18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 2013 PAZAR 4 HABERLER Silivri davaları sürüyor… İddianameler, savunmalar, kararlar… Elbette ‘Silivri Edebiyatı’ da! HHH Silivri Edebiyatı, Silivri davalarının tutanakları ile birlikte, sonsuza dek yaşayacak… Gelecek kuşaklara ışık tutacak… Biz çoktan toprak olduktan sonra bile, insanlar bugünleri, Silivri Edebiyatı’ndan, tutanaklardan okuyacak öğrenecekler. HHH Silivri Edebiyatı’na son katılan yapıt Hikmet Çiçek’in “Ergenekon Tertibinde Gizli Tanıklar” adlı kitabı. Kaynak Yayınları’ndan çıkmış. Çiçek, daha önce de Kaynak Yayınları tarafından “İrticaya Karşı Genelkurmay Belgeleri”, “Hangi Tüyler Ürperten Bir Kitap: Gizli Tanıklar Hizbullah”, “Dr. Bahattin Şakir” adlı eserleri yayımlanmış bir gazeteci ve kıdemli bir “mahpus”... 1971 darbesinden sonra 14 yıl 4 ay yatmış… Şimdi de 25 Mart 2008’den beri Silivri’de! HHH Ben Hikmet Çiçek’i Silivri sanığı olarak duydum… Daha önce çalışmalarını görmemiştim… Bu açıdan Soner Yalçın’ın kitabın başına yazdığı destansı, “Benim tanıdığım Hikmet Çiçek” yazısını da ilgiyle okudum: Bir gazetecinin veya yazarın erişebileceği en üst mertebe, bir meslektaşı tarafından yazılan böyle bir tanıtıma konu olmaktır diye düşündüm. HHH Herhalde gazetecilikten geldiği için, Hikmet Çiçek doğrudan doğruya nesnel belge ve olgulara dayalı bir Eskişehir’in Rantı Sevgili, “Bir ben vardır benden içeri” diyen Yunus Emre’nin diyarındayım ve karşımda “bir ben var benden dışarı”. Evet orada bir ben var benden dışarı, öyle duruyor karşımda. Mine soruyor: Ne dersin, sence benzetebilmiş mi? Yaratan bir şeye benzetememişse, yaratılan ne yapsın ki, diye yanıtlıyorum. Gerçekten de sanatçının benden bir Brad Pitt çıkaracak hali de yoktu ya. Haa Brad Pitt mi? O da orada otuz metre ötede duruyor, hareketsiz ama capcanlı. Eskişehir Odunpazarı evlerinin orada Anadolu Üniversitesi’nin efsanevi eski rektörü, Eskişehir’i Yeni Eskişehir yapan, mucize Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı balmumu heykellerin sergilendiği, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ndeyiz. Yılmaz Bey yoğun yaşamı içinde, heykel yaparak dinlenmiş ve Eskişehir’de Türkiye’ye bir ilk daha kazandırmış. Nedense gidişlerimden birinde benim de kalıbımı almış ve müzede bana da bir yer vermiş. Herhalde onun kentinin bendeki müstesna yerinin doğurduğu ortak Eskişehir sevgimiz dolayısıyla olmalı. Sağ olsun! HHH İnsan karşısında kendi dışında kendini görünce bir tuhaf oluyor. Benim dışımdaki bana bakarken, André Malraux’nun “İnsanlık Durumu” romanında, kahramanın kaydedilmiş kendi sesini ilk kez “dışarıdan” duyarken hissettikleri geliverdi aklıma. Ertesi gün haber, fotoğrafıyla birlikte gazetelerde çıkınca oğlum Devrim telefon edip sordu: Baba sana daha önce artık müzelik olduğunu söyleyen oldu mu hiç? Gel de cevap ver bakalım! İçime oturdu ama aldırmadım. Eskişehir’in tadını çıkarmayı sürdürdüm. Çocukluk anılarımın kenti, çocukluk yıllarım ve sevdiklerimle özdeşleşmiş Eskişehir’de her zaman yeni yeni şaşırtıcı mutluluk vesileleri bulurum. Bu defaki Mumya Heykeller Müzesi ile birlikte Barlar Sokağı oldu. Gençlerin ölçüyü kaçırmadan neşeyle eğlendikleri, Avrupa başkentlerinkileri andıran o sokakta gördüm ki, bir Türkiye’nin yanında bir başka, bu defa güler yüzlü Türkiye daha var. Eskişehir anılarımı barındırmasına karşın, beni geçmişe değil, hep geleceğe götürüyor. Çünkü orada, eskiyi bilerek, değerlendirerek, geleceğe yönelen bir yeni şehir yaratılmış, geçmişe kaçıp sığınmak için değil, geleceğe yönelmek için bakabiliyorsun... HHH Kentteki ilgi odaklarımdan biri de çocukluk yıllarımdan bildiğim, futbol kritiği yazdığım dönemde gidip birkaç kez Eskişehirspor maçlarını izlediğim Atatürk Stadı. İstasyon Odunpazarı aksı üzerinde kurulu ve artık kentin merkezinde kalmış olan Atatürk Stadı yıkılacak. Ankara, Sazova Parkı’nın karşısındaki araziye yeni stat için ilk kazmayı vurmuş bile. Stadın yenilenmesine gerek var mıydı? Olduğu yerde genişletilmesi mümkün değil miydi? Bütün bunlar gerekliyse, belediyenin öngördüğü şekilde Olimpiyat Kompleksi içinde, sivil havaalanına yakın bir yerde yapılamaz mıydı? Bunları tartışmak artık belki de geride kaldı. Ama stat yıkılacaksa yerine ne yapılacağı sorusu uzun uzun tartışılması gereken bir konu. Stadın yeri Eskişehir halkının. Eskişehir’i Eskişehirlilere armağan eden Yılmaz Büyükerşen, oraya bir kent meydanı yapılmasını öneriyor, halk da bunu destekliyor. Bir belediyenin, kentin rantını rantiyelere tahsis etmeyip kentlilere döndürmesi pek sık rastlanan bir olay değil. “Eskişehirliler bu bakımdan şanslı” diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü TOKİ buralara gökdelenler, plazalar yapmak üzere göz dikmiş, Eskişehir’in meydanını Eskişehirlilerin elinden almaya çalışıyor. “Aziz Eskişehirliler, sevgili manevi hemşehrilerim, kent meydanınıza sahip çıkın ne olur!” diye haykırmak geliyor içimden Sevgili. kitap yazmış: Gizli tanıkların ifadelerinden oluşuyor esas olarak. “Ergenekon” denilen davada 31 gizli tanık dinlenmiş… Çiçek’in dosyalardan eriştiği bilgilere göre, sabıkaları bir hayli yüklü insanlar bunlar: Koyun hırsızları, oto hırsızları, kız kardeşinin kızını satanlar, cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı ve benzeri suçlardan hüküm giyenler…. Aralarında PKK, DevSol, DHKPC ve Hizbullah itirafçıları da varmış. HHH Kitaptaki ifadeler, davalarda olup bitenler, sorular ve yanıtlar, okurken insanın kanını donduruyor… Ya bunları yaşayanlar ne hissediyor acaba! Reyhanlı’ya günler sonra giden Başbakan Erdoğan’ı alanda çok az kişi izledi Umduğunu bulamadı MEHMET ALİ SOLAK REYHANLI Bombalı saldırılarda 51 yurttaşın yaşamını yitirdiği Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gecikmeli gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, “yaşamını yitirenlerin cennete, saldırıyı gerçekleştirenlerin ise cehenneme gideceğini” söyledi. Reyhanlılılardan Suriyeli sığınmacılara sahip çıkmasını isteyen Erdoğan, muhalif güçlerin Suriye’deki iktidarı indireceği vaadinde bulundu. Erdoğan’ın ziyaretinden iki gün öncesinde Hatay’ın ilçelerinde miting için araç kaldırılacağına dair anons yapılmasına rağmen, beklenen kalabalık toplanamadı. Özellikle Reyhanlı halkının ilgi göstermediği buluşmada, Erdoğan’ın alandan çıkmadan alanın birden boşalması da dikkat çekti. Polis ve jandarma, havadan yoğun güvenlik önlemleri aldı. Başbakan’ın konuşma yapacağı otobüsün önünde iki barikat kurulurken, gazeteciler alana yaklaştırılmadı. Erdoğan’ın gelişinden önce bir gencin yaka paça polisler tarafından öğretmenevine sokulması da gerginliğe neden oldu. Alana girişlerde vatandaşlara Türk bayraklarının yanında 12 Mayıs 2013 tarihli 12. Geleneksel Gençlik ŞöleniTekirdağ baskılı şap yüklenen Erdoğan, Reyhanlılılara iş bulma konusunda yardımcı olacakları sözünü verdi. Esad ile birçok anlaşma yapılmasına karşın “dostluk ve kardeşlik bağlarını ayaklar altına aldığını” söyleyen Erdoğan, “İnşallah en kısa sürede Suriye’deki muhalif güçler bu diktatörü indirecekler” dedi. Başbakan olarak olayın olduğu anda gelmemiş olmasının bazı çevreler tarafından farklı olarak değerlendirilebileceğine de değinen Erdoğan, “Bu işin istismarcıları var. Bunlara ne siz ne biz fırsat verelim. Benim bu işlerden sorumlu Başbakan Yardımcım, 3 bakanım, milletvekillerim buraya geldi. Cumhurbaşkanımız da buraya geldiler. Ne hükümet ne devlet olarak sizi yalnız bırakmadık, bırakmıyoruz, bırakmayacağız” dedi. ‘İstismarcılar’ dedi Patlamadan Suriye yönetimini sorumlu tuttu Erdoğan, yaptığı değerlendirmede, “Bu tabii Suriye’deki gelişmelerin uzantılarıydı. Buna da Türkiye’de özellikle aşırı uçlar payanda oldu. Bunu da zaten şu ana kadar istihbari bilgilerle bizler gördük. Ardından 11’inde olan hadise bunun uzantısıydı. Biliyorsunuz bu olay, Suriye organizeli ama uzantıları ülkemizde, ülkemizdeki uzantıları bu işin aktif rolünü oynadı. Ama işin yönetimi Suriye tarafından, onun da belgeleri, bilgileri şu anda elimizde mevcut” diye konuştu. kalar da dağıtıldı. Yaklaşık yarım saat süren konuşmasında Erdoğan’a bakanlar Muammer Güler, Sadullah Ergin, Mehmet Müezzinoğlu, Fatma Şahin, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ve AKP Hatay milletvekilleri eşlik etti. Reyhanlı’da ilk patlamanın ya şandığı Reyhanlı Belediyesi önünde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, “Bu millet tarihi itibarıyla dünyada mazlumlara hep ensar olmuştur. Biz asırlar öncesine gittiğimizde yeri gelmiş muhacir olmuş, yeri gelmiş ensar olmuşuz” diyerek başladı. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a Öte yandan Erdoğan’ı protesto etmek isteyen bir şehit yakınına, önce partililer müdahalede bulundu. Daha sonra Başbakanlık korumalarından biri tarafından müdahale edilen şehit yakınına, bir başka koruma “Seni parçalarım” dedi. Sözlü tartışma sonrası şehit yakını uzaklaştırıldı. Şehit yakınından protesto MHP LİDERİ BAHÇELİ SAVAŞ KÜRKLÜ ‘Ekonomi çetelerin elinde’ REYHANLI İDDİASI Beşir Atalay ‘basın’da görmüş Yurt Haberleri Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bombalı saldırıları gerçekleştirenlerle Suriye’ye giden CHP heyetinin işbirliği içinde olduğu yönündeki iddialarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Suriye içinde onların seyahatini sağlayan kişi bu olaylara ismi karışan bir veya iki kişidir. Onlarla ilgili zaten ifadeler de açıklamalar da var. Kendilerinin de o tür bir açıklamasını ben basında görmüştüm” dedi. Konya’da temaslarda bulunan Atalay, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, Reyhanlı saldırılarıyla ilgili gözaltına alınan zanlılardan bazılarının, CHP’li heyeti Suriye’ye götürmesi ile ilgili sorusuna şu yanıtı verdi: “O konu zaten, bildiğim kadarıyla, oraya giden CHP milletvekilinin birisi tarafından da doğrulandı. Daha sonra benim bildiğim, basında öyle bir şey gördüm. Suriye içinde onların seyahatini sağlayan kişi, bu olaylara ismi karışan bir veya iki kişidir. Onlarla ilgili zaten ifadeler de açıklamalar da var. Kendilerinin de o tür bir açıklamasını ben basında görmüştüm.” ADANA MHP’nin, Adana’da düzenlediği “Vatan” mitingine on binlerce yurttaş katılırken MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP iktidarıyla birlikte Türk ekonomisinin “aç gözlülere ve menfaat çetelerine” terk edildiğini söyledi. Bahçeli, parti kurmayları ve milletvekillerinin Uğur Mumcu Meydanı’nda katıldığı mitinge aşarı sıcağa karşın on binlerce yurttaş katıldı. Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’nin ekonomik düzenine yüklendi. Alanda toplananlara “Çalışan siz, üreten siz, ama yoksul kalan yine sizsiniz” diyen Bahçeli, Başbakan’ın anlattığı ekonominin yaşanmadığını söyledi. Bahçeli, “Ekonomi Başbakan’ın söylediği gibi iyleşmemektedir. Başbakan yalancıdır. Başbakan Arap şeyhlerine Boğazlardaki arazileri peşkeş çekerken biz pazardaydık. Varsa cesaretin gel de Çukurova’nın halini gör. AKP iktidarıyla birlikte Türkiye ekonomisi aç gözlülere, menfaat çetelerine terk edilmişti” diye konuştu. İktirada gelmeleri halinde AKP döneminde yapılan tüm ihale ve sözleşmelerin mercek altına alınarak hesap sorulacağını söyleyen Bahçeli, AKP’nin kurduğu hanedanlık döneminin son bulacağını belirtti. Çözüm sürecine ilişkin olarak akil adamları da eleştiren Bahçeli, “63 akıl yoksunu gittikleri her yerde akıllara durgunluk verecek açıklamalar yapıyorlar. 63’lükler hayvanat bahçesini ziyaret etsinler. Hıyanet süreci için daha renkli bir görüntü sergilemiş olurlar” diye konuştu. “Bu süreç kötülüktür, kefendir. Sürecin sonu yıkımdır, ihanettir, Türklüğün bitişidir” ifadesini kullanan Bahçeli, “Türkiye sahipsiz ve kimsesiz değildir. Türkiye bir deryadır, vatan Ötüken’dir, Balkanlar’dır, Kerkük’tür, Kuzey Afrika’dır, ... merhum Başbuğ’dur. Vatan ne Türkiye’dir ne Türkistan vatan Turan’dır” dedi. Akillere sert eleştiri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle