14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 18 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR Çerçeveye de ‘Hamam’daki tuvale de sığmadı tik taklar Ressam Rafet Ekiz’i ölümünün 10. yılında sanatçı dostlarının sözleriyle anıyoruz CEREN ÇIPLAK Tofaş Sanat Galerisi ‘Zaman Makineleri’ adlı saat sergisine ev sahipliği yapıyor Kültür Servisi Ressam Rafet Ekiz, 2003 yılında acı bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğinde 53 yaşındaydı. 33 yıllık sanat yaşamı boyunca aldığı pek çok ödülün yanı sıra Galata, Teşvikiye, Urart, Ramko, İlyada, Terakki gibi sanat galerilerinde birçok kişisel sergi gerçekleştirmişti. Ölümünden sonra, 2006’da Atatürk Kültür Merkezi’nde Ekiz için bir retrospektif sergi düzenlendi. 2007’de yakın dostlarının anılarından, Ekiz’le ilgili izlenim ve anekdotlarından oluşan “Rafetçe” adlı kitap Leman Yayınları’ndan çıktı. Daha sonra da, tüm sanat yaşamını anlatan ve 600 kadar resim ve desenine yer veren büyük boy bir sanat kitabı yayımlandı. 199697 yılları arasında Salih Kalafatoğlu ile yaptığı söyleşilerden birinde “... Sanat, özellikle resim büyük holdinglerin, devlet gibi şirketlerin vesayetine girmeye yaşamını başladı... Büyük r trafik kazası sonucu smiyle Bi u şirketlerin sanatla daydı. Re yitirdiğinde 53 yaşın le kendine ilişkisi sanatı var üy eden sanatı yücelde, kişiliğiyle de tüm lik, onun men kendine özgüdür İsa Çe ten bir konumda özgü bir sanatçıydı. vale resmi. ve süreçte olmalı; rçeveye sığan, ne tu çe e Ersin Alok (fotoğ‘N n, içi sanat müdahale olsığan, ne de a ar raf sanatçısı): Rafet’in al od ne , an sığ madan, ona gereu. rd yo di resmini anlamak de’ dı am keni sağlarsan gelimeydanlara sığan ad mek, Rafet’in sembolşir ve büyür, büyük lerini, Rafet’in figürkuruluşların eğilimi lerini, Rafet’in geldiği dünyayı, Rafet’in bu yönde olmalı diye düşünüyorum” annesini, Rafet’in abisini, ölen kardeşidiyen Ekiz’i, ölümünün 10. yılında sani, aile kökenini, biçimsel formlarını bilnatçı dostlarının sözleriyle anıyoruz. mek gerek. Hayatımda gelmiş, geçmiş Ercan Akçetin (ressam): Rafet pek çok sanatçı tanıdım. Rafet başka idi, rüzgârda uçan kese kâğıdına, havabaşka bir özelliğe sahiptir. dayken resim yapan adamdı. Böyle bir Harun Kolçak (müzisyen): Rafet’in adamdı yani. Rüzgâr naylonu havalanözgürlüğünü kıskanırdım da diyebilirim. dırsın, o naylonun her hareketine resim O kadar özgün, o kadar kendini güzel diyordu. Rafet Ekiz, Türk resminin başyaşıyordu ki… O sert, saldırgan görünrol oyuncusuydu. Önden gideniydi. Yaptüsünün dışında, ben hiç kimseye maddi macıklıktan, kopyacılıktan uzak, tama ya da manevi zarar verdiğini görmedim. Yalnızca içinden gelenleri söylerdi... İsa Çelik (fotoğraf sanatçısı): Rafet öyle bir adamdı ki, ne çerçeveye sığan, ne tuvale sığan, ne odalara sığan, ne de meydanlara sığan adamdı! Mustafa Karyağdı (ressam): Ben Rafet’in resimlerinde, hayatındaki inişçıkışları görürüm hep. Rafet hissetmeyi bir bilgelik, entelektüelliği okumak kadar yaşamışlık olarak gören, yaşamı; sanata (yaratıcılık’a), sanatı; yaşama çeviren, her yönüyle ilginç, zor, karışık,yaratıcı bir hayat, bir dost, bir sanatçıydı Muzaffer Akyol (ressam): Rafet Ekiz, özgünlüğe giden yolu bulmuştu. Duyarlılığını resminde öne çıkarmaya çalışan anlayışın sahibiydi. Felsefe ve şiirsel zenginlik, Rafet’in resminin özünde vardır. Orhan Benli (ressam): İsmi duyulmamış kritikçilere fırsat verirdi, eleştirilerini de sıkı yaparlardı. Samimiyetinden şüphe duyduğu barcıları, taksicileri, bankacıları, galericileri ve oyun içinde olan ressamları sevmezdi. Kuramı, Orta Asya steplerinden gelen Türk kültürüne plastik boyut katarak, bu coğrafya içinde otantik değerleri katıksız yükleyerek ulusallığı temsil etmekti. Sali Turan (ressam): Ezberci değildi. Moda olan söylemlerden, ideolojilerden uzak durdu. Ayakları yere basmayan, dışarıdan konmuşlarla hayatı çözmeye çalışanlara karşı sıfır toleransla tepki verirdi. Eyüp Öz (heykeltıraş): Tüm dünyanın barış ve huzur içinde yaşamasının ve üretmesinin tek koşulunun, Amerika’nın kendi içinde özgürlüğe kavuşması olduğu düşüncesindeydi. Yeni sloganı ise “Amerika’ya özgürlük”... Devrim Erbil (ressam): Rafet’i genelde bir değerlendirmek istersek, Rafet’in bir defa çok yürekli ve inandığını gerçekten savunan, yüreklice savunan, dostluğunda çok içten, arkadaşlığında özverili, sanatında ise hiç ödün vermeyen kişi olarak tanıtmak isterim. Dilek Türker (tiyatro sanatçısı): O, acıyla keşfetmeye çalışan biriydi. Keşfetmek için gücünü acıdan alırdı. Bu da zaten galiba çok da yanlış bir şey değildi. Bizim felsefemizde vardır. Hiçbir Batı kültüründe böyle bir felsefenin olduğunu düşünmüyorum. “Acıyı bal eylermek” diyor, bizim kültürümüz. Mustafa Horasan (ressam): Rafet bu camiada yaptıklarıyla, yaşantısıyla adı duyulan, takip edilen ve anılarının anlatılarak yad edildiği bir insandı. Sanatçıların arasında konuşulduğu, sohbetlere konu olduğu bir ressam, bir sanat adamıydı. Rafet’le oturmak, konuşmak çok önemli bir şeydi. aletleri de bulunuyor. “İsviçre’nin beynelmiBURSA 2008’de reslel şöhretini haiz, zarif, tore edilen Bursa Umur hassas ve dakik Silver Bey Hamamı, bugünsaatleri sizi teshir edecek kü Tofaş Sanat Galeriyegâne saattir. Saatçilersi, “Zaman Makineleri” de ısrarla arayınız” yazıadlı saat sergisine ev salı ilginç ilanlar da dikkatihipliği yapıyor. Yüksek mizi çekiyor. Mimar Naim Arnas’ın “Antika saatleri alsaat koleksiyonundan mak için 35 bin lira300’e yakın saatin yer alyı gözden çıkartabilendığı sergiyi, aynı zamanler de bulunuyor” yazıda serginin de küratörü lı gazete kupürleri de var. olan Arnas’la birlikte geBu kupürlerden birinde, ziyoruz. “Atatürk’ün yüz bin liSergi mekânında ilk ralık saatini hediye ettiolarak “Teminatlı saği çocuk” başlıklı bir haat tamiri yapılır” yazıber görüyoruz. Atatürk’ün lı bir saat dükkânı canbir çocuğa hediye ettiği o landırması karşılıyor bizi. saat de sergilenen saatler Bine yakın saatin bulunduğu arasında. bir koleksiyona sahip olan Arnas, saat koleksiyoArnas, sergide danunda, en çok, efemeha çok 100150 yılra denilen ilan ve reklık saatlerin yer aldılamlar, kupürler, saatçi ğını belirtiyor. Sermakbuz ve kartvizitginin en az 1 yıl zileri, garanti belgeleyarete açık kalması ri ve saat zarflarını planlanıyor. toplarken zorlandıSergiyi gezdikğını söylüyor. çe Fransa ve İtalya Daha çok halkın yapımı iskelet dukullandığı saatlevar saatleri, Holri toplayan Arnas, landa ve Viyana pek çok kimsenin yapımı duvar saev saatlerini, saatleri, guguklu duat sesinden rahatvar ve masa, kolon, sız oldukları için satistasyon, mutfak satıklarını söyleyince seratleri, oryantal figi mekânındaki tik tak gürlü porselen ve seslerine kulak verimadeni masa sayoruz. Tik tak sesatleri, cam falerini takip edenuslu masa rek eski Türksaatleri, seçe yazılı saatleyahat, sanarin olduğu böyi, bekçi ve lüme geliyokule saatleri ruz. Arnas, saat Oryantalist tarzda, porselen saat görüyoruz. Serimalatı yapanlar Fransa, 19. yüzyıl. gide ayrıca saat için Osmanlı’nın ustalarının kullandığı tornalar, matkapönemli bir pazar olduğunu söylüyor, talar, pergeller, zımba takımları, temizbii bizde saat tasarımının hâlâ yapılmaleme aletleri, saklama kutuları, ölçüm dığını belirterek... u 2008’de restore edilerek Tofaş Sanat Galerisi’ne dönüştürülen Umur Bey Hamamı’nda şimdilerde tik tak seslerinden geçilmiyor. Naim Arnas’ın koleksiyonundan 300’e yakın saatin yer aldığı ‘Zaman Makineleri’ sergisi bir yıl boyunca gezilebilecek. Sanatçılardan TMMOB’ye destek n Kültür Servisi Sanatçılar Girişimi, 9 Temmuz günü “gece operasyonuyla” Meclis’ten geçen torba yasa içinde yer alan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) yönelik düzenlemelerle ilgili açıklama yaptı.Açıklamada, düzenlemenin tüm sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin geleceğini karartmaya yönelik olduğu belirtildi. “Ülke içinde ve dışında tüm işlevini yitirmiş ve her anlamıyla yetkisizleşmiş olan bu diktatörlük, gece yarısı operasyonları ile torbalar dolusu yasalar çıkarma suçluluk ve aymazlığını sürdürmektedir” diyen Sanatçılar Girişimi, düzenlemeyi şiddetle reddettiklerini belirterek, sorumlulara “bu yanlıştan bir an önce geri dönün” çağrısı yaptı. Sezen Aksu Harbiye’de n Kültür Servisi Sezen Aksu Harbiye konserleriyle bu yaz da hayranlarıyla buluşacak. Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda yarın ve 20 Temmuz’da gerçekleşecek konserlerde Sezen Aksu, Fahir Atakoğlu önderliğindeki Acoustic Band eşliğinde sahnede olacak. Konser saat 21.30’da başlayacak. İSRAİL’İ ZİYARETİ TARTIŞMALARA YOL AÇAN İRANLI YÖNETMEN MOHSEN MAKHMALBAF: SİNCAN 5. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/196 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İli, Sincan İlçesi, Atatürk Mahallesi, Köyiçi Mevkii, 103 Ada, 5 parselde kayıtlı, 34/595 arsa paylı, 3 No’lu kömürlük eklentili. Zemin Kat 3 Bağımsız Bölüm No’lu Mesken vasıflı taşınmaz. Adresi: Atatürk Mah. Mohaç Sok. Hilal Apt. No: 5 Sincan/ANKARA Özellikleri: Zemin Kat 3 No’lu taşınmazın bulunduğu bina betonarme karkas olarak inşa edilmiştir. Binanın çatısı örtülü, dış cephesi akrilik boyalıdır. 3 No’lu daire 2 oda, salon, mutfak, banyo, WC, 1 balkondan ibaret olup yaklaşık 70,0C m2’dir. Dairenin giriş kapısı çelik kapı, iç kapılar sunta, pencereleri ahşaptır. Islak zeminler seramik, duvarlar alçı sıva üzeri plastik boyalı, tavanlar kartonpiyerlidir. Salon ve 1 odanın tabanı parke, 1 oda marleydir. Mutfak zemini mozaik, duvarlar plastik boyalı, tezgâh mermer, tezgâh üzeri fayans, dolaplar yapılıdır. Daire doğalgaz kombilidir. Arsa Payı: 34/595 İmar Durumu : Sincan Belediyesi imar sahası içerisinde olup belediye hizmetlerinden tamamen yararlanmaktadır. İnşaat Tarzı: Ayrık nizam, kat adedi: 5 kat, kat irtifası: 15.50 mt, yola mesafesi: Mohaç Sokağa cepheli. Kıymeti: 80.000,00 TL KDV Oranı:İşbu taşınmaz satışı KDV’den istisnadır. Kaydındaki Şerhler: Yoktur. 1.Satış Günü : 04/09/2013 günü 10:10 10:15 arası 2.Satış Günü : 30/09/2013 günü 10:10 10:15 arası Satış Yeri : SİNCAN ADLİYESİ MEZAT SALONU Satış şartları:1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekili bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/196 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/07/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 43321) ‘Sinemanın sınırları yoktur’ Kültür Servisi İran’ın en ünlü film yönetmenlerinden Mohsen Makhmalbaf, İsrail’deki Kudüs Film Festivali’ne katılarak, 1979’daki İslam devriminden bu yana süregelen bir tabuyu kırdı. Şah yönetimi döneminde 4 yıl hapis yatan eski bir devrimci olan Makhmalbaf, 1979’dan bu yana İsrail’i ziyaret eden ilk tanınmış İranlı oldu. Makhmalbaf, Kudüs Film Festivali’ne “barış elçisi” olarak katıldığını ve çok sıcak karşılandığını söyledi. İsrail’i ziyareti geçen hafta İran’da hararetli tartışmalara yol açan ünlü yönetmen, Kudüs Film Festivali’ne barış mesajı götürmek için gittiğini belirterek, “İnsanları sanat aracılığıyla birleştirmeye çalışıyorum, ben sinema yurttaşıyım ve sinemanın sınırları yoktur” dedi. İran sinemasındaki Yeni Dalga hareketinin önde gelen yönetmenlerinden biri olan Makhmalbaf, Londra’da sürgünde yaşıyor. 57 yaşındaki yönetmen, 2005’te Mahmud Ahmedinecad’ın u Makhmalbaf’ın Kudüs Film Festivali’ne katılarak 1979’dan beri süren bir tabuyu kırması, İran’da hararetli tartışmalara neden oldu. Bir grup İranlı aydın, yönetmenin ırkçı politikalar uygulayan bir ülkeyi ziyaretini esefle karşıladığını açıkladı. Makhmalbaf ise ‘Ben sinema yurttaşıyım ve sinemanın sınırları yoktur’ dedi. cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından İran’ı terk etmiş ve İslam Cumhuriyeti’ni açıktan açığa eleştirmeye başlamıştı. 2001’de çektiği “Kandahar” adlı filmin Time dergisinin En İyi 100 Film listesinde yer aldığı Makhmalbaf’ın Kudüs Film Festivali’nde gösterilen son yapıtı “Bahçıvan”, bir baba ile oğlunun din üzerine, özellikle de Mirza Hüseyin Ali Nuri’nin 19. yüzyıl ortalarında İran’da kurduğu ve temel ilkeleri dinlerin birliği ve insanlığın birliği olan Ba hailiği tartıştıkları bir belgesel drama. Öte yandan, aralarında muhalif kişiliklerin de bulunduğu bir grup İranlı aydın, ortak bir bildiri yayımlayarak, Makhmalbaf’ın “ırkçı politikalar” uygulayan bir ülkeyi ziyaret etmesini “derin bir üzüntü” ile karşıladıklarını açıkladı. Bildiride, Makhmalbaf’ın, İsrail’e karşı boykot, tecrit ve yaptırım uygulama kampanyasına katılmaması kınandı ve kendi ülkesinde devlet şiddetine maruz kalmış bir sanatçının, İsrail’i barışçı yollardan Filistinlilerin insan haklarına saygı göstermeye zorlayan bu kampanyaya kayıtsız kalmasının esefle karşılandığı vurgulandı. Makhmalbaf ise “Ben İran’da bir film yaparsam ve siz de bu filmi seyretmek için ülkeme gelirseniz, bu sizin İran’daki diktatörlüğü onayladığınız ve İran’daki politik mahkumlara hiçbir saygı duymadığınız anlamına mı gelir? ABD’ye gidecek olursanız, bu sizin onların Afganistan ve Irak’a saldırısını onayladığınız anlamına mı gelir?” dedi. Kudüs’teki festivalde yaptığı konuşmada, aldığı ödülü İran, İsrail ve Filistin arasında barış için mücadele edenlere adayan yönetmen, sözlerini, “Karanlığı lanetlemek yerine neden bir mum yakmayalım?” diye bitirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle