19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ 12 ABD endişeleriyle haftalardır diken üstünde duran piyasalar bir darbe daha yedi EKONOMİ [email protected] Herkesi kadroya aldılar, 4C’liler yine dışarda kaldı. Sayıştay’a tırpandan da vazgeçmediler 13 yakalamış dünya ortalamasının üzerinde bir refah toplumuydu... Mısır toprakları üzerindeki uygarlıklara eklemlenmiş k ü l t ü r e l zenginliklerle, ekonomik gelişmeler, insanlar arasında p a y l a ş ı m dengeleri yakalandığında, İslam çoğunluk nüfusu adına demokrasinin anahtarlarından laiklik algılamasında önemli gelişmeler kaydetmişti. Çokkültürlülüğe, uygarlığa yelken açmış, laik Türkiye Cumhuriyeti ile yarışarak İslam dünyası liderliğinde ön sıraya çıkmıştı. Dünya ve Ortadoğu dengelerindeki gücünü, rolünü yadsıyan yok... İki gün önce çaresizlik içinde, büyük kaygılarla iki ayrı meydanda düşman ülkelerin halklarıymışçasına iki ayrı meydanda, sokaklarda isyan bayraklarını açmış milyonlar ise o yılların Mısır halkından çok daha yoksul, yoksun, çaresiz, geri çizgilerde, bir diğerini ezerek en altta, en yoksul, en çaresiz, en çok bedel ödeyen safta olmama çırpınışlarındaydılar. Sonuçta demokrasi umutlarının başka baharlara itilivermesi anlamına da gelen adı konmak istenmeyen askeri darbe ile bir meydanda sevinç çığlıkları atılırken, diğer meydanda gelecek kaygısı ile dövünenleri izledik. Türkiye’nin geçmiş deneyimleri, birikimleri ile Meclisimizden tüm siyasi partilerin ortak metni olarak adı konmamış darbenin kınanmaya çalışılması bizim adımıza sivil demokratik karnemiz adına iyi not olarak yazılsa da ne işe yarar ki... HHH Mısır, Arap Baharı’nı güçlü yaşamış, odağındaki ülke olarak ilk çoğulcu sivil iktidar denemesinde, sandık çoğunluğunu elde etmiş ilk sivil iktidar icraatları içinde, demokrasinin olmazsa olmazları hukuk devleti düzeni, laiklik, güçler ayrılığı adına yapılmaması gereken her şeyi yapmıştı... Elbette yaşanan olumsuzlukların günahlarında çok fazla neden söz konusuydu. Elbette deneyimsiz, radikal siyasal İslam kökenli iktidar cephesinin tek başına suçlanması büyük haksızlık. Elbette askeri darbe ile kanlı çatışmaları durdurmak gerekçesi akılcı gelse de, çıkış yolu değil, tam tersi demokrasiye geçiş sürecini geriye götürecek bir arayış olmalı... Bir adım ileri Başbakan Erdoğan ’ın dünkü, dünyaya, dünya düzenine egemen ülkelere yönelik eleştirilerine ilkesel olarak haksız demek olanaksız... Aslında dünyayı, insanlığı kasıp kavuran bu çağdışı geriye sürüklenişteki ortak suçları, aynı çifte standardı kendi cephesinden taraflı yapmakta olduğunu görmezden gelirsek, dünyaya demokrasiyi yayma iddiasındaki zengin Kuzey dünyasının lider ülkeleri sıkıştıklarında, kendi çıkarları adına, yoksul Güney dünyasındaki ülkeler için antidemokratik, askeri ya da sivil darbe içerikli çözüm reçetelerine sığınma suçları hep işlenmiyor olsa... Sivil iktidarlarının, hukuk devleti düzeni, güçler ayrılığı, laiklik ilkelerini ayaklar altına almalarına destek verilmesi, doğru, iyi miydi ki... Piyasaya tokat ABD’de istihdamın tahminlerin üstünde çıkması bol para döneminin sonuna gelindiği korkularını yeniden alevlendirdi. Dış açıkları yüzünden kırılgan piyasalar arasında gösterilen Türkiye’de dolar 1.9635 TL ile tüm zamanların rekorunu kırarken borsada düşüş yüzde 3’ü aştı. Ekonomi Servisi ABD’den gelen istihdam verisi, Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alım programını beklenenden daha erken sonlandıracağı endişeleriyle piyasaları sarstı. Bankalar arası piyasada dolar/TL, 1.9635’le tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı. 10 yıllık faiz yüzde 8.98’e kadar çıktı. ABD işsizlik verileri öncesinde yatay seyreden Borsa İstanbul ise verinin ardından serbest düşüşe geçti. Borsa yüzde 3.05 düşüşle 73 bin 112 puandan kapandı. Merkez Bankası’nın gün içi döviz satım ihalesinde 250 bin dolar satması da doların ateşini düşürmeye yetmedi. Serbest piyasada dolar 1.9600 TL’den günü tamamladı. Dolar güne 1.9440 seviyesinden başlamıştı. ABD’de istihdam 195 bin kişi arttı. Beklentiler istihdamın 165 bin kişi artması yönündeydi. İşsizlik oranı ise yüzde 7.6’da kaldı. ABD’den gelen veri, ülke ekonomisinde toparlanmaya işaret ediyor. Toparlanma para musluklarını kısması konusunda Fed’in elini rahatlatıyor. Bu da gelişmekte olan ülke paralarından kaçışı tetikliyor. Fed’in tahvil satın alma programını tamamen sonlandırmak için yüzde 6.5 işsizlik oranı hedefi var. Veriden sonra 10 yıllık ABD hazine tahvili faizi yüzde 2.70 ile Ağustos 2011’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı. ‘Torba’da tırpan MUSTAFA ÇAKIR Yabancılardan rekor satış Gezi Parkı olayları ve Fed’in tahvil alımlarını azaltacağı sinyalini vermesinin ardından gelişen piyasalardan çıkışların yoğunlaştığı haziranda, yabancı yatırımcılar Borsa İstanbul’da 1.2 milyar dolarlık satış gerçekleştirerek bugüne kadarki en yüksek ikinci satış rakamına imza attı. En yüksek net satış Ağustos 2008’de Lehman krizi öncesi 1 milyar 272 milyon dolar ile kaydedildi. Piri Reis’in üç yöneticisi (soldan sağa) IMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Başkanı Metin Kalkavan, Rektör Osman Kamil Sağ ve Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sualp Ürkmez üniversiteyi tanıttılar. Altın dibi gördü Hafta boyunca 1.250 dolarda seyreden altın fiyatları, ABD verisiyle düşüşe geçti. Altın yüzde 3’ün üzerinde düşüşle 1210 dolar civarına indi. Avro/dolar 1.2830’lara geriledi. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarının rekor düşük seviyelerde kalacağını açıklaması nedeniyle Avrupa piyasalarında ise düşüş sınırlı oldu. Dünyaya açılan kapı Piri Reis’ten geçiyor T KISA... KISA... Hurda otoya teşvik Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 20 yaş üstü otomobiller için, “Vatandaş 20 yıldan eski hurda aracını bize versin biz bedelini ödeyelim. Yeni araç almak istiyorsa da hurda arabayı peşinata sayalım” dedi. Turkcell’de gözler 9 Temmuz’da İngiltere yüksek mahkemesi, Turkcell’in yüzde 13.81 hissesiyle ilgili Çukurova ile Altimo arasındaki davada kararını haftaya açıklayacak Ekonomi Servisi Çukurova Holding ve Rus Altimo arasında İngiltere yüksek mahkemesinde (Privy Council) görülen davada karar 9 Temmuz Salı günü açıklanacak. Davada Çukurova Grubu rehin konulan yüzde 13.8’lik Turkcell hisselerinin geri almasını talep etmiş ve buna yönelik bir borç geri ödeme planı sunmuştu. Çukurova ile Altimo arasında 2005’te yapılan bir kredi anlaşmasına dayanan dava sürecinde Privy Council 30 Ocak tarihinde, Çukurova’nın dava konusu olan yüzde 13.81 hisseyi gereken ödeme ve şartları yerine getirmesi halinde geri alabileceğine karar vermiş ancak ödeme miktarını o tarihten bu yana belirlememişti. Mahkeme, 4 Mart 2013’te Çukurova’nın Altimo’nun el koyduğu yüzde 13.81’lik payı hangi şartlar altında geri alabileceğini kararlaştırmak üzere taraflardan ek bilgileri alarak görüşleri dinlemişti. Açıklamaya göre, mahkeme 9 Temmuz’da bu konuda karar alacak. Privy Council sürecinin sonuçlanmaması, ortakların uzlaşamaması nedeniyle Turkcell’in son üç yıla ilişkin genel kurullarının iptal olmasına neden olmuştu. Açıklamanın ardından yükselişe geçen Turkcell hisseleri prim yaparak 11.10 liradan kapandı. Blackstone’dan Türkiye atağı ABD’li özel sermaye şirketi Blackstone, Türkiye’de AVM sahibi Hollandalı AVM geliştiricisi Multi Corporation’ı satın almayı planlıyor. AB resmi gazetesinde 28 Haziran’da yer alan bilgiye göre, satın alma teklifi geçen ay iletildi. edebilme, İngiliz EhEkonomi Servisi ürk Deniz Eğitim liyeti hakkı alabilme Türk Deniz Eğitim Vakfı ile Deniz gibi olanakları da suVakfı (TUDEV) tarafından IMEAK (İstan Ticaret Odaları’nın nuluyor. Piri Reis Üniversitesi bul, Marmara, Ege, Aköncülüğünde Rektörü Prof. Dr. Osdeniz, Karadeniz) Deniz kurulan Piri Reis man Kamil Sağ, “DünTicaret Odası destekleriyle 2008’de kurulan Pi Üniversitesi, sektöre ya denizcilik platformri Reis Üniversitesi de uzman, mühendis ve larında tanınmış ve sayılan bir ihtisas üninizcilik sektörü için uzmanlar, mühendisler ve yönetici yetiştirmeyi versitesiyiz. Mezun yöneticiler yetiştiriyor. amaçlıyor. Sektörün olan öğrencilerimiz Bu yıl toplam 720 öğtemel kuruluşları dünyanın her kıtasıntanınacak ve sayırenci kabul edecek Piri eğitim programına da lacaklar, uluslararaReis, Denizcilik, Mühendislik, İktisadi ve İdari danışmanlık yapıyor, sı firmalarda yüksek Bilimler Fakülteleri ile vakıf burs verip iş ücretlerle iş bulacaklar. Kurucumuz Türk Denizcilik Meslek Yükbuluyor. Deniz Eğitim Vakfı da sek Okulu’nda, sektörün kredi anlaşması yapan öncü kurum kuruluş ve kişilerinden oluşan bir Danışman ve burslu öğrenim gören öğrencilar Kurulu ihtiyaç duyduğu mezun lere mezuniyetlerinde cazip maprofilini de dikkate alan bir prog aşlarla işe yerleştirme garantisi veriyor” dedi. ram uyguluyor. Kredili ya da tam ve yarım burslu eşil Kampus’a eğitim sistemiyle öğrencilere eğitim kolaylıkları da sağlayan üniversitede taşınacak ayrıca fakülteler arası yatay geçiş, Sektörün özelliği gereği çevre ve meslek yüksek okulundan fakülte deniz kirliliği konularına duyarlı lere dikey geçiş, eğitim esnasında hassas olan Piri Reis, bu yılın ekim yurtdışında en az bir yarıyıl ERAS ayında eğitimini Tuzla’da 30 döMUS eğitimi alabilme, Meslek Yük nüm arazide, yaklaşık 60 bin metsekokulu HND Eşdeğerliği, eğiti rekare kapalı alana kurulan Yeşil me yurtdışında Kampus’a taşınacak. devam ANKARA Hükümet “torba yasa önerisinin” görüşmeleri sırasında verdiği önerge ile 96 bin 500 sözleşmeliye ek olarak, kurumlarda çalışan 3 bin 500 sözleşmeli personeli daha kadro kapsamına aldı. Sayı 100 bine ulaşırken, özelleştirme mağduru 23 bin 4C’li yine kapsam dışında kaldı. Öneri ile Sayıştay denetimine de bir tırpan daha vurulurken muhalefet verdiği önergelerin gerekçesinde hukuksuzluklara dikkat çekti. “Torba önerinin” TBMM’deki görüşmeleri devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in verdiği önerge ile 4B, yerel yönetimler ve 4924 kap Çeşitli kurumlardaki 3 bin 500 sözleşmeli daha kadroya alınırken özelleştirme mağduru 23 bin 4C’li yine tırpan yedi. Hükümet, Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki düzenlemeyi iptal etmesine karşın Sayıştay’ın denetim yetkisine tırpandan da vazgeçmedi. samındaki sağlık personelinden oluşan 96 bin 500 sözleşmeliye ek olarak kurumlarda çalışan 3 bin 500 sözleşmeli daha kadro kapsamına alındı. Ayrıca 2011 yılındaki seçimler öncesinde gerçekleştirilen kadro düzenlenmesinden yararlanamadığı için dava açanlar da kadroya alınacak. Kadroya geçen tüm sözleşmeliler 5 yıl boyunca başka kurumlara nakil yaptıramayacak. Toplamda 100 bin sözleşmeli kadroya alınırken 23 bin özelleştirme mağduru 4C’li yine kapsam dışında bırakıldı. Kamu personeli aile yardımı ödeneği alırken, hükümetin verdiği sözlere karşın 4C’liler bu haktan da yararlanamıyor. Hükümet, Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki düzenlemeyi iptal etmesine karşın Sayıştay’ın denetim yetkisine tırpandan da vazgeçmedi. Buna göre sermayesindeki kamu payı doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50’den az olan şirketler Sayıştay denetimi dışına çıkarılıyor. meler sırasında verdikleri önergelerin gerekçelerinde, önerideki hukuksuzluklara dikkat çekti. Gerekçelerde, AKP’nin istisnai uygulama olan sözleşmeli ve geçici personel istihdamını asıl istihdam şekline dönüştürdüğü, atanamayan öğretmen ve taşeron işçilerle ilgili hiçbir düzenleme bulunmadığı belirtilerek şöyle denildi: “Bu kanun teklifinde mera, yaylak ve kışlakların yapılaşmaya açılması var. Köy meralarının köylünün elinden alınarak hazineye devredilmesi, imar yetkisinin belediyelerden alınması ve sa ‘Talan, kadrolaşma, yolsuzluk’ MHP milletvekilleri görüş tış yetkisi var. Gerçeğe aykırı, usulsüz veya sahte belgeler nedeniyle verilmeyen desteklerin ödenmesi var. Kamulaştırılan taşınmazlarla ilgili vatandaşın hak arama hürriyetinin engellenmesi ve yargıya müdahale var. ÖSYM sınavlarına ait soru ve cevaplarla ilgili bilgi edinme hakkının engellenmesi var. Bu düzenlemeler, kamu yönetiminin iyileştirilmesi ve çalışanların sorunlarına çözüm getirilmesi yerine, kamu arazileri nasıl talan edilebilir, kadrolaşma nasıl sağlanabilir, usulsüzlük ve yolsuzluklar nasıl affedilebilir, denetimden ve yargıdan nasıl kaçılabilir mahiyetini taşımaktadır.” Hukuk Devleti, Laiklik, Güçler Ayrılığı... Demokrasinin olmazsa olmaz ilkeleri ayaklar altında oldukça, ayaklar altına alınmasına göz yumuldukça, sandıktan çıkmış çoğunluk iktidarı olsa da, iktidarlarının gücü ile demokrasinin ayaklar altına alınamayacak ilkelerinin katledilmesine seyirci kalındıkça... Olmazsa olmazlar oluyor... Bilimsel teknolojik devrim çağında insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, paylaşım kriterlerinde... İnsanlığın çağdaşlığı yakalaması beklenirken, çağdışılığa doğru geriye sürüklenişe seyirci kalınıyor... Zengin Kuzey dünyasında bile, yoksul Güney dünyasından çok daha ağır ve çarpıcı yaşanmak üzere, insan, yaşam haklarının her alanında asla öngörülememiş bir geriye sürükleniş, milyarlarca dünyalının yaşamında geçerli sosyal damping ile birlikte, dünyanın kaynaklarının akıl almaz hızda tüketilişi, doğa, iklim felaketleri süreci yaşanıyor... İnsanlık adına, adalet terazisini elinde tutan kadının gözlerinin bağlı olduğu çizgideki karanlık tablonun nedenini, gerçeğini görmeden kurtuluş yok... Medya çağında medya gücü ile toplumları güdülemenin silah gücünden de daha etkin, acımasız olabileceği gerçeğini yakalamış olarak, yeni dünya düzeni işleyiş çarklarını sorgulayamazsak, milyarlarca dünyalının hızla insanlık dışı yaşama sürüklenişi yanında dünyanın tüketilişini de durduramayacağız... Bilimsel teknolojik devrimlerde, çağın yakaladığı hızlı gelişmeler sayesinde dünyanın kürselleşmesi, küçülmesi ile övünç duyarken, bu gücün giderek daha az elde, iktidar ve tekelde toplanıp, milyarlarca dünyalının düzen dışına atılmaları gerçeği ile yüzleşemiyorsak, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, insanca paylaşım, dünyanın tüketilmesi, giderek ulaşılamaz düşlere dönüşecek... Mısır’da milyonlarca çaresiz insan, birbirlerine düşman edilmiş cephelerde, aynı yoksunluk, yoksulluk içinde, yaşamsal insan hakları için, yaşam, gelecek korkusunda isyanlarda... İki ayrı meydandan görüntüleri ekranlarda bölünmüş olarak gösterilirken hangi tek ortak gerçeği gördük, hangi acıları, kaygıları paylaşabildik?.. Bir meydandakiler için umut, kurtuluş olabilecek gelişmeler, diğeri için acı, yok olmak değerindeyse?.. Mısır halkı için iki sonucun da bir diğerinden kötü olduğu gerçeği ortaya çıkmıyor mu? HHH Mısır özelinde yakın tarihe şöyle bir kuşbakışı göz atmak, bakmak, ileriye yol alma çırpınışlarının halkın çoğunluğu için geriye gidiş olduğunu görmek acı değil mi? Benim çocukluk yaşlarımda Mısır, yine gerçek demokratik rejimden uzaktaydı ama Yugoslavya ile birlikte İslam dünyasının üçüncü dünya liderliğini paylaşmış, Akaryakıt zammı enflasyonu üçe katladı u Mazot, LPG ve benzin fiyatlarında yaşanan artışlar enflasyonun yaklaşık 3 katına ulaştı. Enflasyonun yüzde 0.76 arttığı haziran ayında mazotun litre fiyatı yüzde 2.39, benzinin yüzde 2.05, LPG’nin ise 2.31 arttı. Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı enflasyonunu 0.76 olarak açıkladı. Beklentilerin üzerindeki bu enflasyon oranı bazı madde fiyatları açısından daha da yüksek düzeylere ulaştı. Geçen ay madde bazında fiyatı en fazla artan ürünler arasında yakıt türleri dikkati çekti. Öyle ki mazot, LPG ve benzin fiyatlarındaki artışlar enflasyonun yaklaşık 3 katını buldu. Mazot, LPG ve benzin fiyatlarında geçen ay yaşanan artışlar yaz aylarıyla birlikte yakıt tüketiminin de arttığı dikkate alındığında aile bütçesine ciddi bir yük getirirken, yükselen fiyatlar araç sahiplerini üzdü. Yakıt türleri içinde geçen ay en yüksek fiyat artışı mazotta gerçekleşti. Mazotun litre fiyatı haziran ayında yüzde 2.39 arttı. Yakıtlar içerisinde ikinci yüksek fiyat artışı ise LPG’de gerçekleşti. Aracında LPG kullanmayı tercih edenlerin 1 litre LPG için ödediği bedel geçen ay yüzde 2.31 artış kaydetti. Benzin fiyatları da enflasyonun üzerinde arttı. Benzinin litre fiyatı geçen ay yüzde 2.05’lik artışla enflasyonu geride bıraktı. Yakıt fiyatlarındaki artışla mayıs ayında 4.64 lira olan benzinin litresi 4.73 liraya çıktı. LPG’nin mayıs ayında 2.40 lira olan litre fiyatı geçen ay 2.45’e yükseldi. Mazotun litre fiyatı ise mayıs ayında 4.15 lira iken haziran ayında 4.25 lira oldu. Ağaoğlu, Veliefendi’de hem yeşil hem plaj sunuyor Y Villa ve rezidanslardan oluşan Bakırköy 46 adlı projenin tam ortasında 3 bin 300 m2’lik dev göletin etrafı bir kumsalla kaplanacak. Proje alanının yüzde 81’i “yeşil” olacak. Nabucco’yu diriltme çabası Ekonomi Servisi Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günter Öttinger, Azerbaycan’dan Avrupa’ya doğalgaz taşımak için iki rakip boru hattı arasından TAP’ın tercih edilmesine rağmen, Nabucco Batı hattının henüz rafa kaldırılmadığını söyledi. Öttinger kaleme aldığı ve WirtschaftsBlatt gazetesinde yayımlanan köşe yazısında, “Bu daha başlangıç. TAP’ın inşa edilmesi ve za Paşabahçe’ye 310 milyon dolar Torunlar GYO, Beykoz Paşabahçe arazisi üzerinde geliştireceği proje inşaatı için Akbank ile 310 milyon dolarlık finansman anlaşma imzaladı. Kredi 3 yıl içinde kullanılmak üzere, 3 yılı ana para geri ödemesiz, 6.5 yıl vadeli olacak. man içinde doğalgaz arzının artırılması, Avusturya’ya da enerji koridoru açılmasının yani şu anki haliyle Nabucco Batı’nın hâlâ görüşme konusu olduğunu gösteriyor” dedi. Batı Nabucco boru hattı konsorsiyumu, Azerbaycan gazının Orta Avrupa’ya taşınması için açılan ihaleyi geçen hafta Transadriyatik boru hattı (TAP) konsorsiyumuna kaybetmişti. Ekonomi Servisi Bakırköy Veliefendi Hipodromu’nun karşısında 45 bin 500 metrekarelik arazi üzerinde “Bakırköy 46” adıyla yeni bir projeye girişen Ali Aliağaoğlu, bu kez yapı alanının yüzde 81’ini yeşil alana ayırarak Maslak 1453 projesindeki tartışmaları noktalamak istiyor. Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, grubun CEO’su Hasan Rahvalı, Genel Müdür Yardımcısı Levent Kutulu, Finansal Enstrümanlar Direktörü Niyazi Albay, Yurtdışı Yatırımlar Başkanı Samim Hatipoğlu ve projenin mimarı Ömer Çamoğlu’nun hazır bulunduğu tanıtım toplantısında verilen bilgilere göre toplamda 1 milyar dolar satış değerine sahip Bakırköy 46 projesinin yüzde 81 gibi önemli bir bölümü yeşil alandan oluşacak. Projenin bir başka iddialı hedefi de denize kıyısı olmayan yapı alanında, bugünkü fabrika kalıntılarının bulunduğu alanda bir kumsal yaratmak ve plaj imkânı sunmak olacak. Projenin tam ortasında da 3 bin 300 m2’lik dev bir gölet ve kumsal yer alıyor. Ağaoğlu bu kumsalın kıyılarını plaj kumuyla deniz kıyısına benzetmeyi planlıyor. Bakırköy 46 projesinde yükseklikleri 22 kattan oluşacak 5 blokta 1.215 konut ve 3 blokta 12’si villa olmak üzere toplamda 1.227 konut bulunuyor. Projedeki rezidansların fiyatları 363 bin 600 TL, villalarınki de 5 milyon 752 bin liradan başlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle