Katalog

SAYFA 6 HABERLER Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Reyhanlı’daki patlamalara ilişkin, “Olayın faillerinin tespitiyle ilgili çalışmalar büyük oranda tamamlanmıştır. Saldırıyı düzenleyen örgüt ve mensuplarının Suriye’deki rejim yanlısı El Muhaberat örgütüyle bağlantılı oldukları belirlenmiştir. Örgüt de bellidir, kişiler de büyük oranda bellidir. Plaka tespitleri vesaire yapılmıştır. Menfur hadisenin Suriyeli sığınmacılarla, Suriye muhalefeti ve Suriyeli sığınmacılarla ilgisinin olmadığı kesindir” dedi. Atalay, patlamanın daha önce Cilvegözü Sınır Kapısı’nda meydana gelen patlamayla ilişkisinin olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine, “Müsaade edersiniz ki, isimler ve örgüt tabii ki isim vermiyoruz ama tespit yapıldı. Buradaki provokatif biraz da Suriyeli sığınmacılarla vatandaşlarımız arasında karşı karşıya getirme, birbirlerine karşı tavır alma sağlamaya yönelik hareket” diye yanıt verdi. CUMHURİYET 12 MAYIS 2013 PAZAR Atalay: El Muhaberat bağlantılı Savaş İktidarı ve Reyhanlı Kurbanları İktidarda adeta bir savaş hükümeti oturduğunu bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Durmadan, Birleşmiş Milletler’i, ABD ve Avrupa’yı Suriye’ye karşı savaşa çağıran bir iktidarla karşı karşıyayız. Şunu bile diyor yarı açık: “Siz yapmıyorsanız benim elimi serbest bırakın! Destekleyin yeter, ben Esad’ı halledebilirim.” Şakşakçıları az değil! Gazeteci kılığındakiler iktidar adına hemen tehdide başladılar: Türk Devleti güçlüdür, Esad’ın hakkından gelir! Jölelisinden tutun badem bıyıklısına, bıyıksızına, modern görünüşlüsüne, iktidara destek politikasına geçince gazetesi, kendisi de patronun düdüğü olarak savaş tahrikine soyunanlara kadar... Okumuşlar, ama sıradan bir yurttaş kadar sağduyuları yok veya sağduyusunu peşkeş çekmişler... Ataol Behramoğlu’nun dizesi sükun ediyor: Ne Çok Hain! Savaş destekçilerinin hepsi tarihin pislik sayfasına bir dipnot olarak düşülecektir. Adam, gazeteci vb. kılığında, barış barış diye, analar ağlamasın diye yazıyor, çiziyor, haykırıyor... Ama sıra iktidarın Suriye’de iç savaş kışkırtıcılığı ve Suriye’ye savaşa gelince, bu kez de savaş savaş diye haykırıyor.. “Eli kanlı Esad’ın yıkılması” gerekiyormuş, bunun için Suriyeliler birbirini öldürebilir, yüz binlerce kişi ölebilir, Suriye parçalanabilir, anaların feryat figanları bütün dünyayı sarabilir. Hayır hiç önemi yok... Peki sen barıştan yana değil miydin, neden savaştan yanasın şimdi! “Ne çok hain”in yanına ekleyelim: Ne çok alçak! ??? İktidarın Suriye savaşına gizliaçık müdahil olmasından sonra kaç yurttaşımız öldüöldürüldü ve bunun sorumlusu kim? Bu politikanın uygulayıcıları kimse! Sınırı oralarda kim ortadan kaldırdıysa! Türkiye savaşçı bir ülkedir iki yıldır. İktidar, bizzat Başbakan, “yurtta barış dünyada barış” politikasını tamamen terk etmiş, “aktif barış” gibi bir kavramı, savaşçı politikanın üzerine bir kılıf olarak geçirmiştir. Davutoğlu’nun zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir yurttaşı kimliğinde, ama Yeni Osmanlı olarak, Ortadoğu’da tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik hak iddia ettiğini biliyoruz... İktidarın en çok korktuğu, ABD ile Rusya’nın Suriye konusunda bir uzlaşıya varmasıdır. Öyle anlaşılıyor. Örneğin bu iki devletin Suriye konusundaki çabalarına iktidardan hiçbir destek gelmemesi, RTE’nin daha üçbeş gün önce Esad’ın yıkılması için verip veriştirmesi, ancak bunun işareti olabilir... İktidar, Esad ile muhalifler arasındaki görüşmelere de açık destek vermemektedir. Tam tersine, böyle bir uzlaşı endişesi içindedir. Emniyet ülkede El Kaide’de, Afganistan’da, Pakistan’da askeri eğitim almış 2 bin kadar Türk yurttaşının varlığından söz ediyor... Selefi diye isimlendirilen köktendincilerin sınırımızda ve Suriye’de Esad’a karşı savaşları, iktidarı zerre kadar endişelendirmiyor. Onlara silah vb. desteklerin Türkiye’den gittiğini dünya âlem yazıyor. ABD bile “Esad’a karşı savaşlar arasında tek bir laik cephe yok” derken ve endişelerini belirtirken Katar bile görüşmelerden yana çıkarken Ankara kendi belirlediği savaş politikasına devam ediyor. Hatay’ın, Reyhanlı’nın her türlü gizli servisin cirit attığı alan olduğunu dünya âlem ilan ediyor. Türk vatandaşlarının, sınır bölgesinde yaşayan herkesin, Türkiye’nin huzuru kaçmış, insanlar uluslarası savaşçıların tehdidi, baskısı altında kalmış ve biz hangi ülkedeyiz diye sorar olmuş... Ama Ankara’nın kılı kıpırdamıyor.. Onlar hâlâ “eli kanlı Esad” diye bağırıyor ve Türk devleti güçlüdür nutukları atarak, Suriye’ye saldırmak için yol yordam, kapı, izin, destek arıyor. ??? İktidar yakında ABD’ye çıkarma yapacak. Bir sürü gazeteci kılığındaki şakşakçının üfüreceklerine hazır olun. İşe bakın ki, iktidarın başlıca görevi, neden Esad’ın yıkılması ve Suriye’ye girilmesi gerektiği konusunda Obama’yı ikna etmek! Türkiye’de dış polikada barışın sesi sıfır! İçeride biber ve diğer gaz savaşlarıyla muhalefetin sesinin bastırılmasının ve meydanlardan uzaklaştırılmasının arka planında, aynı zamanda, Ortadoğu’ya yönelik savaşçı politikanın engelsiz sürdürülmesi amacını da görelim. İçeride muhalefet istenmiyor! Her şeye rağmen, dış politikada savaşa hayır diyen, barış için politikanın sesi yükselebilmelidir... Dışarıda savaş kovalayan iktidarın, içeride iç barış girişiminin hiçbir inandırıcılığı olmadığını bilmeliyiz... Reyhanlı kurbanlarına bu alçakça tuzağı kim kurmuş olursa olsun, bu katliam, iktidarın savaş politikalarının bir ürünüdür, sonucudur. Bu politikanın sorumluları iktidardan çekilmelidir! Reyhanlı’daki bombalı çifte saldırıda 43 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı Cehenneme çevirdiler MEHMET ALİ SOLAK AKIN BODUR HATAY Türkiye’nin güneyinde Cilvegözü Sınır Kapısı’nın da bulunduğu Hatay’a bağlı Reyhanlı ilçesi dün ardı ardına iki bomba yüklü aracın patlamasıyla savaş alanına döndü. Patlamada 43 yurttaş öldü, 100 kişi yaralandı. Olayda yaşamanı yitirenlerden 18’inin kimliği tespit edildi. Patlamanın Suriyeli sığınmacılarla ilçe sakinleri arasında son dönemde artan gerginliğin ardından gelmesi dikkat çekti. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde belediye binası yakınında dün saat 13.45’te şiddetli bir patlama meydana geldi, yurttaşların patlamanın olduğu bölgeye yönelmesinden 15 dakika sonra yaklaşık 500 metre ilerideki Atatürk Caddesi’nde ikinci patlama oldu. Patlamaların bomba yüklü araçlarla gerçekleştirildiği belirtilirken ilçe bir anda savaş alanına döndü. Patlama sonrası belediye binasında büyük hasar oluşurken, bazı evler ve yollar çöktü, patlamaların olduğu yerlerde büyük çukurlar oluştu. İlçe halkı etrafa saçılan ceset parçaları ve yaralılar arasında büyük panik yaşadı. Uzun süre sağlık görevlileri ve güvenlik görevlilerini bekleyen yurttaşlar bölgeye gelen polise tepki gösterdi. İtfaiye ekipleri yer yer çıkan yangıları söndürmeye çalışırken daha sonra bölgeye çok sayıda ambulans sevk edildi. İlk patlamanın bölgede bulunan bir dersanedeki öğrencilerin çıkmasından hemen sonra olmsı dikkat çekti. Hastanelerden yapılan açıklamalarda ölü sayısı saat saat artarken, ilk patlamanın olduğu sanılan araca telle bağlanmış ve yanmış bir cesedin görüntüsü dikkat çekti. Bölgeye çok sayıda Jandarma Özel Harekât ve piyade birlikleri sevk edildi. İlçede etkili olan yağmurun ekiplerin çalışmalarını zorlaştırdığı gözlendi. G Ö R G Ü T A N I K L A R I D E H Ş E T İ A N L A T T I Görgü tanığı bir yurttaş tepkisini bağırarak dile getirirken “Bunun böyle olacağı belliydi. Cilvegözü Sınır Kapısı ha olmuş ha olmamış. Sınır diye bir şey kalmamış. Bir Allah’ın kulu, ne polis, ne jandarmanın birisine kimlik sorduğu yok. Daha geçen gün olay yaşandı. İnsanlarımızı zor zaptettik. Şimdi bu olay. Artık tahammülümüz kalmadı. Artık bunlar defolup gitmeli. Huzurumuzu bozdular. Bize beladan başka bir şey getirmediler. Bu yıkımı devlet görmeli” dedi. ‘Yerde miydik gökde miydik’ İlk patlamayı yaşayan bir görgü tanığı, şiddetli bir sarsıntıyla panik yaşandığını belirterek, “Yerde miydik, gökte miydik vallahi, bilmiyorum. Gözümü açtığımda, çarşıda camları kırılmayan tek bina yoktu. Hayatta olduğumuza sevindik ama çok sayıda hemşerimiz öldü ve yaralandı. Devlet bunları görmek zorunda. Reyhanlı’nın tadı kaçtı. Suriyeliler için devletin acil çözüm getirmesi lazım. Burası kaynıyor, devlet görsün artık” dedi. ‘Böyle olacağı belliydi’ Bazı evler çöktü Fotoğraflar: MEHMET ALİ SOLAK AA/CEM GENCO, İSMİHAN ÖZGÜVEN, AYKUT ÜNLÜPINAR, LALE KÖKLÜ ‘İnsanlar yandı’ Uluslararası televizyon kanallarına açıklama yapan Ebu Mervan adlı görgü tanığı patlamaları duyduğunda olay yerine geldiğini belirterek şunları aktardı: “Postane önündeki patlama daha güçlü oldu. Bina ve diğer binaların duvarları çöktü. Pencereler yandı, arabalar, binanın etrafındaki her şey yandı, insanlar da yandı. Çok fazla yaralı vardı. Sahne korkunçtu.” Öğrenciler yeni çıkmıştı ? Patlamalar sonrası Reyhanlı’da kalan Suriyeli sığınmacıların evlerine çekilmesi dikkat çekti. Geçen hafta da olay çıkmıştı Olay sonrası gerginlik atlamanın ardından ilçede Suriyeli sığınmacıP larla ilçe sakinleri arasında gerginlik yaşandı. Bazı yurttaşlar da aileleriyle birlikte araçlarla Kırıkhan ve Antakya üzerinden ilçeyi terk etti. Suriyeli sığınmacılarla ilçe sakinleri arasındaki geçen hafta doruk noktasına ulaşan gerginliğin ardından dün de patlama sonrası gerginlik yaşandı. Patlamanın ardından toplanan bir grup, ilçedeki polis merkezine doğru yürüyüş gerçekleştirmek istedi ancak polis izin vermedi. İlçe genelinde Suriyelilere yönelik saldırılar olduğu, polisin havaya ateş açarak saldırıları durdurmaya çalıştığı bildirildi. Suriye plakalı araçların da taşlandığı belirtildi. Cehennem yerine dönen ilçede akşam saatlerinde TOKİ konutlarının olduğu bölgede meydana gelen bir patlama panik yarattı. Yurttaşlar üçüncü bir saldırının olduğu korkusu yaşarken patlamanın mazot deposunda yapılan kaynak sırasında meydana geldiği bildirildi. İçişleri Bakanı Muammer Güler de üçüncü bir patlamanın olmadığını açıkladı. Üçüncü patlama paniği Reyhanlı’da geçen hafta Suriyeli bir sığınmacı ile bir lokanta sahibi arasında hesap nedeniyle kavga çıkmış ardından gerginlik yaşanmıştı. “Suriyeliler tarafından Türk bayrağı yakıldığı, polislere saldırıldığı” söylentisi üzerine çok sayıda yurttaş sığınmacılar aleyhine slogan atmıştı. Sınır kapıları uyarılmıştı Hatay bögesinde bomba yüklü araçlarla saldırı yapılacağı istihbaratı üzerine güvenlik güçlerinin geçen günlerde uyarıldığı ileri sürülmüştü. Bazı gazetelerde geçen günlerde yer alan haberde istihbarat birimlerine Suriye’nin Rakka kentinde nisan ayında üç otomobile bomba yüklendiği ve zanlıların kişisel eşya kamuflajıyla Türkiye’ye dönük saldırı planladığı bilgisi verildiği belirtilmişti. Jandarma, polis ve MİT’in olası bombalı saldırılara yönelik uyarıldıkları bilgisi yer almıştı. SURİYE RESMİ HABER AJANSI SANA AKP sınırları teröristlere açtı uriye resmi haber ajansı SANA, Reyhanlı’daki saldırıları verdiği haberinde AKP hükümetini, sınırları teröristlere açmakla suçladı. Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Bu arada Türkiye’deki AKP hükümeti; Suriye’de masum insanları katletmek, altyapı ve devlet kurumlarını sabote etmek amacıyla dünyanın dört bir yanından gelen kiralık ve tekfirci teröristlerin önünde SuriyeTürkiye sınırlarını ardına kadar açmış durumda. Bölgede askeri eğitim alan ve silahlarıyla kol gezen bu teröristlere Türkiye hükümeti her türlü kolaylık, eğitim, finans ve silahın yanı sıra Suriye topraklarına girişlerini kolaylaştırıyor.” S Bağlı ceset ÖSO’yu düşündürdü Patlamalardan sonra medyaya yansıyan fotoğrafta bir ceset, patlatıldığı sanılan araçlardan birine bağlanmış olarak görüldü. Bazı medya sitelerinde yapılan yorumlarda, olayın muhaliflerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) daha önce yaptığı eylemlerle benzerliğine dikkat çekildi. ÖSO, geçtiğimiz yıl “esir” olarak aldığı Suriye hükümetine bağlı askeri ve sivil güçlerin ellerini kelepçeleyerek bomba yüklü araçlarla intihar saldırısında kullanmıştı. Haber, New York Times ile BBC televizyonu tarafından duyurulmuştu. Bombalar Cilvegözü’yle aynı Saldırıda kullanılan patlayıcıların Cilvegözü sınır kapısında kullanılan plastik patlayıcıya benzer nitelikte olduğu tespit edildi. Yüklü miktardaki patlayıcının Türkiye’ye minibüsle sokulduğu idda edildi. Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat’ta gerçekleştirilen aynı tipdeki saldırıda da 14 kişi ölmüştü.