Katalog

6 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Ergenekon yargıçlarını AYM’nin kararının gereğini yapmaya çağırdı: CHP PM’DE MISIR GERİLİMİ 9 Bu rezalet son bulsun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklulukta 10 yıllık süreyi iptal eden Anayasa Mahkemesi’ni kutlarken, “Artık Silivri yargıçları kararlarını versinler. Toplumun vicdanını kanatmayacak kararlarını versinler, bu ayıptan Türkiye’yi kurtarsınlar” dedi. Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi (PM) toplantısının açılışında yaptığı konuşmanın satır başları şöyle: Tahrir’e darbe: Mı sır’daki askeri darbe Tahrir Meydanı’nın demokrasi üretmesine engel oldu. Tahrir’de toplanan yüz binler diktaya karşı çıkmışlar, özgürlükleri, seküler sistemi savunmuşlar ama bir darbeci gelip Tahrir Meydanı’nın o düşüncelerini yerle bir etti. Darbe kimden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, demokrasilerin önündeki en ciddi engeldir, hatta Güler ‘darbe değil’ dedi ortalık karıştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, “Mısır’da olanları darbe diye bir çırpıda mahkum etmek yanlıştır. Problem askeri vesayet değil. Tüm kurumlar üzerindeki Amerikan vesayetidir” sözleri Parti Meclisi’nde (PM) tartışma yarattı. Bazı PM üyleleri, “Darbeyi destekler konumuna düşmemeliyiz. Orada yaşananlar darbedir” diyerek Güler’e tepki gösterdi. MYK’nin yerel seçimlerde aday olacak örgüt yöneticilerinin 15 Temmuz’a kadar istifa etmesi kararı PM’de tartışma yarattı. Edinilen bilgiye göre, PM üyelerinden Ercan adayların hangi yöntemle belirleneceği konusunda MYK’ye yetki verildi. Toplantıda İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Mısır ile ilgili “Bu klasik bildiğimiz askeri darbe değildir. Halkın güçlerinin halktan gelen demokrası talepleri üzerine uygulamaya geçirilen bir harekettir. Mursi yaptıklarıyla bu sonucu yaratmıştır. AKP iktidarı, Mursi’yi desteklediği için darbe diyor” görüşünü dile getirdi. Çok sayıda PM üyesinin ise bu ifadelere tepki gösterdiği öğrenildi. Toplantıda Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tarafından hazırlanan 38 maddelik Kürt sorunu raporu taslağı da sunuldu. Rapor girişinde “Taksim Türkiye oluyor. Kadıköy Lice oluyor. Taksim’in duran adamı Hakkâri’de türüyor. Ortaklık artıyor” denildi. Raporda sunulan bazı öneriler şöyle sıralandı: “Seçim barajı yüzde 3’e düşürülsün, siyasi partilerin Türkçe dışında başka dil kullanmalarının önü açılsın. Diyarbakır cezaevi müze olsun. Nevruz resmi tatil olsun, biber gazı yasaklansın. Uzun tutukluluk süreleri yeniden düzenlensin. Cemevleri ibadethane olarak kabul edilsin.” u Tutuklulukta 10 yıllık süreyi iptal eden Anayasa Mahkemesi’ni kutlayan Kılıçdaroğlu, ‘’Artık Silivri yargıçları kararlarını versin. Evrensel hukukun paralelinde kararını versinler. Toplumun vicdanını kanatmayacak kararlarını versinler, bu ayıptan Türkiye’yi kurtarsınlar. Bu rezalete son verilmesini istiyoruz’’ dedi. tek engeldir. Darbenin apoletli, apoletsiz olmasının farkı yoktur, darbe darbedir. Tahrir Meydanı’ndaki yüz binler özgürlük, demokrasi istiyordu. O meydan bırakılmalıydı ve o meydan demokrasi üretecekti. Tahrir Meydanı bir darbeyle susturuldu. Orada da cadı avı başladı. Mısır’da cadı avı olmamalı, iç savaşa sürüklenmemeli, kan akmamalı. Eğer Mursi uzlaşma kültürünü egemen kılsaydı kendi ülkesinde böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmayacaktı. var artık. Eğer sandık demokrasisi olsaydı, “Benim çoğunluğum var, ben oyçokluğuyla iktidara geldim.” En büyük oyçokluğu ile iktidar olan bir kişi vardır rekoru kırılmayan o da Hitler’dir. Hitler’i dünyada hiç kimse demokrat olarak kabul etmiyor. RTE’ye ders: Mısır olayı bir başka gerçeği daha dünyanın gündemine oturttu; dini siyasete alet edenlerin artık demokrasilerde yeri yoktur. Şu gerçeği ortaya çıkardı, “Hiç kimse Allah’la kul arasında kendisine bir yer seçmesin, Allah’la kul arasında hiçbir siyasi kendini konumlandırmasın” diyor artık. Erdoğan’a da ders olsun Silivri yargıçlarına çağrı: Anayasa Mahkemesi’ni bu. Özgürlük ve demokrasiyi çağdaş anlamda, her siyasetçi kendi ülkesinde kurmak, geliştirmek ve derinleştirmek zorunda. Bunun olmazsa olmazlarından biri de laiklik. Sandık demokrasisi bitti: 1960’ların demokrasisi ile 2013’lerin demokrasisi aynı şey değildir. Sandık demokrasisi bitmiştir, katılımcı demokrasi eleştirdik ama izin verin bir de kutlayalım. Tutuklukta 10 yıllık süreyi iptal etti. Mahkemeye giden, demokrasinin önünü açan biziz. Şimdi, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasını beklemeden bu ayıbı, katmerli ayıplarla pekiştirmeyelim. Artık Silivri yargıçları kararlarını versinler. Evrensel hukukun paralelinde kararını versinler. Toplumun vicdanını kanatmayacak kararlarını versinler, bu ayıptan Türkiye’yi kurtarsınlar. Bu rezalete son verilmesini istiyoruz. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır, gereğinin yapılması gerekiyor. Yürüyüş muhabiri serbest Erdoğan, Mısır ile ilgili ilk kez konuştu: Her siyasetçinin yanlışları olabilir GÜL, MURSİ’Yİ KORUDU: n İstanbul Haber Servisi Sultangazi’de karakola yönelik canlı bomba eyleminde ölen İbrahim Çuhadar’ın cenazesinin Adli Tıp’tan alınması sırasında gözaltına alınan Yürüyüş dergisi muhabiri Musa Kurt tahliye edildi. Kurt’a adli kontrol ve yurtdışı yasağı getirildi. Davada 10 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken Grup Yorum üyelerinin de adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasaklarının sürmesi kararı alındı. ‘Ben de hata yapabilirim’ ÖZLEM GÜVEMLİ 86’lık nineye ‘Gezi’cezası n Yurt Haberler Servisi Antalya’nın Finike ilçesinde, Gezi Parkı’ndaki olayların ardından protesto eylemlerine tenceretava çalarak destek veren Sevim Uysal (86) ve Yavuz Denizer’e (29) gürültü yaptıkları gerekçesiyle Kabahatler Kanunu’na göre idari para cezası kesildi. Uysal ve Denizer, avukatları aracılığıyla cezaya itiraz etti. İstanbul’dan Mursi’ye destek Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yönelik yapılan askeri darbe, İstanbul Fatih’te Fatih Camisi cuma namazı sonrası bir yürüyüşle protesto edildi. Namaz sonrası Fatih Camisi’nden Saraçhane Parkı’na tekbir getirerek yürüyen grup “İstanbul’dan Mısır’a direnişe bin selam” sloganı attı. Yürüyüşe katılan Mısırlı göstericiler ise beyaz kefen giydi. Göstericiler, “İslami hareket engellenemez”, “Dik dur eğilme, Müslümanlar seninle”, “İstanbul’dan Mısır’a direnişe bin selam” sloganları atarak tekbir getirdi. Saraçhane’de açıklama yapan İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve Anadolu Platformu Genel Başkanı Ahmet Çamur, Mısır’daki darbeyi kınadı. Ankara’da da Kocatepe Camisi’nde kılınan cuma namazının ardından toplanan bir grup Mısır Büyükelçiliği önüne yürüdü. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) ‘Gizli belge’de tahliye çıkmadı n İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’deki 49’u muvazzaf asker 72’si tutuklu 357 sanığın yargılandığı “Gizli bilgi ve belge bulundurma” davasına devam edildi. Davanın 2. duruşmasında da tahliye çıkmadı. Mısır’da da uzlaşamadılar AKP’nin Meclis’ten Mısır’daki darbeye karşı ortak bildiri yayımlama girişimi sonuçsuz kaldı ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin Mısır’daki darbeye karşı Meclis’te 4 siyasi parti grubunun ortak imzalarıyla kınama bildirisi yayınlanması girişimi, partiler arasında hem “metnin içeriği” hem de “birlikte imza” konularında uzlaşma sağlanamayınca sonuçsuz kaldı. Mısır’daki darbenin ardından Meclis’te ilk kınamayı TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, 4 partinin üyelerinin imza koyduğu bir açıklamayla yaptı. Ancak AKP yönetimi, bu kınamanın yeterli olmadığı görüşünden hareketle Meclis’te 4 parti yönetimlerinin ortak imzasını taşıyan bir kınama bildirisi hazırlanması için girişim başlattı. Edinilen bilgilere göre AKP, darbeyi kınayacak bildirinin metni konusunda bir taslak hazırlayarak, ortak imzalarla açıklanması istemiyle muhalefet partilerine öneride bulundu. AKP yöneticileri yapılan görüşmeler sonucunda MHP’den “Biz BDP ile ortak bir bildiriye imza atmayız” itirazının geldiğini, bu nedenle ortak imzalı bir kınama bildirisinin yayımlanma girişiminin sonuçsuz kaldığı bilgisini verdi. AKP yönetimi ortak bildiri girişiminin sonuçsuz kalması üzerine TBMM Başkanlığı adına Genel Kurul’da okunması formülü gündeme geldi. Ancak AKP yönetimi, okunacak metne muhalefetin itiraz edeceği, bu nedenle Meclis’te darbeye bakış tartışması yaşanabileceği düşüncesiyle bu formülden de vazgeçti. Almanya’da bir ilk oluyor n BERLİN (AA) Almanya’da yaşayan Türkler tarafından kurulan bir parti ilk kez federal seçimlere katılacak. Ülkede “Think BİG Büyük Düşün” sloganıyla siyasi hayata giren Yenilik ve Adalet için Birlik Partisi (BİG) genel seçimlere girecek ilk göçmen partisi oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’daki askeri müdahaleye “darbe” demeyen Batılı devletleri eleştirdi. Erdoğan, Grand Cevahir Otel’de düzenlenen “Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı”nın kapanışında yaptığı konuşmada, Mısır’daki askeri darbeye ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, Mısır’ı Türkiye’nin yakın tarihinden dersler çıkarmaya çağırdı. Erdoğan, Mısır’ın üyeliğini askıya alan Afrika Birliği’ni de tebrik etti. “Hani Batı demokrasiden yanaydı?” diyen Erdoğan, Batı’nın samimiyet testinde tekrar sınıfta kaldığını belirtti. Erdoğan “Demokratik darbe olmaz. Bazıları çıkıyor, ‘Darbeler kötüdür ama’ diye başlayan cümleler kuruyor. Aması, ancağı, lakini yok. Darbeler kötüdür” diye konuştu. Mursi’nin hataları olduğunu söyleyenlere “Hatasız insan var mı” diyerek tepki gösteren Erdoğan, bu hataların bedelini ödetecek olanın Mısır halkı ve sandık olduğunu ifade etti. AB’nin Mısır’daki darbeye gereken tepkiyi göstermediğine dikkat çeken Erdoğan, “Mısır’daki darbeye darbe bile diyemeyerek, kendi ilkelerini bir kez daha ayaklar altına almıştır. AB Müktesebatı’nı tekrar açıp okumalarını istiyorum” dedi. Konuşmasında sandık konusuna özellikle değinmek istediğini söyleyen Erdoğan şunlar kaydetti: “Sandık demokrasinin namusudur. Demokrasiyi yok etmek için sadece darbe yapmak gerekmez. Çoğunluğu aşağılamak, çoğunluğun tercihlerini aşağılamak, çoğunluğun seçimini de yok saymak da demokrasiyi yok etme girişimidir.” Mursi’nin 1 yıllık iktidarı sırasında dünyanın bir kuruş dahi destekte bulunmadığını belirten Erdoğan, “Sadece Katar ve Türkiye destek oldu. Destek vermeyenler adeta Mısır’ın ipini çekti. Yunanistan’a, IMF, AB Bankası hepsi 100 milyar Avro gibi bir rakamı destek olarak göndermişlerdir. Bu çifte standart değil de nedir?” diye sordu. Erdoğan, kurultayın ardından Tayland Başbakanı Yingluck Shinawatra ile Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde görüştü. İki mevkidaş daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. ‘Rencide edilmemeli’ İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır’da hiç kimse rencide edilmeden, en süratli bir şekilde, demokrasinin kaldığı yerden tekrar devamına fırsat verici adımların atılmasını istedi. Gül, Yeniköy Çarşı Merkez Camisi’nde kıldığı cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mısır’da ordunun yönetime el koymasına ilişkin soru üzerine Gül, Mısır halkının tekrar demokrasi ile kucaklaşmasını dilediğini belirtti. Gül, “Çok uzun süren bir otoriter yönetimden sonra, sağlıklı bir demokrasiyi 1 sene içerisinde gerçekleştirmek mümkün değildir. Demokrasinin şüphesiz en temel kurallarından birisi olan ülkeyi yönetecek iradenin sandıkta belirlenmesi. Seçimle gelenlerin, günü geldiğinde seçimle ayrılmasıdır. O bakımdan bu kesinti kaygı vericidir. Mısır’da seçimlerin gerçekleşmesi, şüphesiz ki Mısır’ın meşru, seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Mursi’nin rencide edilmemesi, arkadaşlarının rencide edilmemesi en önem verdiğimiz konulardan birisidir” dedi. arbeler tarihine girdi’ Soruları yanıtlayan Erdoğan, Mısır’da ordunun yönetime el koymasına ilişkin, halkın iradesine saygının, anayasal meşruiyet içinde kalması koşuluyla ortaya konulabileceğini ifade ederek, “Bu darbenin demokrasi tarihinde, darbeler zinciri içinde yeri vardır ama demokratik bir yaklaşım olarak yeri yoktur, olmayacaktır. Darbeciler halkası içinde yer alacaklardır” diye konuştu. Mursi için, “Hataları vardır, şöyledir, böyledir” gibi yaklaşımların dürüst yaklaşımlar olmadığını kaydeden Erdoğan, “Her siyasetçinin, her siyasi liderin yanlışları olabilir. Benim de yanlışlarım olabilir. Bunun cezasını vermek veya siyasetten men etmek, bazı egemen güçlerin görevi değildir. O halkın iradesiyle tecelli eder. Halk bir kenara koyar, dersini verir. Dolayısıyla bizim demokrasi deneyimini, çok defalar darbelerle kesintiye uğrayarak, tokadını yemiş bir ülke olarak bunları olumlu karşılamamız veya alkışlamamız mümkün değildir. Ne yazık ki ülkemizde bunları alkışlayanlar da var. Biz alkışlayanlardan olmayacağız ” dedi. ‘D Katledilen 33 kişi için yapılan törende Şehitlik Anıtı’na siyah kurdeleler bırakıldı. (DHA) Başbağlar’da acının 20. yılı ERZİNCAN (Cumhuriyet) Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde, 5 Temmuz 1993’te teröristlerce katledilen 33 kişi, törenle anıldı. Törene Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve Erzincan milletvekili Muharrem Işık ile katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “33 masum, günahsız insanımızın hayatı söndürüldü, yakınlarının göğsüne büyük bir acı saplandı” dedi. Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir, “Buraya 20 yıl önce yaşanmış bu acıyı tazelemek için değil, terörü, birlik ve beraberliğimize kurşun sıkanları, bu millete tuzak kuranları, karanlık elleri ve şer odaklarını bir kez daha lanetlemek için geldik. Nereden gelirse gelsin, adı, türü ne olursa olsun, terörün her zaman karşısındayız” diye konuştu. AKP Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle ise “Sivas’ta evlatlarını kaybeden analar da bizim analarımız. Başbağlar’daki analar da bizim analarımız, Çorum’daki analar da bizim analarımız” ifadelerini kullandı. Köy muhtarı Ali Akarpınar da Başbağlar mazlumlarının katillerden hesap sorulmasını sabırla beklediklerini dile getirdi. Anma programının ardından, Başbağlar Kültür Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi ve Şehitlik Anıtı ziyaret edildi. KKKA’dan bir ölüm daha n TOKAT (AA) Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle hastanede 11 gündür tedavi gören Hilmi Kaş (53), öldü. Kaş’ın cenazesi, Niksar ilçesine bağlı Kapıağzı köyünde sağlık ekiplerinin gözetiminde toprağa verildi. Genç’e ‘üç birleşim’ ceza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında “Balkabağı gibi laf söylenmez” diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle üç birleşim Genel Kurul’dan çıkarma cezası verilen CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, dün de TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Genç, “Ceza benim için onur, hiçbir şey ifade etmez, onların o cezası bana sivrisinek vızıltısı gibi gelir” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün sabaha kadar devam eden torba yasa tasarısının görüşmelerinde Genç’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında söyledikleri tartışma yarattı. Genç, Gül’ün “3. köprüye Yavuz Sultan Selim ismini verdik başka bir yere de Pir Sultan Abdal ile Hacı Bektaş Veli ismini verelim” dediğini anımsatarak Genç, “Ya bu kadar balkabağı gibi bir laf söylenmez” dedi. Genç’e Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle 3 birleşim Genel Kurul’dan çıkarma cezası verildi. Kendini savunmak için kürsüye çıkan Genç, “Gül’ü kendime cumhurbaşkanı olarak kabul etmiyorum. AKP’nin noterliğini yapan kişidir” dedi.