22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kürt Ulusal Konferansı’nın ne zaman yapılacağı Rojava’daki ‘çatışmalar’a göre belirlenecek Eylüle erteleniyor Askerlerin kavgası kanlı bitti Yurt Haberleri Servisi BingölDiyarbakır karayolu üzerinde bulunan Tapantepe Karakolu’nda görevli 2 asker arasında çıkan silahlı kavgada İsa Cihan Özmen (20) yaşamını yitirdi. Karakolda görevli askerlerden İsa Cihan Özmen ile C.A. (21) arasında belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. C.A, tartışma sırasında arkasını dönerek uzaklaşmak isteyen Özmen’e G3 tüfeğiyle 3 el ateş etti. Terhisine 4 ay kalan Özmen olay yerinde öldü. Kardeşinin cenazesini teslim alan Kadir Özmen, “Kardeşim vatanı için buraya geldi ve nasıl şehit olduğunu bize söyleyen kimse yok, öğrenmek istiyoruz” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA Türkiye, Suriye, Irak ve İran bölgesindeki Kürtlerin katılımıyla 2425 Ağustos’ta Erbil’de gerçekleştirilmesi öngörülen Kürt Ulusal Konferansı’nın, Suriye Kürtlerinin yaşadığı Rojava bölgesindeki “sivillere yönelik saldırılar” nedeniyle eylül ayına ertelenebileceği belirtiliyor. Rojava’da yaşananların yerinde incelenmesi için konferansın hazırlık komitesince 7 kişilik bir inceleme heyeti oluşturuldu. Heyetin hazırlayacağı rapora göre, Kürt Konferansı’nın ne zaman yapılacağı netlik kazanacak. Ankara, Diyarbakır ve Brüksel’de yapılan konferanslardan sonuncusu olan Kürt Ulusal Konferansı’nın Erbil’de yapılması öngörülmüştü. Konferansın hazırlık toplantısı Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin başkanlığında Erbil’de yapılmıştı. Bu toplantının ardından Kürt Ulusal Konferansı’nın 2425 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştı. Konferansa da 500 kişinin delege olarak katılacağı belirtilirken Ortadoğu, Avrupa ve ABD’den de gözlemci, uluslararası örgüt temsilcileri ve konukların katılacağı bildirilmişti. Ancak Suriye’nin Rojava bölgesinde “sivil halka yönelik yoğun saldırı” iddiaları üzerine Barzani’nin çağrısı üzerine Kürt Konferansı Hazırlık Komitesi, bölgede yaşananları yerinde incelemek üzere heyet gönderilmesini benimsedi. Rojava bölgesinde inceleme yapmak üzere 7 kişiden oluşan heyet bölgeye gitti. Heyetin sunulacak rapora göre konferansın belirlendiği 2425 Ağustos’ta mı, yoksa eylül ayına mı erteleneceği kesinlik kazanacak. Konferansın hazırlık çalışmalarında yer alan KCK Yürütme Konseyi üyesi Ronahi Serhat, Rojava dışında konferansı etkileyecek veya engelleyecek bir görüş farklılığının olmadığını söyledi. Umudumuz Şeyhler ve Aşiretler... Tüm renkleri unuttuk, demokrasi ve özgürlüklerin, çoğulculuğun, eleştirinin avuçlarımızın içinden kayıp gittiğinin farkına bile varmadık. Toplum tam bir ayrışma içindeydi aslında... Siyasal iktidar kuşkunun derinliği içinde olduğundan tüm renkleri unutmuş, yaşamımızı altüst etmişti. Tutkularımız, özlemlerimiz, sevdalarımız yarım kalmıştı. Demokrasi, barış, özgürlük, kardeşlik neredeydi? Kana kan intikam! Yaftalama, karalama, gizli açık dinleme! Adaletsizlik ve hukukun çiğnenmesi... Torba davalar! Ülkeyi yönetenlerin “Benden olan yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum” diyerek geride kalan yüzde 50’yi “düşman belleyen” düşünce neyin nesiydi? Demokrasilerde bunlar olmazdı... Demokrasi tüm renkleri içinde toplardı... Bir yurttaş anayasal haklarını silah, bomba, pala taşımadan kullanabilirdi. Protesto eylemi yapmak suç muydu? Sonu olmayan bir yolculuğa çıkmış gibiydik... HHH Umutlarımız yitiyordu... Zalimliği iyi biliyor, ufukta zorbaların çizmelerini görüyorduk. Gecenin titrek işkence masasındaydık sanki... Nereye gittiğimiz yıllar önceden belliydi... Arap Baharı’nın siyasal rüzgârı ya da iklimi AKP’yi yerinden zıplatmış, Halep’ten Musul’a dek uzanan geniş Ortadoğu coğrafyasında liderlik gibi Osmanlı ruhunu kabartmıştı. Libya’da geç davranmıştık ama Suriye’de Esad’ın üzerine atlamış, sınırımızı yol geçen hanına çevirmiştik. Köktendinci silahlı terör örgütlerini Apaydın Kampı’nda eğitiyorduk... Esad üç ay içinde devrilecek, Türkiye ise bundan nemalanacaktı. Hayaldi bunlar ama bir türlü anlatamadık! Apaydın Kampı’nda köktendinci terör örgütlerini besleyen, eğiten, silahlandıran devlet, Taksim’de anayasal haklarını kullanan insanları, özellikle gençleri “terörist, darbeci” diyerek polis güçlerini üzerlerine salıyor, çadırlarını yakıyordu mayıs sonunda... Devlet aynı devletti! PYD liderinin bugün Ankara’da görüşmeler yapacağı bildirildi Müslim bilmecesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) Lideri Salih Müslim’in ikinci kez Türkiye’de olduğu öne sürüldü. Ancak Türk diplomatik kaynaklar Müslim’in dün Ankara’da olup olmadığı yönündeki sorulara, “Ne doğrularım, ne de yalanlarım” yanıtını verdiler. Kürt kaynaklar ise Müslim’le görüşmelerin bugün yapılacağını kaydetti. PYD’ye yakın haber kaynakları Müslim’in Ankara’da olduğunu öne sürdü. Son olarak 26 Temmuz’da İstanbul’a gelen Müslim’in bu defa Ankara’ya gelmek istediği belirtildi. Türk diplomatik kaynaklar Müslim’in yeriyle ilgili konuşmaktan kaçınırken, “Ancak bugün (dün) bir gelişme olmayacağı kesin” yorumunu yapmakla yetindi. Aynı kaynaklar, Müslim’in Türkiye’deki temasları sırasında, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu veya Ortadoğu’dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ömer Orhon’la ve MİT’ten yetkililerle görüşmesinin beklendiğini işaret etti. Müslim’in Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin baştan bu yana planlanmadığını ifade eden kaynaklar, “Zaten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Azerbaycan’da olacak” dedi. Müslim’in Türkiye temaslarından TürkiyeSuriye sınırında, başta Kamışlı olmak üzere yaşananlar, PYD’nin “özerk Kürdistan” bölge kurma planları ele alınacak. Türkiye Müslim’e daha önceki Türkiye ziyaretinde de “özerkliğe olumlu yaklaşmadığını” belirtmişti. Ancak Müslim, Tahran ziyareti sonrasında da “İran özerkliğe olumlu yaklaşıyor” demişti. Türkiye ziyareti sırasında MİT ve Dışişleri yetkilileriyle görüşecek olan Müslim ile peş peşe yaptığı açıklamalar da ele alınacak. Suriye muhalefetinden bir yetkili ise Müslim ile Türkiye arasındaki diyalogda kendilerinin devre dışı bırakıldığını belirterek, “Bize Kamışlı’dan gelen haberler hâlâ PYD’nin çatışmaları sürdürdüğü yönünde. Müslim’in tutum değiştirdiğine yönelik elimizde bir bilgi yok. Türkiye’nin isteği, Müslim’in Esad’dan vaz geçmesi. Ancak buna güvenmek çok zor” yorumunu yaptı. YÖK’ten yaş kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yükseköğretim Kurumu (YÖK), 29 yaşını dolduran öğrencilerin askerlik durumuyla ilgili bir açıklama yaptı. YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, 1111 sayılı Askerlik Yasası’nın 35. maddesine göre 29 yaşını tamamlayanların okul kayıtlarının yenilenmesi hususunda bir engel bulunmadığı ancak aynı yasa hükümleri gereği kayıt yenilemesinin 29 yaşını dolduran öğrencilerin askerliklerinin tecilini sağlamayacağına karar verildi. Kadir Topbaş, Gezi olaylarının şubat ayında planlandığını öne sürdü Albayrak’tan polislere dava BERLİN (AA) Almanya’da Köln/Bonn havalimanında Alman polisinin şiddetine maruz kalan Trabzonlu Yaşar Albayrak, polislerden davacı olacağını söyledi. Alman polisinin olayın ardından polise mukavemet suçundan kendisini dava ettiğini anlatan Albayrak, “Ancak ben adli tıptan randevu aldım. Önce rapor alacağım ardından ben de karşı dava açacağım” diye konuştu. Matkap’tan suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “rakı kaçakçılığı yaptığına” ilişkin iddialara yanıt verdi. Matkap, yaklaşan yerel seçimler öncesi CHP’nin yükselişini önlemek amacıyla çeşitli operasyonlar başlatıldığını dile getirerek, suç duyurusunda bulunacağını belirtti. İki Suriyelinin öldürülmesi İstanbul Haber Servisi Sultangazi’deki bir gecekonduda Suriye uyruklu Muhammed Kaleya (32) ve Salih Dahou’nun (31) bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında öldürülen kişilerin ev arkadaşı Suriye uyruklu Talan D. D. ( 24) ve komşuları Burak Y’nin de aralarında bulunduğu 5 kişiyi gözaltına alındı. Emniyet’te sorgulanan şüphelilerden 3’ü serbest bırakılırken, Talan D. D. ve Burak Y, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyi Başkanı Kadir Topbaş, AKP Milletvekili İdris Bal’ın Gezi olaylarına ilişkin hazırladığı raporda “Başbakan yanlış yönlendirildi” şeklindeki değerlendirmelerle ilgili olarak “Tek yönlü bakmak değil, boyutlarını farklı farklı değerlendirmek gerekir” dedi. Şubat ayında yapılmış bir toplantının kayıtlarının elinde olduğunu öne süren Topbaş, “Bizim elimizde bazı deliller var. Bunlar bir senaryo, bir farklı manipülasyon” iddiasında bulundu. Maltepe Sahil Dolgu Alanı Projesi’ni yerinde inceleyen Topbaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Bir basın mensubunun “AKP Milletvekili İdris Bal Gezi Parkı olaylarına ilişkin rapor hazırladı. ‘Başbakan yanlış yönlendirildi’ şeklinde ifadeleri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, Topbaş şu iddialarda bulundu: “Taksim ile ilgili bir değerlendirme yapılmış. Orada tabii baktığınız yere göre değişir. Ben şunu isterdim, tek yönlü bakmak değil, boyutlarını farklı farklı değerlendirmek gerekir. Elimizde şubat ayında yapılan bir toplantının kayıtları var. Yani İstanbul’da hareketlerin nasıl başlatılacağı, ne yapılacağı ile ilgili. Şubat ayında başlatılan ve başlayan kayıtları var. Bu kadarını söylemekle yetiniyorum. Bizim elimizde bazı deliller var. Bunlar bir senaryo, bir farklı manipülasyon.” Topbaş, “Toplantı yerli mi, yabancı mı, marjinal gruplar mı yoksa siyasilerin yaptığı bir toplantı mı” şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı: “Siyasi değil, ama içinde siyasilerden de zannediyorum birkaç kişi olabilir. Onların detayını söyleyemeyeceğim. Burada yerli birtakım insanlar var. Hatta bundan sonrası için bile kendilerince yaptıkları çalışmalardan haberdarız. İstihbarat bunları biliyor. Bize de ulaşan bilgiler var. Gelen bilgileri de biz ilgililere aktarıyoruz. Bizede bir yerden geliyor zaten.” ‘Elimizde deliller var’ CHP’nin belediye başkan adayı olacağı belirtiliyor Denizli’de ‘Keskin’ iddia SEDAT KURT DENİZLİ Gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerin ardından büyükşehir statüsüne geçecek Denizli’de, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Genel Sekreter Adnan Keskin’i belediye başkanlığına aday gösterileceği savlanıyor. Siyasi kulislerde Keskin’in böyle bir teklife, doğrudan Kılıçdaroğlu’ndan gelmesi durumunda sıcak bakacağı görüşünü dillendiriliyor. Kazım Arslan ve Nadi Kılınçarslan’ın resmen aday adaylığını açıkladığı CHP’de Mustafa Kaynak başta olmak üzere iş dünyasından önemli isimler üzerine oluşturulan farklı alternatiflerin de gündemde olduğu konuşuluyor. Yakın tarihimize baktığımız zaman kanlı 1 Mayıs’ları, faili meçhul cinayetleri, gözaltında kayıpları, katliamları görmüştük... PKK terör örgütüne karşı devletin kurduğu, JİTEM’in eğittiği Hizbullah terör örgütünün işlediği cinayetleri, 1994 yılında Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda okumuş, dönemin milletvekilleriyle konuşmuştuk... İtirafçıları, tetikçileri biliyorduk! Susurluk Raporu’nu okumuş, kimi bölümlerinin okunmaması için üstünün karalandığını görmüştük. Derin devlet mi, yoksa kontrgerilla mı, NATO gladyosu mu, ne derseniz deyin yerli yerindeydi bugün de... Avcı gözüne kestirdiği avı avlıyor, gözaltına alıp tutukluyor, öldürüyor, gözlerini kör ediyordu... Kiminin elinde sopa, kiminin elinde pala vardı. HHH Karanlığın o korkunç derinliği içinde kayboluyorduk... Ayak sesleri duyuyorduk, buğday başaklarının izlerini taşıyan yüreği sevdalı, özgürlükçü insanlarla kucaklaşıyorduk. Kim ne derse desin Suriye’deki iç savaşın, Ortadoğu’daki kan gölünün, kaosun bir parçasıyız artık. Sevgiyi ve duyguyu çocuklardan öğrenmiştim ben... Kaçırılma haberleri hep çocukları anımsatır bana... Tutsak babaların ve anaların çocuklarını. THY’nin pilotlarını, pilotlarımızı kaçıranlar Lübnan Hizbullahı’nın küçük bir koludur. Çünkü Esad güçlerine karşı savaşan Sünni kökenli köktendinci savaşçı El Kaide ve kolları, Lübnanlı Şii hacıları Mayıs 2012’de Halep’in Azaz yöresinde kaçırmıştı. Bunun bedelini Türkiye ödüyor bugün, pilotların eşleri, anaları, babaları, kardeşleri... Türkiye İran’ı devreye sokuyor bu yüzden! Yanlış dış politikamızın, Ortadoğu’daki kaostan pay kapmaya çalışmamızın sonuçlarıdır bunlar... Biz hâlâ anayasal haklarını kullanan insanlarımızın üzerine saldırıyoruz... Memet Ali Alabora’ya hakaret ve tehdit ediyoruz, yaşam hakkı tanımıyor, saldırıya geçiyoruz... HHH Başta söylediğim gibi tüm renkleri alıp götürdüler, toprağa gömdüler. Demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik hepsini ama hepsini bir kenara ittiler. İşimiz iki pilotumuzu kurtarmak için şeyhlere, aşiretlere kaldı... Sözcüklerde hüzün ve kaygı var... Anlatmak çok güç! Loğoğlu, Irak ziyaretinin amacını açıkladı: Gergin ilişkiler yumuşamalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2024 Ağustos tarihlerini kapsayan Irak gezisi hakkında bilgi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, bu ülkeyi, “AKP’yi şikâyete değil, son dönemde bu ülkeyle yaşanan gerginliğin yumuşatılması” amacıyla ziyaret edeceklerini bildirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretine ilişkin bilgi verdi. Ziyarete milletvekilleri, bazı MYK üyeleri, Irak hükümetinin talebi üzerine az sayıdaki işadamı ve gazetecilerin katılacağını anlatan Loğoğlu, yine Irak hükümetinin belirlediği program doğrultusunda Bağdat’ın yanı sıra, Kerkük ve Necef’te ziyaretler gerçekleştireceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu’nun Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile görüşme ve akşam yemeğinin netleştiğini, ayrıca programda Irak Meclisi’nin ziyaretinin öngörüldüğünü belirten Loğoğlu, ancak Irak Meclisi’ne hitap edip etmeyeceğinin netleşmediğini bildirdi. Kılıçdaroğlu’nun ziyaretler kapsamında Iraklı Şii ve Sünni liderlerle bir araya geleceğini bildiren Loğoğlu, programlarında Şii Sadr hareketinin lideri Mukteda esSadr’la görüşmenin bulunmadığını belirtti. Irak ziyaretinin amacının TürkiyeIrak ilişkilerine rahatlık getirmek, ilişkilerdeki gerginliği azaltacak görüş alışverişinde bulunmak olduğunu vurgulayan Loğoğlu, “Irak’a, AKP’yi, izlediği Irak politikası nedeniyle hak etmiş olmakla beraber şikâyet etmeye gitmiyoruz” dedi. Irak’ın stratejik, ekonomik, enerji kaynakları, Türkmenler ve Türkiye’nin komşusu olması bakımından büyük önem arz ettiğini belirten Loğoğlu, “Irak’ın istikrar, refah içinde olması, biraz huzura kavuşması için CHP katkıda bulunabilirse, hem ikili ilişkilere hem bölgeye ciddi katkı yapacaktır. Hedefimiz budur” görüşünü dile getirdi. Loğoğlu, Erbil ziyaretinin programda olmadığını söyledi. Keskin, sık sık Denizli’nin kırsal kesimine giderek, üreticilerin sorunlarını dinliyor. Palalı uçağa yine binmedi İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemleri sırasında Talimhane’de kalabalığa pala ile saldırdıktan sonra Fas’a kaçan Sabri Çelebi, 13 Ağustos tarihli Türkiye’ye dönüş biletini iptal ettirerek yine gelmedi. Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Çelebi, savcının itirazı üzerine hakkında yakalama kararı çıkmadan bir gün önce ailesiyle birlikte Fas’a kaçmıştı. Çelebi, 23 Temmuz’daki Türkiye dönüş biletini de iptal ettirmişti. 6 Temmuz akşamı Taksim’deki eyleme katılanlara palayla saldıran Çelebi’nin de aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkındaki hazırlanan iddianamede, zanlılar hakkında 9 yıl 9 aydan 27 yıla yıla kadar hapis cezası istenmişti. Liseli M.A.T. taburcu oldu İstanbul Haber Servisi Taksim’de 8 Temmuz tarihinde Gezi eylemleri sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından ağır yaralanan 17 yaşındaki lise öğrencisi M.A.T, tedavi gördüğü Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden dün taburcu oldu. M.A.T, kontrolleri için kısa bir süre daha İstanbul’da kaldıktan sonra babası Mehmet T’yle birlikte İzmir’e dönecek. M.A.T, biber gazı kapsülüyle ağır yaralandıktan sonra Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakıma alınmıştı. M.A.T’nin hastanede tedavi gördüğü sürede babası Mehmet T. ve arkadaşları hastane bahçesinden ayrılmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle