19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Ergenekon duruşmasına sanık yakınları da dahil izleyici alınmayacak Silivri halka yasak İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 5 Ağustos günü gerçekleştirilecek olan Ergenekon davasının karar duruşması için mahkeme salonuna 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla sanık yakınları da dahil izleyici alınmayacağını, duruşma salonu çevresinde toplanmaların da kanunsuz sayılacağını söyledi. Duruşmayı gazeteci, avukat ve milletvekilleri izleyebilecek. Vali Mutlu, dün İstanbul Valiliği’nde Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Jandarma Komutanı Kurmay Albay Mehmet Artar ile birlikte 5 Ağustos’taki Ergenekon karar davasına ilişkin alınan emniyet tedbirlerini açıkladı. Duruşma salonuna tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları, milletvekilleri ve gazetecilerin alınacağını belirten Mutlu, “Mahkemenin talimatı doğrultusunda salona izleyici alınmayacaktır. Sanık yakınları, izleyici çerçevesinde oldukları için de duruşma salonuna alınmayacaktır. Mahkemenin bu talimatları doğrultusunda jandarmamız, gerekli tedbirleri emniyet birimlerimizle birlikte alacaklardır” dedi. Duruşmaya izleyici 13. Ağır Ceza olarak katılmak isteyenleMahkemesi’nin re de seslenen Vali Mutlu, kararını “Vatandaşlarımızın daİstanbul Valisi vet edildikleri ve mahkeHüseyin Avni me bölgesinde bir yoğunMutlu açıkladı. luk oluşturulmaya çalışıldığı bilgileri değerlendirilmiştir. Bunların birtakım olumsuzlukların da yaratılması yönünde bir çabaya dönüştürme ihtimali değerlendirilmektedir. İzleyici alınmayacak olan salonda izleyicinin bulunmamasından dolayı Silivri mahkeme bölgesine yapılacak intikaller 2911 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre kanunsuz toplantı ve gösteri mahiyetinde görülecektir. Vatandaşlarımızın bu çağrılara iştirak etmemelerini önemli görüyoruz” dedi. “Karar duruşması öncesi ve sonrasında herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması en büyük dileğimizdir” diyen Hüseyin Avni Mutlu şöyle devam etti: “Yola çıkıp gelecek kişiler olursa, onlarla ilgili de planlamalarımız var. Tedbirlerimizi adım adım hangi safhaya kadar gerekiyorsa o safhaya kadar uygulamaya devam edeceğiz. Bizim önceliğimiz buraya yurttaşlarımızın izleyici olabilirim kanaatiyle gelmemeleridir. Ülkemizde basın toplantısı, basın duyurusu yapma konusunda yasalarımız fevkalade imkân tanıyor. İstanbul’da basın açıklamalarının nerede yapılacağı da bellidir. Basın açıklaması yapmak isteyen herhangi bir grup bunu nerede yapacağını gayet iyi biliyordur ve yapabilir. Mahkeme salonuna alınmayacak vatandaşlarımızın kalkıp gelmelerinin herhangi bir yararı yoktur.” Bu arada geçen günlerde de İçişleri Bakanı Muammer Güler başkanlığında, güvenlik toplantısı yapılmıştı. Toplantıda hangi illerden ne kadar takviye güç isteneceği, Silivri’ye giden güzergâhta ne tür önlemler alınacağı masaya yatırılmıştı. Nobel Ödüllü Profesörlere Silivri’de Şok Ergenekon, KCK, Balyoz ve 28 Şubat davalarında yargılanan bilim insanlarıyla Türkiye’deki cezaevlerinde görüşen Amerikalı ve Avrupalı akademisyenlerden oluşan heyetin, Silivri ziyareti sırasında görüştükleri Prof. Fatih Hilmioğlu’nun sağlık durumu hakkında bilgi alacak doktor bulamadıkları ortaya çıktı. ABD’den “Ulusal Bilimler Akademisi”, “Ulusal Mühendislik Akademisi” ve “Tıp Enstitüsü” ile Almanya’dan “Leopoldina Ulusal Bilimler Akademisi” tarafından oluşturulan heyette yer alan Amerikalı Nobel Ödüllü ekonomist Prof. Peter Diamond, Alman Bilimler Akademisi üyesi Prof. HansPeter Zenner ve Uluslararası Akademi ve Bilim Toplulukları İnsan Hakları Ağı Direktörü Carol Corillon’dan oluşan üç kişilik heyet, önceki gün yayınladıkları raporlarının hazırlığı için şubat ayında Türkiye’ye geldi. Heyet Sincan Cezaevi’nde eski YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, Silivri’de ise Ergenekon sanıkları Prof. Mehmet Haberal ve Fatih Hilmioğlu ile Balyoz davası sanığı Prof. Faruk Yarman’la ayrı ayrı görüşmeler yaptı. Heyet, Silivri’de tutuklu olan ve çok ciddi sağlık sorunları yaşadığı bilinen Prof. Hilmioğlu ile yaptıkları görüşme öncesinde yaşanan ilginç bir gelişmeye de önceki gün yayınladıkları raporlarında yer verdi: Raporun bu bölümünde şu ifadeler yer aldı: “Görüşmeden önce Silivri cezaevlerinin birinci müdürü bizi ofisine kahve içmeye davet etti ve Prof. Hilmioğlu’nun kaldığı cezaevinin müdürü ile tanıştırdı. Biz de onlara cezaevinin pratisyen olan tek doktoru ile görüşmek istediğimizi ilettik. Ancak o gün doktor cezaevinde değilmiş. Reviri ziyaretimize izin verildi. Ancak doktor olmadığı için ve de güvenlik kontrolleri çok zamanımızı aldığı için o ziyareti yapmadık.” Raporda Hilmioğlu ile görüşmenin ayrıntılarına da yer verildi. Rapora göre, kendi durumundan çok diğer hasta tutukluların zor durumuna dikkat çeken Hilmioğlu, heyete, tutukluların genel sağlık durumuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bazıları tedavi eksikliği nedeniyle öldü, bazılarının ise zamanı kalmadı. Beyin ve böbrek kanserine çok sık rastlanıyor. Şeker hastaları insülin olmadığı için tedavi olamıyor. Cezaevinde şeker diyeti de verilmiyor. En önemli insan hakkı yaşama hakkıdır. Ama mahkemeler bu insanları burada ölmeye terk ediyor. Bunu yapanlar katildir.” Prof. Hilmioğlu görüşme sırasında, yaşananların tek sorumlusunun hükümet olmadığını, AB ve ABD’nin de sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek heyete, “Sizler de suçlusunuz. ABD ve Avrupa’nın yanlış politikaları nedeniyle bizler buradayız” tepkisini de gösterdi. ‘Gelmesinler, planlamamız var’ Balbay ve Özkan için soruşturma CHP İzmir milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan hakkında 5 Ağustos için yaptıkları çağrı nedeniyle cezaevi yönetimince soruşturma açıldı. Edinilen bilgiye göre, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla açılan soruşturmada Balbay ve Özkan’ın savunması istendi. Balbay ve Özkan’a “cezaevi yönetiminin bilgisi dışında mektup yazmak” suçlaması yöneltildi. Balbay ve Tuncay Özkan gazetecilere, hukukçulara ve halka yazdıkları üç mektupta 5 Ağustos’taki davaya katılım çağrısı yapmıştı. Kılıçdaroğlu’ndan tepki: GÜÇLER AYRILIĞI BİTMİŞ ANKARA /İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Ağustos’ta yapılacak Ergenekon davası karar duruşmasına İstanbul Valiliği tarafından izleyici yasağı getirilmesine tepki göstererek, “Bu işin ne kadar siyasallaştığının göstergesi. Yargının vermesi gereken bir kararı hükümetin valisi açıklıyor. CHP orada olacaktır” dedi. “Salona girişleri hadi yargı yasakladı diyelim. Binanın etrafına gitmek ne zamandan beri suç olmaya başladı? Sanık yakınları duruşmayı nereden izleyecek, olacak şey mi bu? Demokrasiye yakışan tutum değil” diye konuşan Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının demokratik protestolara karşı önlem alma ihtiyacı duymasıyla ilgili de “Aşama aşama dikta rejimini sağlamlaştırmaya çalışıyorlar” dedi. CHP lideri, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından açıklanan izleyici yasağı konusunda Cumhuriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de yargının ne kadar siyasallaştığını bundan daha güzel gösterecek bir örnek bulunamaz. Duruşma salonuna girilip girilmemesine yargıç değil vali karar veriyor. Gerçekten utanılacak bir durum. Ülkemizde artık güçler ayrılığı ilkesi var mı yok mu? Duruşma salonu ile ilgili kararı bile vali açıkladığına göre güçler ayrılığı ilkesinin olmadığı ortaya çıkıyor.” CHP lideri pazartesi günü partisinin nasıl bir tutum takınacağı konusunda, “CHP tabii ki orada olacak. Milletvekili arkadaşlarımız gidecekler. Bakalım nasıl engelliyorlar? Biz yargıcın kararına bakarız. Yargıç yasakladı mı, yasaklamadı mı bunu bilmiyoruz. Duruşmalar aksi söylenmediği sürece alenidir, gizliliği gerektiren bir şey yoktur” dedi. Hükümetin Silivri duruşmasına yasak getirmekle kalmadığını, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in Gezi Parkı protestolarına katılan eylemciler için “Hükümeti devirmeyi amaçladıklarını düşünüyorum. TCK 312. madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir” dediğini anımsatan CHP lideri şu değerlendirmeyi yaptı: “Dikta yönetimi aşama aşama kendi diktasını sağlamlaştırmaya çalışıyor. Halkı baskılamak, düşüncelerini özgürce dile getirebileceği ortamı yok etmek istiyor ama halk artık korku duvarını aştı. Her baskıda halk daha büyük tepki göstererek karşılarına çıkacaktır.” Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluğun tartışıldığı Ergenekon davasında kararların açıklanması için geri sayım başlamışken gerekçesini açıkladı ‘Bizi ölüme terk ettiler’ Kabul edilemez Silivri Cezaevi önünde güvenlik önlemleri alınmaya dün de devam edildi. 5 Ağustos’ta iletişimde aksaklıklar yaşanmaması için 3 cep telefonu operatörü bölgeye seyyar baz istasyonu kurdu. (DHA) ‘Polis isterse olay çıkmaz’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında yargılanan bazı sanıkların avukatı olan Celal Ülgen dava günü Silivri’de provokasyon olacağından kuşku duyulduğu yönünde açıklamalar yapılmasına tepki göstererek “Bu uygulama tipik bir özel yetkili mahkeme uygulamasıdır. Hukukun ayaklar altına alındığını bir kez daha görmekteyiz. Olayı polis provoke etmediği sürece herhangi bir olayın olacağını düşünmüyorum” dedi. Avukat Hüseyin Ersöz de özetle şunları söyledi: “Bu kararın pazartesi günü orada olacak olan siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütleri için alınmış bir önlem olduğu çok açık. Halkın duruşmayı izleme özgürlüğünün engellenmemesi gerek” diye konuştu. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da “Bir duruşmayı ya kapalı yaparsınız ya da açık yaparsınız. Sadece sanık yakınlarını duruşmaya almamazlık olmaz. Bu kararı kanuni ve hukuki bulmuyorum.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluk süresinin terör ve örgütlü suçlar yönünden 10 yıl olarak uygulanmasının dayanağı olan Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesindeki düzenlemeyi iptal gerekçesini yayımladı. Gerekçeli kararda, 10 yıllık tutukluluk süresinin “kabul edilemez” olduğuna işaret edilirken düzenlemenin “Tutuklamanın adeta bir ceza olarak uygulanabilmesine” olanak sağladığı vurgulandı. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan gerekçeli kararda, tutuklama tedbirine özgürlük ve güvenlik hakkını sınırlayabilen bir istisna niteliği tanındığı belirtilerek, “Tutuklama ancak suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişinin kaçmasının veya delilleri karartmasının önlenmesi veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer sebeplerin gerçekleşmesi halinde hâkim kararıyla uygulanabilecektir” denildi. Özgürlük ve güvenlik hakkının sınırlandırılabileceği anlatılan kararda ancak getirilen bu sınırlamalar hakkın özüne dokunamayacağı gibi anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine de aykırı olamayacağı kaydedildi. aberal: Ben ne yaptım ki buradayım? Heyetin cezaevinde görüştüğü Balyoz hükümlüsü eski Havelsan Genel Müdürü Faruk Yarman ise heyete, “Batı hükümetlerine Türkiye konusunda kendi değerlerine bağlı kalmalarını söyleyin” mesajı verdi. Heyet Silivri’de Prof. Haberal ile de görüştü. O görüşmede Haberal, “Tek isteğim adalet ve özgürlük. Hastalarımın bana ihtiyacı var. Ben ne yaptım? Söyleyin bana” sorusunu yöneltti. Rapora göre hem Ergenekon, hem de 28 Şubat davalarında sanık olan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ü de Amerikalı ve Avrupalı meslektaşları Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti. Hakkındaki iddiaları yalanlayan ve tutuksuz yargılanması gerektiğini vurgulayan Gürüz, görüşme sorasında Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Sincan Cezaevi’nde yaptığı bir görüşmenin diyaloğunu nakletti. Buna göre, geçen yıl Şeker Bayramı’nda Sincan Cezaevi’nde gerçekleşen görüşmede Ergin Gürüz’e, bir kutu çikolata ile cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler tarafından üretilen “kravat, havlu ve tespih” hediye etti. Görüşmede kendisine cezaevi koşullarını soran Bakan Ergin’e, Gürüz’ün, “İyi cezaevi koşulları diye bir şey olamaz. Sizin asıl ilgilenmeniz gereken cezaevinin koşulları değil mahkemelerin adaletidir. Somut delile dayanarak karar verme yükümlülüklerini yerine getirmeyen hâkimler resmen suç işlemekteler” şeklindeki yanıtı da heyetin raporunda yer aldı. H Ergin’in Sincan ziyareti de raporda CHP orada olacak Gençler Kaz Dağları için yürüyecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği’yle (GÜMÇED) Gençlik Muhalefeti tarafından düzenlenen “Doğa İçin Direniş” buluşması kapsamında bugün yüzlerce kişi, Edremit’in Zeytinli beldesinden başlayacak yürüyüş ve miting gerçekleştirecek. Saat 16.00’da Zeytinli’de buluşacak gençler, daha sonra Zeytinli’ye bağlı Altınkum Mahallesi’ndeki Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçecek. Saat 19.00’da burada gerçekleştirilecek mitingin ardından konserler gerçekleşecek. Eylemciler, Kaz Dağları’nın maden tekelleri tarafından talan edilmesine karşı seslerini yükseltecek. Bu arada eylem öncesi jandarma, yürüyüşün yasadışı olduğunu, gençlere kesinlikle izin verilmeyeceğini bildirdi. Sıkıntı GÜMÇED Edremit Şube Başkanı Mehmet Akif Öznal’ın her türlü sorumluluğu aldığına ilişkin bir belge imzalamasının ardından aşıldı. ‘Gizli belge’de yine tahliye yok! OZAN YAYMAN İZMİR Kamuoyuna “askeri casusluk” olarak yansıtılan gizli belge bulundurma davasında İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların tahliye istemlerini reddederken savcılığın ceza artırım talebini de oyçokluğuyla kabul etti. 72’si tutuklu 357 sanıklı davada, geçen 5 gün boyunca sanıkların savunmaları alındı. Dün tahliye istemlerini değerlendiren mahkeme heyeti, ret kararı verdi. Savcının bir önceki duruşmada ceza artırımı talebi de mahkeme başkanı Atilla Rahman’ın karşıoyuna rağmen diğer iki üyenin oluruyla kabul edildi. Buna göre tüm sanıklar hakkında istenen cezaların miktarı arttı. Duruşmada, yurtdışına çıkış yasağı olan tutuksuz sanıkların tamamının, yasağın kaldırılması talepleri de reddedildi. Duruşmayı CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile Manisa Milletvekili Özgür Özer de izledi. Tutukluluk sürelerini belirlemenin yasa koyucunun takdirinde olduğu belirtilen kararda, “Gerek ulusal mevzuatta ve uygulamada gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, ilk derece mahkemelerince sanığın suçlu bulunarak mahkum edilmesinden sonraki sürecin tutukluluk olarak değerlendirilmediği de nazara alındığında, dava konusu kuralda düzenlenen azami tutukluluk süresinin demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemeyecek kadar uzun olduğu, bu yönüyle kuralda tutuklamanın adeta bir ceza olarak uygulanabilmesine imkân tanınarak, tutuklama tedbiriyle ulaşılmak istenen hukuki yarar ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı arasındaki makul dengenin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı aleyhine bozulmasına neden olunduğu görülmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Anayasa Mahkemesi düzenlemeyi iptal ederken yeni düzenleme yapması için Meclis’e 1 yıl süre verdi. Bu nedenle iptal kararı 2 Ağustos 2014’te yürürlüğe girecek. 2 Ağustos 2014’e kadar Gazeteci tehdit eden polise inceleme İstanbul Haber Servisi Gazetecileri tehdit eden 2. sınıf Emniyet Müdürü Yunus Dolar hakkında disiplin işlemi başlatıldı. İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Yunus Dolar, 8 Temmuz Pazartesi günü Taksim Gezi Parkı’nda gelişmeleri izleyen gazetecilerin “Biz gazeteciyiz. Neden üzerimize gaz bombası ve plastik mermi atılıyor?” şeklindeki sorusuna “korunamıyorsanız burada işiniz ne?” diye yanıt vermiş, gazetecileri “git ekmeğinle oynatma” diyerek işten attırmakla ve gözaltına almakla tehdit etmişti. Dolar’ın kınayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu İstanbul Valiliği’ne başvurmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle