16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 14 Rusya, El Nusra’ya yapılan operasyonda ele geçirilen 2 kilogram sarin gazıyla ilgili bilgi istedi DIŞ HABERLER [email protected] Lavrov Ankara’dan açıklama bekliyor Rusya’nın Suriye’ye 10 MIG29 savaş uçağı vereceği bildirildi. (AFP) Buraya Nasıl Geldik? (2) Bu yazının birincisine, Ertuğrul Özkök’ün 2002, 3 Kasım seçimlerinin arkasından kaleme aldığı “Bu temel üzerinde İslamcı inşaat olmaz” makalesiyle başlamıştım. Söz konusu makaleyi bir Plantu karikatürüyle harmanlayan Özkök, AKP’nin iktidara çıkışını, karikatürdeki gibi, mini eteklisi ve çarşaflısıyla… büyük bir Türkiye bayramı olarak lanse ediyordu. Özkök’ün öngörüsü mucibince, bundan böyle her görüşten insan, AKP Türkiyesi’nde memnun mesut, sorunsuz bir arada yaşayacaktı. Erdoğan’ın dünya görüşüne de bu meyanda “Erdoğan’la İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan beri görüşüyorum. Dünya görüşünü biliyorum. Bu temel üzerine İslamcı inşaat olmaz!” diyerekaynı yazıda kefil olan Özkök’ün, bugün alkol yasaklarından şikâyet ettiğini, ancak bugünlere bizi geçmişte verilen bu “açık çek” kefaletlerin getirdiğini söylemiştim. Özkök dünkü yazısında hemen, benim yazıma referans vermeden tesadüf bu ya! kendisini savunmuş. “Sosyolog” kisvesiyle de baksanız, “gazeteci” kisvesiyle de baksanız son yazısı da ibretlik olduğu için üzerinde durmadan geçemeyeceğim… “Biz aldatıldık mı?” diye başlıyor Özkök’ün, “Dikkat, İslamla özgürlükleri karşı karşıya getirmeyin” başlığı altındaki satırları: “Biz, yani 2002 yılında ‘Milli Görüş gömleğini çıkardım’ dediğinde, ona samimi biçimde inanan bizler... ‘Referansımız İslam değildir’ dediğinde, canıgönülden destekleyenler... Bizler... Aldatıldık mı? Kandırıldık mı...” “Yanıldık mı?” değil de “aldatıldık mı?” Özkök’ün de kafasında bazı sorular belirmiş… Ama “yanıldık mı?” diyemiyor. En fazla diyebildiği şey: “Aldatıldık mı?” Aga gugu... Gazozuna hap atılan genç kız gibi karşı tarafın halisane olmayan niyetlerinin kurbanı olmuş olabileceğini söylüyor sadece. Bir yamuk varsa ortada… özetle bunda Özkök yaklaşımının dahli bulunmuyor! Yazının sonrası daha enteresan… Özkök’ün de içine fakat “kurt düşmüş!” Ne zaman? “Zina kanunu gündeme getirilip geri çekildiğinde” önce (yolun başında!) “irkilmiş” ama “acaba”, “hımm” demeye ancak dindar nesil, alkol yasakları ve “evinizde için!” söylemleri gündeme geldiğinde başlamış: “ ‘Dinin emrettiği kanunu çıkardığını’ söylediği an, sormaya başladım. ‘Biz nereye gidiyoruz...’ İran mı olacağız? Yoksa Dubai mi?” Günaydın! Bu soruları yeni yeni nayır nolamaz! sormaya başlayan ancak hâlâ kuşkuyu elden bırakmayan Özkök, 2002’de Erdoğan’a ne var ki hiç armudun sapı üzümün çöpü demeden inanıvermiş. Burada tuhaf bir asimetri yok mu? Başbakan’ın bizzat ağzıyla “dinin emri” diyerek “şeriat” yaklaşımıyla savunduğu bir “yasa” önünde dahi, “mamafih!” “acaba mı?” “yoksa mı?” “galiba mı?” diye her şeye rağmen hâlâ bin bir şüphe ile yaklaşan Özkök; 2002’de iktidarı gören Erdoğan’ın birdenbire “Ben Milli Görüş gömleğimi çıkardım!” demesine gözünü kırpmadan itimat etmiş… Bugün nihai yargıda gösterdiği çekincelerin hiçbirini, o gün göstermemiş. Aklından bugünkü gibi hiçbir şekilde “acaba mı?” geçmemiş. İşkillenmeden inanmış. Niye? Bunu ancak aklı başından gidecek kadar âşık olan kadınlar yapar. Eş dost anlatır kendisine: “Hemen yelkenleri suya indirme. O kendini sana tanıttığı gibi biri değil. Dikkat et, hayal kırıklığına uğrarsın!” İlişki ilerledikçe kadın gördüğü bazı şeylerden sonra uyanmaya başlar ama karşı karşıya olduğu badireyi gene de pek kondurmak istemez. Özkök’ün hali buna benziyor. Hâlâ “Ben iyimserim” diyor Ertuğrul Özkök. Yazısını da böyle bitirmiş: “Türkiye asla İran olmayacak!” Sahiller hayat tarzından vazgeçmeyecek, yazları sokakta içki içmeye devam edilecekmiş... Biraz neşemiz kaçacakmış ama sabredecekmişiz. “Vitrin Müslümanlığı bir süre sonra miadını dolduracakmış...” Meteorolojinin kötü hava tahmini gibi… Bulutlar ufkumuzu bir müddet karartıp yok olacaklar... AKP safındaki muhafazakârlar, liberaller ve İslamın hoşgörülü vicdanı çünkü, yazarın “28 Şubatlaşma” dediği bu radikalleşmenin er geç önünü alacakmış! Ertuğrul Özkök’ün on yıl öncesinde öne sürdüğü hangi tahmini tuttu da şimdi buna inanalım? Dün “bu temele İslamcı inşaat olmaz!” teminatı vermişti. Temele, 4+4+4’ten içki yasaklarına dek her çeşit İslamcı inşaat çıkıldı. Bugün de “İran olmaz!” diyor. Özkök’e niye inanalım? İran olmak için başımıza illa Khamanei sarıklı bir mollanın mı gelmesi gerekiyor? Yeni Rakı’nın hüzün dolu vedasıyla bitiriyorum bu yazıyı: “Bize Müsaade Ertuğrul! Reklamlar Bitti.” Karikatürlerin, yaşamın kendisiymiş gibi sunulduğu o eski günler içki reklamları gibi tıpkı! mazide kaldı. Dış Haberler Servisi Rusya, Adana’da Suriyeli El Kaide bağlantılı El Nusra örgütüne karşı yapılan operasyonda 2 kilogram öldürücü sarin gazının ele geçirildiği haberlerine ilişkin Ankara’dan ayrıntılı bilgi istedi. Suriye’de Esad güçlerinin kimyasal silah kullandığı iddialarını destekleyen tutum izleyen AKP hükümeti, Adana’da düzenlenen bir operasyonda Suriye muhalefetinden bir grubun elinde sarin gazı ele geçirilmesinin ardından Moskova’nın tepkilet Başkanı Beşşar sinin hedefi oldu. RusEsad’ın Rusya’nın ya Dışişleri Bakanı Serkendilerine S300 gey Lavrov dün Bosna füzeleri gönderHersek Dışişleri Bakadiğine işaret nı Zlatko Lagumdzija eden açıkla ile görüşmesinin ardınLavrov. malarına iliş dan yaptığı açıklamakin tartışmalar da şu ifadeleri kullandı: sürüyor. Rus “En kısa zamanda Türk meslektaşlarımızdan, nasıl bir sonu basınında yer alan haberlerde henüz ca vardıklarına dair detaylı bir açık S300’lerin gönderilmediği iddialarılama yapmalarını bekliyoruz. Bu sü na yer verilirken dün de Moskova’nın reç, kimyasal silahlar hakkında sürek Şam’a savaş uçağı satışı haberleri günli konuşanlar ve onun etrafında bir deme yansıdı. Savaş uçakları ve hetakım oyunlar oynayanlar için çok likopter üreten MİG şirketinin genel ciddidir ve bu türdeki tüm olaylar müdürü Sergey Korotkov, MİG29 araştırılmalıdır.” Suriye resmi SA M/M2 uçakları için Şam’dan bir heNA ajansının haberinde de Lavrov’un yetin Moskova’ya geldiğini açıkladı. “Suriye’de provokasyon için zehirli Korotkov, Suriye’nin 10’dan fazla sagaz kullanılabileceği konusunda bir vaş uçağı alacağını belirtti. Rusya, daden çok defa uyarmıştık” şeklindeki ha önce silah satışı için Suriye ile yeni anlaşma yapılmayacağını açıklamıştı. sözlerine yer verildi. Bu arada önceki gün Suriye Dev MİG uçaklarının halen yürürlükte olan anlaşma çerçevesinde satılmasının öngörüldüğü kaydedildi. AA’nın haberinde de Rus donanmasına ait iki askeri geminin Çanakkale Boğazı’ndan geçtiği belirtildi. Gemilerin gideceği liman hakkında bilgi verilmedi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad 2. Cenevre Konferansı’nda alınacak kararların halkoylaması olmadan uygulamaya girmeyeceğini söyledi. Lübnan Hizbullahı’nın El Menar televizyonuna verdiği demeçte Esad, ABD ve Rusya’nın girişimiyle gerçekleşmesi planları yapılan konferansa müzakereler için katılacaklarını belirterek konferansı ilkesel anlamda olumlu bulmakla birlikte başarısız olmasının Suriye gerçekliği üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmayacağını savundu. Suriye’deki savaşın koltuk değil ulusal bir mücadele olduğunu söy Golan’da cephe mesajı leyen Esad, ülkedeki güç dengelerinin Suriye yönetimi lehine döndüğü görüşünü dile getirdi. Esad İsrail’in saldırılarına ilişkin olarak ise böyle bir durumun yeniden olması halinde karşılık vereceklerini yineledi. “Siyasi bir karşılık verilmesi gerekiyor. Bizim İsrail’e vereceğimiz yanıt stratejik olmalı” diyen Esad, “Golan’da cephe açma yoluyla mı mesela?” sorusuna ise “Bu durum öncelikli olarak halkın durumuna bağlıdır. Halk direnişe doğru ilerliyor mu? Bu soru önemli... Golan’da bir direniş cephesi açılması yönünde açık bir halk baskısı var, hatta Araplar düzeyinde bir heves var. Suriye’ye gelen Arap heyetler bu hevesi dile getirdi” yanıtını verdi. AA’nın haberinde de Esad’ın İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri ile ilgili olarak “Suriye yönetimi, Golan Tepeleri’nin bağımsızlığı için mücadele edecek hiçbir Suriyeli grubu engellemeyecek” dediği kaydedildi. 2014’te gerçekleştirilmesi planlanan devlet başkanlığı seçimlerine ilişkin soruyu ise Esad “Eğer halkım beni istiyorsa hiç tereddüt etmeden aday olurum, eğer halk gerek görmüyorsa olmam” diyerek yanıtladı. BM Güvenlik Konseyi, Suriye’deki El Nusra Cephesi’nin “ambargo kara listesi”ne alınmasına onay verdi. Karar uygulamaya geçirildiğinde Nusra Cephesi’ne silah ambargosu dahil, bazı yaptırımların uygulanması gündeme gelecek. Adı katliamlarla anılan El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi, ABD’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. Gazozuna hap atılmış genç kız gibi Suriye’de üç Batılı öldü Dış Haberler Servisi Suriye’de muhalif güçler safında yer alan 3 Batılının çatışmalarda öldüğü belirtildi. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye’nin Türkiye sınırı yakınındaki İdlib’te ordu güçlerinin muhaliflerle çatışmaları sırasında ölen 3 kişiden ikisinin Müslüman bir ABD’li kadın ile bir İngiliz erkeği olduğunu bildirdi. Bu kişilerin üzerlerinden askeri noktalara ilişkin haritaların çıktığı savunuldu. Reuters ajansının haberinde ölen kadının ABD’den Michiganlı 33 yaşındaki Nicole Mansfield olduğu kaydedildi. FBI’ın kadının ölümünü ailesine bildirdiği duyurulurken teyzesinin yeğeninin 5 yıl önce İslamı seçtiğini, Suriye’ye muhaliflerle savaşmak üzere gittiğini söylediği ifade edildi. Bazı kaynaklar Mansfield’in yıllar önce Arap kökenli bir göçmenle evlilik yaptığını, ardından boşandığını, 18 yaşında bir kız çocuğu olduğunu ABD vatandaşının pasaportu. belirtti. Dış Haberler Servisi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) geçici başkanı George Sabra, Hizbullah’ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın yanında savaştığı sürece barış görüşmelerinden uzak duracağını söyledi. Ancak Sabra’nın bu açıklamasının muhalefet için nihai karar anlamını taşıyıp taşımadığı bilinmiyor. 3 gün için planlanan toplantı 8 günde biterken bir sözcü koalisyonun Cenevre konusunda henüz tam bir karar almadığını söyledi. SMDK, 7. genel kurul toplantılarında koalisyonun yeni üyelerle genişleme çalışmaları, liberal kanadın öncülerinden Mişel Kilo’nun listesi olarak bilinen “Demokratikler Birliği”nden 14, “Devrim Hareketi”nden 14 ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) siyasi kolundan 15 kişinin katılımı üzerine uzlaşı sağladı. SMDK geçici başkanı Sabra, düzenlediği basın toplantısında, koalisyona yeni 43 üyenin katılması üzerine oybirliğinin sağlandığını açıkladı. Bu arada Sabra muhalif güçlere destek için yaklaşık 1000 kişinin Kuseyr’e gittiğini söyledi. Kumtor’un devletleştirilmesinin yanı sıra daha fazla sosyal yardım isteyen yüzlerce kişi Kanada merkezli şirketin işlettiği madeni bastı. (Fotoğraf: AP) Cenevre için Hizbullah koşulu Kırgızistan’da maden isyanı Dış Haberler Servisi Kırgızistan, bir Kanada şirketinin işlettiği altın madeninin devletleştirilmesini isteyen göstericilere güvenlik güçlerinin müdahalesiyle başlayan olaylar sonucunda olağanüstü hal ilan etti. Önceki akşam Kumtor madenini protesto için elektriğini kesen protestoculara müdahale eden, çadırlarını söken polis 92 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltındakilerin bırakılması için dün sabah binlerce kişi sokaklara dökülünce, polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. Olaylarda en az 55 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Protestocular, Kanada maden şirketi Centerra Gold’un 1997’den beri işlettiği Kumtor’un devletleştirilmesini istiyor. Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev, madenin bulunduğu Issyk Kul bölgesinde 10 Haziran’a kadar olağanüstü hal ilan etti. Aynı dönemde akşam 9 ile sabah 6 arası sokağa çıkma yasağı da kondu.Centerra Gold, çok fazla kaynağı bulunmayan Kırgızistan’ın en büyük varlığı olan madende olaylar yüzünden üretimin bir süre için durduğunu kaydetti. Atambayev, ülkenin başkanı olarak Kumtor toplantısının organizatörlerini cezalandırmaya söz verdi. Kanada şirketinin işlettiği madenin kamulaştırılması için yapılan gösterilerde 92 kişinin gözaltına alınmasını protesto eden binlerce kişi dün yine sokaklara döküldü Hükümet olağanüstü hal ilan etti Başbakan Zantoro Satybaldiyev de huzursuzluğun sebebini “Kırgızistan’ın düşmanlarına” bağladı. Eski SSCB cumhuriyeti Kırgızistan’da 2005 ve 2010’daki ayaklanmalarda iki rejim devrildi. Hükümet daha önce Kumtor’daki huzursuzluğu eski devlet başkanı 2010’da Belarus’a kaçan Kurmanbek Bakiyev’e bağlıyordu. ‘Reklamlar bitti!’ Asil Nadir’in talebine ret Dış Haberler Servisi Kıbrıslı Türk işadamı Asil Nadir’in kalan cezasını Türkiye’de çekme talebinin İngiltere Adalet Bakanlığı tarafından reddedildiği öne sürüldü. İngiltere’de yayımlanan Times gazetesinin haberine göre, şirketi Polly Peck’ten zimmetine para geçirdiği gerekçesiyle 10 yıl hapis cezası alan ve bu cezasını Türkiye’de çekmek isteyen Asil Nadir’in talebi İngiltere Adalet Bakanı Chris Grayling tarafından kabul edilmedi. Türk ve İngiliz vatandaşlığı bulunan Nadir’in, mahkemenin verdiği 10 yıllık cezanın üzerine 6 yıl daha hapiste kalmamak için yatırımcılara 5 milyon sterlin tazminat ödediğini aktaran Times, Adalet Bakanlığı’nın bu kararının 71 yaşındaki Nadir için “ağır bir darbe” olduğu yorumunu yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle