Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE 14 El Nusra da mı dost? ÖSO, El Nusra ile Esad güçleri arasında sıkışmış durumda. (Fotoğraf: AA) DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’deki bütün grupların ve oluşumların Türkiye’nin dostu olduğunu söyledi ANKARA (AA) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Suriye’de emrivaki şeklinde atılabilecek bazı adımlar, çok daha fazla kan dökülmesine ve iki taraflı bir çatışmanın, çok taraflı çatışmaya dönmesine neden olur” dedi. Ankara’da Hindistan Dışişleri Bakanı Salman Hurşid ile ortak basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, Suriye’ye ilişkin soruları yanıtladı. Davutoğlu, Türkiye’de çözüm süreci için atılan adımların ülkenin iç barışı için hayati önemde olduğunu vurguladı. Davutoğlu, “Türkiye, kendi sınır güvenliği için belli tedbirleri almak zorundadır. Ceylanpınar’da bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, vatandaşlarımızın sınır güvenliği konusundaki hassasiyetini yükseltmiştir. Bu konuda tedbir almak, herhangi bir gruba yönelik bir tavır değildir. Suriye ve Irak’taki gelişmeler sadece Kürt değil, Arap, Türkmen bütün unEl Nusra sık sık vahşet görüntüleriyle gündeme geliyor. Ve Aylin Ankara’ya Vardı Gandhi’nin İngilizlere karşı giriştiği bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası sayılan bir eylem vardır: Satyagraha tuz yürüyüşü… Satyagraha, gerçeğin gücü demek. “Satyagraha”cılık da gerçeğin aktivistliği oluyor. Gandhi, 1930 yılında İngilizlerin tuz tekeli ve bu tekelle aldıkları fahiş vergilere karşı tuz yürüyüşünü başlatır. Zulüm, baskı karşısında kendine olan inanç ve gerçeğin gücüyle mücadele etmek anlamına gelen Satyagraha eylemi, Hindistan’ın Gujarat eyaletinde Gandhi’nin tekkesinin bulunduğu Ahmedabad’da başlamış ve 400 kilometre uzaklıktaki Hint Okyanusu kıyısında Dandi köyünde bitmişti. Bugün Aylin Kotil’in yürüdüğü yol uzunluğundaki bu büyük mesafenin sonunda, Hint bağımsızlık savaşı lideri, İngiliz tuz tekelini kırarak denizden tuz çıkartan ilk Hintli olmuştu. “Topraklarında güneş batmayan Büyük Britanya İmparatorluğu’nun” otoritesi ve sarsılmaz gücüne karşı gerçekleştirilen devrim niteliğindeki bu sivil itaatsizlik eylemi, sonra giderek Hindistan’ın bağımsızlık zaferiyle sonuçlanmış ve hiç “değişmez” olduğu düşünülen şeylerin, yurttaş iradesiyle kırılıp değiştirilebileceğini göstermişti. Kotil’in “Satyagraha baraj yürüşü” de bir değişmez sabit olarak kaskatı yerinde duran “seçim barajı”nın destek çeken yurttaş girişimiyle bir gün pekâlâ değiştirilebileceğini göstermesi açısından çok anlamlı ve önemli. İstanbul’dan 7 Temmuz’da büyük yürüyüşüne çıkan Aylin Kotil, yağmur, çamur, sis, sıcak, güneş demeden günde en az 20 kilometre yürüyerek Ankara’ya ulaştı. Yolculuğuna yer yer yol boyu karşılaştığı insanlar ve sosyal medyadan takipçileri, İstanbul/Ankara’dan eşi dostu eşlik etti ama Ankaraİstanbul arasındaki 450 kilometrenin çoğunluğunu Aylin Hanım bir başına yürüdü. Ayakları yürüyüşte iki numara büyüdü, zaman zaman su topladı ve evi garip bir hırsızlık olayı yaşadı. Tam Ankara iline ulaştığı sırada; Kotil’in evine giren hırsızlar genç kadının pasaportunu çaldı. Aylin Kotil’in “Bu yürüyüşle bir sonuç alamazsam, Brüksel’e dek yürürüm!” dediğini hatırlayanlar zamanlaması ve muhtevası ilginç olan soygunun gözdağı içerdiğini düşündü. Bunların hiçbiri Kotil’i caydırmadı, yürüyüşünden yıldırmadı, hedefinden saptırmadı. Kotil’in hedefi; katılımcı demokrasi önündeki en aşılmaz engellerden biri olan ve askeri vesayet rejiminin de en simgesel mirası sayılan yüzde 10 barajının indirilmesiydi. “Tuz Satyagraha”sı gibi “seçim barajı Satyagraha”sının da mesajı gerçekte çok yalın: “Baskıyı yok etmek istiyorsan çoğunlukçu demokrasiden çoğulcu demokrasiye geçişi desteklemelisin!” “Yüzde 50 ile dayatılan çoğunlukçu demokrasiden, çoğulcu demokrasiye geçmek için laf ebeliği yetmez!” demeye getiriyor kısaca Aylin Kotil: “Bunun için yapılacak ilk iş yüzde 10 barajını kaldırmaktır. Yüzde 10’u alt sınıra çekmiş bir Türk demokrasisinde, yurttaşın gerçek iradesini yansıtan küçük partiler de Meclis’te yaşam imkânı bulacak, yüzde 10 zorlamasıyla oluşturulan şişirilmiş, hormonlu çoğunluğun yerini, değişik tercihleri kapsayan çoğulcu bir temsil gücü alacak!” mesajı veriyor. “Özgürlük” adına yola çıktığını söyleyen Kotil’in eyleminin ayrıntılı açılımı bu. Böylesi bir eylem Türkiye’de ancak basıncı birikmiş bir düdüklü tencere gibi patlayan Gezi protestoları sonrasında gerçekleştirilebilirdi. Uzun zamandan beri aslında projeyi tasarladığını söyleyen Aylin Hanım’ın; “Satya graha”sı için seçtiği zamanlama, gerçekte tam bir “Gezi artçısı”. Türkiye’nin uzun süredir biriken (ancak üzerinde hiçbir şey yapılmayan) sorunlarına bir aciliyet vurgusu getiren Gezi’nin ardından; “yüzde 10 sorununun” aciliyeti de kavranmış oldu. Göğsünde “Baraj düşecek!” yazan tişörtleriyle her sabah seher vakti yola koyulan Aylin Hanım; “düşük yoğunluklu demokrasimiz”(!) önünde bir Çin Seddi gibi yükselen seçim barajı yanında, kadına şiddet ve çocuk gelinler gibi diğer “hassasiyet duyduğu” konuları da yol boyu sıklıkla dile getirmekten kaçınmadı. “Odatv” de yayımladığı günlüklerinde katettiği yolu her gün bir Gezi kurbanına adayan bu güzel insan; Adana’da yaşamını yitiren polis komiseri Mustafa Sarı’dan, Abdullah Cömert’e, Mehmet Ayvalıtaş’a, Ethem Sarısülük’e, Ali İsmail Korkmaz’a hiçbir Gezi şehidini anmayı unutmadı. “Bugünkü yürüyüşümü Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden ve dün defnedilen vatandaşımız, genç evladım Ali İsmail Korkmaz’a ithaf ediyorum” diye bitirdiği bir günlüğünde: “Anne olarak içim yanıyor” diyor Aylin Kotil; “Ama onun ruhu da bize eşlik ediyor biliyorum.” Aylin Kotil bu cumartesi saat 17’de Kuğulu Park’ta kendisini bekleyen Ankaralılarla buluşacak. Ali İsmail Korkmaz ve yaşamlarının baharında trajik biçimde yitirdiğimiz değerli Gezi evlatlarının anısı da Kotil’le birlikte Ankaralıları bekleyecek. mize düşeni yapmalıyız. Bu gelişmelerin süreci olumsuz etkilemesine izin vermemeliyiz. Hiçbir etnik ve mezhebi grup arasında, dışarıdaki gelişmelerin içerideki çözüm sürecini olumsuz etkilemesine izin vermeyiz” dedi. Bakan Davutoğlu, Suriye’nin Türkiye sınırındaki gelişmelere ilişkin bir soru üzerine de “Suriye’de emrivaki şeklinde atılabilecek bazı adımlar, çok daha fazla kan dökülmesine ve iki taraflı bir çatışmanın, çok taraflı çatışmaya dönmesine neden olur” değerlendirmesinde bulundu. Suriye’deki bütün grupların ve oluşumların Türkiye’nin dostu olduğunu belirten Davutoğlu, “Biz etnik, mezhepsel kimliğe bakmayız. Kürtler Suriye’de rejim tarafından haksızlığa maruz kaldığında onların haklarını savunduk” dedi. ‘Suriye’de herkes dost’ saf değiştiriyor isyancının, Esad rejiminin af koşullarını kabul ederek silah bıraktığını yazdı Dış Haberler Servisi Suriye’de yüzlerce muhalif isyancının Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın safına geçtiği bildiriliyor. İngiltere’de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi, yüzlerce muhalif isyancının, iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalardan yorgun düştüğünü ve hayal kırıklığına uğradığını yazdı. Gazete haberinde, gruplar arasında kaybetme duygusunun ağır basmaya başladığını, giderek artan sayıda isyancının Esad rejiminin sunduğu af koşullarını kabul ettiğini belirtti. Habere göre bu isyancıların aileleri de hükümet denetimindeki yerleşim bölgelerine sessizce geri dönüyor. Gelişmelerin Esad rejimine duyulan güvenin arttığının işareti olarak görüldüğü, yönetime artan desteğin Ulusal Uzlaşı Bakanlığı’nın çalışmaları sonucunda gerçekleştiği de belirtiliyor. Rejimin ılımlı isimlerinden biri olan Ulusal Uzlaşı Bakanı Ali Haydar da 180 muhalifin, daha önce kaçtıkları hükümetin polis kuvvetlerine önceki gün yapılan bir törenle geri döndüklerini duyurdu. Muhalifler silah bırakanların sadece küçük bir grup olduğunu öne sürüyor. Rakka kentinden Muhammed, “Devrim için savaşıyorum ama bence ne için savaştığımızı unutmuş durumdayız. Ailem rejimin kontrolünde olan bölgeye geçti çünkü burası artık güvenli değil. Esad korkunç biri ama onun alternatifleri çok daha kötü” diyor. Muhalifler Daily Telegraph, Suriye’de yüzlerce surların geleceğini etkilemektedir” diye konuştu. Türkiye’nin bölge vizyonunun “bölgedeki bütün halkların yan yana kardeşçe yaşadıkları etnik ve mezhebi barışın sağlandığı yeni bir bölge düzeninin kurulması” olduğunu belirten Davutoğlu, “Burada, Türkiye’deki çözüm süreci, böyle yeni bir barışçıl bölge düzeni için çok güzel bir örnek teşkil edecektir. Hepimiz çözüm sürecinde üzeri ‘Türkiye bizden silah istiyor’ İsrailli yetkili Avieli: Ankara’dan yeni talepler var BARKIN ŞIK MISIR Türk mallarını boykot çağrısı Dış Haberler Servisi Mısır’da tüketiciyi koruma cemiyetleri, Türk hükümetinin, Mısır’daki darbeye yönelik tutumu ve “zihinlere Mısır’da Osmanlı işgalini getirecek bir şekilde” Müslüman Kardeşler konferansına ev sahipliği yapmasına cevap olarak Türk mallarını boykot çağrısı yaptı. Tüketiciyi Koruma Birliği Başkanı Suat Dib, Mısır’a karşı “düşmanca tutum takınacak” her ülkenin ürünlerini boykot etmekten yana olduklarını, özellikle de Türkiye’den gelen malların boykot edilmesi için aktif boykot silahının kullanılması amacıyla bütün eylemleri yapacaklarını söyledi. Dib, Mısır’ın ABD, Türkiye veya başka bir ülkenin “rahmeti altında kalmaması” için ulusal sanayinin teşvik edilmesi çağrısı da yaptı. El Nusra 200 Kürt sivili canlı kalkan olarak kullanıyor Suriye’de Kürtlerle çatışan El Kaide bağlantılı El Nusra örgütünün çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 200 Kürt sivili canlı kalkan olarak kullandığı iddia edildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın internet sayfasında yer alan bir açıklamada, “Kürtler evlerini, radikal İslamcıların saldırılarından korumaya çalışıyor” denilerek taraflar arasında hafta sonu Resulayn ve Tel Abyad’da çatışmaların sürdüğü belirtildi. Açıklamada, Kürt militanların, bölgedeki El Kaide liderlerinden Ebu Musab’ı rehin aldıktan sonra 500 Kürt sivil karşılığında serbest bıraktığı hatırlatılarak anlaşmaya rağmen El Nusra’nın 200 Kürt sivili rehin tutmaya devam ettiği kaydedildi. Suriye’de kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak üzere 2 üst düzey BM denetçisi dün Şam’a ulaştı. BM Silahsızlanma Yüksek Temsilcileri İsveçli bilim insanları Ake Sellstrom ve Angela Kane’in kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen bölgelere giriş izni isteyecekleri bildiriliyor. BM denetçileri Şam’da ‘Snowden’a izin çıktı’ Dış Haberler Servisi Sızdırdığı bilgiler nedeniyle ABD’nin istediği Edward Snowden’a Rusya’dan izin çıktığı bildirilirken avukatı henüz belgelerin kendilerine ulaşmadığını söyledi. 23 Haziran’dan bu yana Şeremetyevo Havaalanı’nda mahsur kalan Snowden’ın sığınma başvurusuna Rus yetkililerin vereceği yanıtın süresi dün doldu. Geçici belgeler Snowden’ın Rusya’ya resmi giriş yapmasına olanak sağlıyor ancak belgelerin sığınma başvurusu kararını nasıl etkileyeceği bilinmiyor. ANKARA İsrail sürpriz bir çıkışta bulunarak Türkiye’nin kendisinden silah istediğini iddia etti. İsrail Savunma Bakanlığı Yabancı Savunma Yardım ve İhracat Dairesi (SIBAT) Başkanı Tuğgeneral Şemaya Avieli, Türkiye’ye silah ihracının büyük bir bölümünün halen devam etmekte olan ve eski kontratlar çerçevesinde yapıldığını belirtirken, “Ancak Türkiye’den yeni alışveriş talepleri de var, biz de bunları inceliyoruz” diye konuştu. Türk yetkililer, “yeni alışveriş talebi” iddiasını reddetti. Haaretz’in haberine göre Avieli, Türkiye, Vietnam, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerin silah pazarları olarak “gelişmekte olan ülke” statüsünde olduklarını belirttikten sonra, Türkiye ile İsrail arasında yaşanan siyasi krize değinerek, “Türkiye’ye yapılan silah ihracatı hiçbir zaman durmadığı gibi, İsrail devletinin çıkarları korunarak devam etmektedir. Geçmiş yıllardaki ilişkilerin aynen devam etmediği doğrudur. Ancak Türkiye’ye yapılan silah ihracatı hiçbir zaman sıfır olmamıştır” dedi. Türkiye’ye silah ihracının büyük bir bölümünün eski kontratlar çerçevesinde ya Özgürlük mesajı Sofya’da meclis kuşatıldı Protestoların 40. gününde polisle çatışan göstericiler, aynı zamanda Gezi’yi anımsatan manzaralarla piyano da çaldı. (Fotoğraflar: AFP/AP) Bulgaristan’da hükümetin istifasını isteyen göstericiler parlamentoyu abluka altına alınca, aralarında bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu 109 kişi 8 saat içerde mahsur kaldı. Polis göstericileri güçlükle dağıtırken milletvekilleri polis eşliğinde, oluşturulan bir koridordan dışarı çıkarıldı. Hükümetin medya imparatoru Delyan Peevski’yi ulusal güvenlik ajansının başına getirmesi, yolsuzlukla suçlanan hükümete tepkileri artırmıştı. Peevski’nin ataması geri alınmasına rağmen gösteriler durmak bilmedi. pıldığını belirten SIBA Başkanı, “Ancak Türkiye’den yeni alışveriş talepleri de var, biz de bunları inceliyoruz” diye konuştu. Müsteşarlık reddetti Cumhuriyet’e bilgi veren Türk Savunma Sanayi Müsteşarlığı yetkilileri, “Devletten devlete veya devletten İsrailli şirketlere hiçbir talebimiz yok. Olamaz. Ancak özel savunma sanayi şirketleri İsrailli firmalarla alt yüklenci seviyesinde görüşmeler yapıyor olabilir” dedi. Sisi: Yarın sokağa çıkın Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el Sisi, “terör ve şiddete” karşı yürüttükleri mücadeleye destek vermeleri için halkı yarın meydanlara inmeye çağırdı. İskenderiye’de siyah gözlükleriyle konuşan El Sisi’nin çağrısını İslamcı liderler “tehdit” olarak niteledi. Gül’den dikkat çeken tebrik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mursi’yi darbe ile deviren askeri yönetimin atadığı ve geçtiğimiz günlerde göreve gelen Mısır’ın geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur’a, Mısır’ın Milli Günü nedeniyle tebrik mesajı gönderdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü de, Gül’ün mesajının Mısır halkının bayramını kutlama amaçlı “mutad, her yıl gönderilen bir mesaj” olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, Mısır’daki yeni yönetimi tanımıyor olmasını açıklamasına karşın gönderilen mesaj dikkat çekti. ABD, F16 satışını askıya aldı Haber Merkezi ABD Savunma Bakanlığı, Mısır’a yapılması planlanan F16 satışını ertelediğini açıkladı. Associated Press’in haberine göre Pentagon’dan yapılan açıklamada, dört F16 satışının ertelendiği, Mısır’la her yıl gerçekleştirilen askeri tatbikatın ise süreceği belirtildi. “Mısır’daki mevcut durum nedeniyle şu an F16’ların teslimatının uygun olmayacağına inanıyoruz” diyen Pentagon Sözcüsü George Little, kararın ABD Başkanı Barack Obama tarafından alındığını belirtti. Gezi’nin artçısı olan eylem T.C. MERSİN 8. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2008/5489 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Mersin ili, Toroslar ilçesi, Kepirli köyü 319 No’lu parselde tarla vasfındaki yer olup taşınmaz Mersin ili şehir merkezinin ortalama 26km kuzeyinde yer alan Kepirli köyü sınırları içersinde mevcut köy merkezinin ortalama 1,2 km güneydoğusunda eski köyiçi yerleşiminin 250m. güneydoğusunda yer almakta bulunduğu bölge itibarıyla ortalama 850 metre rakımdadır. Taşınmazın ulaşımı Kepirli köyü içinden geçen toplu taşıma araçları ile sağlanmaktadır. Taşınmaz belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Taşınmaz imar ve yapılaşma yönüyle Büyükşehir Belediyesine bağlı olup, Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’ne ve Plansız Alanlar Tip Yönetmeliği’ne tabidir. Adresi: Kepirli köyü TOROSLARMERSİN Yüzölçümü: 9750,00m2 Arsa Payı: TAM İmar Durumu: Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 18.10.2012 tarih ve 7137 sayılı yazılan ve 1/25000 ölçekli NİP folyesinde taşınmazın köy yerleşim alan sınırları dışında kaldığı (Mevcut arazi kullanımı devam edecek doğal karakteri korunacak alanlar) kullanım kararı ile işaretli olduğu belirtilmektedir. Kıymeti: 87.480,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Dosyasında 1. Satış Günü: 11/09/2013 günü 14.00 14.10 arası 2.Satış Günü: 07/10/2013 günü 14.00 14.10 arası Satış Yeri: MERSİN 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edijen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/5489 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 21/06/2013 (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 45123) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”