02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Ramadi’de kontrolü ele alan IŞİD, Bağdat’ı tehdit ediyor. Sünni aşiretler bile ABD kara gücü istedi IŞİD Bağdat’ın kapısında ve başkent Bağdat’a saldırılar düDış Haberler Servisi Suriye’de Kobani’yi Dış Haberler Servisi IŞİD’in Irak’ın zenleme kabiliyeti kazanmasına kuşatan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) Irak’ın Türkmen kadın kuzeyindeki katliamlarına dair yeni yol açabilir. Bağdat’ı savunmak batısındaki Anbar bölgesinde de “atağa kalksiyasetçiyi de katlettiler haberler geliyor. Örgütün önceki gün üzere başkentte 60 bin Irak asketı.” Anbar’ın “düşebileceği” kaygısıyla Sünve dün biri gazeteci olmak üzere 13 rinin yanı sıra Amerikalı danışni aşiretler, ABD’ye kara birlikleri gönderme kişiyi infaz ettiği bildirildi. Yerel manlardan oluşan 12 ekibin olçağrısı bile yapmış durumda. Sama Selahaddin haber kanalı için çalışan ve eylül başında kaçırılan Iraklı duğu belirtiliyor. Dünyanın gözü kulağı Türkiye sınırındakameraman 37 yaşındaki Raad el Azzavi’yle birlikte kardeşinin Tikrit Geçen ocakta Anbar’da yer alan ki Kobani’deyken ağustostan beri ABD lideryakınında Samra bölgesinde kurşuna dizildiği aktarıldı. Önceki gün Felluce’yi kuşatan IŞİD, Ramaliğindeki koalisyon güçlerinin hava bombardıBeyci’de 3 kişinin kafasının kesildiği, Kerkük yakınlarında da 6 di ve Hadisa Barajı’nın bulundumanlarının hedefi olan cihatçılar Irak’ta ilerlekişinin meydanda infaz edildiği belirtilirken bu ay başında da ğu bölgeye saldırılar düzenliyordu. yişini sürdürüyor. Bağdat’a 120 km. uzaklıktaki Anbar, 2003 işgaliyle ABD güçlerine Irak’ın kuzeyinde en az 4 kadının katledildiği belirtiliyor. Ramadi’ye saldıran militanların askeri üsleri kuşatkarşı Sünni isyanın merkezi haline gelBunlar arasında Türkmen Cephesi’nin eski vekili tığını belirtiyor. Rus RT kanalının haberinde, IŞİD’in mişti, ardından ise El Kaide’nin güçlenmeİman Muhammed Yunus, bir doktor olan ABD’nin Irak işgaliyle birlikte “işlettiği” adı işkencesiyle bu örgüte karşı Washington’ın ısrarlı çaMaha Sabhan ve Lamia İsmail lerle anılan Ebu Garib Cezaevi’nin bulunduğu bölgeye balarıyla kimi Arap aşiretler “Uyanış” harekede bulunuyor. doğru ilerlediği, buranın Bağdat uluslararası havaalanına ti çerçevesinde Amerikan birlikleriyle işbirliğiyaklaşık 12 km. uzaklıkta olduğu kaydedildi. Irak ordune gitmişti. IŞİD’in haziranda başlayan Irak salsundan bazı kaynakların IŞİD’in elinde 15 bin feet mendırısı sonrası ise Sünni bölgenin ABD’den asker zilinde bir uçağı düşürebilecek MANPAD uçaksavar fümıştı. Obama yönetimi de karadan operasyonun ma talebinin yükselmesi dikkat çekiyor. zelerinin olduğunu söyledikleri aktarıldı. sada olmadığını söylüyor. ABD Savunma Bakanı erkük’te 47 metre mesafe Chuck Hagel önceki gün Anbar’da sorun yaşandıağdat iddiaları doğrulamıyor ğını belirtmişti. Stratejik açıdan önemli Anbar bölge B u arada DHA’nın haberine göre, Irak’ın Kerkük Bunun üzerine Iraklı yetkililer acil askeri yardım talesinde ülkenin ikinci büyük barajı Hadisa var. Bura kentinde Molla Abdullah Köprüsü üzerinde bulunan binde bulundu. El Şarkiye televizyonu ve Amerikan CNN kanalı, Anbar Bölge Konseyi’nin Bağdat yönetiminden ya yönelik son dönemde ABD hava saldırılarıyla Irak IŞİD ve Peşmerge mevzileri arasında 47 metre mesafe bulunuyor. Sivillere kapalı olan bölge Irak’ın en tehde IŞİD militanlarıyla mücadele için ABD kara güçleri güçlerinin kazanımlar elde ettiği haberleri gelmişti. Bölgenin ele geçirilmesi IŞİD’in ikmal hattı kurması likeli yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. nin topraklarında konuşlanması talebinde bulunduğu yönündeki iddiaları aktardı. Bağdat ise dün kendilerine henüz böyle bir talebin gelmediğini savundu. Anbar Konseyi’nden Sabah el Karhut, CNN’e yaptığı açıklaDış Haberler Servisi başlayınca bu kez Musul’a tim ve ardından kaçmayı mada, istihbarat kaynaklarının IŞİD’in yüzlerce kadın ve geçtiklerini belirtiyor. Son başardım” diyor. IŞİD’in yaklaşık 10 bin militakız çocuğuna “cinsel saldı raki adres ise IŞİD’in Surinını Suriye’den ve Irak’ın kulaç sayesinde rı, kaçırma” eylemleri BM ye’deki kalesi Rakka. Cihatzeyindeki Musul’dan Anbar’a kaçtı raporlarına geçerken cihat çılarca burada “satışa çıkadoğru ilerlettiğini söyledi. İngiliz çıların ailesinden zorla ko rılıyorlar”, iki kız kardeşiyKaçış öyküsü de film gibi. Times gazetesinin haberine göpardığı Ezidi genç kızların le birlikte “satılıyor”. Kendisini alıkoyan Suudi ve re de Anbar Bölge Konseyi’nin öyküleri yaşanan trajediyi diğer militanlara ait toz bir Başkan Yardımcısı Faleh el Isonra yine bir kez daha gözler önüne ilaç görüyor, onlara götürsavi destek verilmezse Anbar’ın seriyor. AP ajansı, Irak’ta satılmış düğü çayın içine döküyor. 10 gün içinde IŞİD’in eline geSincan/Şengal bölgesinde Onlar Musul’a götürülür Adamlar uykuya dalınca kaçebileceği uyarısında bulundu. ağustosta IŞİD’in Ezidile ken kendisi Suriye’de kalıyor. çıyor. Erkek kardeşini tanıAFP ajansı, ABD’li savunma re saldırıları sırasında ka Filistinli bir adamla “evlen yan birinin kullandığı araçla yetkililerinin Anbar’daki duruçırdığı, dehşet dolu günle diriliyor”. Evdeki hizmet Türkiye’ye geçiyor. Burada mu “hassas” gördüklerini, Irak rin ardından kaçmayı başa linin sağladığı silahla “eşi IŞİD şiddetinden kaçan ergüçlerinin ise mücadelede yeterran kimi genç kızların ya ni” vurduğunu ama kaçma kek kardeşi ve akrabalarına siz kaldığı görüşünü aktardı. Bir şadıklarını aktardı. yı başaramadığını anlatıyor. kavuşuyor. Erkek kardeşinin ABD’li yetkilinin “Kürtler haBatı’dan onlarca gencin cihatçılara 15 yaşındaki genç kız mi Ardından bu kez 1000 dola etraftan para bulup kendisini katıldıkları haberleri sıkça dış basında yer reket ediyor, kentleri ve bölgelitanlarca sık sık yer değiş ra Suudi bir savaşçıya “sa kaçırmayı planladığını öğrealıyor. Avusturya’dan Suriye’ye kaçarak leri geri alıyorlar. Ancak Irak tirdiklerini anlatıyor. Aynı tılıyor.” “Annenin seni ta niyor. Şimdi bir çadırda iki IŞİD’e katıldıkları haberleriyle gündeme ordusu bir operasyona başlıyor akıbeti paylaşan diğer kız nımaması için adını değiş kız kardeşinin yanı sıra angelen iki genç kızın ise aileleriyle temasa ve bir kilometre sonra durularla birlikte Telafer’e gö tiriyorum. Artık Müslü ne ve babasının da akibetigeçtikleri, artık dönmek istedikleri yor” sözlerine yer verildi. belirtiliyor. Haaretz gazetesine göre, türüldüklerini, bir cezae man olacaksın, seninle ev nin ne olduğunu bilemeden Irak Başbakanı Haydar el Fransa’dan da IŞİD’e katılan 100 kadın ve vinde tutulduklarını, böl leneceğim dedi. Ama ben hayata dair yeni bir umut ışıAbadi birçok kez Irak’ta yagenç kız arasında bir Yahudi genç de var. geye ABD bombardımanı Müslüman olmayı reddet ğı arıyor. bancı kara güçlerine karşı çık Muhalefete ‘Kunta Kinte’ Ayarı En fecisi de artık şaşmamak… Davutoğlu’nun Kılıçdaroğlu için söylediği, “Sadece sussun. Onun aklına ihiyacımız yok!” sözleri, kulaklarımı tırmaladı ama heyhat, hiç şaşırmadım. Yüzüne demir maske takmış gibi duran Davutoğlu’nun, geçen hafta CNN International kanalındaki Christiane Amanpour söyleşisinde hangi havaya girdiği belli olmuştu… ABD TV gazeteciliği kodlarının gerektirdiği bir “sözde samimiyet” içinde Amanpour’a ilk adı “Christiane”la hitap eden Davutoğlu’nun ekrandan fışkıran özgüveni, başbakanlık sonrası belli ki hormonlanmıştı. O kadar ki ünlü gazetecinin sorularının neredeyse tamamını hiç göz kırpmadan es geçen ve gerçek cevaplar vermek zahmetine dahi katlanmayan başbakan, söyleşi boyu, tek cümleye indirgenebilecek bir konsepti yineledi: “Esad eğer gönderilmeyecekse, biz yokuz!” “Uluslararası sisteme kendini dayatmak” algısı üzerinden işlenen, “Biden’ın özrü” ile zirve yapan bu “Alimallah, kim olursa hodri meydan!” yaklaşımı içinde; Davutoğlu, geçen hafta… gene kıssadan hisse muhalafete de pay çıkaran biçimde; “Bu milletin hakkını vermeyen herkes bizden özür dileyecek!” demişti… Başbakan’ın burada “millet”le “AKP”yi kastettiğini biliyoruz. 10 Ağustos seçimleri ardından, meşhur “Restorasyon devam edecek!” ve “dava” çıkışlarını yaptığı “genel başkan adaylığı” konuşmasında da; “Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimize ve milletimize zarar vermemesi için AK Parti’ye zeval vermesin!” sözlerini sarf etmişti… “Devlet, millet = AK Parti”… özetle. Davutoğlu’nun vizyonu bu. Zaman geçtikçe, diğer alternatifler arasından Erdoğan’ın kendisine selef olarak niye Davutoğlu’nu seçtiğini daha iyi anlıyoruz. “Stratejik derinlik”, “sıfır sorun”, “neoOsmanlılık” düşleriyle girilen “değerli yalnızlık” cenderesine rağmen; “Esad, Suriye, Ortadoğu” politikalarında ustayla çırağın tam örtüştüğü görülüyor. Bunun ötesinde, millet ve devleti, salt kendi partileriyle; dışarıda kalan herkesi dışlayacak şekilde özdeşleştiren ve salt AKP’de vücut bulan bir tasavvur olarak görmek anlayışları da uyuşuyor. Davutoğlu, RTE’nin mütemmim cüzü gibi. Onun için açıklamaları da mütemmim cüz misali birbirini tamamlıyor. Davutoğlu çıkıp, “Kılıçdaroğlu sussun! Aklına ihtiyacımız yok!” ayarı verdiğinde; “reis” de bu nedenle araya girip; “Kılıçdaroğlu aklını kendine saklasın!” komutuyla mesajı pekiştiriyor. Var ya… Günümüz dünyasında uşakla dahi, “Hadi oradan sus, aklını kendine sakla!” diye böyle konuşulmaz. O derece ilkel; görgü ve nezaket kurallarına ters düşen laflar bunlar… B K Vahşeti yaşayanlar anlatıyor İ S Devlet ve millet = AKP Ürdün’den Türkiye eğitimli IŞİD’ci iddiası Dış Haberler Servisi Ürdün’de yakalanan IŞİD üyelerinin Türkiye’de eğitim aldıkları öne sürüdü. ABD merkezli WND haber sitesine konuşan üst düzey Ürdünlü güvenlik yetkilisi, son günlerde 16 IŞİD üyesinin Suriye sınırından sızmaya çalışırken yakalandığını anlattı, bu kişilerin sorgularında Türkiye’de eğitim aldıklarını itiraf ettiklerini öne sürdü. Site, daha önce bir Mısırlı yetkilinin Türkiye’yi IŞİD’e doğrudan istihbarat ve lojistik destek vermekle suçladığını haberleştirmişti. Yetkili Türk istihbaratının IŞİD’e Kobani’deki Kürtlere karşı uydu görüntüsü ve veri sağladığını öne sürmüştü. Kaynak, Türkiye’nin 49 rehineye karşılık bıraktığı kişi sayısının da 180 değil 700 olduğu iddiasında. Sarkisyan’a bayrak açtılar Dış Haberler Servisi Ermenistan, Rusya ile Avrasya Ekonomik Birliği’ne dahil olarak AB’ye sırtını dönmüş görünürken yeni politikanın mimarı olan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan muhalefetin hedefinde. Sarkisyan cuma günü Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te Avrasya Ekonomik Birliği’ne ülkesi adına imzasını koyarken, yeni anayasa değişikliği önerisiyle üçüncü dönem daha koltuğunda kalmayı planladığını öne süren muhalefet de meydanları doldurdu. 3.2 milyon nüfuslu ülkede 10 bindan fazla insan ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakan muhalefetteki Ulusal Kongre Partisi, Müreffeh Ermenistan ve Miras Partisi’nin çağrısıyla Erivan’ın merkezindeki Özgürlük Meydanı’nda toplandı. “Serj git” sloganları eşliğinde Sarkisyan’ın istifası ve erken seçim talep edildi. Mitingde konuşan eski Devlet Başkanı ve Ulusal Kongre Partisi lideri Levon TerPetrosyan, “Suçlu ve yolsuz hükümetimizden kurtulma vakti geldi” diye seslendi. Sarkisyan’ın bir komisyon kurarak ortaya attığı anayasa değişikliği, başbakanlık makamını hükümetin en üst düzey yetkilisi haline getiriyor. Muhalefet ikinci dönem gö asın ve yargıdan sonra sıra muhalefette “Mütemmim cüz” CumhurbaşkanıBaşbakan ikilisi, demokrasinin temel unsuru olan ve milyonlarca seçmenin oyunu alan… ana muhalefet partisi liderine hizmetkârdan da beter, adeta köle muamelesi yapıyor. Bu söylem ve davranışla ikili, sade Kılıçdaroğlu’nun şahsını değil, CHP’ye oy veren, CHP çizgisini destekleyen tüm seçmenleri aşağılıyor. “Aziz millet” ve “devlet”, şahısları nezdinde, sadece AKP’ye karşılık geldiği için; AKP’de “hakikati” görmeyenler; “Sus oradan!” kertesinde kale alınmamayı hak ediyor… Basını, yargıyı çoktan kontrol altına aldılar. Sıra… muhalefete ayar vermeye geldi. Ana muhalefetin de giderek “Kunta Kinteleştirilmesi” ile operasyon tamamlanacak. Literatürde bu çeşit rejimlere ne var ki “totaliter sistem” adı veriliyor… Muhalefeti tanımayan, düşünce ve ifade özgürlüğünü; farklı akıl ve fikirlerin olağan yarış içinde olma halini yadsıyan; toplumun tümüne bir “kutsal dava” kertesinde idealleştirilerek dayatılan “tek parti” düşüncesini işleyen rejimlere “totaliter” deniyor bu dünyada. “Totaliter rejimlerde” yurttaşlardan kendilerini, “kutsanan parti görüşüyle” tartışmasız özdeşleştirmesi bekleniyor. Bu mutlak birlik/bütünlüğün temini için, beyin yıkama doğrultusunda kullanılan medya organları tam teşekküllü propagandayla her dem harekete geçiriliyor. Hizaya girmeyen, kontrol altında tutulan yargı ve polisiye tedbirlerle terbiye ediliyor. Rağmen… İtirazı sürdürenler; “hain” diye damgalanıyor. “Biat” çarkının böyle fire vermeden çalışması için, “dış düşman”ın yanında bir dizi tabii “iç düşman” da yaratılıyor… “İç düşmanların” varlığı, özgür tartışmaların hemen önünü kesen sürekli bir “seferberlik” halinin devamında bir emniyet supabı oluyor. Ergenekoncusu, Balyozcusu, faiz lobicisi, paralelcisi, faşist Kemalisti… son dönemde ne çok “iç düşman” yaratıldığını düşünün… Ve böyle bir sisteme ne kadar yaklaştığımızı görün. Türkiye, hızla “hibrit” olarak adlandırılan otoriter rejimden, totaliter bir rejime doğru yol alıyor. “Restorasyon” başka türlü nasıl tamamlanır ki? B Anayasa değişikliğine itiraz Sarkisyan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne imzayı koyduğu gün on binlerce kişi Erivan’da üç muhalefet partisinin çağrısıyla büyük bir gösteri düzenledi. (Fotoğraf: AP) Totaliterleşme sinyalleri Ban’dan Libya’ya sürpriz ziyaret revi 2018’de dolan Sarkisyan’ın bu değişiklikle bir kez daha başta kalabilmeyi hesapladığını söylüyor. Muhalifler ayrıca Sarkisyan’ın yoksul halkın dertlerine deva olamayan ekonomi politikalarını ve geniş çaplı yolsuzlukları da eleştiriyor. Dış Haberler Servisi BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Kaddafi’nin 2011’de devrilip linç edilmesinden beri kaostan kurtulamayan Libya’ya sürpriz ziyarette bulundu. İki başbakan, iki meclis ve onlarca milis grubunun kapıştığı ülkede siyasi liderlerle buluşup kilit enerji kaynaklarına sahip ülkede bölünmesinin önüne geçilmesi telkininde bulundu. BM temsilcisi Bernardino Leon, eylül sonunda rakip fraksiyonları buluşturmayı başarmış olsa da henüz uzlaşma sağlanmış değil. Allende’ye başkanlık yolu Dış Haberler Servisi Şili’de Pinochet diktatörlüğünün kurbanlarından olan eski Cumhurbaşkanı Salvador Allende’nin kızı Isabel Allende’nin yıllar sonra babasının koltuğuna oturması olasılığı belirdi. Gelecek yıl Şili Senatosu başkanlığı görevi dolacak olan Isabel Allende, Sosyalist Parti’nin liderliğine ilk kez “yeşil ışık” yaktı. Isabel Allende, Isabel Allende partinin lider halen senato adaylığı ve başkanlığını seçimler için yürütüyor. görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. Allende, “Bazı parti üyeleri benim ismim üzerinde bir genel konsensüs olduğunu hissediyorlar. Bir karar vermem gerekiyor. Sanırım işler bu yönde ilerliyor” dedi. Yine de Allende, önlerinde 2.5 yıl gibi uzun bir süre bulunduğunu da anımsattı. Adaylığı kabul görürse, Allende 2017 seçimlerinin de adayı olacak. Şili Anayasası, halihazırdaki kadın Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet’in yeniden aday olmasını engelliyor. Diğer olası aday adayları İçişleri Bakanı Rodrigo Şili Sosyalist Partisi, Pinochet kurbanı Salvador Allende’nin kızına liderlik önerdi 2017 seçiminde adaylık Penaillillo ve eski Sosyalist Parti üyesi ve iki dönem başkanlığa adaylığını koymuş olan Marco EnriquezOminami. Ancak Allende isminin Şili’de karşılığı güçlü. Salvador Allende 1970’te ülkenin ilk sosyalist başkanı seçilmiş, yürüttüğü toprak reformu ve millileştirme politikalarıyla ABD’nin tepkisini çekmişti. Allende, ABD destekli Pinochet darbesiyle hayatını yitirmişti ve ülke 17 yıl boyunca Pinochet diktatörlüğü altında yaşamıştı. Kızı Isabel Allende ise bu yılları Meksika’da sürgünde geçirmek zorunda kalmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle