19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2013 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada hale getiriyor. Dünyanın sayılı ordularından biri olan TSK’nin şu haline bakınız. Gazetelerde yer alan haberler Türk ordusunun Hava, Deniz ve Kara kuvvetlerini yönetecek kumandan bulmakta zorluk çekiliyor. Günlerdir RTE’nin Genelkurmay başkanı ile saatlerce bir araya geldiğini duyuran haberlere bakıp yedek subay teğmenliğinden emekli Başbakan’ın askerlik alanında geniş olmayan kültürüyle Hava, Kara ve Deniz kuvvetlerini, onlarca aday generalden hangisinin daha iyi yöneteceğini ayırt edebilmekte zorlandığını sanırsınız. Oysa RTE, elinde bir liste; Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel ile sahura kadar uzayan toplantıda, kuvvet komutanlığına layık görülen isimler arasında hangi generalin yakın geçmişte ülke sorunlarına iktidarın aksine bakış içeren, isterse tek cümlelik olsun, beyanda bulunduğuna veya hangisinin herhangi bir davada savcının polisten aldığı yarım yamalak bilgilerle yazdığı iddianamede adının geçtiğine bakıyor. YAŞ toplantısı öncesi uygun görmediği isimlerin üstünü çiziyor. Dünya ordularının takdirini kazanan Hava Kuvvetleri’nde kan kaybı Meclis tutanaklarına geçiyor. CHP’li Umut Oran’ın sorusunu yanıtlayan Milli Savuna Bakanı İsmet Yılmaz’ın verdiği rakama göre, 2013 yılının ilk iki ayındaki istifa döneminde Hava Kuvvetleri’nden 63’ü muharip jet uçağı pilotu, toplam 110 pilot subay istifa etti. Her bir F16 uçağı pilotu teğmeninin maliyeti 4 milyon TL! Kan kaybı komuta kademesine sıçrıyor. YAŞ’tan önce Hava Kuvvet Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Nezih Damcı, Uludere olayı sorumlusu olarak gösteren söylentilere dayanamayarak ardından, Hava Teknik Okullar Komutanı Tümgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu da istifa ediyor. Kara’da 30 Ağustos’ta kuvvet komutanlığına geleceğine kesin gözle bakılan Org. Özel’den sonra Genelkurmay Başkanlığı’na gelmesi olası Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu’nun toplumsal bir olayı irdeleyen kısa ifadesi nedeniyle komutanlığına RTE’nin sıcak bakmadığı söylentileri dolaşıyor. Hava Kuvvetleri’nde komutanlığa gelecek orgeneral bulunamıyor. Çaresizlikten zamanı gelmediği halde YAŞ’ta iki kor’dan birini orgeneralliğe terfi ettirerek komutanlık krizinin önü alınmak isteniyor... Deniz’de işler daha da karışık. Oramiral yok! Ya görevdeki Oramiral Emin Murat Bilgel’in süresi uzatılacak ya da komutanlığa bir koramiral! İşte bu tablo; RTE’nin ülkeyi asker vesayetinden kurtarmak gerekçesiyle TSK’yi düşürdüğü hallerin ana çizgileri... HHH Sivil vesayete ses çıkarmayan komuta heyetlerine, iktidar diğer tek tip toplum yaratma gayretleriyle yeni bir çaba ekliyor... Günlerdir girişim tezgâhta. Lakin spor sayfalarının ünlü kalemleri, bağlı oldukları kulüpleri övmekten baş kaldırıp iktidarın tek tip toplum yaratma amaçlarını stadyum tribünlerine de yansıtan yasa davranışına değinmiyor, tartışmıyor, karşı çıkan bir duruş sergilemiyorlar bile. Bu görevi Hürriyet’teki dünkü yazısında üstlenen Yalçın Doğan, girişimi olanca çıplaklığıyla, Hitler’in mavi gözlü sarışın nesiller yetiştirme uygulamalarından farkı olmadığını gösteren örneklerle açıklıyor. Maçlarda taraftarların saldırgan, küfürlü eylemlerinden toplumu soyutlamak adı altında toplumsal bir yaraya çare üretiyormuş gibi, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç yasayı, “Maçlarda siyasi slogan istemiyoruz” diye savunuyor. Oysa ana muhalefetin yıllardır başaramadığını gerçekleştiren Gezi Parkı eylemleri, pek çok maçta yuhhh sesleriyle selamlanan RTE’nin gözlerini o denli korkuttu ki, bu eylemleri uygulamaya örnek alıyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler de “Tribünde siyasete karşıyız. Taraftar siyaseti sloganlarla tribünlere taşımamalı. Yeni düzenlemeler yapacağız” diyerek Suat Kılıç’a arka çıkıyor.. Yasal düzenlemeyi yazısında “maç izlemek için bilet alan kişiler üzerinde adı, soyadı, TC kimlik numarası ve fotoğrafıyla oluşturulacak kartla stadyuma girebilecekler; spor alanlarında seyircinin yeri olacak. Kim nereye oturmuş, kiminle konuşmuş, takımına kazara tezahürat yapmış ya da ses çıkarmamış hepsi kontrol altına alınmış olacak” diye yorumluyor ve... .... “maçları taraftarlar değil, sanki hükümetin kurguladığı robotlar izleyecek” diye de bir ek yapıyor Yalçın Doğan. İşte uygulanacağı müjdelenen yasanın faziletleri! HHH Ve.... Ülkede manzarayı umumiye bu iken TOBB’deki konuşmasında Başbakan RTE, “Bizi sevmeyeni bile seviyoruz” diye en büyük son yalanını söylüyor! HABERLER Haremselamlık yurt MAHMUT LICALI ANKARA Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (YURTKUR) bağlı Kırklareli’ndeki devlet yurtlarında yeni akademik yıl öncesinde kız ve erkek öğrencilerin ortak sosyal alanlarını ayıran ve birbirlerini göremeyecekleri yeni bir düzenleme yapıldı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, uygulamaya “Kız ve erkek öğrencilerin yurtların yemekhane gibi sosyal tesislerinde dahi bir araya gelmelerine tahammül edemiyorlar” diye tepki gösterdi. Yeni akademik yıl öncesinde YURTKUR’a bağlı Kırklareli’ndeki devlet yurtlarında kız ve erkek öğrencilerin ortak sosyal alanları YURTKUR, Kırklareli’nde kız ve erkek öğrencilerin yemekhanelerini bile ayırdı Göstermelik kurul Çocuk Vakfı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın oluşturduğu çocuk haklarıyla ilgili kurulun hiçbir çalışma yapmaması üzerine kuruldan çekildi nı ayıran yeni bir uygulamaya gidildi. Buna göre yan yana olan bloklarda ortak yemekhane ve dinlenme alanları gibi sosyal alanlarda bir araya gelen kız öğrencilerle erkek öğrencilerin kaldığı bloklar birbirinden tamamen ayrıldı. Kız öğrencilere yurdun eski iki bloku ayrılırken erkek öğrencilerse yeni yapılan ve olanakları daha iyi olan iki bloka taşındı. Böylece erkek öğrencilerle kız öğrencilerin ortak sosyal alanları birbirinden tamamen ayrılmış oldu. CHP Kırklareli Milletvekili Dibek, Kırklareli’nde kız öğrencilere eski, erkek öğrencilere ise 3 yıl önce açılmış yeni blokların verildiğini dile getirdi. Dibek, “Bu uygulamayı genel müdürlükteki hangi işgüzar bürokratlar akıl etmişse kutlamak lazım! AKP zihniyetini burada anlatmaya gerek yok, o zaten malum. Kız öğrencileri, nasıl olur da 6 kişilik eski bloklara gönderirler” sözleriyle uygulamaya tepki gösterdi. aymakcan’ın haberi yokmuş YURTKUR Genel Müdürü Recep Kaymakcan ile görüştüğünü de ifade eden Dibek, Kaymakcan’ın uygulama hakkında bilgisi olmadığını ve konuyu araştıracağını söylediğini dile getirdi. Dibek, YURTKUR’un kız öğrencilerle erkek öğrencilerin ortak sosyal alanlarını ayıran uygulamayı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine K de taşıdı. Dibek, eski yurtların kız öğrencilere, yeni yurtların erkek öğrencilere verilmesinin nedenini sordu. Söz konusu uygulama hakkındaki kararın öğrencilere danışılıp danışılmadığını da soran Dibek şöyle dedi: “A ve B yurt blokları ile C ve D yurt bloklarında yalnızca yemekhanenin ortak kullanıldığı göz önüne alındığında, bu blokları ayırmanın nedeni, okulda ve her ortamda bir arada olan kız ve erkek öğrencilerin yemekhanede birbirlerini görmelerini engellemek midir? Türkiye çapında illerdeki yurtlardan kaç kız yurdu erkek yurduna; kaç erkek yurdu kız yurduna döndürülmüştür? Bu yurtlardan kaçı yüksek ücretli yurttur?” Erkek öğrenciler ile kız öğrencilerin aynı merdivenleri kullanması rahatsız etmiş! İstanbul Haber Servisi Çocuk Vakfı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 16 ay önce kurulan Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nun amacına ve işlevine yönelik hiçbir çalışma yapmamasına tepki göstererek kurul üyeliğinden çekildi. Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in başkanlığında kurulan Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nun, amacı ve işlevine yönelik çalışma yapmaması nedeniyle, üyelikten çekilme kararı aldıklarını bildirdi. Şirin, Bakan Şahin’e bir dilekçe gönderdi. Dilekçesinde, 27 Ocak 1995 tarihinden bu yana Türkiye’nin taraf olduğu “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi” ile, ülke ölçekli çocuk çalışmalarının koordinasyonundan hükümet adına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu kaydetti. Şirin, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “4 Nisan 2012 tarih ve 28254 sayılı genelgeye göre, başkanlığınızda kurulan Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu, 8 Mayıs 2012’te yaptığı ilk toplantı dışında, amacı ve işlevine yönelik hiçbir çalışma yapmamıştır. Önerilerimize rağmen şimdiye kadar sonuç alınamamış olması nedeniyle, Çocuk Vakfı, Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyeliğinden çekilme kararı almıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı çocuk haklarına saygıya davet ediyoruz.” Milli Eğitim il müdüründen skandal sözler AHMET ŞEFİK TRABZON Trabzon Milli Eğitim İl Müdürü Tamer Kırbaç, “Erkek öğrenciler ile kız öğrencilerin aynı binada altlı üstlü kalıyor. Aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor” diyerek kent mer Trabzon Milli Eğitim İl Müdükezindeki Sosyal Bilimler rü Tamer Kırbaç. Lisesi’ni Esiroğlu beldesindeki YİBO’ya taşıdı. Trabzon Valiliği, kent merkezindeki Sosyal Bilimler Lisesi’nin bu yıl Esiroğlu beldesindeki YİBO’ya taşınmasına karar verdi. Milli Eğitim İl Müdürü Kırbaç taşınmayla ilgili skandal bir açıklama yaptı. Krbaç, “Bu okulda öğrencilerin bir kısmı yatılı olarak okulda kalıyor. Bu nedenle okulun bir yurt ihtiyacı vardır. Şimdiki binasında sınıfları kapattık, yurt yaptık. Öğrenciler sınıftan bozma odalarda kalıyor. Bir de erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı binada altlı üstlü kalıyor”’ dedi. Kırbaç’ın bu sözleri ve okulun taşınması kararı Trabzon’u ayağa kaldırdı. Veliler ve öğrenciler dün okul önünde bir protesto eylemi yaptı. Açıklamayı okuyan Şaduman Genç, “Milli Eğitim Müdürü’nün sözlerini esefle karşıladığımızı bildiriyoruz. Müdür, gözbebeğimiz çocuklarımızı, okul idareci ve öğretmenlerimizi zan altında bırakmıştır. Öğrencilerimiz, ayrı ayrı merdivenleri kullanarak kendi pansiyon katlarına çıkmaktadırlar. Bu durum Müdürün Sosyal Bilimler Lisesi’nden ne kadar habersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Trabzon’un en güvenilir okulunu, kadro ve öğrencilerini bu şekilde töhmet altında bırakmanın ne anlama geldiğini Trabzon halkının anlayışına bırakıyoruz” dedi. Öneriler dikkate alınmadı Acil kapısında iftar LEVENT GENCELLİ BURSA AKP Nilüfer İlçe Başkanlığı, Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin acil kapısı ve ambulans girişi önünde iftar verdi. Hastaneye gelenler zor anlar yaşadı. AKP Nilüfer İlçe Başkanlığı’nın geçen günlerde Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin acil kapısı önünde iftar yemeği vermesi büyük tepki çekti. Hasta yakınları ve hastaneye başvuran yurttaşlar, iftar programını görünce zor anlar yaşadı. AKP Nilüfer İlçe Başkanı Alpaslan Yıldız, “Hastane otoparkında iftar verdik. Ben de bu konularda hassasım. Acilin girişi kapanmamıştır. Hasta yakınları da iftara katılmışlardır. Bir engelleme söz konusu değildir. Yılda bir kez yapılan bir şeydir” dedi. CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ise Siyasi Partiler Yasası gereği, kamu kurum ve kuruluşlarının partilerin organizasyonlarına tahsis edilemeyeceğini vurgulayarak, hastanenin acil kapısında iftar verilmesinin insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Şahin şunları söyledi: “AKP ilçe başkanına soruyorum: Bundan sonraki iftar programınız nerede? Emniyet Müdürlüğü bahçesi mi? Bu suçtur. İstediğiniz yerde iftar yapın ama devlet kurumlarını artık rahat bırakın. Hastane bahçesinde yapılan propaganda amaçlı iftarı kınıyorum. Bir kamu hastanesinin bahçesinde, hastanenin acil girişlerini engelleyerek iftar verilmesi olayıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız.” Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin Başhekimi Doç. Dr. Murat Tutanç ise “Hastanenin acil girişini kapatmakbüyük handikaptır. Bizim hastanemizin 2 acil girişi var. Ambulans girişi olağanüstü durumlarda kapatılabilir, diğer acil girişi ambulans girişi olarak da kullanılabilir. O saatlerde acil yükümüz azdır ve hizmet engellenmemiştir” diye konuştu. Veliler ayağa kalktı ‘O saatlerde acil yükü azdır! RUH SAĞLIĞI RAPORUNA SON AFYON’DA MÜHİMMAT DURUŞMASI Ergin: Cinsel suçlara verilen cezalar artacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, cinsel suçlara verilecek cezaların artıralacağını, infazın da 3’te iki değil, terör suçlarındaki gibi 4’te 3 oranında uygulanabileceğini açıkladı. Ergin, Habertürk’ün sorularını yanıtlarken Bakanlar Kurulu’na sunulmaya hazır hale gelen cinsel suçlar paketinin içeriğine ilişkin bilgiler verdi. Buna göre, taciz suçunun 3 aydan 2 yıla kadar olan ceza sınırları asgari 4.5 ay, azami 3 yıl olarak değişecek. Basit cinsel saldırı suçunda ceza limiti 27 yıl aralığından 410 yıl aralığına çıkarılacak. Nitelikli cinsel saldırı suçlarında 7 ile 12 yıl arasındaki hapis cezası 10 ile 20 yıl olarak düzenlenecek. 3 yıl ile 8 yıl aralığında olan çocuk mağdurların cinsel saldırı suçuna uygulanacak ceza 6 ile 10 yıla çıkarılacak. Nitelikli cinsel saldırı fiillerinde 815 yıl arasında olan hapis cezası da 1220 yıl arasına çekilecek. Ensest ilişki tanımıyla birlikte TCK’ye girecek. Ceza ise 512 yıl arasında değişecek. Mağdurun, beden ve ruh sağlığı için adli tıptan rapor alması uygulamasına son verilecek. Çocuklarını zorla evlendiren ya da baskı yapan ebeveynler için de 1 ila 3 yıl ceza getirilecek. Kışlaya polis çağrıldı, CAN HACIOĞLU mahkeme heyeti çekildi ESKİŞEHİR Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012’de 25 askerin şehit olduğu, 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposu patlamasına ilişkin davanın dün yapılan ikinci duruşmasında şehit aileleri mahkeme heyetinin değiştirilmesine tepki gösterince gerginlik çıktı. Polis çağıran mahkeme heyeti, şehit yakınlarından da şikâyetçi oldu. Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu patlamayla ilgili Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın’ın tutuksuz olarak yargılandığı davaya Eskişehir 1. Hava Kuvveti Komutanlığı içindeki Askeri Mahkeme’de devam edildi. Sanık avukatları mahkeme heyetine reddi hâkim talebinde bulundu. Talep üzerine mahkeme başkanı ile iki hâkimden biri sabahki duruşmaya katılmadı. Yeni gelen 2 hâkim ise heyette yer aldı. Salona giren şehit yakınları, heyet değişikliği ile karşılaşınca tepki gösterdi. Mahkeme başkanı salonda bulunanları birkaç kez uyardı. Şehit yakınları hâkimin sessizlik uyarısına tepki gösterdi. Duruşmaya ara verildi. Gerginlik üzerine mahkeme heyeti Eskişehir polisinden destek istedi. Mahkemenin bulunduğu askeri kışlaya çevik kuvvet polisleri geldi. Bazı şehit yakınları, “Askeri savcı, 3 sanığın da tutuklanmasını istedi. Biz onların tutuklanmasını beklerken heyet değişmiş” dedi. Mahkeme Başkanı Hava Hâkim Binbaşı Ahmet Mithat Acar, Hava Hâkim Üsteğmen Yusuf Hatip ve Hava Hâkim Teğmen Cevher Eren ile davadan çekilirken bazı şehit yakınlarından da şikâyetçi oldu. ORANTISIZ GÜÇ KULLANDILAR Ermeni askerleri sınırı geçen çobanı vurdu KARS (Cumhuriyet) Ermenistan sınırını geçen koyununu almak isteyen çoban Mustafa Ülker, Ermenistan askerlerinin açtığı ateş sonucu öldü. Çoban Mustafa Ülker (35) önceki gece Ermenistan sınırındaki Akyaka Yaylası’nda otlayan havyanlarını almak için gece yarısı yaylaya gitti. Hayvanlarından birinin Ermenistan sınırını geçtiğini fark eden Mustafa Ülker, hayvanı geri getirmek için sınırı geçti. Bu sırada Mustafa Ülker’e uyarı yapılmadan Ermenistan askerleri tarafından ateş açıldı. Yaşamını kaybeden çoban Ülker’in cenazesini almak için Akyaka Kaymakamı Osman Uğurlu ile hudut tabur komutanlığından bir heyet Akyaka Sınır Kapısı’na gitti. Kars Valisi Eyüp Tepe, “Mustafa Ülker kardeşimiz hayvanlarını öğle saatlerinde yaylada bırakıyor. Akşam hayvalardan birinin Ermenistan sınırında kaldığını görüyor. Hayvanı almak için sınıra gidiyor. Ancak bu sırada Ermenistan makamlarınca vuruluyor. Daha sonra da ölüyor. Dostlarına, akrabalarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Şu anda vatandaşımızı almak üzere Akyaka kaymakamımız ve askeri bir heyet sınıra gitti. Ermeni yetkililerle görüşme devam ediyor. Gördüğümüz kadarıyla orantısız bir müdahale var. Yani elinde silahı yok, bir şeyi yok adamı vurmuşlar” dedi. İstanbul’da iki kamyon dolusu silah İstanbul Haber Servisi İstanbul’da, kurusıkı yerine gerçek tabanca yüklü oldukları ihbarı üzerine takibe alınan 2 kamyon, inceleme altına alındı. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine Avrupa’ya gönderilmek üzere Konya’daki fabrikadan tabanca yüklenen 2 kamyonu takibe aldı. İstanbul Anadolu yakası Ümraniye gişelerde park halinde bulunan 2 kamyon, sürücüleriyle birlikte Emniyet’e getirildi. Gerçek tabanca yüklendiği iddiası üzerine böyle bir işleme tabi tutulan kamyonların sürücüleri, tabancaların kurusıkı olduğuna dair belgeleri polise gösterdi. Polisle temasa geçen firma yetkilileri de ihraç malı olan kurusıkı tabancalarla ilgili herhangi bir usulsüzlüğün olmadığını iddia etti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Bakandan ‘hadım’ sinyali Çok tartışılan hadım uygulamasının sorulması üzerine Ergin, “Burada önemli olan bu tür saldırıların yaşanmaması. Saldırı ve taciz fiilerinin en aza indirilmesi, mümkünse ortadan kaldırılması. Bu amaçla yine infaz yasamızda tıbbi tedaviye müracaat edilebileceği, çok amaçlı tedavi programlarına zorlanabileceği, suçun mağdurunun oturduğu yere yaklaşmama cezası verilebileceği, çocuklarla bir arada olması gereken mesleklerde çalışmama cezası verileceği gibi ilave tedbirler getirildi” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle