16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2013 CUMA 6 YARIN TAKSİM’DE BULUŞMA ÇAĞRISI İstanbul Haber Servisi Taksim Dayanışması, Ethem Sarısülük’ün ölümüne yol açan polisin tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakılmasını protesto etmek ve direniş sırasında tutuklananların serbest bırakılmasını talep etmek amacıyla, yarın saat 19.00’da Taksim’de buluşma çağrısı yaptı. Meslek odaları, sivil toplum örgütleri, gençlik, kadın ve LGBT dernekleri ile birçok siyasal çevrenin bulunduğu yaklaşık 120 bileşen tarafından oluşturulan Taksim Dayanışması’nın 1 Temmuz Pazartesi günü de Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı’nda “polis şiddetinin sorumluları” hakkında kitlesel suç duyurusunda bulunacağı bildirildi. HABERLER 14 yaşındaki oğlum Bir ağaç gibi tek ve hür... Antalya’da Gezi Direnişine destek eyleminde Cumhuriyet Meydanı’ndaki koruluğa 8 adet sedir ağacı dikildi. Ağaçlara, eylemlerde yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Komiser Mustafa Sarı, çocukları için yürürken gaz bombaları nedeniyle kalp krizi geçirerek ölen Zeynep Eryaşar ve 68’in devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile Hüseyin İnan’ın isimleri verildi. size ne yapmış olabilir? l Polisin gaz bombasıyla başından yaralanan Berkin 10 gündür yaşam savaşı veriyor. Annesi gözyaşlarıyla isyan ediyor: Cıvıl cıvıl çocuğumun hayatını kararttılar. l Oğluma bunu yapan polisin yargılanmasını istiyorum diyen baba Sami Elvan: Kılıçdaroğlu, dayısını aramış. BDP milletvekili Sabahat Tuncel hastaneye geldi. Hükümetten kimse geçmiş olsun bile demedi. SİBEL BAHÇETEPE Adam öldürmeye teşebbüsle suçlanan eylemcilerin avukatı savcıya tepki gösterdi: Her şeyi imzalıyorsunuz ‘Polis getiriyor savcı inanıyor’ ALİCAN ULUDAĞ Berkin Elvan ANKARA Başkentteki Gezi operasyonlarının ikinci dalgasında gözaltına alınan 23 kişiden 19’u “örgüt üyeliği”nin de arasında bulunduğu 14 suçlama yöneltildi. Avukatlar, “Adam öldürmeye teşebbüs” suçlamasına “Eylemciler kimi, nerede, ne zaman öldürmeye teşebbüs etmiş” diye tepki gösterdi. Savcı Durak Çetin ise “Adam öldürmeye teşebbüs suçundan kastedilen, orada linç edilmek istenen polislerdir” yanıtını verdi. Tutanaklarda 9 örgütün ismi yer aldı. Eylemciler, üyesi olduğu gruplara göre bu örgütlere dağıtıldı. tutuklanma, 4’ü ise haklarında adli kontrol kararı alınması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Eylemcilere, Bu arada bir eylemciye, evinde yapılan aramada bulunan Mahir Çayan ile İbrahim Kaypakkaya’nın kitapları da suçlama olarak yöneltildi. Oysa 3. yargı paketi kapsamında bu kitaplar suç olmaktan çıkmıştı. Hatta, Samsun Savcılığı, Kaypakkaya’nın anmasına ‘suç yoktur’ diyerek takipsizlik kararı vermişti. Eylemciler suçlamaları reddederken bazı avukatlar ile savcılar arasında tartışma yaşandı. Avukat Duygu Demirel’in, sorgu sırasında suçlamaları eleştirirken savcıya “Müvekkilim adam öldürmeye teşebbüs ve Türk bayrağını yakmakla suçlanıyor. Sormak istiyorum: Müvekkilim nerede, ne zaman, kimi öldürmeye Savcılıkta tartışma kalkışmış, bayrağı nerede yakmış?” diye sorduğu öğrenildi. Savcı Kemal Çetin’in ise bu sorunun kendisine değil kararı verecek hâkime sorulmasını istediği belirtildi. Avukat Demirel ise “Polisin getirdiği her şeyin altına imza atıyorsunuz” karşılığını verdi. Bir başka avukat ise sorgu sırasında müvekkiline “Eylemde slogan attınız mı” diye sorulmasını eleştirdi. Bu eleştiriye sinirlenen savcı Durak Çetin’in ellerini masaya vurarak “Siz de soru sormaya izin vermiyorsunuz” dediği ifade edildi. Savcı Çetin’in suçlamalar arasında yer alan “adam öldürmeye teşebbüse” ilişkin ise avukatlara “Orada kastedilen, eylemde linç edilmek istenen polislerdir” dediği öğrenildi. Gezi Parkı Direnişi’nde evinin bulunduğu Okmeydanı’nda, polisin attığı gaz bombası kapsülünün başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve 10 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan gözyaşları içinde isyan ederek “14 yaşındaki bir çocuk onlara ne yapmış olabilir? Benim çocuğumun mezuniyet töreni vardı, kıyafetler almıştım ona. Cıvıl cıvıl, sapasağlam çocuğumun hayatını bir günde kararttılar. Oğlum direnecek, herkese inat dayanacak ve bana geri gelecek” dedi. Baba Sami Elvan ise “Babalar Günü’nde oğlumuz yaralandı, o günden beri gözlerini açmadı. Bize çok güzel Babalar Günü hediyesi verdiler” diyerek yaşananlara tepki gösterdi. Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde 16 Haziran Pazar günü Gezi Parkı Direnişi’ne destek amacıyla yapılan protesto gösterileri sırasında, sabah 06.30 sıralarında evinden ekmek almaya çıkan Berkin Elvan, bir daha evine dönemedi. Başına gelen biber gazı kapsülü ile evinden bir sokak ileride yaralanan Elvan, yaralandıktan sonra arkadaşlarına “babama söylemeyin, babam görmesin, duymasın üzülür” dedi. Beyin kanaması geçiren ve iki kez ameliyat olan Elvan, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde solunum cihazlarına bağlı, yaşamak için direniyor. Tekstil işçisi bir babanın üç çocuğunun en küçüğü olan Berkin Elvan’ın 17 ve 15 yaşlarında Gamze ve Özge adında iki kız kardeşi var. Baba Sami Elvan “16 Haziran Pazar günü sabah olay oldu. Ben uyuyordum. Kahvaltı yapacaklarmış, Berkin ekmek almaya çıkmış, gidiş o gidiş..” diyerek o günü anlattı. Baba Elvan şunları kaydetti: “Doktorlar hayati tehlikenin devam ettiğini, beklemekte, sabretmekte fayda olduğunu söylüyorlar. ‘Yanına gittiğinizde çocuğunuzla konuşun’ diyorlar. İlk iki gün yoğun bakımda konuşurkan tepki vermişti. ‘Oğlum beni duyuyorsan gözünü aç kapa’ dedim’ Çok ufak gözlerini oynattı. ‘Oğlum parmağımı sık’ dedim. Elini öptüm. ‘Herkesin selamını getirdim’ dedim. Umutla bekliyoruz” Sarısülük ailesinden savcılığa itiraz ‘Taş atana kurşun sıkılmaz’ sında dengenin bulunduğu söylenemez.” denildi. Kamera kayıtlarına göre katil şüphelisinin, amirlerinin geri çekilme talimatı uygulanmaya başladıktan sonra geriden göstericilerin üzerine doğru ileriye tek başına koşarak geldiği ifade edilen dilekçede, polisin “öldürme kastı” ile hareket ettiği kaydedildi. Şüpheli polisin “vurkaç taktiği uyguladığı” belirtilen dilekçede, polisin serbest bırakılmasının “toplumda adalet duygusunun incinmesine, cinayetin cezasız bırakılmaya çalışıldığı algısının oluşmasına sebep olmuştur” ifadesi kullanıldı. Avukatlara polis şiddeti l Başbakanlık’ın hemen yanında bulunan Güvenpark’ta çarşamba günü saat 22.30 sıralarında avukatlar ile polisler arasında gerginlik yaşandı. Gaziantep’ten gelen avukat Mahir Petekkaya, Güvenpark’tan geçmek isteyince polis engeliyle karşılaştı. Avukat ile polisler arasında bir süre tartışma yaşandı. Avukatın şikâyeti üzerine Ankara Barosu’na bağlı Avukat Hakları Merkezi’nden Doğan Erkan’ın bulunduğu 5 avukat, olay yerine gelerek duruma müdahale etmek istedi. Bu sırada polisler ile avukatlar arasında arbede yaşandı. Bir polisin avukatlara, “a... k... avukatları” dediği ve el hareketi yaptığı belirtildi. Bir polisin “elinin çarpması” sonucu avukat Cengiz Yaşar’ın burnu kanadı. Karalama kampanyası Haber Merkezi Gezi Parkı eylemlerine destek amaçlı Ankara’da yapılan gösterilerde polis kurşunuyla yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün bir mevzide eli silahlı şekilde fotoğrafının dün bazı yayın organlarında “terör örgütü üyesi” olarak yansıtılmasına ailesi isyan etti. Sarısülük’ün ağabeyi Cem Sarısülük, “Terör kamplarında çekilmiş gibi gösterilen fotoğrafı, geçen yıl Hakkâri’deki Tekelli Tabur Komutanlığı inşaatında çalışırken çekilmiş. Elindeki G3’ü güvenliğin sağlayan askerden alıp hatıra fotoğrafı çektirmiş. Kardeşimi terörist gibi gösterme çabası var” dedi. “Bu nasıl bir vicdan, insan Allah’tan korkar” ifadesini kullanan Cem Sarısülük, “Kardeşim askerliğini de Hakkâri Şemdinli’de yaptı. O bölgeyi bildiği için de çalışmayı kabul etti. Aynı fotoğrafları zaten kendisi de sosyal paylaşım sitesine koymuştu. Terör kampında çekilen bir fotoğrafı buraya koyar mı?” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sarısülük ailesinin avukatları, Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük’ü başından vurarak öldüren polis memurunu serbest bırakan mahkemenin kararına itiraz edilmesi için soruşturma savcısına başvurdu. Hâkimin kararına karşı üst mahkemeye itiraz edilmesi savcılıktan istenen dilekçede, “Olay anında şüpheli polis meşru müdafaa halinde değil sürekli ve aralıksız saldırı halindedir” denildi. Dilekçenin üst mahkemeye gönderilip gönderilmeyeceğine ise savcılık karar verecek. Avukatların hazırladığı itiraz dilekçesi, soruşturmaya yürüten savcı Veli Dalgalı’ya verildi. Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi’nin polis Ahmet Şahbaz’ı “meşru müdafaa sınırında kalması olasılığının varlığı” gerekçesiyle serbest bıraktığı anımsatılan dilekçede “Saldıranı yaralamadan ya da öldürmeden saldırıdan kurtulmak olanaklı iken ‘saldıran’ yaralanmış ya da öldürülmüşse o zaman saldırı ile savunma arasında orantı yok demektir. Kendisini sopa ile döven ya da taş atan bir kişiyi tabancasını ateşleyerek öldüren failin davranışı ile saldırı ara Bu arada Ethem Sarısülük’ün vurulmasına ilişkin tanık olarak ifade veren Burhan Çoban’ın polis tarafından tehdit edildiği bildirildi. Sarısülük ailesinin avukatlarından alınan bilgiye göre, görgü tanığı Burhan Çoban’ı Çankaya Emniyet Müdürlüğü’nün telefonlarından arayan bir kişi, “Seni Yüksekova’da gördük. Biz sana ne yapacağımızı biliyoruz. Seni takipteyiz” dedi. Görgü tanığına tehdit 88 TL para cezası BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Gezi Parkı Direnişi’ne destek için evinin balkonunda tenceretava çalma eylemine katılan Zeynep Yaşar’a polis tarafından “Kabahatler Kanunu’na muhalefet” suçundan 88 TL para cezası kesildi. Yaşar, cezaya itiraz edeceğini belirtirken Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu üyesi Bülent Duran bunun keyfi bir uygulama olduğunu söyleyerek yurttaşların bu gibi cezalar karşısında yargıya başvurmasını istedi. Yaşar şunları söyledi: “Polisler, ‘Kendi özgürlüğünüz için başkalarının özgürlüğünü neden kısıtlıyorsunuz’ diyerek bana tepki gösterdi, ben de saatin 24.00 olmadığını, gürültü değil demokratik bir biçimde eyleme destek verdiğimi anlattım. Polisler, ‘Tenceretava çalmadığınızı söyleseydiniz size ceza kesmeyecektik’ dediler. Ceza tutanağını imzalamadım. Polisler, apartman görevlisine teslim etmişler. Bizleri böyle cezalar ile baskı altına almak istiyorlar ama boşuna. Demokratik eylemler sürecek.” Tencere tava eylemine Jet hızıyla başlatılan soruşturmalar kalabalığın üstüne araç süren kişiye işlemedi Adalet görmemiş duymamış, bilmiyor MAHMUT LICALI ANKARA Ankara’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında Kızılay’da kalabalığın üzerine araç süren kişi hakkında olayın üzerinden 26 gün geçmesi ve konu hakkında 4 farklı suç duyurusu bulunmasına karşın hukuki süreç yalnızca “dosya numarası verilmesiyle” sınırlı kaldı. Kızılay güzergâhına yönelik bütün yolların kapatılmasına karşın, Gezi Parkı protestosu nedeniyle Kızılay’da toplanan kalabalığın arasına hızla giren araç 1’i ağır olmak üzere 3 kişinin yaralanmasına neden olmuştu. Konu hakkında 4 farklı suç duyurusu bulunurken kasten kalabalığın içine araç süren kişi hakkında Ankara Adliyesi’nde bugüne kadar yalnızca dosya numarası verildi. Soruşturmayla ilgili olarak herhangi bir savcı görevlendirilmedi. Olayda ağır yaralanan İsmail Aydoğdu 12 gün boyunca yoğun bakımda kalarak iki kere beyin ameliyatı geçirdi. Baba Mevlüt Aydoğdu da oğlunun sağlığının iyi olduğunu ancak bilincinin tam yerine gelmediğine, hafızasının gidip geldiğine işaret etti. Aydoğdu, “Bizi tanıyor arkadaşlarını tanıyor, fakat konuşmaları iyi değil. 6 ay sonra tekrar ameliyat olacak. Kafatasına yapay bir protez kemik takılacak” diye konuştu. Baba Aydoğdu, aracın kalabalığın içine bilinçli olarak girdiğini düşündüğünü ifade ederek, “Kalabalığın içine girmesi mümkün değil çünkü yollar, her taraf kapalı” dedi. Kalabalığın ortasına dalan aracın olay olmadan 2 saat önce AŞTİ tarafında görüldüğünü kaydeden Aydoğdu, aracın Kızılay’a hangi amaçla geldiğinin belli olmadığını kaydetti. Aydoğdu, şunları dile getirdi: “Aracı süren kişinin yanında 18 yaşından küçük bir kişi daha var. Ben aracı kullanan kişinin bu kişi hasta deyip barikatı açıp girdiğini duydum. O bölgedeki MOBESE kameraları da kapalı.” Söz konusu kişinin Çankaya Emniyeti’nde ifade verdiğini ancak bu kişinin insanlara çarpıp çarmadığının bile tutanak altına alınmadığını ifade etti. Cadı avı sürüyor İZMİR/ ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)İzmir’de Gezi Parkı Direnişi’ne destek eylemlerine katılan ve geçen pazar günü gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 13 eylemciden 11’i “kamu malına zarar verdikleri, kamu düzenini bozdukları, polise mukavemette bulundukları” ileri sürülerek tutuklandı. İzmir’de 20 Haziran’da düzenlenen operasyonda da gözaltına alınan 14 kişiden 13’ü tutuklanmıştı. Böylece İzmir’de Gezi olaylarında tutuklananların sayısı 24’e yükseldi. Eskişehir’de de polis eylemci avına çıktı. Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, polis ekiplerince önceki gün gerçekleştirilen operasyonda aralarında EğitimSen Eskişehir Şubesi Başkanı Ali Paşa Şanlı’nın da bulunduğu İ.B, S.T, G.K, G.Ç, E.Ç, K.A, G.E. ve E.Y. Emniyet’teki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. 9 kişiden İ.B, S.T, G.K, G.Ç, E.Ç, ve E.Y, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakılırken diğer 3 kişi de mahkeme tarafından adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Mezuniyette Gezi tartışması ADANA (AA) Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi’nde mezuniyet töreni yapıldı. ÇÜ Kongre Merkezi’nde yapılan törende konuşan AdanaOsmaniye Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten, Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan insanları anımsatarak “Olay anında müdahale ederek hekimlik mesleğini gönüllü olarak yerine getiren meslektaşlarımız ve birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar bizlere yardımcı olan öğrenci kardeşlerime teşekkür ederim” dedi. Ökten’in konuşması sırasında bazı veliler tepki göstererek kürsüye yürümek istedi. Konuşma sürerken arka sıralarda birbirinin üzerine yürüyen bazı velilerin, yakınları tarafından sakinleştirildiği görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle