18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’de istifa ve disipline sevkin ardından gözler PM toplantısına çevrildi 5 öğretmen, sağlık çalışanı orası hiç önemli değil. Akan kanın durması, anaların ağlamaması için önce “T.C.” işini çözümlememiz gerek. Eğitimmiş, demokrasiymiş, özgürlükmüş!.. Hele hele laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ymiş!.. Sakın ola ağzınıza almayın! Şimdiden söyleyeyim yanarsınız! Oturunuz oturduğunuz yerde uslu uslu... Sesinizi çıkarmayın! Gazlanırsınız, ıslanırsınız, ölünceye dek coplanırsınız! Sabaha karşı kapınız çalınır, alıp götürülür, postalanırsınız. Ne bilirse büyüklerimiz bilir! İleri demokrasi ancak böyle gelir! HHH Demokrasi, özgürlük, barış diye diye dilimizde tüy bitti... Bitmesine bitti ama şu demokrasi gökten zembille inip altın tepsi içinde sunulmaz bir topluma... Hele hele Türkiye gibi bir ayağı Avrupa’da öteki ayağı Ortadoğu’da olursa. Şu “çözüm süreci” ağızlarda sakız oldu ama neler olup bittiğini TBMM’deki partiler bilmiyor... Bunların içinde AKP milletvekilleri de var. Akan kan dursun! Barış gelsin! Peki, nasıl gelecek? Bu soruyu sabah akşam sorsak bile bir yanıt verilmiyor... Bu işin arkasında “tek adam” rejiminin yattığını toplumumuzun yüzde kaçı biliyor? Aslında İmralı, Kandil, KCK ve devlet arasında kıyasıya bir pazarlığın sürdüğü bir gerçek. HHH MHP’nin tavrı ortada! CHP’nin çekimserliğini anlıyoruz... CHP’nin içinde ve tabanında elbet barışın gelmesi isteniyor. Dedim ya aynı soru akıllarda: “Barış ama nasıl?” Başkanlık sistemi! Tek adamlık! Topu CHP’nin üzerine atıp “CHP çözülüyor, bölünüyor” manşetleri ise yandaş medyanın yeni bir oyunu... CHP içinde ideolojik farklılıklar olabilir! Eğer CHP, sosyal demokrat bir parti kimliğine bürünürse, daha doğrusu sosyal demokrasinin bilincine erişirse bir milletvekili bir başkasına “CIA ajanı” suçlamasında bulunmaz. Ne denli kızarsanız kızın CHP’nin Türkiye’ye; Türkiye’nin CHP’ye gereksinimi var! Revizyon beklentisi u CHP’nin mayıs ayında yapılacak parti meclisi toplantısında parti içindeki çalkantı ve MYK’ye yapılacak yeni atamaların gündeme gelmesi bekleniyor. Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun yerel seçim sürecini de dikkate alarak örgütün ya da parti tabanının tepki gösterdiği bazı isimleri de kapsayacak şekilde mini bir “revizyona” gidebileceği konuşuluyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın “süreç tartışması” nedeniyle istifa etmesinin ardından, MYK’de daha geniş kapsamlı “revizyon” kulisleri yoğunlaştı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşan yerel seçimleri de dikkate alarak Onanç’tan boşalan genel başkan yardımcılığına atama yaparken bazı MYK üyelerini de değiştireceği dile getiriliyor. CHP’de ulusalcı kanatta yer alan Uşak Millevekili Dilek Akagün Yılmaz’ın disipline sevk edilmesi, Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç’ın istifasının ardından gözler mayıs ayında yapılacak parti meclisine çevrildi. PM’de parti içindeki çalkantı ve MYK’ye yapılacak yeni atamaların gündeme gelmesi bekleniyor. Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun yerel seçim sürecini de dikkate alarak örgütün ya da parti tabanının tepki gösterdiği bazı isimleri de kapsayacak şekilde mini bir “revizyona” gidebileceği konuşuluyor. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, katıldığı bir televizyon programında Onanç’a sahip çıktı. CHP’nin tüm üyelerinin Türkiye’de “barışın inşasından” yana olduğunu belirten Tanrıkulu, “Savaş politikaları ile güvenlik politikaları ile Kürt meselesinin çözülmeyeceğinin farkındadır. CHP’nin tabanı da yönetimi de farkındadır. Seçim bildirgesine yazdık. Kürt meselesi güvenlik politikaları ile çözülmez dedik. Çözülseydi bugüne kadar çözülürdü. Demokrasi projesi ile çözülmesinden yanayız” görüşünü dile getirdi. Parti tabanının tamamının barış istediğini, ağırCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu’nun eserinden uyarlanan ‘Söz Meclisten İçeri’ adlı oyunu izledi. İmralıKandil Kaç Saat?.. Mektuplar İmralı’dan yazılıp Kandil’e götürülüyor... Bir mektup, iki mektup, üç mektup! Sahi kaç mektup götürüldü İmralı’dan Kandil’e? Benim merak ettiğim İmralı’da ve Kandil’de neler görüşüldüğü... İkincisi bu görüşmelerde BDP milletvekillerinin dışında kimlerin olduğu... MİT var... PKK’nin çekiliş sürecindeki izleyeceği yolu MİT’in çizdiğini okuyorum gazetelerde. Apo’nun Karayılan’a; Karayılan’ın Apo’ya yazdığı mektupları da çok merak ediyorum. Mektupların sayısı kaç oldu anımsamıyorum... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de alana indi, Bingöl’de konuştu... Sahi barış geliyor mu? Apo’nun mektuplarında bu süreci kapsayan önemli kararlar olduğu vurgulanırken “akil insanlar” bölgelerde dolaşıyor. Ben, akil insanlardan çok ApoKarayılan arasında yazılan mektupların içeriğiyle ilgileniyorum... Mektupların bazıları KCK yönetimine yazılmış. Peki, şu an içeride kaç KCK’li tutuklu var? HHH Kafa karıştıran başka konular da var elbet... Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar ve Ziraat Bankası’ndan “T.C.” kaldırıldı... Bazı sağlık kurumlarında “T.C.” ibaresi yeniden konulurken Ordu Devlet Hastanesi’ndeki “T.C.” silindi... Eh!.. Demokrasi ve özgürlük denilen şey budur zaten! T.C. kimilerinin canını sıkabilir... Yakında, sıra nüfus cüzdanlarımıza, pasaportlarımıza, T.C. yazılı her yere gelebilir. Zaten barışa gidilse gidilse böyle gidilir... Zindanlarda kaç kişi yatıyor, bunların kaçı gazeteci, bilim insanı, KESK üyesi, ‘Umut da çare de sizsiniz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Ocak 1993’te katledilen yazarımız Uğur Mumcu’nun eserinden tiyatroya uyarlanan “Söz Meclisten İçeri” adlı oyunu izledikten sonra salondakilere “Gün birbirimizi eleştirme günü değil, o kolaycılıktır. Daha güzel bir Cumhuriyet için, daha güzel demokrasi için, daha özgür bir dünya için, daha güzel bir Türkiye’yi çocuklarımıza bırakmak için birleşmek zorundayız” diye seslendi. Ankara Ekin Tiyatrosu’nun kuruluşunun 25. yıldönümü nedeniyle Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi’nde önceki akşam sahnelenen oyunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu’nun eşi, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu ile birlikte izledi. Güldal Mumcu, “Benim için zor bir süreç. Ama 20 yıl sonra onun neden öldürüldüğünü o kadar güzel anlattılar ki...” dedi. Kılıçdaroğlu da şöyle konuştu: “Türkiye’nin geldiği koşulların çok da iyi olmadığını biliyoruz. Demek ki hepimiz birer Uğur Mumcu mantığını taşımak zorundayız. Kendimiz için değil, ülkemiz, geleceğimiz için” dedi. “Atatürk ve arkadaşları en zor koşullarda nasıl ki başarıyı yakalamışlarsa bizler de başarıyı yakalamak zorundayız” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sakın ola ki umudu başka yerde aramayın. Umut sizin yüreklerinizdedir. Umut da sizsiniz. Çaresizlik Uğur Mumcu’nun kitabında yoktur. Çare de sizsiniz. Bu nedenle hep birlikte mücadele etmek zorundayız.” lıklı bölümünün de “çatışmanın olmadığı, insanların ölmediği” bir ortam istediğini belirten Tanrıkulu ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda Türkiye’de herkeste kuşku ve endişenin olduğunu anımsattı. Tanrıkulu, CHP tabanının bir kısmında da “yöntem” konusunda kuşku ve endişeler olduğunu vurguladı. Tanrıkulu, Onanç’ın çözüm süreci ile ilgili görüşlerine katılıp katılmadığı yönündeki soru üzerine de “Görüşlerine tabii ki katılıyorum. Na sıl katılmam, farklı bir şey söylememiş ki, barıştan yana tutumunu ortaya koymuş” görüşünü dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise Onanç’ın istifasını ilginç bir benzetmeyle yorumladı. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Öztrak, “Teknik direktörün öngördüğü gibi oynayamayan arkadaşlarda değişiklik yapmak en doğal hakkıdır” sözleriyle değerlendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle