18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 ‘Kentsel dönüşüm’ kurbanı SELDA GÜNEYSU Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun Haluk Ongan Sahnesi yıkım tehdidiyle yüz yüze Burası Türkiye, bugün var, yarın yok: Her kentte olduğu gibi Trabzon’da ANKARA Trabzon Devlet da yürütülen bir kentsel dönüşüm projesi Tiyatrosu’nun (DT) yıllardır kullandığı var. Bu proje özellikle ildeki üç bölgede, Haluk Ongan Sahnesi de yıkım Çömlekçi Mahallesi, Zağnos Vadisi ve tehdidi ile karşı karşıya. Trabzon Ortahisar Vadisi’nde gerçekleştiriliyor. Belediyesi’nin AKP’li Başkanı Orhan O bölgede DT’nin kullandığı sahne de Fevzi Gümrükçüoğlu, DT Haluk var. Bu sahne aslında Sosyal Güvenlik Ongan Sahnesi’nin kentsel dönüşüm Kurumu’nun (SGK) malıdır. Trabzon projesi içinde yer aldığını, bu nedenle DT 1987 yılında açıldı. Babam Haluk yıkılacağını açıklarken Ongan, sağlığında Trabzon’da tiyatro yıllarca Trabzon’da u Trabzon’da tiyatronun sanatının gelişip amatör tiyatro yaptığı gelişimine büyük katkıda kökleşmesine için dönemin Trabzon büyük katkılar bulunduğu için adı bu sahneye DT Müdürü Burak sunan, bu nedenle Karaman, 1997’de, verilen Haluk Ongan’ın oğlu sahneye adı verilen bana geldi ve “Ağabey, Mehmet Ongan, “Bu sahne Haluk Ongan’ın Trabzon’daki tiyatro oğlu Mehmet tarihine baktığımızda, yıkılırsa Devlet Tiyatrosu Ongan, “Eğer bu Trabzon’da perdelerini nerede her taşın altından sahne yıkılırsa Haluk Ongan’ın adı açacak” diye soruyor. DT Trabzon’da çıkıyor. Buraya onun perdelerini adını verelim nerede mi?” diye açacak? sormuştu. O Sahnenin gün ona dedim yıkılmaması ki, “Burası için gerekli Türkiye, tüm bugün mücadeleyi onun adı vereceğiz” verilir, yarın diyerek kaldırılır. yıkım Bunu çok kararına yaşıyoruz. tepki Böyle bir gösterdi. şey olacaksa Emek Sineması’nın yıkılması, babamın adı hiç verilmesin daha iyi.” ardından DT Akün ve Şinasi sahnelerinin Nitekim dediğim oldu. satışa çıkarılması, Ankara İl Sağlık Trabzon DT’nin başka sahnesi yok: Müdürlüğü’nün, Leyla Gencer Opera DT’nin kentteki tek tiyatro sahnesi Sahnesi’nin de bulunduğu binanın de Haluk Ongan’dır. Bu yerleşik tamamını kendi kullanımı için istemesi sahne yıkılırsa ve iki yıl sonra yeni derken şimdi de Trabzon’daki DT Haluk sahne yapıldığını düşünün, bu süre Ongan Sahnesi, Trabzon Belediyesi’nce içinde Trabzon DT oyunlarını nerede yürütülen kentsel dönüşüm projesi sahneleyecek? O nedenle umut ediyorum kapsamında yıkılacak. Kararı Trabzon ki gerek sivil toplum örgütleri gerekse Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu, “3. Trabzonlu sanatseverler bu sahnenin Liselerarası Tiyatro Festivali”yle ilgili yıkımına en azından yenisi yapılıncaya basın toplantısında, “Orası bir protokol kadar izin vermezler. uyarınca TOKİ ile belediyemiz Akustiği en iyi sahnelerden biri: arasında kentsel dönüşüme tabi olan Bu sahne Türkiye’de akustiği en iyi bir alandır” sözleriyle açıkladı. Kararın sahnelerden birisidir. Yani bir iğne ardından da tiyatro camiasından ve Haluk attığınızda yere, onun sesi en arkadan Ongan’ın oğlu Mehmet Ongan’dan tepki bile rahatlıkla duyulabilir. Zaten belediye geldi. Ongan kentteki sahneyi anlattı; başkanı da yaptığı açıklamada bu yıkım tepkisini şöyle dile getirdi: durumu kabul etti. New York Filarmoni fırtınası Nejat Eczacıbaşı, ölümünün 20. yılında dünyanın en önemli orkestralarından New York Filarmoni’nin iki konseriyle anıldı ti. Programdaki ikinci besteci bir başİkinci konser bütün dinleyicileri mutka Amerikalı, Leonard Bernstein’dı. lu eden bir programa sahipti: İlk böGünümüzün üstün ve popüler kemanlümde Mozart’ın 36. Senfonisi ve cılarından Joshua Bell gibi bir sanatEmanuel Ax solistliğinde 25. Piyaçıdan müzik tarihinin daha tumturakno Konçertosu seslendirildi. Ax, pilı bir konçertosunu duymak isteyenleyanonun derinindeki yorumuyla tariri bu “Serenat” hiç dohi piyano ekollerinin öğretiyurmadı. Konserin ilk sini simgeliyordu. Mozart’a yarısından sonraki araözgü netlikte güzelim renku Bu konserde da birkaç müzik meler yaratarak tuşların deriNejat Bey’in en raklısı, “konser şimninde bir dünya kurmuşdi başlayacak” diyorgurur duyacağı tu. Şef Gilbert ile karşılıkdu. Çünkü artık herkelı bir uyum ve güvenli bir ivolay, şefin konser sin tanıdığı bir yapıt, me içindeydiler. Gösterişsonrasında kendine Çaykovski’nin 6. Sensiz, filozofça yorumu ve izsunulan çiçeği fonisi çalınacaktı. Çayleyiciyle kurduğu güzel ilekovski, şef Gilbert’in topluluğun kontrbas tişim uzun süre akıllarımızözenli yönetiminde, zadan çıkmayacak. Konserin grup şefi Fora rif bir yorumla seslenikinci yarısındaki MussorgBaltacıgil’e vermesi dirildi. ski ve Ravel’e ait Bir SerNejat Bey yeniliklegiden Tablolar başlıklı yapıt olurdu. re açıktı, bu açıdan yeise Alan Gilbert’in enerjik ni bir dağarcık onun anve yaratıcı yorumuyla mütma konserine yakışmışhiş heyecan vericiydi. Sertı. Kim bilir gün gelir Amerika’da yagideki tablolar ince işlemelerle müziğe şayan bestecimiz Kamran İnce’nin yansıtıldı. Resimlerdeki bütün öyküler bir yapıtını da New York Filarmoni’ye canlanıp çerçevelerinden çıktılar, biz çaldırtabiliriz! Bu konserde Nejat fani dinleyicilerin arasına girdiler. Rus Bey’in en gurur duyacağı olay, şefin besteci Mussorgski’nin ateşli coşkukonser sonrasında kendine sunulan çisuyla Fransız besteci Ravel’in zarif orçeği topluluğun kontrbas grup şefi Fokestrasyonu Amerikalı topluluğun usra Baltacıgil’e vermesi olurdu. talığında birleşti. Eczacıbaşı Holding’in ve İKSV’nin kurucusu Nejat Eczacıbaşı, ölümünün 20. yılında dünyanın en önemli orkestralarından New York Filarmoni’nin iki konseriyle anıldı. Görkemli olduğu kadar gösterişsiz, görgülü bir anmaydı. Kısacık bir film gösterimiyle Nejat Bey’in yaşamöyküsü anlatılmış, şatafatlı konuşmalara filan yer verilmemişti. Nejat Bey ileriyi gören, yürekli atılımlarıyla sanata kol kanat germiş bir aydınımızdı. İlk konser ünlü şef Alan Gilbert’in yönetiminde çağdaş bir yapıtla başladı: Amerikalı besteci Christopher Rouse’un (1949) “Prospero’nun Odası” adlı senfonik yapıtını tanıdık. Edgar Allan Po’nun rengârenk öyküsünden esinlenerek büyük senfoninin içindeki ses renklerini kullanmış, yüksek doruklarda dolanan bir çalışma. Ne yazık ki Haliç Kongre Merkezi’nin kötü akustiğinde bestecinin yansıtmaya çalıştığı tınısal özellikler harcandı git Alaittin Eraslan uğurlandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden, AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu’nun kurucularından Alaittin Eraslan, törenle İzmir’de son yolculuğuna uğurlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan ve aylarca tutuklu kalan Eraslan’nın sağlığı, bu süreçte bozulmuştu. Eraslan için İzmir Sabancı Kültür Sarayı’nda yapılan törene eşi Ayfer Eraslan, kardeşleri Necip Eraslan, Sabahattin Eraslan, Rutkay Aziz, Taner Barlas, Genco Erkal, Günay Karacaoğlan, Orhan Aydın, Tilbe Saran, Haluk Işık, Haluk Levent, Volkan Severcan, Mahir İpek, Sermiyan Midyat’ın da aralarında olduğu çok sayıda sanatçı katıldı. İzmir Barosu Başkan Yardımcısı ve Avukatı Ercan Demir, hasta olan Eraslan’ın, operasyondan sonraki tutukluluk sürecini kaldıramadığını vurgulayarak, “Duruşma öncesi tahliye edilmesini istedik. Olmadı. Sonra mide kanseri teşhisi konuldu. Duruşmaya çok yakın zamanda ameliyat edildi. Sonradan kanser olmadığı ortaya çıktı. Serbest bırakıldı ama sonuç cinayetle sonlandı” dedi. Eraslan’ın cenazesi Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verildi. ‘Mavi Nu’ 2005. ‘MANOLO VALDES, RESİMLER VE HEYKELLER’ SERGİSİ Tarihsel izler, görsel zenginlik Kültür Servisi Çağdaş sanatın yaşayan ustalarından Manolo Valdés’in resim ve heykellerinden oluşan sergisi Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde açıldı. 21 Temmuz’a kadar devam edecek “Manolo Valdés, Resimler ve Heykeller” başlıklı sergide, Valdés’in 1980’lerden günümüze uzanan çalışmalarından, çoğunluğu “kadın” konulu 46 resim ve 13 heykelden oluşan 59 yapıtı yer alıyor. Sergi, Pera Müzesi ile dünyanın önemli galerilerinden Marlborough Gallery New York işbirliğiyle hazırlandı. Özellikle kullandığı malzemelerin çeşitliliği, büyük boyutlu yapıtları ve forma dair arayışları ile dikkat çeken sanatçı, resim ve heykeli farklı bakış açılarıyla yorumlayarak, iki boyutlu görüntüyü üç boyutluya dönüştürüyor. İspanyol Altın Çağı’nın ustaları Velázquez, Zurbarán ve Goya ile daha yakın dönemden Matisse, Picasso, Legér, Brancusi gibi sanatçılardan esinlenen Valdés, giderek göz alıcı tonlarda kullandığı renkler ve aşırı malzeme vurgusuyla biliniyor. Kurucuları arasında yer aldığı ve pop sanatın İspanya’daki öncüsü Equipo Crónica’nın 1981’de dağılmasının ardından kariyerine yalnız devam eden sanatçı, geçmişin başyapıtlarından yola çıkarak, tarihsel izler, renk tonları ve dokulardan oluşan, görsel bir zenginlik sunan ve sanat tarihinden izler taşıyan yapıtlarıyla ilgi çekiyor. Sergi kapsamında Manolo Valdés, bugün saat 18.30’da sergi katında izleyiciyle söyleşide buluşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle