26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bazı imkânlar elde edip dümene oturan insanların ‘küstahlaşıp firavunlaşabileceğini’ söyledi 5 Ziyaretçileri hep varsıl kesimden... Kırsal kesimdeyse büyücü sayısı hane başına neredeyse üçdört kişi düşüyor. Çoğunluğu erkek! Avrupa ortaçağ savaşlarını yaşadı, sanayileşti ve demokrasiyi yaşam biçimine dönüştürdü. Biz, ulusal savaşımızı yaptık, bağımsızlığımızı kazandık ve Cumhuriyeti kurduk. Şimdilerde laik demokratik Cumhuriyetin temelini oyuyoruz... 12 Eylül 1980’de başlayan, Kenan Evren modeli sahte Atatürkçülük almış başını gidiyor. Mayolu reklam afişi asmak, parkta bira içmek yasak. AKP’li belediyelerin işletmelerinde alkollü içki yasak! THY hosteslerine kırmızı, mor ruj sürmek yasak! Neden yasak kırmızı ruj? Yanıtı hazır: “Al bayrağımızın rengi olduğu için!” Haklısınız! Pastel renkler daha sade gösterir kadınları değil mi? HHH Maltepe’de Alevilerin evlerinin duvarlarına ve kapılarına “ölüm” yazılması hangi tepkinin ürünüdür? Kin, intikam, ayrımcılık duygusu yaşayanların... Aklıma gelmişken sorayım: “Türkiye’de erkeklerin yüzde kaçı hakkını arayan, direnen kadınlara cadı demiyor?” Bana sorarsanız yüzde 510 arası! Adına “töre” denilen o vahşet, ağabeyin, kız kardeşini kasap bıçağıyla, babanın yardımıyla koyun gibi kesmesi... Cadı avı sürüyor bu çağda benim ülkemde... Faili meçhuller, kıyımlar! Birileri görecek, birileri görmeyecek... Aydınlar, bilim insanları, yazarlar, sıradan halk... Tüm bu yaşadıklarımız beni tarihin sayfalarını karıştırmaya zorladı. Hayat çiçeklenmiş bir zerdali dalı... Demokrasimizi nasıl geliştireceğiz demek varken, ülkeyi yönetenler din ekseninde siyaset yapmaktan vazgeçmiyor. Ortadoğu kaynıyor, kardeş kardeşi boğazlıyor... Olan yoksullara oluyor, varsıllara değil! Bu kan ateşi beni çok düşündürüyor!.. Gülen’den Erdoğan’a ağır dokundurmalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’de yaşayan emekli vaiz Fethullah Gülen son dönemdeki hükümetcemaat tartışmaları ve cemaate yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. “Bazen kuvvet insanı küstahlaştırabilir” diyen Gülen, “Mümin bile olsa ahlaken firavun olur. Sıfatları itibarıyla firavun olur. Bazen nimetlerin sağanak sağanak baştan yağması o da insanı böyle nemrutlaştırır, firavunlaştırır” diye konuştu. Samanyolu TV’de yayımlanan video kaydında, kuvvetin insanı küstahlaştırabileceğini belirtirken “Yani sıradan bir insan gelir, şöyle böyle konjonktürel olarak bir yerde bazı imkânları elde edebilir, dümene oturabilir. Dümene oturduktan sonra artık götürdüğü o vasıtanın içindeki o insanların hiçbirinin hukukuna riayet etmez. Hep tepeden bakar onlara. Hep itab eder, ‘Yerinizde oturun’ der. Adamlar bir şey söyleseler, ‘Az şurada dursanız da bir namaz kıl Cadı Avı: Öldür Kadını... İnsanlık yuvarlana yuvarlana ortaçağa ulaştığında “cadı avı” başlamıştı... Cadı kimdi? Nasıl biriydi? Eli kolu var mıydı? Konuşur muydu? Cadı kadındı! Büyücülük suçlaması salt kadınlar için geçerliydi, erkekler için değil! Maltepe’de Alevi yurttaşlarımızın evleri işaretlenmiş bir gece... Daha önceleri pek çok yerde oldu! Sivas Madımak’ı unutturmak isteyenler, Maltepe’de Alevi yurttaşlarımızın evlerinin duvarına, kapısına “ölüm” yazan kişiler hakkında ne düşünüyorlar? Ortaçağ zihniyeti bugün Avrupa’da “ırkçılık” adı altında ivme kazanıyor... Nefret diliyle, cadı avıyla bir yere varılmaz bu çağda... Almanya’da 14501550 arasında tam yüz bin cadı, yani kadın ölüm cezasına çarptırılmıştır. İngiltere’de de Protestanlar cadı avında Kara Avrupası’ndan geri kalmamışlardır. İşkenceler; tırnak sökmekten, bacak kemiklerinin tek tek kırılmasına kadar aklınıza ne gelirse yapıldı. HHH Avrupa’da cadı soruşturma ve kovuşturmaları 18. yüzyılın ikinci çeyreğine değin sürdü. Bu süreç içinde, toplumun yazarları, bilim insanları, aydınları ve sıradan insanlar ne yapıyorlardı? Eğer Bertrand Russell’ın “Din ve Bilim” yapıtını okuduysanız bilirsiniz. Kimileri işkenceleri destekliyor, kimi görmezden geliyor, kimi cadı avı yapılırken kadınların öldürülmesini şiddetle kınıyordu. Bunların arasında “cadı avı”na ve kadının öldürülmesine karşı çıkan mangal yürekli insanlar vardı. Onlar ölümü göze almışlardır. Mangal yürekli insanlara karşı çıkan gericiler, kutsal kitaba sarılıyordu hemen: “Bunlarda din iman yok! Tanrı’nın buyruğu açıktır. Büyücü kadını öldüreceksin!” Çok şükür bizde büyücü kadınlar, erkekler çok fazla var... Geleceği gören, bakla falı, el falı açan, su falına bakan! u AKP ile cemaat arasında, özellikle başkanlık sistemi ve çözüm süreci nedeniyle yaşanan gerilim Gülen’in son yayımlanan konuşmasıyla doruğa çıktı. Gülen, isim vermeden yaptığı eleştirilerde, kuvvetin bazen insanları küstahlaştırabileceğini söyleyerek ‘’Hatta mümin bile olsa ahlaken firavun olur. Sıfatları itibarıyla firavun olur. Bazen nimetlerin sağanak sağanak baştan yağması o da insanı böyle nemrutlaştırır, firavunlaştırır. İnsan gaflete dalar’’ dedi. sak, sen dümendesin. Az dursanız da burada bir dinlensek, nefes alsak’, ‘Kesin sesinizi. Siz anlamazsınız o işleri. Ben ne dersem o olur falan’ der” diye konuştu. Gülen, elde edilen imkânlardan kaynaklanan küstahlaşmanın yalnızca “kâfirlerle” sınırlı olmadığını anlatırken şunları söyledi: “Hatta mümin bile olsa ahlaken firavun olur. Sıfatları itibarıyla firavun olur. Bazen nimetlerin sağa nak sağanak baştan yağması o da insanı böyle n emrutlaştırır, firavunlaştırır. İnsan gaflete dalar. Hazreti Pir’in ‘Yirmi Üçüncü Söz’de ifade ettiği gibi yer içer, yan gelir, bilmem neler gibi kulağı üzerine yatar.” “İmkânların bolluğu şirazeden çıkarır” diyen Gülen, “Dediğim dedik, şirazeden çıkarır. Ahmak bir güruhun hiç olmayacak şeyleri bile alkışlaması onu şirazeden çıkarır. Takdir edilecek şeylerin yanında tenkit edilecek şeyler, belki sorgulanacak şeyler, onları bile alkışlayan insanlar yine bağışlayın, onu küstahlaştırır. Bunlar küstahlaşma yollarıdır, hafizanallah” dedi. Gülen, “Allah bazen küçük insanlara büyük işler yaptırır. Nimetleriyle onları serfiraz kılar. Bazıları ise bunu göremez. Bunca imkânlarımıza rağmen bunların yaptığı gibi yapamıyoruz der” ifadelerini kullandı. “Kıskançlığa giriyorlar, hasede düşüyorlar, cemaat diyorlar, hareket diyorlar, hizmet diyorlar, oturup kalkıyor Batılıların İslamfobisi yaşadığı gibi, bir cemaat fobisi yaşıyor ve yaşatıyorlar” diyen Gülen, “Ah keşke bilseler; cemaat yapmıyor, hareket yapmıyor, hizmet yapmıyor. Allah yapıyor (celle celaluhu). Ama Ona binlerce hamdü sena olsun ki bu nesli, bu nesli cedidi Allah böyle güzel şeylerde istihdam buyuruyor” değerlendirmesini yaptı. CEMAATİN SÖZCÜLERİNDEN GÜLERCE DE ERDOĞAN’A ‘KÖŞKE ÇIKMA’ MESAJI VERDİ: Aday olmazsan arıza çıkmaz! Haber Merkezi Gülen cemaatinin sözcülerinden Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce dün köşesinden Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Cumhurbaşkanlığı’na aday olma” mesajı verdi. Gülerce, “Başbakan, bugüne kadar aday olacağını söylemedi. Aday olmazsa, o zaman partili cumhurbaşkanına da ihtiyaç kalmaz” diye yazdı. Gülerce’nin “Mecburi istikamet, C planı” başlıklı yazısında dikkat çeken bölümler özetle şöyle: “Dört partiden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarından bir sonuç çıkmayacağı artık anlaşıldı. ... Şimdi ne olacak? AK Parti’nin A planı, akim kalan bu dört partili uzlaşma arayışı idi. Sırada B planı var. B planı AK Parti’nin sıra ile CHP, MHP ve BDP ile ayrı ayrı bir anayasa yapması. Bu da hayal… C planı aslında AK Parti için en doğru ve hayırlı yol olabilir. AK Parti öyle bir demokratik, sivil, özgürlükçü taslak ile karşımıza çıkar ki, bu taslağa hayır demek, bütün partileri sıkıntıya sokar… Ancak böyle bir hamle, AK Parti’nin başkanlık, yarı başkanlık sistemlerinden vazgeçmesine bağlı. Geriye AK Parti’nin ısrar edeceği tek husus olarak ‘partili cumhurbaşkanı’ kalıyor. Ben bu ısrarı haklı görüyorum. İki sebepten: Bir, cumhurbaşkanını ilk defa halk seçecek. Başbakandan daha güçlü bir cumhurbaşkanı geliyor. Partisinden kopan cumhurbaşkanı ile başbakanhükümet arasında ileride sıkıntılar olabilir. İki başlılık, yakalanan bütün istikrarı berhava edebilir. İkincisi, Demirel ve Özal örnekleri gösteriyor ki, cumhurbaşkanı partisinden koparsa, o parti bir daha belini doğrultamıyor. Bugün AK Parti’ye Sayın Erdoğan’ın şahsından dolayı oy verenlerin oranı büyük yekun tutar. Bu seçmen kitlesi küserse, AK Parti ciddi bir sarsıntı geçirir. Belki C planı içerisindeki sürpriz hamle, Başbakan Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymamasıdır. Sayın Başbakan, bugüne kadar aday olacağını söylemedi. Aday olmazsa, o zaman partili cumhurbaşkanına da ihtiyaç kalmaz. Demokratikleşme yolunda mevcut anayasada yapılacak esaslı değişiklikler, referandumda halk desteği ile arızasız gerçekleşir. Bu durumda tek şart, Sayın Başbakan’la gerçekten ahenk içinde çalışacak, ona vefasızlık etmeyecek bir şahsiyetin Çankaya’ya çıkmasıdır… Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrara çok ihtiyacı var…” ‘Çözüm’e eski ülkücü başkan n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Abdullah Öcalan ve PKK’nin talepleri doğrultusunda kurulan TBMM Çözüm Süreci Araştırma Komisyonu’nün üyeleri TBMM Genel Kurulu’nda onaylandı ve başkan seçimi yapıldı. CHP ve MHP’nin üye vermediği komisyonun başkanlığına eski ülkücü AKP’li Naci Bostancı seçildi. AKP’li Fatma Gürkan, Mehmet Metiner, Halil Ürün, Yalçın Akdoğan, Ziver Özdemir, İdris Şahin, Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, Abdülkerim Gök ve Fatih Çiftçi; BDP’den de Hüsamettin Zenderlioğlu çözüm süreci komisyon ilk toplantısını da dün yaptı. n İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyetinde terfiler açıklandı. Terfilerin belli olmasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan 2’nci sınıf 3 emniyet müdürü 1’inci sınıf emniyet müdürlüğüne atandı. 1’inci sınıf emniyet müdürü olan isimlerin Kartal, Adalar ve Maltepe’den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Veysel Tipioğlu, Havacılık Şube Müdürlüğü’nden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Özdemir ve Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi eski müdürü, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yusuf Şen olduğu bildirildi. Emniyet’te terfiler belli oldu ÇYDD gençlik kurultayı n İstanbul Haber Servisi Prof. Dr. Türkan Saylan’ın adını taşıyan 17. ÇYDD Çağdaş Gençlik Kurultayı bu yıl ÇYDD Çağdaş Gençlik Merkez Birimi öncülüğü ve ÇYDD İzmir Şubesi ev sahipliği ile “Çağdaş Gençlik’in Bildirgesi”ni oluşturmak için İzmir’de bir araya geliyor. 9 12 Mayıs 2013 tarihlerinde yapılacak kurultayın karşılama gününde katılımcılarla birlikte İzmir’in kültürel mirası Efes, Şirince ve Meryem Ana gezisi yapılırken kurultay 10 Mayıs’ta ÇYDD Genel Başkanı Prof. Aysel Çelikel’in konuşması ile başlayacak. KCK’de 3 sanığa tahliye n VAN (Cumuhuriyet) Erciş’te 2012’de düzenlenen KCK operasyonunda 13 kişinin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, Abdurrahman Çağan, Mahmut Çelebi ve Mehmet Sıddık Geçer’i sağlık durumları nedeniyle tahliye etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle