24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 fikren oldukça uzak olan bir işadamının fabrikasına da “bir çay içimi” ziyarette bulundu. Daha önce Kayseri ve Malatya’da da hem iktidara hem de Gülen cemaatine yakın isimlerin üretim tesislerini ziyaret etmişti. CHP lideri bu ziyaretlerde önemli mesafe kat ettiklerine inanıyor. Dün Çerkezköy Sanayi ve Ticaret Odası’nda işadamlarıyla çay sohbetinde, “CHP hakkında ‘iş dünyasıyla mesafeli’ algısını bu gezilerle ortadan kaldırdık. Sanayicimizin önündeki engellerin kaldırılmasını kendimiz için temel görev ve sorumluluk görüyoruz. Yeter ki onlar üretsin ve ülkemizin işsizlerine ihtiyacı duyulan istihdamı yaratsın” diye konuştu. HHH Kılıçdaroğlu sanayicinin gündemini de yakından takip ediyor. Dün Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’nda, gündemlerindeki bir sorunu gündeme getirerek “Hükümet odaların seçimle gelen yönetimlerinin belirlenmesini kendi eline almak için geçtiğimiz günlerde bir düzenleme getirdi. Biz seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğine inanırız. Burada yetki odaların üyelerinde olmalıdır. Kendilerini kimin yöneteceğini onlar belirlemelidir. Bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz” diye konuştu. CHP liderine göre iş dünyası ve ekonomi de, Türkiye’nin genel ‘demokrasi problemi’nden payını alıyor: “Demokrasinin olmadığı bir toplumda barış ve huzur olmaz. Barış ve huzur olmadan işadamı üretemez, büyüyemez. Türkiye’de dinlendiğini düşünmeyen işadamı yok. Sorunlarınızı çözmek için önce siyasi engelleri kaldırmamız lazım.” HHH CHP lideri ziyaretler sırasında ekonominin nabzını da tutuyor. Çıkardığı sonuç şöyle: “Söyleme bakınca iyi deniyor ama gidip konuştuğunuzda hiç de öyle olmadığını görüyorsunuz. Baksanıza, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bile ekonomiyle ilgili iyi haber veremiyor son günlerde. Biz de alanda işlerin hiç iyi gitmediği izlenimi edindik...” ‘Aktivist’ ifadesi ile PKK’nin yasal hale getirilmesinin tescil edildiği belirtildi: Meşruluğun ilanı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA AKPM’de kabul edilen Türkiye raporuyla ilgili olarak Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Koç, bunun 2 senedir denetim komisyonunda tartışılan bir rapor olduğunu belirterek “Türkiye’deki ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, yargının iktidara bağımlı hale getirilmesi, uzun tutukluluk süreleri, özel yetkili mahkemeler, kişisel hak ve özgürlüklerin engellenmesi... Bütün bunlar, iki yıldır bizim yaptığımız mücadeleyle rapora girdi” dedi. Raportörün, “Bu aktivist deyimi de yani bir terör örgütüdür ama terörist diyemem” dediğini aktaran Koç, “Artık ne telkinler altında onu bilmiyorum. Biz u Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin CHP’li üyesi Haluk Koç, Türkiye raporuna “PKK terörizmi” yerine “Türk devletiyle PKK arasındaki çatışma” ve “PKK aktivistleri” ibarelerinin girmesini, AKP’nin PKK’yi meşrulaştırmasını tescil etmesi olarak değerlendirdi. CHP’liler olarak hepsine ret oyu verdik. Ama rapor 250 paragraftan oluşuyor. Baktığınız zaman Türkiye’deki tüm temel konuların eleştirildiği, bizim de karşı çıktığımız hususların raporda yer aldığına tanığız, görüyoruz, biz koydurduk” görüşünü dile getirdi. Koç, rapora çekimser oy kullanmasına açıklık getirirken, “İlginç olan AKP’lilerin genel kurulda daha çok sessiz kalmaları... Tümüne ret oyu vererek PKK önerilerine karşı çıktık diyorlar. O öneriler olmasa da ret oyu vereceklerdi zaten” diye konuştu. İlk önerge hakkında genel kurulda AKP’lilerden çıt çıkmadığını belirten Koç, “Bütün ara oylamalarda bütün CHP’lilerin ret oyları çoktur. Diğerleri karışık. Sonuçtaki oylamada da Deniz Bey’le Gülsün Hanım evet oyu verdi, şu sebepten. Onu kabul ettirmek mümkün değil, orada demokrasi ile yaşadığımız çok sıkıntı var” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, PKK’nin aktivist olarak tanımlanmasına “Medeniyetin yüz karasısınız siz. Batsın sizin bu medeniyet anlayışınız. AKP de AKPM de meseleye aynı eksende bakmaktadır” diye tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, raporda PKK’li teröristler ifadesini “aktivist” olarak değiştirilmesini, “PKK terörizmi ifadesi” yerine de “çatışma” sözcüğünü kullanmasını görmezden geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, rapora ilişkin bir soruyu yanıtlarken “Karar, denetim sonrası diyalog sürecindeki konuları, ülkemizde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında kaydedilen gelişmeler, gerçekleştirilen kapsamlı reformlar, yeni anayasa ve yargı reformu çerçevesinde değerlendirmektedir” demekle yetindi. Kılıçdaroğlu: İş Dünyası ile Mesafeyi Kaldırdık TEKİRDAĞ Hükümet ile Koç Grubu arasında bir süredir sessiz bir gerilim yaşanıyor. Önce Koç Grubu’nun kazandığı otoyol ve köprü ihalesi, “fiyat düşük” gerekçesiyle iptal edildi. Bugünlerde ise Koç Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un kapalı bir toplantıda söylediği belirtilen “Yerli otomobil üretimi intihar olur” sözlerine bakanlardan birbiri ardına tepkiler yağıyor. Tam da böyle bir ortamda, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Koç Grubu’nun Türkiye’deki ilk yatırımlarından olan ve artık bir dünya markası haline getirdikleri Arçelik’in Çerkezköy tesislerini ziyaret etti. Koç Grubu yöneticilerinin yer almadığı ziyarette Kılıçdaroğlu fabrika yönetimi ile görüştü, işçilerle yemek yedi, sohbet etti. CHP lideri daha sonra Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi merkezinde yaptığı konuşmada isim vermeden Arçelik için “İftihar ettiğimiz marka” ifadelerini kullandı. HHH CHP liderinin dünkü TekirdağÇerkezköyÇorlu turu, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile bir süredir yürüttükleri iş dünyası ve sanayicilerle yakınlaşma ziyaretlerinin son adımıydı. Daha önce Bursa, Adana, Malatya, Kayseri ve Gaziantep’e gittiler. Sırada ise İzmir ve Mersin var. Gittiği bölgelerde organize sanayi bölgelerindeki fabrikaları, ticaret ve sanayi odalarını ziyaret ediyor. Sadece patronlarla değil, fabrikalarda çalışan işçilerle de bir araya gelip dertlerini dinliyor. Hem iş dünyasının hem de emekçilerin Türkiye’nin meselelerine bakışını ve CHP’ye yönelik şikâyet ve beklentilerini dikkatle dinliyor, notlar alıyor. Arçelik ziyaretine bakarak sanılmasın ki sadece iktidarın hedefindeki sanayicileri ziyaret ediyor CHP lideri. Dün partisine Dışişleri görmezden geldi İzmir’de ‘soykırım’ gerginliği Dersim’de 98 yıl sonra ilk kez TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de, 1915’teki olaylar sırasında bölgeden sürülen ya da ölen Ermenilerin torunlarının oluşturduğu Dersim Ermenileri Derneği, 98 yıl sonra ilk kez o dönemdeki olayları protesto etti. Dernek yöneticisi Serkan Sarıateş, “98 yıldır sustuk. Yaşadığımız trajediye ağlayamamanın, cemaatini yitirmiş manastırları, ziyaretsiz kalmış mezarlıkları görüp de yutkunmanın bizdeki acısını duyumsamayan köreltilmiş yürekler ne bugünümüze ne de acılarımıza ortak olamazlar” diye konuştu. n İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının organizasyonunda Kültürpark Fuar Alanı’nın 9 Eylül kapısı önünde toplanan grup, “24 Nisan 1915 soykırımını unutma” yazılı pankart açtı, slogan attı. Fuar kapısının diğer tarafında toplanan Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri “Ermeni soykırımı yalanı” yazılı pankart açtı. Grup üyelerinin karşılıklı sözlü sataşmaları sonrası kısa süreli arbede yaşandı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle gerginlik büyümeden sonlandı. Fotoğraf: DHA n MANİSA (Cumhuriyet) Saruhanlı ilçesinde yaşayan G.N’nin motosiklet ehliyetine, bir yıl içinde 100 ceza puanını doldurduğu için iki ay el konuldu. Sürenin dolmasının ardından, G.N. dün trafik şubesine gitti. Burada görevli memurla tartışan G.N, daha sonra kendisini sakinleştirmek isteyen Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürü Ünal’a yumruk attı. Gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilen G.N. serbest bırakıldı. Emniyet müdürüne ehliyet yumruğu Balıkçı için de tören yapıldı İnsan Hakları Derneği (İHD) , Halkların Demokratik Kongresi (HDK), DSİP ve DurDe Platformu üyeleri, “24 Nisan 1915 te sözde Ermeni ve Süryani Soykırımı yapıldığını” öne sürerek hayatını kaybedenler için anma toplantısı düzenledi. Etkinliğe katılanlar dün sabah ilk olarak Zincirlikuyu Mezarlığı’nda 1915 yılında Kütahya Valisi olan ve Ermeni tehcirini uygulamayan Faik Ali Ozansoy’u andılar. Daha sonra Sultanahmet Meydanı’nda 1915 yılında Ermeni aydınlarının tutuklanarak, sürgüne gönderildiği ve halen Türkİslam Müzesi olarak kullanılan binanın önünde eylem yaptılar. İHD adına basın açıklaması yapan Eren Keskin, Müslüman olmayan topluluklara karşı nefret ve düşmanlığın sürdüğünü savundu. 24 Nisan 2011 yılında askerliğini yaparken öldürülen Sevag Şahin Balıkçı’nın mezarında da anma töreni düzenlendi. Törende Balıkçı’nın nefret sonucu öldürüldüğü ifade edildi. Metroda bomba paniği ‘Ermenilerden özür dilesin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP, 1915 olaylarının yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye’nin “Ermenilerden özür dilemesini” istedi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise Twitter üzerinden attığı mesajda, 24 Nisan’ı, ABD Başkanı Barack Obama gibi “büyük felaketin yıldönümü” olarak nitelendirdi. BDP Genel Merkezi’nden yapılan ve “Meds Yeghern’de yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz” diye başlayan açıklamada, “98 yıl önce 24 Nisan 1915’te, insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından biri, Ermeni halkının sürgün edilmesiyle başladı” ifadesine yer verildi. Türkiye’nin toplumsal vicdanların temizlenmesi için bu olayla “yüzleşmediği” savunulan açıklamada şu görüşler ileri sürüldü: “Soykırımın travma ve acıları, toplumsal hafızalardaki yerini korumaktadır, çünkü Türkiye toplumsal vicdanların BDP’nin 24 Nisan mesajında Türkiye, geçmişiyle hesaplaşmaya çağrıldı n İstanbul Haber Servisi Beşiktaş 4. Levent metro çıkışında yeşillik alanı çevreleyen demir parmaklıklar üzerine asılı çanta, kısa süreli paniğin yaşanmasına neden oldu. Çevredeki yurttaşların polise haber vermesi üzerine olay yerine gelen bomba imha ekipleri, şüpheli çantayı fünye ile patlattı. Çanta boş çıktı. temizlenmesi için 20. yüzyılın bu en büyük soykırımlarından biriyle yüzleşmemiş, kendi tarihiyle hesaplaşmamış, soykırım gerçeğini kabul ederek Ermeni halkından özür dilememiştir. Türkiye’yi tarihle yüzleşmeye, kendi geçmişiyle hesaplaşmaya ve büyük acılar yaşayan Ermeni halkından özür dilemeye çağırıyor, yeni acılar yaşanmaması umuduyla Ermeni soykırımı kurbanlarını saygıyla anıyoruz.” Anayasada ‘savaş tazminatı’ gerilimi Komisyonda büyük tartışma AYŞE SAYIN Kazova işçilerinden eylem Obama: Büyük felaket Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama, 1915 olaylarına ilişkin yazılı açıklamasında, geçen yıl olduğu gibi “Büyük felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesini kullandı. Obama, “Geleceğe ilerlemek, geçmişin gerçekleriyle hesaplaşmadan yapılamaz. Bu yolu seçen Ermeni ve Türkleri kutluyoruz” dedi. Dışişleri Bakanlığı ise bir açıklama yaparak “tarihi gerçekleri çarpıtmasından” dolayı Obama’nın açıklamasının “esefle karşılandığını” vurguladı. İsrail’de yasa hazırlığı Haber Merkezi İsrail parlamentosu Knesset, Meretz Partisi milletvekili Zehava GalOn’un girişimiyle dün, Ermeni soykırım iddialarını görüştü. İsrailli milletvekili Zehava GalOn, Türkiye’yle yakınlaşma çabalarına karşın Ermeni soykırım iddialarının Knesset tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Oturumda konuyla ilgili bir yasa hazırlanması yönündeki öneri kabul edildi. Söz konusu yasa tasarısının hazırlanması için Knesset’nin bir komitesi görevlendirildi. n İstanbul Haber Servisi Ka SES, şiddeti protesto etti zova Trikotaj işçileri, 4 aylık maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları verilmeden işten çıkarılmalarını protesto etti. Şişli Camisi önünde toplanan işçiler, Şişli’deki fabrikaya kadar yürüdü. Burada işçiler adına açıklama yapan Bülent Ünal, haklarını alıncaya kadar her hafta eylem yapacaklarını belirtti. n İstanbul Haber Servisi Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde 19 Nisan günü güvenlik görevlisinin, bir hasta yakını tarafından bıçaklanması, dün düzenlenen eylemle protesto edildi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi Başkanı Ersoy Adıgüzel, AKP hükümetinin uyguladığı sağlık politikalarının şiddeti artıran asıl neden olduğunu söyledi. Gelibolu’da anma töreni Çanakkale Kara Savaşları’nın 98’inci yılı dolayısıyla Gelibolu Yarımadası’ndaki 57. Alay Şehitliği’nde tören düzenlendi. Törende konuşan 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Personel Şube Müdürü Yarbay Hasan Turgut, 25 Nisan 1915’teki muharebede 1731 şehit veren “Kahraman 57. Piyade Alayı”nın, personel takviyesiyle aylarca ateş hattında kalarak görevine devam ettiğini belirtti. Törene katılan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da, “98 yıl önce savaşanlar, bugün birbirlerinin kabri başında farklı milletlerin askerlerini saygıyla selamlıyorlarsa burada düşmanlıktan öte bir duygu yaşama imkânını bulmuş demektir. O da milletlerin kardeşliğidir” dedi. (Fotoğraf: AA) n ANKARA(AA) Şans Topu’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “4, 5, 19, 21, 29 ve +7” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 6 kişi 340 bin 879’şer TL kazandı. Çekilişte 5 bilenler 6 bin 146 TL, 4 +1 bilenler 239 TL, 4 bilenler 28 TL, 3 +1 bilenler 12 TL, 3 bilenler 3.15 TL, 2 +1 bilenler 3.55 TL, 1 +1 bilenler 2 TL kazandı. 6 kişiye 340’ar bin TL ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, BDP’nin, PKK’ye karşı yürütülen mücadeleyi “savaş” olarak tanımlayıp yeni anayasaya, “Savaş zararlarının tespiti ve tazmini” maddesinin konulması önerisi komisyonda adeta “kıyamet” kopardı. MHP’li Faruk Bal, böyle bir maddenin görüşülmesinden utanç duyduğunu belirterek “Kendimi Sevr’i imzalamaya memur edilmiş Osmanlı diplomatı gibi hissediyorum” dedi. Komisyonun dünkü toplantısında BDP, “Savaş Zararlarının Tespiti ve Tazmini İle İlgili Önlemler” başlıklı madde önerisi verdi. BDP’nin önerisinde, “Savaşın zararlarının saptanması, savaş yüzünden yerinden edilenlerin geri dönüşü ve ekonomik açıdan desteklenmesi, tahrip edilen yaşam alanlarının ve mayınlanan tarım arazilerinin iyileştirilmesi, zararların telafisi ve tazmini için bir meclis komisyonu kurulur. Komisyonun çalışma biçimi, oluşturuluşu, sivil toplumun katılımı, tazmin telafi ve tespit yöntemleri ile bütçeden ayrılacak fon yasa ile düzenlenir” hükmü yer aldı. MHP ve CHP, PKK ile yürütülen mücadelenin “savaş” olarak tanımlanmasına karşı çıktı. CHP’li komisyon üyesi Rıza Türmen, “Kiminle kim arasında savaş oldu? Türkiye kiminle savaştı? Savaşın tarafları kim” sorularını yöneltti. Türmen, terör zararlarının tazmini konusunda da yürürlükte olan bir yasa olduğunu anımsatarak “O komisyon, terör zararlarını tazmin ediyor. Eğer ondan şikâyetçiyseniz, tekrar AİHM’ye başvurabilirsiniz. Ancak AİHM de bu komisyonu etkili bir mekanizma olarak görüyor” görüşünü dile getirdi. AKP de “savaş” ifadesine karşı çıkarken CHP gibi terör zararlarının tazminine ilişkin yasanın yeterli olduğunu dile getirdi. Ancak komisyonda tansiyonu yükselten, MHP’li üyeler Faruk Bal ve Oktay Öztürk’ün tepkisi oldu. Bal, böyle bir önerinin komisyona getirilmesi ve görüşülüyor olmasından dolayı “üzüldüğünü ve utandığını” belirterek “Kendimi Sevr Antlaşması’nı imzalamaya memur edilmiş Osmanlı diplomatı gibi görüyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne mi anayasa yapıyoruz, yoksa savaş kaybetmiş bir devlete mi anayasa yapıyoruz? Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasına savaş tazminatı hükmü konulursa, bu, ahlaksız ve şerefsiz bir anayasa olur” diye konuştu. Faruk Bal, anayasa hazırlayan bir komisyonda böyle bir önerinin görüşülemeyeceğini belirterek müzakerelerin tutanaklardan çıkarılmasını istedi. Ancak BDP, CHP ve AKP buna gerek olmadığını belirtince Bal, PKK’nin ileride bu görüşmeleri uluslararası zeminlerde kullanmak için “delil” olarak kullanacağını savundu. MHP’nin itirazlarına karşın görüşmeler tutanaklarda kaldı. ‘Kime anayasa yapıyoruz’ ‘Türkiye kimle savaştı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle