Katalog

15 EKİM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] SAYFA Tekelioğlu’nun ‘Yeni Hayat’ belgeselinin gösterimi yapıldı KÜLTÜR 15 Sanatçılar ve çalınan yapıtlar kadar salonları dolduran nitelikli dinleyici kitlesi de dikkat çekiyor ‘İşsiz gazetecilere umut olmak istedim’ Kültür Servisi Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yeni Hayat” adlı belgeseli, 51’inci Altın Portakal Film Festivali’nde yapılan özel gösterimde izleyiciyle buluştu. Belgesel, gerçek kişilerin organ nakli öncesi, nakil anı ve sonrasındaki yaşamlarını konu alıyor. Gösterim sonrası konuşan Tekelioğlu, “Ben birçok meslektaşım gibi sadece görüşleri yüzünden işsiz bırakılan bir gazeteciyim. ‘Yeni Hayat’ta bizlere ‘muhalif’ diyenlerin ve işsiz bırakanların da katkısı vardır” diye konuştu. Belgesel ve gösterim sonrası söyledikleriyle ilgili bilgisine başvurduğumuz Tekelioğlu “Gazetecilik benim için bir yaşam biçimi. 7 yıldır herhangi bir kuruma ait değilim, özgürüm. Sonsuz bir yaratma özgürlüğüne sahibim. Bu belgesel de bunun kanıtıdır” dedi. Gazetecilerin her şekilde mücadele etmeleri, geri adım atmamaları ve korkmamaları gerektiğini belirten Tekelioğlu, “Bu belgeselle işsiz gazetecilere umut olmak istedim” diyor. Kasım ayı başında Organ Nakli Haftası olduğunu hatırlatan Tekelioğlu, filmi izleyen 900 kişiden 40’ının gösterim sonrası dışarıdaki stantta organ bağışında bulunduğunu söyledi. Tekelioğlu bunun filmin harekete geçirme gücünü gösterdiğini vurgularken “Organsızlıktan her gün 10 kişi ölürken filmin harekete geçirme gücünü görmüş olduk. Bir tabuyu yıktığımızı düşünüyorum” diye konuştu. Önemli sanatçılar, üst düzey konserler Şu sıralar, İstanbul’daki konser mevsiminin açılışında, salonlara çok önemli sanatçılar geliyor, üst düzey icralar dinletiyorlar. Sanatçılar ve çalınan yapıtlar kadar salonları dolduran nitelikli dinleyici kitlesi de dikkati çekiyor. Hatta, Cemal Reşit Rey Salonu eski yıllardaki görkemine kavuşacak gibi: Budapeşte Festival Orkestrası’nın iddialı programını izlemeye geAyla Erduran ve hocası Karl Berger. len seçkin dinleyici kitlesi sevindiriciydi. Orkestranın kurulduğu günden beri otuz yıllık şefi Ivan Fisher, topluluğuyla soluk alıp veren bir şef. Program Viyana, Amsterdam ya da Londra benzeri müzik kentlerine yaraşır bir ağırlıktaydı. İki postromantik yapıt birden sunuldu. Richard Strauss’un yaşamının son yıllarındaki Son Dört Şarkı; Gustav Mahler’in tenor solo ve orkestra için Bir Gezginin Şarkıları ve yine Mahler’in son bölümünde cennetin sesini duyuran şarkısıyla, 4. Senfonisi. Soprano Miah Persson ve bariton Tassis Christoyannis Ayla Erduran, Robert Oistrakh ile... senfonik yapı içinden yükselen sesleriyle çok etkileyici u Çağımızın büyük virtüözü David man tarihinin virtüöz hocave başarılıydılar. Oistrakh, Ayla’nın yaşamını derinden larıyla, Ivan Galamian, ZiBİFO’nun mevsim açılış konserinde opera dünyasının etkilemiş; onun oğlu Igor Oistrakh no Francescatti ve David ile çalışan Ayson yıllardaki parlayan tenoda Moskova konservatuvarında sınıf Oistrakh la, 37 yıl bir Stradivarius’a ru Juan Diego Flöres’i dinarkadaşı olmuş, sonradan birlikte sahip olmuş. Büyük usta ledik. Onu genelde İtalyan bel canto operalardaki müthiş nice konser vermişler. Ayla, Igor’un Stradivari’nin altın çağınrolleriyle izlemiştim. Franoğlu Valery Oistrakh’la da birlikte da, 1710’da yaptığı, “The Roederer” adlı keman. Nice sız dağarcığından sunduğu çaldı. Ve şimdi de Valery’nin oğlu bir kaydını onunla yapmış. Mali şarkılar doğal ki operalardabuçuk yaşındaki Robert ile tanışma zorluklar nedeniyle bu haziki o müthiş performansı kaneyi satmak zorunda kalmadar etkili değildi. En sonunda heyecanını yaşadı. Bugüne dek onu derinden etkilemiş. bis olarak söylediği La Donsakladığı o küçük kemanı Robert’e sı, 1994’ten beri “Joseph Gune Mobile ile en çok alkıarmağan etti. Ayla Erduran için arnerius 1697” imzalı bir şı alması da bunun göstergekemana sahip. O ilk, küçüsiydi. Sacha Goetzel yöneti4. kuşak bir Oistrakh da mutlaka cük kemanı ise bugüne dek mindeki BİFO’ya gelince, zaöncekiler gibi usta bir kemancı saklamış. ten mevsimi hiç kapatmamışolacaktır, başka yolu yok! Çağımızın büyük virtüözü tı ki mevsim açılış konserinDavid Oistrakh, Ayla’nın den söz edelim! Yaz ortasınyaşamını derinden etkiledaki BBC Proms konserinin miş; onun oğlu Igor Oistrakh da Moskova konateşi hâlâ üstündeydi. servatuvarında sınıf arkadaşı olmuş, sonradan emanların da öyküleri vardır birlikte nice konser vermişler. Ayla, Igor’un oğAyla Erduran’dan gelen küçük bir seremoni lu Valery Oistrakh’la da birlikte çaldı. Ve şimhaberini okurlarımla paylaşmak isterim: Kızının di de Valery’nin oğlu bir buçuk yaşındaki Robir keman virtüözü olacağını aklına koyan anbert ile tanışma heyecanını yaşadı. Bugüne dek nesi Kadriye Hanım ona üç buçuk yaşındayken sakladığı o küçük kemanı Robert’e armağan etminik bir keman vermiş. ti. Ayla Erduran için 4. kuşak bir Oistrakh da Kendisi de keman çaldığı için kızını o keman mutlaka öncekiler gibi usta bir kemancı olacakla eğitmeye koyulmuş. Sonradan 20. yüzyıl ketır, başka yolu yok! Şiir Festivallerde Yaşıyor Şiir çok ilginç bir ikilem yaşıyor. Bir yandan şiir kitaplarının baskı sayıları ortalama 300’e düşmüş, kitabevleri şiiri raflarında bulundurmaz olmuş diğer yandan dijital ortamda şiire büyük bir ilgi var. Unutulmaz şiirler, dizeler binlerce kişi tarafından paylaşılıyor, şiirsiz gün geçmiyor. Hemen her konuda, olayda şiirden medet umuluyor. Ama bu muazzam şiir paylaşımının, sevgisinin şairlere bir geri dönüşü yok. Şiir kitaplarının, dergilerinin satışına bu “dijital ilgi” yansımıyor. Şairin okurunun varlığını hissettiği tek yer festivaller, şenlikler. Şiir festivalleri günümüz şairleri ile okurları buluşturmakla kalmıyor, dünya şiirinin en önemli temsilcileri ile de buluşturuyor. Yeni kültürlere, dillere ve şiir dünyalarına ulaşmalarını sağlıyor. Edebiyat bir yana sanat alanında en çok festivali yapılan türlerden biri, belki birincisi şiir. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, 9 12 Ekim tarihlerinde gerçekleştirildi. Türk şiirinin ustalarının konuk olduğu şiir buluşmasının bu yılki onur konuğu Ataol Behramoğlu’ydu. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, açılışta şiir buluşmasının Yunus Emre ile özdeşleşmiş bir kente yakıştığını söylemiş. Ben de bir şiir festivaline “Yunus Emre” adının çok yakışacağını, başarıyla dördüncüsü gerçekleştirilen Eskişehir Şiir Buluşması’nın Yunus Emre’nin adını alıp daha da büyüyerek festival olarak devam etmesi dileğimi belirteyim. Direktörlüğünü şair Haydar Ergülen’in yaptığı 4. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’na Türkiye’den şairlerin yanında Almanya, Fransa, Galler, Hindistan, İtalya ve Portekiz’den şairler de katıldı. Şiir Buluşması’nda, Türkiye Yazarlar Sendikası’nın 40. kuruluş yıldönümü anısına bir kokteyl de verildi. Bu yıl 100. doğum yıldönümleri olan, Türk şiirinin ustaları Oktay Rifat, Orhan Veli ve Fazıl Hüsnü Dağlarca için bir anma oturumu gerçekleştirildi. Geçen yıl yitirdiğimiz Ahmet Erhan ve Adnan Azar için de bir anma toplantısı yapıldı, yurtdışından katılan şairler de “Savaş ve Şiir” konusunda bir söyleşi gerçekleştirdi. Eskişehir’in hemen ardından 7. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali 1418 Ekim tarihleri arasında gerçekleşiyor. Şair Adnan Özer’in direktörlüğünü yaptığı festivale 10 ülkeden şairler katılacak. Oya Uysal, Yusuf Alper, Zeynep Köylü, Mehmet Can Doğan, Baki Ayhan T, Mustafa Fırat gibi isimler de bu seneki Türkiyeli şairler arasında… Dün akşam İKSV Salon’da açılış töreni yapılan festival Maya Cüneyt Türel Sahnesi, Moda Sahnesi, Küçük Ayasofya Külliyesi, Üsküdar Belediyesi Kültür Merkezi, Eyüp Belediyesi Haliç Kültür Merkezi ve Beşiktaş Belediyesi Akatlat Kültür Merkezi gibi kültürsanat mekânlarında beş gün boyunca şiirseverlerle şiiri buluşturacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile Şiir Derneği’nce gerçekleştirilen festival kapsamında Moda Sahnesi Oyuncuları, Orhan Veli, Oktay Rifat ve Dağlarca’yı 100. doğum yıllarında özel bir etkinlikle anacak; Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nde Hakan Gerçek, Cemal Süreya şiirlerinden oluşan “Üstü Kalsın”ı şiirseverler için özel olarak sahneleyecek. Festival programına ve mekân adreslerine istanbulsiirfestivali. net’ten ulaşılabilir. Duygu ve düşüncelerinizi ifade etmek için dizelerini, şiirlerini paylaştığınız şairler ile buluşmak, kendi seslerinde şiirlerini dinlemek için festivaller iyi bir fırsat. Şiirli günler diliyorum... ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ Fotoğraf: DHA Gösterim öncesi polis iki minibüs çevik kuvvet ve TOMA’yla AKM bahçesine girdi. Seyirciden Kobani’ye bin selam CEREN ÇIPLAK K ANTALYA 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde özel gösterimi yapılan “Asasız Musa” filminin ekibi film gösterimi öncesi sahneye “Kobanê” yazılı tişörtlerle çıktı. Salondaki seyirci de Kobani’ye destek için “Kobani’de dövüşene, düşene bin selam” diye slogan attı. Film sonrası düzenlenen panelde de seyirci “Kobani halkı yalnız değildir”, “Kobani’deki zulmün farkında değil misiniz?” dedi. Filmin yönetmeni Aydın Orak, panelde, katledilen Kürt aydını Musa Anter’i film aracılığıyla anlamaya çalıştığını, filmin de, “Kürtçe ıslık” çalmanın yasak ve Kürtçe söylenen her kelimeye para cezası kesildiği bir dönemde Musa Anter’e yakılan bir ağıt olduğunu belirterek “Musa Anter yaşasaydı Kobani için ağıt yakardı” dedi. Orak, Kürt filmlerine önyargı olduğunu belirterek Antalya dahil birçok ilde gösterime giremediğini söyledi. Diğer taraftan Aysim Türkmen’in yönettiği, ulusal uzun metraj bölümünde yarışan “Çekmeköy Underground” filminin galası yapıldı. Filmin panelinde çok sayıda yönetmenin imzaladığı sansürle mücadele bildirisi okundu. DT’den ‘Necip Fazıl’ açılımı SELDA GÜNEYSU İlk tur yerli oyunlar arasında geçen yıllarda tartışmalara neden olan dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in eseri yok BaBa ZuLa’nın yeni albümü ‘34 Oto Sanayi’, 1 Kasım’da Türkiye’de çıkacak Japonya’da bir numara Kültür Servisi BaBa ZuLa’nın sekizinci stüdyo albümü 34 Oto Sanayi, 28 Eylül’de Japonya’da yayımlandı ve yayımlandığı hafta çok satanlar listesinde bir numaraya yükseldi. 10 Ekim’de turneye çıkan grup, ilk konserini Asahikawa’da Oki Dub Ainu Band ile birlikte verdi. Topluluk, 16 Ekim’de Hiroşima’da, 18 Ekim’de ise Nagoya ve Oshaka’da konser verecek ve bir atölye çalışması yapacak. 1996 yılında kurulan ve Murat Ertel, Levent Akman, Can Aydemir, Özgür Çakırlar ve Melike Şahin’den oluşan güncel kadrosuyla yoluna devam eden BaBa ZuLa, 23 Ekim’de İspanya Vallodolid Film Festivali’nde konser ve recek. 1 Kasım’da Türkiye’de yayımlanacak albüm, 2015 Ocak ayında da Hindistan’da raflardaki yerini alacak. Uzakdoğu üzerinden Türkiye’ye gelen albümde yer alan sekiz şarkı ise şöyle; “İtaat Etme”, “Başka Bir Âlem”, “Gariplere Yer Yok”, “İlk Aşkım”, “Sinek Koca”, “Ufaklık, Küçük Kurbağa” ve “Direniş Destanı”. ANKARA Sonunda Başbakanlık’ın istediği oldu. Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu döevletin mi nemde 10 yıllık repertuvarı yakın takibe alınan hükümetin mi tiyatrosu?’ ve “Bir yılda beş kez Nâzım Hikmet oyunları sahneleniyor da neden Necip Fazıl, PeÖte yandan DT’de, bugünlerde, “devleyami Safa gibi isimlerin oyunları sahnelentin mi hükümetin mi tiyatrosu” tartışması miyor?” diye sorulan Devlet Tiyatroları (DT) da yaşanıyor. Tartışmanın nedeni ise bakanGenel Müdürlüğü, “Para” ve “Bir Adam Yalığın 5441 sayılı Devlet Tiyatroları Kuruluş ratmak” adlı eserlerden sonYasası’na göre tüzel kişiliğe ra üçüncü Necip Fazıl imzalı sahip kurumun basın ve halkla u Devlet Tiyatroları “Sabır Taşı” adlı oyunu sahilişkiler biriminin başına kendi Genel Müdürlüğü, “Para” nelemeye hazırlanıyor. memurunu ataması. Oyun, aralık ayında izBakanlık, TÜSAK tartışmalave “Bir Adam Yaratmak” leyici ile buluşacak. Serrından sonra da kurumun basın adlı eserlerden sonra vet Aybar’ın yönettiği oyunve halkla ilişkiler birimine geçiüçüncü Necip Fazıl imzalı da Aslı Artuk Şener, Özlem ci olarak kendi personelini ataGür, Ayla Alevok ve Eda mıştı. Hatta bakanlık kurumdan “Sabır Taşı” adlı oyunu Yılmaz Şener rol alacak. gönderilen her türlü haber metsahnelemeye hazırlanıyor. Kültür ve Turizm ninin onay alınmadan basına Bakanlığı’nda geçen yıllarda servis edilmesine de “ambarçalışmalarına başlanan ve en go” koymuştu. son Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül’ün “GeKurumun kendi basın ve halkla ilişkiler bilecek yasama döneminde Meclis gündemiriminden geçen yıl “Shekespeare Haftası”na ne sunacağız” dediği, devlete bağlı sanat kuilişkin gönderilen haber metninden sonra, kurumlarını lağveden Türkiye Sanat Kurulu (TÜrumdan çalışan bir personel, başka bir birime SAK) Yasa Tasarısı taslağı ile ilgili tartışmasürülmüştü. Şimdi de bakanlık, kendi basın ve ların alevlendiği 2012 yılında Başbakanlık, halkla ilişkiler biriminden bir personeli, kadroDT’nin son 10 yıllık repertuvarını istemişti. su bakanlıkta kalmak koşuluyla DT’nin basın Kabine arkadaşları da dönemin Kültür ve Tu işlerinin başına getirdi. Artık DT’ye ilişkin harizm Bakanı Ertuğrul Günay’a, “Bir yılda berler bizzat “bakanlık personelinin imzasıybeş kez Nâzım Hikmet oyunları sahnelenila” basına servis ediliyor. Söz konusu durum yor da neden Necip Fazıl, Peyami Safa gibi 5441 sayılı yasaya göre “aykırılık” teşkil ediisimlerin oyunları sahnelenmiyor?” diye sor yor. Bu durum ayrıca DT’nin kuruluşundan bu muştu. 2014 2015 sanat sezonunda, DT’nin yana ilk kez yaşanıyor. ilk tur yerli oyunları arasında ise geçen yıllarda tartışmalara neden olan dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in eseri yok. ‘D n Kültür Servisi Pentagram, GNL Entertainment ve garajistanbul işbirliğiyle 19 Ekim Pazar günü saat 17.00’de garajistanbul’da sahne alacak. 18 yaş sınırı olmayan konserde, iki saati aşan performans gerçekleştirecek grubun konserine dev ekranda daha önce hiç paylaşılmamış arşiv görüntüleri eşlik edecek. Konserle birlikte her kuşaktan Pentagram dinleyicisine ulaşmak hedefleniyor. n Kültür Servisi İngiliz elektronik müziğinin öncü isimlerinden Mark Bell hayatını kaybetti. Bell 80’lerin sonunda tanınan LFO grubunun kurucuydu. Sanatçının plak şirketi Warp Records sanatçının geçirdiği operasyona bağlı komplikasyonlara yenildiğini internet sitesinden duyurdu. Mark Bell, Bjork’ün “Homogenic” albümünün yaratıcılarındandı, Depeche Mode’un 2001’de yayımladığı “Exciter” albümünün de prodüktörlüğünü üstlenmişti. Pentagram’dan 18 yaş sınırı olmayan konser Mark Bell hayatını kaybetti