26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Toplusözleşme görüşmeleri devam ederken memurlar iki gece Abdi İpekçi Parkı’nda sabahlayacak Ankara’da geceleme MUSTAFA ÇAKIR Çuvallama Mülkiye’de öğrenci iken, işler umduğumuz, beklediğimiz gibi gitmediğinde, başarılı olamadığımızda, “ne haber” sorusuna yanıtımız “çuvalladık” olurdu. Günümüzde dış politika, ekonomi, kamu yönetimi, hukuk devleti, ülke bütünlüğü başta olmak üzere hemen her alandaki gelişmelere, başarısızlıklara bakıldığında durumu özetleyen sözcük “çuvallamak” olur. Türkiye, propagandaya, göz boyamaya karşın, AKP döneminde tam anlamıyla çuvalladı. Futbolda bile belleğim yanıltmıyorsa 2003 yılında Avrupa’da yedinci, dünya klasmanında onunculuğa kadar yükselmiş iken günümüzdeki yerimiz bu gerilemeyi somut olarak yansıtıyor. Zaman zaman açıklamalar, ölçümler yapılır. Özellikle askeri yönetim dönemlerine ilişkin olarak “kırk yılelli yıl geriye gittik” türünden savlar ortaya atılır. Bu geriye gidiş yıl olarak nasıl ölçülür? Elimde ölçü birimi yok. AKP döneminde hemen her alanda kaç yıl geriye gittik? Ölçüm uzmanlarından bunun yanıtı da beklenir. Ancak AKP döneminde yağdanlık, yalaka takımından, geriye gidiş ölçümü yapılmıyor, tersine ileriye gidiş öyküleri yazılıyor. “On yılda asırlık işler yapıldı, 8090 yıllık birikmiş sorunlar çözüldü” türünden. AKP döneminde başarısızlık, çuvallama doğaldır. Başarıyı sağlayacak olan insan öğesi, insan unsurudur, yetenekli insan gücünden yoksunluk, sonuçta başarısızlığa neden olur. AKP dönemi, bazı tez ve gözlemlerin irdelenmesi, test edilmesi açısından laboratuvar işlevi gördü. Sık sık bu köşede vurgulanmaya çalışılan tez ve gözlemleri bir kez daha yineleyelim. * Türkiye’nin temel sorunu, nitelikli, bilgili, kişilikli insan eksikliğidir. * Türkiye’de tersine ayırma, negatif seleksiyon süreci yaşanır. İktisatta Grasham Kanunu diye bilinen “Kötü para iyi parayı kovar” kuralı, toplumsal yaşamda da geçerlidir. Kurumlarda, kuruluşlarda, toplum yaşamının hemen her alanında iyiler dışlanmaya zorlanır, tasfiyeye uğrar. Sıradanlaşmaya özendirilir. Dikkat edilir ki, ilkeli, kişilikli olanların sesi kısılmaya, onurlu seslerin toplumca duyulmamasına çalışılır. * Fizikteki birleşik kaplar kanunu toplum yaşamında da geçerlidir. Bir kapta su düzeyi düşükse, diğer kaplarda suyun düzeyini yükseltemezsiniz. Baştaki su düzeyi, diğer kaplardaki su düzeyini de belirler. * Toplumsal yaşamda da tıpta olduğu gibi organ uyumu gereklidir. Değişik görüş, düşüncede olanları, farklı değer yargısına sahip olanları, bir yapı içinde toplayamazsınız. Zamanla organ uyumsuzluğu yaşanır. * Genelde yeteneği daha az olanlar, kendi yetenekleri ile belirli orunlara gelemeyecek olanlar, cemaat, tarikat, parti, dernek, dış odak gibi destekle belli orunlara, mevkilere gelmeye çalışırlar. Bu da yönetim, kurum ve kuruluşlarda başarısızlığa yol açar. Tüm sorun bu süreçleri değiştirmek, kısır döngüleri, fazilet döngüsüne dönüştürmektir. Bunun için halkın aydınlanması, bilgi düzeyinin yükselmesi, söylenenleri, yazılanları irdelemesi, değer yargısı ve davranış biçimlerinin değişmesi gerekir. Asıl savaş, açıkça su yüzüne çıkmasa bile, halkı aydınlatmaya çalışanlarla halkı durağanlaştırma, karartma, geriye götürme çabasında olanlar arasındadır. Sesler kısılmaya çalışılsa da, baskılar, göz korkutmalar artsa da, halkı aydınlatma savaşımından vazgeçilmemelidir, Che Guevara’nın ünlü sözünü unutmamak gerekir: Vazgeçmediğiniz sürece yenilmezsiniz; ancak vazgeçtiğinizde yenilgiyi kabul etmiş olursunuz. Ürkek, kaderci, kısa vadeli çıkar hesabı içinde olan, ülke sevgisi kuşkulu, adamsendeci bir çoğunlukla bir yere ulaşılamaz, başarı kazanılamaz, çuvallama kaçınılmaz sonuç olur. ANKARA Kamu emekçileri, hükümetle zam pazarlığı devam ederken 2 gün Ankara’da geceleyecek. Memur, taleplerini alamazsa iş bırakma eylemi yapmaya da hazırlanıyor. Memur konfederasyonları ile hükümet arasındaki toplusözleşme görüşmelerinde, hükümet teklifini salı günü açıklayacak. Devam edecek pazarlıkların ardından toplusözleşme tutanağının 21 Ağustos’ta imzalanması bekleniyor. Bunun öncesinde ise memurlar Ankara’da geceleyecek. Türkiye KamuSen, 15, 16 ve 17 Ağustos’ta Ankara’da çeşitli eylemler yapacak. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk iki gece Abdi İpekçi Parkı’nda sabahlayacak Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, toplusözleşme masasında ellerini güçlendirmek için planladıkları eylem programına şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve il temsilcileri ile birlikte Abdi İpekçi Parkı’nda geceleyerek başlayacaklarını açıkladı. larını söyledi. Üç büyük konfederasyonun eylem birlikteliğini sağlaması gerektiğini belirten Koncuk, “Masada elimizi güçlendirmemiz lazım. Eylemi ne zaman yapacaksın? Masada iş bittikten, testi kırıldıktan sonra bir anlamı yok. Türkiye KamuSen olarak 15 Ağustos’ta şube başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz ve il temsilcilerimiz gelecek ve arkadaşlarımızla Abdi İpekçi Parkı’nda geceleyeceğiz. 16 Ağustos’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, 17 Ağustos’ta Sakarya Caddesi’nde eylemimiz olacak. İki gece Abdi İpekçi’de sabahlayacağız, mücadele edeceğiz. Biz eylemi bir araç olarak görüyoruz” dedi. Koncuk, iş bırakma eylemi gündeme gelirse KESK’le, MemurSen’le de bunu yapabileceklerini söyledi. Koncuk, “Henüz bu kararlaştırılmadı ama bu kararı da almamız ihtimal dahilindedir” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in “kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmedik” şeklindeki sözlerini de değerlendiren Koncuk, şunları söyledi: “Rakamlara bakıldığında gerçeğin hiç de öyle olmadığı görülüyor. Ülkeyi yönetenler son on buçuk yılda Türkiye’nin reel olarak yüzde 77 büyüdüğü söylüyor ama kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücü 24.6 oranında azalmış. Bu tezattır. Siz enflasyon oranında zam yaptıysanız bu sıfır zam demektir. Kişi başına düşen gelir 3 bin 500 dolarken bugün 10 bin 500 dolar açıklaması Sayın Başbakan’a aittir. Bu rakamlara bakıldığında kamu çalışanlarının bundan pay alamaması mümkün değildir. Kabul edilemez. 2002 yılında milli gelirden kamu çalışanlarına ayrılan pay 6.6 idi. Bugün bu oran 6.2’ye inmiştir. Maliye Bakanlığı’nın verileridir bunlar. 5 milyar 84 milyon kamu çalışanlarının cebinden alınıp başka kesimlere peşkeş çekilmiş demektir.” Koncuk, toplusözleşme görüşmelerinde 4C’lilere de kadro verilmesini istedi. Koncuk, “Eğer bir ülke 23 bin 4C’liye sadece 500600 TL fazla maaş vereceğiz diye bunları insanlık dışı çalışma şartlarına, hukuk dışı çalışma şartlarına mahkum ederse ve onları görmezden gelirse bu ülkede kimsenin insan haklarından bahsetmeye hakkı yoktur. Kamuda taşeronlaşma almış başını gidiyor. Belediyeleri ve özel sektörü de dahil edersek sayı 2.5 milyonu buluyor. Bunlar bizim evladımız. Özel ve kamu tarafından sömürülüyor” diye konuştu. TÜPRAŞ, kur farkından zarar yazdı Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ, negatif ve dalgalı seyreden petrol piyasası ve kur nedeniyle ilk altı aylık dönemde 77 milyon lira vergi öncesi zarar açıkladı. Ekonomi Servisi Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ’nin (TÜPRAŞ) negatif ve dalgalı seyreden petrol piyasası ve kur nedeniyle ilk altı aylık dönemi, vergi öncesi zararla kapattığını açıkladı. TÜPRAŞ’tan açıklamaya göre; * Rafinerilerin ilk 3 aylık dönemde tamamlanan yoğun bakım ve onarım duruşlarının da etkisiyle kapasite kullanımı yüzde 75.8’den yüzde 74.4’e geriledi. * Yılın ilkyarısında TÜPRAŞ’ın yurtiçi satışları yüzde 2 oranında (200 bin ton) azalırken ihracattaki yüzde 14 (412 bin ton) düşüşün etkisiyle toplam satışlar yüzde 5 oranında (612 bin ton) azalarak 11 milyon 263 bin ton olarak gerçekleşti. * İlk 6 aylık dönemde azalan satış hacmi ve ham petrol fiyatındaki düşüşe paralel olarak satış gelirleri yüzde 9.1 geriledi. 335 milyon liralık olumsuz net kur farkı etkisiyle bu yıl 77 milyon lira vergi öncesi zarara dönüştü. * Buna karşılık ilk 6 ayda toplam 1 milyar 188 milyon lira yatırım harcaması gerçekleştirildi. MİLGEM (Mili Gemi) Projesi kapsamında azami yurtiçi katkı payı ile 12 kadar geminin tasarım ve inşası öngörülüyor. Koç Grubu’nun teslim ettiği ilk gemi olan TCG Heybeliada F511 (yanda) 27 Eylül 2011’de hizmete girdi. İkinci gemi olan Büyükada F512’de aynı tarihinde denize indirildi. Koç’a bir darbe daha TÜPRAŞ’a vergi ve denetim elemanları gönderilen Grubun ocak ayında kazandığı Türkiye’nin ilk milli savaş gemisi ihalesi de iptal olasılığı ile karşı karşıya. Ekonomi Servisi En büyük şirketi TÜPRAŞ’a vergi ve denetim elemanları gönderilen Koç Grubu’nun başına ikinci bir sorun daha çıktı. Koç Grubu şirketi RMK Marine’in kazandığı 1.5 milyar Avro’luk Türkiye’nin ilk milli savaş gemisi MİLGEM ihalesi için yürütülen incelemenin hızlandırıldığı ve bu hafta içinde yapılması planlanan Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısına yetiştirileceği ve iptal yoluna gidilebileceği belirtiliyor. MİLGEM için Türkiye’nin iki büyük tersanesi RMK Marine ve Dearsan yarışmış ve 3 Ocak 2013’te kesinleşen ihaleyi Koç Grubu tersanesi kazanmıştı. Ancak ihaleye katılamayan diğer firmalar geçen şubat ayında Başbakanlık’a başvurunca Teftiş Kurulu, haziran ayında inceleme başlatmıştı. Söz konusu incelemenin en az 3 ay sürmesi bekleniyordu. Ancak son günlerdeki aktüel gelişmelerin de etkisiyle incelemenin oldukça hızlı yapıldığı, önümüzdeki hafta içinde yapılacak toplantıya yetiştirileceği ileri sürülüyor. Konu hakkında “uygunsuz” görüş bildirmesi beklenen Başbakanlık Teftiş Kurulu, sadece iki firmanın katıldığı ihaleyle ilgili öneri raporunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunacak. İhalenin iptal edilip edilmeyeceğine ise Savunma Sanayii İcra Komitesi’nde karar verilecek. Toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz katılacak. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun ihalenin iptali yönünde görüş bildirdiği rapor bu toplantıda değerlendirilecek. RMK Marine tarafından gerçekleştirilen projenin ilk gemisi “F 511 TCG Heybeliada”, 2008’de denize indirildi. İkinci gemi “Büyükada” ise henüz TSK envanterine girmedi. RMK Marine, 1978 yılında çelik, alüminyum ve kompozit üzerine Haliç’te kuruldu. Bu yıllarda, özellikle lüks motor yatların yapımı ile uluslararası piyasalarda tanınmaya başladı. 1984’te Tuzla’ya taşındı. 1997’de Koç Holding’e katıldı. Zamanla büyük tonajlı tanker ve gemilerin üretimine geçti. Kuzey Irak petrolüne 15 kilometre kaldı Genel Energy, petrolü Türkiye’ye ulaştıracak boru hattının tamamlanmasına 15 kilometre kaldığını, yeni boru hattının devreye girmesiyle üretim ve ihracatın iki kat artacağını bildirdi. Ekonomi Servisi Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi kontrolündeki bölgenin en büyük petrol üreticisi konumundaki Genel Energy, petrolü Türkiye’ye ulaştıracak boru hattının tamamlanmasına 15 kilometre kaldığını, bunun tamamlanmasından sonra 2014’te üretim ve ihracatın iki kat artacağını bildirdi. Hazar Strateji Enstitüsü’nün web sitesinde yer alan habere göre, şirketin CFO’su Julian Metherell, petrolü Türkiye’ye ulaştıracak söz konusu petrol boru hattının dördüncü çeyrekte hizmete girmesinin planlandığını belirterek, “Bu sayede gelecek yıl üretimde de belirgin artışlar yaşanmaya başlanacak. Hattın bağlantı noktasına ulaşmasına 15 kilometre kaldı. Bunun devreye girişiyle ihracat kapasitemizin artacağına eminiz” dedi. Şirketin günlük kapasitesinin 80 bin varil olduğu belirtilirken halen bu miktar günlük 40 bin varil civarında seyrediyor. Günlük 40 bin varil petrol, nakliye ücretleri hariç varil başına 75 dolardan satılıyor. Petrol TIR’lar ile taşınıyor. Genel’in elinde bulunan kuyuların günlük kapasitelerinin, gelecek yıl sonuna kadar 200 bin varile ulaşacağı belirtiliyor. Şirket, bu kuyuların birinde yüzde 44, diğerinde yüzde 25 paya sahip. ABD’de istihdam son 5 yılın en iyisi Ekonomi Servisi Amerika’da işsizlik oranı, 2008 yılından bu yana en düşük seviyesine inerek temmuz ayında yüzde 7.4’ü gördü. Haziran ayında bu oran yüzde 7.6 idi. Açıklanan resmi rakamlara göre 11 milyon 500 bin kişi halen işsiz. İşsizlik oranı düşse de, büyüme oranı yüzde 1.7 olarak açıklanan temmuz ayında yaratılan ek istihdam 183 binde takıldı. Bu oran beklenenden daha düşük bir rakamı ifade ediyor. Yetkililer yıl başından bu yana, her ay ekonomiye 200 bin yeni iş sahası eklendiğini söylemişti. Son iki çeyrekte bu rakamın daha yüksek olması bekleniyor. Amerika Merkez Bankası’na (Fed) göre ekonomi yavaş da olsa büyüme trendinde. Fed, ekonomiyi canlandırmak için her ay 85 milyar dolarlık bono ve konut kredisine dayalı tahvil alımı yapıyor. Ekonomide düzelme, bu alımların planlanandan önce azaltılması anlamına geliyor. Mersin’e ilgi büyük Ekonomi Servisi Akfen Holding ve Mersin Uluslararası Limanı’nın (MIP) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Mersin Uluslararası Limanı’nın kapasitesini 2.2 Liman milyon TEU’ya (her biri kapasitesinin 20 feet’lik 2.2 milyon genişletilmesi için konteynır alabilecek kapasiteye) çıkarmak yurtdışında çıkılan tahvil girişilecek yaarzında 450 milyon dolarlık nakit için tırıma yurtdışından sağlandı. Mersin, yapılacak yeni büyük ilgi gösterildiğini ve Citibank, yatırımla dünyanın en büyük Development Bank gemilerine hizmet verecek of Singapore ve Unicsayılı limanlardan biri redit AG’in aracılık ettiği tahvil arzından 450 milyon dolar nakit girişi sağlandığını açıkladı. Tahvil arzına gösterilen ilginin yabancı sermayenin Türkiye’ye olan güvenini tazelediğini belirten Hamdi Akın, “Sağlanan nakitle kapasiteyi büyütecek, MIP için yaklaşık 126 milyon dolar yatırım yapacağız. Mersin Limanı olarak 18.000 TEU kapasiteye sahip dünyanın en büyük gemilerine hizmet vermeyi hedefliyoruz” dedi. Yaklaşık 1 milyon 100 bin metrekare alana sahip olan Mersin Limanı’nda toplam uzunluğu 3.295 mt. olan 21 rıhtım bulunuyor. Hamdi Akın olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle