not alalım, Davutoğlu’nun referans dünyası çok daha zengin ve karmaşık. Necip Fazıl’ın siyasi yazılarını okumayı herkese tavsiye ederim. Gizli saklı değiller. İktidarın yarı resmi yayın organlarından Star gazetesi, şairin Büyük Doğu dergisinin tıpkı basımlarını ek olarak verdi mesela. Erdoğan’ın en büyük rehberi Necip Fazıl. Siyasete hevesli bir gençken ondan çok etkilenmiş. Sonra iş güç içerisinde okumaya çok zaman ayıramadığı için de kafasında hâlâ en canlı kalmış bilgiler ona ait. Bazen hâlâ geçen yüzyılın ilk yarısındaymışız gibi İsmet İnönü ya da tek parti CHP’sine saldırmasının sebeplerinden biri de bu olsa gerek. Necip Fazıl’ın dünyasına girip kolay kolay çıkamıyor. “Milli içkimiz ayrandır” sözü bile oradan. Necip Fazıl, işi ayranda bırakan biri değil. Başyücelik diye bir siyasi projesi var. İslami bir başkanlık sistemi. Samsun Müftüsü’nden Arınç’a, Erdoğan’dan Davutoğlu’na bütün bu olan biten günümüze uyarlanmış bir başyücelik hayalinin yol taşları. Cumhuriyet gazetesinde yazıyorum ve de pek “laikçi”yim diye paranoyak mıyım? Cevabını iktidarı destekleyen ve Necip Fazıl külliyatına hâkim olanlar versin. Yeter ki herkes eteğindeki taşları bir döküversin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle