15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2013 ÇARŞAMBA 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL “Gecikme Suriye’ye askeri müdahaleyi riske atmaz” deyince..... ... Başkan Obama, ABD basınına göre“dünyaya bir demokrasi dersi vermek istedi” ve ... ... Kongre’ye başvuracağını açıkladı. Ne ki, Başkan’ın dünyaya demokrasi dersi verdiği ifadesi kopya kokuyor. Mısır’daki darbeye dik ve cesur duruşuyla dünyaya demokrasi dersi verdiğini TV’lerden, Obama’dan saatler önce açıklayan Başbakan RTE’ye; koskoca ABD Başkanı haksızlık ediyor. Başkan Obama, kararını açıklamadan önce stratejik ortağı, büyük dost, müttefik, üstelik Ortadoğu kaplanı, sözünden izinden çıkmayan RTE’yi arayabilir, “İzin verirsen senin dediğin gibi ben de dünyaya bir demokrasi dersi vereyim” diyebilirdi. Ama ne o? Hürriyet’teki habere göre; Obama kararını açıklamadan 4 saat önce bizimkinin can ve kan düşmanı Yahudi Başbakan Netanyahu’yu aramış, müdahaleye Kongre’den izin isteyeceğini bildirmemiş mi? Dost ve dostluk dediğin de zaten böyle olur. Beyaz Saray’ın marifetli basın danışmanları Başkan’ın Kongre kararını bir demokrasi dersi diye nitelediğini Amerikan medyasına sızdırdılar... Neyse ki karşılarında uluslararası diplomaside bu tür olayların olmasını olgunlukla karşılayarak, dik duran bir dünya lideri var da; patenti kendisine ait bu söylemi Başkan’ın sahiplenmesine, medyaya kendi malıymış gibi sızdırmasına ses çıkarmadı. HHH Pazarpazartesi... Geceleri TV’lerde Başkan’ın demokrasi dersinden çıkarılacak olası sonuçları tartışan programlar izledik. Amerikan Kongresi’nin Başkan’ın müdahale önerisini içeren yazısına ekler yapıp yapmayacağını henüz Kongre üyeleri bilmezken... TV’lerimizde kimi uzmanlar, hele hele olasılıkları önceden bildikleri varsayılan kimi gazeteciler... müdahalenin olası kapsamını açıkladılar. Örneğin bir programda müdahale kapsamı genişlerse Suriye’ye karadan da müdahale edileceğini, ne var ki Avrupa’nın hiçbir ülkesinin (ABD’nin de) Suriye’de çarpışacak birliklere asker vermeyeceğini ve bu görevi Suriye’ye komşu Türkiye, Ürdün’ün üstleneceğini açıkladılar. Hatta CNNTürk’te herhalde bir uzman; Türkiye Başbakanı’nın Suriye’ye karadan askerle müdahale ederek Esad’ı devirmeye dünden razı ve gönüllü olduğunu söyledi. HHH NATO Genel Sekreteri’nin Suriye’yi Türkiye’ye yapacağı bir saldırının NATO’ya yapılmış olacağını açıklaması da gündeme geldi TV’lerde. AKP iktidarlarının ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Bey, ta Londra’dan NATO’nun olası davranışını özetledi: NATO ülkelerinin Suriye’nin saldırısına ya ölçülü veya çok kuvvetli ifadelerle kınamaktan öteye bir katılımda bulunmayacağını ve böylece NATO Anlaşması’ndaki üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olacaklarını söyledi. HHH Türk dış politikasının bir numaralı aktörü RTE; Allah’ın her günü Batı’nın Esad’ı yıkacak gerekli darbeyi vurmadığını söylüyor. “Eyyy Ortadoğu’nun kanını, petrolünü içmeye gelenler” diye her Allah’ın günü (kim olduğunu yazmaya gerek yok) efeleniyoruz ( ...niyor ). “Eyyy Amerika, eyyy Avrupa” diye Allah’ın günü posta koyuyoruz (...yor ) sonra da Suriye için onlardan medet umuyoruz (…yor). “Gel şu Esad meselesini sen hallet” diye kapılarını aşındırıyoruz. Üstelik akıl da satıyoruz diyor Hasan Cemal T24’teki yazısında... Ya adam kalkıp sana; “Eyyy Türkiye, Suriye avucunun içi gibi bildiğin bir coğrafya... Götür tezkereyi TBMM’ye al yetkiyi, sonra da tankınla topunla gir Suriye’ye. Ne bekliyorsun” derse... Yandı gülüm keten helva! Beyefendimiz Suriye fatihi olacak diye... ülkemiz halkımız nahak yere savaşın göbeğinde... 28 Şubat’ta çifte ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davasının, “görev suçu olduğu iddiasıyla askeri yargıda görülmesi, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları yönünden ise yargılamanın Yüce Divan’da yapılması” taleplerini reddetti. “Olayın görev suçu olmadığını” savunan mahkeme, daha önce verilen takipsizlik kararı kaldırılmadan soruşturma açıldığı için davanın reddedilmesi talebine de olumsuz yanıt verdi. Yargılama, Hasan Celal Güzel’in 1997’deki dilekçesine verilen takipsizlik kararına yapılan itirazı reddeden İstanbul 4. No’lu DGM ile bu kararı 19 Temmuz 2013’te kaldıran İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanının aynı olduğunu da ortaya çıkardı. 28 Şubat davasının 2. duruşmasının görülmesine dün devam edildi. Duruşma başında Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın sanıkların tek tek isimlerini okuyarak yoklama yapması, davanın bir saat geç başlamasına neden oldu. Duruşma başlangıcında bazı tutuklu sanıklar yakınlarına ulaşmak için sandalyenin üzerine çıkarak seslenmeye çalıştı. Soruşturma izni alınmadığı için yargılamanın durdurulması gerektiği itirazı kabul edilmedi Koman tahliye edildi Davanın dünkü duruşmasında 77 yaşındaki sanık eski Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Teoman Koman, fenalaşınca revire kaldırıldı. Koman sağlık durumu gerekçesiyle tahliye edildi. Böylece davadaki tutuklu sanık sayısı 36’ya düştü. MGK: Mahkeme İsterse tutanakları göndeririz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği, 28 Şubat MGK tutanaklarının talep gelmesi halinde davaya bakan hâkimlerin incelemesi için mahkemeye gönderileceğini kaydetti. MGK Genel Sekreterliği’nden yapılan yazılı açıklamada, Ankara 13. Ceza Mahkemesi’ndeki, kamuoyun şunlar kaydedildi: “MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu’nun 10. maddesine göre, ‘MGK tutanakları ve görüşmeleri açıklanamaz ve yayınlanamaz.’ Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 125. maddesine göre ‘Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir.’ Bu çerçevede 28 Şubat 1997’de yapılan MGK toplantısına ait ses kayıtlarıyla tutulan tutanaklar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 9 Ekim 2012 tarihli yazıyla talep edilmiştir. MGK Genel Sekreterliği yukarıdaki mevzuat hükümleri uyarınca Başsavcılığın bu talebini yerine getirmenin mümkün görünmediğini bildirmiştir. Bahse konu tutanaklar yetkili mahkeme tarafından talep edilmemiştir. Yargılamanın ilerleyen safhalarında talep edilmesi halinde mahkemeye sunulacaktır.” Sanık avukatları, dünkü duruşmada da davaya ilişkin görevsizlik itirazı ile soruşturmanın takipsizlik kararı kaldırılmadan başladığı için yargılamanın durdurulması taleplerini sıraladı. Bir numaralı sanık dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras, iddianame kabul edilmeden önce izin alınmadığı için davanın yok hükmünde olduğunu bildirdi. Genelkurmay Başkanı olan müvekkili hakkındaki davaya Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nin bakması gerektiğini ifade eden Aras, anayasa değişikliğinde “Hükümetin, bir savcının Genelkurmay Başkanı’nı alabilme ihtimaline karşı Yüce Divan şartını getirdiğine” dikkat çekti. Aras, MİT Müsteşarı’na yönelik yapılan dü zenleminin de bu ihtiyacın ne kadar zorunlu olduğunu gösterdiğini ifade etti. Avukat Metin Yıldızhan, o dönem irtica ile mücadelenin MGK kararları, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı genelgeleri üzerine yapıldığını belirterek TSK İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesinin bu yetkiyi verdiğini kaydetti. 35. maddenin kaldırılmasının bir anlamı olmadığını söyleyen Yıldızhan, “Her asker göreve başlarken Cumhuriyeti koruma ve kollama yemini ediyor. 35. maddenin kaldırılması bunun yanında vazgeçilme anlamına gelmez” ifadesini kullandı. ‘Suç olsa silerdik’ Poyrazköy davasında yargılanan emekli Ilgar, savcının Gölcük’teki donanma komutanlığında arama yapacağının saatler öncesinden bilindiğini söyledi HİLAL KÖSE Ege Üniversitesi İstanbul Haber Servisi Eski CHP Adalar İlçe Başkanları’ndan, emekli eğitimci Nazife Akgün (Çiçekli) dün Kınalıada Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Kınalıada Mezarlığı’nda toprağa verildi. Akgün’ün cenaze namazına CHP TBMM Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili Prof. Haluk Eyidoğan, CHP Adalar İlçe Örgütü, Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu ile çok sayıda Adalar sakini katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da çelenk gönderdi. Akgün toprağa verildi Pazarcık’ta kaza: 5 asker yaralı KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Pazarcık İlçesi’nde, Tamer Karaslan yönetimindeki otomobil, karşı yönden gelen zırhlı askeri araçla çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle devrilen askeri araçtaki 5 asker hafif yaralandı. Yaralı askerler, hastaneye kaldırıldı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bayraklı İlçesi Belediye Başkanı CHP’li Hasan Karabağ’ın, evinin bulunduğu apartmanın önündeki otoparkta duran ve makam aracı olarak kullandığı cipe 4 el ateş açıldı. Park halindeyken ve içinde kimse yokken açılan ateşle isabet alan araç hasar gördü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. CHP’li başkanın aracına kurşunl Balkonda donla oturana gözaltı SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’da evinin balkonunda sürekli atlet ve külotla oturduğu iddiasıyla mahalleli tarafından polise şikâyet edilen 40 yaşındaki E.Y., polis tarafından gözaltına alındı. E.Y., nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Balyoz davasında 18 yıl hapse mahkum edilen emekli tümamiral Semih Çetin, Poyrazköy davasının dünkü oturumunda tanık olarak dinlendi. Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nda yer darlığı nedeniyle karolarının altına arşiv malzemesi konulduğunu belirterek, “Savcının geleceği saatler öncesinden biliniyordu. İstense bu malzemeler imha edilirdi” dedi. Dava yarına ertelendi. Yarınki oturumda, eski Deniz Kuvvetleri Komutanları emekli oramiraller Muzaffer Metin Ataç ve Eşref Uğur Yiğit, teğmenlerin savunma tanığı olarak dinlenecek. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tanıklık yapan Hasdal’da tutuklu Semih Çetin, Gölcük’teki komutanlıkta yapılan arama sırasında kurmay başkan olarak görev yaptığını belirtti. Karonun altındaki boşluğun zula olmadığını, kablolar için ayrılmış bölüm olduğunu ancak buralarda yer darlığı nedeniyle yönergelere aykırı olarak arşiv malzemelerinin depolandığını anlattı. Dava konusu 5 No’lu hardiskin, bilgisayarı yavaşlatması nedeniyle çıkarıldığını ve kopyalandıktan sonra da imha edilmesine karar verildiğini belirten Çetin, “İmha makinesi olmadığı için karonun altına konulmuş” diye konuştu. Emekli tuğamiral Fatih Ilgar, “5 No’lu harddiskle kopyanın yapıldığı hard disk karşılaştırılıyor. Bire bir aynı olması gerekirken, 5 No’lu olanda dava konusu dijital verilerin olduğu görülüyor. Sahte veriler sonradan kopyalanmış, başka türlüsü mümkün değil” dedi. Ilgar, Çetin’e arama yapılacağının önceden bilinip bilinmediğini de sordu. Çetin de savcının geleceğinin önceden bilindiğini, istense, suç unsuru olsa harddiskin yok edilebileceğini söyledi. Tanık olarak dinlenen tespit tutanağında imzası olan polis memuru Muhammed Yakup Acar da sanıklarca soru yağmuruna tutuldu. Gölcük’te ele geçen belgelerin diğer verilerle irtibatını araştırmak için bu tutanağı hazırladığını anlatan Acar, “Ortada amirallere suikast planı var mıydı? Tutanağa bunu yazmışsnız” denilince, “Mahiyetini hatırlamıyorum, bir not vardı” dedi. Acar, “tutanağa lehe olan bulgular yazılır mı?” şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: “her şey birebir geçmez.” Bu sözler üzerine ayağa kalkan Ilgar, “5 polisin tespit tutanağı ile 35 amiral tasfiye edildi. 100 subayın hayatı değişti. Komutanlıkta kurum kültürü kalmadı. Bu hale geldik” diye tepki gösterdi. Diğer sanıklar da “Tanık ‘belge’ demesin. Veri desin” dediler. Öğrenciye yurt sürgünü EMRE DÖKER İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın, Alman Federal Hükümeti Komisyonu’na yazdığı dilekçe oybirliği ile kabul edildi. Sözcü Kılıç: Adalete müdahale eden hükümetin AB üyeliği ciddiye alınmaz Balbay’a destek İstanbul Haber Servisi Yeşiller Partisi Federal Milletvekili ve Yeşiller Meclis Grubu Dilekçe Komisyonu Sözcüsü Memet Kılıç, Ergenekon Davası’ndan 34 yıl 8 yıl hapis cezası alan gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a destek verdi. Kılıç her bireyin adil yargılanma hakkı olduğuna dikkat çekerek “Pusulasız bir siyaset güden ve adalete müdahale eden bir hükümetin Avrupa Birliği’ne katılımı ciddiye alınamaz” dedi. Balbay, Alman Federal Hükümeti Dilekçe Komisyonu’na bir dilekçe sunarak demokrasi ve insan hakları çerçevesinde Türkiye ve Almanya arasındaki demokatik gelişimin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin göz önünde tutulması gerektiğini anımsatmıştı. Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Memet Kılıç, CDU’lu Stefanie Vogelsang, SPD’li SteffenClaudio Lemme’den oluşan Dilekçe Komisyonu, dilekçeyi oybirliği ile kabul ederek “Parlamenterler parlamenterleri destekliyor” programı çerçevesinde Mustafa Balbay’ı “manevi evlat” ilan etmişti. Dilekçenin komisyon tarafından kabul edilmesi ile ilgili açıklama yapan Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Memet Kılıç, bu kararı komisyon üyelerinin tek ses olarak almasından duyduğu sevinci dile getirdi. Kılıç “Dilekçenin kabul edilmesiyle milletvekili arkadaşımız Mustafa Balbay’ın TürkiyeAlmanya ilişkilerinde demokratik gelişmelere ve hukuk devletine duyarlı davranılması talebinin arkasında olduğumuzu bir kez daha gösterdik” dedi. Federal hükümetin Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde bu hukuksuzluğa değinmesi gerektiğini belirten Kılıç, Türk hükümetinin evrensel insan haklarının korunması konusunda uyarılmasının önemine işaret etti. Yaz başında yaşanan protestoların Türkiye’de hükümetin fikir ve toplanma hürriyetini nasıl ayaklar altına aldığını bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çeken Kılıç “Bizler Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak güçlenmesi için mücadele edenleri desteklemeyi sürdürüyoruz. Dilekçenin kabulüyle birlikte Mustafa Balbay ve tüm tutuklu gazetecilerin koşullarında iyileştirmelere ön ayak olmasını ümit ediyoruz” dedi. İZMİR Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda “haremlik selamlık” uygulamasına Ege Üniversitesi’nde de başlandı. Bornova’da bulunan kampus içindeki yurtta barınan 3 bin 500 erkek öğrenci, yerleşkeye otobüsle 1.5 saat uzaklıktaki Çiğli ve İnciraltı yurtlarına sürgün edildi. Duruma isyan eden öğrenciler imza kampanyası başlattılar, ayrıca fakültelerine en yakın noktalara, “Geri Zekâlılar” adını verdikleri sembolik çadır yurdu kurdular. Kampustaki 7 bin kişi kapasiteli karma yurt, bu yıldan itibaren sadece kız yurdu olarak hizmet verecek. Bu nedenle erkek öğrenciler, farklı ilçelerdeki yurtlara gönderildi. Öğrenciler ve aileleri için ek ulaşım maliyeti anlamına gelen bu uygulama okulun kayıt döneminde isyana neden oldu. Okuldaki topluluklar ve gruplar, imza kampanyası ve broşürle bu durumun değiştirilmesi için çalışma başlattı. Kendilerini “Yurtsuz Öğrenciler” olarak adlandıran bir grup da imza kampanyası başlatarak, yurtların eski haline getirilmesini istedi. Atatürkçü Düşünce Topluluğu ise, “Gezi Zekâlılar” adı altında çadır yurdu kurdu. “Haremlik selamlık” yurt uygulamasına karşı sembolik olarak başlatılan eylemde öğrenciler, fakültelerine en yakın bölgeye konuşlandılar. Çadırın önüne “234 kişilik çadırlar, 24 saat açık hava, sınırsız sohbet, sınıfa yürüme mesafesi” yazıları yerleştirildi.Öğrenciler, bu uygulamayla kendilerinin sürgün edildiğini vurguladılar. Kadıköy’de imam hatip tepkisi İstanbul Haber Servisi Kadıköy’deki Özdemiroğlu Ortaokulu velileri, okullarının imam hatipe dönüştürülmemesi için topladıkları 10 binin üzerindeki imzayı Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi partilere gönderdiler. Veliler, daha sonra Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferşat Ayar’la basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan Nursel Özbarutçu, 5 kuşaktır hizmet veren bir okul olduğunu belirterek “Okulumuz sözde eğitim reformu uygulamalarıyla önce ortaokul oldu, ardından da 2013 Mayıs ayında imam hatip ortaokulu yapıldı” dedi. Acıbadem Dayanışması’nın ‘en iyi okul yakın okuldur’ mantığından yola çıkarak okullarını geri almak için imza kampanyası, yürüyüş ve basın açıklamaları düzenlediklerini aktardı. O savcıya inceleme Haber Merkezi İzmir’in Bergema ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında bayraklı geçit töreni sırasında tüm protokolün ayağa kalkmasına karşın ayağa kalkmayan Bergama Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yüksel hakkında inceleme başlatıldı. Savcı Yüksel’in tavrını eleştirerek konuyu takip edeceğini açıklayan AKP İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştüğünü ve HSYK’nin, Yüksel hakkında inceleme başlattığını söyledi. Başsavcı Vekili Yüksel ile ilgili haberleri önce sosyal medya daha sonra da gazeteler aracılığı ile takip ettiğini dile getiren Günay, kanunları uygulamakla yükümlü olan bir kişinin bir törende böyle davranmasının yakışık almadığını ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle