24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK PKK’nin beklenen ‘çekilme’ açıklaması nihayet dün yapıldı. Örgütün Kandil’deki lideri Murat Karayılan’ın açıklamaları, birkaç aydır süren çatışmasızlık durumunun devamına işaret etmesi, silahların kalıcı olarak bırakılmasını nihai hedef olarak koyması ve yeni mücadele yönteminin ‘siyasi’ olacağını vurgulaması açısından önemlidir, görmezden gelinemez. Bardağın dolu tarafı böyle. İran’da da uygulamaya koyduklarını görmek hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. ??? Yukarıda saydığımız hususlar bugüne kadar Devlet Öcalan Kandil çizgisinde yürütülen gizli müzakerelerin içerik ve koşullarının yanı sıra, PKK’nin Türkiye dışındaki varlığını nasıl sürdürmeyi planladığı konusunda önemli veri girdileri sağlıyor. Aslında bunların büyük bölümünü, sızan İmralı zabıtlarında da okumuştuk. Şimdi PKK’nin sürece bakışı ve öne sürdüğü koşulları konusundaki algımız daha da pekişti. Bu algı, AKP hükümetinin bugüne kadar kâh sessiz kalarak, kâh şüphelenenleri ‘provokatör, hain’ ilan ederek ve son olarak akil insanları kullanarak toplumda yaratmaya çalıştığı illüzyondan bir hayli farklı. Bu köşeden sürecin başından bu yana birkaç kez seslendirdik, bir kez daha yinelemekte sakınca görmüyoruz. Hükümet, hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren bu hassas süreci sonuna kadar götürerek Kürt sorununu çözme konusunda samimiyse, kamuoyu desteğini arkasına almak zorundadır. Bunun yolu da şeffaf ve dürüst davranarak toplumsal uzlaşı aramaktan geçer. Aksinde ısrar etmek, bugüne kadar yaratılan illüzyonun, PKK’nin belirginleşen koşulları karşısında büyük hayal kırıklığına dönüşmesine neden olacaktır. CUMHURİYET 26 NİSAN 2013 CUMA GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada gebe olduğunu aklının ucundan bile geçirmeden günübirlik, çalakalem, Ernest Hemingway’in ünlü romanı “Silahlara Veda” adlı eserinin adeta Türkiye uyarlamasını yazıyor. Üstelik halkın yaşanan süreci silahlara veda adını vererek sindirmesine hizmet edenler, terör örgütünün silahları bırakmadan çekilmeye kararlı olduğunu ne haberlerde ne de köşe yazılarında ya da manşetlerde anımsıyor nedense. Böyle Başbakan’a böyle medya yakışıyor. Nedenini açıklayacak küçük bir örnek verelim: Yıllar yılı medyayı terör örgütünün eylemlerini durmadan ekrana, gazete sayfalarına alarak PKK propagandası yaptığını içeren sert konuşmalar yapan bu Başbakan, çözüm süreci dediğinden beri şimdi PKK’yi ve yöneticilerini destekleyen, yer yer öven medyaya sesini çıkarmıyor. Medyada Başbakan’a, örgüte “silahları bırak da git” dediniz, bırakmam diyen örgüte boyun eğdiniz, diye soran da yazan da yok! Bu davranışın nedenini sormaya da gerek yok. Zira eleştirsel manşeti hazırlayanı da, haberi yapanı da, köşesinde dün ve bugün söylediklerini kıyaslayarak Başbakan’ı eleştirmeye yönelen köşe yazarını da Başbakan’dan doğrudan ima yoluyla bir “uyarı” gelmeden, paraya düşkün, ailece gidişata ram olmuş patron kapı önüne koyuveriyor. ??? Kandil, çıkıp gideceğim ama ya güvenlik güçleri yasaların emri gereği gördükleri yerde teröristleri imha etmeye girişirse deyince: RTE örgüte seslendi: “Teröristi görüldüğü yerde temizlemeyi emreden yasalara kafayı takma. Teröristleri omuzlarında ağırhafif silahlarla görseler bile görmezlikten gelmelerini emredeceğim. Merak etme, üzme tatlı canını” dedi. Üstüne üstlük, Kandil’in uluslararası cafcaflı basın toplantısı düzenleyerek PKK’nin çekileceğini ilan etmesinden çok önce RTE, örgüte sözlü güvence veren açıklamasını kanıtlamak amacıyla Güneydoğu’da PKK ile mücadele eden silahlı güçlerin önemli bölümünü batıya çekmeye başladı. ??? Şu sıralar 30 yıllık savaşı kim kazandı, kim yitirdi içerikli tartışmalara rastlanıyor. Kazanan da yok yitiren de! Gerçek bu ama uygulama farklı. PKK’nin savaşı kazanmış, yitiren devletmiş gibi dayattığı koşullar bir bir yaşama geçiyor. Silahı bırak dedi hükümet. Bırakmadı. Meclis’te komisyon kuracaksın dedi; hükümet, uydurma, kamuoyunu uyutan bir adla komisyon kurdu. Gizli yollardan geldiğim gibi giderim ama teröristlerin kılına dokunulmayacağına devlet güvence versin, dedi. Hükümetin yanıtı: Baş üstüne! Şimdi çekilmeyi günlerce önceden resmen açıklayacağını duyurulan Kandil’in öne süreceği yeni koşulları hükümetin nasıl karşılayacağı… RTE’nin bu yeni koşulları tabiatı gereği, önce karşı çıkıp ne zaman yaşama geçireceği merak konusu... Yeni koşullar açıklanınca, Özal’ın anayasayı bir kez delsek ne olur ki diyen hukuk harikası söylemi gibi, yasaları bir kere görmezden gelsek ne çıkar mantığıyla süreci yürüten hükümetten, ulusal akla ziyan kim bilir daha neler izleyeceğiz? ??? Örneğin Avrupa Parlamentosu’nda, hani şu solcumilitan, kader arkadaşlarını kıstırıldığı samanlıkta terk edip öldürülmelerine seyirci kalan, şimdi BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün önergesiyle kabul gören, teröriste aktivist, PKK terörü hareket diyen önerge olası gelişmelere ilk işaret sayılabilir. Dışişleri Bakanı’nın AP’de kabul edilen raporda ancak bir kez geçtiğini gerekçe göstererek yeni tanımlamaların fazla önemsenmemesini salık verdiği demecine bakılırsa RTE hükümeti Avrupa’da filizlenmesi olası gelişmeleri de fazla dikkate almıyor. Üzerine gidilecek olası yeni ve tehlikeli aşamanın işareti görmüyor ??? Oysa bir gün bakacak ki RTE: Batı’da giderek yer eden, içimizdeki “ver kurtul” kafasındakilerin onayladığı, terörist tanımı gitmiş gerilla gelmiş. PKK terör örgütü gitmiş, yerine Kürt halkının şimdilik üniter devlet içinde demokratik haklarını, özerkliği savunan özgürlük savaşcısı, Türkiye’den büyük topraklar götüren Kürt federasyonunun ön hazırlığı bir örgüt gelmiş! Bu olasılıklar gerçekleşirse milli irade, halkımız böyle istedi diyebilir mi? RTE bu. Diyebilir elbette!.. çekilme yok Ancak aynı bardağın hiç de azımsanamayacak bir de boş kısmı var. İfadelerde, süreçle ilgili hükümetin sessizliği nedeniyle başından bu yana var olan şüpheleri gidermek yerine daha da artıran unsurlar var: Birincisi ‘Kürtlerin özgürleşmesi’ diye ifadesini bulan ‘statü’ talebi ile Öcalan’ın serbest bırakılması talepleri açıkça ortaya konuyor. İkinci olarak sınır dışına çıkışın silahsız olacağına dair hiçbir ibare bulunmuyor ve örgütün silahsızlanması sürecin en sonuna bırakılıyor. Silahsız Çekilme Açıklaması: Bardağın Dolu ve Boş Kısmı sürecinde “Devletin Kürdistan’da fırsatçı yaklaşımlara yer vermemesi gerekir” ifadesiyle Güneydoğu Anadolu’ya yönelik kalkınma hamlelerinin önü kesilmek istenmekte. ilişkin ifadelerinin yanı sıra, Karayılan’ın açıklamaları, örgütün bundan sonra Türkiye dışında diğer bölge ülkelerinde izleyeceği yeni politikanın ipuçlarını da veriyor. İfadelerden PKK’nin Ortadoğu’daki ‘çatışma dengelerinin’ bir parçası olma niyeti anlaşılıyor. Bunu silahsız yapamayacağı aşikâr. Yani Türkiye’ye yönelik eylemsizlik sürecine giren PKK, diğer tarafta Suriye, İran ve belki de Irak’ta eli silahlı olarak mücadele stratejisi güdüyor. Karayılan’ın açıklamasında ‘üçüncü çizgi’ adını taktığı bu politika, PKK’nin her ülkede çıkarlarını maksimize edecek politikalar izlemesini öngörüyor. Suriye’de ne Esad ne de muhaliflerin yanında yer almadan, otorite boşluğunu kuzeyde kendi bölgelerini yaratma fırsatı olarak kullanmaları bu yeni politikanın tipik örneği. Benzer bir fırsatçı ‘üçüncü çizgi’ politikasını uzak olmayan bir gelecekte Mavi Marmara özrü resepsiyona yansımadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İsrail’in bağımsızlığının 65. yıldönümünde Ankara Büyükelçiliği’nde düzenlenen resepsiyona İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi ve iki ülke arasında tazminat görüşmelerinin başlamış olmasına karşın hükümetten katılım olmadı. Resepsiyonda askeri yetkililerin bulunmaması da dikkat çekerken Dışişleri Bakanlığı ise genel müdür yardımcısı düzeyinde temsil edildi. Geçen yıl “Bu bir zorunluluk ya da şart değil” açıklamasıyla resepsiyonda Türk bayrağına ve İstiklal Marşı’na yer vermeyen elçiliğin bu yılki resepsiyonda tutumunu değiştirdiği görüldü. Silahın koşulu Öcalan Bundan sonraki aşamanın ‘devlet ve hükümetin yükümlülüklerini yerine getirmesi’ olduğu ifadesiyle hükümetin bazı yasal, anayasal taahhütler içine girdiği anlaşılıyor. Örgüt bu atılacak adımlar arasında koruculuk ve özel timlerin kaldırılmasının da bulunmasını istiyor. Son olarak nihai hedef olan ‘silahların devre dışı kalması’ Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması koşuluna bağlanıyor. MasterCard müdürü öldü Çekilmenin gizli koşulları Üçüncüsü, çekilme sürecinde devletten istenen sadece Öcalan ve hükümetin bildiği ancak kamuoyunun bilmediği bazı gizli hususlar olduğu belirtiliyor. Dördüncü olarak çekilme Bölgede ‘üçüncü çizgi’ Devlet ile PKK arasındaki müzakerelerin içeriğine ? Haber Merkezi MasterCard müdürlerinden Türkiye’de ödeme sistemlerinin gelişiminde ve dünyaya örnek gösterilmesinde büyük rolü olan Özlem Erçelen İmece (44), önceki gün yaşamını yitirdi. 1997’den itibaren MasterCard bünyesinde çeşitli müdürlük görevleri yapan İmece, bir süredir tedavi görüyordu. İmece’nin cenazesi bugün öğle namazının ardından Teşvikiye Cami’nden kaldırılacak. CHP’li Kart, sınavdaki şaibelere itiraz eden polislerin teşhir edildiğini söyledi Mağdura yeni darbe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 10 Mart’ta düzenlenen komiser yardımcılığı sınavında, sınava itiraz eden personelin isimlerinin PolNet’te açıklanarak teşhir edildiğini, soru kitapçıkları ve yanıt anahtarlarının içinde bulunduğu paketin açık olarak sınav salonuna getirildiğini açıkladı. Kart, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 10 Mart 2013 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavının, 20042012 döneminde olduğu gibi ciddi şaibeler içerdiğini söyledi. Kart, söz konusu sınavda, adayların bulundurmaları zorunlu olan belgelerin dikkate alınmadığını, yalnızca polis kimliği ile yetinildiğini dile getirdi. Sınav sonuçlarının genel olarak açıklanmamasına karşın sınava itiraz edenlerin isim ve kadroları PolNet ortamında açıklanarak bir anlamda teşhir edildiklerini belirten Kart, haksızlığa uğrayan birçok memurun, mobbing ve sürgün korkusu nedeniyle sesini çıkaramadığını söyledi. Kart, Erzurum Cumhuriyet Anadolu Lisesi’ndeki sınavda soru kitapçıkları ve yanıt anahtarının bulunduğu paketin açık olarak getirilmesinin ayrı bir şaibe oluşturduğunu açıkladı. Kart ayrıca, TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu’nun, Emniyet içinde çeteleşmeyi de araştırma sorumluluğunu göstereceğini umduğunu ifade etti. ? Haber Merkezi Adana’da bazı kafe işletmecileri hakkında, müşterilerine radyo ve televizyondan müzik dinlettikleri gerekçesiyle, 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Koç, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Türkiye’de 1950’li yıllarda çıktığını ancak bugüne kadar koşulların oluşmaması nedeniyle uygulanamadığını söyledi. Koç, umumi mahallerde müzik yayını yapılabilmesi için ilgili meslek kuruluşlarından lisans alınması gerektiğini belirtti. Kafede müziğe hapis yolu KCK davasında 7 tahliye ? DİYARBAKIR (AA) Bağlar ilçesindeki KCK operasyonunda yakalanarak haklarında dava açılan 39 tutuklu sanığın yargılanmasına Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme heyeti 7 kişinin tahliyesine, diğer tutukluların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. SENDİKA KURUCULARI Fazıl Say’ın itirazına ret ve İstanbul Haber Servisi Piyanist ’ın yam Hay r Öme ’a, Say l besteci Fazı nededörtlüğünü Twitter’da paylaşması niyle “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan verilen 10 ay hapis cezası hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yapılan itiraz reddedildi. Say’ın avukatı Meltem Akyol, İstanbul 19. Sulh kçede, Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dile sini, talme veri rı kara at bera i ilgil ile Say da dileplerin reddedilmesi durumunda bir üst e üzer k ilme ndir erle değ enin lekç Talebi mahkemeye gönderilmesini istedi. z dilekreddeden heyet, söz konusu itira l Asçesini bir üst mahkeme olan İstanbu i. liye Ceza Mahkemesi’ne gönderd Cizre’de polisler serbest amirleri merkeze Şırnak’ın Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne 5 ay önce atanan Ercan İçli, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevlendirildi. Cizre’de 2 gün önce yapılan 23 Nisan protestolarında çıkan olaylarda polislerin ateş açması sonucu 4 kişi yaralanmıştı. Olayda sivillerin üzerine ateş açan 2 polis ise savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. 6 polis ihraç edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü, 7 bin 800 üyeye ulaşan Emniyet Sendikası’nın (EmniyetSen) kurucusu 6 polis memurunu meslekten ihraç etti. İçişleri Bakanı Muammer Güler, kararı önceki gün onayladı. İhraç edilenler arasında yer alan EmniyetSen Genel Başkanı Faruk Sezer, kararı “hukuksuzluk” olarak nitelendirirken “Dünyada sendika kurduğu için ihraç edilen ilk insanlarız” dedi. Türkiye’nin ilk polis sendikası olan EmniyetSen’e yönelik EGM’nin sert tutumu bu kez ihraçla kendisini gösterdi. Genel Başkan Faruk Sezer, yönetim kurulu üyeleri İrfan Çelik, Metehan Aydın, Ömer Osman Ceyhan, Ahmet Akkın ve Metin Karakuş meslekten ihraç edildi. İhracın gerekçesi Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8. maddesi olarak açıklandı. Söz konusu maddede, emre itaatsizlik, sendikal faaliyetler ve mesleğin onuru zedelemek gibi yasaklı fiilleri içeriyor. İhraç edilen polisler, pazartesi günü buna karşı idare mahkemesinde dava açacak. Çernobil felaketinin tanıkları Türkiye’yi uyardı 1 Mayıs için Taksim savaşı ? İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) TÜRKİŞ, DİSK, KESK ve TTB’nin bir araya gelerek oluşturduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, “1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü”nü Taksim’de kutlama kararı alırken İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise Taksim’de fiziki koşullar nedeniyle kutlamalara izin verilmeyeceğini belirtti ve kutlamalar için Zeytinburnu’ndaki Kazlıçeşme Meydanı’nı önerdi. Vali Mutlu, sendikaların Kazancı Yokuşu’nda anma töreni yapabileceğini söyledi. Hakİş Konfederasyonu Karabük’te, MemurSen Çanakkale’de, TKP ise Kadıköy’de kutlama kararı alırken KamuSen’in 1 Mayıs’la ilgili program yapmadığı belirlendi. Türkİş, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda Birleşik Kamuİş ise 1 Mayıs’ı Tandoğan Meydanı’nda kutlayacak. Size ders olsun nun üzerinde çıkanların pilotluk yapmasına izin verilmiyordu. krayna’nın Pripyat Bu yüzden işimizi kaykentinin yakınında betmemek için hebulunan Çernobil Nükleer likopterlerdeki ölçüm Santralı’nda 26 Nisan cihazlarında çıkan 1986’da meydana gelen radyasyon oranını gipatlamada “tasfiye zledik” dedi. memuru” olarak çalışan Bakiev, felaketten 6 yıl 830 bin kişiden 125 bini sonra yaşadığı sağlık yaşamını yitirdi. Bu ölümsorunları nedeniyle uçuş lerin hiçbiri felaketin istaBakieiev, yılda 2 kez radyoloji merkezine yatıp yapmasının yasaktistiklerine girmedi. Felaketten sağ kurtulan tas tedavi görüyor. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) landığını söyledi. Kaza olana kadar fiye memurlarından pilot sonra Afganistan Savaşı’nda Pripyat’ta oğlu ve santralda Mykola Bakieiev, “Kendi görev almış en deneyimli 12 mühendislik yapan eşi ile ülkenizi koruyun. Umuyorum pilotun bölgeye gönderildiğini yaşayan babası tasfiye memukomşunuzdaki bu faciayı anlatarak Çernobil yakınlarınru olarak görev yapan Nina gördükten sonra aynısını kdan aldıkları kum ve kurşunu Janchenko da o günlerde deendi ülkenize yapmazsınız. patlamış reaktörün üzerine vletin ve medyanın herşeyi bir Bu kadar güzel bir ülkenin dökerek yangını söndürmekle sır gibi gizlediğini vurguladı. nükleere ihtiyacı yok” dedi. görevlendirildiklerini söyledi. Kazanın insan sağlığı üzYeşil Düşünce Derneği’nin 200 metre yüksekte çok haserindeki etkilerine de değinen davetlisi olarak deneyimlerini sas bir iş yaptıklarını dile geJanchenko “Bağışıklık sispaylaşmak üzere Türkiye’ye tiren Bakieiev “Çalışırken temleri zayıf olduğu için her gelen tasfiye memurları dün İsaldığımız tek önlem bez çocuğun en az 56 hastalığı tanbul’daydı. Karaköy’deki İsmaskeydi. Onu da iletişimvar. Çocuklarda kanser ve tanbul Politikalar Merkezi’nde imizi engellediği için takmıybağırsak hastalıkları çok fadüzenlenen toplantıya katılan orduk. Radyasyon ölçümleri zla. Kalp sorunları artık bizaskeri pilot Albay Mykola yapıldı ama 25 röntgen dozuim için doğal” dedi. Bakieiev, felaketten bir gün ÖZLEM GÜVEMLİ Köpeğe tecavüze 2.5 yıl hapis ? İstanbul Haber Servisi Ataşehir’de bir köpeğe tecavüz ettiği iddia edilen Ş.Ş’nin, “Kilit altında muhafaza edilen eşyanın çalınması” gerekçesiyle yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Tanık olarak dinlenen polis olayı doğruladı. Mahkeme hâkimi Tamer Akgökçe, sanığa 2 yıl 6 ay ceza verdiğini ve bu cezanın ertelenmeyeceğini açıkladı. İzleyiciler kararı ayakta alkışladı. Hâkim davanın hırsızlık suçundan açılmış olmasının büyük şans olduğuna dikkat çekerek “Maalesef hayvanlara kötü muameleye fazla ceza verilmiyor. Bu nedenle hırsızlık suçundan bu cezayı verdim ve ertelemedim” dedi. U Hırsızları linç etmek istediler ? KONYA (Cumhuriyet) Konya’da tarla sulamada kullanılan elektrik trafosunu direkten söküp içindeki bakır kabloları çalmak istedikleri iddiasıyla 3 kişi, tarla sahibi ve mahalle sakinleri tarafından fark edilince linç edilmek istendi. Şüphelilerden 2’si kaçarken A.A., mahalleliler tarafından çırılçıplak soyulup dövüldü. Kamyonetine de kürek ve sopalarla hasar verildi. Linçten kurtulan A.A., hastanede tedavi altına alınırken, diğer 2 kişi de kısa sürede yakalandı. 1 kişiye 1 milyon 96 bin lira ? ANKARA (AA) Süper Loto oyununun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar, “19, 23, 27, 39, 44 ve 46” olarak belirlenirken 6 bilen bir kişi 1 milyon 96 bin 789 lira 20 kuruş ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 875 lira 20’şer kuruş, 4 bilenler 77’şer lira, 3 bilenler 7 lira 5’er kuruş ikramiye kazandı. ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle