28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2014 PAZARTESİ 10 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr Türkiye siber saldırılara karşı savunmasız Oyunlara günde 3 milyon dolar harcanıyor Candy Crush’tan Angry Birds’e pek çok oyun 7’den 70’e herkeste bağımlılık yaratırken, oyun şirketlerinin kasasını da dolduruyor. Sanal dünyada kendine yer edinen oyuncular, üst sıralara hızlı tırmanmak için ödemeler yaparken, oyun içi satıştan 10 şirketin elde ettiği günlük gelir 3 milyon doları aşıyor. Thinkgaming.com’a göre Candy Crush Saga’nın günlük 6.6 milyonu aşan aktif oyuncusu bulunurken, oyun içi satıştan elde edilen günlük gelir 937 bin 552 dolar. Onu Clash of Clans takip ediyor. Günlük kullanıcı sayısını 79 bin artıran oyunun günlük geliri ise 741 bin 584 dolar. Game of WarFire Age’in bağımlıları ise günde 480 bin dolar harcıyorlar. Oyuncular da geliştirdikleri karakterler ve kazandıkları turnuvalarla ceplerini dolduruyor. Karakterler 1520 bin dolara alıcı bulurken, kazanılan turnuvalarla oyuncuların kazançları 400 bin dolara çıkıyor. Türk şirketlerinde bilgi ve iletişim teknolojileri kullanım oranının giderek artmasına karşın yazılım ve donanımların hukuka ve güvenlik gereklerine uygun şekilde kullanılmaması sistemleri siber saldırı tehlikesine açık hale getiriyor. Amerika yayımladığı bildiri ile olası siber saldırıları savaş sebebi ilan ederken Türkiye ise bu konuda henüz yolun başında. Türk şirketlerinde bilgi ve iletişim teknolojileri kullanım oranı yüzde 40’a ulaşırken International Data Corporation’ın (IDC) Mayıs 2012’deki “Küresel Korsan Yazılım Kullanımı Raporu”nda Türkiye’de lisanssız yazılım kullanım oranının yüzde 62 olarak gözükmesi, Türkiye’nin siber korsanların adeta hedefi haline gelme riskini arttırıyor. Dünyada her gün 200 binden fazla zararlı yazılım sayısal dünyaya salınıyor. Virüs, solucan, truva atı, botnet ya da rootkit; işlevine göre adı değişebiliyor, ama temel olarak bilgisayarlarımıza sızmaya ve para edebilecek veriler elde etmeye çabalıyorlar. Antivirüs ve güvenlik yazılımları ‘Dış Mihrak’ Arayanlar Hatay’a Uğrasın “Lobi” kavramı, Beyaz Saray’a birkaç bina mesafedeki Willard Hotel’de doğmuş. Dönemin ABD Başkanı Ulysses S. Grant’in, bu otelin lobisine sık uğraması; onun politikalarını etkilemeyi hedefleyen farklı kesimler için bir fırsat zeminine dönüşünce, lobi de bulunduğu yerde kalmamış. 19. yüzyıldan söz ediyoruz. Bugün “lobicilik”in Türk siyasetindeki karşılığı ise neredeyse “darbecilik”e eş.. Hakiki anlamıyla bir darbe yapmanın koşulları kalmadığından olsa gerek, “faiz ve döviz lobisi”, son iki yıldır, toplumsal barışı bozan, Uludere, Gezi gibi can yakan sarsıcı gelişmelerin “olağan şüphelisi”ne dönüştü. Fakat bir yandan şaşıracak bir durum değil. Türk usulü siyasette, “lobi”yi bir suçlama unsuru olarak kullanmak, iktidarın, güç kaybı hissettiği gelişmelerde dolaşıma soktuğu “dış mihrak”a benzer bir işlev görüyor. Neyse ki, rakamlar halen düzenli açıklanıyor. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “Operasyon öncesi dolarları kim aldı diye soruyorsam şüpheden değil. Elimde belgeler var” sözlerinden sadece iki gün sonra, döviz hesapları verileri yayımlandı: 613 Aralık’ta bankalardaki döviz hesapları sadece 187 milyon dolar artmış. Dövize ek talep yok. 617 Aralık tarihlerinde, dolar 1.4 kuruş artmış. Merkez Bankası’nın piyasalara dolar sattığı 16 Aralık’ta da talep gelmemiş. Ne zaman ki 17 Aralık sabahı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu haberleri çıkmış, dövize hızlı bir yönelim başlamış. Gezi’deki gibi. Başbakan Erdoğan’ın “dış mihrak bağlantılı faiz lobisi” sözü üzerine; ekonomik birimlerce yapılan incelemelerde, şu ana dek “lobi” izine rastlanmadı. Yine de kullanışlı bir kavram olarak “faiz ve döviz lobisi”ni önümüzdeki günlerde daha sık duymaya hazırlanın. Hazine’nin ocakmart dönemi sınavı ağır: 10.4 milyar dolar dış borç servisi var. HHH Uçaklar dolusu turistin, Türkiye’ye aktığı yaz mevsiminde değiliz. Aylardan ocak. Vakit akşamüzeri. Türkiye’nin 957 ilçesinden birinde, kent merkezine gitmek için, saatli kalkacak olan bir dolmuşa biniyorsunuz. Her şehirde, onlarcasına rastlanan dolmuşlardan biri... Arkanızda, kısa saçlı sarışın bir genç kadın telefonda. Sesini kısma gereği duymadan bağıra bağıra Fransızca konuşuyor. O sıra dolmuşa binen bir adam Arapça yön soruyor. Sizse şoföre dolmuş ücretini Türkçe uzatıyorsunuz. Bitmiyor. En arka sırada da yanlarında şirin bir kız çocuğu genç bir karı koca İngilizce konuşmakta. Evet, Reyhanlı dolmuşundasınız.... Zaten zihniniz, sabah şehirde kahve içmek için gittiğiniz mekânda rastladığınız bir masayı not etmiş. Elinde defter, akıcı İngilizcesiyle orta yaşlı bir kadın, başörtülü bir kadınla sohbette. Yanından geçerken defterin üzerinde “religion” (din) kelimesi gözünüze çarpmış. Aynı günün akşamı dolmuşta kulaklarınız dört dil birden duyunca, duraksıyorsunuz işte. Tabii ki konuksever biri olmadığınızdan değil. Üstelik, çokkültürlülüğü gurur vesilesi olmuş bir kadim kentte olduğunuzun da idrakindesiniz. Ama iç savaşa komşu bir sınır şehrindeyseniz, o sınırda bundan sekiz ay önce bombalar patlamış, 53 kişi ölmüş, iki gün önce de mühimmat yüklü olduğu söylenen bir TIR aranamamışsa, düşüncelerinizin farklı yönlere akmasına engel olamıyorsunuz. Son iki yıldır kim bilir kaç kez duyup okuduğunuz “Hatay’da ajanlar cirit atıyor” cümlesini anımsıyorsunuz. Ve yanılmayı dileyerek bu güzelim şehrin değişen dokusunun, bozulan sosyal yaşam dengelerinin görünür bir gelecekte çok önemli sonuçlar doğurabileceğini hissediyorsunuz. “Dış mihrak” arayanlar biraz da Hatay’a baksa keşke diyorsunuz. u Türkiye’de yazılım ve donanım için yılda ortalama 18.4 milyar TL yatırım yapılırken AB ülkelerinde sadece yazılım ürünleri ve hizmetleriyle ilgili yapılan harcamalar 258 milyar Avro civarında. latma veya kesmeyi hedefleyen DOS (Denial of Service) veya DDoS (Distributed Denial of Service) saldırıları. 2011’de yapılan bir araştırmaya göre Türkiye DDoS saldırılarında dünya genelinde ilk on ülke arasında yer alıyor. şirketlerinin araştırmalarına göre, 2013’te genel küresel internet tehdit seviyesi yüzde 6.9 büyüme kaydetti ve bilgisayar kullanıcılarının yüzde 41.6’sı en az bir kez saldırıya uğradı. 2013’te internet üzerinden bu saldırıları gerçekleştirmek için siber suçlular, 2012’ye göre yüzde 60.5 oranında daha fazla ayrı ana cihaz kullandı ve sayı 10 milyon 604 bine yükseldi. Son iki yılda tarayıcı tabanlı saldırıların sayısı neredeyse ikiye katlandı. 2013’te, tehditlerin karmaşıklığı ve miktarı açısından yeni bir olgunluk seviyesiyle birlikte, mobil cihazlarla ilgili güvenlik sorunlarında da önemli bir artış görüldü. Sadece Ekim 2013’te, 19 bin 966 yeni mobil zararlı yazılım modifikasyonu Olgunluk seviyesi ile karşılaşıldı. Zararlı mobil uygulamalarının çoğu, öncelikli olarak para ve kişisel bilgileri çalmaya yönelik gerçekleşti. Android halen bilinen zararlı yazılımların ana hedefi olmayı sürdürüyor. Google Play’de yer alan aşırı agresif mobil reklam yazılımları (madware) istikrarlı bir şekilde artıyor. 2013’te Google Play mağazasında yer alan uygulamaların yüzde 23’ü, bünyesinde bir çeşit reklam veya zararlı kod yazılımı bulunduruyor. Bu oran 2012’de yüzde 15 seviyesindeydi. Siber saldırılar içinde en büyük tehditlerden biri de, servisi yavaş NSA tüm iPhone’lara erişiyor Der Spiegel’de yayımlanan belgelere göre, NSA’nın DROPOUTJEEP ismini verdiği casus yazılımı iPhone’daki her şeye erişim sağlayabiliyor. ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) elektronik cihazlarda arka kapı yaratmakla görevli ANT bölümünün Apple ürünleri için geliştirdiği casus yazılım, sesli eposta, kişi rehberi, anında mesajlar, kamera, mikrofon ve bağlanılan baz istasyonu konumu gibi detayları ele geçirebiliyor. Der Spiegel’de yayımlanan belgede, NSA’nın Apple iPhone’a uzaktan erişim sağlayarak istenen dosyanın telefonlara yüklenip istenilenlerin alınabilmesini sağlandığı ortaya çıktı. Apple’a yerleştirilen yazılım sayesinde NSA, kimsenin haberi olmadan tüm verileri çekebiliyor. Belgede dikkat çekici bir diğer nokta, bu yazılımın cep telefonlarına doğrudan erişimle yüklenmesi. Belgeye göre, ileride uzaktan da erişim sağlanarak bu arka kapının yaratılabileceği belirtiliyor. Telefonlara sızılması için ilk casus yazılımın 2008’de üretildiği belirtiliyor. Konuyla ilgili Apple “Apple hiçbir zaman, iPhone da dahil olmak üzere ürünlerinde arka kapı yaratmak için NSA ile birlikte çalışmadı” açıklamasını yaptı. n11.com yüzde 100 büyüyecek Doğuş Grubu ile Güney Koreli SK Group’un ortaklığında Haziran 2012’de eticaret yatırımı olarak kurulan ve Nisan 2013’te tüketiciler ile buluşan Doğuş Planet’in eticaret platformu n11.com’da 9 ayda KOBİ ağırlıklı 7 bin mağaza açıldı. Mağazalar 2.8 milyonun üzerinde ürün sattı. Ticaretin kimlik değiştirdiğini belirten Doğuş Planet İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi İzi Adato, “hedefimiz eticaret pazarını büyütmek” dedi. n11.com’un kısa sürede, 6 milyon ürüne, bir milyon üyeye, 5 milyon aylık tekil ziyaretçiyle birlikte toplamda 50 milyon ziyaret sayısına ulaştığını kaydeden Adato, bu büyümenin en büyük nedeninin nesil değişitiren girişimci KOBİ’ler olduğunu dile getirdi. Adato, alt yapı çalışmalarının iyileştirilmesi ve mobil uygulamaların devreye girmesiyle birlikte eperakende sektörünün 2014’te yüzde 2025 büyüme kaydedebileceğini anlatarak n11.com’un büyüme hedefinin yüzde 100’ün üzerinde olduğunu açıkladı. ‘Avantaj Bizden’ Türk Telekom, kurumsal müşterilerine, alışverişlerinde indirimler sağlayacak ve maliyetlerini düşürecek özel kampanya ve fırsatlar sunacağı “Avantaj Bizden”i hayata geçirdi. Avantaj Bizden ilk aşamada, Eset güvenlik yazılım ürünlerinde yüzde 50, Teknomelek 7/24 cihaz destek hizmetinde yüzde 50 ve AVIS araç kiralama hizmetinde yüzde 30 indirim imkânı sağlıyor. Avantaj Bizden kapsamında Waterlife su arıtma cihazlarında da yüzde 25’ varan indirim sunuluyor. Avantaj Bizden’den yararlanmak için 8288’e kısa mesaj göndermek gerekiyor. Telekom’dan Facebook’a toplu dava Dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitelerinden Facebook’a, kullanıcılarının özel yazışmalarını izlediği iddiasıyla ABD’de toplu dava açıldı. Davacıların talebi ya gizlilik ihlalinin olduğu her gün için dava açan kullanıcıların her birine 100 dolar veya yine her bir davacıya 10 bin dolar ödenmesi yönünde. BBC’nin haberine göre davada, Facebook’un “özel mesajlarında başka bir internet sitesinin linkini paylaşan kullanıcıların web faaliyetlerinin görünümünü çıkarmak amacıyla, bu mesajları görüntülediği” iddia ediliyor. İddialara göre Facebodığı” iddia ediliyor. Aygaz’dan online sipariş imkânı Türkiye’nin önde gelen LPG markası Aygaz’ın yeni web sitesi, mobil cihazlar dahil her türlü cihazda ok kullanıcı veri ve profili çıkarmak üzegörüntülenebiliyor. Aygaz’ın tüpre, sistematik olarak mesajlara müdahale gaz, otogaz, dökmegaz, doğalgaz ediyor; sonra da bu bilgileri reklam şirketürünleri ve cihazlarıyla ilgili detaylı leri ve pazarlamacılarla paylaşıyor. Facebobilgilerin bulunduğu aygaz.com. ok yönetimi ise iddiaların temelsiz olduğu tr’de, tüketicilere online satış açıklamasında bulundu. Geçen hafta başında ve sipariş imkânı da sunuluyor. Web sitesinde, Aygaz’ın çaaçılan dava, bağımsız bir araştırmaya dayandıtısı altında bulunan beş ayrılıyor. Bu araştırmada Facebook’un, kullanıcırı ürün segmentinin, her biların özel yazışmalarını “mesaj iletimini kolayrinin kendine özel menü laştırmayla ilgisi olmayan amaçlar için kullansistemi bulunuyor. Yeme içmeye 213 milyar harcadık Ekonomi Servisi Türkiye’de yurtiçi tüketim, 2013’ün 9 ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.5 artarak 863.9 milyar liraya yükselirken; tüketimde en yüksek payı 213.4 milyar lira ile gıda, içki ve tütün ürünleri aldı. Gıda, içki ve tütün harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 3.5 arttı. AA’nın derlediği Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; yerleşik hane halklarının yurtiçi tüketimi 813.2 milyar lira, yurtdışı tüketimi de 6.3 milyar lira olarak hesaplandı. Harcamalarda ikinci sırada yer alan ulaştırma ve haberleşme harcamaları, geçen yıla göre yüzde 15.7 artışla 165.2 milyar liraya ulaştı. Yurtiçi tüketim harcamalarının en büyük üçüncü kalemini konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oluşturdu. Bu harcamalar, yüzde 7.5 artarak 157.8 milyar lira oldu. Yolsuzluk parası devlete Ekonomi Servisi Yunanistan Savunma Bakanlığı Silahlanma eski Genel Müdür Vekili Antonis Kantas, silahlanma programları karşılığında yolsuzluk ve rüşvetten temin ettiği 9 milyon Avro’yu merkez bankasına iade etti. Kantas, silah ihaleleri karşılığında aldığı 16 milyon Avro rüşvetin tamamını önümüzdeki günlerde geri ödeyeceğini duyurdu. Hükümet, iade edilen bu parayı sağlık ve eğitim ihtiyaçları için harcayacak. Cepte 1.3 milyarlık bozukluk var Ekonomi Servisi Türk halkı cebinde parasal değeri 1 milyar 290 milyon lira olan 3.7 milyar adet madeni para taşıyor. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü verilerine göre; geçen yıl tedavüle verilen 536 milyon 431 bin 500 adet madeni para ile birlikte piyasadaki madeni para miktarı 3 milyar 723 milyon 432 bin 450 adede ulaştı. Tedavüldeki madeni paraların değeri ise 1 milyar 290 milyon 908 bin 655 lira olarak hesaplandı. Buna göre nüfusu yaklaşık 75 milyon olan Türkiye’de, kişi başına ortalama 50 adet bozuk para düşüyor. Tedavüldeki madeni para ile asgari ücretle çalışan 1.5 milyon kişinin 1 aylık maaşı ödenebiliyor Mevcut durumda piyasada en çok bulunan madeni para 10 kuruş, en az bulunan ise 1 kuruş. Şu anda tedavülde 663 milyon 463 bin adet 10 kuruş, 883 milyon 921 bin 600 adet 5 kuruş, 809 milyon 149 bin 150 adet 1 lira, 542 milyon 245 bin 1000 adet 25 kuruş, 408 milyon 998 bin 600 adet 50 kuruş, 115 milyon 655 bin adet de 1 kuruş bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle