23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2013 PAZAR 4 HABERLER Başbakan Erdoğan, batılı ülkeleri suçlarken ‘Bugün Mısır yarın Türkiye’ dedi Tatil Sevgili, Turgut Kazan’a cep telefonundan Bodrum’da ulaşıyorum. Yanımda kim var bil bakalım? diyor. Ardından da ekliyor: Yılmaz Büyükerşen. Telefonda soruyorum Başkan’a: Tatilde misiniz? Bodrum’da çok kalacak mısınız? Yok diyor, bu akşam dönüyorum. Ben hiç tatil yapmam. Boş oturamam. Boş oturmazsınız canım, diyorum, göğü boyar, denizi dikersiniz. Orhan Veli’yi kastettiğimi anlayıp, gülüyor. Şöyle diyor, Orhan Veli “Dalgacı Mahmut”ta: “İşim gücüm budur benim Gökyüzünü boyarım her sabah Hepiniz uykudayken Uyanır bakarsınız ki mavi Deniz yırtılır kimi zaman Bilemezsiniz kim diker Ben dikerim...” Orhan Veli bir söyleşisinde Dalgacı Mahmut’un bizzat kendi olduğunu söylediğine, Sait Faik, bir ömrü gökyüzünü boyayıp, topal martılarla söyleşip, denizi dikmeye vakfettiğine göre, aslında bu iş öyle pek yabana atılır bir şey olmasa gerek. Kısacası dalgacılık ciddi bir iştir. Zihin açıklığı, düş gücü, kafa hüneri gerektirir. HHH Garip bir dünyada yaşıyoruz, bir yandan açlıkla işsizlik kol gezerken, bir yandan da tatil anayasalarda bile yer alan insan haklarından biri oluyor. Onun için tatili küçümsemeyelim derim; o, çalışma imkânı bulan herkes için gerekli. Tatil genellikle, bizde çalışmaya ara vermek, hiçbir şey yapmamak olarak algılanır. Çoğu zaman da tatil denince akla gelen, yaz aylarında, deniz kıyısında güneş altına uzanıp bir şey yapmayan insan görüntüsüdür. Yılmaz Büyükerşen’in “Ben hiç tatil yapmam” derken kastettiği bu imaj olsa gerek. Yoksa onun da tatili ya da yeni deyişiyle dinlencesi var. Dinlence ürünlerinden oluşan, Eskişehir Odunpazarı’ndaki balmumu heykeller müzesindeki eserleri, yapıp da kentin çeşitli yerlerine diktiği heykeller, değişik alanlarda üretim yaparak dinlenen Büyükerşen’in “dinlence” anlarının tanıkları. Zaten artık insanların ya da toplumların durumlarıyla ekonomik refah düzeylerini belirleyen ölçütler arasında tatilin süresi ve niteliği de yer alıyor. Benim kuşağım için tatil yaza özgü bir etkinlikti. Bizim gibi batı kıyılarında yaşayanlar için hedefi de denizdi. Bununla birlikte, Anadolu’da henüz yaylaya çıkma alışkanlığı da sürmekteydi. Hatta bunlara tatil değil de yazlık denir, yaşamın temposu değiştirilmez, değişik mekânda sürdürülürdü. Yani o zamanlar tatil yok, “sayfiye” vardı. HHH “Benim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda İstanbul’un Asya yakası, Kızıltoprak’tan başlayarak sayfiyeydi ve yaz aylarında oraya taşınılırdı” desem şimdi inandırmakta güçlük çekerim biliyorum. Hatta kışları, o zamanlar hem şehir hem sayfiye diye nitelenen Kadıköy’de geçirip, yazları Kızıltoprak’tan öteye “sayfiye”ye geçenler de vardı ve ben de onlar arasındaydım. Her ne kadar adı “Bursalı” ise de kendi İstanbullu olan ve kışları Moda’da, yazları Büyükada’da geçiren Orhan, o eski geleneği sürdürenlerden biri. Benim kuşağımda, daha doğrusu benim kuşağımın benim sınıfımda, kış tatili alışkanlığı yoktu. Oysa şimdi kayakla değerlendirilen kış tatilleri yaz dinlenceleriyle at başı gidiyor. Tatil açısından kendimi çok talihli addederim. Hem İstanbul’u bir deniz kenti olarak, otuz yılı aşkın süresini de yazları yalıda oturarak, yaşadım, hem de Erim’ciğimin sayesinde, düşlenebilecek tatillerin en güzeli olan “Mavi Yolculuğu” gerçekten koyların bakir olduğu dönemde, o öncülerin ruh hali içinde yapmak imkânını buldum. “Mavi Yolculuk”ta yorularak dinlenirdik. 1970’li yıllarda, bu yolculuklarda günde 7000 kulaçtan fazla atardım da bana mısın demezdi. O zaman tatillerde, temiz lacivert suları kulaçlardım. Artık, anı denizlerini kulaçlamakla yetiniyor ve mırıldanıyorum: Yine de bu da tatil. Buna da şükür! Mısır’da Gezi’yi gördü u Mısırda’ki darbe yönetiminden Batı’yı sorumlu tutan Erdoğan, Mursi yandaşlarının sembolü olan dört parmakla ‘rabia’ işareti yaptı. Gezi olaylarına da göndermelerde bulunan Erdoğan, “Malum uluslararası medya, hani Gezi medyası vardı ya, Türkiye’de ve dünyada, aynı orada ne varsa burada da onlar var. ‘Müslüman Kardeşler 30 kilise yaktı’ diyorlar. Halbuki kiliseyi koruma gayretinde olanlar onlar” dedi. “terörist” olarak niteleyen Suudi Arabistan’ı da isim vermeden eleştirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Bursa’nın Yıldırım ilçesinde düzenlenediği kentsel dönüşüm törenine katılan Erdoğan, Mısır’daki darbe yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Erdoğan, konuşmasının birinci bölümünü kentsel dönüşüm ve depreme ayırarak AKP’li belediBURSA (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’da darbe yönetiminden sorumlu tuttuğu Batı ve Körfez ülkelerininTürkiye’yi de “karıştırabileceklerini” ileri sürdü. “Bu tuzağı bozacaklarını” söyleyen Erdoğan, “Ha Beşşar ha Sissi” dedi. Mısır’da tutuklu bulunan Müslüman Kardeşler’den eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yandaşlarının sembolü olan, dört parmakla “rabia” işareti yapan Erdoğan, Müslüman Kardeşleri AKP’lilere övgü yeleri övdü. Konuşmasının ikinci bölümünü Mısır’a ayıran Erdoğan, “askeri darbenin demokratikleşme sürecini çok ağır şekilde” yaraladığını belirterek, “70 yıl otokratik rejime sabredenler veya o totaliter rejimleri destekleyenler, bir yıl yüzde 52 oyla işbaşına gelen Sayın Mursi’ye tahammül edemediler” dedi. İsim vermeden eleştirdiği Batı dünyası ve Körfez ülkelerini Mısır’da darbeye sessiz kalmakla suçlayan Erdoğan, “Bugün Mısır, yarın bir başka Cennetin anahtarını taşıyorlar! Kürt güçler El Nusra üyelerinin boyunlarında aynı simgeye rastladı l Çeşitli ülkelerden gözlemciler katılacak ülkeyi, belki Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bu bölgede istikrarlı, huzurlu, kalkınmış ülke istemiyorlar. Biz bu tuzağı bozacağız. Sabırla bozacağız” dedi. Darbecilerin kendi vatandaşlarını katletmeye başladığını anlatan Erdoğan, öldürülen göstericileri de “şehadet şerbeti içiyorlar” ifadeleriyle andı. Türkiye ve Katar’dan destek gören Mursi’nin ne Batılı ülkeler ne İslam ne de Körfez ülkelerinden destek görmediğini anlatan Erdoğan, darbe yönetimine yardım sözü veren Suudi Arabistan’ın adını anmadan şu eleştirilerde bulundu: “16 milyar dolar desteği verenler, bana sorarsanız onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Vakıa bu, gerçek bu.” İbadethanelere, camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınadığını vurgulayan Erdoğan, Müslüman Kardeşler’in kiliseleri koruma altına aldığını ileri sürdü. Konuşmasında Gezi olaylarına da göndermelerde bulunan Erdoğan, “Malum uluslararası medya, hani Gezi medyası vardı ya, Türkiye’de ve dünyada, aynı orada ne varsa burada da onlar var. ‘Müslüman Kardeşler 30 kilise yaktı’ diyorlar. Halbuki kiliseyi koruma gayretinde olanlar onlar. El Fetih Camisi kuşatma altında. Ha Beşşar ha Sisi... Bunların birbirinden farkı yok. Hem Türkiye içinde hem dünyada, Türkiye’nin Mısırla ilgileniyor olmasından rahatsız olanlar var. Türkiye de sussun istiyorlar” diye konuştu. Suudi Arabistan’ın önceki gün darbe yönetimine destek vererek Müslüman Kardeşleri “terörist” olarak nitelemesine de tepki gösteren Erdoğan, “Ben de diyorum ki şu anda Mısır’da devlet terörü icra edilmektedir” dedi. Mısır’da firavunun ve Musa’nın izinden gidenler olmak üzere iki kesim bulunduğunu söyleyen Erdoğan daha sonra alandakilere dönerek “Şu topluluk birbirini seven bir topluluk. Bizi bölmek, parçalamak isteyenlere siz meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Bundan sonra da en güzel cevabı vereceğinize inanıyorum” diye seslendi. Erdoğan, konuşması sırasında Mursi yandaşlarının sembolü olan 4 parmağıyla “rabia” işareti de yaptı. Bunun üzerine bazı partililer de “rabia” simgesi bulunan dövizleri kaldırarak destek verdi. Rabia, Arapça’da 4’üncü anlamını taşıyor. Ha Beşşar ha Sisi Kürt Ulusal Kongresi eylülde ANKARA(ANKA) Kürt Ulusal Kongresi’nin 15, 16, 17 Eylül tarihlerinde Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentinde yapılacağı bildirildi. Ağustos ayı sonunda yapılması planlanan kongre altyapı hazırlıklarının tamamlanamaması nedeniyle ertelenen kongrenin yeni tarihinin belirlendiği bildirildi. Hazırlık komitesi daha önce kongre tarihinin tüm kongre bileşenlerinin katılacağı bir basın açıklamasıyla duyurulacağını açıklamıştı. Açıklama öncesi kongrenin 151617 Eylül tarihleri arasında yapılacağı belirtildi. Kongreye çeşitli ülkelerden gözlemcilerin de katılacağı bildirildi. l Müstakbel Hareketi milletvekili Murabi Dış Haberler Servisi Suriye’nin Humus kenti yakınlarında silahlı bir grubun saldırısında aralarında çocukların da olduğu çoğu Hıristiyan 11 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Bazı görgü tanıkları Hıristiyanların dini bir kutlama yaptıkları sırada silahlı grubun ateş açtığını anlattı. Bazı kaynaklar ise saldırganların Esad yönetimi yanlısı militanların kontrol noktasını hedef aldıklarını duyurdu. Bu arada Resulayn Bölgede Kürtlere ait bölgesinde El bir ambulansın El Kaide ile bağlantılı Nusra’nın açtığı ateşin hedefi olduğu, saldırıda iki ambulans görevlisinin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Olay sonrası bölgede büyük panik yaşandı. El Nusra Cephesi militanlarının Kürt çatışmalarda öldürdükleri El inandıkları cennette Hz. kasabalarına önceki Nusra üyelerinin çoğunun Muhammet ile yemek yemek gün ve dünkü saldırılarında boynunda anahtar ve kaşık için de boyunlarına ayrıca iki taraftan 18 kişinin öldüğü olduğunu iddia ettikleri kaşık bağladıkları öne sürüldü. öğrenildi. kaydedildi. El Nusra üyelerinin Bölgede Kürtlere ait bir 02 ölü’ iddiası öldürülmesi halinde şehit ambulansın El Nusra’nın açtığı Muhalif kaynaklar önceki olacaklarına inandıkları için ateşin hedefi olduğu, saldırıda gün ordunun ateşinde ülke cennetin kapısını açmak iki ambulans görevlisinin genelinde 102 kişinin öldüğünü amacıyla boyunlarına anahtar yaşamını yitirdiği iddia edildi. savundu. taktıkları, gireceklerine Bu arada Kürt güçlerin, Ambulans da hedef oldu ‘1 ‘Türk pilotları Hizbullah kaçırdı’ Dış Haberler Servisi Lübnan’da başkanlığını Fuad Sinyora’nın yaptığı Müstakbel Hareketi milletvekillerinden Muin Murabi, Hizbullah’ı Beyrut’ta kaçırılan 2 Türk pilot olayının arkasında olmakla suçladı. AA’nın haberine göre Murabi, Türkiye’nin Lübnan ve Suriye başta olmak üzere yaşanan krizlerde Arap halklarının yanında yer alan politika izlediğini söyleyerek, “Hizbullah, kaçırılan Lübnanlılar olayına dahil oldu. Mesele ile alakası olmamasına rağmen Türkiye’nin krize dahil olması için konuyu büyüttü” iddiasını dile getirdi. Hizbullah’ın ülkeyi kontrolü altında tutan tek güç olduğunu belirten Murabi, “Kaçırılma kararının İran tarafından alındığına eminim” diye konuştu. Lübnan’daki Özgür Şii Hareketi kurucusu ve Genel Başkanı Muhammed elHac Hasan ise Türk pilotların kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu ve ülkedeki Şii kesimin kaçırma eylemini üstlenmediğini söyledi. ‘Askerim’ dedi bıçakladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara Meclisi’nin dün Kızılay’daki “Rojava’yla Dayanışma” eyleminde, polislerin arasından çıkıp gelen 2 kişi, protestoculara bıçakla saldırdı. İkisi göğsünden olmak üzere üç yerinden bıçaklanan HDK’li İsmail Çelebi hastaneye kaldırıldı. Polis, iki saldırganı gözaltına alırken havaya ateş açarak protestocuları dağıttı. HDK Ankara Meclisi’nin her hafta cumartesi günü, saat 18.00’de, Güvenpark’ta yaptığı Rojava’yla Dayanışma eyleminde açıklama yapan HDK Eş Genel Başkanı Yavuz Önen, Güvenpark’ta ‘Rojova ile Dayanışma’ eylemi yapan HDK’lilere saldırı DANIŞTAY SALDIRISI kayıtları kurtarıldı İstanbul Haber Servisi Danıştay saldırısında delillerin karartıldığına ilişkin OYAK Güvenlik Şirketi yetkililerinin yargılandığı davada, olay günü ve öncesine ait görüntülerin geri getirildiğine ilişkin rapor hazırlandı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Nisan 2012’de “Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı” iddiasına ilişkin eski OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban’ın da aralarında bulunduğu ikisi tutuklu, 10 sanığın yargılandığı dava açıldı. Adli bilişim uzmanları Adem Demir ve Özgür Yazı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda silindiği iddia edilen görüntülerin tamamına yakınının kurtarıldığı iddia edildi. Raporda ayrıca, tüm verilerin kurtarılabileceği belirtildi. Kurtarılan görüntüler, mahkemeye teslim edildi. Bilirkişi: Görüntü “El Nusra ikiyüzlü siyaset güdüyor, Türkiye de ikiyüzlü bir siyaset güdüyor. Biz bunun önüne geçeceğiz. Rojava için yardım topluyoruz ama hükümet sınırları tutarak bu yardımı engelliyor” dedi. Eylem yaklaşık yarım saat sürdü. Eylemden önce iki kişi HDK’lilere saldırmaya çalıştı ancak saldırganlar alandan uzaklaştırıldı. Eylem sonrasında da yolun karşı tarafındaki polislerin arasından iki saldırgandan biri “Ben askerim” diyerek bekleyen birkaç protestocuya yeniden bıçakla saldırdı. 1 kişinin yaralandığı olayda polis havaya ateş açarak eylemcileri dağıttı. Saldırganlar gözaltına alındı. BDP’nin 12 saatlik barış nöbeti bitti İstanbul Haber Servisi BDP İstanbul İl Örgütü’nün “Hükümet Adım At” kampanyası kapsamında Galatasaray’da gerçekleştirdiği 12 saatlik “Barış Nöbeti” sona erdi. Galatasaray Lisesi önünde önceki gece oturma eylemi yapmaya başlayan BDP’liler, Türkçe ve Kürtçe “Hükümet adım at”, “Çözüm barışta, barışın adresi İmralı’da”, “Her yer Rojava her yer direniş” sloganlarını attı. Sabaha kadar süren oturma eyleminde marşlar söylendi, halaylar çekildi. Sabah erken saatlerde yapılan basın açıklamasıyla eylem sona erdi. ‘Katılımcı paket, pratik adım’ istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP heyetiyle İmralı’da 9. toplantısını gerçekleştiren terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, vekiller aracılığıyla yaptığı açıklamada, devlet heyetiyle yapılan görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Öcalan, “Konumumun araçsal olmaktan çıkıp stratejik bir konuma evrilmesi gerekmektedir” dedi. Hükümetten demokratikleşme paketlerini “katılımcı yöntemle” hazırlamasını isteyen Öcalan, “hükümetin pratik adımlar atması, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için gereklidir” mesajını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle