16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Gezi’nin başlangıcıyla gurur duyarım’ sözü internet sitesine konulmadı Gül’e Gezi sansürü CHP HEYETİ WASHINGTON’DA DUYGU GÜVENÇ ‘ABD çok yakından izliyor’ WASHINGTON (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “Konuştuğumuz Amerikalıların, Türkiye’deki gelişmeleri hakkıyla ve artık olması gerektiği gibi çok yakından takip ettiklerini, sordukları sorulardan, yaptıkları gözlemlerden anlıyoruz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Loğoğlu ve Umut Oran, ABD’nin başkenti Washington’da bazı temaslarının ardından Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu. Loğoğlu, şunları söyledi: “Amerikan yönetimi Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından izliyor. Değişik alanlarda, değişik boyutlarda sıkıntılar olduğunu hissediyoruz ve hissettiriyorlar. Bunlar sadece dış politika bağlamında değil, içeride özgürlükler, temel insan hakları bağlamında çekilen sıkıntılar da Amerikan yönetimini giderek daha fazla rahatsız ediyor. Bütün bu konularda Türkiye’nin sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ibaret olmadığını, Türkiye’de başka bir görüşe, anlayışa, vizyona sahip ve iktidara talip olan bir muhalefet partisinin olduğunu hissettirmek, anlatmak, paylaşmak üzere geldik.” Bu çerçevede, senatör John McCain ile kapsamlı ve ayrıntılı görüşme yaptıklarını dile getiren Loğoğlu, ardında da Center for American Progress ve Brookings Institute gibi düşünce kuruluşlarında toplantılara katıldıklarını söyledi. McCain ile görüşmelerine dair soru üzerine Loğoğlu, daha çok Suriye hakkında konuştuklarını, CHP olarak bu konuda barış, müzakere ve siyasete dayalı çözüme yönelik görüşlerini ve kaygılarını aktardıklarını ifade etti. Loğoğlu, “Türkiye’nin içindeki gelişmeler bağlamında da şimdilik herhalde biraz saklı tutmamız gereken değerlendirmeleri oldu. Türkiye’yi yakından takip ettiğini, demokrasi bağlamındaki sıkıntıların ciddiyetinin farkında olduğunu belirten gözlemlerde bulundu” diye konuştu. Umut Oran da “Dış politikadaki gelinen nokta, ABDTürkiye ilişkilerinde de aynı noktada, yönetilemeyen bir süreç haline gelmiş. Türk halkının Erdoğan’dan daha iyisini hak ettiğine yönelik mesaj aldık son 12 saatte” dedi. ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’de “Gezi Son zamanlarda iç politikada olaylarının başlangımuhafazakâr bir ideoloji uygulanıyor şeklincı ile açıkçası gurur de bir algı var. Doğru mu? duyarım” dedi. An “Doğrusu pek öyle değil. Ama cak Gül’ün konuşması şu bir gerçek; tabii ki iktidar Cumhurbaşkanlığı’nın partisi muhafazakâr bir parresmi internet sayfasıti. Dolayısıyla muhafazakâr na, “gurur duyarım” bir parti olifadesi sansürlenerek duğu için bakonuldu. zı yasaları Gül, ABD ziyareti muhafazakâr olkapsamında finans sekmayanlar tenkit edetörünün önde gelen tembilirler. Bunlar AB krisilcileriyle bir araya gelterlerinin, o çerçevenin diği Merrill Lynch’teki içinde midir, o çerçevenin sabah kahvaltısında Gedışında mıdır? O açıdan baktığınızda bir problem yok.” zi eylemleriyle ilgili soruları da yanıtladı. Gül, Gezi eylemleriyle ilgili, rım” cümlesinin Cumhurbaşkanlığı “Aslında ben bir açıdan bu olayla sitesinde yer alan aynı konuşmada rın başlangıcı ile ilgili açıkçası gu bulunmadığı ortaya çıktı. rur da duyarım” ifadesini kullandı. Gül’ün Merrill Lynch’teki sorular Gül’ün sorulara verdiği yanıtlar, da üzerine yaptığı değerlendirmeler şöyle: ha sonra Köşk görevlileri tarafından Gezi protestolarından nasıl bir Cumhurbaşkanlığı’nın resmi inter ders çıkardı AKP hükümeti? net sayfasına konuldu. Ancak Mer “Aslında ben bir açıdan bu olayrill Lynch’teki açıklamalarını abo ların başlangıcı ile ilgili açıkçası gunelerine servis eden DHA’nın habe rur da duyarım, çünkü şundan dolarinde yer alan Gül’ün “Gezi olayla yı; Türkiye’yi bilenler tanıyanlar, 10rının başlangıcından gurur duya 15 yıl önce Türkiye hangi gündem ‘Muhafazakâr ideoloji uygulanıyor mu?’ ler ile dünya kamuoyuna gelirdi veya Türkiye’nin problemleri neydi, bugün ise Türkiye’nin problemleri nedir diye baksınlar? İstanbul’daki olayların başlangı cı aynı Washington’da, Londra’da, New York’ta olduğu gibi çevre bilinci, şehrin yapılmasıyla ilgili, buraya bu bina yakışır yakışmaz kaygıları ile ortaya çıkan bir olay. Bu tip problemler başta demokratik ülkelerin, gelişmiş ülkelerin problemleri. Türkiye’nin problemleri buna benzer problemler haline geldi. Türkiye’nin problemleri, bu gösteriler, cinayetler, çok büyük işsizlikler, çok büyük antidemokratik uygulamalar veyahut da diktatörlükle, otoriterlikle ilgili değil. Türkiye’yi nereden nereye getirmişiz diye övünürüm. İşin bu safhası ile ilgili zaten mesajları aldığımızı ilk gün söyledik. Ama büyük bir ülkede, şüphesiz ki çeşitli radikal akımlar var. Bu radikal akımlar bunu bir fırsat bilerek bunun üzerinden daha sonra birçok illegal gösteri yapmaya başladı.” Menekşe’den Önce Menekşe’den Sonra... Gecenin geç saatinde dalıp gidiyordum, örtülü bir dinginlik içinde, soluk almadan... Kolay duygular içindeydim, aydın buluşmalarını, bir taşra kasabasının o bitmeyen yalnızlığını, çocukluk düşlerimle birleştiriyordum. Son günlerde De Andrade’yi okuyor, onun dizelerinde, ağaç köklerinin altında, deniz kabuklarının bağrında, hayatın kıskacında yakın tarihin sayfalarını çeviriyordum. Yaşam neydi, nasıl olmalıydı insan? Bu sorular sık sık aklıma geliyordu... Madımak yangını, o yükselen alevler, yobazların çığlıkları, Metin Altıok’un o fotoğrafı, Behçet Aysan, Aziz Nesin, Nesimi Çimen ve onlarca can... Düşlerim paramparça oluyordu 20 yıl önceyi anımsadığımda... Aziz Nesin’in kurtarılışı, devletin boşvermişliği... Canilerin o ulumaları... HHH Soner Yalçın ve arkadaşlarının hazırladığı “Menekşe’den Önce”yi izlemiştim. İnsanın içini yakan, kavuran bir belgesel bu film... Bu yüzden gazeteci dostum Soner Yalçın ve ekibini kutluyorum. Bir çocuğun gözünden anlatılıyor Sivas kıyımını konu edinen “Menekşe’den Önce”, izleyen arkadaşlarım yazdılar köşelerinde... Sivas’taki o yaratıkları ben Olimpiyat Stadyumu’nda gördüm... Ellerinde bıçaklar vardı, Çarşı Grubu’nun oturmadığı alt katlara yerleşmişlerdi. Sanki Beşiktaş ilk kez Galatasaray’a yeniliyordu... Ön sıralardan fırladılar tekbir getirerek... Tıpkı 20 yıl önce Madımak’ta olduğu gibi... 20 yıl önce, Aziz Nesin’in “Allah’a ve İslama küfrettiğini” öne sürmüştü Sivas’ta kime; yerel gazeteler. Bu kez kimdi suçlu, hakem mi yoksa Melo mu? HHH Hüznün penceresini kapatmak istiyorum ama kapanmıyor. Anılarım engel oluyor buna! Ben ve film... Film geri sarıyor, kendim görünüyorum ekranda... Nedenini bilmiyorum... Eli kanlı çeteler geçiyor CHP lideri ‘AKP hükümeti gözdağı operasyonları yapıyor’ dedi ‘Dikta yönetimi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dikmen’de Polisevi’ne yönelik saldırının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Malatya’da CHP’yi suçlayan konuşmasına dikkat çekerek “Bu sadırıyla CHP’yi aynı kefeye koydu. Biliyorsunuz, konuşma metinleri önceden uzmanlar tarafından hazırlanıyor. Peki bu saldırının olacağını nereden biliyordu?” diye sordu. Kılıçdaroğlu’nun, Polisevi saldırısını Hitler dönemindeki parlamento binası yangınına benzetmesi de dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde (EMD) gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, Fed’in kararının ardından Mayıs 201320 Eylül 2013 tarihleri arasında, Türkiye’nin toplam zararının 157.5 milyar lira olduğunu söyledi. Gezi Parkı eylemlerinin ardından bazı sermaye gruplarına mali denetim uygulandığının ifade edilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, “Hükümetin büyük gruplara karşı yaptığı bu operasyon bir gözdağı operasyonudur, çünkü ülke demokrasi ile yönetilen bir ülke değil. Oradan süratle uzaklaşıyoruz. Ülkenin süratle bir dikta yönetimine kaydığını artık ülkenin CHP lideri EMD’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (AA) kabul etmesi gerekir” dedi. Bütçeden örtülü ödeneğe ayrılan paydaki artışı neye bağladığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Bütçenin denetlenmediği, ‘ödediğim vergiler nereye harcanıyor’ diye sorulmadığı bir ortamda demokrasiden söz edemezsiniz. Örtülü ödenekten söz ediyorsunuz. Siz Suriye’den gelecek sığınmacıların hesabını 10 bin diye yaparsanız, 500 bine ulaşırsa, bu resmi rakam, gayri resmi bu 1 milyona yaklaşırsa Suriyeliler Türkiye’nin neredeyse 81 ilinde işyeri kurmuş, çalıştırmaya başlamışsa, kaçak işçi olarak çalışıyorlarsa, bir şekli ile örtülü ödenek artacaktır. Yabancı radikal unsurları Türkiye’ye getirip eğitiyorsanız, eline silah veriyorsanız, cebine para koyuyorsanız bunun bir maliyeti olacaktır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Örtülü ödenek, Başbakan’ın namusuna teslim edilen bir paradır. ‘Nereye harcandı?’ diye sormak da ortak görevimiz” dedi. gözlerimin önünden... Ethem Sarısülük’ü öldüren polisin yargılanması, ailenin ve yakınların isyanı, sanık polisin peruğunun düşmesi... Evet film geri sarıyor... Olimpiyat Stadı, Reyhanlı katliamı, Suriye sınırında yuvalanan El Kaide’nin El Nusra kolu... Bizim topraklarımızda kurulu kamplarda verilen silahlı eğitim, Türkiye’den Suriye’ye girençıkan silahlı köktendinci El Nusra... Suriyeli askeri öldürüp yüreğini yiyenler yani. Duygularım karışıyor, her şey iç içe giriyor.... Yazması zor benim için! “Menekşe’den Önce”, gözü dönmüş yaratıklar, El Nusra, Kenya ve Pakistan’daki vahşet... Ne adına bu kanlı terör? İslam! Tüm dindarların, ateistlerin, vicdan sahibi olanların tepki vermesi gerekir! Bunun için insan olmak yeter! HHH Film geri sarıyor... BeşiktaşGalatasaray maçında çıkan olayları Çarşı Grubu’nun üzerine yıkmak isteyenler 1453 Kartalları’nın sözcülerini dinlediniz mi? Oldukça hazırlıklıydı bir televizyon kanalına katılan sözcüleri! Din, iman falan anlattı uzun uzun... Benim için tutkal çözülmüştü. Gazeteci Rıdvan Akar’ın ayağı kırılmıştı... Stada girişte kimsenin üstü aranmamıştı. Bıçaklı bir grup saldırıyı başlatmıştı. Bu kişileri daha önce hiç kimse görmemişti Beşiktaş tribünlerinde. Saldırıyı Çarşı Grubu’nun üzerine yıkmak için bir tuzak hazırlanmıştı... Stadın üst katında oturan Çarşı Grubu’nun sahaya inmesi için, kanatlı birer kartal olmaları gerekiyordu... Film yeniden geri sararken Soner Yalçın ve arkadaşlarının “Menekşe’den Önce” belgeseli geldi... HHH Acılar ve hüzünler ırmağından zamana yenik düşen bir toplumduk... Sivas’ta onlarca can cayır cayır yanarken, ne devlet vardı, ne asker ne de polis... Aslında vardı ve sadece o insanlarımızın, gençlerimizin ölümünü seyrediyordu... Menekşe’den önce, Menekşe’den sonra! Ne değişmişti 20 yıl içinde? ‘KCK’dEn tutuklu gazeteciler serbest kalabilir’ Atalay: Çözüm süreci yürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “yürüyen bir çözüm süreci” olduğunu “temposu yavaşlasa da ümitsizliğe kapılmamak” gerektiğini söyledi. NTV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Atalay, Gezi Direnişi’ne ilişkin bir soru üzerine Taksim merkezli olayların canlı tutulmaya çalışıldığını ve teşvik edildiğini ancak güçlü bir zemini bulunmadığını ileri sürdü. Atalay, “Olaylar geliştikten sonra şunu anladık. Hem belirli konularda bir birikim var. Bazı tasarruflar o birikimi oluşturmuş. Hem de bazı kesimlerin de hazırlığı da var” dedi. Gezi Direnişi’nde CHP’nin aktif rolü olduğunu ileri süren Atalay, buna gerekçe olarak yapılan anketlerde eyleme katılanların yüzde 75.5’inin CHP’ye oy vereceğini söylemesini gösterdi. Tutuklu gazetecilere ilişkin bir soruyu yanıtlarken “KCK’den dolayı gazeteci kimliğinde insan var içeride” ifadesini kullandı. İçerde olan gazetecilerin basın suçlarından olmadığı iddiasını yineleyen Atalay, demokratikleşme paketinin KCK’den tutuklu olanları kapsayıp kapsamayacağına dair soru üzerine şunları söyledi: “Yürüyen bir çözüm süreci var. Bu çözüm sürecinin ana hedefi ‘terör bitsin, şiddet bitsin, silahlar bırakılsın, bütün sorunlar siyaset kurumu içine halledilsin, siyaset kurumu bunu çalışsın tartışsın vesaire.’ Tabii varmak istediğimiz yer orası ama bu süreçlerin daima kendine göre bazen riskleri vardır. Bazen temposu yavaşlar, bazen hızlanır. Bunlara bakarak ümitsizliğe kapılmamak lazım, telaş da etmemek lazım. Burada belli diyalog kanalları açık ve çözüm süreci devam ediyor. Orada hükümetin kararlılığı çok ileri.” Atalay, pakette basına yansımamış sürprizler de bulunduğunu ifade etti. GÜLER’E SORU ÖNERGESİ Harakiri mi yapacağız? ılıçdaroğlu, “Partinizden başörtülü bir milletvekili, üst düzey yönetici görebilecek miyiz?” sorusu üzerine, “Başvurursa olur. İnsanlar istediği kıyafetle geziyor zaten sokakta, kimse de bir şey söylemiyor, ama devlet dediğiniz bir tüzelkişilik var. O tüzelkişiliğin de kuralları var, herkes de o kurallara uyacak” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin CHP’ye yönelik “daha sarsıcı ve ses getiren muhalefet yapması gerektiği eleştirilerini” nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, “Harakiri mi yapacağız? Anamuhalefet partisinin genel başkanı ülkeyi yöneten insana diktatör diyorsa daha serti ne olabilir?” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, hakkındaki davaları AİHM’ye taşıyacağını da söyledi. ‘Başbakan’ın eli kanlı’ mniyet Genel Müdürlüğü’ne ait binalara saldırı sonrası İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “saldırganlar takibimizdeydi” sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Niye daha önce yakalamadın. Sayın Başbakan gitti Malatya’da konuşma yaptı. Bu saldırıyla CHP’yi aynı kefeye koydu. Biliyorsunuz, konuşma metinleri önceden uzmanlar tarafından hazırlanıyor. Peki bu saldırının olacağını nereden biliyordu? Halkın CHP’ye eğilimini kesmenin yolu nedir? ‘CHP bu terör örgütleriyle iç içe’; bu algıyı yaratmak istiyorlar” dedi. “Büyük bir tezgâhın içinde olduğumuzu kimse unutmasın. Derbi olayı da bu tezgâhlardan bir başkasıdır. Bir siyasal iktidar terörden medet umar hale gelemez. ‘Suriye’den gelenler korunuyor’ MEHMET ALİ SOLAK HATAY CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, Antakya’da geçen pazar gecesi taksici Yasir Sancak’ın (45), Suriyeli 2 kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü iddia ederek İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Ediboğlu, “Kimse bu konu hakkında konuşmak istemiyor. İnsanların üzerinde bir baskı var. Suç işleyen Suriyeliler koruma görüyor. Gerekli araştırma geniş çerçevede yapılmalı” diye konuştu. Ediboğlu, önergesinde cinayetin, polis tarafından “faili meçhul” kapsamında araştırıldığını belirterek şunları aktardı: “Görgü tanıklarının ifadesine göre, taksiciyi iki Suriyeli bıçaklıyor. Hastane kayıtlarından da olayın doğru olduğunu teyit ettik.” K E AKP Sözcüsü Çelik, demokratikleşme paketiyle ilgili konuştu ‘Bilinmeyen bir şey yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, MYK sürerken yaptığı açıklamada, “Sayın Başbakan’ın pazartesi günü açıklayacağı demokratikleşme paketi kimsenin duymadığı, bilmediği şeyler değil” dedi. Çelik, son yaptırdıkları ankete göre de oy oranlarının, AKP yüzde 50.6, CHP yüzde 24.1, MHP yüzde 14.3 ve BDP yüzde 7.1 olduğunu belirtti. Çelik, MYK devam ederken genel merkezde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Çelik pazartesi günü Erdoğan’ın açıklayacağı demokratikleşme paketine ilişkin, “Paketi tamamen demokratik yöntemlerle hazırlıyoruz. Demokratikleşme çok bilinmeyenli bir denklem değil. Her ayrımcılığa karşı durmak, kültürel haklar konusunda cimri davranmamak konusunda bilinmeyen bir şey mi var?” ifadelerini kullandı. Çelik, pakete yönelik eleştirilere ise “Halkımızın talepleri esas alınıyor. AİHM’den Türkiye aleyhine çıkan kararlar var. Bunlar ve ihtiyaçlarımız çerçevesinde bir paket hazırlandı. Sayın Bahçeli iyi bilsin ki, hükümet, Kandil ve İmralı üçgeninde hazırlanmış bir paket söz konusu değil. Biz ne yaptığımızı biliyoruz” diyerek yanıt verdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle