05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hatay’daki silah yüklü TIR’ın MİT’in olduğu kesinleşti, jandarmanın soruşturması engellendi 7 Vali TIR’ı aratmadı AKIN BODUR / CANAN COŞKUN Jüpiter Hazırlanıyor Ekonominin iyi gitmediğinin somut kanıtı, asgari ücrete pek gülünç bir artışın yapıldığı gün onu kat kat aşan zamların ilan edilmiş olmasıdır. Serbest piyasacı ekonomistler bu türden karşılaştırmaları sevmezler. Onlar daha çok “büyüme” rakamlarıyla ekonomiyi anlatmayı, “pastanın büyümesinin erdemlerini” sıralamayı severler. Ne var ki pasta büyüdükçe yoksullara düşen paydaki artışlar şaka gibi kalmaya mahkumdur. O artışların temel mal ve hizmetlerde domino etkisi kaçınılmaz zamlarla daha açıklandığı gün geri alınması ise serbest piyasacılığın altın kuralıdır. Gene öyle oldu. Asgari ücrete yapılan yüzde beşlik zam, hepi topu 3040 liradır, temel maddelere yapılan zamlarla geri alınması arasında bir dakika nefes alacak zaman bile bırakmadılar. Serbest piyasa ekonomisi, süreklilik gösteren krizini alt kesimlere ödetmekten başka yol bilmez. Sorulardan, sorgulardan ise hiç hoşlanmaz, hemen ağzı kalabalık ekonomistlerini piyasaya sürer. Devlet ise muhtemel itirazları karşılamak için sopasını hazır tutar. HHH Apaçık haksızlığın ilanı olan bu türden durumlarda devleti yönetenlerin öfkeleri yüzlerine de, sözlerine de yansır. Haksız oldukları için öfkelenirler. Diderot “Filozofça Düşünceler”de bu türden öfkeye kapılanların haksızlıklarını şöyle anlatıyordu: “İki tartışmacı arasında öfkeye kapılanın haksız olduğuna bire karşı yüz konabilir. Menippe Jüpiter’e şöyle der: Cevap vereceğin yerde yıldırımına başvuruyorsun, o halde haksızsın.” Haksızdırlar ama bunu hiçbir koşulda kabul etmezler. Haksızlıkları zirveye çıktığında ise kendi koydukları kuralları bile çiğnemekten çekinmediklerini yaşadığımız günlerden biliyoruz. HHH Yakın zamana kadar sık sık başvurdukları “büyük bir iş için ortaya çıktık, ne yapalım kurunun yanında yaş da yanıyor, olacak o kadar” dedikleri “hukuklarını” bile bir yana bırakarak eyleme geçtiler artık. Birbirlerini tepelemeye çalışırken, foyalarının meydana çıkmasına bile aldırmıyor, hukuksuzlukların, birlikte başvurdukları zalimliklerin saçılıp dökülmesinden rahatsız olmuyorlar. Öyle bir kavgaya giriştiler ki, biri öbürünü alt etmeden bitecek gibi görünmüyor. Bu durumun farkında olsun olmasın halk için, halk sınıfları için bir şans ortaya çıkıyor böylece. Ortaya çıkan haksızlıkların, hukuksuzlukların sahiplerinin çırılçıplak kalıvermesi, tarafların birbirini suçlarken zorunlu olarak yaptıkları itiraflar, gerçeklerin görülmesi için bir fırsat yaratıyor. Bu itirafların değeri büyüktür. Yeter ki, yaratılan sis pus içinde aklı başında siyasetçiler, aydınlar gerçeğin kaybolup gitmesine fırsat vermesin, bu şansın değerlendirilebilmesi için harekete geçebilsinler. HHH Bu kavganın nasıl sonuçlanacağına ilişkin öngörülerde bulunanlar genellikle halkı işin içine katmadan senaryolar yazıyorlar. O senaryolarda da bütün yollar baskıcı bir rejime, serbest piyasacılığın krizlerinin faturasını her zaman halka ödetmenin zorbalığına çıkıyor. Çare halkın kendine, ülkesine sahip çıkmasıdır. Ama önce bir saptama yapmakta yarar var: İğdiş edilmiş, kişiliksizleştirilmiş, Batı karşısında korunmasız bırakılmış dış politika, büyük darbe yemiş, laikliği zedelenmiş demokrasi, aydınlanma ışığından her geçen gün biraz daha uzaklaşan Cumhuriyet ile Türkiye soluksuz kalmak üzeredir. Ortağının ihanetine uğrayan Jüpiter’in çareyi; sağa sola yıldırım yağdırmakta, 12 Eylül yöntemlerine sarılmakta aradığı da gözle görülüyor artık. Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, Kırıkhan Kaymakamlığı ve il jandarma komutanlığına gönderdiği yazı ile TIR’daki MİT mensuplarının serbest bırakılmasını istedi. İSKENDERUN / İSTANBUL Hatay’da silah yüklü olduğu iddiasıyla jandarma tarafından durdurulan TIR’ın MİT’e ait olduğu ortaya çıktı. Özel Yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman’ın TIR’ın aranması yönündeki emrine karşın Hatay Valisi Celalettin Lekesiz’in TIR’ın bırakılması yönündeki talimatı üzerine araçta arama yapılamadı. Kırıkhan Jandarma Komutanlığı, silah taşıyan bir TIR ile ona eskortluk eden aracın Reyhanlı’dan Kırıkhan’a giderken durdurulduğunu Kırıkhan Cumhuriyet Savcılığı’na bildirdi. Savcılık da gelişmeleri yetkili olan TMK 10. Madde ile görevli Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman’a aktardı. Şişman, arama işlemine Kırıkhan’da görevli nöbetçi savcının yanı sıra Kırıkhan cumhuriyet başsavcısının da katılmasını istedi. Bunun üzerine Başsavcı Yaşar Kavalcıoğlu ve nöbetçi savcı Yunus Alkan olay yerine gitti. Kavalcıoğlu ve Alkan’ın imzaladığı olay yeri tutanağına göre olay yerinde şu gelişmeler yaşandı: Önceki gün saat 18.30 sularında durdurulan TIR’a eskortluk eden araçta bulunan kişiler MİT görevlisi olduklarını, TIR’da bu DUDU’DAN TEPKİ CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ise yaşananlara sert tepki gösterdi. Dudu, “TIR’da silah yoksa neden aramasına izin verilmedi? Yetkililer ve vali, hangi hak ve yetkiyle savcılığın ve adli kolluk görevlilerinin görev yapmasını engellemiştir. Bu konu açığa kavuşturulmalıdır” dedi. lunan malzemelerin de devlet sırrı niteliğinde olduğunu belirterek TIR’da arama yapılamayacağını bildirdiler. Durumun savcılar tarafından savcı Şişman’a bildirilmesi üzerine Şişman, araç etrafında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasına devam edilmesini istedi ve en kısa sürede olay yerine intikal edeceğini söyledi. Bu sırada İl Alay Komutanı, olay yerinden sorumlu İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Kubilay Ayvaz’a telefon ederek, yakalanan araç ile birlikte MİT görevlilerinin serbest bırakılması talimatı verdi. Ayvaz ise konunun adli nitelikte olduğunu, emir verme yetkisinin savcı Şişman’da bulunduğunu, bu nedenle geri çekme emrini yeri ne getiremeyeceğini söyledi. Ancak bu sırada Ayvaz’a, “MİT personelinin kimliklerinin belirlenerek serbest bırakılmalarını” isteyen Hatay Valisi Celalettin Lekesiz imzalı talimat yazısı ulaştı. Yüzbaşı Ayvaz da Lekesiz’in yazılı emri üzerine ihbar işlemini durdurdu ve aracın aramasını yapmadan askerleri bölgeden çekti. Gelişmelerle ilgili bilgilendirilen savcı Şişman’ın kolluk görevlilerinin kesinlikle aracın bulunduğu yerden hareket ettirilmemesi ve şahısların serbest bırakılmaması talimatını vermesine karşın TIR ve beraberindeki araç Reyhanlı istikametine doğru hareket etti. Ancak TIR ve beraberindeki araç Şişman’ın talimatı üzerine Muratpaşa mevkiinde bu kez polisler tarafından durduruldu. Olay yerine gelen Şişman, adli işlem yapma yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı personelinin olay yerinden ayrılmasını istedi. Silah taşıdığı belirtilen TIR ise yeniden Reyhanlı’ya döndü. Araçta bulunan ve MİT görevlisi oldukları belirtilen 3 kişi hakkında ise MİT Kanunu’na göre Başbakanlık’tan izin alınması gerekliliği nedeniyle herhangi bir işlem yapılamadı. Silah yüklü TIR Ankara’nın derdi: İhbarı kim yaptı? DUYGU GÜVENÇ ANKARA İçinde Suriye’ye giden silah ve mühimmat bulunduğu ihbarı üzerine durdurulan ancak arama yapılamayan TIR’ın nihai hedefinin Suriye’deki Türkmenler olduğu öne sürüldü. Hatay Valiliği’nden bir yetkili, “gözaltı yok” bilgisini verdi. İlk haberlerde TIR’da bulunan 3 kişinin gözaltına alındığı iddia edilmişti. Vali Yardımcısı Orhan Mardinli ise Cumhuriyet’in sorusuna “Bilgim yok. Ben de şimdi televizyondan öğrendim” karşılığını verdi. TIR’ın İHH’ye ait olmadığı netleşirken istihbarat kaynakları ise ihbarın ildeki devlet kurumlarından birinden geldiğini ve üç kaynak üzerinde araştırmanın sürdüğünü söyledi. 06 BR 8860 plakalı araç ise Vakıfbank’a rehinli çıktı. Araç sorgusunda model yılı 2009 olan TIR’ın ruhsatını 11 Eylül 2008’de aldığı ve Vakıfbank Gimat Şubesi tarafından rehinli olduğu gözlendi. İçişleri Bakanı Efkan Ala, TBMM Genel Kurulu’nda yemin etmesinin ardından kuliste gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, bu konuyla ilgili çelişkili açıklamalar geldiğini belirtmesi üzerine Ala, “Yapılacak bir şey yok. Orada Türkmenler var. Onlara götürülen yardım. Herkes işini bilecek” dedi. Ala’nın açıklamalarına Twitter’da tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Herkes işini bilecek! Tam bir suçüstü hali; insani yardım adı altında silah ve mühimmat transferi yapmak hükümetin önceden bildiğimiz yeni işi” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Sezgin Tanrukulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a TIR’ın yükü hakkında sorular yöneltirken, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu ise İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Dargeçit’teki faili meçhul kazısında, tanığın ifadeleri doğrulandı Kemikler bulundu MAHMUT ORAL Belgesel ve kİtaba ‘Gezi’ soruşturması İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemlerini konu alan, yönetmen Serkan Koç tarafından çekilen ve geçen yıl ağustos ayının ilk haftasında yayımlanan “Başlangıç” belgeseli ve “Orantısız Zekâ” kitabı ile ilgili soruşturma başlatıldı. Belgeselin yönetmeni Serkan Koç ve yapım ekibi dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek savcılıkta ifade verdi. Yönetmen Serkan Koç, ihbarın İzmir’de yaşayan bir yurttaş aracılığıyla yapıldığını aktararak şunları kaydetti: “Gezi Parkı olayları yaşanırken Recep Tayyip Erdoğan, ‘Camiye ayakkabıyla girip içki içtiler’ demişti. Bizim belgeselimizin girişinde bunun ses kaydı var. O caminin içinden orijinal görüntüler var. Belgeselimiz kanıt niteliğinde ve Erdoğan’ın halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiğinin belgesidir. Bir film, hükümetin kötü uygulamalarını teşhir ettiği için suçlanabilir mi?” Ala: Herkes işini bilecek Bakanlık, gençlerin ahlakını korumayı sürdürüyor Harem selamlık tren EMRE DÖKER İZMİR Gençlik ve Spor Bakanlığı kızlarla erkekleri her ortamda ayırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Yurtların ve gençlik kamplarının ardından trenler de harem selamlık olarak ayrıldı. 99 yıl önce Sarıkamış’ta donarak şehit olan Mehmetçikleri anmak için düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü”ne Gençlik ve Spor Bakanlığı Ankara’dan TCDD’ye Suriye’deki örgütler ait iki özel tren kaldırdı. Ancak bu trenlerin birine sadece erkekler diğerine ise kadınlar binebilecek. Kadınların bineceği tren bugün saat 22.00’de, erkeklerin treni ise saat 23.00’te hareket edecek. Yürüyüş 5 Ocak günü gerçekleştirilecek. 15 bin kişinin katılımı beklenen yürüyüş için trenlerin dahi harem selamlık olarak ayrılması üzerine, İzmir’de ve diğer bazı kentlerde gençler protesto amacıyla yürüyüşe katılmama kararı aldı. DİYARBAKIR Şırnak’ın Silopi ilçesinde 13 yıl önce ifade için ilçe jandarma komutanlığına giden ve kendilerinden bir daha haber alınamayan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz için tanık ifadelerinin ardından Dargeçit Belediye Mezarlığı’nda kazı yapıldı. Kazı alanında tanık ifadelerindeki gibi battaniye sarılı bir kişiye ait kemikler bulundu. Mardin’in Dargeçit ilçesinde belediye mezarlığı sorumlusu olan Hacı Akar, geçen yıl savcılığa ifade vererek kayıplardan Tanış’ın asker ve polisler tarafından gece yarısı mezarlığa gömüldüğünü açıkladı. Akar ifadesinde şunları anlattı: “Bir gece belediyeye çağrıldım. Bir cenazenin olduğunu söylediler. Resmi işlemler için Dargeçit Mezarlığı’na gittik. Battaniyeye sarılı bir cenaze vardı. Orada polisler, özel harekât polisleri ve ilçe jandarma komutanlığına bağlı askerler mezarlığı ablukaya almıştı. Kimsenin girişine izin verilmiyordu. Ben kendilerine ‘Bu şekilde gömemeyiz. Dini vecibeleri yerine getirmek için imam çağıralım’ dedim. Onlar, ‘Hayır kimsenin haberi olmasın’ dediler. El fenerini cenazenin yüzüne doğrultum. Ben gömdüğümün Serdar Tanış olduğunu fark ettim.” Akar’ın ifadesi üzerine faili meçhul dosyalarını yeniden açan Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği harekete geçti ve Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat göndererek mezarlıkta kazı yapılmasını istedi. Dün başlatılan kazıya Tanış’ın kardeşi avukat Hakim Tanış ve babası Şuayip Tanış, İHD Mardin Şubesi yöneticileri, Şırnak Barosu, BDP ve MEYADER yöneticileri katıldı. “Kaybedilenlerin sesi ol” yazılı pankart ve Tanış’ın fotoğraflarını taşıyan çok sayıda yurttaş da mezarlığa geldi. Kazma küreklerle ve el gücüyle yapılan kazı yaklaşık bir saat sürdü. Açılan mezarda, battaniyeye sarılı olduğu belirtilen bir kişiye ait kemikler bulundu. Kemiklerden DNA testi için parçalar alındıktan sonra, mezar yeniden kapatıldı. Suriye’den Türk uçaklarına taciz Türkiye’yi AİHM’ye şikâyet edecekler Dış Haberler Servisi Suriye’deki bazı insan hakları gruplarının Türkiye aleyhine bir suç duyurusu hazırlığında olduğu bildiriliyor. BBCTürkçe’nin haberine göre, Suriye’de hem Beşşar Esad yönetimine hem de cihatçı gruplara karşı olan Suriye Ulusal Koordinasyon Komitesi’nin (NCC) lideri Heysem Menna, 11 insan hakları örgütünün, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) “teröre destek vermek ve terör gruplarıyla işbirliği yapmak” suçlamasıyla şikâyete hazırlanıyor.Menna, Türkiye’yi, Suriyeli olmayan “terörist” grupların Suriye’ye girişine kolaylık sağlamak, bu grupların Türkiye’de eğitim görmesine izin vermekle suçladıklarını ve ellerinde birçok kanıt olduğunu belirtti. Türkiye’yi şikâyete hazırlanan örgütlerin arasında, Haklar ve Kalkınma için Küresel Ağ, Savaş Suçlularına Karşı Uluslararası Koalisyon, İnsan Hakları Arap Komisyonu’nun da bulunduğunu bildiren Menna’ya göre, Türkiye’den bazı insan hakları grupları da suç duyurusuna destek veriyor. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, TürkiyeSuriye hudut bölgesinde devriye görevi yapan 2 adet F16 uçağına, Suriye’de konuşlu füze sistemleri tarafından Hatay üzerinde toplam 5 dakika 10 saniye süreyle 8 kez radar kilidini muhafaza etmek suretiyle tacizde bulunulduğu belirtildi. n ANKARA (AA) Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 662 bin 719 kişinin görev aldığını, bunlardan 344’ünün general ve amiral, 39 bin 357’sinin subay, 95 bin 368’inin astsubay, 391 bin 202’sinin erbaş ve er olduğunu açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, general ve amirallerin 312’si kuvvet komutanlıklarında, 31’i Jandarma Genel Komutanlığı’nda, 1’i ise Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görev yapıyor. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi Üyesi Mehmet Erten, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in daveti üzerine verilen yemeğe Anayasa Mahkemesi’nin Başkanı ile tüm üyelerin katıldığı gibi bir algı oluşturulduğunu belirterek yemeğe katılmadığını açıkladı. Mehmet Erten, yemekten haberi olmadığını söyledi. KPSS’de ‘joker’ dalgası: 9 gözaltı CANAN COŞKUN 2014’ün ilk kapsamlı operasyonu, KPSS soruşturması kapsamında gerçekleştirildi. Eşzamanlı 9 ilde düzenlenen operasyonda şüpheli olduğu tespit edilen 258 kişiye “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, ÖSYM Ölçme, resmi belgede sahtecilik, Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet” suçlaması yöneltildi. KPSS operasyonunun ilk dalgası 7 Temmuz 2012’de yapılmış; Ankara, İstanbul, İzmir, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkâri ve Mardin illerinde 38 kişi gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında ÖSYM’nin tüm sınavlarının incelendiği iddia ediliyor. İddialar arasında toplamda 258 şüphelinin benzer olaylara karıştıkları ve çok sayıda kişinin de devlet dairelerine memur olarak girdiği yer alıyor. 1 Ocak 2014 günü başta KPSS sınavları olmak üzere tüm sınavlarda başkalarının yerine sınava giren ve “Joker” olarak adlandırılan 9 kişinin İzmir, Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Hakkâri, Batman ve Şırnak’ta eşzamanlı operasyonda gözaltına alındığı bildirildi. Operasyon kapsamında başkalarının yerine sınava giren jokerler ve kendi yerine sınava girmesi için örgütten joker talep eden, bu sayede sınavları kazanan ve halen devlet dairelerinde işe girmiş olan 40 devlet memurunun yakalanması için harekete geçildiği kaydedildi. Gezi doktorları için geri adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Tamgün” tasarısında, Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usul ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına yönelik idari para cezası uygulamasını öngören hüküm metinden çıkarıldı. Tamgün Yasası görüşmelerin ardından yasalaştı. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve arkadaşlarının, ruhsatsız sağlık hizmeti verenlere yönelik cezaları içeren maddede verdikleri değişiklik önergesi kabul edildi. Söz konusu önergeyle, cezalarda, “olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç” ifadesinden sonra “sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar” cümlesi eklendi. Önergeye ilişkin açıklama yapan Atıcı, şunları söyledi: “Bu maddeyi komisyonda da çok tartıştık. Madde mevcut haliyle yasalaşsa, yolda yürürken kalp krizi geçiren bir kişiye benim hekim olarak müdahale etmem, beni 3 yıl hapse attırıyordu. Komisyonda, ‘acil yardım hizmeti gelinceye kadar’ ifadesini eklettik ama bu da yeterli değil. Çünkü bu şekliyle de bir sağlık ekibi olay yerine geldiğinde benim işim orada bitiyor. Şimdi maddeye eklenen ‘sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar’ ifadesiyle sağlık ekibi gelse de gerekli hallerde hekim olarak ben müdahaleme devam edebileceğim.” TSK’nin personel sayısı değişti Karargâhtaki yemeğe üyeden itiraz Başbakan gazetecileri atlattı n İstanbul Haber Servisi İstanbul’da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, dün gazetecileri atlatarak Haliç Kongre Merkezi’ne gitti. Resmi bir programı olmayan Erdoğan’ın kongre merkezine niye gittiği açıklanmadı. Erdoğan daha sonra Sütlüce’deki AKP İl Başkanlığı Binası’na geçti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle