18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2013 PERŞEMBE 2 bulman güç, hatta olanaksız! Kimse de çıkıp sormuyor, bunca insan neden tutuklu, neden beş yıldır özgürlükten uzak? Suçlarının ne olduğunu bilmeyenler günden güne çoğalıyor, feryatlar, dışarı vurmaktan çok, içerde fırtınaları yaratıyor! Bir devrim mi oldu? Ya da devrime karşı mı? Hangi toplumda yaşanıyor bu yıkıcılık? Dünyada benzeri az bulunur bir durum bu! Oysa anayasal haklar var, yasalar var, bir de yasaların dışında uygulamalar var. İşte yüzlerce tutuklunun günden güne sayıca artması bundan. İçeri aldığının durumunu gözden geçirmek nedir, ne yapmış ne etmiş, anlayacaksın! Önemli bir yanlış durumu yoksa serbest bırakacaksın. Yurttaki tüm cezaevleri tıklım tıklım dolmayacak. Bir üstün hukuk, suçlu ile suçsuzu birbirlerinden ayıracak. Cumhuriyet, demokrasi, insan hakları diyoruz! Bunların önemine inanıyoruz. Ama ortada yaşanan yasalara karşı çıkmak mı? Yoksa yasalar da bu uygulamayı yapanların elinde mi? Çözülmesi gereken düğüm bu. Çözecek güç yanlış kişilerin elinde gibi görünüyor. Ne zamana kadar? OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Çözüm Yolu Var mı? Bir çözüm bulabilecek miyiz? Cezaevlerinde yüzlerce insanımız yıllardır yatıyor. Ne kendileri biliyor suçlarının ne olduğunu ne de bizler... Bir kördüğümde birbirimizle boğazlaşıyoruz. Ülkemizi bu karanlıklardan ne zaman kurtaracağız? Ülkede tek güçlü varlık hükümettir. Seçimle ya da seçimsiz iktidara gelmiş insanlar yani... Bir anda bir yasa çıkarıp yıllardır tutuklu olarak acı çekenleri kurtaracak onlar... Mektuplar alıyorum. Subayı var, sivili var, yazarı var, askeri var. Hepsi yakınıyor, biz ne yaptık ki, beş yıldır daha doğru dürüst yargılanamadan “içerde” yatıyoruz? Soran çok, yanıt veren yok. Şöyle uzaktan bakmak bile içinde yaşadığımız faciayı gözlerden saklayamıyor. İstediğin kadar görmemeye çalış ama her şey gün gibi ortada!.. İçerdekiler kan ağlıyor, ya onların yakınları, ana, baba, kardeş, çoluk çocuk!.. Onların suçu ne? Suç ararsan ara, Türkiye’nin Aydınlık Yüzü Köy Enstitüleri Sistem bir yandan öğrencinin, düşünmeye, doğruları araştırmaya, usa dayalı kararlar vermesine, sorgulama yapmasına, ülke sorunlarıyla da ilgilenmesine dayanıyor. K Hayrettin UYSAL Eski Bakan, Eğitimci, Yazar öy Enstitüleri, 17 Nisan testere her işe koşuyorduk. İşlikte, 1940 tarih ve 3803 sa atölyede uğraşıyorduk. Demir döyılı yasa ile kurulmuş vüyorduk. Köy Enstitüleri bizim eltur. Köy Enstitülerinde lerimizde güzelleşiyor, büyüyordu... okuyanlar için bu tarih Öyle oldu, ve ‘Modern Köy Enstihep bir bayram günüdür. Biz bu bay tüleri’ ortaya çıktı. Köy Enstitülerinde eğitimöğretim, ramları çok büyük bir coşkuyla kutlardık. Öğretmenlerimizle birlikte aynı zamanda bir yaşam biçimiydi. halay çeker, zeybek, harmandalı oy Ders aralarında, dinlencelerde, ara nardık. Horona dururduk. Dışardan, vermelerde kendi yaptığın ağaçtan çevreden konuklar gelirdi. Onlar da bankın üzerine oturup, eline aldığın katılırlardı bu oyunlara. Konuşma kitabı okurken sen o çocuk birden lar yapılırdı. Öğretmenler de konu başkalaşıyordun. Sende kendine ait şurdu; biz öğrenciler de konuşurduk. belirgin bir kimlik oluşuyordu. GerBu konuşmalarda hep konu; köyün çekte bu kimlik, tüm Köy Enstitüsü nasıl kalkınacağı, nasıl o köhnemiş öğrencilerinde ortak bir doğruydu. yapının değiştirileceği, köyün nasıl Bu bir “üstün olma”, dahası “göuyandırılacağı, canlandırılacağıydı. rünen olma” gibi bir şeydi. ElindeŞiirler okunur, fıkralar anlatılır, anı ki, okuduğun, bu klasiklerden seçip lar dile getirilir, müzik dinletilir, tür aldığın önemli kitaba sımsıkı sarılküler söylenir, spor gösterileri ya mıştın. Çünkü onu haftaya toplantıpılırdı. Öğrenciler olarak, kendimiz da yorumlayarak anlatacaktın. Kendide öyle bir güç görüyorduk ki, köye ne çok güvenin vardı. Kitabı özümbaşöğretmen ya da öğretmen olarak semiştin. Sorulara da yanıt verecekatandık mı; köy, hemen yepyeni bir tin. Şimdi sen o günü bekliyordun… Köy Enstitülerinde uygulanan eğiduruma bürünecek, birden değişecekti? Bize öyle geliyordu. Aldığı timöğretim sisteminin kaynağı, büyük mız eğitim ve dersler, okuduğumuz eğitbilimci (pedagog) İsmail Hakkı kitaplar, yaptığımız işler ve çalışma Tonguç’tur. Bu eğitim sistemi, onun lar, öğretmenlerimizin bize öğrettik düşünceleriyle, yapıtlarıyla, öğretileri, bizde hep bu duyguyu, bu güve siyle, uygulama ve uğraşlarıyla yaratılmıştır. Özgün bir sistem ve moni uyandırmıştı. Kuruluş böyle başladı. Çok sıkın deldir. Dünya bu eğitim modeliyle tılı bir süreçten geçiyorduk. Arazi çok yakından ilgilenmiştir. Çeşitde, tarlada, bahçede çalışıyorduk. li ülkelerden eğitimciler Türkiye’ye Elimizde çapa, kürek, bel, keser ve gelmiş, Köy Enstitülerini görmüş ler, inceleme yapmışlardır. Bu yaratıcı kurumlar için yaptıkları değerlendirmeler şunlardır: “Dünyanın hiçbir yerinde böylesine yararlı ve anlamlı eğitim kurumları görmedi.” “Türkiye’nin eğitim ve öğretim alanındaki en başarılı hareketlerinden birisi Köy Enstitüleri olmuştur.” Türkiye’de şimdi Köy Enstitüleri yok. Onları egemen güçler; laik, demokratik eğitime karşı olan dinci çevreler, yaşamı daha altı yedi yıla varmadan hırpaladılar, sistemi değiştirttiler. Köy Enstitüleri, bir süre yola devam etse de1954’te tümden kapatılır. Dünyada bugün de hâlâ uluslararası örgütler, UNESCO gibi kurumlar ve çeşitli üniversiteler Köy Enstitüleriyle ilgilenmektedirler ve Köy Enstitüleri sistemini, eğitim yoluyla kalkınmanın mutlak bir aracı olarak görmektedirler. Tabii Tonguç’un varlığıyla, Türkiye’ye ait olan bu özgün model, bu eğitim sistemi; dünyada bugün, hangi ülke geri kalmışlığının kıskacına düşmüşse; usa (akla) hemen birden Türkiye geliyor, Köy Enstitüleri sistemi geliyor. Sistemde belirtilen eğitimöğretim görüşü; “üretim içinde eğitim ve öğretimdir”. Model, genel yapısıyla da eski okulun, din okulunun ortak niteliği olan ezberciliği tümden yadsıyor. Sistem bir yandan öğrencinin, düşünmeye, doğruları araştırmaya, usa dayalı kararlar vermesine, sorgulama yapmasına, ülke sorunlarıyla da ilgilenmesine dayanıyor. AKP’nin dayattığı 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim sistemiyle Öğretimde Birlik, (Tevhidi Tedrisat) devrim yasası, bugün açıkça uygulamadan kaldırılmıştır. Yasası olmasına rağmen laiklik de işlemiyor. 4+4+4, kız çocuklarını özellikle eğitimden uzaklaştırma, koparmak için kullanılan bir mekanizma gibi çalışıyor. En son yapılan bir araştırmaya göre 37 bin kız çocuğunun daha ilk aşamada eğitimden koparıldığını görüyoruz. Büyük çoğunluğu ‘imam hatip okullarından’ yetişmiş bugünkü iktidar kadrosunun kafasında şu var: Çağdaş Cumhuriyetin kurduğu modern eğitim kurumlarını, tümüyle imam hatip okullarına dönüştürmektir. Köy Enstitülerini kapatan kafanın bugün ulaştığı son nokta bu? Zincirin bu son halkası, medreselerle tamamlanacak gibi gözüküyor… Köy Enstitülerini kapatan düşünce ve eylemin artçıları bugün, kudretli bir şekilde iktidarda bulunuyor. Çağdaş Cumhuriyetin kalan değerleri de bir bir yıkıma uğruyor. Köy Enstitüleri kapatılmasaydı Türkiye’nin bugünkü durumu, toplumsal yapısı büyük ölçüde değişmiş olurdu. Çoğalacaktı, çok yönlü etkinleşecekti. Bölgeleri kapsayan işlevleri de çeşitlenen birer cazibe merkezi olacaklardı. Sistem kendi doğrultusu ve yapısı içersinde tüm Milli Eğitimi kapsayan bir bütünlüğe ulaşabilirdi. Yüksek Köy Enstitüsü’nün üniversite olarak sistem içinde dönüşümü tamamlandığında, kuşkusuz tüm bölgelerde Yüksek Köy Enstitüsü’ne dönük bölge üniversiteleri olarak kurulabilirdi. Böylece belki de o büyük aydınlanma süreci tamamlanabilirdi. Ağalar, beyler! Bize, bizlere ne değin kızarsanız kızınız. Köy Enstitülerine olan sevgimiz halk sevgisidir, ulus sevgisidir. Bu sevgi tükenmez, bitmez; o güzel sevgilimize kavuşacağımız güne değin bilesiniz bu hasret sürecektir. Anayasa Mahkemesi’nde Karşı Oylar Anayasa mahkemelerinin görevleri, demokrasilerin, iktidarlar tarafından çoğunluk diktatörlüğüne dönüştürülmesini engellemektir. Bizim Anayasa Mahkememiz de böyle çalışırdı… Yargıyı iktidarın etkisine açan son 12 Eylül 2010 referandumuna kadar! 4+4+4 eğitim yasasıyla ilgili mahkeme kararında sakıncalı gördüğüm bazı noktaları salı günü belirtmiştim. Bugün, karşı oy sahibi olan üyelerin bazı cümlelerine yer vermek istiyorum; elbette önemli hukuk metinlerinden birkaç satır alıntılayarak onları yansıtmak olanaklı değil… Meraklısı aşağıdaki adresten tümüne ulaşabilir: resmigazete.gov.tr/ eskiler/2013/04/2013041810.htm HHH Serruh KALELİ: …bir hizmetin 15 yıl süreyle borcunun ödenmesi başka bir şey, 15 yıl boyunca ihale edilmiş bir teknoloji hizmetinin bağımlısı ve zorunlu alıcısı kalmak bir başka şeydir. Fulya KANTARCIOĞLU: …seçimlik dersler arasında sadece İslâm dininin öğrenilmesine yönelik derslere yasal güvence sağlanmasının, farklı dinlere mensup vatandaşlar arasında ayrımcılığa yol açarak lâiklik ilkesini zedeleyeceği açıktır. Mehmet ERTEN: Kural bu haliyle Devletin tüm ilahî Kitaplar ve Peygamberler ile onlara inananlara karşı aynı uzaklıkta ve tarafsızlık içinde olması, belli bir ilahî Kitap ve Peygamber ile ona inananlar yanında yer almaması gerektiğine ilişkin Anayasa’da öngörülen lâik Devlet anlayışına uymamaktadır. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Engin YILDIRIM: Bununla birlikte, yüzde 10 tavan sınırlanmasının kaldırılması işletmelerde (öğrenci) çocukların asıl işgücü olarak çalıştırılması olasılığını getirdiğinde, (öğrenci) çocuk emeğinin istismarının ve sömürülmesinin önünü açabilir. Osman Alifeyyaz PAKSÜT: Öğrencilerin beceri eğitimi altında işyerlerinde büyük oranlarda çalıştırılmalarının öğrenim ve eğitimi engelleyeceği… çocukların asıl işgücü gibi kullanılmasının yetişkin işsizliğine de olumsuz katkı yapacağı... Zehra Ayla PERKTAŞ ve Recep KÖMÜRCÜ: 20122016 yılları arasındaki 4 yıl içinde yapılacak ihalelerde üst yönetici onayı ile 15 yıla kadar gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişilebilme yetkisi verilmesi… aykırı bulunmaktadır. HHH Görüldüğü gibi karşı oy gerekçeleri, laiklik, gelecek yılları da bağlayan ihale koşulları ve öğrenciçocuk işçiliğinin önünün açılması gibi üç alanda yoğunlaşıyor. Unutmayalım, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeden önce zorunlu olarak başvurmamız gereken son mercidir; kararlarıyla hepimiz yakından ilgilenmeliyiz! Yıktılar Dayatma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle