Katalog

28 HAZİRAN 2013 CUMA CUMHURİYET [email protected] SAYFA NEY LE Y İ M İ N S ANS IZ AĞAÇ , Ç İÇEK VE Çİ Mİ ... KÜLTÜR 17 TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ Yasaklar parkı Konu başlığı bu: “Ağaç, çiçek, çim...” Dört gün önceydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı’ndan bu konu başlığıyla tüm gazetecilere iletiler yağmaya başladı. Bana ilk kez bilgi yolluyorlardı. Herhalde bunu, Sayın Topbaş’a bu sayfadan “Başbakan’ın onaylamadığı hiçbir şeyi yapamazsınız. Yapacak olursanız o koltukta oturamazsınız” diye seslenmeme borçluydum. Basın bülteninde özetle “Taksim Gezisi’ne: 202 bin adet mevsimlik çiçek, 5000 adet gül, 129 yetişkin ağaç dikilirken, 26 bin m2 yeni çim serildi” deniyordu. Habere bu sayfada gördüğünüze benzer fotoğraflar eşlik ediyordu. O günün akşamı soluğu Taksim’de aldım. Öyle ya bizim meslekte gözünle görmeden inanamazsın her söylenene! Gezi Parkı’nın Taksim alanına bakan basamaklarında sıra sıra polis nöbetteydi. Biraz aşağıda da iki sıra şerit bariyer... Birinci bariyeri aştım. Oturan polisler ayağa fırladı. Siz mi buraya gelirsiniz ben mi oraya geleyim, geçmem gerek dedim. Kıpırdama, ben geliyorum dedi içlerinden biri. Malum diyalog: “Yasak, geçemezsin”“Gazeteciyim” “Herkese yasak!” Belediye gelin görün diyor. Polis yasak diyor. “Amirime sorayım.” Telefona sarılıyor. “Hangi gazete?” “Cumhuriyet.” Amirin azav avaz haykırışını duyuyorum telefonun öteki ucunda: “Yasaaaaaaaaaaaak. Sakın geçmesinnnnnnn.” Benimle konuşan çok efendi, o bile tedirgin haykırıştan... “Haftaya gelseniz...” Taksim Meydanı’nda Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği temsilcileri, ellerinde ‘Sönmez’in yanındayız’ Kültür Servisi Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (IATC) Türkiye Merkezi Başkanı Üstün Akmen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, Gezi Parkı direnişine destek vermesi nedeniyle Oyuncular Sendikası Başkan Yardımcısı oyuncu Şebnem Sönmez’i hedef göstermesini kınadı. Akmen, yaptığı yazılı açıklamada, Gökçek’in Sönmez hakkında “Bu kadın sanatçı mı, provokatör mü” sözlerini “tehditkâr” olarak niteledi. Akmen, açıklamasında “Şebnem Sönmez de Memet Ali Alabora gibi bu ülkenin yebildirileri... Basamaklardan gerisin geriye alana inerken, fotoğraflardaki tüm ağaçlar, çiçekler ve çimler paralanıyor, sözcükler anlamını yitiriyor. Bu parka girmek yasak. Parkta dolaşmak yasak, oturmak yasak, el ele tutuşmak yasak, öpüşmek yasak, okumak yasak, konuşmak yasak. Ağaca, çiçeğe, çime bakmak yasak... Bu park var ama yok... Bu park yok ama “varmış gibi”... Hem var hem yok... Varımsı da yokumsu... Yokumsu da varımsı... Aziz Nesin göz kırpıyor göremediğim çiçeklerin arasından. O anda Pasifik’te sapsarı bir akşam, denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısının türküsünden dökülen dizeler yüreğime saplanıyor: “Badem gözlüm, beni unut / Bu gemi bir kara tabut,/ lumbarından giren ölür. / Üstümüzden geçti bulut” İnsansız park bir anda “Bu park bir kara tabut”a dönüşüyor. Nâzım Hikmet, Gezi’yi ve Taksim’i saran biber gazı bulutunu aralıyor. Japon balıkçının sesi, Ethem’in sesi oluyor: İnsansız park bir kara tabut./ Güzel gözlüm beni unut./ Boynuma sarılma gülüm,/ benden sana geçer ölüm... İçine giremediğim yasaklar parkından ayrılırken dua niyetine Melih Cevdet Anday’ın “Rahatı Kaçan Ağaç” şiirini o yana doğru fısıldıyorum: “Tanıdığım bir ağaç var  Etlik bağlarına yakın  Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın  Geceyi gündüzü biliyor  Dört mevsimi, rüzgârı, karı  Ay ışığına bayılıyor  Ama kötülemiyor karanlığı  Ona bir kitap vereceğim  Rahatını kaçırmak için  Bir öğrenegörsün aşkı  Ağacı o vakit seyredin.” Gezi Parkı’nın hepimize verdiği o eşsiz umudu, dayanışmayı, güçlenmeyi iliklerimde hissettiğim için kaçırdım göremediğim ağaçların rahatını! NOT İstanbul Opera Festivali muhteşem bir “Rigoletto” prodüksiyonuyla başladı. Onu yazacaktım ki, yasaklı park öne geçti, Rigoletto haftaya kaldı. Siz yine de yasaklara direnirken sanatsal olayları kaçırmayın! tiştirdiği enderlerden. Bu çocukların yanındayım, arkasındayım, hatta ortasındayım...” sözlerine yer verdi. ‘İfade haklarına saygı bekliyoruz’ Türkiye Yayıncılar Birliği, Gezi Parkı Direnişi süreciyle ilgili olarak hükümete seslendi Kültür Servisi Türkiye Yayıncılar Birliği, Gezi Parkı Direnişi süreciyle ilgili bir yazılı açıklama yaptı. Gezi Parkı Direnişi’nin ardından düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok endişe verici gelişme yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, hükümetin ve kamu görevlilerinin basına yönelik tehditkâr, hedef gösteren tutumlarından vazgeçmeleri talebi de yer alıyor. Açıklamada, hükümetin ve kamu görevlilerinin, halkın özgür ifade haklarına ve mecralarına saygı göstermelerini bekledikleri ve beklemeye de devam edecekleri belirtiliyor. Açıklamada “Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu gazeteci ve yazarlar Gezi Parkı Direnişi’ni takip ederken polisin aşırı şiddetine uğradı, yaralandı. Sanatçılar, yazarlar, gazeteciler Gezi Parkı Direnişi’ne destek verdikleri gerekçesi ile hedef gösteriliyor. Tiyatro sanatçısı Memet Ali Alabora ve BBC muhabiri Selin Girit açıkça hedef olarak gösterildiler. Gezi Parkı Direnişi’ne katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınanların evlerindeki kitaplar ve dergiler suç delili olarak toplanmaktadır. Yasal olarak yayımlanmış kitap ve dergilerin suç delili olarak toplanması, savcılık sorgulamalarında kişilere bu kitap ve dergileri neden okuduklarının sorulması uluslararası hukukta da Türk hukukunda da benzerine rastlanmayan bir uygulamadır. Tüm bu tavır ve eylemler demokrasinin temel ilkelerinden olan düşünce ve ifade özgürlüğü kavramlarına olduğu gibi, bundan tam 64 yıl önce imzalanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin çok sayıda maddesine de aykırıdır” deniliyor. Bu park bir kara tabut e d n ’ i s e z ü M a Per i r e l k i l n i k t e z ya Kültür Servisi Pera Eğitim, 212 Temmuz tarihlerinde Yaz Dönemi Eğitim Etkinlikleri kapsamında 414 ve 1520 yaş grupları için bir atölye çalışması düzenleyecek. Pera Müzesi’ndeki “Manolo Valdés Resimler ve Heykeller” sergisine yönelik 414 yaş grupları için hazırlanan “Remix” adlı programda çocuklar, sergiyi gezme, sanatçının resim ve heykellerinden oluşan sergiyi inceleme fırsatı bulacak. Çocuklar, sergi turunun ardından atölyede çeşitli malzeme ve tekniklerle farklı projeler gerçekleştirecek. Katılımcılar, 1520 yaş grupları için hazırlanan “Olé! Pop Sanatı” programında ise sergi turunun ardından serigrafi tekniği ve kolaj uygulamalı resim çalışmaları yapacak. ÜZİK FESTİV 41. İSTANBUL M ALİ’NDE BUGÜN Pink Floyd’un müziği Liszt’le buluşuyor Kültür Servisi 41. İstanbul Müzik Festivali, bugün “Lisztleştirilmiş Pink Floyd” projesiyle piyanist Ayşe Deniz Gökçin’i ağırlayacak. Konser, bugün saat 21.00’de Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleştirilecek. Konserde “Lisztleştirilmiş Pink Floyd” projesiyle Pink Floyd’un müziği Liszt’le buluşturulacak. Sanatçının klasik müzik tutkusu ile rock sevgisini birleştirdiği “Lisztfiye” edilmiş Pink Floyd, dinleyicileri klasik müziğe en alışılmadık şekilde yaklaştırıyor. Pink Floyd Lisztified albümüyle ses getiren Gökçin’in çalışması için Pink Floyd, “Yıllardır Pink Floyd şarkıları başkaları tarafından en az binlerce kez yorumlanmıştır, fakat kısa zaman önce topluluğun üç parçasına getirilen yepyeni bir yaklaşım klasik müzik dünyasının ruhunu fethetti” yorumunu yapmıştı. n Kültür Servisi Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Ben Ödüyorum” adlı oyun, Bulgaristan’da düzenlenen “13. Uluslararası Perperikon Sanat Festivali”ne katılacak. Yves Jamiaque’nin yazdığı, Vladlen Alexandrov’un yönettiği oyun 28 Haziran saat 12.00’de Kadrie Latifova Devlet Müzik ve Drama Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluşacak. DT’nin ‘Ben Ödüyorum’ oyunu Bulgaristan’da