28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 NİSAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bir milyondan fazla öğrenciyi ilgilendiren liselere girişte izlenecek yol halen belirsiz 7 Gel de çık işin içinden SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu yıl son kez yapılacak liselere giriş sınavının yerine kurulacak sisteme ilişkin “Anadolu liseleri adrese dayalı kayıt alacak. Galatasaray, Kabataş, Atatürk Anadolu gibi talebin çok olduğu liseler ile özel liseler için merkezi sınav yapılacak” sözleri kafaları karıştırdı. Merkezi sınav ile öğrenci alacak liselerin nasıl belirleneceği, bu liselerin sınav sonuçlarına göre hangi ölçütler üzerinden öğrenci alacağı gibi önemli sorular yanıt bekliyor. Liselere geçişi sağlayan SBS bu yıl son kez yapılacak. Ancak yerine koyulacak sistem Bakan Avcı’nın açıklamalarına karşın netleşmedi. Geçiş sistemindeki birinci belirsizlik, her zaman dile getirilen Galatasaray, Kadıköy Anadolu gibi merkezi sınava tabi olacak liseler listesinin hangi ölçütlere göre oluşturulacağı olarak gösteriliyor. Örneğin Ankara’da Atatürk Anadolu Lisesi kadar talep edilen Ankara Fen Lisesi’nin de sınavla öğrenci alıp almayacağı bilinmiyor. Sınavla öğrenci alacak liselerin birinci kriterinin talep ve başarı olarak gösterilmesi durumunda listenin uzayacağı belirtiliyor. Bakan Avcı’nın “acilen çözmeye çalıştığımız sorunlar” olarak nitelendirdiği belirsizliklerden biri de bakanlık tara ÖZEL OKULLAR BİRLİĞİ BAŞKANI: SINAVA 100150 BİN ÖĞRENCİ KATILSIN FİGEN ATALAY İki Ayağı Topal Yargı... Dün, Türkiye’de de 1958 yılından bu yana anılan Dünya Avukatlar Günü’ydü. Ne acıdır ki, pek çok mesleğe özgü günler için eskiden “kutlanan” yazarken şimdi “anılan” deme gereksinimi duyuluyor. Yeniden “kutlama” diyebilmek umudunu yitirmeden, çabalara son vermemek gerekiyor. ??? Hedef tahtasına önce gazeteciler konulmuştu. Siyasetçiler, işlerine gelmeyen haberleri ya da yorumları yazan gazetecilerle yayımlayanları zaman zaman hakarete varan, zaman zaman da işsiz kalmakla tehdit eden açıklamaları sıradan duruma getirmişlerdi. Türk Ceza Yasası’nda, Terörle Mücadele Yasası’nda, Ceza Muhakemesi Yasası’nda 2004 yılından bu yana yapılan değişiklikler ve gizli tanıklığın önünü olabildiğince açan Tanık Koruma Yasası, Türk hukuk sistemine yeni bir anlayış getirdi. Gazeteciler, haber kaynakları ile ilişkileri, arşivlerinde yer alan belgeler ile telefon rehberinde yer alan ve sakıncalı sayılan haber kaynakları nedeniyle “terörist” konumuna indirgendiler. Çoğu da “katalog suçlar” tanımına göre tutuklu ve tutukluluk süreleri ceza infazına dönüşmüş olarak, Sevgili Balbay’ın deyişiyle Silivri ‘Zulümhanesi’nde yargılanıyorlar. ??? Gazeteciler amaca ulaşmak için yetmemiş olmalı ki sonunda sıra savunma avukatlarına geldi. Sanıklarla birlikte iddianamelerde yer alan milyonlarca sayfalık belgelere karşı savunma süreleri kısıldı. Savunma sırasında söyledikleri nedeniyle haklarında suç duyurularında bulunuldu. Sıra, savundukları sanıklarla özdeşleştirmeye geldi. Benzer bir durumu, “Yassıada Davaları” sırasında yaşamıştık. Sanık avukatlarına Paşabahçe ve Dolmabahçe gemilerinin, sintine sularının hizasındaki baştaraf alt kamaraları ayrılmıştı. O günleri eleştirenlerin, bugün avukatlara reva görülen uygulamadan tek sözcük etmemeleri bir yana, mutluluk yansıtan yaklaşımlar sergilemeleri ülkemizdeki hukuk anlayışını da simgeliyor. ??? 8 Nisan günü gazeteciler, meslek kapsamındaki çalışma ve ilişkileri nedeniyle infaza dönüşen tutukluluk yaşayan meslektaşlarına destek için Silivri’de olacaklar. Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “SBS tamamen kalkmayacak” açıklamasını “çok olumlu bir gelişme” olarak değerlendirdi. Gülan, “Sınav yapılmaz da tüm okullar adrese kayıt sistemiyle öğrenci alırsa Doğu’daki başarılı bir çocuğun eğitimle sınıf atlama şansını yok edersiniz” dedi. Gülan, “SBS’yi kaldırsanız da özel okullar sınavla öğrenci alacak, başka türlüsü mümkün değil” diye konuştu. Çok sınavla öğrencinin hırpalanması yerine merkezi sınavın çok daha yerinde olacağını vurgulayan Gülan, şöyle devam etti: “Çağ nüfusunda 1 milyon 127 bin öğrenci var. Sınava bu öğrencilerin 100150 bini girerse sınav da çok daha kaliteli olur. Çağ nüfusunun yüzde 2’si tarihi geçmişi, birikimi, geleneği olan okullarda okumalı, bunun için de 24 bin öğrencilik kapasite yeterli. Okular, bu sınava girmeye layık öğrencileri, başarı durumlarına göre seçmeli.” Gülan, geçmiş yıllarda olduğu gibi özel okulların “Sınav Yürütme Kurulu” kurarak kendi sınavlarını kendileri düzenleyebileceğini belirterek, “Ama ayrı sınav derdinde değiliz, tek bir sınav da olabilir. Sadece tek listede tercih ve yerleştirme istemiyoruz” dedi. fından yapılacak sınavın sonuçlarının nasıl değerlendirileceği. Yani sınav sistemine dahil olan liselerin hangi puana göre öğrenci alacağını, bu baraj puanını kendilerinin belirleyip belirleyemeyeceği de soru işaretlerinden biri olarak gösteriliyor. Baraj puanının lise yönetimleri tarafından belirlenmesi durumunda da eşitlik endişesi ön plana çıkıyor. Sınavın yerine konulacak sistem belirsizliğini korurken ortaokul ikinci sınıf öğrencileri mayıs ayından itibaren dershanelere kayıt olmaya başlıyor. Yani öğrenciler, soru işaretlerinin yanıtlarını alamadan maratona başlayacak. Her mahallede bir ta ne olan Anadolu liselerine gitmek istemeyen öğrenci, sınavla öğrenci alan liselerde okuyabilmek için dershanelere kayıt olacak. Devlet liselere eşit bakmıyor ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden sınav sisteminin içinden çıkılmaz bir hal alması ile ilgili olarak “Siz devlet olarak ‘bazı liseler için sınav yapıp bazı liseler için sınava gerek yok derseniz’ eşitliği baştan bozuyorsunuz demektir. Ayrıca bu ‘iyi’ dediğiniz liselerin sayısı az olursa, talep ister istemez artacak ve sınav yapmak zorunda kalacaksınız. Ortaöğretimdeki eşitliği sağlayabilirsek an cak o zaman sınav stresinden kurtulabiliriz. Sınav baskısından kurtulabilmek için ya bütün liseleri aynı seviyeye çekeceksiniz ya da iyi liseleri her tarafa açacaksınız” değerlendirmesini yaptı. ‘Bir yılda sınavsız sistem zor’ Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yüksel Kavak, ortaöğretime geçiş sisteminin 1 yılda sınavsız hale getirilmesinin zor olduğunu belirterek “Geçişin sınavsız olması için tüm liselerin aynı seviyeye getirilmesi gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece kaostan kurtulamayız” açıklamasını yaptı. ASKERİ OKULLARDA SEÇMELİ DERS 5. sınıf öğrencilerine tablet bilgisayar dağıtımından vazgeçildi Kuran dersine komutan onayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri Ortaöğretim Okulları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği, 4+4+4 eğitim sistemi ile yürürlüğe giren seçmeli derslere uyarlandı. Ancak daha önce askeri eğitim müfredatına eklenen ve içinde Kuranıkerim gibi dini derslerin de olduğu seçmeli derslerin açılabilmesi için “okulun imkânları” ve “okul komutanının onayı” koşulu getirildi. Cumhuriyet, Kasım 2012’de Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın aldığı karar ile askeri okulların ders çizelgelerinde değişiklik yaparak 4+4+4 ile eğitim sistemine giren seçmeli derslerin bu okulların müfredatına eklediğini duyurmuştu. Buna göre askeri okullarda 10 öğrencinin talep etmesi durumunda Kuranıkerim, peygamberin yaşamı ve temel dini bilgiler dersleri açılabilecekti. Ardından Kuleli Askeri Lisesi’nde 24 öğrencinin Kuran ve peygamberin yaşamı derslerini almak için başvurduğu ortaya çıkmıştı. TSK, dün Resmi Gazete’de yayımlanan TSK Ortaöğretim Okulları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği değişikliği ile kendi eğitim mevzuatını 4+4+4’e uyarladı. Yapılan değişiklikle yönetmeliğin ilgili hükmü “Talep edilen seçmeli dersler eğitimöğretim yılı başında okulun imkânları dikkate alınarak okul komutanının onayı ile uygulamaya konulur” olarak değiştirildi. Böylece daha önce şube müdürlüğünün onayı gereken seçmeli derslerin açılması, okul komutanının iznine bağlanmış oldu. FATİH’te geri adım SİNAN TARTANOĞLU En az 37 milyon harcandı Öğrencilere yine sert müdahale Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu’nda, Silivri’deki Ergenekon duruşmasına katılım sağlamak için bildiri dağıtmak isteyen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi öğrencilerle Öğrenci Kolektifi üyeleri arasında başlayan gerginlik dün kavgaya dönüştü. İki grup arasında çıkan kavgaya özel güvenlik görevlileri ve polis müdahale etti. Taş ve şişelerin havada uçuştuğu kavgayı ayırmak isteyen polis, biber gazı ile öğrencileri dağıttı. Öğrenciler eğitim ve iletişim fakültelerinin kantinlerine sığındı. Öğrencilerin peşinden fakültelere giren polis 20 öğrenciyi gözaltına aldı. Çıkan olaylarda 1 öğrenci yaralanırken 1 polis sıkılan biber gazından fenalaştı. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kampusu’nda dün bir grup öğrencinin gerçekleştirmek istediği protesto gösterisi polis müdahalesiyle engellendi. Polisle öğrenciler arasında gerginlik yaşanırken 21 kişi gözaltına alındı. (Fotoğraflar: CAN HACIOĞLUDHA) BAŞKAN ADAYI KANİ BEKO Toplam maaliyeti 8 milyar TL olarak hesaplanan FATİH projesi için 2013 yılı bütçesinden 1 milyar 400 milyon TL ayrıldı. Bugüne kadar ortaokul 1. sınıf ve lise 1. sınıf öğrencilerine ve öğretmenlere 62 bin 800 adet tablet dağıtıldı. Bu durumda dağıtılan tablet bilgisayarlar için en az 37 milyon 680 bin TL, en fazla da 47 milyon 100 bin TL para harcandı. DİSK seçiminde İçerik serbest olacak Yetkililer tablet bilgisayarların ders içerikleri ile ilgili de değişiklik yapacak. Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden paylaşılan ders içerikleri bugüne kadar eğitim ve öğretim açısından denetleniyordu. Ancak yetkililer “EBA’ya içerik girişinin bir süre sonra serbest bırakılacağını, öğrencinin ve öğretmenin istediği ders malzemesini tablet bilgisayarlara yükleyebileceğini” açıkladı. mütabakat İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yeni yönetimi, bugün yapılacak olağanüstü genel kurulda belirlenecek. DİSK Genel Başkanlığı’na Genelİş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko’nun, genel sekreterliğe de Birleşik Metalİş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun seçilmesi için ortak mutabakata varıldığı belirtiliyor. Genel kurulda yönetimin de toplam 9 kişiden 7 kişiye düşürülmesi bekleniyor. Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde bugün gerçekleştirilecek genel kurulda, DİSK’in yeni yönetimi belirlenecek. Genel kurula 17 sendikada 400 delege katılarak oy kullanacak. Birleşik Metalİş Sendikası Genel Başkanı Serdaroğlu yaptığı açıklamada, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici ile bazı sorunlar yaşadıklarını ve bunun ardından Birleşik Metalİş olarak DİSK’in bütün kurullarından çekildiklerini söyledi. DİSK Başkanlar Kurulu olarak bir araya geldiklerini ve olağanüstü genel kurul sürecini değerlendirdiklerini belirten Serdaroğlu özetle şunları kaydetti: “Başkanlar kurulunda, genel kurula tek liste ile gidilmesi konusunda yüzde 90’lara varan oranda mutabakat var. Muhtemelen kongrede de böyle bir yapı ortaya çıkacak.” Afişlerde törenin yapılacağı salonun adı Uşak Kapalı Spor Salonu olarak yer aldı Atatürk’ün adını sildiler TAŞKIN ÖZLER UŞAK Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun dün Uşak’ta katıldığı törenin düzenlendiği Atatürk Spor Salonu’nun adı duyuru afişlerinde “Uşak Kapalı Spor Salonu” olarak yer aldı. CHP Uşak İl Başkanı Bülent Horasan, “Atatürk’ün yok sayıldığı böyle bir açılışı doğru bulmuyoruz” dedi. Eroğlu dün Uşak’ta bir dizi ziyaret, toplu açılış ve temel atma törenine katıldı. Ancak daha önce Devlet Su İşleri ta biz de hoş geldin demek isterdik ama Atatürk’ün kabul edilmediği, Atatürk’ün bilinmediği, Atatürk’ün yok sayıldığı böyle bir açılışı doğru bulmuyoruz” dedi. rafından il merkezine asılan afişler ve dağıtılan broşürlerde, törenin yapılacağı yer olarak Uşak Kapalı Spor Salonu gösterildi. CHP Uşak İl Başkanı Horasan, “Uşak Kapalı Spor Salonu isminde bir salonumuz yok. Bir tek salonumuz var oda Atatürk Spor Salonu’dur” dedi. Atatürk’ün adının bilinçli olarak salondan kaldırılmak istendiğini de vurgulayarak “AKP politikalarına uygun olarak, bilerek, bilinçli olarak Uşak halkının hafızasından silmek amacıyla mı çıkarıldı? Sayın bakanımıza Bakan bayıldı Öte yandan, Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu Uşak Atatürk Spor Salonu’ndaki toplu açılış sırasında baygınlık geçirdi. Eroğlu’nu düşeceği sırada Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden ve AKP milletvekilleri İsmail Güneş ile Mehmet Alpay tuttu. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde teknoloji kullanımının artırılması amacıyla başlatılan FATİH projesinin hedef kitlesini daralttı. Proje kapsamında tablet bilgisayarların dağıtıldığı ortaokul 1. sınıf öğrencilerinin “kitap, defter ve kalemden koptuğunu” belirleyen bakanlık yetkilileri, 5. sınıf öğrencilerine tablet dağıtmaktan vazgeçti. Tabletler sadece 9. sınıf öğrencilerine dağıtılacak. Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, daha önce yaptığı açıklamada, öğrencilerin tablet kullanımlarından dolayı yazı yazma yeteneklerinin azalacağı endişelerine “5. sınıftan sonra dağıtmayı planlıyoruz. İlk 4 yıl çocukların kendi yazı yazma kabiliyetlerini, el becerilerini geliştirmeleriyle ilgili kendi derslerinde bir değişiklik yapmıyoruz” karşılığını vermişti. Dinçer’in 5. sınıf öğrencilerine tablet bilgisayar dağıtılacağını açıklamasına karşın Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise ortaokul öğrencilerine dağıtımdan vazgeçildiğini söyledi. Avcı, bu kararını “Amaç çocukların kitap, defter ve kalemle bağlantıları kopmasın” ifadeleri ile açıkladı. SELVİ KILIÇDAROĞLU: Kadın hayatın her alanında öne çıkmalı İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul İl Kadın Kolları üyeleri, “Türk Kadınına Yerel Yönetimlerde Seçme ve Seçilme Hakkının” verilmesinin 83. yılı nedeniyle dün Maltepe Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde “3 Nisan 1930’dan Günümüze Yerel Yönetimler ve Kadın” konulu toplantı düzenledi. Etkinlikte, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadınların seçme ve seçilme hakkının kutladığı mesajı okundu. Toplantıya katılan Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, kadınların yalnız yerel yönetimlerde değil hayatın tüm alanlarında daha aktif olması gerektiğini belirterek “Kadınlarla ilgili o kadar çok şey söylendi ki sıra bunların uygulanmasına geldi. Kadınları oyalamadan sonuç almayı bekliyoruz. Hayatın her alanında kadının daha çok öne çıkmasını istiyorum. Buna da inanıyorum” dedi. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan ise AKP iktidarının kadınerkek eşitliğine inanmadığını belirtti. Yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak zorunda olduklarını, burada kadınlara çok önemli görevler düştüğünü vurgulayan Dokuzcan “İstanbul’un kadınları İstanbul’a sahip çıkacak” değerlendirmesini yaptı. CHP İstanbul İl Kadın Kolu Başkanı Arzu Öner de ülkemizde kadın bedeni üzerinden siyaset yapıldığını anımsatarak “Doğuracağımız çocuk sayısından, nasıl doğuracağımza kadar hükümet karar veriyor. Kadın düşmanı olan zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz” derken; CHP Maltepe Kadın Kolları Başkanı Fadime Solmaz ise “Yerelde ve genelde temsil hakkı ve fırsat eşitliği için birlikte mücadele etmeliyiz” dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle