Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2013 PAZAR 4 HABERLER İmam hatip lisesindeki kalitesi düşük taşların sökülüp hayır kurumlarına verilmesini emretti Validen defolu bağış Yurt Haberleri Servisi Van Valisi Münir Karaloğlu, yapımı süren imam hatip lisesinde defolu parke ve karoları kullanan müteahide sert tepki gösterirken defolu ürünlerin sökülerek hayır kurumlarına bağışlanması talimatını verdi. Karaloğlu’nun defolu ürünleri hayır kurumlarına gönderme talimatı ayrımcılık olarak yorumlandı. Gürpınar ilçesine giderek burada devam eden kamu yatırımlarını inceleyen Vali Karaloğlu, yapımı de u Van Valisi Karaloğlu’nun imam hatip lisesindeki defolu parke ve karoların hayır kurumlarına gönderilmesi için talimat vermesi ayrımcılık olarak yorumlandı. vam eden Gürpınar İmam Hatip Lisesi ve Spor Salonu inşaatında kullanılan kilitli parke taşı ve karoların defolu olduğunu öğrenince yüklenici firma temsilcilerine sert tepki gösterdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdü rü Taha Al’a, işçiliği beğenmediğini, okul bahçesine döşenen parke taşları ve okul içindeki zemine döşenen karoların defolu olduğunu söyleyen Karaloğlu, parke taşı ve karoların sökülerek hayır kurumlarına bağışlanmasını, zeminin daha kaliteli malzemeyle yeniden yapılması için talimat verdi. Daha sonra ilçedeki diğer çalışmaları inceleyen Vali Karaloğlu, son 10 yılda Türkiye’de yönetme biçiminden yönetici profiline kadar birçok şeyin değiştiğini anlattı. Meydanlar, Parklar... Sevgili, 10 Temmuz Çarşamba annemin yaşayamadığı ilk doğum günüydü. Doğan kalmamış, doğum günü var, ne tuhaf! Annemin annemsiz ilk doğum gününün gecesini, Etiler’deki Sanatçılar Parkı’nda geçirdim, kimi yakınlarım, tanıdıklarım, okul arkadaşlarımla birlikte, bir söyleşide... Doğru dürüst meydanı olmayan Etiler’deki Sanatçılar Parkı’nı çok beğendim. Kaç göç dolayısıyla bizim kentlerimizde yaşam içe kapanık geçti yüzyıllar boyunca. Canım Muğla’nın Saburhane kentinde İlhan ve Handan Selçuk’un evlerinin içe kapanıklığını görünce, ne kadar şaşırmıştım. Eski kentlerimizin, kasabalarımızın meydanları bile bu yüzden fazla gelişmemiştir. Meydanlar daha ziyade, yabancı işidir. Meydanda dolaşmak anlamına kullanılan, “piyasa yapmak” deyimi de İtalyanca meydan karşılığı olan “piazza”dan gelir. Meydanlar kentlerin kalplerinin attıkları yerlerdir. Ama kaç göçlü yaşamımız dolayısıyla, bizde gelişmemişlerdir. Gelişmiş olanlar da her nedense, “imar hamleleri!”ne kurban edilmişlerdir. Çocukluğumun canım Beyazıt Meydanı, Adnan Menderes’in hışmına uğradı, bir daha da iflah olmadı. Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi şarttı ama onun da akıbeti “yayaya açıyoruz” diye insansızlaştırılmak olmamalıydı... Artık siyasi tartışmanın odağına oturmuş olan meydan bitince ortaya çıkacak “ucube”yi hep birlikte göreceğiz. HHH Kentlerde yaşam gelişip yerleşim surlar dışına taşmaya başladığı zaman parklar ortaya çıkmıştır. Sur içinde, meydana var ama parka yer yoktu. Modern kentlerin ilk parkları, eski saray bahçeleri olmuştur ki, bunların İstanbul’daki en görkemli ikisi Gülhane Parkı ile Yıldız Parkı’dır. Osmanlı’da park kavramından önce gelen ise mesire yeridir. Modern kentlerin onsuz olmazı parklar, betonlaşmanın tesellisi gibi durur ve her büyük kentin mutlaka görkemli bir parkı olur. Paris’in, Londra’nın, Roma’nın, Berlin’in, New York’un parklarının yanında İstanbul’un parkları pek sönük ve kimi şenlik dönemleri dışında pek tenha kalır. Yıllarca Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nın tenhalığı karşısında hayrete düşmüşümdür. 2013 ilkyazı ile birlikte, bütün İstanbul’un, dahası bütün Türkiye’nin, hatta diyebiliriz ki, dünyanın kalbi bir süreliğine, Taksim’in küçük Gezi Parkı’nda attı. Yepyeni bir havanın estiği, yepyeni barışçıl, şiddeti dışlayan direniş türünün filizlendiği Gezi Parkı olayları bir şarapnel etkisi yaptı ve birden parklar yeni bir uyanışın, yeni bir demokrasi isteminin odakları haline geldiler. Etiler Sanatçılar Parkı onlardan biri. HHH İstanbul’un kimi parkları, değişik konuların tartışıldığı forumlara dönüştüler. Forum sözcüğü de zaten Roma’da kamuya açık tartışmaların yapıldığı alanlardan geliyor. 21 yüzyılda, parklarımız, sözcüğün tam anlamıyla, forumlara dönüşüyor. Komşuluk ilişkilerinin tarihe gömüldüğü günümüz apartman İstanbul’unda parklar yeni sosyalleşme alanları haline geldiler. 10 Temmuz 2013 Çarşamba akşamının, eski İstanbulluların limonata gibi tabir ettikleri titretip üşütmeyip yalnızca serinleten gecesinde, Sanatçılar Parkı’nın amfitiyatrosu çevresinde söyleşiler oldu, yepyeni bir diyalog ortamı oluşturan antikapitalist Müslümanlardan arkadaşlarla yeryüzü sofrası iftarı duyurusu yapıldı, konular tartışıldı. İnsanın gittikçe bireyselleştiği bir dönemde, parklarımız yeni sosyalleşme alanlarına, forumlara dönüşüyor. Geleceğin, demokrasisinin temelleri bu alanlarda atılıyor. Bireyin birey olarak topluca özgürleşeceği geleceğin demokrasisi bu parklardan, bu forumlardan doğacak belki de... Alevi tehdidine 2 gözaltı n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Mamak ilçesinde Alevi yurttaşların evlerine büyük harflerle “Alevilere ölüm” yazılarını yazan 2 kişi gözaltına alındı, bir zanlının ise arandığı bildirildi. Mamak’ta geçen hafta bazı Alevi yurttaşların yaşadığı evlere kırmızı boyayla “Alevilere ölüm” ifadeleri yazıldı. Bunun üzerine terörle mücadele şube müdürlüğü ekipleri inceleme başlattı. Çevredeki güvenlik kameraları ve MOBESE’leri inceleyen polis ekipleri, 3 kişinin kimliğine ulaştı. Yapılan operasyonda yazıları yazan M.Ü. ve S.D. gözaltına alınırken İ.Y. kaçtı. Emniyette sorgulanan M.Ü. ve S.D., yazıları kendilerinin yazdığını kabul ederken “Biz de Aleviyiz. Herhangi bir amaçla yazmadık. Rasgele yazdık. Alevi Sünni çatışması çıkartma gibi bir amacımız da yok” dedikleri ileri sürüldü.