19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2013 CUMARTESİ 14 DIŞ HABERLER [email protected] Mahkemenin vergi yolsuzluğunu onamasına duygusal bir konuşmayla tepki gösterdi Mazlum Berlusconi Dış Haberler Servisi İtalya’da yüksek mahkeme tarafından vergi yolsuzluğu cezası onanan eski Başbakan Silvio Berlusconi, televizyonlarda yayınlanan açıklamasında suçsuz olduğunu savundu. Yayınlanan video mesajında Berlusconi, İtalyan yargısındaki “taraflı güçleri” suçladı ve cezasına rağmen siyasi kariyerini sürdüreceğini söyledi. Sahibi olduğu medya grubu Mediaset’te, düzenli vergi yolsuzluğu yapmakla suçlandığı ve geçen yıl ekim ayında sonuçlanan davada Berlusconi dört yıl hapis cezasına çarptırılmış, 2006 yılında çıkarılan bir af yasası çerçevesinde cezası bir yıla indirilmişti. Yüksek mahkemenin onayladığı karara karşın ilerleyen yaşı nedeniyle Berlusconi’nin cezaevine girmek yerine bir yıl ev hapsinde tutulması ya da cezanın kamu hizmetine çevrilmesi bekleniyor. Mahkeme kararında ayrıca kamu görevinden men edilip edilmemesi kararının da yeniden değerlendirilmesini istedi. Berlusconi, öfkeli olduğu gözlenen mesajında, “inanılmaz bir dizi suçlamanın ve gerçeklikle alakası olmayan duruşmaların” kurbanı olduğunu söyledi. Arkasındaki İtalyan bayrağıyla, duygusal bir konuşma yapan Berlusconu “kendisini özgürlük ve siyasi haklarından mahrum bırakan kararın temelsiz olduğunu” savundu. Berlusconu, ayrıca karşı karşıya olduğu davalar için “medeni dünyada görülmemiş hukuki bir taciz” ifadesini kullandı. Berlusconi karşıtları ise Roma yüksek mahkemesinin kararını sevinçle karşıladı. Berlusconi davaları, İtalya’da 20 yıldır sürüyor. Ancak Berlusconi’nin ilk kez kesin olarak hüküm giymesi, karşıtlarını sevindirdi. Berlusconi’nin partisi, İtalya’da koalisyon hükümetinin de bir parçası. İtalya’nın siyaset sahnesini bu kararın nasıl etkileyeceği tartışılırken hem hükümetten hem cumhurbaşkanından sükunet çağrısı geldi. Berlusconi’nin Son Savaşı Berlusconi karşıtları sonunda muratlarına erdi... İtalya’da yirmi yıldır kendisini hukukun üstünde gören ve öyle konuşlandıran medya patronueski başbakanın mahkumiyeti; muhalif İtalyanlar arasında tek kelimeyle “coşku” yarattı. Yargıtay’ın 7 saat süren karar faslını, Roma’nın Afrika sıcağında pes etmeden adalet sarayı önünde bekleyerek geçiren koyu Berlusconi muhalifleri; yargıçların, sabık Başbakan hakkında verdikleri 4 yıllık hapis cezasının onanması kararını açıklamalarıyla birlikte sevince boğuldu. Kararın duyurulması ardından adalet sarayı önünde TV kameralarına konuşan yaşlı bir kadın örneğin hissiyatını; “Silvio Berlusconi şimdiye dek hakkında açılan onca davadan hep bir şekilde yakasını sıyırdı” diyerek ifade etti; “Hakkındaki her türlü ithama rağmen; yargıyı ya zamanaşımı, ya başbakanken çıkardığı özel yasalarla alt etmeyi başardı. Bugün ilk kez bir dava kesin hükümle sonuçlanıyor. Bu tarihi bir karar. Çok mutluyum!” Bütün Berlusconi karşıtlarının duyguları böyle değil ne var ki… Berlusconi’nin siyaset sahnesinden silinmesinden memnuniyet duymakla birlikte; bunun yargı kanalıyla gerçekleşmesinden hoşnut olmayan bir Berlusconi muhalefeti de var İtalya’da… Duygusallığa hiç yer bırakmayan biçimde, “reel politik” parametrelerle düşünen bu kesim, İtalyan politikasından daha önce gene “yargı yoluyla” dışlanan iki eski siyasi liderin mirasını hatırlatıyor ve Berlusconi gibi siyasete uzun yıllar damga vuran sosyalist eski Başbakan Bettino Craxi ile Hıristiyan Demokrat başbakanlardan Giulio Andreotti’nin bıraktığı boşluğa dikkat çekiyorlar. “Temiz Eller”le mahkum olan ve cezaevine girmemek uğruna Tunus’ta, “kanun kaçağı” olarak ölen Craxi ile uzun, tartışmalı mafya davalarıyla siyasi yaşamdan silinen Andreotti’nin; merkez sol ve sağda doldurulması güç bir boşluk bıraktığını, Berlusconi’nin bizatihi bu boşluğun üzerine geldiğini vurguluyor, şimdi yargıyla süregiden 20 yıllık bilek güreşinden sonra mahkum olan işadamı siyasetçinin de benzer şekilde tekrar tehlikeli bir boşluk bırakmasından kaygılanıyorlar. Muhafazakâr seçmenlerin çoğunlukta olduğu İtalya’da, siyasi boşluğun ülkeyi daha da sağa savurmasından korkuyorlar. Berlusconi yandaşları ile karşıtları arasındaki kutuplaşmanın derinleşerek habisleşmesinden çekiniyorlar. Her halükârda ülkenin önünde açılan siyasi bilinmezlerden kaygı duyuyorlar. İşbaşındaki koalisyon hükümetinin bu durumda ne kadar yaşayacağı belli değil. Merkez soldaki “Demokratik Parti” (PD) ile koalisyon yapan Berlusconi’nin “Özgürlükçü Halk Partisi”nin (PdL) uzun süre işbirliği yapması zor. Sorun, tuhaf şekilde PdL’den çok, merkez sol için daha büyük aciliyet taşıyor. PdL’nin içi; Berlusconi sonrasının tartışmalarıyla karışmış bir görünüm sergilerken merkez sol PD’nin tabanı; “vergi dolandırıcılığı ve kaçakçılığı” ile sabıkası kesinleşen bir koalisyon lideriyle yola devam etmeyi zul sayıyor. İtalyan kamuoyu ekonomik krize eklemlenen bu çok ağır “hükümet sorununun”, ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemesinden ürküyor. Seçim yasasında yapılacak değişiklikten sonra, Çizme’nin kısa sürede yeniden sandığa gitmesi bu şartlarda kaçınılmaz sayılıyor. Ülkeyi sürüklediği, bu kaosa rağmen, Berlusconi beri yandan hâlâ havlu atmaya yanaşmıyor. Yüksek mahkemenin hapis cezasını onamasının ardından, TV kanallarında “ulusa sesleniş” kıvamında bir mesaj yayınlayan “sabıkalı lider”; önderliğini üstlendiği merkez sağ güçlerin birleşmesinden oluşan “PdL” yerine siyasete girdiği ilk yıllardaki “Forza Italia” partisini tekrar kuracağını açıklıyor... Bu meyanda yargıçların kendisine isnat ettiği tüm suçları yalanlıyor. Her zamanki gibi bir yargı komplosuyla karşı karşıya olduğunu vurgulamayı ihmal etmiyor ve “kontrol dışına çıkan yargıda” ivedi reformların yapılması için çağrı yaparak yargıya meydan okuyor. Kendisini, herkes gibi mahkemelerde savunmak yerine; şimdiye değin yaptığı üzere, popülist argümanlarla yandaş TV’ler ve medyalarda organlarında propaganda ve mugalata teknikleriyle savunmayı yeğleyen; her yenilgiden bir “mağduriyet devşirmeyi” başaran Berlusconi; öyle anlaşılıyor ki cezası infaz edilene dek siyasetten çıkmayacak. Yeniden temellerini atmayı düşündüğü “Forza Italia”nın başına büyük kızı Marina Berlusconi ya da içişleri bakanlığı koltuğunda bulunan “sadık adamı” Angelino Alfano’yu geçirmeye teşebbüs edip uzaktan kumanda ile ülke gündemini yönetmeye kalkacak… Yenilgiyi kabullenmeyen Berlusconi hâlâ böyle “emanetçi” planları yapadursun; gözlemciler İtalya’da seks skandallarından bu yana önlenemez çöküş içinde olan “Berlusconi döneminin” sonuna gelindiğini ve Çizme’de “postBerlusconizm” olarak ifade edilen Berlusconi sonrasına girildiğini iddia ediyorlar. Üç yılı affa giren 4 yıllık hapis cezasının 1 yılını “ev hapsi” ya da “sosyal hizmet” görerek çekmek zorunda olan medya patronu siyasetçi; pasaportunu ivedelikle iade edecek. Hüküm giydiği için parlamentodaki koltuğunu yitireceği gibi bundan böyle seçimlere giremeyecek. Korkutan siyasi boşluk B erlusconi karara televizyondan yayınlanan konuşmasıyla tepki gösterirken mahkumiyet kararına sokaklarda içki içip dans ederek sevinenler de vardı. (Fotoğraflar: AP/AFP) Ahmedinejad’dan tehlike uyarısı ‘Türkiye için de plan hazırladılar’ Dış Haberler Servisi İran’ın başkenti Tahran’da “Dünya Kudüs Günü” etkinlikleri kapsamında konuşan eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, emperyalist ülkelerin bölgedeki bazı ülkeler için planlar hazırladığını ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bu ülkelerin tehlikede olduğunu söyledi. Ahmedinejad, “Türkiye, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Körfez ve Kuzey Afrika ülkeleri tehlikededir” dedi. Ahmedinejad, Batılı güçlerin bölge ülkelerini kullanılmış bir mendil gibi kenara atacaklarını ifade etti. Siyonistlerin dünyadaki bazı ilaç merkezlerinin kontrolünü elde tutarak mikrop ürettiğini ileri süren Ahmedinejad, “Ürettikleri mikropları, pahalı ilaçlar satmak ve muhaliflerine darbe indirmek için yaymaktalar” diye konuştu. Bölgede silahlı çatışmalarda yer alan radikal İslamcı gruplar ve intihar eylemcilerine yüklenen Ahmedinejad, “Bir avuç aptalı bulmuşlar, onlara ‘bu düğmeye basarsan yüzlerce perinin koynuna düşeceksin, peygamberle birlikte namaz kılacaksın’ diyorlar. Kadınları ve çocukların başını kesen bu gruplar, aslında sadece görünümleri Müslümandır” dedi. Kerry Pakistan’da darbeyi övdü Dış Haberler Servisi Mısır’da Mursi taraftarları ağızlarını Mısır’da, devrik Cumhur‘darbe’ yazılı bantlarla kapatarak başkanı Muhammed Murprotesto eylemi yaptılar. (AP) si yanlıları, yeni yönetimin uyarılarına rağmen eylemlere devam edeceklerini yinelerken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin “Mısır’ın kaosa ve şiddete sürüklenmesinden korkan milyonlarca kişinin ordudan duruma müdahale etmesini istediği” yönündeki ifadeleri tartışma başlattı. Kerry’nin açıklaması Pakistan’daki temasları sırasında Geo televizyon kanalı muhabirinin “ABD’nin seçimlerle işbaşı yapmış Mursi hükümetine yönelik asbelirterek “Şimdiye kadar ki değerkeri darbeye karşı neden açık bir lendirmemiz ışığında, ordu ülkeyi pozisyon almadığı” yönündeki so yönetmek için yönetime el koymuş rusu üzerine geldi. Söyleşide Kerry, değil, ortada sivil bir hükümet var” “Mısır’da ordunun demokrasiyi ye diye konuştu. Askerlerin meydanlarniden inşa etmekte olduğunu” daki Mursi karşıtlarına ateş u ABD Dışişleri Bakanı Kerry Mısır’da ordunun demokrasiyi inşa etmek için müdahalede bulunduğunu söyledi Afganistan’da çatışma: 100’e yakın ölü an Celalabad VaKÂBİL (AA) Afganist a Abdulzay, Ziy d me lilik Sözcüsü Ah esinde bir operasCelalabad’ın Şirzad ilç ker ve polis konas an Afg yondan dönen liban militanı tarafınvoyunun, yüzlerce Ta ğünü, çıkan çatışdan pusuya düşürüldü militanının etkisiz an madan en az 60 Talib di. Çatışmanın en az yle sö i ğin ldi tiri hale ge en Abdulzay, “Bidir bil nü ğü 5 saat sürdü dedi. Daha sonra r” va zim de 22 kaybımız da da en az 16 Tameydana gelen çatışma ğü açıklandı. ldü ürü öld i liban üyes ABD misyonlarında El Kaide alarmı ESKİ ALMANYA BAŞBAKANI Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı, normalde pazar günü açık olan bazı diplomatik misyonların, detayları açıklanmayan bir güvenlik tehdidi nedeniyle bu pazar kapalı olacağını bildirdi ve vatandaşlarına seyahat uyarısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Half, güvenlikle ilgili bazı kaygılar nedeniyle bu kararın alındığını kaydetti. Bakanlık hangi misyonların olduğunu söylemese de bakanlığın web sitesinde özellikle Müslüman ülkelerde diplomatik misyonların açık olduğu görülüyor. CBS haber kanalı, kararın El Kaide’nin Ortadoğu ve Müslüman ülkelerdeki ABD diplomatik misyonlarına yönelik saldırı planlarıyla bağlantılı olduğunu bildirdi. açmasına ilişkin bir soru üzerine ise Kerry, “Hayır. Bu demokrasiyi inşa etmek değil ve bu konuda çok kaygılıyız... Oradaki tüm taraflarla temastayım ve böyle bir şeyin kesinlikle kabul edilmeyeceğini açıkça belirtiyoruz” yanıtı verdi. Kerry Mısır’da barışçıl çözüm için AB ve diğer ülkelerle çalıştıklarını da kaydederek “Ama Mısır’daki hikâye henüz bitmedi. Önümüzdeki günlerde nasıl gelişmeler olacağını görmeliyiz” dedi. Kerry’nin tartışma yaratan açıklamasını halihazırda insansız hava uçakları saldırıları nedeniyle Washington’a yönelik tepkilerin olduğu Pakistan’da yapması dikkat çekti. Kimi yorumda 11 Eylül saldırıları sonrasında inişli çıkışlı ilişkilerine atıfta bulunularak ABD’nin ordunun yönetime el koymasına tepki göstermeyeceği ülkelerden birinin de Pakistan olduğu savunuldu. Mursi yönetiminin destekçisi Müslüman Kardeşler’in sözcüsü El Haddad, “Ordunun görevi demokrasi inşa mı etmektir? ABD’de büyük gösteriler olsa, Kerry Savunma Bakanı Hagel’in devreye girerek Obama’nın görevden alınmasını kabul eder mi?” diye konuştu. Kerry’nin ifadelerinin alarm verici olduğunu söyleyen El Haddad, ayrıca bunun ABD yönetiminin darbeye suç ortağı olduğunu gösterdiğini de söyledi. Erken seçim bekleniyor Yenilgiyi kabullenmiyor SNOWDEN KRİZİ Kohl, Türkleri göndermek istemiş Dış Haberler Servisi Eski Almanya başbakanlarından Helmut Kohl’ün ülkede yaşayan Türklerin yarısını göndermek istediği bildirildi. İngiltere’de kamuoyuna açıklanan gizli istihbarat bilgilerine göre, bir Türk gelini olan Hıristiyan Demokrat Partili (CDU) eski Başbakan Kohl’ün kendi iktidarı döneminde, her iki Türk’ten birini Türkiye’ye geri göndermek için hazırlık yaptığı yönündeki haberler Kohl tarafından da doğrulandı. Spiegel Online’ın haberinde, 28 Ekim 1982 tarihli İngiliz istihbarat belgesine dayanılarak Kohl’ün, “Gelecek 4 yılda Türklerin sayısını yüzde 50 azaltmak zorunlu hale gelecek. Ancak bunu kamuoyunda açıkça ifade etmemek gerekir” dediği belirtildi. Kohl’ün “Almanya’nın bu kadar çok Türk’ü asimile etmesi mümkün değil” dediği de yazılan haberde, bu konuşmalar sırasında odada dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Özel sekreter A.J Coles ve Kohl’ün danışmanı Horst Telschik’in bulunduğu kaydedildi. Söz konusu istihbarat belgesinin, aradan 30 yıl geçtiği için Britanya Milli Arşivi’nde kamuoyunun bilgisine sunulduğu bildirildi. ObamaPutin zirvesi tehlikede ObamaPutin zirvesiyle ilgili planların gözden geçirileceği duyuruldu. Sözcü Jay Carney, St. Petersburg’da yapılacak G20 zirvesi sırasında gerçekleşmesi planlanan zirvenin gelişmeler ışığında değerlendirildiğini söyledi. Obama ise gazetecilerin ısrarlı sorularına rağmen konu hakkında konuşmadı. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez de Snowden’a sığınMa hakkı tanınmasının ABDRusya ilişkilerinde “gerileme” anlamına geldiğini belirtti. Cumhuriyetçi Senator John McCain ise Rusya’nın kararının “Bütün Amerikalılara atılmış bir tokat” olduğunu söyleyerek “Şimdi Putin Rusyası ile ilişkilerimizi kökten gözden geçirme zamanıdır” diye konuştu. Amerikalı yetkililer, Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel’in Rus mevkidaşlarıyla gelecek hafta yapması planlanan görüşmelerin de tehlikeye girdiğini bildirdiler. Bir yıl süreyle geçici sığınma izni verilen Snowden’ın nerede olduğu açıklanmadı ancak Rus avukatı Anatoli Kuçerena kendisinin “Amerikalı sığınmacılara ait” özel bir eve yerleştiğini söyledi. Dış Haberler Servisi Rusya’nın, ABD’deki gizli izleme skandalını ortaya çıkaran Edward Snowden’a geçici sığınma izni vermesi iki ülke ilişkilerini zora soktu. ABD Başkanı Barack Obama ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında eylül ayında yapılması planlanan zirve de tehlikeye girdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Moskova’nın kararının “büyük hayal kırıklığı” yarattığı ve ‘Tunuslu FEMEN’ SERBEST Tunuslu FEMEN aktivisti Emine Sbui tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Emine Sbui, geçen mart ayında sosyal P) paylaşım sitesi Facebook’taki hesabında, F A üstsüz fotoğrafını yayımlamış, daha sonra ğraf: (Foto bir mezarlığa slogan yazdığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. 19 Mayıs’tan beri hapiste olan 18 yaşındaki Sbui, radikal İslamcılar tarafından tehdit ediliyor. Sbui’nin avukatı kararı, “Tunus’ta yargının en azından bir kısmının bağımsız olduğu görüldü” diye değerlendirdi. n ATİNA (AA) Yunanistan’da Kamu Güvenliği Bakanı Nikos Dendias’ın aldığı karar çerçevesinde, bundan böyle polis güçleri para karşılığında özel hizmet verebilecek. Karara göre, yıllık gelirleri 100 bin Avro’nun üstünde olan kişiler, ücret karşılığı koruma için Yunan polis teşkilatına başvuruda bulunabilecek. Özel koruma görevi yapacak bir polis memurunun aylık 2 bin Avro alacağı uygulama kapsamında, bir polis aracı için 50 Avro, harcırah ve olası maddi hasarda tazminat da yer alıyor. Uygulama, helikopterli korumayı da içeriyor. Bakanlık açıklamasında, maliyet hesabı ve makbuz işlemlerinin Yunan polis teşkilatının ekonomi müdürlüğü tarafından yapılacağı ve başvuruda bulunan kişinin, “hesabı” ödememesi halinde işbirliğine son verileceği belirtildi. Yunanistan’da kişilere özel tarifeli koruma kararı 2012 yılında alınmış ancak ancak yürürlüğe konmamıştı. Yunan polisi ‘özelleşiyor’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle