15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2013 SALI 10 EKONOMİ [email protected] Piyasada güven bunalımı Amerikan iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, borsa yatırımcılarına yönelik sorgulamaların etkisiyle yabancı sermaye çevrelerinde oluşan tedirginliğin, Türkiye piyasalarında yaşanan düşüşü “daha da ağırlaştırabileceğini” ileri sürdü. Ekonomi Servisi ABD borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Gezi Parkı gösterilerinin ardından Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) finansal piyasalarda başlattığı soruşturmanın “ülkenin sermaye piyasalarına olan inancı tehdit ettiğini” öne sürdü. Gazete, söz konusu soruşturmanın etkisiyle yabancı sermaye çevrelerinde oluşan tedirginliğin, Türk borsasında yaşanan düşüşü “daha da ağırlaştırabileceğini” ileri sürdü. ANKA Ajansı’nın New York kaynaklı haberine göre WSJ’deki haberin spotunda, “Gelişmekte olan ülkelerdeki küresel satışlardan ve son on yılın en büyük hükümet karşıtı protestolarından olumsuz etkilenen Türkiye’nin finansal piyasaları, uluslararası yatırımlara en çok ihtiyaç olduğu bir dönemde ülkenin sermaye piyasalarına olan inancı tehdit eden bir soruşturmanın pençesinde” ifadesine yer verildi. Wells Fargo WFC’den Derrick Irwin ’in “Erdoğan’ın faiz lobisine ilişkin açıklamaları çok rahatsız edici. Özellikle Türkiye’nin makroekonomik görünümünün kötüleştiği bir dönemde tabloya siyasi riski ilave etmek bir ‘Faiz lobisi’ aramak için borsada başlatılan soruşturma, yabancıların piyasaya inancını sarstı Toparlanma beklenenden daha yavaş Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı 2013 yılı mayıs ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarına göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bu yılın mayıs ayında bir önceki aya göre binde 6 azalırken, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1 arttı. Piyasadaki beklenti yüzde 2.9 artış olacağı yönündeydi. Mayısta geçen yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 6 düşüş gösterdi. İmalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1.4, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.6 artış kaydetti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplamada ise sanayinin alt sektörleri incelendiğinde mayısta bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 4.6, imalat sanayi sektörü endeksi de binde 5 azalırken elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi binde 5 arttı. Söz konusu veriler, ekonomide toparlanmanın beklenenden çok yavaş geliştiğini gösteriyor. Mayısta, sermaye malı üretiminin sanayi üretimindeki yıllık değişimde binde 9’luk daraltıcı paya sahip olduğu§, ihracat ağırlıklı tekstil malları üretiminin bile durgun yapıda yüzde 0.042’lik daraltıcı etki yaptığı görülüyor. olumsuzluktur” sözlerine yer veren gazetedeki yorumda özetle şunlar belirtildi: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi gösterileri için “faiz lobisi” suçlamasının ardından SPK’nin başlattığı soruşturma, Erdoğan’ın Türk ekonomisine yabancı kaynak çekmek ve İstanbul’u küresel bir finansal merkezine dönüştürme stratejilerine ters. “Erdoğan’ın finansal profesyonelleri hedef alması, hükümetin, Erdoğan’ın iktidara gelmesinden beri üç kat büyüyen Türk ekonomisini reforme etmesinden dolayı kazandığı övgülere de tezat oluşturuyor.” 2 kuruş indirim için 2.3 milyar uçtu gitti NE DEDİLER? Tek kollu boksör CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, hükümetin faiz takıntısının Merkez Bankası’nı tek kollu boksör gibi dövüşmeye zorladığını belirterek, “AKP, Merkez Bankası’nın elini ayağını tutmaktan vazgeçmeli” dedi. Öztrak şunları söyledi: “Merkez Bankası, hükümetin ekonomiye ideolojik yaklaşımının ipoteği altına girmemeli. Bağımsızlığı bugünler içindir. Başbakan bugün ekonomide yaşanan sıkıntının sorumluluğunu farklı kesimlere atmayı bırakmalı, yaşananların sebebini arıyorsa aynaya bakmalı.” 11 anımsatmasını yapıyorlar... HHH Ekonomik gidişat ile siyasal gidişat arasındaki sıkı ilişkileri, yaşam boyu ekonomik gidişatı izlemeyecek kadar düzen dışında olanlar bile, siyasete yansımaları, dipten gelen si yasal dalgaları ile fazlasıyla öğrenmiş bulunuyorlar... En son örnek Mısır’da yaşanmaya başlanan yeni siyasal kriz, kanlı travmada, siyaseten soyut olarak henüz bir yıl önce seçilmiş iktidarın nasıl olup da darbe ile düşürüldüğü sorgulanırken sorgulaması yapılamayan gerekçeler arasında tek yanıt, ekonomik cephede yaşanan büyük kriz, çok yoksul halkın çok daha yoksullaşması olarak açıklanıyor... Biz Türkiye’ye dönersek piyasalar üzerinden, gelen sıcak para bağlantılı Erdoğan hükümetlerinin arkadan eser rüzgârları yakalama şansını da unutmamak zorundayız... Bir de Türkiye’nin bir önceki büyük krizinin asıl bedelini Ecevit koalisyon iktidarının ödediğini, koalisyon partilerinin büyük seçim yenilgisini getiren bedellerini ödemiş, krizden çıkış acı reçetesini de uygulamış olduğunu anımsamalıyız. Erdoğan iktidarları krizden çıkış süreci yükselişini de yakalamış, kendisinin emeği olmayan bedelini bir önceki koalisyon partilerinin ödediği bedeller üzerine gelen kaçınılmaz büyümenin nimetlerini toplamıştı. Irak işgali savaş ganimetlerinden, Sovyetler’in dağılmasından açılan pazarlara, çok denklemli arkadan esen rüzgârları yakalayabilmiş olma cabası.. “Türkiye iktidarlarında eklemlenmiş bu şanslı konumdan ne kadarı ile kalıcı ekonomik kazanımlar elde etti?” sorusuna da biz kronik muhalefet cephesinden olarak değil de yandaş piyasacılar, ekonomistlerin yeni yeni altını çizdikleri kimi gerçeklerden bakmaya çalışsak... Tarım politikalarını desteklemedikleri; Türkiye kendi halkını besleyebilecek ilk birkaç ülke sıralamasında iken insanının karnının doyması, hayvanını doyurmak adına da her tür gıdayı, samanı bile ithal etmeye mahkum konuma gelmesi ile ortada... Alternatifi sanayileşme, teknolojik gelişme olsaydı, bir nefes alınabilirdi. Oysa iktidarlarının uzmanları eğitimde kalitenin dibe vurmuş olmasını, sanayi, teknoloji yatırımlarının gelişmesinde en büyük girdap olduğunu, dünkü yorumlarında çarpıcı örneklerle altını çizip durdular. Hani başbakanları eğitimin amacını “dindarkindar gençlik” olarak ilan etmekte bir sakınca görmediler ya... Her kademe eğitimdeki sınav sonuçları öncelikle pozitif bilimler, eğitimin her alanında dibe vuruşun belgesi... Bırakınız gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkelerle yarışmak olanaksız... Dibe vurmuşuz... Ekonomide En Zor Günler... İktidarlarının ekonomide en zor günler dönemecinde olduğunu, biz değil piyasa düzeninin ekonomistleri bugünlerde sık sık dillendirir oldular... Dünün ekonomiye ayrılmış programlarında söylenenlerden birkaç cümleyi sizlerle de paylaşmakta yarar var... Türkiye’nin ihracatticarette en güvenlikli pazarı AB’deki küçülme, geçici değil kalıcı, giderek daralan bir yapısal özellik içeriyor. Yine iktidarlarının geliştirdiği İslam dünyası, Ortadoğu ilişkilerinde sağlanmış büyümelerde kapılar üst üste bir bir kapanıyor... Arap baharlarında yaşanan zararların üstüne, daha Libya yaraları sarılmamışken, Suriye bağlantılı yaşananlar çok boyutlu ekonomik zararları, yükleri ile yeni, kalıcı bir büyük kanama yaratmışken, Mısır geçici bir sorun olarak değil kalıcı boyutları ile gündeme giriyor... Tek başına THY’nin dünyaya açılmış seferlerindeki kapanmaya bakarak bile gidişteki olumsuzluğu gözlemlemek yeterince çarpıcı... Türkiye’nin de içinde olduğu gelişmekte olan ülke piyasalarında düzeni, para politikalarının ürünü olarak uzun yıllar girmiş olan sıcak paranın geçici değil, kalıcı boyutları ile çekildiğini artık yadsımak olanaksız. ABD, merkez ülkelerin piyasalar düzeni, faiz politikalarındaki değişikliklerle, uzun yıllardır izin verdikleri para akışlarını yeniden, uzun süreçli merkeze toplama iradeleri tartışılmaz yeni gerçeklik... Merkez Bankası’nın, iç politikalar iradesiyle bu genel tabloyu anlamlı değiştirmek beklentisi gerçekçi değil... İktidarlarının ekonomi başarılarını yıllardır dillerin den düşürmeyen ekonomi yorumcuları, piyasacılar, her ne kadar şom ağızlılık yap mayarak olası büyük krizlerden söz açmıyorlarsa da, çok akılcı politikalarla korunabilecek dengeler içinde bile, Türkiye’nin nüfusu ile bağlantılı zorunluluk duyduğu büyüme oranlarını yakalayamayacağının altını çiziyorlar... Doların, faizin önlenemez yükselişi ile bağlantılı olarak yatırımların zorlanacağını söylüyorlar. İlk aşamada Türkiye’nin gündemine girmiş büyük yatırım projelerinin gerçekleştirilmesinin risk altında olduğunu belirtiyorlar. Siyaseten pazarlaması çok yapılmış, getirisi satın alınmış 3. köprü, havaalanı projeleri türünden büyük yatırımlardaki risklerin genel ekonomik gidişat, Türkiye algılaması üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğinin Faiz inadının sonu Başbakan’ın takıntısı yüzünden faiz silahını kullanamayan Merkez, bütün gün döviz sattı ama dolarda iki kuruşluk başarı sağlayabildi. Güne 1.97’nin üzerinde başlayan dolar, toplam 7 müdahalede satılan 2.25 milyar doların ardından ancak 1.95’lere çekilebildi. Risk primi yüksek Gezi Parkı olaylarından bu yana risk primi yükselen Türkiye, bol para döneminin sona ereceği endişelerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Merkez, faiz yükseltmek yerine dolara müdahale etmeyi tercih etse de bu geçici bir rahatlama sağlıyor. en az 50 milyon dolara düşürmüştü. Açıklamanın ardından Merkez, 250 milyon dolar sattı. Müdahalenin ardından dolar 1.9590 TL seviyesine çekildi. İkinci müdahale de 250 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dolar 1.9484 TL’yi test etti. Ancak bunun etkisi de kısa sürdü, dolar yeniden 1.95’in üzerine çıktı. Merkez, gün içinde 5 kez daha ihale açtı. Dolar en düşük seviyesi olan 1.9438’i gördükten sonra yükselişine devam etti. Serbest piyasada dolar günü 1.9500 TL’den tamamladı. Borsa İstanbul ise dün yüzde 2.10’a kadar geriledi. Bankacılık endeksinde kayıp yüzde 4’e ulaştı. Borsa günü yüzde 1.96 düşüşle tamamladı. Öte yandan bankacılar, dün Başçı’nın banka ekonomistleriyle gerçekleştirdiği toplantıda dünkü adımların kurdan ziyade kredi büyümesi nedeniyle atıldığı mesajını verdiğini söylediler. Benzine 11 kuruş zam Ekonomi Servisi Petrol fiyatlarındaki artış ve doların yükselişiyle birlikte benzin fiyatları zamlandı. Dün gece yarısından geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 11 kuruş zam yapıldı. Zamla birlikte 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi 4.83 liraya yükseldi. Öte yandan OPEC’in açıklamasına göre, referans fiyat olarak belirlenen günlük petrol sepet fiyatı, cuma günü 102.39 dolardan 103.20 dolar/varil seviyesine yükseldi. OPEC referans sepeti Cezayir, Angola, Ekvador, İran, Irak, Kuveyt, Libya, Nijerya, Katar, S. Arabistan, Murban (BAE) ve Merey (Venezüella) petrollerinden oluşuyor. ‘Vodafone Red’ yenilendi Ekonomi Servisi Vodafone, 2010’da hayata geçirdiği Vodafone Red’i yeniledi. Yenilenen Red tarifeleri ile Türkiye’de, ailece Red’li olanlar yüzde 30 indirimden yararlanırken aynı zamanda tarifelerindeki internetlerini diğer cihazları ile paylaştırabiliyor, tarifelerini yurtdışında da Türkiye’deymiş gibi kullanabiliyorlar. Aylık 59TL’den başlayan Red Classic tarifesinde Vodafone’lular ve sabit hatlarla sınırsız, her yöne 1000 dakika,1000 SMS ve kotasını aşmayan 1GB internet yer alıyor. 79TL’den başlayan Red tarifesinde Vodafone’lular ve sabit hatlarla sınırsız, her yöne 4 bin dakika, 2 bin SMS ve kotasını aşmayan 2GB internet bulunuyor. Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Fatih Uysal, yenilenen Vodafone Red tarifesinin, müşterilerin mobil iletişim ihtiyaçlarını uçtan uca karşılayacak bir yapı olmasına dikkat ettiklerini söyledi. Uysal, “Araştırmalar neticesinde, tüketicilerimizin mobil dataya olan ihtiyaçlarının arttığı ve hayatlarındaki yoğunluktan dolayı tarifelerinin her açıdan çok daha zengin olmasına önem verdikleri ortaya çıktı. Şu an dünyada 4.1 milyon Red abonesi bulunuyor. Hedef 10 milyon Red kullanıcısına ulaşmak” dedi. Darphane işçisi grevde İstanbul Haber Servisi Altın, bozuk para, pasaport, nüfus cüzdanı gibi kıymetli evrakların basıldığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne bağlı işyerlerinde greve çıkıldı. Basınİş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya yaptığı basın açıklamasında, 1 Ocak 2013’te yürürlük süresi dolan Darphane ve Damga Matbaası toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 7 aydır sürdürülen müzakerelerden bir sonuç alamadıkları için grev kararı uygulamasına başladıklarını bildirdi. Mısır’da gelinen noktanın ekonomik ilişkilerimize nasıl yansıyacağı hususu her iki ülke için de önemli. Mısır, Arap dünyasının hem lideri hem de İsrailArap barışının garantörü. 1.002.450 km2 yüzölçümü; yüzde 90 Sünni, yüzde 9 Kıpti, yüzde 1 diğer mezheplerden oluşan 83 milyon nüfusu ile Kuzey Afrika’nın en önemli ülkesi. GSYH’si 200 milyar dolardan biraz fazla ve dünyanın 27. büyük ekonomisi. Kişi başına geliri 2 bin dolar civarında. İhracatı 25 milyar dolara, ithalatı 50 milyar dolara yakın. Mısır’ı İncitmeyelim! Bütün bunları değerlendirdiğimizde Mısır’ın yaşadığı olaylar bizi dikkatli olmaya sevk ediyor. Mısır halkını incitmemeliyiz. Bu ülkenin yönetim tercihleri ile ilgili değerlendirme yaparken uygar bir ülke olgunluğu ile öteye gitmemeli ve içişlerine karışacak şekilde pervasızlık yapmamalıyız. sermayesi (kaplanları) bu ülkelere yatırım için gözü kapalı gittiler. AKP ile bu ülkeler arasındaki sıcak ilişkilere güvendiler. Bunun da semeresini aldılar. Aslına bakarsak AKP’nin hakkını yemeyelim. Sünni blok kurma politikası işe yaradı. Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile ticari ilişkiler ciddi biçimde arttı. 20052012 arasında bu ülkelerden gelen 4 milyon turist sayısına ve yapılan yatırımlara bakılırsa AKP’nin ülke ekonomisine ciddi bir kazanım sağladığı görülür. Ama bu ilişkilerin ve Türk işadamlarının bu ülkelerde ve özellikle Mısır’da yaptıkları yatırımların riske girmemesi için iyi ilişkileri devam ettirmek ve yeni yönetime isterse darbeci olsunlar, fazla sert çıkışlar yapmamaya özen göstermek gerekir. Çünkü ülkelerin ilişkilerinde ekonomik çıkarlar çok önemlidir. Madem ki Sünni blok bize kazanımlar sağladı, şimdi de o kazanımların ciddi kayıplara dönüştürülmemesi zamanı. Hiç kimse önceden kestirilemeyen hakkında kehanette bulunmamalı. Çünkü Mısır’da bir yıl öncesi bugünü tahmin etmek ne mümkündü. Bu nedenle dış politikamızı Osmanlılık duyguları ile değil gerçekçi olarak belirlemeliyiz. Aksi halde Libya’da olduğu gibi kazandıklarımızı geri veririz. Genç patronlar büyümeden umudu kesti Ekonomi Servisi Türkiye’nin genç patronlarının anketinde 2013’e ilişkin olumsuz görüşler ağır basarken, ankete katılanların yüzde 70’ine göre ekonomik büyüme yüzde 4’ün altında kalacak. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği’nin (GYİAD) “2013 İlkyarı Değerlendirme/ Beklenti Anketi”ne göre, dernek üyelerinin yüzde 41’i 2013’ün ilk yarısında işlerinin beklentilerinin altında kaldığını, yüzde 43’ü ise ikinci yarının daha da kötü geçeceğini açıkladı. GYİAD Başkanı Burcu Akdarı Toprak, toplam 30 milyar liralık ciroya sahip dernek üyeleri arasında gerçekleştirilen ankette genç patronların 2013’ün başında taşıdıkları heyecanın yerini karamsarlığa bıraktığını söyledi. Toprak, ortaya çıkan karamsar tabloda özellikle Gezi Parkı olaylarının ve devamında tüm Türkiye’ye yayılan protestoların iş dünyası üzerindeki olumsuz yansımalarının görüldüğüne dikkat çekerek “Ekonomik beklentilerin karşılık bulması için üretmeye, işe ve istihdama odaklanılması gerekiyor” dedi. Faize isteksiz Garanti Yatırım ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, TCMB’nin bankacılarla yaptığı toplantıyla ilgili, “TCMB’nin genel tavrından şu aşamada faiz artırımının çok da düşünülmediğini anlıyoruz. Sonuç olarak tüm bu açıklamalar şu anda bir faiz artırımına son derece isteksiz bir TCMB tablosu çiziyor” dedi. Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alım programını azaltacağı endişeleriyle haftalardır yükselişini sürdüren dolar, dün 1.9735 TL’ye çıkarak tüm zamanların en yükseğini gördü. Fed endişeleri, gelişmekte olan piyasalardan kaçışla birlikte doları tüm dünyada yukarı taşırken Gezi Parkı olayları sonrası siyasi risk primi yükselen Türkiye’de sert çıkışlar gözleniyor. Dolar cuma günü ABD istihdam verilerinin ardından uçuşa geçmiş ve 1.9680 TL ile tarihi rekorunu kırmıştı. Dün güne 1.9630 TL seviyesinde başlayan dolar, 1.9735 TL ile yeni rekor seviyeye ulaştı. Döviz sepeti de 2.25 TL üstünü gördü. Merkez Bankası (TCMB) gün içinde tam yedi kez döviz satım ihalesi gerçekleştirdi. Beş kez 250 milyon dolar, iki kez de 500 milyon dolar satan Merkez, toplamda 2.25 milyar dolarlık müdaha lede bulundu. Ancak tüm müdahalelere rağmen kurun ateşini düşüremedi. TL, açık ara en çok değer kaybeden gelişmekte olan para birimi oldu. 5 milyar doları geçti TCMB, doların 1.91’e yaklaştığı 11 Haziran’dan bu yana toplam 5.15 milyar dolarlık döviz satım ihalesi gerçekleştirdi. Ancak Merkez, 2001’den bu yana düzenlediği döviz satım ihalelerinde bir günde hiç bu kadar döviz satmamıştı. TCMB Başkanı Erdem Başçı, dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, bundan sonra güçlü bir ek parasal sıkılaştırma uygulamasına başlanacağını duyurdu. Haziran başından itibaren politika faizinden fonlama yaptığı günlerde bir kez en az 150 milyon dolar tutarında döviz satım ihalesi düzenlemeye başlayan TCMB daha sonra bu tutarı Koç’tan 3 yılda 15 milyar TL yatırım Ekonomi Servisi Koç Holding CEO’su Turgay Durak, 20112013 döneminde kombine seviyede yaklaşık 15 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştireceklerini söyledi. Durak, holding bünyesinde yayınlanan “Bizden Haberler” dergisinde yayınlanan makalesinde, şunları kaydetti: §“Geçen yıl kombine yatırım harcamamız 4.9 milyar TL oldu, 2012 yılında ilave 1200 kişiye istihdam sağladık. Bu sene planlanan yatırımlar ile birlikte şirketlerimiz 20112013 döneminde kombine seviyede yaklaşık 15 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirecek.” yatırımları ciddi tutarlarda Türkiye’nin Mısır ile ticaret ve İyi ilişkilere devam etmek şart Dahası da gelecek 2010 rakamlarına göre Türkiye’nin Mısır’a ihracatı 2.5 milyar dolar, ithalatı 1 milyar dolar civarında. Mısır’a Türk işadamlarının yaptığı yatırım tutarı 2 milyar doları buluyor. Özellikle ABD’ye gümrüksüz olarak gönderilme avantajı nedeniyle Mısır’ın ünlü pamuğundan üretilen tekstil ürünleri Mısır’daki fabrikalarda üretiliyor. Gıda, inşaat diğer yatırım alanları. Mısır ile 2005’te yapılan serbest ticaret anlaşması var. ünni blok kurma AKP’nin dış politikasının temelidir AKP yönetimi, iktidarda olduğu sürece Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da Sünni bir blok kurmanın öncüsü oldu. Başbakan’ın Müslüman Kardeşler’i kardeş sayması, Mursi ile dostluğu hep bu nedene dayanıyor. AKP’yi desteklemiş ve AKP tarafından da kabuk değiştirmesi sağlanan Anadolu S ısır halkını incitmemeli ve yeni yönetimine rest çekmemeliyiz M Standard Bank Araştırma Müdürü Tim Ash’e göre, “Bu hamle daha fazlasının geleceğinin de bir işareti. Temel sorun şu anda cari açığın hâlâ büyük olması ve dış finansman ihtiyacı sıkıntısı ve Fed’in tahvil satın alma programını geri çekme konuşmaları MB’nin TL’yi piyasalar üzerinden korumasını zorlaştıracak. Türkiye’ye gelen fon akışları yön değiştirebilir.” Komşunun geleceği belirsiz Ekonomi Servisi Yunanistan’ın kreditörleri olan AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF), Yunanistan’ın uyguladığı kurtarma programının belirsizliğini koruduğunu ve hâlâ giderilmesi gereken görüş ayrılıkları bulunduğunu açıkladı.Açıklama öncesinde Yunanistan’ın tahvil faizlerinde belirgin düşüş kaydedildi. Uluslararası kreditörler, Yunan ekonomisini toparlayacak bazı reformlarda ilerleme sağlandığını; fakat bazı alanlarda umut edilenden daha geride kalındığını ve ülkenin kurtarma paketinin geleceğinin belirsiz olduğunu belirtti. Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem, “Yunanistan’a yardım dilimini müzakere edeceğiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle