Katalog

18 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ir özlü söze göre, bilgelik B yolundaki en önemli meziyet “devamlı soru sormak”tan Gelelim efatura ve edefter konusuna… 30 Mayıs’ta bu köşede, geçer. Ancak konu Türkiye’de konuya dikkat çekerek, Mükellef/Gelir İdaresi ilişkisi Gelir İdaresi’nin zor anlaşılır olunca inanıyorum tersi bir açıklamalarına göre, efatura durum söz konusu! Ne kadar az ve edefter’in, neredeyse soruyla iş hızlı yürürse, o kadar bütün mükellefler için zorunlu iyi. Dikkatinizi çekmiştir, bilgi olduğunu ifade etmiştik. teknolojilerindeki gelişmelerden İdare, şimdi mükelleflere faydalanabilmek için Gelir mektup göndermeye başladı. İdaresi ciddi çaba gösteriyor. 2011 yılı cirosu 25 milyon Bunların başında, yeni nesil ve 10 milyon lirayı aşan yetersizdi ki mükellefler bu olduğu için daha önce seyyar ödeme kaydedici cihazlar ile tüm mükellefler, uygulama EFTPOS cihazı alınmış efatura ve edefter uygulaması cihazları satın alma imkânına kapsamında bilgilendiriliyor. dahi sahip olamadı. Gelir İdare olsun. Bu hastanenin SGK ile geliyor. Ancak Gelir İdaresi’nin şu üç alışkanlık haline getirdiği son anlaşması olduğu için zorunlu Gelir İdaresi, zaman zaman sorunun cevabını net olarak dakika süre uzatımını burada olarak fatura düzenlemesi bu uygulamalara ilişkin vermesi lazım. da gösterdi ve 29 Haziran’da gerekiyor. Ancak mevcut zorunluluklar getiriyor ve çeşitli 1. 2011 cirosu 25 milyonu düzenleme gereğince yeni uzun açıklamalar yapıyor. Ancak yayımlanan 427 numaralı VUK aşan bir mükellef, her gün Genel Tebliği ile bu zorunluluk 1 nesil ödeme kaydedici cihaz görüyoruz ki, genel tebliğler yollarda karşılaştığımız bir Ekim’e kadar uzatıldı. kullanımına geçmek zorunda. ile yapılan bu açıklamalar akaryakıt dağıtım şirketinden Ancak burada temel bir Bu durumda, her işlemde her zaman yeterli olmuyor. (ki, madeni yağ satış lisansına sorunun ortaya çıktığı görüldü. yazar kasa fişi otomatik Mükelleflerin ve uygulamayı sahipler) taşıt tanıma sistemi olarak düzenlenecek, daha yürütecek meslek mensuplarının Sabit işyerlerinde seyyar EFTve yazar kasa fişi ile 10 liralık POS kullanan mükellefler yeni sonra bu fiş iptal edilip fatura kafalarındaki soru işaretlerini akaryakıt almış ise efatura ve nesil ödeme kaydedici cihaz düzenlenecek... kaldırmak için daha öz ve daha edefter’e geçmek zorunda mı? kullanmaya başlayacaklar mı, Özcesi; Gelir İdaresi sabit net açıklamalar yapılmalı. 2. 2011 cirosu 10 milyonu yoksa sadece sabit işyerleri işyerleri için de yeni nesil Anımsanırsa, 15 Haziran aşan bir mükellef, zincir dışında hizmet veren işletmeler ödeme kaydedici cihaz kullanım marketlerin birinden (ki, ÖTV III tarihli Vergi Usul Kanunu Genel için mi bu geçerli olacak? zorunluluğunun bulunup Tebliği ile faaliyetlerinde seyyar sayılı listedeki malları imal, inşa Bir özel hastaneyi bulunmadığını net olarak EFTPOS cihazı kullanan veya ithal eder) yazar kasa fişi düşünelim… Kullanım kolaylığı açıklamalı. mükelleflerin, 1 ile 1 liralık çekirdek almış ise Temmuz’dan efatura ve edefter’e itibaren yeni nesil geçmek zorunda mı? ödeme kaydedici 3. KDV mükellefi cihazlardan olup, gelir veya EFTPOS özellikli kurumlar vergisi Bir yıl önce 9 bin prim günüyle SSK’den emekli cihazları kullanmak mükellefi olmayanlar SORU CEVAP olan yakınımın aldığı maaş 900 lira bile değil. Maaş zorunda oldukları için bu uygulamalar yanlış hesaplanmış olabilir mi? Haydar Doğan Sorularınız için malicobelirtildi. zorunlu mu? Emekli maaşı, ödenen primler ve gün sayıları zum6ismmmo.org.tr adMükelleflerden Denilecek son söz resine mail atabilirsiniz. dikkate alınarak hesaplanır. Prim tutarları, 15 günlük şu ki; yeni dönemde Tüm sorular eposta ile aylığı birinci derecede etkiler. Asgari ücretten süre içinde maksimum fayda tek tek ödenmişse aylık düşük olur. Yine de Ankara’da bu zorunluluk için Gelir İdaresi tüm cevaplanacaktır. SGK Emeklilik İşleri Genel Müdürlüğü’ne çerçevesinde bu soru işaretlerini dilekçeyle itiraz edilebilir. işlem yapmaları artık ortadan net bir istendi. Ancak biçimde süre o kadar kaldırmalı. 13 Teşvik, İlaç Olacak mı? oğu ve Güneydoğu illeri D öncelikli olmak üzere, az gelişmiş bölgelerde istihdamı artırmak amacıyla çıkartılan 5084 sayılı teşvik ile bu teşvikte değişiklik yapılarak uygulanan teşvikler 2012’nin Aralık ayında sona ermişti. Bu bölgelerde sonlanan teşvikle ciddi sayıda işten çıkarmalar gözlenmişti. İşte nihayet, bölgedeki işletmelerin bir süredir beklediği istihdam teşviki netleşti. 6486 sayılı kanunla tüm Türkiye’deki işyerlerinde standart olarak ödenmesi gereken SGK uzun vadeli sigorta kollarında 5 puan indirim yapılırken, Bakanlar Kurulu’na bu oranı bölgelerin gelişmişlik düzeyine göre 6 puan artırma yetkisi verildi. Ve bu yetki kapsamında 52 ile ilave 6 puanlık teşvik uygulanması kararı alındı. Bakanlar Kurulu üç gruba ayrılan illerin teşvikten yararlanmasında farklı süreler öngördü. Uygulama ise SGK prim desteği ile sınırlı olacak. Yararlanabilmek için 10 ve üzerinde sigortalı çalıştırmak ve ilgili illerde faaliyet gösteren işyeri, özel işyeri sahibi ve prim borcu bulunmamak veya borçlarını yapılandırmış olmak gerekiyor. Yine aylık prim ve hizmet belgelerini süresinde vermek ve kayıt dışı işçi çalıştırmamak da ön şart. GÖRÜŞ ÖMER BAYBARS TEK ‘Öz ve Net’ Olunmalı… CHP Ne Bekliyor, Daha Ne Kadar Bekleyecek? Görüldüğü gibi, CHP onca fırsatlara rağmen hiçbir rüzgâra yelken açmıyor, hiçbir dalgaya da binmiyor. Aslında bugüne kadar birçok kişi tarafından konu dile getirildiyse de, bugün de CHP’li ya da CHP eğilimli seçmenlerin gündemindeki tek kritik konu “CHP’nin etkili bir muhalefet yapmak için ne beklediği ve daha ne kadar bekleyeceğidir”. Bu zamanda artık CHP’ye siyasi pazarlamada iletişimin ve iletişim stratejisinin ne olduğunu anlatmaya çalışmak abesle iştigal olsa gerek. Ama partideki bu ataleti görünce insan ister istemez “CHP’lilerin iletişim stratejisi denilen konseptten haberleri yok mu” sorusunu soruyor. İşin alfabesine kısaca değinilecek olursa, seçmen odaklı CHP, başta gençler ve kadınlar olmak üzere hedef seçmen kitlesinin istek ve gereksinimlerini dinleyip, anlayıp, benimseyip onların isteklerine uygun Değer Önerileri hazırlamak ve sunmak zorundadır. Seçmeni “lafta değil özde dinlemek” ve gözlemlemek en ciddi işlerden biridir. Dinlemek pasif bir iş değildir. Dinlemek, önem vermek, duyarlı olmak, dikkat etmek, anlamak ve gereğini yapmaktır. Ancak vatandaşı dinlemenin birinci yolu kendi partililerini ve milletvekillerini dinlemekten geçer. Dinlemek, özellikle internet çağında karşılıklı iletişime dayalı interaktif bir iştir. Çok değişik dinleme türleri vardır; yüz yüze konuşarak dinleme, özel araştırmalarla dinleme, gözlemleyerek dinleme ve teknolojik araçlarla dinleme. Dinleme tek taraflılık ve büyük burunluluk kaldırmaz. Devamlı olarak anketlerle ve tüm iletişim kanallarıyla seçmenlere ve seçmen adaylarına sorular sorup, geri dönüşler yapmayı gerektirir. Sürekli kurmay çalışmalar ve analizler ister. İnterneti ustalıkla kullanmayı gerektirir. Bugün CHP sosyal medyayı kullanıyorsa da bölük pörçük ve dağınık bir kullanıştır bu. Partinin web sitesinde yapıldığı gibi “info” tarzında eposta iletişim adresi vermek yanlıştır. Partiye fikir verecek, şikâyet yöneltecek ve öneride bulunacak kişiler eposta ya da telefonda gerçek bir isimle ve hatta canlı biriyle karşılaşmalıdır. Daha da iyisi, gençleri bu konuda eğiterek seçmenlerden gelecek sorulara cevap vermelerini sağlamaktır. Bu hem iletişim sorumlularının sorumluluklarını daha etkin ve etken yapmalarına, hem de seçmenlerle daha anlamlı ve ruhlu ilişkiler geliştirilmesine katkıda bulunur. İyi iletişim, CHP’nin seçmenlerine iyi oluşturulmuş vaatleri, bekledikleri ve sıkıldıkları konularda çözüm yolları göstermesini ve de bunu zamanında, eksiksiz, kusursuz yapmasını gerektirir. İletişimin çok ilkesi vardır ama saydamlık, ilgi, saygı ve dürüstlük bunların en önemlilerindendir. Öte yandan, CHP mesajlarında seçmenleri ikna edebilmek için, onların değişim için sosyal, fonksiyonel, psikolojik, fiziksel ve parasal kaygılarını giderici söylemler geliştirmelidir. CHP’nin etken ve etkin iletişim kurmak için elindeki, başta Gezi Parkı nedeniyle açığa çıkmış olan engin mizah dahil olmak üzere, mesaj malzemesi hiçbir zaman bu kadar çok olmamıştı. Ama ne yazık ki bu malzemelerden yararlanmamaktadır. CHP’nin acilen hizmetine gereksinmesi olan insanlara karşı moral sorumluluğu vardır. “Bugün olmazsa ne zaman” sözünü yerine getirecektir? Herkes beklemektedir. Bunu yapmadığı takdirde üzerinde ayrıca kuşkular yaratacak ve kendisine bağlı seçmenleri de kaybedecek ve rakiplerinin ekmeğine yağ sürecektir. İletişimde “mesaj kaynağının güvenilirliği” önemlidir ama bu kaynak mesajları veremezse güvenilirliğini kaybeder. Emekli maaşı ve yanlış hesaplama Marmara’nın İncilerine Suikast PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Eşine az rastlanan Marmara Denizi’nin incileri sayılan Prens Adaları 1. derecede sit kapsamında korunmaya alınmıştır. Doğa severlerin de gözbebekleridir. 70’li yıllarda yapsatçıların göz diktikleri İstanbul’un seçkin yörelerinin betonlaştırılması furyasında en çok endişe getiren yerler Boğaz mıntıkasıyla Marmara’nın incileriydi. Kenti koruma telaşına düşenler, aralarında dernekli veya birliktelikli toplantılarda içtenlikle bunun çarelerini arıyorlardı. Prens Adaları’yla ilişkisi olan bir avuç Ada sevdalısı da bir araya gelerek 1. derecede sit yasaları kapsamında rant tutkunları için bulunmaz nimet olan adaları koruma kararını aldık. İlk adımda basınla ilişki kurup kamuoyu yaratmaya yöneldik. Başta Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri olmak üzere basında duyarlık gösterenlerin de desteğini aldık. HHH Ayrıca çok zor koşullarda da olsa dört sayfalık dergi ölçülerinde ‘Çevremiz’ başlıklı yerel gazeteyle kamuoyu oluşturmaya çalıştık. O yıllarda tüm yerel güzelliklere olduğu gibi Adalar’a da ilgi duyan değerli insan Çelik Gülersoy’un da Büyükada’da bir mekân almasına aracı olarak kendisinin Adalı hemşehri olmasını sağlamıştık. Bu konak, istemi üzerine şu anda halka açık müze niteliğindedir. İşte o tarihlerde doğa ve memleket severliğiyle tanınan bu büyük insanın da katkılarıyla onun başkanlığında, 1989 yılında, daha örgütlü çalışabilmek için Ada Dostları Derneği’ni kurduk. Sayın Ç. Gülersoy bir yıl başkanlık ettikten sonra yerini gene ada sevdalısı Prof. Asım Mutlu’ya emanet etti.1993’te Mutlu’nun vefatından sonra dernek başkanlığı, canımı dişime takarak koruma savaşı verişim nedeniyle ısrarla bana verildi. 2012 Haziranı’na kadar koruma savaşıyla yorulmam nedeniyle başkanlığı Büyükadalı yönetim kurulu saymanımız eczacı Erol Yazman’a emanet ettik. Hemen belirtmeliyim ki Adalar’ın doğal yapısı bugüne değin olduğunca korunabildiyse bunda derneğin büyük payı vardır ve savaşım devam edecektir. HHH Şimdilerde büyük bir rant aşkıyla tehlike altındayız. Her konuda olduğu gibi “Ben yaptım oldu” faşizmiyle hareket eden AKP iktidarı, sit kurallarını hiç dikkate almadan Yassıada’yla Sivriada’yı imara açma kararını almış. Hem de bu kararda ne Büyükşehir’in ne de Adalar Belediyesi’nin bırakın onayını haberi bile olmadan işlemi yürürlüğe koymuş. Ülkeye demokrasiyi kendilerinin getirdiğini aralıksız dile getiren Sayın Başbakan’ın bu tutumu acaba bizlerin bilmediği hangi demokrasidir? HHH Tüm adaların doğasını korumayı ilke edinmiş dernekler bu kabul edilemez suikasta izin vermez. Tüm hukuki yollar ve imar yasaları kapsamındaki sit kuralları ve daha birçok etkin eylemlerle bu yakışıksız ve yasa tanımaz davranış kesinlikle önlenir. Adalılar bu kanunsuzluğu ve hoyratlığı kabullenemez ve kesinlikle aynen Gezi olaylarında olduğu gibi bir araya gelerek demokratik haklarını kullanırlar. Rantiyecilere de hadlerini bildirirler!.. HHH Bu tedirginliğin devam ettiği sürede 13 Haziran günü bulunmaz insan ve bilim adamı TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Sayın Alpaslan Işıklı Hocamızı yitirdik. Hiç beklenmeyen bu Hakk’a yürüyüş, toplumumuz için çok çaplı bir yitiriş olmuştur. İlmi ve irfanı eşliğinde memleketini, ulusunu Atatürk devrim ve ilkelerini soyadına eş değerde ışıklandırması, kendisine duyulan sevgi, saygı, özellikle de borçlulukları katlandırıyordu. Acı haberi duyduğumda sanki yakınlarımdan birini kaybetmişçesine şoka girdim. Yaradan ailesine, dostlarına, öğrencilerine ve de ülkeyi sevenlere sabırlar versin. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY AkTur Turizm End. A.Ş.’ye ait 1225 no’lu 10.000TL.’lik kurucu hisse senedimi kaybettim. Hükümsüzdür. Tahsin Yazıcı Varisleri Öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Ozan Günel 385151386150A serisi olan aralıklardaki faturalarımı 11.07.2013 tarihinde kaybettim. Hükümsüzdür. Kerem Yavuz T.C.: 20461281060 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Sapları ve 1 yeşil çiçek to 2 murcukları sebze olarak yenen 3 bir bitki. 2/ Ge 4 cikme... Rütbe 5 ya da kıdemce 6 küçük olan asker. 3/ Sivas’ın 7 Şarkışla ilçe 8 sinde bir kaplı 9 ca... İtalya’nın en uzun ırma 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ğı. 4/ Katolik mez 1 B A S M A C A İ hebinde kendini dine 2 A Y A Y E L E K adayan ve manastırda 3 A B A yaşayan kadın... Es 4 S A L T A M T E L E M E ki ayakkabı. 5/ İçin5 A Y A L A M A A de bulaşık yıkanan 6 C E E M A N E T musluk teknesi... Bir etkinliğin geçici ola 7 A L A M A N M A E B E EM İ R rak durdurulduğu sü 8 re. 6/ Bir nota... İslam 9 İ K A A T A R İ inancına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacakları yer. 7/ Bir renk... Peru’nun para birimi. 8/ Osmanlılarda kapıkulu askerlerine ve kimi devlet görevlilerine üç ayda bir verilen ücret... Şaşma belirten bir ünlem. 9/ Hıristiyanlıkta reform hareketi sonucunda doğan mezhebe ve bu mezhebe bağlı olanlara verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Birahane. 2/ Bir sanat yapıtının, tablonun, yazıtın çizilerek ya da boyanarak yapılmış kopyası... Tümör. 3/ “Denizayısı” da denilen bir fok türü... Telefon sözü. 4/ Şamanizm’in din adamlarına verilen ad... Koyu kırmızı renkte bir süs taşı. 5/ Küçük tuzlu bisküvi... Demir elementinin simgesi. 6/ Bir soru sözü... Osmanlılarda gece bekçisi. 7/ Bir nota... Güney Amerika’da yaban hayvanlarını yakalamakta kullanılan kement. 8/ Gemi kamaralarını aydınlatmak için güvertelerde açılan küçük yuvarlak camlı kaporta. 9/ Hayvan ağılı... İki tarla arasındaki sınır.