18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ÖİB ilk imzayı attı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Milli Piyango’ya ait şans oyunlarının özelleştirilmesine ilişkin çalışmaları hızlandırdı. Bu kapsamda danışmanlık hizmeti alımı için Pglobal Küresel Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. ile sözleşme imzalandı. İkincil mevzuat, ihale dokümanları ve değer tespitine yönelik çalışmaların tamamlanmasının ardından, 2013’ün 2. çeyreğinde ihale ilanına çıkılması hedefleniyor. Şans oyunlarının lisans verilmesi suretiyle özelleştirilmesine ilişkin ilk ihale, 7 Mayıs 2009’da yapıldı ancak teklif sahiplerinin açık artırmada fiyatlarını yükseltmemeleri sonucunda iptal edildi. Öte yandan Milli Piyango özelleştirmesi ile şu an için Doğan Holding, Turkcell, Yunan devi Intralot’un ilgilendikleri biliniyor. Talih kuşunu fena yolmuşlar! FIRAT KOZOK EKONOMİ [email protected] 13 TC’ye Kırmızı Çizgi mi? Sorgulamam kimlerin ne demek istediklerini anlıyamamış olmamdan çok, artık “Kürt açılımı, barış süreci” soyut kavramları üzerinden, “ucu açık” değil, açılım, barış ilkelerinin dosdoğru, açık, dürüst ortaya konması zorunluluğunun, zamanının gelip geçtiğini anlatabilme çabasından... Sürecin hangi anlaşmalar üzerinden nasıl işletileceğine ilişkin dedikodulardan öte bilgi sahibi olamadığıma göre, üzerinden söz söylemek de haddimi aşar. Ancak bu ülkenin vatandaşı olarak ortak özlem “birlikte barış içinde yaşamak” koşulları üzerinden, tüm tarafların kırmızı çizgilerini öğrenmek en doğal hakkımız. Elbette PKK’nin silahlı güçlerinin sınırlarımızın dışına hangi koşullarda çıkabileceği tartışması önemli. Ama bu ülkenin vatandaşları olarak birlikte barış içinde yaşama iradesinde buluşmak her şeyden önemli. Soru çok yalın, açıklanması kaçınılmaz: “TC, vatandaşlık kimliğinde buluşmaya var mısınız?” 1990’lı yıllarda, İnsan Hakları Derneği yönetimi çatısı altında, PKK, Apo, Kürdistan’a gönül bağı olan bir siyasetçi, çağımızın sorunu, insan hakları önündeki en büyük tuzak kavramlar kargaşasında, ortak payda belirleme ısrarcılığıma gönlümü çelebilecek yanıt sunamayınca; “Ortak düşmanımız var ya abla” deyivermişti. “Nedir” soruma yanıtı ise daha trajik, “TC” idi. İçtenliğini bildiğimden, “BM’nin ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesi, dışardan işgallerde geçerli reçetedir. Ancak bizim sorunumuzu çözmez. Ben TC’yi bizim devletimiz yapma savaşımı veriyorum. Yıkılması insanlığın ancak dünya devletinde buluşması, sınırların tümden kalkması süreci ile söz konusu edilebilir. Irklar, dinler, mezhepler üzerinden yeni sınır savaşları, gerici, ırkçı ayrımcı.. bataklığa sürüklenmek, hepimizin, çocuklarımızın geleceğini karatmak olur” diye uzun uzun anlatmaya çalışmıştım... O günlerden bugünlere köprülerin altından çok sular aktıysa da, bugünün barış sürecinin önünü de aynı soruya en kaypak yanıt “ucu açık”lık tıkıyor. Uzlaşmanın tarafları; İktidarlarıİmralıKandilBDP cephelerinden gelen çelişkili, her yana çekilebilecek açıklamalar, birlikte, barış içinde yaşamaya yönelik çözüm üretme çabalarına katkıdan çok zarar veriyor... Öyle soyut “ucu açık” kavramına çok büyük demokratiklik anlamı yüklenerek, en çok da din kardeşliğinin kalın kalın eksen çerçeve gibi altı çizilerek yapılan açıklamalar, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, laik Cumhuriyetin geleceğine ilişkin kaygılarımızı, kuşkularımızı katlıyor... HHH Çokkültürlülüğe, azıcık eski Yugoslavya, Tito çocuğu olarak da yetişmenin önyargısı ile takıntılı inanmışlığıma karşın, günümüzde aynı topraklarda yaşatılan trajedi, travmanın yükü altında, özgürlüklerin ayrımcılık silahı olarak kullanılmasından paranoyaklık ölçeğinde korkmuş olduğumu itiraf ediyorum. Hele de İslam dünyasında şeriat yorumları, mezhepler, ırklar ayrımcılığı batağında yaşatılan kanlı çatışmaların kuşatmasında, Irak, Afganistan, Libya, Mısır, Pakistan, Suriye’de her gün yaşatılanlara bakarak aynı bataklığa çekilmenin paniğine kapılmamak olanaksız. Kürt açılımı üzerine kanaldan kanala çıkıp fetva verenlerin senaryolarını, sonuçları ile görmeye çalıştığımızda ise onların parlak düşleri bizim karabasanımız oluyor... İktidarları, en hafifi ile şimdilerde zehirlenerek öldürüldüğü senaryoları yazılan Özal’ın Kürtleri gönüllü Türkiye’ye bağlayarak Kerkük, Musul’a ulaşma masallarını anlatmaktalar... Kürt siyasal hareketinin yetkin sözcüleri bize güvence verirken ulus devlet, Büyük Kürdistan projesinden vazgeçtikleri çerçevesini çiziyorlar. Ancak satır aralarına İktidarları ile uzlaşmaya varıldığı besbelli ortak söyleme göre “Çanakkale, Misakı Milli, 1. Meclis..” ortak yola çıkışları koyduktan sonra, 1923’teki ilk yol ayırımı, 1924 Anayasası ile kopuşu ekleyiveriyorlar. Bizim gözümüze batacak söylemden çekinilse de, barış ve birlikte yaşam çözümünün TC çatısı altında olacağı gibi bir vurgulama asla yapılmıyor. Tam tersi TC’nin tüm değerleri ile reddedilmesinde İktidarları ile birlikte yarışa çıkılıyor... Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne siyasi iktidarların çok büyük ağırlıkla ABD eksenli emperyal yandaşlık içinde sağliberal kimlikli oldukları görmezlikten geliniyor... En çok da insan hakları, hukuk devleti düzeni, elbette Kürtlerin insan hakları ihlallerinde de eksen olan olayların tarihsel gelişim gerçekleri, siyasal sorumluluk eksenleri yoka sayılarak, Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laikliğin hedef alındığı, toptan reddedildiği bir sonuca ulaşılması çalışmaları, etkin propagandaları, adım adım icraatları ile birlikte yürütülüyor... Ne trajikomik bir tablodur ki bu; ağababa ABD’de rol model yapılan konfederal yapıya karşın son seçimden çıkan Obama, dünyanın en karışık dinler, ırklarmezhepler bileşkesindeki Amerikalılara, “tek bayrak, tek dilde buluşma” çağrısını olmazsa olmaz koşul olarak dikte ederken bizde TC ile bayrağını yok sayma yarışında çığırtkanlık prim yapabiliyor. Dinci, ırkçı zaaflarımız, önyargılarımız sonuna kadar kullanılarak bu medyatik afyonlama nereye kadar geçerli olabilir, çoğunluğa yutturulabilir ki?.. ANKARA Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, şans oyunlarının özelleştirilmesine ilişkin çalışmaların hızlandırılması amacıyla önceki gün danışmanlık hizmeti alımı için bir şirketle sözleşme imzalamıştı. Sürecin hızlanmasıyla, gözler para basan Milli Piyango İdaresi’ni (MPİ) 10 yıllığına kimin alacağına çevrilmişken Sayıştay’ın kurum faaliyetlerine ilişkin son raporu, talih kuşunun nasıl zarara uğratıldığını gözler önüne serdi. Raporda yaptırılması planlanan okullarla ilgili süreç anlatılırken Ağustos 2012 itibarıyla Türkiye genelinde yapılan ve inşaatı süren okul, öğrenci yurdu, pansiyon, spor kompleksleri sıralandı. Rapora göre Kevser Kültür ve Eğitime Hizmet Derneği ile Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında 3 Eylül 2009’da imzalanan anlaşma ile toplam 9 bin metrekarelik alanda okul inşaatına başlandı. İnşaatın yüzde 3540’lık kısmı derneğin kendi imkânları ile tamamlanırken 20112012 öğretim yılına yetişebilmesi için KDV hariç 2.5 milyon TL’ye daha ihtiyaç olduğu okul müdürlüğü tarafından MPİ’ye bildirildi. Yönetim kurulu kararıyla okula 2.9 milyon TL katkı sağlanması kabul edildi. Daha önceki protokoller MPİ Genel Müdürü ve il harcamalarına mercek tutan Sayıştay, harcamaların hiçbir denetime tabi tutulmadan yapıldığını, kurum parasıyla yapılan inşaatların bazılarının Kamu İhale Yasası’ndan kaçırıldığını ve bazı işlerde geçici kabullerin yapılmasından aylar sonra düzenlenen belgelerle kurumdan milyonlarca TL hak ediş alındığını saptadı. gili valilik tarafından imzalanırken bu protokol okul müdürü ile genel müdür arasında imzalandı. Protokol kapsamında; 2011’de 422 bin TL, 2012’de 1.4 milyon TL olmak üzere toplam 1.8 milyon TL tutarında harcama yapıldı. Harcamalar, okul müdürü tarafından onaylanıp imzalanan faturalar karşılığında gerçekleştirildi. 1.8 milyon TL tutarındaki kamu kaynağı, okul müdürlüğü tarafından herhangi bir esasa bağlı olmadan harcandı. Protokolde, harcama ve denetimle ilgili hiçbir kontrol mekanizmasına yer verilmezken inşaat işlerinin Kamu İhale Yasası’na uygun olarak ihale edileceğine yönelik bir hüküm de yer almadı. Kevser Kültür ve Eğitim Hizmetleri Derneği adına düzenlenmiş 129,7 bin TL tutarındaki fatura da idare ödemeleri arasında yer aldı. Raporda ayrıca valiliklerle yapılan protokollere aykırı bir şekilde MPİ’nin teknik elemanlarının yer teslimi ve ilerleme raporunun hazırlanması süreçlerine iş yoğunluğu gerekçesiyle katılmamaları da eleştirildi. Gerekli kontrollerin yapılmaması nedeniyle yaşanan sorunlar ise şöyle örneklendirildi: * Batman’da 16 derslikli lise inşaatı yapım işinde geçici kabulün 18.02.2011’de yapıldığını belirten tutanak 18.04.2011’de düzenlenmiş olmasına rağmen, işin yüzde 19’una karşılık gelen 712 bin TL tutarındaki 5 No’lu hak edişin 27.07.2011’de onaylanarak aynı tarihle MPİ’ye gönderildiği ve MPİ tarafından 01.08.2011 tarihli Milli Piyango İdaresi’nin sponsorluk Denetimsiz harcama makam oluru ile ödemenin gerçekleştirildiği, yani 5 No’lu hak edişin ödemesinin geçici kabulden yaklaşık 5 ay sonra yapıldığı, * Kastamonu Meslek Lisesi inşaatı işinde; geçici kabul komisyonu tarafından geçici kabul tarihi 30.07.2011 olarak uygun görülmüş olmasına rağmen, 17.10.2011’de düzenlenmiş olan ve işin yüzde 10’una tekabül eden 748 bin TL tutarındaki 8 No’lu hak edişin idare tarafından 31.10.2011’de, 30.11.2011’de düzenlenmiş olan ve işin yüzde 3’üne tekabül eden 240 bin TL tutarında 9 No’lu hak edişin idare tarafından 22.12.2011’de ödendiği, 8 ve 9 No’lu hak edişlerin işin geçici kabulünden sonra düzenlendiği, * İş bitim tarihi 26.08.2011 olan Kızıltepe Milli Piyango Lisesi ve Öğrenci Pansiyonu işinin geçici kabulünün 57.12.2011’de yapıldığı ve 13.12.2011’de onaylandığı, geçici kabul tutanağında yüklenicinin konuyla ilgili 25.08.2011 dilekçesinden bahsedilmekte ise de 25.08.2011’de 864.8 bin TL ve 421 bin TL tutarlarında 10 ve 10/a No’lu hak edişlerin düzenlendiği, daha önceki hak edişler düzenlendiği tarihte idareye gönderildiği halde 10 ve 10/a No’lu hak edişlerin 10.11.2011’de yani düzenlendikten yaklaşık 2 ay sonra idareye gönderildiği, görüldü. Bunlar yukarıda belirtilen 3 işin esasen süresinde tamamlanamadığını gösteriyor. Apple’ın kârı azaldı Ekonomi Servisi Yılın ilk üç ayında 37.4 milyon iPhone ve 19.5 milyon iPad satan Apple, son 10 yılda ilk kez kârının azaldığını açıkladı. Teknoloji devi Apple, 2013’ün ilk çeyreğine ait rakamları açıkladı. Şirket ikinci mali çeyreğinde beklentilerin üzerinde hisse başına 10.09 dolar, toplamda da 43.60 milyar dolar kâr elde etti. Ancak bu rakamlar şirketin aynı zamanda son 10 yılda ilk kez kârını azalttığını ortaya koydu. Apple’ın kârı yüzde 18 azalırken gelirleri yüzde 11 arttı. Şirketin brüt kâr oranı da bir yıl önce yüzde 47.4 iken ilk çeyrekte yüzde 37.5’e geriledi. Kâr oranındaki azalmanın sebeplerinden biri, iPad Mini gibi ürünlerin maliyetlerine yakın fiyattan satılması. 145 milyar dolar nakde sahip Apple, temettüyü yüzde 15 artırarak 3.05 dolara yükseltti. Şirket, hisse geri alım programını da 10 milyar dolardan 60 milyar dolara çıkardı. 1.999 TL Turkcell de satışına başlayacağı Galaxy S4’te tavsiye edilen satış fiyatını 16 GB için 1.999 TL, ilk ve sadece Turkcell’lilere sunulacak olan 32 GB için ise 2099 TL olarak belirledi. Vodafone da S4’ü, Red tarifelerine ayda 29 TL’den başlayan ödeme seçenekleriyle sunmayı planlıyor. Galaxy S4’ün dünya tanıtımı 14 Mart’ta New York’ta özel bir törenle yapılmıştı. Ekonomi Servisi Samsung Electronics, kullanıcıları bir araya getiren, günlük yaşantılarını zenginleştiren ve sabırsızlıkla beklenen yeni nesil cep telefonu Samsung Galaxy S4’ü Türkiye pazarına sundu. Yeni Samsung Galaxy S4, 27 Nisan’da saat 10.00 itibarıyla dünya genelinde satışa sunulacak. Samsung Galaxy S4 Türkiye’de Full HD Süper AMOLED ve 5 inç boyutundaki geniş ekranı ile dikkat çeken Galaxy S4 13 mega piksel kameraya sahip. Sesli fotoğraf çekme özelliği bulunan Samsung ‘Akıllı Duraklatma’ ile ekranı bakılan yere göre yönlendirilebiliyor. Bir video izlerken başka bir yere bakıldığında video dururken yeniden ekrana bakıldığında tekrar devam etme özelliği ile öne çıkıyor. Samsung Electronics Türkiye Başkanı Sung Yonghong “Samsung Galaxy S4 bir kez daha, akıllı telefon pazarında çıtayı yükseltiyor ve sizi anlayan özellikleriyle bir akıllı telefondan beklentilerin çok ötesine geçiyor” dedi. T.C. KIRIKHAN İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/423 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Hatay ili, Kırıkhan ilçesi, Karadurmuşlu köyü 124 Ada No, 3 Parsel No’lu, taşınmaz 866,73 m2 yüzölçümlü olup satışa sunulan mesken vasfındakı 3. kat 16 No’lu bağımsız bölümün arsa payı 37/866 ’dir. Betonarme karkas cinsindeki bina; birim maliyetlerine göre 3. sınıf B grubundadır, mesken 124 m2 olup, giriş kapısı takılmamış, yer döşemesi seramik cinsindedir. İç kapılar ve pencereler takılmamıştır. Dış cephesi boyasız olup, inşaatın %80’i tamamlanmıştır. Şehir stadyumuna, R. Tayyip Erdoğan Bulvarına, çevre yoluna yakın mesafededir. İmar Durumu: Kırıkhan İmar Planı içerisinde kalmaktadır. Kıymeti: 61.106,67 TL KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 20/06/2013 günü 09.10 09.20 arası 2. Satış Günü: 18/07/2013 günü 09.10 09.20 arası Satış Yeri: Kırıkhan İcra Müdürlüğü Odası 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Hatay ili, Kırıkhan ilçesi, Mahmutlu köyü 1219 parselin yözölçümü 343,05 m2’dir. Satışa sunulan mesken mahiyetindeki 5. kat 12 No’lu bağımsız bölüm + çatı piyesi arasının arsa payı 8/110’dır. Betonarme karkas cinsindeki bina, asansörlü birim maliyetlerine göre 3. sınıf B grubundadır, dupleks şeklindeki daire 120 m2 dir. Fiili olarak alt kısım üst kısımdan ayrılmış olup, her birim bağımsız olarak kullanılmaktadır. Dairenin giriş kapısı çelik, yer döşemesi seramik cinsindedir. Yıpranma payı %4 olup, şehir stadyumuna, R. Tayyip Erdoğan Bulvarı’na, çevre yoluna yakın mesafededir. İmar Durumu: Kırıkhan imar planı içerisinde kalmaktadır. Kıymeti: 69.501,81 TL KD Oranı : %1 1. Satış Günü: 20/06/2013 günü 09.30 09.40 arası 2. Satış Günü: 18/07/2013 günü 09.30 09.40 arası Satış Yeri: Kırıkhan İcra Müdürlüğü Odası Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda ikinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20 ’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün piçinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/423 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 11/04/2013 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 24306) Kapasite kullanımı 1.1 puan düştü Ekonomi Servisi İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranı (KKO) nisanda, geçen yılın aynı ayına göre 1.1 puan azalarak yüzde 73.6 seviyesine geriledi. Merkez Bankası verilerine göre, imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 74.3 oldu. KKO martta yüzde 72.7, mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO ise yüzde 73.9 seviyesinde gerçekleşmişti. Mal gruplarına göre kapasite kullanımında, geçen yılın aynı ayına göre gıda ve içeceklerde artış görülürken dayanıklı tüketim, ara malları, dayanıksız tüketim malları ve yatırım mallarında düşüş görüldü. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle