Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Devlet, olağanüstü önlemlerle Taksim’i 1 Mayıs’a kapattı. Emekçiler ise ‘Katledilenlerin anısına oradayız’ dedi İstanbul’da OHAL 1 MAYIS MARŞI’NIN ÖYKÜSÜ Suriye Kararsızlığı Geçen hafta isyancılar Esad yönetiminin kimyasal silah kullandığına ilişkin “kanıtları”, “uluslararası topluluğa” sunduğunda, Batı medyasında hemen, “evet şimdi tamam” yazıları egemen oldu. Sonra, bu yorumlar hızla yerlerini kuşkulara, kanıtları sorgulama çabalarına bıraktı. ABD yönetimi de “Bağlaşıklarımızın baskısı bizi Suriye’ye müdahale etmeye zorlayamaz” diyordu. Halbuki aynı medya “Irak’ta kitle imha silahları var”, “Kaddafi soykırım uygulamak üzere” iddialarını, adeta yalamadan yutmuştu. Bu kez neden farklı? Batı neden bu kez bu kadar kararsız? İlk anda iki etken dikkat çekiyor. Birincisi, Suriye’de yaşanan süreci Irak, Libya deneylerinin ışığında değerlendirince, devirmek istedikleri yönetimlere karşı savaşanlara destek verirken aslında kendilerine de düşman, enternasyonalist bir perspektife sahip, şeriatçı selefi akıma, El Kaide türevlerine destek verdiklerinin farkına varmaya başlıyorlar. Gerçekten de, Batı’nın kaynaklarıyla, bu savaş coğrafyalarında uluslararası İslamın militanlarına destek, eğitim verilmeye, Pakistan sınırında, Mali’de, Irak’la Suriye arasındaki geçişlerde olduğu gibi cihat, şeriat düzeni yayılmaya başlıyor. Bu bölgeler uluslararası sermayenin çıkarları açısından kabul edilebilir bir istikrara da kavuşamıyorlar. Geçen hafta, The Times’da Finkelstein’in, Spiegel’de Gebaure ve Salloum’un yorumlarının dikkat çektiği gibi kimi Avrupa ülkesi vatandaşı Müslüman gençler, Veziristan’a gidene kadar, Türkiye üzerinden kolaylıkla Suriye’ye geçiyor, orada savaşın ateşinde eğitiliyor “kinlerini biliyor”lar, tehlikeli ilişki ağları oluşturuyorlar. Ya sonra Avrupa’ya döndüklerinde savaşa burada devam ederlerse? New York Times’da Hubbard’ın vurguladığı gibi, bu olasılık, özellikle Boston’daki bombalı saldırıdan sonra, ABD yönetiminde aşılması zor bir ikilem yaratıyor. New York Times, Savaş Çalışmaları Enstitüsü’nden Elizabeth O’Bagy gibi Suriye muhalefetini yakından bilen uzmanlardan “muhalefetin içinde hiç seküler güç yok” gözlemini aktarıyor. Suriye’de başlangıçta olaylar kentlerde “yeni orta sınıfın”, güneyde kır yoksullarının ekonomik siyasi talepleriyle başlamıştı, şiddet içermeyen yollardan ilerlemeye çalışıyordu. Açıkçası, Esad rejiminin şiddet makinesi karşısında kısa dönemde bir şansları yoktu ama orta dönemde... Batı bu demokratikleşme riskini almak yerine, İran’a darbe vurmak adına hiç anlamadığı bir dünyaya, henüz kazanma şansı olmayan bir hareketi kışkırtarak, silahlandırarak müdahale etti. Zayıf seküler akımlar kısa sürede çöktüler, AKP Türkiyesi’nin, Körfez gericiliğinin yardımıyla selefi akımların yolunu açtı. İroni şurada: Dün, Batı’nın karşısında işbirliğine hazır bir Esad rejimi vardı. Batı, 70 bin canın yok olmasına yol açan iç savaşı kışkırttıktan sonra, yarın karşısında başına bela bir rejim bulmaktan korkuyor. Kararsızlığın bir nedeni daha var. O da Suriye’nin, iyi donanımlı, kararlı bir kara ordusunun, sivil milis gücünün yanı sıra Wall Street Journal’ın pazartesi günü “world class” kavramıyla aktardığı “çok gelişkin hava savunma sistemi”. ABD, İngiltere ve Avrupa’nın güçleri bu hava savunma sisteminin hedefi olmak istemiyorlar. İkincisi, bu sistemlerin imalatçısı Rusya’ya, Batı’yla doğrudan savaşa girmeden, Batı’nın hava gücünü deneme zaaflarını öğrenme fırsatı vermek istemiyorlar. İsrail’in ABD başkonsolosu, müdahale için “çok karmaşık” kavramını kullanıyor “Biz hiçbir zaman ABD’ye Suriye konusunda bir baskı yapmadık” diyor (The Guardian 29/04). Geçen hafta New York’ta Jarusalem Post tarafından düzenlenen bir toplantıda konuşan İsrail Strateji, İstihbarat ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Yuval Steinitz, ABD’nin İran politikasıyla Suriye politikası arasında bir ilişki kurmadıklarını vurgulayarak, “Kimyasal silah iddialarına rağmen bir ABD müdahalesi peşinde değiliz” diyor (The New York Times, 28/04). Giderek artan sayıda Batılı yorumcu Suriye’ye askeri bir müdahaleden yana olmadıklarını yazıyorlar. ??? Bugün 1 Mayıs, kapitalizme karşı birlik, dayanışma ve direniş günü. Dilerim Taksim’de olay çıkmadan, tüm solun katılımıyla, geleneğe uygun biçimde birlikte kutlanır. Diğer taraftan bu 1 Mayıs’a, yeri doldurulamaz bir Marksist entelektüel, siyasetçi, dostum, Sevgili Nail Satlıgan’ı kaybetmiş olmanın acısıyla giriyoruz. Yaşamı, ahlakı, duruşu ve çalışkanlığı hepimize örnek oluyor... Nail’i unutmayacağız... Emeğin yıllarca susmayan sesi SELDA GÜNEYSU ANKARA Bugün meydanlara inecek tüm işçi ve emekçilerin yıllardır hep bir ağızdan söyledikleri 1 Mayıs Marşı’nın besteci ve söz yazarı Sarper Özsan, bayramın sembolüne dönüşen marşın öyküsünü Cumhuriyet’e anlattı. Özsan, “Ne mutlu bana ki işçiler her yıl alanlarda hep bir ağızdan bu marşı seslendiriyor” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi. 1974 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu’nun Brecht’in “Ana” adlı oyununu sahneye taşımak istediğini paylaşan Özsan, bu düşün ardından yaşananları şöyle aktardı: “Bu oyunun müziklerini de benim yapmam uygun bulundu. Aslında Brecht’in tüm oyunlarında olduğu gibi bu oyunun da birçok yerinde şarkı sözleri vardı, ancak tek bir sahnede yoktu. O sahne de ‘1 Mayıs 1905’ sahnesi yani Rusya’daki ‘Kanlı Pazar’ sahnesiydi. O sahneyle ilgili Brecht’in yalnızca şu notu vardı oyunda: ‘İşçiler marş söylerek sahneye girerler.’ Bu sahne için bir marş gerekiyordu ancak hangi marşı koyacaktım? Ortada söz yoktu. İş başa düştü. O sahneye uygun bir marş yazıp, bestelemeye karar verdim. Bunu yaparken de o dönemin ruhuna aykırı kaçmayacak, kulaklarımıza, bütün bu türlü devrimci hareketlere uygun olabilecek bir marş düşündüm. Ortaya ‘1 Mayıs Marşı’ çıktı.” İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarına kesinlikle izin verilmeyeceğini açıklamasının ardından 1 Mayıs Tertip Komitesi de aylar öncesinden hazırlıklara başladıklarını belirterek “Kaybettiklerimizin anısına Taksim’de olacağız” dediler. İstanbul Valisi Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın basın toplantısının ardından DİSK, KESK, Türkİş ve Hakİş ile TMMOB’nin aralarında bulunduğu 1 Mayıs tertip komitesi, Taksim Gezi Parkı’nda basın toplantısı düzenledi. Tertip Komitesi adına basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Bize izin verilse biz bu akşam bu alanı kutlamalara hazır hale getiririz. Başka bir miting söz konusu olsaydı Kadıköy’de ya da başka bir yerde olabilirdik. Ancak 1 Mayıs 1977’de 36 arkadaşımız bu meydanda katledildi. Onların anısına bu alanda olacağız” dedi. Taksim Meydanı’nın yalnızca işçilere yasaklanmasının siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Beko özetle şunları söyledi: “Bu yıl farklı bir kutlama yapacağız. Bu kutlamanın içerisinde Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow da 1 Mayıs’ta bizimle burada olacak. Buradan söylemek istediğim şey şu: ITUC’nin genel sekreterinin de olduğu İstanbul’da çok kötü bir fotoğrafı önce Türkiye’ye, daha sonra da dünyaya vermek istemiyoruz. Barış rüzgârlarının esmiş olduğu bu iklim koşullarında, Türkiye’de barış konuşulurken, barışla ilgili çalışmalar yapılırken, kalıcı barışı tesis etmek için birçok insanımız kollarını sıvamışken kesinlikle Taksim alanında çatışma istemiyoruz. İstanbul sokaklarında çatışma istemiyoruz.” İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kentteki 1 Mayıs kutlamaları kapsamında kapalı yolları, iptal edilecek seferleri belirledi. KabataşTaksim füniküler sistemi, Şişhane Taksim ve TaksimHacıosman arası çalışan metronun ŞişhaneTaksim istasyonları arası seferleri ile Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na vapur seferleri iptal edilecek. Saat 05.00’ten itibaren metrobüs seferleri de yapılmayacak. ULAŞIMA DEVLET ENGELİ 1 Mayıs Tertip Komitesi Taksim’de basın açıklaması yaptı. Erdoğan: AKP’ye karşı istiyorsunuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında Taksim’de 1 Mayıs kutlaması yaptırmayacaklarını açıkladı. Erdoğan, bunu sendika yöneticilerine de söylediğini belirterek “Temenni ederim ki söylediklerimizden netice almış oluruz, aksi halde yarın, orada İçişleri Bakanlığımız, bütün ekibiyle, vali, Emniyet müdürüyle her türlü tedbiri alacağız, kesinlikle alana böyle bir girişin yapılmasına, alanda bu tür kutlamanın yapılmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Artık alışılmış bazı komplekslerin aşılması, tabuların yıkılması gerektiğini belirten Erdoğan şöyle konuştu: “KESK, DİSK, TÜRKİŞ, HAKİŞ ve TTB genel başkanlarıyla dün bir araya geldik. Dün akşam kendilerine de söyledim: 30 yıl bu ülkede 1 Mayıs törenleri yapılamazken sizin illa da Taksim Meydanı demeniz, bana şunu hatırlatıyor, ‘AKP iktidarına karşı biz bunu yapıyoruz. Buradan bu anlaşılır, başka bir şey anlaşılmaz’ dedim.” Kazancı Yokuşu’nda anma 1 Mayıs 1977’de katledilen 36 kişi Taksim Kazancı Yokuşu’nda düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı. Kazancı Yokuşu’nda bir araya gelen TKP’liler adına açıklamayı okuyan tiyatro sanatçısı Orhan Aydın, 1 Mayıs’ı dövüşe dövüşe kazanılan Taksim Meydanı’nda kutlamak istediklerini belirtti. 78’liler Girişimi adına açıklamayı okuyan Yunus Bircan da, “Mademki çözüm ve barış süreci başladı. Gerçek barış ve çözüm süreci, yakın tarihimizde yaşanan tüm provokasyonların ve katliamların açığa çıkarılması ve yargılanmasıyla olacaktır” dedi. Konuşmaların ardından gruplar, Kazancı Yokuşu’na kırmızı karanfil bıraktı. Fotoğraflar: CANAN COŞKUN TUĞÇE YAZICI evlet müdahale etmezse sorun olmaz’ KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da “Devlet müdahale etmediği durumda hiçbir güvenlik sorunu yaşanmaz. 2010, 2011 ve 2012’de hiçbir olay yaşanmadan 1 Mayıs kutlamasını bu alanda gerçekleştirdik” dedi. Tombul, sundukları planın yetkililerce dikkate alınmadığını vurgulayarak “Bu yasaklama siyasi bir karardır” diye konuştu. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’da “Tüm dünyanın bayram olarak kutladığı 1 Mayıs gününü, sokakları ve meydanları emekçilere kapatmanın hiçbir mantıklı gerekçesi olamaz!İstanbul halkına eziyet çektirmekten vazgeçin!” diye konuştu. Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası Aksaray Şubesi, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tez Koopİş ve Tıp Öğrencileri Kolu ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyleri girişimi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yaptıkları ortak açıklamada, 1 Mayıs’a katılım çağrısı yaptılar. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, partilileri ve yurttaşları buluşma noktası olan Beşiktaş Meydanı’na taşıyacak otobüslerin sahiplerini ve teknelerin Emniyet güçlerince tek tek telefonla arandığını, “araçların bağlanacağı, teknelerin hareket ettirilmeyeceği” belirtilerek tehdit edildiğini söyledi. ‘D VALİ MUTLU: İZİN VERMEYECEĞİZ İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte düzenlediği toplantıda 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına kesinlikle izin verilmeyeceğini bir kez daha yineledi. Yoğun güvenlik tedbiri alarak miting alanına gelişleri durduracaklarını belirten Mutlu, “Marjinal gruplara karşı Emniyet teşkilatımız her türlü tedbirini aldı. İhtiyaç olduğunda bununla ilgili güç kullanımını kararlı bir şekilde yerine getirecektir” dedi. 1 Mayıs için İstanbul’a Adana, Erzurum ve Gaziantep’ten toplam 4 uçak dolusu polis takviye olarak geldi. İZMİR ‘AYRI’ KUTLAYACAK İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 1 Mayıs İşçi Bayramı İzmir’de iki ayrı etkinlikle kutlanacak. DİSK, Türkİş, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Gündoğdu’da, olacaklarını açıkladı. Gündoğdu’daki kutlamada Suavi konser verecek. Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu ve Birleşik Kamuİş Sendikası’na üye örgütler, meslek odaları, siyasi partiler ve sendikalar ise PKK’yle yürütülen yeni sürece destek verdiklerini savladıkları örgütlerle aynı noktada buluşmamak amacıyla Bornova’da olacaklar. TTB üyesi İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu da güncel gelişmeler nedeniyle tercihlerinin Bornova olacağını bildirdi. ESKİŞEHİRLİLER TAKSİM’DE! Yurt Haberler Eskişehir’de 1 Mayıs kutlamaları “Ayhan Hanım” filmi için hazırlanan Taksim Meydanı’nın birebir kopyasına çelenk konulması ile başlanacak. Sıhhiye Meydanı’nda saat:13.00’te, Odunpazarı Meydanı’nda da saat. 15.00’te miting yapılacak. DİSK Diyarbakır bileşenleri bu yıl 1 Mayıs kutlamalarını çözüm sürecine adadı. Kutlama İstasyon Meydanı’nda saat 14.00’te başlanacak. Rize’de 35 yıl sonra Atatürk Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamaları yapılacak. TKP 1 Mayıs’ta Antakya’da olacaklarını duyurdu. Hakİş, bu yıl 1 Mayıs kutlamalarını Karabük’te yapacak. ‘Kendi müziğimize yabancı değil’ O tarihlerde marşın bu kadar dillere pelesenk olacağını hiç düşünmediğini ve tahmin etmediğini de şaşkınlıkla anlatan Sarper Özsan duygularını, “Müzikte bir söz vardır: Söz ve müziğin buluşması diye... Ben de genellikle her yazdığım eserde bu uyuma dikkat etmeye çalışırım. Kitlelerin kolay sevebileceği, kendi müziğimize de aykırı gelmeyecek eserler bestelemeye gayret ederim. Bu müzik ‘sol minör’ ile ‘Kürdi makamı’nın karışımıdır. Bize aykırı değildir. Herhalde bu nedenlerden dolayı eser bu kadar popüler oldu. Galiba biraz da böyle bir marşa ihtiyaç vardı” diye dile getirdi. Özsan, bu marşın 1970’li yılların siyasi atmosferiyle de çok örtüştüğünü dile getirerek şöyle konuştu: “Sol düşüncenin o dönem yaygınlaşmaya başlaması, aslında 1960’lı yılların yadigârıdır. Çünkü 1960’larda sadece Türkiye’de değil, dünyada böyle bir dalga yükseliyordu. Bu nedenle Türkiye de bundan nasibini aldı. Bir de biliyorsunuz, Avrupa’dakilerden sonra boykotlar oldu ülkede, işçi hareketleri oldu. Aynı zamanda o dönemin gençliği çok okuyordu.” Otobüs sahiplerini tehdit 13 ÖDP’Lİ HAKKINDA GEÇEN YILKİ 1 MAYIS’TA ATTIKLARI SLOGAN NEDENİYLE 1 YILDAN 5 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ Olmayan örgütten dava açıldı AKIN BODUR İSKENDERUN İskenderun’da geçen yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasına katılan 2’si yönetici 13 ÖDP’li hakkında THKP/C DevYol bayrağı taşıdıkları, “Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş” sloganı attıkları ve sol yumruklarını havaya kaldırdıkları için “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar kadar hapis istemiyle dava açıldı. Savcı Atilla Rahimi, ÖDP İskenderun İlçe Başkanı Akif Eski (53), ÖDP yöneticisi Hasan Karakaş (48) ile Ahmet Ergin (24), Ayşe Hazal Keleş (21), Emre Özsoy (24), Eren Görkem (24) Gökhan Caak (23), Gürkan Bölükbaşı (25), Hafız Tahsin Yavuz (19), Osman Kalay (19), Rıdvan İspir (24), Siyar Doğuhan (21) ve Servan Tamur (19) hakkında taşıdıkları posterler ve attıkları sloganlar nedeniyle “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan 1 yıldan 5 yı la kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede polis kamerası kayıtları delil olarak gösterilirken, “Akıntıya karşı yürüyoruz, düşmanı biliyoruz, Ne istiyoruz? Özgürlük. Ne zaman? Hemen şimdi. Vermeyecekler, alacağız, isyan” cümleleri, 1 Mayıs 1977 katliamında yaşamını yitiren emekçiler ile devrim ve demokrasi mücadelesinde yitirilenlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması, bu sırada sol yumruklarını havaya kaldırmaları suç delili olarak gös terildi. İddianame bu yılki 1 Mayıs kutlamalarına 2 gün kala Adana Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Eski, “Böyle bir örgüt yok ama biz yargılanıyoruz. 1984 yılından beri bulunmayan, liderleri 12 Eylül döneminde idam edilen, hiçbir yöneticisi hayatta bulunmayan örgütün propagandasını yapmaktan yargılanıyoruz. Bu da hükümetin ‘ileri demokrasi anlayışı’. Bu anlayış, sokağın sesini kesme anlayışıdır” dedi. İşçileri sevindiren karar ? TRABZON (Cumhuriyet) Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’nde tasarruf tedbirleri gerekçesiyle işten çıkarılan 85 taşeron işçiden 42’sinin işe geri dönmek için açtığı dava Trabzon İş Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Mahkeme 22 işçinin talebini haklı bularak işlerine dönmelerini kararlaştırdı. Kararın temyiz için Danıştay’a gideceğini, Danıştay’ın da mahkemenin kararını onayacağını düşündüklerini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Trabzon Şube Başkanı Ümit Pamuk, “Karar sonrası işçiler çalışmadıkları sürelerdeki maaşlarını ve sigorta primlerini alacak ve KTÜ aleyhine yüklü miktarda tazminat davaları açabilecek” dedi.