23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yargıtay Dink’in öldürülmesi davasında sanıkların beraat kararını bozdu 5 üretilen bu bombanın Suriye’ye geçirildikten sonra etkisini göstermek için BBC kameralarına “kıyak” yapıyorlar. Bir boş binayı bombalıyorlar... Onun için Can Dündar yazısında haklı olarak şöyle diyor: “Bombaların patlaması sonrası bina ağır hasara uğramış, onlarca metre genişliğinde bir alan sarsılmıştı. Reyhanlı’da olana ne kadar benziyor değil mi? Neyse ki yayın yasağı var da bu görüntüler Türk basınına ulaşmıyor, kimse bunu tartışmıyor...” Gerçekten tartışmıyoruz, Başbakan’a bu soruyu soramıyoruz. Efendim olay görüntüleri soruşturmanın gizliliğini engellermiş, kamuoyunun psikolojisi bozulur, insanlarımız ruhsal olarak etkilenirmiş. Tüm dünyada bu tür olaylar verilir! Örneği çoktur! Zaten Hatay yöresinde yaşayanlar neler olup bittiğini çok önceden söylüyorlar. Üç dinin buluştuğu bu yöremizde korku egemen! Suriye’den gelen mültecilerin denetimi yapılamıyor... Reyhanlı’da çocuklar ölüyor, genç kızlar, erkekler, kadınlar... Baskıyla, yasakla, sansürle bir yara kapatılabilir mi? Bir kuşku egemen, yılgınlık, acı, hüzün! HHH Yine Milliyet’ten Ali Eyüboğlu yazdı; Reyhanlı’nın en büyük tarım üreticisi Nur Ataç’ın Kaymakam, Vali ve Başbakan’a Şubat ayında gönderdiği mektubu... Suriye’den torbalarla, çuvallarla getirilen paralar bankalara yatırılıyor... AB ülkelerinin plakalarını taşıyan araçlar satılıyor açık hava pazarlarında... İnsanların ellerinde araç plakaları. Gerçek olup olmadığı belli değil. Kimi “mülteci kılıklı” militanlar terör estiriyor yörede. Kimseyi dinlemiyor! Daha açıkçası serseri mayın gibi çoğunluğu... Yasal olmayan, akla gelen ne varsa yapılıyor. Sınırımız bir yolgeçen hanı! Nur Ataç üç ay önce yetkilileri uyarıyor: “Reyhanlı’ya dikkat!” Dinleyen yok! Eylem öncesi istihbarat birimlerinin haber vermesine karşın önlem alınmıyor! Kaymakam ve Vali önemsemiyor... Belki Başbakan mektubu bile görmüyor! Eee!.. 15 PKK’li Kuzey Irak’a silahlarıyla birlikte çekildi ya!.. ‘Terör değil adi örgüt’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yasaklı Demokrasi... Reyhanlı katliamında ölü sayısı kaç? Ne kadar yaralı var? Kimilerine göre 60, kimilerine göre 50... Yaralı ise 150’ye yakın! Bu arada 15 kişilik PKK’li terörist grubu Kuzey Irak’a gelmiş... Gazetelerde fotoğrafları var! Ellerinde silahlarıyla tek kol yürüyüş... Çadırda televizyon izleme keyfi... Çadır kamplar kurulmuş onları izleyen gazeteciler için. Reyhanlı katliamına ilişkin haberler, Başbakan Erdoğan’ın ABD’ye gitmesi... Obama’yla yapacağı görüşme... Medyamız merak ediyor Erdoğan’ın Fethullah Gülen’le görüşüp görüşmeyeceğini. Erdoğan’a soruyorlar: “Fethullah Gülen’le görüşecek misiniz?” Erdoğan: “Gökten ne yağar ki yer kabul etmez!” Başbakan Reyhanlı mesajı veriyor bu arada: “Saldırının ardındakiler ve taşeronları aydınlatıldı. Polis istihbarat kopukluğu olabilir, varsa ihmal araştırılıyor...” HHH Bir umursamazlık olduğu kesin! Hatay yöresinden gelen haberler ortada. Yörede bir kargaşa egemen! Kimin eli kimin cebinde belli değil! Eh bir de yasak yani sansür getirildi Reyhanlı görüntülerine ilişkin. İleri demokrasi bu, olur böyle şeyler! Bir anda demokrasilerin yasalarla değil yasaklarla korunacağı anımsanır! İstersen! Bizde böyle kardeşim, ya sev ya terk et, ananı babanı, kardeşini, çoluğunu çocuğunu al, git... BBC’de yayımlanan, bizde “yasak” konulduğu için çoğumuzun izleyemediği görüntülü bir haber var. Özgür Suriye Ordusu, Türkiye sınırları içinde “bomba üretim merkezi” kurmuş. Şaşırdınız mı? Can Dündar Milliyet’te köşesinde yazdı... “Sınırın Türkiye tarafında laboratuvar ekipmanlarıyla üretilen el yapımı bombalar, sınırın öbür tarafına getirilerek resmi binaları havaya uçurmakta kullanılıyordu...” HHH Ben Başbakan’ın uçağında olsaydım ya da Washington’a gitseydim sorardım bu soruyu... Muhalifler Türkiye içinde Hrant Dink’in öldürülmesi davasında, sanıkların “silahlı terör örgütü” değil Türk Ceza Yasası’nın 220. maddesinde tanımlanan “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt” olduklarını kabul ederek beraat kararlarını bozdu. Hrant Dink cinayeti davasında sanık Ersin Yolçu yönünden duruşmalı temyiz incelemesi yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kalan 18 sanık hakkındaki incelemesini de tamamladı. Yerel mahkeme “örgüt yok”, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise “Terör örgütü var” demişti. Daire ise bunun bir suç örgütü olduğuna hükmetti. Daire, dosya kapsamına göre terör örgütlerinde olması gereken devletin anayasal düzenini, toprak bütünlüğünü bozma gibi bir amacı bu örgüt bakımından saptayamadı. Daire, bu nedenle örgütün bir suç işlemeyi sağlamak için kurulduğunun sabit olduğuna hükmetti. Daire, sanıkların içinde bulunduğu oluşumda “süreklilik, araç gereç ve sayısal olarak yeterlilik” tespit edildiği için oluşumu, “suç işlemek amacıyla kurulmuş suç örgütü” kabul etti. Karara göre, sanıkların içinde yer aldıkları oluşumun silahlı terör örgütü değil, Türk Ceza Yasası’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt” olduğunun kabul edildiği bildirildi. Bu bağlamda sanık Ersin Yolçu’nun kasten öldürmeye yardım suçundan ‘Örgütün arka planını görmeyen bir karar’ İstanbul Haber Servisi Hrant Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararını “Örgütün arka planını görmeyen bir karar” olarak değerlendirdi. Çetin kararı, “ilk derece mahkemesinin kararına göre daha ileride, ama maddi hakikatin ortaya çıkarılması açısından daha geride” olarak tanımladı. Çetin, Dink cinayetini sıradan bir cinayet davası olarak nitelendirmenin son derece yanlış olduğunu kaydetti. Fethiye Çetin yaptığı açıklamada, Yüksek Mahkeme’nin kararında “silahlı bir örgütten” bahsedilmesinin olumlu olduğunu belirtti. Çetin, dosyanın yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geleceğini belirterek, mahkemenin alınan karara uyması durumunda yargılamanın devam edeceğini, ilk kararında direnmesi durumunda ise dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gideceğini kaydetti. Avukat Çetin, karara vakıf olduktan sonra davadaki stratejilerini belirleyeceklerini belirtti. kurulan mahkumiyet hükmünün duruşmalı inceleme sonucunda onanmasına, silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan kurulan beraat hükmünün “suç örgütü üyesi olma” suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildi. Sanık Yasin Hayal ’in kasten öldürmeye azmettirme ve Orhan Pamuk ’u tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına, “silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma” suçundan kurulan beraat hükmünün “suç örgütü kurma ve yönetme” suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulması kararlaştırıldı. Sanık Erhan Tuncel’in “patlayıcı madde imal etme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına, “kasten öldürmeye azmettirme” suçundan kurulan beraat hükmünün, Dink’in öldürülmesine yardım etmesi nedeniyle mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildi. Tuncel hakkındaki silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan kurulan beraat hükmü de suç örgütü üyesi olma suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozuldu. Abidin’in beraatına bozma Tuncel hakkındaki, McDonald’s’ın bombalanması olayında, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerini de bozan daire, Tuncel’in bu eyleminin, 6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturacağına karar verdi. Daire, sanık Ahmet İskender hakkındaki kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü onadı. Zeynel Abidin Yavuz ve Tuncay Uzundal’ın “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan beraatlarına ilişkin hükümler de “suç örgütü üyesi oldukları” gerekçesiyle bozuldu. Yavuz ve Uzundal hakkında kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükümlerinin de sanıkların maktul Hrant Dink’in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmeleri nedeniyle mahkumiyetleri gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildi. Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal hakkında kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükmü, eksik soruşturma nedeniyle bozuldu. Diğer sanıklar Veysel Toprak, Alper Esirgemez, Osman Alpay, Erbil Susaman, Şenol Akduman, İrfan Özkan ve Numan Şişman’ın silahlı terör örgütüne yardım yataklık ve suç işleyeni saklama suçlarından kurulan beraat hükümlerinin, suç tarihi ile inceleme tarihi arasında dava zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verildi. Bu sanıklar hakkındaki davaların düşürülmesine karar verildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı üzerine dosya yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gidecek. CHP’DEN REYHANLI DEĞERLENDİRMESİ: Türkiye’nin 11 Eylül’ü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap , Reyhanlı’daki saldırıyı Türkiye’nin “11 Eylül’ü” olarak nitelendirirken ilçede ve genel olarak bölgede büyük bir gerginlik olduğunu ifade etti. Reyhanlı’da 51 yurttaşın yaşamını yitirdiği patlamadan hemen sonra incelemede bulunan CHP heyetinin başkanlığını üstlenen Matkap, düzenlediği basın toplantısıyla izlenimlerini anlattı. Saldırının birçok soru işaretini de beraberinde getirdiğini belirten Matkap, olayın failleriyle ilgili yapılan değerlendirmeleri eleştirdi. Matkap, “ Asıl sorgulanması gereken Reyhanlı’nın vurulmasına neden olan politika tercihlerini değerlendirmeyi bırakıp istihbarat emniyet ve adliyenin görevleri üzerinde yani faillerin kim olduğu hakkında değerlendirmelerde bulundular, bu çok dikkat çekici bir durumdur. Siyasetçiler de aynı yöntemi tercih etti, kaldı ki siyasetçilerin görevi yine bu olaya neden olan politik tercihleri sorgulamaktır” diye konuştu. Irak’ın parçalanmasına neden olan ABD askeri müdahalesi ve sonrasında Ortadoğu coğrafyasında yaşananlarla “Arap Baharı” diye tanımlanan gelişmelerin, Suriye’deki iç savaşın “egemen güçler projesi” olduğunu belirten Matkap, şu görüşleri dile getirdi: “Bu proje doğrultusunda yeni devletlerin kurulmasının, bazı devletlerin sınırlarının genişletilmesinin, bazı ülkelerin birkaç parçaya bölünmesinin gerçekleşeceği de yazılıp çizilmektedir. Hatay bu proje kapsamında mıdır? Bu nedenle Hatay’da bir AleviSünni çatışması mı yaratılmak isteniyor? Sınır geçişleri bu nedenle mi kontrol dışı tutuluyor? Büyükşehir Yasası’nda, merkez ilçe Antakya’nın AleviSünni kamplaşmasına dönüşecek şekilde, Antakya ve Defne ilçeleri şeklinde yeniden yapılanması bu amaçla mı düzenlendi?” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olayla ilgili güvenlik zafiyetini, “İstihbarat birimleri arasındaki kopukluk” olarak açıkladığına işaret eden Matkap, “Uçan kuşu bile dinleme” donanımına sahip olan istihbarat örgütünün olayı engelleyememesinin dikkat çekici olduğunu ifade etti. Matkap, hükümet kanadından gelen “CHP’nin olayı neden lanetlemediği” eleştirilerine de tepki göstererek “Bu terör olayını, bombalama olayını her kim yaptıysa yürekten lanetliyoruz. Ama şu aşamada bu lanetlemeyle yol alamayız. Bir an önce bu bataklığın kurutulması gerekiyor” görüşüne yer verdi. Patlamadan 3 gün önce Suriyeli mültecilerle, ilçe halkı arasında yaşanan tartışmanın olayların habercisi olduğuna dikkat çeken Matkap, halkın, “patlamadan saatler önce, sokakta neden tek Suriye uyruklu kişinin olmadığı”nı sorguladığını ifade etti. Samast dosyası yok Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için dosyası ayrılan tetikçi Ogün Samast’ın dosyası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi incelemesi dışında kaldı. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı, “Dink’i tasarlayarak öldürmek ve ruhsatsız silah taşımak” suçundan 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırmış, kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Samast’a verilen 22 yıl 10 ay hapis cezasını onamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle