01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2014 CUMA 12 oğlunu yolsuzluk soruşturmasına konu yapınca, dönerci bıçağı ters döndü ve savcıyı doğramaya başladı. Yoksa Öz de “paralel devlete” mi çalışıyor? Aksaray Valisi Selami Altınok, Cumhurbaşkanlığı Gazeteciliğe başlatan kararnamesi hocam, Cumhuriyet’in Ankara beklenmeden apar topar Temsilcisi Ecvet Güresin’in İstanbul’a emniyet müdürü “başkent gazeteciliği” hakkında yapıldı. Makamında kabul ilginç benzetmesini unutamam! ettiği valiyi Başbakan “özel O yıllarda, gazetelerin Ankara uçağı” ile İstanbul’a gönderdi, bürolarında 35 kişi çalışırdı. “paralel devleti” temizletmeye Herkes, her dalda habere başlattı. Vali, Başbakan’a fazla koşardı. Ecvet Bey şöyle derdi: güvenmesin, Öz gibi döner “Ankara’da gazetecilik balık bıçağı yerine bu kez altın ok avına benzer... Ankara’da her kendi kalbine saplanabilir! gün o kadar çok haber var ki bir HHH kelebek ağını havaya tut. Ama Yeni yılın ilk günü Hatay’da, küçük, ama büyük mutlaka bir Suriye yolcusu “gizem” yüklü iki tane balık (haber) ağa takılır... bir TIR cumhuriyet savcısı ile Yeter ki duracağın yeri iyi seç!” ilin valisini birbirine düşürdü. Savcının talimatıyla TIR’ı aramak isteyen jandarmayı vali iki kez Başkentte engelledi. haber avı! Devreye İçişleri ve Dışişleri bakanları girdi. Açıklamalarda TIR’ın “aylardır yiyecek sıkıntısı çeken Suriye’deki Türkmenlere gıda yardımı götürdüğü” öne sürüldü. “Gıda var idiyse”, neden aratılmadı? “Gıda” idiyse neden MİT’çilerin himayesindeydi? Ne zamandan beri MİT’çiler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Günümüzde o kadar görevlerini yapıyorlardı? çok balık yakalanıyor ki, “Sınır” demek, yalnızca hangisinin peşine düşeceğini güvenlik değil, “gümrük bilemiyorsunuz. olgusunun” da geçerli olduğu HHH bir yer demekti! TIR’ın yükü, AKP hükümeti “derin Türk gümrüğüne neden devletten” yakındı durdu... bildirilmedi ya da gümrükçüler “Derin devletin” değil, “paralel TIR’ı neden denetlemediler? devletin” varlığını yeni algıladı. Suriye gümrüğünden koca TIR Oysa “paralel devlet” AKP’yi nasıl geçti? omuzlarında iktidara getirmişti. Gümrük ve Ticaret Bakanı ise “Ayakkabı kutusu yolsuzluğu” “Sözü edilen TIR’ın kayıtlarımıza ortaya çıkıp, 4 bakan görevden göre gümrük kapılarından alınıp ucu Başbakan’ın oğluna çıkışı söz konusu değil!” dedi. dokununca “paralel devleti” Gizem yüklü TIR yer yarılmış oluşturan Emniyet’in hallaç içine girmiş ya da hayali ihracat pamuğu gibi atılmasına olarak Suriye’ye uçmuştu! başlandı. HHH Görevden alınan Emniyet 12 büyükelçinin yer görevlilerinin sayısı 2 bine değiştirme kararnamesi yaklaşıyor. Bu kişiler biliniyordu açıklandı. Bu listeyi gören, da, neden 11 yılda gereken Avrupa Birliği Bakanlığı yapılmadı? Başbakan’ın, görevinden alınan Egemen müsteşarını “yedirmem” dediği Bağış çok üzülmüştür. Üç MİT bu kadar süre kış uykusuna dönem milletvekilliği yapan mı yatmıştı? Bu beceriksizliğin Bağış, bu kez seçilemeyecekti. faturası bu kez de mi müsteşara Basında adı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adaylığı için geçiyordu. Oysa yıllarca yaşadığı ABD’de, Vaşington Büyükelçiliği’ne gözünü dikmişti. Şimdi İstanbul’da eşinin butiğinde oturup oradaki ayakkabı kutularını doldurmak zorunda kalacak... HHH 60’lı yıllarda, Kızılay’daki Cumhuriyet bürosundan çıkıp kelebek ağımıza takılacak haberi yakalamaya Başbakanlık’a giderken yolumuzun Görevden alınan simitçi polis! üzerinde, eski Kızılay binasının parkındaki çıkartılmayacak? büfeden Afyonkarahisar’ın Yıllardır bu köşede Feto ya “madensuyunu” ya da efendinin devlet içinde devlet “sodasını” içerek giderdim. O olan “paralel örgütlenmesinin” tarihlerde başka soda ya da nasıl başladığını yazdık. madensuyu üretilmezdi. Ermeni terör örgütü ASALA’nın 70’li yılların başında ise bu Türk diplomatlarına yönelik özel madensuyu ve sodası cinayetlerinden sonra hakkında ilginç bir haber yurtdışındaki temsilciliklere yakalamıştım. ABD’nin ünlü “koruma görevlisi” olarak havacılık şirketi PANAM, polislerin gönderilmesine dünyayı doğudan batıya ya da başlanmıştı. batıdan doğuya dolaşan tek İki yıllığına giden bu kuruluştu. görevliler, Türkiye’ye biraz para Bir gün şirketin yüksek ve araba sahibi olarak gönenç düzeyde bir yetkilisi bir iş için içinde dönmeye başlamışlardı. Ankara’ya gelmiş ve içtiği bu Böylece meslektaşları arasında sular çok hoşuna gitmişti. farklı bir duruma kavuşmuşlardı. ABD’ye dönünce şirketine bu Öteki polisler de seçmeni suların PANAM uçaklarında oldukları milletvekillerine “torpil” yolculara ikram edilmesini yaptırıp kapağı dışarıya atma önermişti. yarışına girmişlerdi. Öneri benimsenince Kızılay’a AKPFeto koalisyonu yılda 1 milyon şişe alımını oluşmaya başladığında içeren bir anlaşma taslağı “torpilin” biçimi değişti. gönderilmişti. Görüşmelerde Atanmak isteyen polislere anlaşmaya varılınca, sözleşmeyi “Eşine türban taktır, seni imzalamak üzere PANAM heyeti de gönderelim!” denildi. Ankara’ya gelmişti. Heyetler, Böylece polislere sınır kapıları, imza masasına oturduklarında Feto’ya da “paralel devlet sözleşmeyi okuyan PANAM yapılanmasının” yolu açıldı. heyeti şaşkınlık içine girmişti! Artık Emniyet, “paralel devletin” Sözleşmede “boş şişelerin Ankara’da teslim edileceğine” telekulak odaklı ev sahibiydi! ilişkin bir madde eklenmişti. HHH Dünyanın dört bir köşesinde Paralel devletin kurbanı tüketilen şişelerin boşlarını Ergenekoncuları dava Ankara’ya getiremeyecek eden savcı Zekeriya Öz’ü, olan PANAM, sözleşmeyi Başbakan, eller üstünde imzalamadan ABD’ye tutmakla kalmıyor, bir de dönmüştü! kendi güvenlik filosundan bir 1926’da Atatürk’ün Türk “zırhlı aracı” özel olarak tahsis Kızılay Cemiyeti’ne gelir olması ediyordu. Öteki savcıların için verdiği bu şişelerden de günahı ya da Öz’ün sevabı artık “Türk” adının silindiği neydi? açıklandı. Ancak aynı savcı, DIŞ HABERLER [email protected] Davutoğlu, daha önce ‘katil’ sıfatını kullandığı rejim için bu kez farklı konuştu Çeşitlemeler... Esad ‘ehvenişer’ oldu Dış Haberler Servisi Suriye’de Beşşar Esad yönetimi karşıtı politikanın mimarlarından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ülkede cihatçı gruplara atıfta bulunurken “Bunlar (radikal unsurlar) o kadar yanlış yöntemler uyguluyorlar ki, rejimi neredeyse ehvenişer denilecek noktaya getiriyorlar” dedi. Davutoğlu’nun bu sözleri Suriye’de 2011’de patlak veren olayların ilk gününden bu yana yakın zamanda katil olarak nitelediği Esad döneminin biteceği, bölgede yeni bir düzenin geleceği yönünde uluslararası arenalarda da yankılanan iddialı açıklamalarının ardından Ankara’dan tarihi geri adım mı, yorumlarını da beraberinde getirdi. Suriye’de son dönemde muhalif cepheden cihatçı Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) güçlenmesi, El Kaide bağlantılı diğer radikal gruplarla arasında yoğun çatışmaların yaşanması, ABD başta olmak üzere Ankara dahil Şam karşıtlarını alarma geçirmiş durumda. Suriye devletinin dağılmaması ve çözülmemesi gerektiğini ifade etti. Suriye’deki çatışmalar başladığında IŞİD, El Nusra, El Kaide gibi grupların olmadığını, Suriye ordusundan kaçan askerlerin bulunduğunu söyleyen Bakan, “Şu an Suriye ordusu içindeki general ne kadar meşruysa, Suriye ordusundan ayrılıp da kendi halkını savunmaya çalışan general de o ölçüde meşrudur” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Suriye’deki insani durum konusunda da BM’yi eleştirerek “Bütün yüzyılın en büyük insani kaybının yaşandığı Suriye’de BM tavır alamıyor... Karar alma kabiliyeti olmayan bir örgütün uygulama kabiliyeti kalmaz... Uluslararası toplum diye bir toplum varsa, bu toplumun var oluş ispatını kaybettiği yer Suriye’dir” dedi. Irak konusunda ise Davutoğlu, “Türkiye’nin de en büyük menfaatı, Irak’ta taraflar arasındaki ihtilafın çözülmesi ve enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden aktarılmasıdır” diye konuştu. Davutoğlu’nun Hamburg’daki “tehlikeli bölge” uygulamasına ilişkin “Böyle bir uygulama kaygı verici. Özgürlüklerin tüm Avrupa’da olduğu gibi Almanya’da da evrensel standartlarda kullanılması önem taşıyor. Gelişmeleri kaygıyla takip ediyoruz” açıklaması dikkat çekti. Suriye’nin bölünmüş muhalefeti, Cordoba’da ortak zemin bulmaya çalışırken, Davutoğlu’nun yorumları dikkat çekti. (Fotoğraflar: AA/ REUTERS) abancı savaşçılar çıkmalı’ AA’nın Editör Masası’na konuk olan Davutoğlu, “Suriye rejimi unsurları, PYD unsurları, El Kaide unsurları bizim için güvenlik riski oluşturan faktörlerdir” diye konuştu. Dışişleri Bakanı’nın “Bugün Türkiye’ye dönük bir psikolojik harekât yapılıyor. Sanki Türkiye silahlı grupları, terörü destekleyen bir ülke gibi görüntü verilmeye çalışılıyor. Maalesef Türkiye’yi kara(AFP) ‘Y lamak adına hükümete yönelik bir kampanyayı desteklemeye yönelik bir propaganda içerde de işliyor” ifadesi dikkat çekti. Suriye’de on binlerce Hizbullah ve değişik yerlerden rejime destek vermek için gelen yabancı savaşçının olduğunu savunan Davutoğlu, bütün bu unsurların ülkeden çıkması gerektiğini belirtti. Davutoğlu, “Ne zaman Suriye’nin kuzeyinde muhalefet güçlendi, IŞİD o zaman ortaya çıktı ve savaşını da muhalif unsurlara karşı yaptı. Bunlarla rejim arasında perde gerisinde bir ortaklık var. Rejim bunları göstererek ‘terör var’ diye kendini meşru kılıyor. Bunlar da o kadar yanlış yöntemler uyguluyor ki, rejimi neredeyse ‘ehvenişer’ dedirtecek bir noktaya gelerek, halkı bezdirmek yönünde bir tavır sergiliyorlar” dedi. IŞİD türü yapıların bir bataklık oluşmuşsa ortaya çıkabileceğini söylerken, bunu “Esad rejiminin baskıları, zulmü, insanlığa karşı suçlar kapsamına giren rejimin eylemleri oluşturdu” görüşünü dile getirdi. Esad’ın yönetimden ayrılması yönündeki politikalarının devam ettiğini kaydeden Davutoğlu, rejimin içinde olup eli kana bulaşmamış olanların, devlet yapısını koruyacak şekilde yerlerinde kalması, Hamburg’a da mesaj var Canı pahasına arkadaşlarını kurtardı Dış Haberler Servisi Pakistan’da 15 yaşında bir çocuk, okuluna intihar saldırısı düzenlemek isteyen bir kişiyi engellemek isterken hayatını kaybetti. Aitzaz Hasan Bangaş, geçen pazartesi günü Hangu bölgesindeki okuluna giderken, üzerinde okul üniforması olan bir kişi okulun yerini sordu. Aitzaz ve yanında bulunan yeğeni şüphelenince, etraftaki çocuklar kaçtı. Bu sırada Aitzaz’ın durdurmaya çalıştığı saldırgan paniğe kapılarak üzerindeki bombayı patlattı. Bir görgü tanığı da, Aitzaz’ın okula girmeye çalışan ve üzerinde intihar kemeri bulunan bir “çocuğa” büyük bir taş attığını ve tam saldırgana ulaştığında patlama meydana geldiğini söyledi. Halkın kahraman ilan ettiği Aitzaz’a ordunun en büyük nişanının verilmesi için çağrılar yapılıyor. Aitzaz’ın babası Mücahid Ali ise “Oğlum annesini ağlattı ama yüzlerce annenin çocukları için ağlamasını önledi” dedi. Sosyal medyaya başsağlığı mesajları yağarken, “bir milyon Aitzaz”, “Aitzaz cesuryürek” hashtag’leriyle kampanyalar yürütülüyor. tecavüz Kürtlere silahlanın çağrısı Dış Haberler Servisi Irak’ın Anbar vilayetinde Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) bağlı silahlı gruplar ile Irak ordusu arasındaki çatışmalar devam ederken, bu bölgelerde yaşayan Kürtlerin IŞİD’in saldırılarına karşı silahlanmaları istendi. Kürt Bölgesi Peşmerge Bakanı Cebar Yawer, Kürt bölgesinin dışında yaşayan Kürtleri korumak için bir güvenlik hattı oluşturduklarını açıkladı. DHA’nın Irak Kürt bölgesinde yayın yapan “Dengeazad” internet sitesinden aldığı habere göre, Yawer, Peşmerge güçlerinin Kürdistan Bölgesi hükümetinin yönetimi dışında kalan Kürdistani bölgelere yönelik El Kaide terör örgütünün girişimlerini önlemek için teyakkuz halinde beklediklerini söyledi. Anbar’da IŞİD ile Irak ordusu arasındaki çatışmalardan kaçan Şiiler Basra’yı tercih ederken, Sünniler ile Hıristiyanların ise Erbil’e sığındıkları bildirildi. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Celawle’de ise Kürtlere silahlanmaları yönünde çağrı yapıldı. Suriyeli mülteci kıza toplu Dış Haberler Servisi Irak’ta 16 yaşında bir Suriyeli Kürt mülteci kızın toplu tecavüze uğradığı bildirildi. Kuzey Irak Kürt Özerk Bölgesi’nin başkenti Erbil’de geçen salı günü çalıştığı süpermarketten evine dönmekte olan kızın kaçırılarak, arabayla bir çiftliğe götürüldüğü öğrenildi. Saldırganların çıplak halde terk ettikleri kızın yakındaki bir evden yardım istediği, daha sonra bir polis karakoluna götürüldüğü bildirildi. Erbil’deki bölgesel parlamento önünde toplanan Suriyeli Kürtler, olayla ilgili olarak gözaltına alınan 6 kişinin idam edilmesini talep etti. Sinop’ta nükleer inşa etmesi planlanan Mitsubishi şirketine ait tesiste 5 kişi öldü. (Fotoğraf: REUTERS) Dış Haberler Servisi Rusya’da, 7 Şubat’ta başlayacak olan Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olan Soçi yakınlarındaki Stavropol kentinde dört ayrı otomobilde, silahla öldürüldükleri belirlenen beş ceset bulundu. Kentin farklı semtlerinde bulunan otomobillerden birinde “bubi tuzağı” ele geçirildiğini bildiren Rus güvenlik yetkilileri, bu araçtaki kurbanın bölge sakini olduğunu belirledi. Olimpiyat alanına yakın mesafede 5 ceset bulundu Japonya’da kimya fabrikasında patlama Dış Haberler Servisi Japonya’da bir kimya fabrikasında meydana gelen patlamada 5 işçi hayatını kaybetti, 17 kişi de yaralandı. Yokkaiçi kentinde bulunan Mitsubishi şirketine ait fabrikadaki patlamanın, işçiler bir ısı düzenleme cihazını tamir ederken kimyasal reaksiyon sonucu meydana geldiği bildirildi. Fabrikada, polimer kullanılarak üretilen güneş panelleri ve otomobil parçaları yapılıyor. Olayın ardından televizyonların yayımladığı görüntülerde, kopmuş bir boru parçası ve çevreye yayılmış makine parçaları görüldü. Yakındaki bir fabrikada çalışan bir işçi de, patlama sesi duyduklarını, ardından fabrikadan beyaz bir duman yükseldiğini söyledi. Polis yetkilileri, fabrikada hâlâ yeni bir patlama tehlikesi olduğunu, bu yüzden müfettişlerin patlamanın nedenini soruşturmaya başlayamadıklarını duyurdular. Fabrikada 2010 yılında yapılan bir denetimde, gerekli izinler alınmadan yüksek basınçlı gaz üretildiği tespit edilmiş, bunun üzerine yerel yetkililer tarafından fabrika birkaç ay kapatılmıştı. Türkiye’de Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santralı inşa etmesi beklenen Mitsubishi şirketi, otomobil yedek parçası, tüketici elektroniğinde kullanılan hafıza çipleri için silikon levhalar, asfalt ve köprü inşası alanlarında faaliyet gösteriyor. Dış Haberler Servisi Mısır’da cezaevi koşullarını protesto için açlık grevinde olduklarını duyuran Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimlerinin dün haklarındaki davanın görüldüğü Kahire’de mahkeme binasında yemek yedikleri iddia edildi. El Arabiya’nın haberine göre, El Vatan haber sitesinde yer alan bir videoda, Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Başkan yardımcısı İsam el Aryan, İhvan liderlerinden Ala Hamza, Selefi eylemci Cemal Sabır’ın davanın ilk oturumunun ardından yemek yedikleri görülüyor. Açlık grevine ‘mola’ iddiası İspanya’da operasyon ‘kaza’sı Dış Haberler Servisi İspanya’da ETA mahkumlarının durumlarının iyileştirilmesine yönelik girişimler yapan bir örgüte karşı düzenlenen operasyonlarda 8 kişi gözaltına alınırken çok sayıda ev ve ofiste arama yapıldı. Operasyondan 1.5 saat önce İçişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından bilgi verilmesi tartışmalara yol açtı. Savcılık, delil karartma olabileceği gerekçesiyle soruşturma başlatacağını açıklarken İçişleri Bakanlığı “insan hatası” olduğunu savundu. Operasyonun, 28 Aralık 2013’te ETA Mahkumları Derneği’nin, verdikleri zararı kabul edip ETA mahkumlarının durumlarının iyileştirilmesi için bireysel bir süreci savunmalarına yönelik açıklamadan sonra yapılması dikkat çekti. reenpeace’ten TBMM’ye çağrı Bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Japonya ziyaretinde Sinop’ta kurulması planlanan santralla ilgili anlaşmanın son haline getirilmesi üzerine Greenpeace, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM’yi anlaşmayı onaylamamaya çağırdı. G PAKİSTAN’IN KAHRAMANI AİTZAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle