19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2013 PAZAR CUMHURİYET KÜLTÜR [email protected] 17 UzUn süredir tUtUklU insan Hakları derneği diyarbakır ŞUbe baŞkanı MUHarreM erbey’den MektUp var Patricia Barber ‘Smash’ (Concord) Duraklama dönemine girecek gibi görünmüyor, caz piyanisti, şarkıcısı Patricia Barber. Tamamı kendisine ait 12 parçanın yer aldığı yeni albümü “Smash”, yaratıcı ilham perileriyle arasının halen iyi olduğunu gösteriyor. Barber’ı çok değerli kılan şeylerden biri de dinlenebilirlik seviyesinin yüksekliği. Parçaların bazılarında Cassandra Wilson ile aynı araziye ayak basıyor, bazılarında Bill Evans ruhundan beslenen şiirsel bir izlenimcilik gözlemleniyor. Barber’ı çok iyi hisseden mükemmel bir orkestra var arkada; gitarcı John Kregor, basçı Larry Kohut ve davulcu Jon Deitemyer’den oluşan. Müziği ve sözleriyle muhafazakârlar için ciddi bir tehdit Barber. İhtiyacınız olan tüm bilgiler, gay ve lezbiyen evlilikleri üzerine yazdığı “Devil’s Food” adlı şarkıda. Sözlerde kullandığı mecazlar Barber’ı aynı zamanda özgün bir caz ozanı olarak tarif etmeye de imkân tanıyor. Her şarkıda birbirini tamamlayan bir başka Barber var; sinirli, kederli, özlem dolu ve derin… Şarkılara hâkim olan konu ise kaybedilmiş aşkların acıları. Kırık aşk hikâyelerinin rafine işçisinin 25 yıllık parlak müzik kariyeri yaratıcı hamlelerle sürüyor. Elinize aldığınızda melankolik bir ürperti duymak istiyorsanız “Smash” tam size göre. Jamie Cullum ‘Momentum’ (Island) Caz muhafazakârları hop oturup hop kalkmayın; Cole Porter’ın mezarında kemikleri sızlamıyor. Şayet Jamie Cullum’un son albümü “Momentum” için rap müzisyeni Roots Manuva ile yaptığı “Love For Sale” yorumunu dinlese, bırakın şikâyetçi olmayı, ayakta alkışlardı. Neyse biz onu zaten zamanında Stevie Wonder, Pharrell, Sander Kleinenberg ile yaptığı bir dizi işbirliğinde dinlediğimizde de yadırgamamıştık. Jamie ne yaparsa yapsın, bugünü solukluyor. Eskiyi eskinin içinden çekip yeni değerlerin içine taşıyor; el attığı her şeye bir tazelik katıyor. Genç kuşağın havalı İngiliz şarkıcı ve piyanistinin, altıncı stüdyo albümü “Momentum”, onun ses paletinin giderek genişlediğine, müzikal eklektisizmin sınırlarını aştığına işaret ediyor. Öncelikle günümüzün tüketim kalıplarına ve modern beğenilerine uygun bir pop albümü “Momentum”, ondan sonra caz. İçinde üç CD var; ilki 12 parçalık ana CD, ikincisi farklı versiyonda şarkılar, üçüncüsü ise bir söyleşi DVD’si. Oynak bir piyano ve onunla iç içe geçen ironik şarkı sözleri arasında mükemmel bir denge. Son derece rahat dinlenebilir iyi bir albüm. Sadece bu değil, aynı zamanda Jamie’nin daha iyilerini yapabilecek güce sahip olduğunu da söyleyen bir çalışma. 1518 aĞUStoS’ta Dikili’De Türkiye Tiyatro Buluşması Kültür Servisi İzmir Dikili Belediyesi ve İzmir Yenikapı Tiyatrosu’nun işbirliğiyle gerçekleşen 7. Türkiye Tiyatro Buluşması’nın programı duyuruldu. Türkiye Tiyatro Platformu’nun dönem eşsözcüsü Orçun Masatçı, 1518 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek etkinliklerin ücretsiz ve herkesin katılımına açık olduğunu belirtti. 7 yıldır etkinlik günlerine, sahnelere, söyleşi ve atölye alanlarına sanatçıların isimlerinin verilmesi geleneği, bu sene de Gezi Parkı Direnişi sürecinde katledilenlerin isimlerinin verilmesiyle sürecek. Bu yıl da Dikili Belediye Tiyatrosu oyuncusu Mehmet Mutlu Kandemir’i anmak için 2 genç kadın ve erkek oyuncuya, usta tiyatrocuların ve oyuncunun ailesinin de bulunduğu bir jüri tarafından Mehmet Mutlu Kandemir Genç Yetenek Ödülleri verilecek. 5. Türkiye Tiyatro Buluşması’ndan bu yana verilen ödüller de Orçun Masatçı tarafından açıklandı. Onur Ödülü Yücel Erten’e, Emek Ödülü Mesut Kara’ya, Barış Ödülü Pınar Selek’e ve Çayan Birben Umut Ödülü Ongun Yücel’e değer görüldü. Kültür Servisi Muharrem Erbey, İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı. Üç buçuk yılı aşan bir süredir Yüksek Güvenlikli D Tipi Diyarbakır Cezaevi’nin C4 Kısmında 2 nolu odada. En son, 17 Haziran’daki duruşmada da tahliye edilmedi. Şimdi 16 Eylül’e kadar yine “tutsak”. PEN Türkiye Merkezi’ne 20 Haziran 2013 tarihli bir mektup gönderen Erbey, “harıl harıl romanını yazıyor, İngilizce çalışıyor, okuyor”. Yıllardır “ötekiler”in, “dışlanmışlar”ın haklarını savundu. “Çıkarsam” diyor, “artık ötekiler ve ezilenler için romanlar yazacağım”. Erbey’in PEN’e yazdığı mektubu okurlarımızla paylaşıyoruz: “Ağzımda buruk kekremsi bir tat ile sıcak bir 20 Haziran Perşembesinde, soğuk, gri duvarlara çarpan seslere kulak kesilerek, kılıç gibi keskin tel örgülere takılan bakışlarımı çekiştirerek, görüşten gelen tutukluların hayal kırıklıklarına ayağım takıla takıla yazı odasına atıyorum kendimi. Yığınla, hayal kırıklığıyla, uykusuz gecelerden arta kalan şiş gözlerle, kuruyan bir gırtlak ile yazıyorum. (...) Şu anda cezaevinde kalan insanların gözlerinde barışa, özgürlüğe, geleceğe dair bir belirsizlik hâkim. Kırk gün süren duruşmaların, kırk gece boyunca ruhumuza, bedenimize yansıyan yorgunluğu, 17 Haziran’dan sonra da sadece iki kişinin ancak tahliye olabildiği, bizde ve ailemizde yarattığı demoralizasyonu saymazsak iyiyim. 16 Eylül’e kadar yine tutsağız. Cezaevlerinde 411’i hasta, yaşlı, on binlerce siyasetçi adalet bekliyor. (...) Bu sabah televizyonda, ‘Bingöl’de bir kız çocuğuna iki yıl boyunca tecavüz eden 3 astsubayın bırakıldığı’ haberini duyunca adalete olan inancım biraz daha silikleşti. Biraz daha karamsarlığa, biraz daha belirsizliğe gömüldüm. Tutuklandığım 24 Aralık 2009’un üzerinden 3 yıl 6 ay geçti. Bir insan hakları savunucu Sağlam ‘duran adam’ P EN Türkiye Merkezi’ne bir mektup gönderen Erbey, harıl harıl roman yazdığını ve okuduğunu söylüyor. Yıllardır ‘ötekiler’in, ‘dışlanmışlar’ın haklarını savundu. Hapisten çıkarsa, ötekiler ve ezilenler için romanlar yazacak. su insan onurunu korumaya çalıştığından dolayı 3 yıl 6 ay aydır tutuklu. 7 yaşındaki Rober ile 11 yaşındaki Robin’in babası, Burçin’in eşi 3 yıl 6 yıl aydır tutuklu. Bir çocuğa iki yıl boyunca tecavüz eden 3 astsubay serbest. Yazarken boğazım düğümleniyor, karnıma kramplar giriyor. Robin annesine ‘Babam neden tutuklu’ diye sormuş. Eşim de ‘İnsanlara yardım ettiği için’ demiş. Oğlum anlam verememiş buna. ‘Babam da artık insanlara yardım etmesin’ demiş. Ben kimsenin mahremiyetini ifşa se gelsin ayrım yapmadık. Yüreğimizi sonuna kadar onlara açtık. İHD’de insan onurunu korumak için çalıştım. Bunu yaparken de ailemi, evimi, dostlarımı, mesleğimi, yazmayı, edebiyatı ihmal ettim, güzel bir uykuya, evde ayaklarımı uzatıp dinlenmeye hasret kaldım. Şimdi 3 astsubay nerede, ben nerdeyim? Her acıdan sonra tutulan yas, durağan ve anlamsızlaşan hayata yavaşça geçiş amaçlıdır. Tuttuğumuz yaslar bitsin. Artık olağan hayata geçelim. Kucaklaşalım. Kürtler eşite yakın (hâlâ eşit değil) haklar elde etmeye çalıştığından mı tüm bu gerginlik. (...) Yaşadığımız toplum ile ortaklaşa bir yaşam kurmanın, kucaklaşmanın zamanı gelmedi mi? Harıl harıl romanımı yazıyor, İngilizce çalışıyor, okuyorum. Hayatımın 40 yılı dışarıda, 4 yılı içerde geçirdim. Bu 4 yıl, 40 yıla bedeldi. Yıllardır ötekilerin, dışlanmışların haklarını savundum durdum. Çıkarsam artık ötekiler ve ezilenler ile ilgili romanlar yazacağım. (...) Beni, ailem, siz dostlarım ve yazacağım romanların hayali ayakta tutuyor, güç veriyor. Desteğinize, dayanışmanıza, mektuplarınıza, selamlarınıza, dostluğunuza binlerce kez müteşekkirim. İyi ki varsınız. Sizi asla unutmayan, sırtınızı dayayabileceğiniz, ARKAnızdakiDAŞınız, dostunuz...” etmedim. Kimsenin onurunu rencide etmedim. Ben hayatım boyunca vicdanımın sesini dinledim. İnsanların sadece mağdur kimliğine bakarak el uzattım. Gün oldu İHD’ye gelen başörtülü mağdur ile yürüdüm, gün oldu polis olan eşinden dayak yiyen kadın ile dayanıştım, gün oldu komutanından dayak yiyen askerin annesiyle dertleştim, gün oldu çocuğunun dağdaki cenazesini alamayan dertli anne ile ağlaştım. Ama kim gelir 19. SarayboSna Film FeStivali 16 aĞUStoS’ta baŞlIyor Rekor sayıda film gösterilecek Demir Toplayıcısının Hayatından Bir Kesit Kültür Servisi 19 yıldır dünyanın farklı ülkelerinden sinemacıları ve sinemaseverleri ağırlayan Saraybosna Film Festivali’nde bu yıl 241 film gösterilecek. Saraybosna Film Festivali Müdürü Mirsad Purivatra, bu sayının festival tarihinde bir rekor olduğunu belirtti. Festival, Bosna Hersekli yönetmen Danis Tanoviç’in, 63. Berlin Film Festivali’nde iki Gümüş Ayı ödülü kazanan “Demir Toplayıcısının Hayatından Bir Kesit” filmi ile 16 Ağustos’ta başlayacak. Her yıl ünlü sinemacıları konuk eden film festivalinin bu yılki konuğu ise Amerikalı oyuncu ve yönetmen Danny Glover olacak. Festival, 24 Ağustos’ta Hindistanlı yönetmen Ritash Batra’nın “Yemek Kutusu” adlı filmiyle sona erecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle