Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2014 CUMA 12 esinlenmiş olacak) üç çocuklu, 5 kişilik bir aile, her öğün kişi başına birer simit (1.40TL) ve birer bardak çay (1 TL) tüketse masraf kişi başına 7.20 TL’yi buluyor. Ailenin günlük tüketimi ise 36 TL ediyor. Aylık ise 1.080 TL. Oysa ailenin en az geçim ücreti vergi sonrasında eline geçen DIŞ HABERLER [email protected] Simit ve Çay! Eskiden basınla ilgili karikatürlerde, gazetecinin masasında çay ve simit vurgulanırdı! Şimdi ise simit ve çay ile işçi ücretleri ölçülüyor! Meydanlarda Yeni Türk Lirası yerine eski rakamlarla katrilyonlardan, trilyonlardan söz eden Tayyip Efendi’den her nedense işçi ücretleri konusunda çıt çıkmıyor. Yılın son günü “Asgari Ücret Tespit Komisyonu”, 5.5 milyon işçide düş kırıklığı yarattı. Ücret ölçütleri. “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)” bile en az işçi ücretini, net 1205 lira öngördüğü halde, iki aşamalı artışa karşın yine de brütü bile bu rakama ulaşamadı. Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Dursun Göktaş, üşenmemiş zamdan önce “yalnızca çay ve simitle beslenen 5 kişilik bir ailenin aylık masrafını” en az geçim ücreti ile kıyaslamış! Göktaş’a göre (herhalde Tayyip Efendi’nin önerisinden 804 TL. Yapılan zamdan sonra ücret, ilk altı ayda net 845 net (brüt 1071), ikinci aşamada net 891 (brüt1.130) oldu. Ailenin yalnızca aylık simitçay harcaması 1.080 TL değil miydi? Bir başka kıyaslamayı CHP milletvekili Hurşit Güneş yapmış. Güneş’e göre Tayyip Efendi iktidara geldiğinden bu yana ücrete yüzde 359, simide ise yüzde 600 zam yapılmış. O tarihte 20 kuruştan 920 simit alınabilirken şu anda 1.40 TL’lik simitten yalnızca 604 simit edinilebiliyor. Eğer bu ücret 1.288 lira olursa o zamanki kadar simit alınabilirmiş… Dolardaki tırmanış ise bu ücreti bir başka açıdan kıyaslıyor! Zamdan önce bu ücret 418 dolarken, şimdi 22 dolar düşerek 396 dolara inmiş! Bakalım 5.5 milyon işçi, eşi ve çocukları bu kazığın acısını sandıkta nasıl çıkaracak? ‘Obama, Erdoğan’a baskı yapmalı’ Washington Post’a göre Başbakan’ın güçlenmesi ne Batı’ya ne de Türkiye’ye yarayacak Dış Haberler Servisi Amerikan Washington Post gazetesi, Türkiye’deki iktidar kavgalarının ne Batı’nın ne Türkiye’nin yararına olduğunu, Obama yönetimi ve Avrupa Birliği’nin (AB) hukuka saygı göstermesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a baskı yapması gerektiğini yazdı. Türkiye’deki “siyasi kriz” için “Bizans krizi” benzetmesi yapılan gazetenin başyazısında, Erdoğan’ın siyasi bir meydan okumaya “otokratik taktikler ve Batı karşıtı sert söylemlerle” cevap verdiği belirtildi. “Türkiye’deki güç mücadeleleri, ulusu tehdit ediyor” başlıklı yazıda, Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna çok sayıda polisi görevden alıp, yabancı bir komplonun hedefi olduğunu söyleyerek yanıt verdiği kaydedildi. Gazete, Erdoğan ve kendisine “ordunun gücünü kırmada yardımcı olan” Gülenciler arasındaki güç mücadelesinin nereden kaynaklandığı konusunda sonsuz spekülasyon yapıldığını, kimilerine göre, Gülen’in Erdoğan’ın İsrail ile ihtilafına ve Suriyeli isyancılara desteğine itiraz ettiğini belirtti. Erdoğan’ın son yıllarda eleştiriler karşısında “giderek daha hoşgörüsüz” hale geldiğini yazan Washington Post, Gezi olaylarına dikkat çekerek Erdoğan’ın gösterilerin yurtdışından organize edildiğini söylediğini hatırlattı ve ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’ye yönelik iddiaları “gülünç” diye niteledi. Gazete, yolsuzluk soruşturmasına ilişkin kanıtların çoğu kamuoyuna açıklanmamış olsa da “savcıların yapay suçlamalar getirmiş gibi görünmediğini” belirtti, ancak siyasi krizin sonucunu mahkemelerden çok seçmenlerin belirleyebileceğini yazdı. Washington Post, iktidar partisinin mart seçimlerini kazanması durumunda Erdoğan’ın “muhtemelen cumhurbaşkanlığının yetkilerini artırma planlarını kararlılıkla sürdüreceğini” de savundu. Yazının sonunda, “Ne Türkiye ne de Batı böyle bir güç konsolidasyonundan yarar görür. Obama yönetimi ve AB, hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi, polis ve savcıların da iddialarını mahkemelere sunmalarına fırsat vermesi için Erdoğan’a baskı yapmalı” denildi. Amerika’nın Sesi Radyosu ise “meslek dışı hâkimlik” modelini dile getiren yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Anglosakson yargı modelini gündeme taşıdığını” belirtti. Haberde, Ala’nın, “Jüri sistemi nedir gelişmiş ülkelerde? Meslek dışı hâkimlik ya da halkın doğrudan seçmesi ve sürekli katılması. Bir kere seçti mi ne haliniz varsa görün demeyerek katılımcı demokrasi inşa ediliyor” sözlerine dikkat çekildi. Jüri sistemi Çıkar Savaşları (2)! 27 Aralık Cuma günkü “Çıkar Türkiye Cumhuriyeti’nin en Savaşları!” başlıklı yazımın eski işletmesi Koç Holding’e son paragrafı şöyle bitiyordu: de Gezi Parkı ve Taksim “(…) ‘Feto İmparatorluğunun’ olaylarından sonra darbeler çıkar savaşında ‘Erdoğan indirmişti. İmparatorluğunu’ çökertmeye Tayyip İmparatorluğu, başlattığı algılanıyor. polisin biber gazından Başbakan’ın ‘Din kisveli örgütü kaçıp Taksim’de Divan temizleyeceğiz!’ derken, Oteli’ne sığınan göstericilere Türkiye’deki öteki tarikatların “kapılarını insanlığa açan” da Feto’dan boşalacak ‘çıkar Koç Holding’den hemen dünyasında paylarını artırmanın intikam alma yoluna gitmiş, sevinci içinde’ oldukları Koçtaş’a ve Aygaz’a teftiş gözleniyor!” baskınları yapmış, işin ilginç Yıllardır çevrecilerin hukuk yanı Ekonomi Bakanı Zafer savaşı verdikleri Koza Altın Çağlayan “Bakkal Ahmet İşletmeleri’nin Dikili Çukuralan gibi Koç da denetlenecektir!” altın madeninde “üç yıldır gibilerinden alaycı bir açıklama ruhsatsız çalıştığı gerekçesiyle” yapmıştı. Şimdi Çağlayan üretim nihayet durduruldu. neden ve nerede? Sonra Elbette çevreciler RMK Tersanesi’nde TSK’ye sevineceklerdir! Ancak kazın yapılacak 1.1 milyar dolarlık ayağı öyle değil? Koza kimin? havuzlu çıkarma gemisi ihalesi “Feto’nun 2. adamı” olarak de iptal edildi. tanınan ve Ankara’daki HHH okullarının yöneticisi, işadamı “Tektanrılı dinlerde” temel Akın İpek’in! 2008’de Tayyip inanç; doğruluk, dürüstlük, Efendi’nin baş karşıtlarından sevgi olması gerekir. Ama Kanaltürk TV kanalı ile Bugün zamanla bu olgu Yahudilikte, gazetesi satın aldırıldığında Hıristiyanlıkta şaştı. Her üç Feto’yu desteklediğini şöyle dinde de “mezhepler” türedi. açıklamıştı: “Hocaefendi Sözde İslamiyetin kendini sıradan bir dindar olarak yayılmasını önleme niyetlisi görüyor. O kendi düşüncelerini “Katolik” Latinler 12021204 söylüyor. Bana göre doğrusunu yılları arasında İstanbul’u da söylüyor!” Bir zamanlar, 17 Aralık depremine bakan çocuklarının yolsuzluk olayının baş mimarı Rıza Sarraf’a altın satan ve sonradan bu ticareti durduran İpek, şimdi “imparatorlar arasındaki çıkar savaşının” ilk kurbanı oldu. San Marko Atları. Koza’nın 2011 cirosu 805 milyon TL iken, bu rakam 2012’de 1.053 işgal ederek “Ortodoks” milyona çıkmıştı. İran’a altın Bizans’a son verdiler. Latin dış satımı da aynı tarihlerde İmparatorluğu’nu kurmakla 54 milyon TL’den 6.5 milyara kalmadılar, kenti ve hazineleri yükselmişti. 2005’te İstanbul yağmaladılar. Sultanahmet’teki Sanayi Odası’nın 500’lük Hipodrom’da imparatorun listesinde 495. iken, 2012’de locasını destekleyen dört 72. olmuştu. Şirketlerinin tunç heykeli de Venedik’e İstanbul Borsası’nda yüzde götürdüler. San Marko 3040 oranında değer yitirdiği Alanı’nda sergilenen bu atlara bildiriliyor. her nedense günümüzde Böylece “Tayyip “Venedik Atları” deniliyor! İmparatorluğu”, çıkar Dört yüzyıl sonra 161848 savaşında ilk darbeyi “Feto yılları arasında bu kez Avrupa, İmparatorluğunun” en “Katolikler” ile “Protestanlar” güçlü şirketine vurdu. Çıkar 30 yıl süren mezhepler savaşından pay kapmak arasında din savaşlarına isteyen Feto karşıtı, Tayyip sahne oldu. yanlısı 37 sivil toplum örgütü Günümüzde Müslümanlar “Milletimizin meşru iradesi da “Tanrı” uğrunda “Sünni, üzerinde tahakküm tesis Şii, Alevi” mezhepleri arasında etmeye çalışan, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik din savaşları yaşanıyor. Gün geçmesin ki Irak’tan, tüm çabaların geçmişte olduğu Suriye’den, Mısır’dan, gibi bugün de karşısındayız” Tunus’tan, Libya’dan mezhep içerikli tam sayfa ilanlar verdi. çatışmalarında onlarca HHH insanın ölüm haberi gelmesin. “Tayyip İmparatorluğu”, Türkiye’de bu alandaki “Feto İmparatorluğu” ile hiç gelişmeleri gelecek yazımda bağlantısı olmayan, Atatürk irdelemeye çalışacağım… ilkeleri doğrultusunda yükselen Aşiretler El Kaide’yle savaşıyor (REUTERS) Fas, Türkiye’den Suriye’ye giden cihatçıları yakaladı Dış Haberler Servisi Faslı yetkililer, Suriye’ye cihatçı gönderen bir “terör hücresi”nin ortaya çıkarıldığını, yakalanan 18 kişinin Türkiye üzerinden Suriye’ye gittiklerini bildirdi. El Arabiya’nın haberine göre, 18 kişi Türkiye’de insan kaçakçıları aracılığıyla Suriye’ye gitmeyi başardı. Gözaltına alınanlardan birisi, Fas’ta kullanılmak amacıyla bir uzaktan kumandalı bomba düzeneği hazırladığını itiraf etti. Şüpheliler, ateşli silah ve patlayıcı eğitimi almışlar. Hücre üyelerinin evlerine yapılan baskınlarda kılıçlar, bıçaklar, bombalar, gaz maskeleri ve askeri üniformaların yanı sıra El Kaide ses kayıtları ve cihatçıların ailelerine bıraktıkları mektuplar da ele geçirildi. Dış Haberler Servisi Irak’ta polis ve aşiretlerle Ramadi şehrinin bir bölümünü ele geçiren El Kaide bağlantılı militanlar arasında çatışmalar başladı. Çatışmalar, özellikle militanların araçlarla devriye gezdikleri kentin doğu kesimlerinde yaşanıyor. Aşiretler, Irak ve Levant’ta İslam Devleti’nin Anbar’ın merkezi Ramadi’de daha fazla ilerlemesini önlemeye çalışıyor. İslam Devleti’nin Felluce’nin bir kısmını da kontrol altına aldığı kaydediliyor. Bir görgü tanığı Felluce’nin güneyinde ve orta kesimlerinde silahlı kişilerin kontrol noktaları kurduğunu söyledi. Ramadi’deki AFP muhabiri, ağır silahlı militanları taşıyan kamyonetlerden İslam Devleti’ni öven şarkıların yayımlandığını bildirdi. Militanlar “Allah Resul Muhammed” yazılı siyah bay raklar da taşıyorlar. Ramadi şehrinde görev yapan 75 Türk işçi de El Kaide ile Irak ordusu arasındaki çatışmanın ortasında kaldı. Pikaron şirketine ait bir şantiyede elektrikelektronik mühendisi olarak çalıştığını söyleyen Ferit Kantarcı, önceki gün akşam Twitter’dan “tahliye için”’ Dışişleri’ne yardım çağrısı yaptı. Çağrının ardından da Dışişleri harekete geçti. Ordu ile El Kaide arasındaki çatışma nedeniyle, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı, Irak makamlarından ek güvenlik istedi. Ancak sıcak çatışmaların sürmesi nedeniyle, 75 kişilik işçi grubunun toplu tahliye edilemeyeceği belirtildi. 75 Türk işçi mahsur (AP) esrar kuyruğu Colorado’da Filistinli çocuklar kafeste tutuluyor Dış Haberler Servisi Bir İsrail insan hakları örgütü, hükümeti Filistinli çocukları soğuk kış aylarında aylarca dışarıda kafeslerde tutmakla suçladı. İsrail’de İşkenceye Karşı Halk Komitesi örgütünün yayımladığı raporda, hafif suçlar işlediğinden şüphelenilen çocukların açık havada kafese konma, cinsel şiddet tehdidi gibi işkencelere maruz bırakıldığı kaydedildi. (REUTERS) Dış Haberler Servisi ABD’de ilk kez Colorado eyaletinde keyif amaçlı esrar satışı başladı. Yeni uygulamayla 21 yaşından büyük olanlara bir kerede 28 gram esrar satışı yapılabilecek. Eyalet dışından olanlar ise 9.33 gram esrar alabilecek. Colorado’da açılan 24 esrar dükkânına büyük ilgi görülürken dükkânların önünde kuyruklar oluştu. Yeni uygulamayı destekleyenler, esrar içmeyi yasallaştırmanın, maliyeti yüksek olduğu için uyuşturucuyla mücadeleden daha iyi bir yol olduğunu savunurken gençlerin esrara ulaşmasının kolaylaştığını düşünenler serbest esrar satışına karşı çıkıyor. New York’a aktivist başkan Dış Haberler Servisi New York’un yeni Belediye Başkanı Bill de Blasio yemin ederek görevine başladı. Yaklaşık 20 yıl sonra New York’ta seçilen ilk Demokrat Partili belediye başkanı olan 52 yaşındaki De Blasio’ya, eski Demokrat Başkan Bill Clinton yemin ettirdi. De Blasio yemin töreninde, New York’ta ekonomik ve sosyal eşitsizliklere son vermeyi amaçladığını söyleyerek “Birlikte yürüyeceğimiz yolun başındayız” dedi. Demokrat belediye başkanı, çocuklar için yuva yapımında kullanılmak amacıyla zenginlerden daha fazla vergi alınmasında kararlı. Azınlıklar ve işçi semtleri için ekonomik fırsatlar yaratma taahhüdünde bulunan De Blasio, polisin suç işlememiş olsa da insanları durdurup sorguya çekme ve arama uygulamasını yumuşatma sözü vermişti. Söz konusu uygulama özellikle siyahlar ve hispaniklere ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Gençliğinde Nikaragua’ya gidip Sandinist gerillala rın safında savaşan De Blasio, dönüşünde New York Belediyesi’nde işe girdi. Orada tanışıp âşık olduğu Chirlane McClay’le evlendi. Ancak McClay’i ikna etmesi çok zor oldu. Çünkü McClay lezbiyendi ve bu konuda bir kitapçık da yazmıştı. De Blasio ve eski lezbiyen eşi, 2012’de “Wall Street’i İşgal Et” eylemlerine katıldı. O günlerde kamuoyu tarafından tanınmaya başlayan De Blasio, New York’un 12 yıllık Belediye Başkanı Michael Bloomberg’ü yenmeyi başardı. Davutoğlu ikna edemedi DUYGU GÜVENÇ ANKARA Suriyede istikrarın sağlanması için yapılması planlanan 2. Cenevre Konferansı’na Suriye muhalefetini katılması için ikna etmeye çalışan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “bu şartlar altında konferansa gitmeyiz” yanıtını aldı. Ahmed Jarba başkanlığındaki Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Milli Koalisyonu üyeleriyle görüşen Davutoğlu muhalefeti ikna etmek için, “Suriye’nin geleceğinde Esad olmayacak” sözünü tekrarladı. Muhalifler, Cenevre konferansına katılmak için uygulama konusunda Güvenlik Konseyi’nin kararının ve BM denetiminin de şart olduğunu belirtti. Muhaliflerin 56 Ocak’ta yapacakları genel kurul toplantısında Cenevre 2’ye katılımı oylayacaklarını belirtti. ‘Muhalifler elçilik çevresini vurdu’ Dış Haberler Servisi Suriye İçişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği çevresinin muhalifler tarafından bombalandığını öne sürdü. Elçilik Mart 2012’de kapatılmış, bütün personeli de tahliye edilmişti. Şaron’un durumu kötüleşiyor Beyrut’ta yine bombalı araç Dış Haberler Servisi Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde, Hizbullah’a ait bir kontrol noktası yakınında bomba yüklü araç patladı. Kalabalık Haret Hreik bölgesinde meydana gelen saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken 20 kişi de yaralandı. Patlama Hizbullah’ın siyasi bürosuna 200 metre mesafede meydana geldi. Ancak Hizbullah’ın El Manar televizyonu, siyasi büronun hedef alındığının sanılmadığını duyurdu. Hizbullah militanlarının Suriye’de Beşşar Esad yönetiminin yanında savaşmaya başladığı geçen nisan ayından beri Beyrut’ta dördüncü kez saldırı düzenleniyor. Dış Haberler Servisi 8 yıldır komada bulunan eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un (85), sağlık durumunun kötüleştiği bildiriliyor. İsrail medyasına göre Şaron’un böbreklerinde ciddi sorunlar var.