25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Son on yılda 109’u sivil olmak üzere 418 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı 7 YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIYOR Mayına yüzlerce kurban MAHMUT LICALI Partiler adaylarını bir bir belirliyor lHalkla yürüyeceğiz ANKARA Türkiye’de özellikle sınır bölgeleri başta olmak üzere mayınlı arazilerin büyüklüğü 213 milyon metrekareyi geçiyor. Mayın nedeniyle son 10 yılda 109’u sivil yurttaşlar, 309’u askerler olmak üzere toplam 418 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de başta Suriye sınırı olmak üzere mayınlı bölgelerin temizlenmesi için çalışmalar sürerken son 10 yılda mayınlı bölgelerde yüzlerce kişi hayatını kaybetti. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz; Türkiye’de Nisan 2013 tarihi itibarıyla iç bölgelerde 2 milyon 615 bin 648 metrekare, Suriye sınırında 189 milyon 349 bin 703 metrekare, Irak, İran, Ermenistan ve Nahçıvan sınırında 21 milyon 616 bin 659 metrekare olmak üzere toplam 213 milyon 582 bin 10 metrekare mayın döşeli alan kayıt altına alındı. Yılmaz, PKK tarafından yerleştirilen mayınların ya da el yapımı patlayıcıların infilakı sonucu yaşamını yitiren personel sayısını yıllara göre açıkladı. TSK’ye bağlı 309 personelin son 10 yıl 5 ay içerisinde yaşamını kaybettiğini açıklayan Yılmaz, en çok kaybın 49 şehitle 2007, en az kaybınsa 2002 yılında verildiğini belirtti. Yaralıların sayısı ise 2002 yılından itibaren 17 Mayıs 2013’e kadar 1114 olarak belirlendi. Jandarma sorumluluk bölgesinde 1 Ocak 200211 Temmuz 2013 tarihleri arasında meydana gelen patlayıcı madde kullanma ve mayına basma olaylarında 14 Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu, 23 geçici köy korucusu şehit oldu. Yılmaz, 109 sivil vatandaşın da mayın nedeni ile hayatını kaybettiğini açıkladı. Cezaevleri doldu taştı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türkiye’de Adalet Bakanlığı’na bağlı ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı son iki ayda yaklaşık 5 bin arttı. Temmuzda 132 bin olan mahkum sayısı, bu ay 137 bin 133’e yükselerek rekor kırdı. Artış hükümetin çıkardığı yargı paketlerinin cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısını düşürmeye yetmediğini gösterdi. Cezaevlerinde bulunanların suç türlerine göre ise dağılım şöyle oluştu: Adam öldürme: 25 bin 429. Adam öldürme teşebbüs: 2 bin 149. Cinsel suçlar: 10 bin 765. Dolandırıcılık: 3 bin 137. Fuhuşa teşvik etmek/yaptırmak/aracılık etmek: 1 bin 573. Hırsızlık: 21 bin 435. Sahtecilik:4 bin 803. Uyuşturucu: 23 bin 846. Yağma/gasp: 16 bin 355. Yaralama: 15 bin 481. Yaş gruplarına göre tablo, şöyle: 12 ve 17 yaş arası (Çocuk): Bin 797. 18 ve 20 yaş arası (Genç): 7 bin 137. 21 ve 39 yaş arası (GençOrta Yetişkin): 87 bin 564. 40 ve 64 yaş arası (İleri Yetişkin): 38 bin 645. 65 ve 79 yaş arası (Yaşlı): Bin 798. 80 üstü (İleri Yaşlı): 100. Öğretim durumlarına göre mahkum sayısında ise 57 bin 600 kişi ile ilkokul mezunları ilk sırada yer aldı. Ortaokul mezunu 23 bin 732, lise mezunu 20 bin 94 tutuklu hükümlü varken, okuma yazma bilmeyenlerin sayısı 4 bin 583 oldu. Üniversite mezunu 3 bin 843, yüksek lisans 71, doktora mezunu olan 20 kişi de cezevinde. Sarıgül’den taziye ziyareti Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın geçen hafta ağabeyi Hacı Demo’yu yitiren Mardin Milletvekili Ahmet Türk’e taziye ziyaretinde bulundu. Sarıgül, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağı demokratikleşme paketine ilişkin sorular üzerine, “Gönül arzu ederdi ki açıklanmadan önce parlamentoda grubu bulunan siyasi partiler, bütün sivil toplum kuruluşlarıyla görüşülerek bu paket hazırlansın. Ama pakette ne olduğunu sadece iktidar partisi biliyor. Oysa böylesine önemli konularda senin açıkladığın paket benim açıkladığım paket olmaz” dedi. İstanbul Haber Servisi Sancaktepe Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam, Sancaktepe Belediyesi Başkanlığı için CHP’den aday adayı oldu. Sağlam 2.5 yıl boyunca da CHP Sancaktepe İlçe Başkanlığı görevini yürüttü. Dr. Hakkı Sağlam CHP’li meclis üyeleri ile birlikte İBB Başkanı Kadir Topbaş’ı Phileas marka metrobüs alımı ve Capacity marka araç alımlarında yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle yargı karşısına çıkarttı. Görev süresi boyunca İBB Meclisi’ne Başkan Kadir Topbaş’ın cevaplaması isteğiyle verdiği yazılı ve soru önergeleri 500’ü buldu. Sancaktepe Belediyesi ve İBB Meclisi’nde gerçekleştirdiği “Temiz siyaset anlayışı çerçevesinde kul hakkı yememeyedirtmeme” anlayışı ile çalışmalarını devam ettiren Sağlam, “Hizmeti herkesin ayağına götüreceğim, Sancaktepe’yi halkla birlikte yöneteceğiz” dedi. Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye katılması Toprak’tan yerli biber gazı tepkisi ‘Her CHP’li genel başkan adayı olabilir’ Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün partiye üyeliği ile İstanbul belediye başkan adaylığına ilişkin açıklamalar yaptı. Sivas’ta yayın yapan bir TV kanalına konuk olan Kılıçdaroğlu, Sarıgül’ün CHP’ye gelmesine ilişkin prosedürünün belli olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Son zamanlarda Sarıgül’ün CHP’ye genel başkan olacağı söyleniyor. Sizin bu konuda bir endişeniz var mı” sorusu üzerine, bu konuda bir endişe taşımadığını belirterek “Ne bir endişem ne de bir önyargım var. Her CHP’li kendini genel başkan olarak görebilir. Daha CHP’ye gelmeden, üyeliği kabul edilmeden ‘Vay gelirse genel başkan olur, önünü keseyim’; bunlar eski hastalıklardır. CHP bu hastalıktan kurtulacak. Kişi gelir, partiye üye olduktan sonra genel başkan olmak istiyorsa adaylık için başvurur, yarışır, parti istiyorsa başkan olur, bu kadar basit” yanıtını verdi. ‘Biber gazı ambalajında demokrasi paketi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Af Örgütü’nün, “Türkiye’ye biber gazı satışını durdurun” çağrısı üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK’tan onay alarak “yerli biber gazı” çalışmalarına başladı. Emniyet’in yerli biber gazı çalışmasına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, yaptığı yazılı açıklamada, Gezi eylemlerinde 6 gencin ve bir polisin hayatını kaybettiğini anımsatarak “Çok sayıda insanımız gözünü kaybetti, binlerce insanımız yaralandı. Meydanlar, hastaneler, oteller ve evlere gaz bombaları atıldı” dedi. “Hiçbir demokratik tepkiye, talebe olumlu yaklaşmayan AKP’nin demokrasi paketinden çıksa çıksa biber gazı çıkacağını” ifade eden Toprak, “Bir taraftan demokrasi isteyen halkı biber gazına boğacaksınız, diğer yandan demokrasi paketi çıkaracaksınız. Biber gazı ambalajında demokrasi paketi olmaz. Sadece kendi iktidarına hizmet edecek bir paketten demokrasi çıkmaz” dedi. lMHP, adaylarını tanıttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara başta olmak üzere partisinin büyükşehir belediye başkan adaylarını açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli, ilk “türbanlı belediye başkan adayını” da tanıttı. Zonguldak Kilimli’den aday gösterilen Hülya Akdeniz, ilk türbanlı belediye başkan adayı oldu. Yerel seçimlere yaklaşık 6 ay kala MHP dün Ankara Arena’da düzenlediği aday tanıtım toplantısında 9 büyükşehir, 12 il, 184 ilçe ve 44 belde adayını resmen kamuoyuna ilan etti. Bahçeli, Adana Büyükşehir için Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Ankara Büyükşehir için MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, Antalya Büyükşehir için eski DYP Milletvekili Kemal Çelik, Aydın Büyükşehir için TBMM İdari Amiri Ali Uzunırmak, Balıkesir Büyükşehir için mevcut Belediye Başkanı İsmail Ok, Kocaeli Büyükşehir için eski futbolcu, MHP yönetiminde yer alan Saffet Sancaklı, Mersin Büyükşehir için Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Ordu Büyükşehir için Cemal Enginyurt ve Manisa Büyükşehir için mevcut Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ü aday olarak açıkladı. Toplantıda, MHP’nin Aksaray, Bartın, Bayburt, Burdur, Çankırı, Giresun, Gümüşhane, Isparta, Kırklareli, Kilis, Kütahya ve Osmaniye adayları da açıklandı. 109 sivil, mayından öldü Okur temsilcisinin notu: Yerel seçimler, adaylar ve medya Medya Kimin Yanında Olmalı? Medya kimin yanında olmalı sorusunun abes bir soru olduğunun farkındayım. Hiç kuşku yok ki halkın yanında olmalıdır. Peki öyle midir? Eğer halkın yanındaysa Dilovası’nda yerleşmiş insanların yaşam haklarını savunan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ile, onun başına gelenlerle ilgili neden hiç haber görmüyoruz? Neden 2011 yılında yaptıkları araştırmalarla bölgede konuşlanan ve bundan sonra konuşlanmaya niyetlenen ağır sanayi yatırımlarının olası zararlı sonuçlarını bilimsel bir araştırmayla halka açıklayan Onur Hamzaoğlu ve arkadaşları sürekli karalanıyor. Neden Hamzaoğlu için soruşturma açıldığı, 4 yıla kadar hapsi istendiği, bunun için çalıştığı üniversitenin izninin beklendiği hiç yazılıp çizilmiyor? Neden o üniversite yönetiminin bilim insanlarına hakaret eden belediye başkanına onur kurulu üyeliği verdiği, Hamzaoğlu’nu ise uyardığı konu edilmiyor. Ne yapmıştı ki Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu? Onur Hamzaoğlu yaptığı araştırmayla Dilovası’nda annelerin ilk sütlerinde ve bebeklerin kakalarında sağlık açısından büyük tehlike anlamı taşıyan bazı ağır metaller ve elementler saptadı. Bu ürkütücü bulguları kamuoyuna açıkladı. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye Başkanı cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundular. “Araştırma sonuçlarını halk arasında panik yaratmak amacıyla kullandığı” iddiasında bulundular. Yargılanmasını istediler. Bugün Onur Hamzaoğlu ve arkadaşlarını küçük bir bilim adamları grubu dışında savunan yok neredeyse. Medya ise gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor, ağzı var konuşmuyor. Dilovası’ndaki hava kirliliğini Ankara’ya karayolundan gidenler bilir, bir duman altındadır. Hava kirliliği, olması gereken sınır değerden 3.5 kat fazladır. Dilovası’nda her yüz ölümde 33’ünün nedeni kanserdir. Hamzaoğlu işte bu nedenle araştırma sonuçlarını halka açıkladı. Peki halk duydu mu? Bunu tüm Türkiye’nin duyması gerekmiyor mu? Medya susarsa halk nereden duyacak ki? Medyanın işi ne? Hava kirliliği yaratan ve önlem almamakta direnen sanayiciyi koruyup kollamak mı? Bunlara insan denilebilir mi? Erken olmadı mı? Sn Öz, pazartesi günkü gazetede bitmeyen BJKGS maçı için “... karşılaşmanın G.Saray’ın 21’lik galibiyetiyle ‘tescil’ edilmesi bekleniyor.” yazılıydı. Bu yargıya bizim gazeteden başka bir yerde rastlamadım, doğru değil çünkü. Hangi mevzuata göre bu skorla “tescil” edilecekmiş, yazan arkadaş bilgilendirebilir mi? Geçen yıl da bir arkadaş bir maçta, bir yabancı oyuncusu çıkarken, bir başka yabancı oyuncusu girdiğinde G.Saray’ın 7 (yazıyla yedi) yabancıyla alanda yer aldığını yazarak mevzuat yorumlama tarihine geçmişti. Bir de 25.09 tarihli gazetede Biliç’in değerlendirmeleriyle ilgili haberde “...Derbide olayların çıkmasıyla birlikte soyunma odasına giden ilk taraf Beşiktaş olmuştu...” yazılmış. Biz televizyonda en son Beşiktaşlı oyuncuların gittiğini gördük. Bu da doğal, maçın tatilde olmasını istemez ev sahibi olarak. Sanırım yazan Fenerli muhabir olunca böyle görüyor. Bunlar, Sn. Kızılyalın’ın gözünden nasıl kaçıyor ki? Saygılar. M.Aydın AKÇA Sayın Öz, “İnsan Denmez” adlı haberi okumak kanımı dondurdu, bir utanç duydum böyle bir olayın meydana gelmesinden ve erkek olarak yerin dibine girdiğimi hissettim ve acaba kadınlar beni de erkek olduğum için kötü gözle görürler mi (?) diye düşündüm. Kelimeler kifayetsiz, düşünceler yetersiz kalıyor...Her geçen gün birkaç “direndaşımızı” (arkadaşımızı) yitirirken daha çok direnmemiz ve dayanmamız gerektiği çok açıktır. Özgen Acar’ın “İlk Darphane Söğüt’te” adlı röportajı ve Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji ekinde yazdığı “TTK, Çift Başlı Kartalı değiştirebilir mi?” yazılarını ilgiyle okudum. Arkeoloji yazıları bekliyorum, umarım yazar. Özlem Yüzak’ın “Yamayla durdurulacak bir öfke değil bu” adlı röportajı güzeldi. “Atatürk’süz Atatürk Evi” adlı haber, insanların kendi ülkelerini savaşın içinden çekip çıkarmış ve devrimler yaparak yeni bir toplum yapısı oluşturmuş olan lidere, kurucu insanlarına ve onlardan kalanlara olan saygısızlıklarını, vurdumduymazlıklarını gösteriyor. Cumhuriyet ailesine en içten saygı ve sevgilerimle... Anıl Vural Okurumuz Nejat Aksel’in yanda aktardığımız iletisi bizi bu konuda düşünmeye yöneltti. Önümüzde yerel seçimler var. Partilerde aday adayları kıyasıya bir rekabet içindeler ve bu da doğal karşılanması gereken bir durum. Aday adaylarının seçilebilmek için giriştikleri mücadelede hemen her yolu denemeleri ve kimi zaman suçlamalarda ölçü tanımamalarına da yıllardan beri alışık sayılırız. Aday adaylarının taraftarlarının bu konuda aday adaylarını geride bıraktıklarına da tanık olabiliyoruz. Seçmenler de bu durumda nasıl bir tutum izleyeceklerini, kime inanacaklarını şaşırıyorlar doğal olarak. Acaba iddialar doğru mu? O aday adayı ya da bu aday gerçekten yolsuzluk batağında mı? Bizi doğrudan ilgilendiren yanı ise “Gazeteler, TV kanalları, radyolar bu iddialara seçim öncesi yer vermeli mi, nasıl vermeli?” sorusudur. Yazıişleri ve yönetimdeki arkadaşlarla bu konuyu tartıştık. Gazeteler normal koşullarda yolsuzluk iddialarını araştırmaktan geri duramazlar. Bu türden iddialarla ilgili ellerine geçen belgeleri de değerlendirmek durumundadırlar. Ancak seçim öncesi iddiaların gerçekliği konusunda daha titiz olmak ve haksız rekabetin aracı olmamaya da özen göstermek gibi bir durum söz konusudur. Örneğin bir aday adayının ya da adayın “adının yolsuzluklarla anılıyor olması” gibi bir genel suçlama hem o kişiye hem partisine hem de seçmene haksızlık olacaktır. Kimi zaman ortaya atılan iddiaları incelemeksizin, gerçekliği konusunda sağlam kanıtlar olmaksızın yayımlamak geri dönülemez sonuçların doğmasına yol açabilir. Bu nedenle Cumhuriyet yönetimi ve yazıişleri yüzde yüz kesin kanıtlar olmadan aday adayları ya da adaylarla ilgili iddialara sayfalarında yer vermemeye ve olası bir haksız rekabetin aracı olmamaya, aday adaylarına ve adaylara gazetede sayfalar elverdiği ölçüde ve tanıtımda hakkaniyeti gözeterek yer ayırmaya karar verdi. Bana da bu kararı okurlara duyurmak kaldı. CHP’yi kollamak... Bu ileti, bu konuda size gönderdiğim ikinci ileti. Cumhuriyet gazetesi haberlerine birkaç yıldır yorum yazarım. Yazdığım yorumların sayısı 800’ü aşmıştır. Dikkat ediyorum, son zamanlarda Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin yanlışları üzerine yazdığım yorumlar yine yayımlanmamaya başladı. Türkiye’nin önümüzdeki iki seçimde tek bir çıkış yolu var, o da CHP’nin iktidara yürümesi ya da en azından iktidar ortağı olması! Aksi halde gidiş şeriat devletidir. CHP, iktidar olmasını engelleyecek pek çok hata yapıyor. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’ün adı o ilçede yolsuzlukla anılır oldu. Böyle bir kişiyi üstelik partiden ihraç edilmiş olduğu halde İstanbul’a belediye başkan adayı yapmak seçimi par prensip kaybetmektir. Partinin en sıkı muhalefet yapan milletvekili Muharrem İnce’yi önce grup başkan vekilliğinden indirmeye kalktılar. Başaramadılar. Ama diğer iyi muhalefet yapan Emine Ülker Tarhan’ı seçmediler. Şimdi Muharrem İnce’yi Ankara belediye başkan adayı göstermeye kalkıyorlar. Kılıçdaroğlu bu partiyi yönetemiyor, ama Cumhuriyet onu koruyup kolluyor. Bu CHP’ye iyilik etmek değildir. Milletin yönetim hataları hakkında ne düşündüğünü öğrenmesi gerekir. Saygılarımla. Nejat Aksel lMamak’ta toplu istifa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP’de yerel seçim için belediye başkan adaylarının açıklanmasının ardından toplu istifa şoku yaşandı. Mamak İlçe Başkanı Tamer Çakı ve ilçe yönetiminden 12 kişi, Mamak Belediye Başkanlığı’na Ali Rıza Çalkan’ın aday gösterilmesi nedeniyle istifa etti. MHP’de “Aday Tanıtım Toplantısı”nın ardından, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, Mamak için Çalkan’ı ilan etmesi üzerine yönetim istifa etti. Çalkan için, “Önceki dönem AKP için çalışmış bir isimdir. Genel başkana ağır hakaretlerde bulunmuştur” ifadesini kullanan Çakı, “ülkücü camianın iradesinin göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılacağı” umuduyla açıklama beklediklerini belirtti. Çakı, Çalkan’ın adaylığı için “Hayal kırıklığı yaşıyoruz. Yaklaşık 410 bin seçmenin olduğu koca bir metropol ilçede, toplam 158 kişiye telefon açarak ‘Temayül yoklaması yaptım’ demek, ülkücülerle alay etmektir” diye konuştu. Bulmacalar sorunlu Sayın Öz, ben ecumhuriyet abonesiyim. Günlerden beri bulmacalar kopyalayapıştır yöntemiyle yazılamıyor. İşte iki örnek ekte. Hele dünkü bulmaca çözümlerinde hep hamsin hep hamsin çıkıyor. Bulmacanın yazısı ile kareler de tutmuyor. Bilim ve Teknoloji ekinde de aynı durum var. İlgilenilmesini rica ediyorum İyi dileklerimle. Sacit Renda Renkli zemin okumayı zorlaştırıyor Sn. Öz, size daha önce de yazmıştım. Gazetede bazı bölümler renkli zemin (yeşil, mavi, siyah, gri vb.) üzerine beyaz ve siyah yazılarla yazılmaktadır. Görünüş hem çirkin, hem de okunaksızdır. (6., 7., 8., 9.,10., … 25., 26. sayfalar). Bu duruma çözüm bulmanız okurların temsilcisi olarak görevinizdir diye düşünüyorum. Çirkin ve okunaksız gazete çıkarmak bana göre Cumhuriyet’e yakışmıyor. Saygılarımla. Şenel Başar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, CHP’den Mamak Belediye Başkanlığı’na aday adayı oldu. Bayındır, ara verdiği siyasete belediye başkanlığı aday adaylığı ile dönerken “Ranta değil Mamak’a talibiz!” dedi. Bayındır, 2005 yılında oğlunu kaybettiğini belirterek siyasete ara verdiğini ancak eşiyle birlikte Mamak adaylığıyla yeniden halk için çalışmalara başladıklarını aktardı. Bayındır adaylığını şu sözlerle açıkladı: “Uzun yıllar yöneticilik yaptım. Çağdaş yönetimin ne olduğunu bilirim ve deneyimlerim var. Önce insan, önce ahlak diyen bir anlayışım var. Bu halkın, dün içinde yaşadım, bugün de içlerinde yaşıyorum, gelecekte de yanlarında, içlerinde yaşayacak biriyim. Yokluğu, yoksulluğu görmüş, yaşamış bir ailenin üyesiyim. ” lÖnce insan, önce ahlak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle