Katalog

18 EYLÜL 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cilvegözü’ne 4 kilometre uzakta bombalı araçla katliam: 7 ölü, 20 yaralı 7 Sınırda yine patlama AKIN BODUR Kâsei Fağfur Liberallerle ilgili tartışmalar bir türlü bitmiyorsa bunda kuşkusuz bir hikmet vardır. İşte Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay da dün gazetesinde bu konuyu orasından burasından, enine boyuna ele aldıysa bundandır. Peki nedir bu hikmet? Birincisi konunun “derinliğinden” geliyor olmalı, çünkü neresine dokunsan kâsei fağfur gibi ses veriyor bu liberalizm denilen hoşluk. Rivayet odur ki, “bireysel özgürlük” dendi mi akla hemen ve kesinlikle liberaller gelmeli ve bir daha gitmemelidir. Şahin Alpay içeriden birisi olarak şöyle tanımlıyor bu dibi delik kâseyi: “Öznesi ancak bireyler olabilen temel hak ve özgürlükleri, kısaca insan haklarını en yüce siyasi değer olarak kabul edenler şeklinde genel bir tanım yapılabilir.” HHH Öyle midir bilemiyorum. Çünkü yine Alpay’ın liberallere bir başka köşeden bakışı daha var, o köşe bakışı da şöyledir: “Liberallerin hepsi özel mülkiyet, girişim ve rekabete dayalı piyasa ekonomisinin, zenginliklerin üretilmesinde, özgürlükçü ve çoğulcu bir toplumun kurulmasındaki vazgeçilmezliğine inanır.” İşte budur ve biz böyle kendimizi köşeye kıstırılmış hissetmeyelim de kim etsin? Bu millet bu mülkiyete dayalı sömürü düzeni serbest piyasacılık yüzünden gelir dağılımının alt sıralarında yüzüp durmuyor mu; biz bu lanet kâsenin “İşte sandık işte Meclis” masalı yüzünden sokakta yürüyemez, konuşamaz hale gelmedik mi; biz bu piyasacı özgürlük masalı kapsamında biber gazına bulanmadık mı? Yok mu bir gariplik bu işte. HHH Bize özetle söyledikleri şu mu? İşte liberalizm budur ve bu devekuşu hem özgürlükçü hem piyasacıdır; muhafazakârlarla hoş vakit geçirmeyi pek sever, bu nedenle de hem demokrat hem biber gazcıdır, hem adının “serbestlik” olduğunu söyler, hem de Gezi’ye içten içe kızar; “toplanıp da halt etme, sınırı aşma liberalizmin fiyakasını bozma” tıynetindedir. Fakat kabul edelim ki bu liberalizm denilen şeyin, her bir köşesinden farklı ses veren kâsei fağfurun “bulaşıcı” karakterini de Şahin Alpay iyi tarif etmektedir. Özel mülkiyetçiliği hop oturup hop kaldırtan sosyalizmden ilk kemirdiği büyük parça sosyal demokrasi olmuş, arkası da gelmiştir. Birbirinden farklı oldukları izlenimi verseler de hepsi Osmanlı Bankası olan bu liberal çeşitlemeyi şöyle hikâye ediyor Alpay: “Klasik liberalizme bağlı olanlar devletin en az karıştığı piyasa ekonomisinin her derde deva olduğuna inanır. Sosyal liberaller ise piyasa ekonomisinin işleyebilmesi yanında özgürlüklerden herkesin yararlanabilmesi için de, yasama yoluyla ekonomide düzenlemeler yapılması gereğine inanır. ABD’nin Demokratları ile Avrupa’nın Sosyal Demokratları örneğinde görüldüğü gibi, sosyal liberallerle piyasa yanlısı sosyal demokratların görüşleri büyük ölçüde örtüşür. Devletin bireylerin seçme özgürlüğüne hiçbir şekilde müdahale etmemesi gerektiğine inanan liberaller (liberteryenler) olduğu gibi, ferdin korunmasına yönelik yasamaya inanan liberaller de vardır.” HHH Bana sorarsanız, liberalizm masalının arkasında tıpkı Şahin Alpay’ın zorbalık kısmını es geçerek söylediği gibi mülkiyetçi serbest piyasacılık var; devletin az karışması, çok karışması bu masalın hoş bir şakasıdır ki, bugünlerde devletin ve devletlinin karışmadığı hiçbir şey kalmadığından gülmekten bitap düştük hep birlikte. Peki ne yapalım? Ignazio Silone’nin Fontamara köylüleri böyle durumlarda köy kahvesinde oturup “ne yapmalı” diye sorarlar, çareyi de seslerini çıkarmakta bulurlardı. Biz de bu liberal masalı, bu Çin işi imparator kâsesini, masanın üstünden itiversek de işimize baksak daha iyi olmaz mı ey okur. Pilotlardan biri rehin iddiası Haber Merkezi Helikopterin düşürülmesinin ardından dün Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) helikopterin vurulmasından hemen sonra çekildiği iddia edilen görüntüler paylaştı. Görüntülerde helikopterin alev topu halinde yere düşmesi ve yanan enkazının yanı sıra paraşütle atlayan pilotların yere inişi görüldü. Görüntülerde ÖSO üyelerinin otomatik silahlarla, paraşütle yere inmeye çalışan havadaki pilotlara nişan alarak ateş ettikleri de görüldü. Pilotların yere inmesiyle birlikte “Allahuekber” diye bağırmaya başlayan ÖSO üyeleri pilotlara doğru yönelirken ardından silah sesleri duyuldu. Görüntülerde ayrıca pilotlardan birine ait olduğu iddia edilen bir ceset ve kanlı üniforma var. Enkaz parçalarını toplamayı sürdüren muhalifler helikopterden üç kişinin düştüğünü; ikisinin öldüğünü, birinin ise ellerinde rehin bulunduğunu söyledi. İSKENDERUN Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na yaklaşık 4 kilometre uzaktaki Suriye’nin BabEl Hawa Sınır Kapısı yakınlarında bombalı araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü, 20 kişi de yaralandı. BabEl Hawa Sınır Kapısı, geçen yıl temmuz ayından beri El Nusra Cephesi ve Selefi grupların kontrolünde bulunuyor. Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki BabEl Hawa Sınır Kapısı’nın arama noktasında dün saat 15.30 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın park halindeki bomba yüklü bir aracın patlatılmasından kaynaklandığı belirtildi. Yetkililer, ilk bilgilere göre bombalı saldırıda 7 kişinin yaşamını yitirdiğini, 20 kişinin de yaralandığını belirtti. Patlamada yaralananların BabEl Hawa’daki sahra hastanesinde tedavi edildiği, ağır yaralanan 2 kişinin ise Reyhanlı Devlet Hastanesi’ne sevk edildiği bildirildi. Patlamanın ardından Türkiye sınırında ve Cilvegözü Sınır Kapısı’nda güvenlik önlemleri artırılırken, Suriye tarafından yaralı getirilmesi olasılığına karşı ambulanslar Cilvegözü Sınır Kapısı’nda hazır bekletildi. ‘Atmaca Filo’ düşürdü BARKIN ŞIK ANKARA Suriye’ye ait M 17 helikopterini Diyarbakır’dan havalanan 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’na bağlı 182. Filo’ya (Atmaca) ait F 16 uçağının vurduğu öğrenildi. Bakanlar Kurulu’nun ardından konuyla ilgili olarak kamuoyuna bilgi veren Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, uçakların Malatya’dan havalandığını kaydetmişti. Askeri kaynaklar, vurulan Suriye helikopterinden 3 kişinin paraşütle atladığı bilgisini teyit ederken Türkiye’nin üzerine bu kadar ısrarla uçulmasına anlam veremediklerini ifade etti. Kaynaklar, Suriye tarafından Türk hava sahasına 2 deniz mili yaklaşan tüm hava araçlarının değişen angajman kuralları çerçevesinde askeri tehdit olarak algılanarak imha edilmesine yönelik emir bulunduğunu hatırlattı. M 17 helikopter, Lazkiye Havaalanı’ndan kalkmasından itibaren Diyarbakır’daki Türk radarları tarafından tespit edildi. Türkiye sınırına 48 kilometre uzaklıkta ise helikoptere saat 13.41’de Türk hava sahasına yaklaştığına ilişkin uyarı ya pılmaya başlandı. Bu uyarılar, helikopter sınıra 9 kilometre yaklaşıncaya kadar devam etti. Diyarbakır’dan havalanarak sınırda devriye görevi yapan Diyarbakır’da konuşlu 182. Filo’ya ait 2 F16 uçağından biri helikopteri, Türk hava sahasından 2 kilometre içeri girdikten sonra vurdu. 46 dakika sürdü Hatay’ın Yayladağ bölgesinde 4 bin 300 metre yükseklikte vurulan helikopter, sınıra 1 kilometre uzaklıkta Suriye tarafına düştü. Sınıra ilk yaklaşma uyarısının yapıldığı an ile helikopterin düştüğü an arasında tam 46 dakika geçti. Kaynaklar, uçakların Malatya’dan değil Diyarbakır’dan havalandığının ve “Atmaca Filo”ya bağlı olduğunun altını çizdi. F16’lar alarmda Suriye helikopterinin düşürülmesinin ardından sınır hattında askeri birlikler alarma geçti. Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssü’nde olası sıkıntılara anında müdahale etmek için “Kırmızı Alarm” verildi. Sınır hattında bulunan tüm birlikler teyakkuza geçirilirken havada 24 saat nöbetçi olarak görev yapan uçak sayısı 2’den 6’ya yükseltildi. Diyarbakır’daki bu hareketliliğe, Malatya Erhaç Üssü’ndeki F4 uçakları da katıldı. Suriye: Uyarı yapılmadı Dış Haberler Servisi Suriye Türkiye’yi gerilimi tırmandırma arayışında olmakla suçladı. Suriye resmi haber ajansı SANA “Erdoğan’ın bölgede gerginliği tırmandırma ısrarını kanıtlıyor” başlığını kullandığı haberde, Suriye ordu ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı’nın önceki günkü açıklamasına yer verdi. Açıklamada, helikopterin Türkiye sınırlarından giren teröristleri gözlemlemek için Lazkiye kırsalının Yunusiye bölgesinin Bedama köyünde yaptığı uçuş sırasında kaybolduğu kaydedildi. Helikopterin teknik bir hata sonucunda kısa bir mesafeyle Türk hava sahasına geçtiği ve yönlendirme merkezinden geri dön emri almasının ardından hemen Suriye hava sahasına döndüğü belirtildi. Açıklamada, “Türk savaş uçaklarının derhal ve uyarı olmaksızın helikoptere Suriye hava sahasına dönüşü sırasında doğrudan ateş açtığı, helikopterin Suriye topraklarında düştüğü” savunuldu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye’ye cevap verdiklerini belirtti ‘Evreni ayağa kaldırırız’ DUYGU GÜVENÇ ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye helikopterinin düşürüldüğü bilgisini, Türkiye’den önce İngiliz ve Fransız Dışişleri bakanları ile paylaştı. Davutoğlu, P3 ülkelerinin kendi aralarındaki buluşmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile bir araya geldi. Ancak Kerry, bu görüşmeden erken ayrıldı. Fabius ve Hague ile görüşmeye devam eden Davutoğlu’na danışmanları Türk jetlerinin bir Suriye helikopterini düşürdüğü notunu iletti. Davutoğlu gelen bu notu, Hague ve Fabius’a iletti ve “Türkiye’nin sınırı ihlal edildiği için angajman kuralları gereği düşürülmüştür” mesajı verdi. Fabius ve Hague ise ilk bilgiler ışığında, “Sınır güvenliğini korumak meşru müdafaa gereğidir. Bu, sınır güvenliği ile kalsın” mesajı verdi. Kerry’ye dün telefonla bilgi veren Davutoğlu, Suudi Arabistan ve Katarlı bakanlarla bir araya geldi ve tam destek aldı. Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler ile görüşen ve iz ve rota görüntülerini isteyen Davutoğlu, MİT yetkilileriyle de bir araya geldi. Davutoğlu, katıldığı bir te levizyon programında da “İstihbaratımıza göre Eriha bölgesinde sivil halkın üzerine varil bombası atıyordu. NATO sınırı ihlal edilmiştir. Herhangi bir misilleme beklemiyoruz. Ya bu sınamadır, Türkiye’nin ne şekilde cevap vereceğine dair, böyle bir cüret göstermişlerse cevaplarını almışlardır. Eğer Türkiye’nin çıkarı söz konusuysa dünyayı da evreni de ayağa kaldırırız” dedi. İnce’den zaman vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. İnce, “Türkiye, sınırını ihlal edene gereğini yapmalıdır. Fakat Türkiye’nin sınırları sadece hava sınırlarından ibaret değil. Türkiye’nin Suriye ile olan kara sınırları delik deşik olmuş. Bunları görmeyip de tam da Paris’te barış konuşulurken Suriye’nin helikopterini düşürmek acaba neye hizmet eder? Kara sınırlarına bakın. Eli silahlı birlikler gidip geliyor. Suriyeliler geliyor, Türkiye’de sopalarla insan dövüyorlar. Bir konuda gereğini yapmışsın, diğerleri ne olacak?” dedi. ERDOĞAN: GEREĞİ YAPILDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile görüşmesi sonrası düzenlenen basın toplantısında düşürülen Suriye helikopterine ilişkin açıklama yaptı. Suriye’den gelebilecek tehditlere karşı angajman kurallarının değiştirildiğini anımsatan Erdoğan, “Biz silahlı kuvvetlerimize belirli alanlarda yetki veririz. Bildiğiniz gibi Suriye konusunda özellikle angajman kurallarına yönelik yetkilendirme yaptık birkaç ay önce. Sınır ihlali gibi durumlarda bu kuralların işletileceğini açıkladık. Bu olayda 2 km. sınır ihlali söz konusu. Uyarılara kulak asmayınca bu defa kurallar işletilmiştir. TSK tarafından gereği yapılmıştır” diye konuştu. AKDENİZ’DE TATBİKAT BARKIN ŞIK Davutoğlu, Kerry’ye bilgi verdi. ANKARA Suriye’ye ait M 17 tipi helikopteri Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşüren Türkiye, Akdeniz’de büyük bir tatbikata başladı. Orta Anadolu ve Akdeniz üzerinde gerçekleşen tatbikata kara, hava ve deniz kuvvetleri katılıyor. Tatbikatta, elektronik harp teknikleri denenecek. Tatbikatın bir diğer amacı ise NATO ile müşterek harekât kabiliyetini geliştirmek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın koordinatörlüğünde gerçekleşen “Ramstein Guard Tatbikatı”, 16 Eylül’de başladı. Tatbikat 20 Eylül’e kadar sürecek. Suriye’ye ait helikopterin Türk hava sahasını ihlali üzerine düşürülmesi nedeniyle tatbikatın zamanlaması dikkat çekici. Savaş rüzgârları esmeye başladı Dış basında yer alan haberlerde ortamın yeniden ısındığı yorumları yapıldı Dış Haberler Servisi Dış basında yer alan haberlerde Ankara’nın, Suriye’ye askeri müdahaleyi en hararetle savunan başkentlerden biri olduğu ve Suriye muhalefetini desteklediğine dikkat çekildi. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, “Bu askeri eylemin, Türkiye hükümetinin Suriye’ye daha güçlü bir şekilde tepki verilmesi gerektiği yönündeki çağrılarını artırmasının” beklendiğini yazdı. 900 kilometrelik sınırı paylaşan iki ülke arasındaki mevcut gerginliği anımsatan İngiliz Financial Times gazetesi, Şam’ın kimyasal silah anlaşmasını kabul etmesinin ertesinde, gerginliğin düşmesinin beklendiği bir dönemde meydana geldiğine dikkati çekti. İtalyan RAI Radyo Televizyonu ise “Bölgede savaş rüzgârları tekrar esmeye başladı” yorumuna yer verdi. İsrail istihbaratı Mossad’a yakınlığıyla bilinen Debkafile sitesinde, karadaki hedefle ri vurabilme gücüne sahip M17’nin Türkiye sınırlarına gönderilmesinin planlı bir adım olduğu iddia edildi. Siteye göre, Şam’ın amacı kimyasal silah teslimi anlaşmasının önüne engel çıkarmak. BDP’li Tan: Gaz almak için yapılan hareket Obin köyü sakinlerinden Ebu Mehmet Mustafa, “Helikopterin köy yakınında kurulu sahra hastanesini bombalama hazırlığında olduğunu düşündüklerini” anlattı. nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Türkiye tarafından Suriye helikopterinin düşürülmesiyle ilgili olarak “Dış politikada hükümet iflas etti. Kendini hemen müdahaleye hazırladı. Herkesten önce balıklama daldı boş havuza. Şimdi bir ucundan bir şeyler yapmak istiyor. Yani bir şeyi vurup, kırıp, bahane edip, tek başına da yapmıyor, götüremiyor da kamuoyunun tabiri caizse gazını almak için yapılan hareketler bunlar” değerlendirmesini yaptı. BDP’li Tan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Yani şimdi sınırı geçti, geçmedi, ihlal etti, etmedi, bilmiyorum yani bilgim yok” yanıtını verdi.