24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 25 Nisan tarihli yazımızda yeni bir varlık barışı hazırlıkları yapıldığını ve bu barışta nelerin yer alması gerektiğini sizlerle paylaşmıştık. Varlık barışını içeren kanun tasarısı Meclis’e sevk edildi ve komisyonlarda görüşülmesi devam ediyor. “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 12. maddesi varlık barışına ilişkin düzenlemeleri içeriyor. 2009 yılında 5811 sayılı kanunla getirilen varlık barışına kıyasla daha dar kapsamlı olarak tasarlanan yeni varlık barışının ayrıntıları önemli... Anımsanırsa; 5811 sayılı yasa ile 2009 yılında düzenlenen varlık barışında hem yurtdışı varlıklar hem de yurtiçi varlıklar barış kapsamına alınıyordu. Tasarı ile gündeme gelen yeni varlık barışı ise sadece yurtdışı varlıklar için barış öngörüyor. Bu farkın sebebi, tasarının genel gerekçesi ve madde gerekçesinde anlaşılmıyor. Tasarının gerekçesinde yurtdışı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığı belirtiliyor. Oysaki yurtiçinde olup da tedavül ekonomisi içinde olmayan pek çok varlık bulunmakta. Bu varlıkların milli ekonomiye kazandırılması en az yurtdışı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması kadar önemli. Tasarının komisyonda ve genel kurulda görüşülmesi sırasında bu eksikliğin muhakkak giderilmesi tarihinden sonra diğer nedenlerle başlayan 2013 öncesi dönemlere ait vergi incelemeleri ve takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıklar mahsup edilecek. Bu vergisel avantajın sadece gelir, kurumlar ve katma değer vergisi için öngörülüyor olması ise tasarının bir diğer eksikliği. Bu mahsup avantajının her türlü vergi için getirilmesi daha doğru bir yaklaşım olur. Yeni varlık barışımız son derece sınırlı gözüküyor. Bu haliyle belli bir zümrenin yararlanabileceği bir af kanunu niteliğinde. Sonuç olarak; kanundan beklenen faydanın sağlanabilmesi için kapsamının muhakkak genişletilmesi, en azından yurtiçi varlıkların da kapsama alınması gerekiyor. Yöneticiler ve ‘ajanlık!’ 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yürürlüğe girdi ve denetimler de başladı. Yasayla birlikte, birçok farklı yasada çeşitli yükümlülükler getirilmiş olan iş hanıiş merkezi yöneticilerine bir yükümlülük daha verildi. Aynı çalışma alanını birden fazla işverenin paylaşması durumunda işverenler; iş hijyeni ile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasında işbirliği yapacak; yapılan işin yapısı göz önüne alınarak mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunması çalışmalarını koordine ederek birbirlerini ve çalışan temsilcilerini riskler konusunda bilgilendirecek. Buna göre; birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri veya sitelerinde yönetimler iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasında iş birliği yapacak ve iş sağlığı ve güvenliği konusundaki koordinasyon yönetim tarafından sağlanacak. İş sağlığı ve güvenliği konusundaki koordinasyonun sağlanmaması, tedbir almaları için işverenlerin uyarılmaması durumunda ise 5 bin 390 lira para cezası uygulanacak. Yönetim, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden diğer işyerlerini etkileyecek tehlikeler hususunda gerekli tedbirleri almaları için işverenleri uyaracak. Uyarılara uymayan işverenleri bakanlığa bildirecek. Yani, yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası yöneticileri ihbarcı olmaya zorluyor. Düzenlemenin gereksiz ve işyerlerini birbirine düşürecek olması yanında, para cezası da oldukça yüksek, yani değişiklik şart. Varlık Barışı Ne Getiriyor? gerekiyor. Yeni varlık barışı kapsamına, 22 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar giriyor. Bu varlıkların temmuz ayının sonuna kadar bankalara bildirilmesi veya vergi dairelerine beyan edilmesi gerekiyor. Beyan edilecek veya bildirilecek varlıklara 22 Nisan tarihi itibarıyla sahip olunduğunun kanaat verici belgelerle ispat edilmesi gerekiyor. Eğer bu ispat yapılamazsa yasanın en büyük avantajı olan matrah farkından mahsup işleminin yapılması engelleniyor. Sisteme göre varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 vergi ödenmesi gerekiyor. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak. Ayrıca, kanunun yayım Büyük Oyun, Büyük Millet!.. Helal olsun valla!.. Reyhanlı’da ağzına kadar bomba yüklü iki aracın art arda patlaması, yayın yasağı nedeniyle sayısı resmi olarak 50, o yörede yaşayan yurttaşlara göre en az 150 kişinin feci şekilde yaşamını yitirmesinden yalnızca birkaç saat sonra, polisimiz katilleri tespit etti sayın seyirciler!.. Bir masanın ardına dizilmiş bakanlarımızdan içişleri ile ilgili olanı, ciddi ciddi yaptığı açıklamada iz üzerinde olduklarını cümle âleme duyurdu... Zaten ertesi gün de yine aynı muhterem, eylemi yapanların 9 Türk olduğunu, Suriye gizli servisi El Muhaberat ile temasta olduklarını açıkladı. Örgütün adını bile verdi: THKPC/Acilciler... Başarıya bakın!.. içişleri Bakanı muhteremin bu açıklamasından sonra, gazeteci kimliğine sahip arkadaşlardan bir tanesi dahi, ilaç olsun niyetine şu soruyu sormadı, soramadı: Sayın Bakan, madem böylesine üstün bir istihbarat gücünüz, böylesine müthiş polis dedektifleriniz vardı da niçin bu adamları, o iki bombalı aracı patlatmadan önce yakalayamadınız?. Hadi bu soruyu soramadılar, bir tanesi olsun, google’ı açıp “Kimdir birader bu Acilciler” diye bakmayı niçin akıl edemedi? Eğer baksaydı, “Acilci” denilen bu arkadaşların 30 senedir Türkiye’de eylem yapmadığını, zaten uzun süre önce de örgütün kendini lağvettiğini görecekti!.. İşin daha da acıklı yanı, eylemin “Acilciler’in işi olduğunu” süper bakandan önce Özgür Suriye Ordusu adı verilen çapulcuların ortaya atmış olduğunun açığa çıkmasıydı!.. Ve biliyor musunuz, İçişleri’nden sorumlu muhteremin söylediklerine Reyhanlı’da, Hatay’da ya da Türkiye’nin herhangi bir yerinde aklı birazcık çalışan bir kişi dahi inanmadı... Şu iflasa, şu zavallılığa bakar mısınız?!.. HHH Aslında bir oyun oynandı ama tutmadı!.. Hesap gayet açıktı: En üst düzeyde “tahrik et”, Türk askerini Suriye’ye sevk et!.. Kafiye uydu ama evdeki hesap çarşıya uymadı... Türk halkı, Büyük Ortadoğu Projesi mimarlarının alçakça önüne koyduğu kanlı yemeği yemedi!.. Halk yemeyince, iktidar, ne denli yanıp tutuşsa da böylesine bir çılgınlığı göze alamadı.. hatta Tayyip Bey, kendi bakanlarının aculluğuna kapılmayıp “Bizi Suriye bataklığına çekmek istiyorlar” türünden cümleler dahi kurdu, kurmak zorunda kaldı!.. Bundan bir, bir buçuk yıl önce, “15 gün sonra Şam’daki Emevi Camii’nde namaz kılacağını” ilan eden Tayyip Bey ve Yeni Osmanlıcı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu öyle hemencecik Suriye hülyasından vazgeçecek değil tabii!.. Ama ABD olmadan hiçbir şey yapamayacaklarını da biliyorlar, görüyorlar... Çünkü Rusya, Çin ve İran Suriye’nin arkasında duruyorlar. Özellikle Akdeniz’deki tek üssü olan Tartus Limanı’nı asla gözden çıkaramayacak olan Rusya, çelik gibi bir kararlılıkla savunuyor Suriye’yi, hatta ABD’yi bir barış konferansına bile razı etmeyi başardı. Tayyip Bey, Washington’da Obama’ya neler söyleyecek, nasıl birlikte harekete razı etmeye çalışacak bilemem. Ama Obama’nın “kestaneleri ateşten almaya” yarayacak maşa vazifesini TürkKürt ittifakına kakalamak için her türlü “motivasyonu” kullanacağına neredeyse eminim!.. Yanaşmaların, özenle gözden ırak tutmaya çalıştığı, “bitti o iş” diye hayâsızca yalan söylediği Büyük Ortadoğu Projesi’nin en yaşamsal boyutu için slogan bile hazır: TürkKürt el ele önce Suriye, sonra İran cephesine!.. Haa, “Türk halkı bu oyuna gelir mi” diye soracak olursanız; yanıtım hazır: Bu büyük millet, bu oyunu bozar!.. 15 Ağustos 1962 doğumluyum. 3 Ağustos 1994’ten itibaren 5548 gün BağKur ve 1080 gün SSK (4a) primi ödedim. SSK’den ne zaman emekli olabilirim? Nesrin Topçuoğlu HANGİ KURUMDAN EMEKLİ OLURUM? SORU CEVAP Sorularınız için malicozum6ismmmo.org. tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Son 3.5 yıl SSK primi ödemeniz halinde, 20 yılı, 51 yaşını ve 5750 günü doldurarak SSK’den emekli olabilirsiniz. BağKur sonrası 1080 gün SSK prim ödemeniz var. 180 gün daha SSK (4/a) sigortalılığınız devam ederse emekliliğiniz SSK koşullarına göre belirlenir. Reyhanlı Faciasının Göstergeleri Perihan ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Reyhanlı katliamının ön sorumlusu görünen köy örneği AKP iktidarının iki yıla yakındır güneyde en uzun sınır komşumuz Suriye’ye karşı takındığı düşmanca tavırdır. Oysa; TC kurulduğu günden 2000’li yıllara değin “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesiyle dış siyasetinde övünülesi bir yolda yürüyegelmişti. Nedense Sayın Başbakan’ın daha önce canciğer kuzu sarması olduğu Beşşar Esad’a karşı ABD’nin istemi doğrultusunda ki ABD son günlerde bu politikasından Rusya’nın ikazıyla uzaklaşma görüntüsünü vermektedir ona karşı düşmanca aldığı tavır, giderek kışkırtıcılıkla kan dökücülüğe dönüşerek Reyhanlı’da 12 Mayıs’ta gün ortasında patlatılan bombalar, oradaki yurttaşlarımızın canının, malının yitirilmesine sebep olmuş, bizim alnımıza da çok acı veren kara yazı olarak kazınmıştır. HHH Görüntülerden şu ikisi bile uykularımı, günlük yaşamımı altüst etti. Şehit annesi Fatma Bilgiç, “Oğlumu bu vatan için şehit verdiğimde mezarının başında günlerce ağlayarak yas tuttum. Yaşadığım o acı kadar burada patlatılan bombalar da içime düşmüş gibi beni yakıyor. Hükümet bizleri ve vatan toprağını niye korumuyor? Oğlum boşuna mı şehit düştü” diye ağlayarak haykırıyordu. Yaşlı bir baba da yerde kanlar içinde yaşamını yitirmiş olan bir gencin başında “Tek oğlumdu. Anneler günü için anacığına hediye almak için çarşıya çıkmıştı. Bu kıyamette canından oldu. Allahım(!) ben bu acıya dayanamam. Benim de canımı al” diye dizlerini döverken gözyaşlarıyla boğulur gibiydi. Bu tragedyayı izlerken şehit anasının isyanını az bile bulup Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat’ta aynı şekilde meydana gelen, 14 kişinin ölümüne neden olan o felaketten ders alıp tedbirle Reyhanlı faciasını önlemediklerine şaşıyorum. HHH Bilindiği üzere Suriye, asırlarca Osmanlı’nın yönetiminde yaşamış Arap Yarımadası’nın kuzeyinden Akdeniz’e açılan bir penceredir. Bu nedenle Batı’nın gereksinimi olan, başta Irak olmak üzere İran’dan da, petrol ve doğalgaz bu yolla sağlanır. Toplum yapısına gelince: İslam dininin Hanefi mezhebiyle çoğunluktaki Şiaları (Aleviler ki Esad ailesi de bu mezheptendir); ayrıca Kürtleri ve bunların dışında Hıristiyanlarla değişik ülkelerce desteklenen çeşitli silahlı gruplardan El Kaide’yi, Selefileri, Nusayrileri, PKK niteliğindeki PYD’yi ve Esad yönetimini devirerek oradan yararlanmak isteyen dış güçlerin, özellikle de ABD’nin İran’a karşı kullanmak istediği Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) içinde barındırır... HHH Bu denli karmaşık bir toplumu yönetmek kolay olmamakla beraber Suriye’den pek de anarşi duyumları gelmezdi. BOD’nin bütünüyle hükmedicisi olmak isteyen ABD Suudilerle yetinmeyip kimyasal silahlarla halkını katleden cani iftiralarıyla Irak’ı işgal etti. (Şimdi de aynı şekilde Suriye’yi karalıyor.) Orada önce Saddam’ı idam ettirip halkı yanına almak istediyse de başaramadı. Onları ŞiaSünni ayırımcılığıyla birbirlerine düşürdü, kan dökücülükle halkı perişan etti. Acıdır ki o tarihlerde Conilerin Irak halkını acımasızca katledişi ve kadınlarının ırzına geçerek en büyük aşağılıkları yapmalarına göz yuman, bununla da yetinmeyip başarılarını kutlayan Sayın Başbakan, Suriye’yi İran’a karşı kullanamayan, orayı da altüst eden ABD’nin yanında yer alıyor. Ayrıca AB ülkelerini de Suriye ile kendisinin de destek vereceği savaşa çağırıyor. Onlar oyun seyredercesine zevkle olanları izlerlerken olan Reyhanlı’da oluşturulan facia gibi bizim vatandaşlarımıza oluyor; bizim ülkemize, bizim yaşantımıza, ekonomimize, ticaretimize, eğitimimize ve sayısız maddi, manevi zararlara uğramamıza yol açıyor. Ve hâlâ ki tam açıklanmadığı şüphesindeyim evvelki gün itibarıyla şimdilik 55 ölü, 100’ün üstünde bir kısmı ağır yaralı olmak üzere kayıplarımızın yanında evi barkı, işi gücü yok edilen sukunet ve huzurun simgeleri olan Hataylı kardeşlerimiz için yazık ki ah vahla matemlerini tutmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Bir de oradan yüzde 58 oy aldığı söylenen Başbakan’ın hâlâ onlara geçmiş olsuna gidip maddi manevi tüm kayıplarının devletçe giderileceğinin vaadiyle teselli etmesini bekliyorum. HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN T.C. GÖLBAŞI İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/1137 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri; 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Ankara İli, Gölbaşı ilçesi, İkizce Köyü 1553 Parsel’de kayıtlı, taşınmaz İkizce Köyü Köy İçi Mevkii’nde bulunmaktadır. Parsel üzerinde yığma inşaat tarzında; bir kısmının çatı örtüsü kiremit ve bir kısmının galvaniz saç kaplama, 30,00 Mt.x7,00 Mt.=210,00m2, 40,00 Mt.xl0,00 Mt. =400,00 m2 ve 30,00 Mt.x6,00 Mt. = 180,00 m2 olmak üzere Ahırlar ile 18,00x7,30 Mt =131,40 m2 ev bulunmaktadır. Adresi : İkizce Köyü GölbaşıAnkara Yüzölçümü : 1510 M2 Arsa Payı: Tam Kıymeti : 124.257,50 TL KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : 1. Satış Günü : 17/06/2013 günü 11:00 11:05 arası 2. Satış Günü: 12/07/2013 günü 11:00 11:05 arası Satış Yeri : Ankara Gölbaşı Adliyesi İcra Müdürlüğü Önünde Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu yermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve iflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, bankaca bilgi almak isteyenlerin 2012/1137 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 24/04/2013 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 29015) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Geleneksel 1 şiirin estetiz 2 mine sırt çeviren, çirkine 3 ve biçimsiz 4 liğe dayanan 5 şiir akımı. 6 2/ Güzel kadın... 7 Bir çembe 8 rin içinde 9 kalan düz lem parça 1 2 3 4 5 6 7 8 9 sı. 3/ Küba kö 1 L E V Ü L O Z S kenli bir dans ve 2 İ L A N V İ N A müzik... Süryani 3 Ç İ L A V azizlerine verilen 4 K İ L O Z A L İ T R A san. 4/ Antalya’nın 5 P A B U Ç H A N Kemer ilçesinde, İ S E V İ A mağarasıyla da ta 6 E A K A L A nınmış turistik bir 7 N Ü Y A K L A B A yöre. 5/ Dağ ya da 8 tepenin alt bölü 9 P E R A P A L A S mü... 106 taşla oynanan bir oyun. 6/ Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil... Kırgızistan’ın plaka imi... Yunan abecesinde bir harf. 7/ Bir parçanın canlı çalınacağını anlatan müzik terimi. 8/ Uyarı... Kayak. 9/ İnanç ve bilgiyi kiliseyle birleştirmeye çalışan Ortaçağ felsefesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Suyla karışabilen pigmentlerle yapılan resim. 2/ Kuyruksokumu kemiği... Acı portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi. 3/ Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rumların oluşturduğu müzik türü. 4/ Avcı kulübesi... Ticaret eşyası. 5/ Çok sevilen kimse ya da şey... İlçe. 6/ Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka imi... “Bir bulamadım gün akşam oldu” (Kul Himmet). 7/ Duygu ve düşünceleri belirtecek biçimde yüzde beliren kımıldanışlar... Feodal dönemde “ordu” anlamına gelen terim. 8/ Briçte iki manştan oluşan bölüm... İlgi eki. 9/ Düzenli aralıklarla yinelenen.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle