18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2013 PAZARTESİ 4 HABERLER 4+4+4’ün iptal isteminin reddinde şerh koyan Anayasa Mahkemesi üyeleri uyardı ‘Toplumu ayrıştırır’ İLHAN TAŞCI Ulusal Egemenlik mi? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz. Ulusal egemenlik, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıdır. Çocuk Bayramı, Cumhuriyet Türkiyesi’nin çocuklara emanet edilişidir. Arkadan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gelir. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıdır. Sonra da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gelecektir. Çocuklar ve gençler de Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacaklar, kuruluş ilkelerini yaşatacaklardır. 1919’lar, 1920’ler, 1923’ler. Kurtuluşun, kuruluşun yılları. Büyük zafer heyecanları. Dünya ölçeğinde saygınlık. Türk mucizesine dünyanın hayranlıkla baktığı dönemler. Atatürk yılları. 1938 10 Kasımı’ndan sonra Atatürk’süz geçen dönemler. 19391945 İkinci Dünya Savaşı. Dünyadaki çok partili düzene Türkiye’nin de katılışı. Arkadan Amerika’nın başını çektiği Batı kampına katılış. Amerika’nın Türkiye’ye Marshall yardımıyla girmesi. Atatürk’süz ve Amerikalı yılların dönemi. İçerde Köy Enstitülerinin kapatılışı. Solun her kesimine aralıksız baskı. 1960 Milli Birlik Komitesi dönemi. 1961 Anayasası. 1971 Askeri darbesi. Amerika desteği. 12 Eylül 1980 askeri darbesi. Amerika desteği. Demirel hükümetleri. 1980. Küreselleşme yılları. Küresel kapitalizmin dünyaya egemen olduğu dönem. ??? 2002 yılından başlayan AKP iktidarı. Küresel kapitalizmin İslami modeli. Türkiye’nin dünyaya Amerikan bağlısı ılımlı İslam modeli olarak tanıtıldığı dönem. Amerika’ya bağlı. Ilımlı İslam. Kapitalizmin tam kopya uygulayıcısı. Yıl 2013· ??? Artık ulus devletten vazgeçiliyor. Yerel kimlikler dönemi başlatılıyor. Laiklikten vazgeçiliyor. Sosyal yaşam dinselleştiriliyor. Her olayda temel referans artık dindir. Teokratik yapı egemen kılınıyor. Halkın çoğunluk oyu öne sürülerek mutlak iktidar tahakkümü kuruluyor. Bu durumda egemenlik ulusun olmuyor. Egemenlik bir zümrenin oluyor. Ulusun egemenliği bağımsızlıktır. Ülke içerde bağımsız değil. Ülke dışarda bağımsız değil. Ulustan vazgeçilmiş. Şimdi düşünmez misiniz: 23 Nisan’da neyi kutluyoruz? 19 Mayıs’ta neyi kutlayacağız? 29 Ekim’de kutlanacak olan nedir? 2023’e on yıl kaldı. Nasıl bir “On Yıl Marşımız” olacak? ‘Edep yahu’ yazılan heykellere yeni yer ORDU (Cumhuriyet) Ordu’da park içinde üzerlerine sprey boyayla ‘Edep yahu’ yazısı yazıldıktan sonra saldırıya uğramaması için örtülen siyah örtülerin de kesildiği 2 heykel, bulundukları yerden kaldırılarak başka yerlere taşındı. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, vatandaşların eserlere sahip çıkması gerektiğini söyledi. Torun, “Park içinde iki heykeli koruma amaçlı örtüyle kapatmıştık. Fakat örtüler tahrip edilmek suretiyle zarar gördü. Geçici süreyle heykeller oradaydı. Yerleri belirlendi, bir tanesini Boztepe’ye yerleştirdik. Diğerini Taşbaşı Mahallesi’ne koyacağız, yeri hazırlanıyor” dedi. ANKARA Anayasa Mahkemesi 4+4+4 düzenlemesinin iptal istemini reddederken karara karşı çıkan üyeler düzenlemenin yaratacağı tehlikelere dikkat çekti. 17 üyeden 8’inin şerh koyduğu karardaki karşı oylarda, düzenlemeyle çocuk sömürüsünün artacağı, seçmeli din derslerinin toplumda ayrışmalara neden olacağı vurgulanırken FATİH projesiyle alınan hizmetin 15 yıl sonra demode, çağdışı ve güncelden uzak kalacağına dikkat çekildi. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Serruh Kaleli, yasada FATİH projesinin hizmet alım ve yapım işlerinin, 15 yıla kadar gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişilmesini olanaklı kıldığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “15 yıl gibi uzun yıllar sonuna yayılmış hizmet ‘Demode olur’ alım/yapımları tamamlandığında 15 yıl önce yapılmış bir ihale ile edinilmiş hizmetin demode, çağdışı, güncelden uzak olmadığını söyleyecek kimsenin olmayacağı da göz önüne alınırsa, bütçe tekniğini kuralda yer alan hali ile gerekliliği belirsiz şekilde işgal eden hizmetle ilişkilendirilmiş bakanlıkların, gelecek tasarruflarını ipotek altına alan iptal konusu kural amaca ulaşmada en elverişli yol ‘Müziksiz ve sanatsız bir siyaset yapılıyor’ CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen’in, hukukçu ve siyasetçi kimliğinin yanı sıra bilinmeyen bir yanı daha var. Türmen, yaklaşık 30 yıldır viyolonsel çalıyor. Siyasetçilerin, müzikle ve sanatla ilgilenmeleri halinde siyasetin çok daha başka türlü yapılabileceğini söyleyen Türmen, müzik ve siyaset arasındaki ilişkiyi şöyle anlatıyor: “Müziksiz ve sanatsız bir siyaset yapılıyor. O nedenle siyaset bu kadar sert oluyor. Müzik, çoksesliliktir. Siyasette de çoksesli müzik önemli. Çokseslilik, demokrasinin, çoğulculuğun bir parçası. Müzikte bu sesler uyum halindedir ve bir yerde birleşir. Siyasette de böyle olması gerekir.” (MELTEM YILMAZ/AA) ABD’Lİ GAZETECİ KINZER ‘BM’ye en güzel genel sekreter Atatürk olurdu’ NEW JERSEY (AA) Amerikalı gazeteci ve öğretim görevlisi Stephen Kinzer, Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanı aşan bir öngürüye sahip olduğunu belirterek “Atatürk emekliye ayrıldığı dönem eğer Birleşmiş Milletler kurulmuş olsaydı, BM’ye çok iyi bir genel sekreter olurdu” dedi. New Jersey Eyaleti Stevens Teknoloji Enstitüsü’nde, 19 ve 20 Nisan tarihlerinde “Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Öncüsü: Atatürk” adıyla düzenlenen konferans, Türkiye dahil dört ülkenin Birleşmiş Milletler (BM) büyükelçileri ve “Hilal ve Yıldız” isimli kitabın yazarı, Amerikalı gazeteci ve öğretim görevlisi Stephen Kinzer’in katılımıyla gerçekleşti. Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Halit Çevik yaptığı konuşmada “Türk milleti olarak, en zor zamanlarda, sanırım imkânsız olanı bekliyorduk. İmkânsızın rüyasını kuran lideri bulduk. O bize bu zorluklara karşı rehberStephen Kinzer lik yaptı. Bize, halen takip edilen bir rehber bıraktı. Onun diğer kardeş milletler için de bir ilham kaynağı olmasından dolayı mutlu olmamız gerekir” dedi. New York Times gazetesinin İstanbul bürosu kurucusu olan ve halen Boston Universitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü profesörü olan Stephen Kinzer ise “Atatürk emekliye ayrıldığı dönem eğer Birleşmiş Milletler kurulmuş olsaydı, BM’ye çok iyi bir genel sekreter olurdu” ifadelerini kullandı. Kinzer, Halide Edip Adıvar’ın, “Atatürk’ün etrafında daha entelektüel insanlar vardı ama onlar normal insanlardı. Atatürk ise başkaydı” sözlerine yer verdi. ‘DİNİ TOPLULUKLARA YÖNELİK ŞİDDET’ RAPORUNDA TÜRKİYE’YE ELEŞTİRİ Yine kırık not BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Türkiye, dinsel topluluklara yönelik şiddet konusunda da Avrupa Konseyi’nden kırık not aldı. Avrupa Konseyi raporunda, dinsel topluluklara yönelik şiddetin son yıllarda artış gösterdiği, Avrupa’nın, bu konuda Afrika, Asya ve Ortadoğu ülkelerinden daha iyi konumda bulunduğu ancak Avrupa ülkeleri arasında sadece Rusya ve Türkiye’nin dinsel topluluklara şiddet konusunda sorunlu olduğu belirtildi. Raporda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla gündeme getirdiği “İslamofobi” iddiaları konusunda da “Avrupa’daki Müslümanların, Ortadoğu ve Afrika’daki Hıristiyanlardan daha iyi korunduğu yönünde genel bir düşünce bulunuyor” değerlendirmesi yapıldı. İtalyan Parlamenter Luca Volonte’nin raportörlüğünü yaptığı raporda sadece Gürcistan, İsveç ve Türkiye’de Hıristiyan topluluklara karşı suçların kaydedildiğine işaret edilerek, Avrupa Konseyi’nin 47 üyesinin sadece dokuzunda Hıristiyanların hedef alındığı olayların meydana geldiği belirtildi. Son yıllarda dinsel topluluklara yönelik şiddetin artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda, bunun sadece fiziksel değil, psikolojik şiddeti de kapsadığı belirtildi. Türkiye’de devletin kamusal alanda dini sıkı biçimde kontrol ettiğine işaret edilen raporda, Müslüman olmayan dinsel azınlık toplulukları için önemli kısıtlamalar olduğuna dikkat çekildi. Bunun Rum, Ermeni ve Süryani Ortodoks Kiliseleri, Katolik ve Protestan kiliseleri ile Yahudi cemaatinin yanı sıra Sünni ve en büyük azınlık olan Alevileri de kapsadığı dile getirildi. değildir.” Kaleli, “Kuralın getirdiği bu yaygınlaştırılmış alım/yapım yükünü oluşturan yetki, kendisi iktidarda, yönetimde değilken bile gelecek bir siyasi oluşumun ülke adına belirleyeceği tercih ve takdirin ve ihtiyaçların tespitlerinin önüne geçerek ihale edilmiş hizmete rehin verilmektedir” dedi. Üye Fulya Kantarcıoğlu’nun laik bir devlette yasaların dini gerekler gözetilerek herhangi bir dine ayrıcalık veya üstünlük tanıyacak biçimde düzenlenemeyeceğini yazdığı karşı oyunda, şu değerlendirmesi dikkat çekti: “Dava konusu kuralla seçimlik dersler arasında sadece İslam dininin öğrenilmesine yönelik derslere yasal güvence sağlanmasının, farklı dinlere mensup vatandaşlar arasında ayrımcılığa yol açarak laiklik ilkesini zedeleyeceği açıktır. Toplumun büyük çoğunluğunun İslam dinine mensup olması da yapılan ayırımcılığın nedeni olarak kabul edilemez. Anayasanın tanıdığı haklardan yararlanmada vatandaşlar arasında çoğunluğu oluşturup, oluşturmamalarına göre ayırım yapılamaz.” Üye Mehmet Erten ise şu görüşleri kaydetti: “Kural bu haliyle devletin tüm ilahi kitaplar ve peygamberler ile onlara inananlara karşı aynı uzaklıkta ve tarafsızlık içinde olması, belli bir ilahi kitap ve peygamber ile ona inananlar yanında yer almaması gerektiğine ilişkin anayasada öngörülen laik devlet anlayışına uymamaktadır.” Ertem, dersi seçme ya da seçmeme yönündeki tercihin dini inancın açıklanmasına neden olacağını ve kişiler arasında ayrışmaya yol açacağını vurguladı. Osman Paksüt ise öğrencilerin beceri eğitimi altında işyerlerinde büyük oranlarda çalıştırılmalarının öğrenim ve eğitimi engelleyeceğini belirtti. Paksüt, “Bunun sonucunda ortaya çıkacak tablonun öğrencilerin aleyhine tecelli etmesinin kaçınılmaz olacağı ve çocukların asıl işgücü gibi kullanılmasının yetişkin işsizliğine de olumsuz katkı yapacağı gözetildiğinde, hem mesleki eğitimdeki öğrencilerin hem de işyerinin çıkarları icabı, beceri eğitimine ilişkin kuralda makul bir üst sınır bulunmasının gerektiği sonucuna varılmaktadır” dedi. Üyeler Serdar Özgüldür ve Engin Yıldırım ise karşı oylarında, stajyer öğrenci sayısına getirilen yüzde 10’luk üst sınırın kaldırılmasıyla işletmelerde öğrenci çocukların asıl işgücü olarak çalıştırılması olasılığını getirdiği ve çocuk emeğinin istismarınıa yol açılacağı uyarısında bulundu. ‘Çocuk sömürüsü artar’ HSYK, YARGIÇ TERFİSİ İÇİN TBB’DEN GÖRÜŞ İSTEDİ İLHAN TAŞCI ‘Milli Merkez’ yarın kuruluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Anayasa Forumu, yarın Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştireceği kurultayla “Milli Merkez” adı altında örgütlenecek. Çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla düzenlecek kurultay sonunda “yeni bölünme anayasasına” karşı bir bildiri hazırlanacak ve kamuoyuna açıklanacak. Kurultayın düzenleme Kurulu’nda Hüsamettin Cindoruk, Yekta Güngör Özden, Mümtaz Soysal, Ali Topuz, Ufuk Söylemez, Kemal Anadol, Şahin Mengü, Necla Arat, Kemal Alemdaroğlu, Ferit İlsever, Zekeriya Beyaz, Ümit Ülgen, Haluk Dural, Fevzi Durgun, Sönmez Targan, Ataol Behramoğlu gibi isimler yer alıyor. ANKARA Yargıç ve savcıların terfileri konusunda yeni düzenlemeye hazırlanan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Türkiye Barolar Birliği’nden yargıçların terfilerinde hangi ölçütlerin dikkate alınması gerektiği konusunda görüş ve öneri istedi. HSYK Genel Sekreteri Muzaffer Bayram tarafından Türkiye Barolar Birliği’ne gönderilen ve “Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarının Performans Değerlendirmesi ve Terfi Sisteminin Yenilenmesi” projesinden söz edilen yazıda, “Bu kapsamda hâkim ve cumhuriyet savcılarının terfilerinde hangi kriterlerin dikkate alınması gerektiği ve özellikle baroların ve avu katların bu kapsamda ne tür rollerinin olabileceğine ilişkin görüş ve önerilerinizi bildirmenizi rica ederim” denildi. Yazı üzerine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar tüm baro başkanlıklarına gönderdiği yazıyla kendilerine yargıç ve savcıların terfileriyle ilgili görüş ve önerileri iletmelerini istedi. HSYK’nin hazırlıklarını sürdürdüğü projeye göre avukatlar da yargıç ve savcıların terfisinde söz sahibi olacak. HSYK’nin yargıç ve savcıların terfileriyle ilgili yapılacak pilot uygulamada, her barodan 2 avukat seçilecek. Bu kişiler yargıçlarla ilgili anket dolduracak. Yargıç ve savcıların terfilerinde anketteki görüşleri HSYK tarafından dikkate alınacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle