28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlık, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği hakkında vergi incelemesi yapıldığını kabul etti 7 Maliye’den ÇYDD itirafı MUSTAFA ÇAKIR Karikatürlü Ev Mizahın toplumlara yönelen baskı ile orantılı olarak geliştiği hep söylenir. Gezi Direnişi de bu tezi güçlendirmedi mi? Ölümlere, ağır yaralamalara, kentin meydanlarını saran biber gazı bulutlarına gençler, yığınsal direniş ve mizahın alt edilmez gücüyle karşı koydular. Direnişin geniş ve yaygın bir destek bulmasında sokaklara, evlere, işyerlerine yerleşen, karşı çıkanların bile öykünmek durumunda kaldıkları ve yaygın bir şekilde sosyal medyayı saran, sarsan “bağzı şeylerin” etkisi büyük oldu. Sözün ve çizginin kaba kuvveti alt edebileceğini bir kere daha gördük. Görece rahat toplumlarda ya da “serbest piyasacı” sistemin kendini çok rahat hissettiği toplumlarda mizah sıradanlaşıyor gibi gelir bana. Bilmiyorum doğru mu ama çelişkilerin bin bir yöntemle yatıştırıldığı, isyanların bile evcilleştirildiği Batı ülkelerinde mizah, bizim gibi ülkelerdeki zekâyı sürekli harekete geçiren, neredeyse ele avuca sığmaz yoğunluğa ulaşamıyor. Belki mizahla, onun özgün bir dalı olan çizgiyle ilgili bir iki şey daha söylenebilir. Çizgi, bir makalenin, bir yazının, bir araştırmanın kimi zaman söylemekte, anlatmakta zorlandığını bir çırpıda anlatabiliyor. Mizahın sınırlarını zorlayan karikatürün ise insanı düşündürdüğü ve o yazılamayan, kimi zaman yazıya gelmeyen makaleyi doğrudan izleyene yazdırdığı da bir gerçektir. Çizgideki soyutlama gücü yazının zorlandığı mesafeyi bir çırpıda aşabiliyor. Yazının deyim yerindeyse diplomatik kaçış noktaları onda yok. Sansür, otosansür çizgiye, karikatüre sızmakta zorlanıyor. Zorbalık ve zulüm de işte orada güçlü, alt edilmez bir hasımla karşılaşıyor. Baskı ile zorbalığın artmasının, mizah sanatlarındaki gelişmeye etkisi, zorbalıkla mizahın bire bir ilişkisi demek ki doğrudur ve ülkemizin pratiği de bu tezi doğruluyor. HHH “Karikatürlü Ev”lerin sayısının artması da bunun bir başka kanıtı. Çizerimiz Kamil Masaracı’nın girişimiyle başlayan ve sayısı altıya ulaşan Karikatürlü Ev’lerin altıncısı Ayvalık’ta açıldı. Ben de oradaydım ve ilginin büyüklüğünü, özellikle ilkokul çağındaki gençlerin heyecanını gördüm. Ayvalık insanlarının sanatın hemen bütün dallarına ilgisi zaten biliniyor ama Karikatürlü Ev’in açılışına da neredeyse yığınsal katılımları görülmeye değerdi. Belki kenti süsleyen tiyatro, sergi duyuruları, afişleri arasında gerçekten özenle, yaratıcılıkla hazırlanmış güzel afişin de katılımın büyük olmasında payı büyüktür. Ama belki bu ilginin önemli bir nedeni de Karikatürlü Ev’in kentle ilişkisini hep sıcak tutmuş Oktayımızın, Oktay Ekinci’mizin adını taşıyor olmasıdır. Kentin ana caddesinde adı güzel eski “Kırlangıç Fabrikası” girişindeki sempatik yapının duvarını boydan boya kaplayan Karikatürlü Ev yazısı da Oktay’ı pek güzel anlatan bir çizgi ile süslüydü. Elinde T cetveliyle, dosyalar, kitaplarla Semih’in çizgisiyle Oktay’ın güleç yüzünü Ayvalıklılar gelip geçerken hep görecekler artık. Oktayımızın eşi sevgili Zehra Ekinci de oradaydı ve hüznümüzü bu işin önemini birbirimize anlatarak, Oktay’ı sevgiyle anarak hafifletmeye çabaladık. HHH Ama çocukların Karikatürlü Ev’de kâğıda kaleme sarılmaları, Ercan Akyol ve Kamil Masaracı’dan “nasıl çizilir”in ilk atölye dersini almaları, coşkuları görülmeye değerdi doğrusu. Anladım ki mizah büyük bir güçtür. Gezi Direnişi’nde gördüğümüz hayal ya da gönlümüzden geçen değil, gerçektir. Mizah “bağzı şeyleri” gerçekten değiştirebilir. Ve zorbalığın, zulmün hiç şansı yok mizah karşısında. ANKARA Maliye, öğrencilere burs sağlayan ve eğitim desteği veren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) yönelik vergi incelemesi yapıldığını kabul etti. Ancak incelemenin içeriğine ilişkin bilgi vermedi. Vergi incelemelerinin, “mükellef ayrımı yapılmaksızın tüm mükellefleri kavrayacak şekilde belli risk analizleri sonucunda oluşturulan veriler kapsamında” yerine getirildiği savunuldu. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan ile Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova, ÇYDD’ye yönelik vergi incelemelerini soru önergeleriyle ayrı ayrı TBMM gündemine taşıdı. Önergelerde, ÇYDD Genel Merkezi’nde uzun süreli mali incelemelerin özel bir amacı olup olmadığı, derneğe yapılan çelenk bağışların CHP’li vekiller Oyan ile Akova, ÇYDD’ye yönelik vergi incelemelerini soru önergeleriyle ayrı ayrı TBMM gündemine taşıdı. Önergeleri yanıtlayan Bakan Şimşek vergi incelemelerinin, “Mükellef ayrımı yapılmaksızın tüm mükellefleri kavrayacak şekilde belli risk analizleri sonucunda oluşturulan veriler kapsamında” yerine getirildiğini savundu. Ancak incelemenin içeriğine ilişkin bilgi vermedi. dan vergi alınmak istenmesinin nedenleri hakkında bilgi istendi. Önergelere Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yanıt verdi. Şimşek, Oyan’ın önergesine verdiği yanıtta, Vergi Usul Yasası’na göre, kamu idare ve müesseselerinin, mükellefler veya mükelleflere muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzelkişilerin, Maliye Bakanlığı’nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların yazılı veya sözlü olarak isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur olduklarına dikkat çekti. Şimşek, vergi incelemelerinin “Vergi Usul Yasası kapsamında vergi mahremiyeti ilkesini esas alarak mükellef haklarını korumaya dayalı, mükellef ayrımı yapılmaksızın, tüm mükellefleri kavrayacak şekilde belli risk analizleri sonucunda oluşturulan veriler çerçevesinde ve vergi yasalarında belirtilen hükümler doğrultusunda yerine getirildiğini” bildirdi. Şimşek, Akova’nın soru önergesine verdiği yanıtta da, Vergi Usul Yasası’na göre vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurların, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’da görevli olanların, vergi yasalarına göre ku rulan komisyonlara katılanların ve vergi işlerinde kullanılan bilirkişilerin görevleri nedeniyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin öğrendikleri sırları veya gizli kalması gerekli diğer hususları ifşa edemeyecekleri ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamayacakları belirtildi. Bu hüküm nedeniyle soru önergesine konu edilen hususlarla ilgili bilgi paylaşılmasına yasal olarak olanak bulunmadığını belirten Şimşek, vergi incelemelerinin “vergi mahremiyeti ilkesini esas alarak mükellef haklarını korumaya dayalı, mükellef ayrımı yapılmaksızın, tüm mükellefleri kavrayacak şekilde, belli risk analizleri sonucunda oluşturulan veriler kapsamında” yerine getirildiğini bildirdi. lMüdür polis zoruyla indirtti Okulda ‘hırsız’ yazısı krizi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Eğitimİş Sendikası’na üye öğretmenler, sendika kararı gereği görev yaptıkları Kiraz Çok Programlı Lisesi’nin okul panosuna, “Hırsızlar, Namussuzlar, Gericiler, Bölücüler Bu Ülkeyi Yönetemez” yazısı astı. Ancak yazı, okul müdürünün çağrısı üzerine gelen polis tarafından indirildi. Savcı, olumsuz bir durum görmese de yazı yerine asılmadı. Olay geçen hafta meydana geldi. Öğretmenlerin astığı yazı, okul müdürü Mehmet Erkut’un istemi üzerine polisler tarafından indirildi. Ancak sendikalı öğretmenlerin itirazı üzerine polisler savcılığı aradı ve yazının suç olup olmadığı soruldu. Savcı “hukuki bir problem yok” dese de yazı yerine asılmadı. Erkut, ayrıca Eğitimİş Temsilcisi Abdulkadir Gülnar’ın ifadesini aldı. Bunun üzerine Eğitimİş’li öğretmenler, yaptıkları basın açıklamasının ardından okul panosuna “Çaldıklarınızı geri verin” yazıları astı. Eğitimİş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Lütfü Değirmeci, baskılarla geri adım atmayacaklarını vurguladı. 30 otobüsten oluşan işçilerin kafilesi Kavaklıdere kavşağında jandarma ve polis barikatıyla kesildi. İşçiler barikat kaldırılmazsa yürüyerek yola devam edeceklerini açıkladı. eRdOğAn’ın SÖZleRine ÖZkeS’Ten TePki: Bağış karşılığı ihale İşçilere barikat Muğla’da termik santralların özelleştirilmesine karşı Ankara’ya yürüyen emekçiler güvenlik güçleri tarafından durduruldu MUĞLA (Cumhuriyet) Muğla’da termik santralların özelleştirilmesine karşı aylardır mücadele yürüten işçiler, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde bugün yapacakları eylem için dün Yatağan’dan yola çıktı. Yatağan Termik Santralı önünden ilçe merkezine kadar yürüyen ve burada basın açıklaması yapan işçiler adına, Madenİş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ve Tesİş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik konuştu. Girgin ve Erçelik, “Milletin emeğine, alın terine, ekmeğine ve bağımsızlığımıza sahip çıkmak için Ankara’ya gidiyoruz. En önemlisi özelleştirmenin iptali için gidiyoruz. Erteleme çözüm değil, bizi kandıramazlar. Eğer bizi dinlemezler ve bize rağmen özelleştirme yaparlarsa ondan sonra olacaklardan sorumlu değiliz. Herkes aklını başına toplasın” dedi. 30 otobüsten oluşan işçilerin kafilesi Kavaklıdere kavşağında jandarma ve polis barikatıyla kesildi. Girgin ve Erçelik durumu TÜRKİŞ genel merkezine iletip barikatın kaldırılması için girişimlerde bulunulmasını istedi ve barikat kaldırılmazsa yürüyerek yola devam edeceklerini açıkladı. Kemerköy ve Yeniköy termik santralları özelleştirmesinde 24 Ocak olan son teklif verme süresi 10 Nisan’a, Çatalağzı için de 21 Nisan’a uzatılmıştı. örtülü rüşvet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin müftü kökenli milletvekili İhsan Özkes, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda adı geçen bazı işadamlarına “bağış karşılığı” ihale verilmesini “hayır hasenat” diye savunmasına, “Bunun İslamiyette yeri yoktur. AKP iktidarıyla birlikte ortaya çıkan ‘süslümanlık’ta var olduğunu öğreniyoruz” sözleriyle tepki gösterdi. Erdoğan’ın açıklamalarının İslam geleneği ile örtüşmediğini belirten Özkes, 1400 yıllık İslam geleneğinin, AKP iktidarı ve Başbakan’ın söylemleriyle “süslümanlık”a dönüştüğüne dikkat çekti. Erdoğan’ın lAnkara Emniyeti’nde 2 müdür gitti işadamlarından ihale karşılığı “bağış” adı altında istenen şeyin aslında “örtülü rüşvet” olduğunu belirten Özkes, şu görüşleri dile getirdi: “Başbakan, ‘bunun neresi İslam fıkıhına aykırı’ diyor. Ya Başbakan İslam fıkıhını bilmiyor ya da bildiği halde saptırıyor. Ben her zaman söylüyorum, ‘yarım hoca adamı dinden, yarım doktor candan eder’ diye. Başbakan çeyrek hoca bile olamaz. Hayır hasenat gönülden olur. Eğer o bağışı vermezse, o kişi ya ihaleleri alamayacaktır. Böyle bir durumda, ‘hayır hasenat adı altında’ örtülü rüşveti, zoraki rüşveti verme durumunda kalacaktır. Olay budur.” Kavaklıdere’de barikat Askeri Casusluk davası aileleri Meclis’te CHP’lilerle görüştü ‘Yeniden yargılansınlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de Askeri Casusluk davası aileleri ile bir araya gelen CHP’li Namık Havutça, bu davalarda mağdur olan bu subayların ailelerinin, bağımsız yargı sistemi oluşturularak sahte olmayan delillerle yeniden yargılamanın yapılmasını istediğini söyledi. CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Askeri Casusluk ve fuhuş davasından yargılanan askerlerin aileleriyle birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. “Orduya kumpas kurdular” iddiasının gündeme bomba gibi düştüğünü anımsatarak “Hükümetin, Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunu ordu ile ilişkilendirmesi ahlaksızlıktır” dedi. Havutça, uyduruk delillerle şerefli ve namuslu subaylar hakkında haksız yere mahkumiyet kararı verildiğini ileri sürdü. Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı Erdoğan Karakuş da bu davaların, Büyük Ortadoğu Projesi’nin siyasi davaları olduğunu, bu davalarla TSK zayıflatılarak Türkiye üzerinde istenen oyunların oynanmasının hedeflendiğini dile getirdi. Karakuş, TSK’nin, deniz kuvvetlerinin genç subay ve astsubaylarının hedef alındığını savunarak silah arkadaşlarının itibarlarının geri verilmesini istedi. Askeri Casusluk ve fuhuş davasından yargılanan tutuklu Teğmen Emrah Küçükakça’nın babası Ömer Küçükakça da oğlunun evinin Emrah Karacan adına çıkarılan arama kararı ile arandığını ve hakkında yargılamanın böyle başlatıldığını söyledi. Terör şubesinden inşaata atandı ANKARA (Cumhuriyet Müdürü) 17 Aralık operasyonu sonrası binin üzerinde polisin görevden alındığı Ankara Emniyeti’nde son olarak Terörle Mücadele Şube Müdürü Hamza Bayındır gitti. Kumrular saldırısı olayı, AKP Genel Merkezi, Adalet Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü gibi saldırıları soruşturan Terörle Mücedele Şube Müdürü Hamza Bayındır, İnşaat Emlak Şube Müdürlüğü’ne atandı. Bayındır’ın yerine ise Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Hakan Duman getirildi. Görevden alınan bir diğer isim ise Güvenlik Şube Müdürü Mehmet Harman oldu. Harman, Polis Akademisi’ne gönderilirken yerine Haymana Emniyet Müdürü Kemal Özkoç getirildi. Üç gün önce İnşaat Emlak Şube Müdürü olarak görevlendirilen Ahmet Cemil Bezci tekrar görevinden Fotoğraf: DHA AliAğA belediye bAşkAnı’ndAn dilekçe alınarak Personel Şube Müdürlüğü emrine çekildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde de yeni atamalar oldu. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Mehmet Yılmaz Uğraş Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, Nazım Kayaaltı Canik İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Samsun’da, Yabancılar Şube Müdürlüğü, Personel Şube Müdürlüğü, Bölge Trafik Şube Müdürlüğü ile Asayiş birimlerine yeni isimler atandı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Güven Karaman Çocuk Şube Müdür Yardımcılığı’na, Çocuk Şube Müdür Yardımcısı Tolga Bostancı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcılığı’na getirildi. Samsun’da ayrıca Asayiş Şube müdür yardımcılarından Bülent Turan İlkadım İlçe Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atandı. 13 kişi serbest ŞAHAP AVCI M.A.T’NİN AİLESİ: KARARTMA GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZ HAKAN DİRİK İZMİR Gezi eylemlerinde kafatasının yarısını gaz kapsülüyle kaybederek epilepsi hastası olan liseli M.A.T.’nin, polise direnmekle suçlanması ailesini isyan ettirdi. Baba Mehmet T., oğlunu yaralayan polisler ve idari görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmalarına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, ancak sağlığını yitiren oğlu M.A.T. hakkında dava açıldığını belirterek “Yalnızca oğlumun başına gelenler için değil, Gezi’de yaşamını yitirenlere ilişkin de karartma uygulanıyor. Ama gerçekleri herkes görüyor” dedi. M.A.T. ve 4 arkadaşına karşı açılan kamu davasının 3 Nisan’da başlayacağını belirten baba, “Çocuk konuşamıyor, nasıl ifade verecek. Oğlumun vurulmasına ilişkin görüntüler kayıp. Önce bunları bir araştırsınlar” dedi. M.A.T.’ye gönderilen Cumhuriyet Savcısı Kemal Çakır imzalı tebligatta 20 Haziran 2013’te, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtarlara rağmen kendiliğinden dağılmama, görevi yaptırmamak için direnme suçlarının işlendiği ileri sürülüyor. ALİAĞA CHP’li Aliağa Belediyesi’nde imar yolsuzluğu savıyla başlatılan operasyon sürüyor. Aliağa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı kapsamında, aralarında belediye başkanının oğlu, 2 belediye başkan yardımcısı, özel kalem müdürü, meclis üyelerinin de bulunduğu 13 kişinin ifadeleri alındı. Zanlılara, 15 ayrı kişinin verdiği şikâyet dilekçelerindeki suçlamalarla ilgili sorular yöneltildi. İfadeleri alınan zanlıların tamamı daha sonra serbest bırakıldı. Öte yandan Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, belediye meclisi denetim komisyonu tarafından hazırlanan iç denetim raporu doğrultusunda, şikâyetlerin aydınlatılması için Aliağa Cumhuriyet Savcılığı’na kendisinin de dilekçe verdiğini bildirdi. CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz ise, “Seçim öncesinde böylesi bir soruşturma başlaması manidardır. Gerçekler er geç ortaya çıkacaktır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle