24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 2013 CUMA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA KÜLTÜR 19 Y I LDI Z KE NTE R VE H A L D U N D O R M EN ’ E ‘ O N U R Ö D Ü L Ü ’ . . . Formentor Ödülü Javier Marias’ın u Avrupa’nın saygın edebiyat ödüllerinden Formentor’un seçici kurulunca yapılan açıklamada, Marias’ın, genç yaşlarda yayımladığı ilk kitaplarından bu yana özgün soluğu ve yaratıcılığını yitirmediği vurgulandı. Kültür Servisi 2013 Formentor Edebiyat Ödülü’ne İspanyol yazar Javier Marias değer görüldü. Avrupa’nın en saygın edebiyat ödüllerinden biri kabul edilen Formentor ödülü, Marias’a, 31 Ağustos günü İspanya’nın Palma de Mallorca kentinde düzenlenecek bir törenle verilecek. 50 bin Avro tutarındaki ödül, her yıl bir yazara, tüm bir yaşam boyu edebiyat uğraşı için veriliyor. Formentor seçici kurulunca yapılan açıklamada, “Javier Marias, Avrupa’nın en seçkin yazarlarından biridir ve ilk kitaplarını çok genç yaşlarda yayımlamasına karşın yapıtları, onu bugün İspanyol dilinde yazan en ilginç yazarlardan biri kılan özgün soluğunu ve yaratıcılığını hiç yitirmemiştir” denildi. Açıklamada ayrıca, Marias’ın yapıtlarında düş gücü ile düşüncenin anlatımın akıcılığını en küçük bir biçimde zedelemeden ustaca bütünleştiği, yazarın deneysel ve geleneksel roman biçimlerini başarıyla kaynaştırdığı belirtildi. Türkiye’de Javier Marias’ın, “Ateş ve Mızrak”, “Dans ve Rüya” ve “Zehir, Gölge, Veda”dan oluşan “Yarınki Yüzün” üçlemesi (Metis Yayınları), “Duygusal Adam” (Sel Yayıncılık), “Yazınsal Yaşamlar” (Can Yayınları) ve “Ufkun Öte Yanı” (Everest Yayınları) adlı yapıtları yayımlandı. 1961’den bu yana verilen Formentor Edebiyat Ödülü’nü daha önce kazanan yazarlar arasında Samuel Beckett, Jorge Luis Borges, Juan García Hortelano, Jorge Semprún, Saul Bellow, Witold Gombrovicz, Carlos Fuentes ve Juan Goytisolo bulunuyor. Tiyatro ve yaşam dersi... Birkaç gün önce Yedidirek Sanat Vakfı tiyatromuzun iki usta ismine “Onur Ödülü” verdi. Yıldız Kenter ve Haldun Dormen’e... Gerek Vakıf Başkanı Ali Tokul, gerek iki değerli sanatçının törende yaptıkları konuşmalarını geceye katılamadığım için basından izledim. Öne çıkan, altı hep çizilen Yıldız Kenter ve Haldun Dormen’in sanatlarını aşkla, tutkuyla sürdürmeleriydi. O aşk, o tutku olmasaydı, kesinlikle katılıyorum, bugün ne bir Yıldız Kenter ne de bir Haldun Dormen var olabilirdi. Onca güçlüğe, her tür baskıya, maddi ve manevi engele, somut ve somut olmayan tuzaklara karşın kendilerini ve efsaneye dönüşmüş tiyatrolarını ayakta tutmanın yolu, yaptıkları işi aşkla, tutkuyla yapmalarıydı. Hâlâ da öyle... n Kültür Servisi Thomas Mann’ın, “Buddenbrooklar”dan sonra yazdığı ve ilk baskısını 1909’da yapan “Majesteleri Kral” adlı kitabı, Can Yayınları’nda ilk kez Türkçe olarak raflardaki yerini aldı. Kitap, dünya savaşlarının Avrupa’yı fiziki ve kültürel anlamda büsbütün değiştirmesinden hemen önce, iflasın eşiğinde küçük bir Alman devleti olan hayali Grimmburg’da geçiyor. ‘Majesteleri Kral’ ilk kez Türkçede Aşk ve tutkunun ötesinde Gece gündüz oyunlar, yüzlerce, binlerce oyun... Matine suare... Matine suare... Salonsuzluk, mekânsızlık, göçebelik halleri... Otobüslerle çıkılan turneler... Tiyatrosuz kentler, sahnesiz kasabalar... En ilkel koşullarda temsiller... Ama sonra birden İngiltere sahneleri, ABD temsilleri... Elbet aşk ve tutkusuz olmazdı ama yine de... Geçmişe dönüyorum. Gözümün önünden ve yüreğimden oyunlar geçiyor: “Salıncakta İki Kişi”, “Çöl Faresi”, “Nalınlar”, “Öfke”, “Pembe Kadın”, “Mikadonun Çöpleri”, “İhtiras Tranvayı”, “Üç Kız Kardeş”... “Vanya Dayı”... İçimden Müşfik Kenter, Şükran Güngör, Kamuran Yüce diye haykırmak geliyor... Yeniden eski günlere dönüyorum: Gözümün önünden ve yüreğimden bu kez başka oyunlar geçiyor: “Zafer Madalyası”, “Bit Yeniği”, “Şahane Züğürtler”, “Karanlıkta Komedi”, “Papaz Kaçtı”, “Yaygara 70”, “Hisseli Harikalar Kumpanyası”... İçimden Metin Serezli, Altan Erbulak, Erol Günaydın, Nisa Serezli, Ayfer Feray diye haykırmak geliyor... Hepsi aşk ve tutkuyla sarılmışlardı mesleklerine ama yine de... Adlarını haykırdıklarıma tekrar tekrar sarılmak istiyorum. Onları belleğimden asla silemeyecek olan şey, aşk ve tutkunun ötesinde... Sonunda aradığım sözcüğü buluyorum: Dayanışma... Haldun Dormen olsun, Yıldız Kenter olsun, yıllar boyu çevrelerindeki sanatçılarla dayanışma içinde, adeta suç ortaklığı içinde yaşadılar. Biz ölümlü seyircileri de o dayanışmaya ve suç ortaklığına kattılar! O dayanışmanın gerisinde sevgi ve saygı vardı. Disiplin vardı. Çalışma azmi vardı. En çok, en çok, mesleğe, birbirlerine ve yaşama karşı Yaşama saygı duydukları saygı vardı. Mesleklerine, sanatlarına aşk ve tutkuyla ama en çok saygıyla sarılmanın ötesinde, bence onları bunca olağanüstü, bunca enerjik, bunca “genç” tutan, başarılarını her daim sürmesine yol açan şey ise, bugüne dek sayısız öğrenci yetiştirmiş olmalarıydı. “Hoca” olmaları... Hayır, sadece konservatuvar hocalığından söz etmiyorum. Onlar, tiyatrolarını birer “okula” dönüştürdüler. Dormen Tiyatrosu’ndan ve Kenter Tiyatrosu’ndan yetişenlerle tiyatromuz dallandı, budaklandı, zenginleşti ve gelişti. Yıldız Kenter ve Haldun Dormen’in önünde saygıyla, sevgiyle eğilirken, bize verdikleri tiyatro ve yaşam dersi için teşekkür ediyorum. 16. ŞUBESİ AÇILDI Leman dostları Aydın’da buluşuyor  Kültür Servisi İlki 18 yıl önce İstanbul’da açılan Leman Kültür’ün 1800 m2’lik 16. şubesi, Aydın’da hayata geçti. Leman dergisinde yer alan karikatürlerle dekore edilen Leman Kültür’ün Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Aydın’ın da mönüsünde “Bezgin Bekir”, “Şansımı denemek istiyorum”, “Karışık ekonomik kriz tostu”, “Sen de mi Brütüs Salata”, “Timsahın gözyaşları”, “Yahşi Batı Texas Biftek”, “Dağ bayır baharatlı antrikot” ve “Timsah bayıldı” adlı yemekler dikkat çekiyor. Leman Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şentürk, amaçlarının para kazanmanın ötesinde kentin sosyokültürel yaşamına ve markasına artı değer katmak olduğunu belirtti. n Kültür Servisi Kadıköy’ün fotoğraf galerisi Immagis Art Photography yeni sezonda mekânını Galeri Park Art İstanbul ile paylaşmaya başlıyor. Birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapacak olan Park Art İstanbul, bugün saat 19.30’da İngiliz ressam Azim Looker’ın resim sergisiyle sanatseverlerle buluşacak. Açılış sergisi, 3 Haziran’a dek görülebilecek. Kadıköy’de yeni sanat galerisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle