16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2013 CUMA 14 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada …“Önderimiz Sayın Abdullah Öcalan, serbest kalacak!” dedi... Bu “müjde” açıklamaları daha bir önemle izlenen PKK’nin önderlerinden Murat Karayılan’dan! AKP’nin başbakanı RTE, akil adamların son toplantısında ne dedi: Akil üye Fuat Keyman toplantıda, Başbakan’ın “çözüm sürecinin hâlâ birinci aşamada olduğunu” söylediğini açıkladı. Bir başka akil üye de Başbakan’ın, teröristlerin ancak yüzde 15’inin ülkeyi terk ettiğini açıkladığını söylüyor. Başbakan ve hükümet üyeleri durmadan çözüm sürecinin başarıyla sürdüğünde ittifak ediyorlar... ...AKP hükümetinin halktan hiçbir şeyi gizlemediğini, şeffaflığa riayet ettiklerini dillerinden düşürmüyorlar, ama Başbakanlarının TV’lere çıkıp teröristlerin ancak yüzde 15’inin dışarı çıktığını, yazılanların palavra olduğunu, hâlâ sürecin birinci aşamada olduğunu halka açıklayan bir konuşmasına rastlanmadı. HHH Çözüm süreci tıkırında mı? Tıkırında ise peki, ama Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK’nin “öz savunma grubu” polis örgütü oluşturarak yollarda denetimler yaptığını içeren haberler ne ola? İmralı ile Kandil’in ve siyasal uzantıları BDP’nin sürekli olarak hemen başlatılmasını istedikleri üçüncü aşamanın, Karayılan’ın açıklaması ve Cizre’deki bağımsız Kürt devletinin polis gösterisiyle ilgisinin ne olduğu hiç hesaba katılıyor mu? Başbakan, süreç henüz birinci aşamasında derken, BDP, İmralı ve Kandil ikinci sürece geçildiğini söyleyerek dayattıkları 25 maddelik hukuk reformlarının bir an önce yasalaşmasında diretmelerinin bir anlamı olsa gerek. Üçünçü aşamada direnmelerinde nihai hedeflerine ulaşmanın bir parçasını gerçekleştirmenin yanı sıra, asıl önemli amaç Öcalan’ın serbest kalmasını sağlamak! Tabii sonra yeni anayasada Kürtlerle Türklerin devletin iki ana unsuru olduğunu kabul ettirmeye sıra gelecek. HHH RTE’nin meydanlarda durmadan yinelediği tek millet, tek bayrak, tek devlet sloganı: İki millet, tek bayrak, federatif bir devlete dönüşecek! Kürtlerin nihai amaçları olan bağımsız devlet idealinden vazgeçtiklerini sanan saftiriklere Hüriyet’in dün, “…Ve Kürt Meclisi...” başlığı altında verdiği haberi okumalarını salık veririz. Amaçlarını bugün açıklamıyorlar. Erbil’i sık sık ziyaret eden Ahmet Türk, bağımsızlık konusunda Mesud Barzani’den hayli ders almış, yararlanmış olmalı. Zira Barzani, sık sık karşılaştığı, “Ne zaman bağımsızlığınızı ilan edeceksiniz” sorusuna hep aynı yanıtı veriyor: “Daha zamanı var!” Barzani’nin geçtiği yolların benzeri girişimler Güneydoğu’da başlatılıyor. Habere göre “Diyarbakır’da geçen günlerde düzenlenen Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferası’nda 11 kişilik yürütme kurulu oluşturuldu... Kurul, ilk toplantıda ‘meclis veya komite’ oluşturularak barış sürecinin yürütülmesine karar verdi...” Tabii araya sıkıştırılan “barış süreci” sözcükleri asıl amacı kamufleye hizmet ediyor. HHH Barış süreci... çözüm süreci arasında “berileri” bağımsızlık sürecinde adım adım ilerliyorlar. “Birileri” de soruyor: Hükümetin izlediği Kürt politikası, başını kuma gömen devekuşu örneği politikalar mı? HABERLER ‘Bu oyun bozulacak!’ Tartan: Alevi dedelerini İran’a götürmek gibi bir şey asla söz konusu değil. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Yeni Akit gazetesinin birinci sayfadan yayımladığı “Dede’leri CHP İran’a götürmüş” başlıklı haberin düzmece olduğunu belirterek, “Bazı yayın organları, gazetecilik ahlakına sığmayan haberlerle birilerini hedef göstererek, toplumu germeye çalışıyor. Ancak toplum, bu tür yalan haberlere itibar etmeyecektir” dedi. Söz konusu haberdeki, “Alevi dedelerinin İran’a götürülmesini olayını CHP’li İzmir Konak Belediyesi’nin organize ettiği” iddialarının aslı olmadığına dikkat çeken Tartan, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Biz toplumun her kesimine her zaman eşit mesafede olduk. Yerel yönetim olarak yetki ve sorumluluklarımız yasalarla belirlenmiştir. Alevi dedelerini İran’a götürmek gibi bir şey asla söz konusu değil. Bunun yasal olarak yönetmeliğe aykırı olmasının yanı sıra bizi ilgilendiren bir durum da yaşanmamıştır. Konuyla ilgili herhangi bir görüşme yaşanmadı, bizden bir talepte bulunulmadı. Konuyu hukuki düzleme de taşıyacağız. Alevi yurttaşları kullanarak halkın üzerinde oynanmak istenen oyunlara izin vermeyeceğiz.” CHP’li İzmir Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan Yeni Akit’in haberini yalanladı Okullar Hayat Olsun Projesi’nden yaz aylarında Kuran kursu açılması çalışması çıktı Okulda Kuran kursu HÜKÜMETİN PAKETİNE TEPKİ SİNAN TARTANOĞLU ‘AKP Alevisi yaratma projesi’ MEHMET MENEKŞE Hatay saldırısının faili teslim oldu HATAY (Cumhuriyet) Hatay valiliği, Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs’ta meydana gelen ve 52 kişinin öldüğü bombalı saldırıların faili olarak aranan Hatay nüfusuna kayıtlı D.Ö.’nün 26 Haziran Çarşamba günü polise teslim olduğunu açıkladı. Hatay Emniyet Müdürlüğü’nde sorgusu devam eden D.Ö.’nün, işlemlerinin ardından Adana Adliyesi’ne sevk edileceği bildirildi. Saldırılarla ilgili, 22 kişi gözaltına alınmış, olayın planlayıcısı olduğu belirtilen Nasır Eskiocak’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi tutuklanmıştı. FOÇA (Cumhuriyet) Balyoz davasında 18 yıl hapse mahkum edilen eski Güney Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Lütfi Sancar, aldığı özel izinle dün annesi Emine Sancar’ın Foça’daki cenaze törenine katıldı. Foçalılar, emekli olduktan sonra ilçelerine yerleşen komutanı acılı gününde yalnız bırakmadı. Özel izinle annesini uğurladı AKP’li başkan istifa etti VAN (Cumhuriyet) Bir grup PKK’li tarafından geçen yıl kaçırılan ve 52 gün sonra serbest bırakılan AKP Gürpınar İlçe Başkanı Hayrullah Tanış, ticaret ile siyaset arasında tercih yaparak partisinden istifa ettiğini söyledi. AKP Van İl Başkanı Abdullah Aras ise Tanış’ın istifası ile ilgili henüz kendilerine bir yazı gelmediğini, kararın genel merkez tarafından verileceğini belirtti. AMASYA Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, AKP’nin Alevilerin taleplerine yönelik hazırladığı yeni paketi samimi bulmadıklarını belirterek “Bu atraksiyon, Gezi Parkı eylemleriyle Türkiye’de oluşan demokratik muhalefeti güdükleştirmek, Kadıköy mitingimizi ve Madımak katliamının 20. yıl anmasına katılımı önlemek için yapılmıştır. ‘2. Alevi Açılımı’ AKP’nin ‘devşirme Alevileri’ kullanarak AKP Aleviliği yaratma projesidir” dedi. Bülbül, herkesi 2 Temmuz’da Sivas Madımak katliamını anma etkinliklerine çağırdı. AKP hükümetinin daha önce de Alevi açılımı başlattığını ancak Alevilerin eşit yurttaşlık ve demokratik haklarının hiçbirine cevap verilmediğini, somut bir adım atılmadığını anımsatan Bülbül, AKP’nin Aleviler için hazırladığı yeni paketten de hiçbir şey beklemediklerini vurguladı. Bülbül, “23 Haziran’da Kadıköy’de yapılan mitingden sonra ve Madımak katliamı anma törenleri öncesi 2. Alevi açılımı gündeme geldi. 2. Alevi Açılımı ile AKP’liler tarafından dile getirilenlere bakacak olursak, dön dolaş aynı kapıya çıkan oyundan ibarettir. Demokrasi, toplumsal barış, eşit yurttaşlık, özgürlük ve adalet mücadelesi veren aydın, yazar, sanatçı, dernek, kurum, partiler ve Aleviler bilmelidir ki bu kuşatmaya karşı tek çare demokrasi ve eşit yurttaşlık mücadelesini yükseltmektir. Alevi toplumu ve Alevi kurumları olarak taleplerimiz açık ve nettir” diye konuştu. Bülbül, Madımak katliamında yaşamını yitirenler için 2 Temmuz’da yapılacak anma törenlerine herkesi davet eden Bülbül, “Bu insani bir görev, vicdani bir sorumluluktur” dedi. Camide karete eğitimi Adana’nın Seyhan ilçesinde Seyhan Müftülüğü’ne bağlı Karabucak Camisi’nde düzenlenen yaz Kuran kurslarına katılan çocuklara karate eğitimi de veriliyor. Camideki kursa ilgiyi artırmak ve çocukların sosyalleşmesini sağlamak amacıyla gönüllü eğitmen tarafından çocuklara, karate teknikleri konusunda uygulamalı eğitim veriliyor. Seyhan Müftüsü Halil Uzun, çeşitli spor dallarında da eğitim vererek çocukların gelişimine katkı sunmaya çalıştıklarını ifade etti ve “Kardeşimiz burada gönüllü olarak çocuklarımıza karate öğretiyor. Çocuklarımıza önce dini bilgileri, ardından Kuranıkerim’i anlatıyoruz. Sonra da herkesin yeteneği neyse o doğrultuda eğitim veriyoruz” diye konuştu. Mahkeme kararı: İntihar kendi kusuru HİLAL KÖSE Soygun yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve Emniyet’in 7. katından atlayarak intihar eden 23 yaşındaki Erhan Turan’ın ailesinin İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davası reddedildi. Olayda Turan’ın kusurlu olduğunu, kendi isteğiyle intihar ettiğini belirten mahkeme heyeti, 20 bin TL’lik avukatlık ücretinin de Turan’ın ailesinden alınarak İçişleri Bakanlığı’na ödenmesine karar verdi. Erhan Turan, 29 Mart 2010’da hırsızlık yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı. Turan epilepsi hastası olan 1.5 yaşındaki yeğenini tedavi ettirmek için, çalıştığı fastfood zinciri mağazalarından birinin kasasını boşalttığı iddia edildi. Emniyet’te baskı gördüğü belirtilen Turan, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 7. katındaki nezarethanenin penceresinden kendini boşluğa bıraktı. Savcılık, Turan’ın intihar ettiğini ancak, nöbetçi polis memurunun görevini ihmal ettiğini öne sürdü. Yargılanan polis memuru 5 ay hapis cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Turan’ın ailesi, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne başvurarak İçişleri Bakanlığı aleyhine, toplam 400 bin TL’lik maddi, manevi tazminat davası açtı. Emniyet’te gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını belirten ailenin avukatı, “Camlarda demir parmaklık olsaydı ya da Erhan refakate alınmış olsaydı yaşıyor olacaktı” dedi. Yaklaşık 3 yıl süren yargılamanın sonunda dava reddedildi. Turan’ın, pencereden kendi irade ve isteği ile atlayarak intihar ettiğini ifade eden mahkeme heyeti, “Turan’ın bu kusuru nedeniyle, idarenin fiili ile zarar arasındaki illiyet bağı kesilmiştir. Tazminata hükmetme olanağı bulunmamaktadır” dedi. 20 bin TL’lik avukatlık ücreti de aileden tahsil edilecek.Danıştay’a itiraz dilekçesi veren avukat Oktay Süleyman Öztürk, kararın evrensel hukuka aykırı olduğunu belirterek bozulmasını istedi. Gözaltında intihar eden gencin ailesinin açtığı davaya ret ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tatillerde okulların derslik, kütüphane ve bahçelerinin mahalleli ve çevrenin hizmetine açılmasını öngören “Okullar Hayat Olsun Projesi”nden Kuran kursu da çıktı. Proje kapsamında bazı okullarda Kuran kursu açılırken; öğrenciler camilerdeki yaz Kuran kursunun ardından okullardaki kurslara katılıyor. Okullar Hayat Olsun Projesi, eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde 2012 yılı ocak ayında başlatıldı. Projede “hafta içi eğitim öğretim saatleri dışında, hafta sonlarında, yarıyıl ve yaz tatillerinde, okulların dersliklerinin, kütüphanelerinin, bilgi teknolojileri sınıflarının ve bahçelerinin belediyelerle işbirliği yapılarak velilerin, mahallelinin ve çevrenin hizmetine açılması; okulların öğrenciler ve yetişkinler için birer ‘hayat boyu öğrenme merkezi’ olmasının yanı sıra eğlenme ve dinlenme ihtiyaçlarına imkân veren alanlar haline dönüştürülmesi” amaçlandı. Çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunun, belediyelerin ve sivil toplum kuruluşunun, okullarda çeşitli eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunmasına proje ile izin verildi. Proje kapsamında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kuran eğitimine yönelik yönergesinde bulunan, “Başta halk eğitim, diğer eğitim ve okul binaları olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalardan mülki amirin onayı ile bedelsiz olarak yararlanılabilir” hükmünden yararlanılarak okullarda yaz Kuran kursları açıldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, okullarda Kuran kursu açılabilmesi için, ders programında sanat ve spor eğitimi gibi bir sosyal etkinliğin de bulunması koşulu getirildi. Herhangi bir yaş sınırının olmadığı kuran kursunun açılabilmesi için 15 öğrencinin başvurması yeterli görüldü. Sanat veya spor eğitiminin olacağı programın en fazla 120 saat sürmesi istendi. 15 öğrenci yeterli BASIN AÇIKLAMASI DAĞDA SERBEST! EMRE DÖKER ANTER CİNAYETİNDE MÜEBBET İSTEMİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de Kürt aydın Musa Anter’in öldürülmesi, yazar Orhan Miroğlu’nun da yaralanmasıyla ilgili iddianame tamamlandı. Anter suikastında tetikçilik yaptığı iddiasıyla tutuklu bulunan Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ve Savaş Gevrekçi hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıl hapis cezası istendi. Davanın JİTEM davasıyla birleştirilmesi istendi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nce hazırlanan iddianamede Anter’in öldürülmesi, Miroğlu’nun da yaralanması olayıyla ilgili olarak geçen yıl Şırnak’ın Kumçatı beldesinde yakalanarak sevk edildiği mahkemece tutuklanan Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, hakkında başka bir davadan dolayı yakalama kararı bulunan Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ve Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı. İddianamede, sanıklar hakkında, “Taammüden adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye teşvik etmek” ile “adam yaralamak” suçlarından da 20 yıla kadar hapis cezası istendi. DİYARBAKIR(Cumhuriyet) Bağlar ilçesinde bulunan bir apartmanın 8’inci katında oturan 3 çocuk annesi Güldane Koçak (38), balkondan düştü. Kadının düştüğünü görenler durumu hemen 112 Acil Servis’e bildirdi. Ağır yaralanan Koçak, başında bekleyen yurttaşlar intihar ettiğini sanarak neden böyle yaptığını sordu. Soru üzerine Koçak, “Beni kocam aşağıya attı” dedi. Koçak’ın sözleri üzerine polis nikâhsız eşi G.S’yi gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. ‘Beni kocam aşağı attı’ KOCAELİ (AA) Kartepe ilçesinde Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı’na ait arazide çıkan yangına müdahale eden 8 asker, dumandan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Askerlerin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangın, askerlerin müdahalesiyle söndürüldü. Kocaeli’de askeri alanda yangın İZMİR Tire Kaymakamlığı, ilçe genelinde “huzur ve güvenliğin” sağlanması için basın açıklaması ve yürüyüş yapılacak yerleri ilçe belediyesi hoparlörlerinden açıkladı. Buna göre neredeyse bir tek dağlarda açıklama yapma olanağı tanındı. EğitimSen’in tepki gösterdiği kararda, basın açıklaması yapılması yasaklanan yerler arasında, ilkokul, ortaokul, lise, yüksekokul önleri, binaları ve müştemilatları, siyasi parti önleri, mabet önleri, genel yollar gösterildi. EğitimSen Tire İlçe Başkanı Eyüp Aksoy, bu yasaklamanın altında kibir li bakış açısının ve hukuk tanımazlığın olduğunu söyledi. Mevcut yasada, alanlar ve yolları kullanabileceklerine ilişkin açık hükümlerin yer aldığını belirten Aksoy, “Devletin mülki amirleri, ‘Ben devletin değil iktidarın memuruyum, iktidara karşı yapılacak demokratik ve barışçı eylemleri tehlikeli bulurum ve yasaklarım’ diyerek safını netleştirmiştir” dedi. Gezi Parkı’yla başlayan tepkinin baskı altına alınmak istendiğini de vurgulayan Aksoy, “Bizim demokratik eylemlerimiz tehlikeli bulunmuş ki, yapılan anonsla baskılama, sindirme ve tehdit etme yoluna gidilmiştir. Bu yasakları getirenler anayasa suçu işliyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle