28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2013 PERŞEMBE 4 düşmemeye özen gösterse bile, kimi çıkışlarının, yanı sıra Hamas ile yakınlığının ABD ve İsrail’i irkilttiği ve bu üslubun zamanla özü de zedeleyecek bir boyuta erişmesinden endişelendirdiği biliniyor. Yine de biliyor ki, Tayyip Erdoğan’ın ana çizgileri Washington’da oluşturulan dış politikasını tabanına ve kamuoyuna kabul ettirebilmesi için bölgede mazlum Filistinlilerin koruyucusu ve savunucusu algısını yaratmaya büyük ölçüde ihtiyacı vardır. Nitekim özür olayını da bu yönde bir algı için tepe tepe kullanmıştır. Önümüzdeki, bölgedeki yeni oluşumların inşası döneminde de bu algıya çok ihtiyacı olan Erdoğan’ın Gazze gezisini bu doğrultuda kullanması da şaşırtıcı olmayacaktır. HHH Bu durumda ABD’nin endişelerini anlamak fazla güç olmasa gerek. Ama aynı zamanda Washington’ın kimi usta diplomatlarının, Erdoğan’ın sözde kalan bu hamilik imajını kendi yararlarına kullanabileceklerinin de farkında olmaları mümkün. Her ne olursa olsun, isterse Kerry’nin, Gazze ziyareti ile igili endişelerini, görüşmeler sırasında doğrudan muhataplarına aktarması yeterliydi, kamuoyu önündeki çıkış gereksizdi. Emin olabilirsiniz ki ABD Dışişleri Bakanı’nın açıklamasının hemen ardından Türkiye’nin dört bir yanında çok kişi büyük bir iman ile şunu söylemiştir: Benim bildiğim Tayyip, bu Gazze’ye istediği zaman gider abicim. Nitekim, AKP iktidarının ağır toplarından Bülent Arınç da Kerry’nin bu çıkışına şu sözlerle tepkisini koymuş: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın yapacağı ziyareti bu şekilde söyleyemez. Acaba Kerry’nin çıkışı Arınç’ın ima ettiği gibi, tecrübesizlikten mi kaynaklanıyor, yoksa önümüzdeki günlerin büyük bölgesel değişimleri ve olaylarını göğüslemek üzere, çok ihtiyaç duyulabilecek olan “One Minute” Tayyip imajının sağlamlaştırılmasını sağlayacak bir oyunun usta bir mizansen hamlesi mi? Bakalım yaşayarak göreceğiz. Zaten önümüzdeki dönem bölgede çok şey göreceğiz. HABERLER Çözüm komisyonunda bir üye ile temsil edilecek parti kendi komisyonunu kuracak ‘One Minute Tayyip Bu Gazze’ye Gider Abim’ ABD’nin Dışişleri Bakanı John Kerry Türkiye’yi uğrak yeri yaptı ve çok kısa süre içinde ülkemizi dört kez ziyaret etti. Kerry şu sırada zor Ortadoğu coğrafyasının başkentleri arasında mekik dokuyor. Amacı, koşulların olgunlaştığı ortamda, bölgede Amerikan barışını oturtmak. Bunun önündeki engeller arasında, İsrailFilistin sorunu ile birlikte, Türkiyeİsrail ilişkileri de var. Başkan Obama, ülkeyi ziyareti sırasında İsrail’e baskı yaparak, (Geziden önce de, zaten ortam bir ölçüde oluşmuştu.) Ankara’dan özür dilenmesini sağladı. Özür biri açıklanan, öbürü açıklanmasa da herkesçe bilinen iki taraflı yükümlülükler getirmekteydi. Açıklanmış yükümlülük İsrail’in tazminat ödemesiydi. Açıklanmayan, Türkiye’nin yükümlülüğü ise İsrail karşıtı söylemlere bir son vermekti. Gerçi söylem eyleme dönüşmedikçe, pek fazla etkili olmuyor gibi görünüyordu ama yine de ilişkileri bir ölçüde gölgeliyor, İsrail’i ve Amerika’daki Yahudi lobisini tedirgin ediyordu. Hem bölgede İsrail ABD Türkiye üçlüsünün yapacağı önemli işler vardı, artık Washington’da hazırlanan düzenlemenin bölgedeki aracılar vasıtasıyla yaşama geçme zamanıydı. HHH Obama’nın gezisi ve ardından Kerry’nin sonu gelmeyen ziyaretleri hep bu amaca yönelikti. Yalnız son gezisi sırasında, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin bir çıkışını anlamakta oldukça güçlük çektik. Bakın Kerry Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki Gazze ziyareti için ne diyor: Başbakan Erdoğan’a bunun ertelenmesinin daha iyi olacağını, bazı nedenlerle ziyaretin şu anda gerçekleşmemesi gerektiğini düşündüğümüzü ifade ettik. Doğrusu basın toplantısında herkesin önünde bunların neden söylendiğini anlamak gerçekten güçtür. Evet, Erdoğan’ın aslında bölgedeki Amerikan Barışı’nın özüyle hiçbir şekilde çelişkiye BDP alternatif arıyor AYŞE SAYIN ANKARA CHP ve MHP’nin üye vermeyi reddettiği TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu’nda, içtüzük gereği kendisine 1 üyelik düşen BDP, görev alacak ismi netleştirmeye çalışırken parti içinde de komisyona destek sunmak için “alternatif komisyon” kurulması kararlaştırıldı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise Çözüm Süreci Komisyonu’na üye vermeyi reddeden CHP ve MHP’ye, üye bildirmeleri için bir kez daha yazılı çağrı yapacak. Kürt sorununun çözümü konusunda başlatılan müzakerelere paralel olarak Abdullah Öcalan ve PKK’nin iste u TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu, MHP ve CHP üye vermediği için 10 AKP’li ve 1 BDP’li üyeden oluşacak. Komisyonun hedeflerini ciddiye alan BDP, bir üyenin yarattığı dezavantajı ortadan kaldırmak için parti içinde ayrı bir komisyon kurarak dışarıdan destek verecek. ği doğrultusunda Meclis’te AKP ve BDP önerisiyle kurulan Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu’na AKP kendisine düşen 10 üyelik için isimleri bildirmişti. BDP ise dün son bir değerlendirme yaptıktan sonra kendisine düşen 1 üyenin ismini bildirmeye hazırlanıyor. Komisyonda üye sayısı açısından içtüzük engeline takılan BDP, bu duruma karşı alternatif komisyon formülünü geliştirdi. BDP, komisyon üyesine destek sunmak için parti içinde 45 üyeden oluşacak bir “iç komisyon” oluşturma kararı aldı. Konuya ilişkin bilgi veren BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, BDP’nin komisyonda tek üyeyle temsil edilmesine karşın, daha etkin rol oynaması için çeşitli alternatifler geliştirdiklerini belirtti. Önder, “Bu işi çok ciddiye alıyoruz. Bir komisyon oluşturuyoruz. 45 kişilik bir komisyon olacak. Meclis’teki tek üyemiz de bu komisyonu temsil edecek” dedi. Komisyona, üye olma yan milletvekillerinin de katılmasını engelleyen bir durum olmadığına dikkat çeken Önder, parti içinde oluşturulan komisyon üyelerinin de toplantıları izleyip katkı sunmalarının önünde bir engel olmadığına dikkat çekti. Meclis içtüzüğüne göre, komisyonda AKP’den 10, BDP’den 1 üye görev yapabilecek. CHP ve MHP Çiçek’e olumlu yanıt vermezse 6 kişilik kontenjanı boş kalacak. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, komisyona üye vermeyi reddeden CHP ve MHP’ye mektup göndererek bir kez daha üye verip vermeyeceklerini soracak. Çiçek, gelecek yanıta göre birkaç hafta içinde komisyonun oluşturulacağını söyledi. HAKKÂRİ İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN BASIN TOPLANTISI BUGÜN Bir korucu daha serbest bırakıldı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Ağaçdibi köyünde koruculuk yapan ve 3 ay önce Kuzey Irak’ın Dohuk ve Amediye bölgeleri arasında PKK’liler tarafından kaçırılan Selim Ermağan, 10 gün önce serbest bırakıldı. Kuzey Irak’taki yetkililer tarafından ifadesi alınan korucu Ermağan, dün Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. Hakkâri’deki ailesine kavuşan Ermağan, “Her şey geride kaldı. Ben en çok özürlü olan 13 yaşındaki oğlum Sarkan’ı merak ediyordum. Şimdi aileme kavuştum. Mutluyum. Umarım bu süreç hep böyle gider. Barış sürecine herkesin destek vermesini istiyorum. Çünkü bir daha kan akmasını istemiyoruz. Çok güzel bir ortam yakalanmış. Barışı herkes desteklesin” dedi. namikzafer@yahoo.com PKK çekilmeyi tam kadro açıklayacak MAHMUT ORAL Bahçeli: MHP’nin oyları tırmanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin oylarının 2011’e göre önemli bir tırmanış içerisinde olduğunu belirtti. Bahçeli, önceki gün TBMM’de yapılan 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, “İzmir’deki kalabalıktan tatmin oldunuz mu” sorusu üzerine “Güzel bir kalabalıktı. Disiplinli bir kalabalıktı” dedi. Çözüm sürecine MHP’ye etkisinin ne olduğunun sorulması üzerine de Bahçeli, “Gelişme trendi içerisinde olduğu biliniyor” dedi. Gazetecilerin “Sizin yaptırdığınız anket var mı” sorusuna da “Zaman zaman, öyle çok sık olmuyor bizde” dedi. MHP’nin oylarının çözüm süreciyle birlikte nasıl değiştiği konusunda Bahçeli, “2011’e göre önemli bir tırmanış içerisinde. Nazar değmesin. Türkiye’deki konjonktüre bağlı olarak zaman zaman anket yaptırıyoruz” dedi. ERBİL Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan, örgüt militanlarının Türkiye’den çekilmesiyle ilgili açıklamayı bugün PKK’nin dağ ve Avrupa kanatlarının tüm yetkililerinin katılacağı bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayacak. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ’ın “PKK’li gruplar Türkiye dışına çekilsin” çağrısının ardından Karayılan, Türkiye kamuoyunun aylardır beklediği çekilmenin detaylarını açıklayacak. Karayılan’ın yapacağı açıklamaya, KCK Yürütme Konseyi’nin diğer üyeleri ile örgütün Avrupa sorumlularının tümü katılarak, kararın arkasında olduklarına yönelik güçlü bir mesaj verecek. Basın toplantısının hemen ardından Karayılan, telsizle PKK’lilere “Geri çekilme hazırlıklarına başlayın” talimatı verecek.Talimatın hemen ardından PKK’liler çekilmeye başlayacak. Geri çekilmenin insansız hava araçları (İHA) tarafından da izleneceği iddia ediliyor. İHA’lar sayesinde elde edilecek verilerin Ankara tarafından değerlendirileceği, çıkış yapan PKK’li sayısının da bu verilerle tespit edilmeye çalışılacağı belirtiliyor. Türkiye, Avrupa ve Amerika’dan birçok gazeteci de PKK’nin tarihi açıklamasını izlemek için Erbil’e akın etti. Kandil’e gitmeyi planlayan gazeteciler için de Peşmerge kontrol noktalarında geçiş kolaylığı sağlanacağı bildirildi. Medya ilgisi ‘Kim ister ki savaşı?’ İLHAN TAŞCI KARADENİZ AKİL ADAMLAR HEYETİNİN SAMSUN VE SİNOP TOPLANTILARINDAN İZLENİMLER SAMSUN/SİNOP Karadeniz turunu sürdüren akil insanların belki de en tedirgin gittikleri kentlerden Samsun ve Sinop’ta “bir el” olası tepki ve gösterileri sessizce kenara çekmiş gibiydi. Daha iki ay önce BDP milletvekillerinin süreci anlatmak için gittikleri ve canlarını zor kurtardıkları kentlerde sayıları 2030’u geçmeyen ülkücü gençlerin protestolarını saymazsak geriye sonunun ne olacağı bilinmeyen, “du bakali nolacak” diye beklenen bir süreç kalıyor. Hırçın kentin insanlarına göre, Öcalan çıkmayacaksa, genel af olmayacaksa, PKK’liler de siyasete girmeyecekse elbette barış olabilir. “Öyle ya kim ister ki kanın akmasını” demeyi de ihmal etmiyorlar. Akil insanlar da ezber etmişçesine her kentte çerçevesi aynı, ayrıntıya girmeyen, “kan akmasın, barış gelsin” içerikli genel konuşmalar yapıyorlar. Asıl yanıtı aranan soruların başında ise süreçte nelerin pazarlığının yapıldığı, af olup olmayacağı geliyor. Akil insanlara bakılırsa, bu soruların yanıtını bilmiyorlar, tepkili vatandaşa sorarsanız onlar “iktidarla suç ortağı, bilip söylemiyorlar.” Öyle ki, Karadeniz Heyetinin Başkanı Yusuf Hakyemez tüm toplantılarda “Soru ve değerlendirmelerinizi alalım” diyerek söz verdiği katılımcıların sorularını hep yanıtsız bıraktı. Süreci bilmedikleri ve genel olarak katılımcılarla karşılıklı sözlü tartışmaya girmekten kaçınan akil insanlar susmakta da haksız sayılmazlar. Yoğun güvenlik önlemleri ve korumalar eşliğinde yapılan toplantıları ufacık bir “farklı değerlendirmenin” alevlendirebildiğine tanık oldu. Sinop toplantısında gazetecifelsefe AKİLLERE ‘MOLLA’ ŞOKU SİİRT (Cumhuriyet) Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Grubu Siirt’in Aydınlar ilçesinde Molla Burhan Medresesi’ni ziyaret etti. Heyetin erkek üyeleri Molla Burhan Medresesi’nin üst katına çıkarken Prof. Dr. Kezban Hatemi’nin görüşmeye katılmaması rica edildi. Molla Burhan Medresesi’nin kadınların giremediği salonunda görüşme yapılırken Hatemi alt kattaki bir odada bekledi. Bu sırada heyetin erkek üyeleri Molla Burhaneddin Mücahidi ile görüştü. Mücahidi, heyet üyeleriyle tokalaşarak selamlaşırken akil insanlardan Mehmet Emin Ekmen, Mücahidi’nin elini öptü. Mucahidi’ye bilgi veren heyet başkanı Yılmaz Ensaroğlu, “Medreselerin çoğunu yitirdik. Tillo bunu devam ettiren bir yer. Biz de bu çözüm süreci konusunda tavsiyelerinizi öğrenmeye geldik” dedi. ci Kürşat Bumin’in bu sürecin sonunda anadilde eğitimin, “özerkliğin” de gündeme gelebileceğine ilişkin olasılığı sesli olarak paylaşması toplantı salonundaki fitili ateşlemeye yetti. Akil insanların kente geldiğinden bile haberi olmayan baba mesleği taksiciliği sürdüren Murat Altay, Öcalan’ın cezasını çektiği görüşünde. Altay, bunun nedenini kendi yaşamlarından bir öykücükle aktarıyor: “Babama geçen ay karşıdan karşıya geçerken birisi arabayla çarptı. Adam bir gün bile cezaevinde yatmadı. Neymiş, babam yaya geçit çizgisinin bir metre ötesinden geçiyormuş, kabahatliymiş. Kaç yıl oldu bilmiyorum ama epeydir Öcalan yatıyor, memlekette kan duracaksa çıksın o da. Nihayetinde bir sorun varsa mecbur çözülecek. Bu akilleri de anlamadım. Çarşamba’dan, Bafra’dan dağa çıkan yok ki. Gitsinler onları ikna etsinler.” Bafra’ya gitmek için durakta bekleyen çiftçi Çetin Balcı’nın ise derdi sü reç müreç değil. O kendi çektiği “çileyle” PKK’lilerinkini karşılaştırıyor, tam bir Karadeniz hikâyesiyle: “Hükümet resmen yalvarıyor adamların ülkeden çıkması için. Böyle barış mı olur hiç? Ben bir tabanca yakalattım, 10 senedir bitmek tükenmek bilmedi davam. Adamlar silahlarıyla gidecekler, nasıl iş anlamadım. Kesin benden şanslılar.” Öte yandan Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti, dün Karabük’te de protesto edildi. Heyet üyeleri Öğretmen Evi’nde basın toplantısı yaptıktan sonra Büyük Kulüp’te sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Heyet üyelerinden Vedat Bilgin, PKK’nin Arap baharı olarak bilinen gelişmelerle iyice çıkmaza girdiğini ve dışarıdaki dostlarını da kaybettiğini söyledi. Bu sırada MHP, Türkiye Gençlik Birliği ve Alperen Ocakları üyesi bir grup Büyük Kulüp önünde toplanarak protesto gösterisi yaptı. Karabük’te de protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle