18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Boston zanlıları Çeçen Maraton saldırılarını düzenledikleri iddia edilen kardeşlerden biri öldürülürken diğeri kaçtı. Dışarı çıkamayan Bostonlular evlerine hapsoldu Fazıl Say Kararı Rejimin Zaferi Emre Kongar iki gün önce Fazıl Say davası için “Sünni Müslüman anlayış biçiminde ‘çoğunluk baskısının’ mahkemeler yoluyla vatandaşlar üzerinde Demokles’in kılıcı’ haline getirilmiş olması bir rejim sorunudur!” diye yazdı... Sevgili Kongar’ın bıraktığı yerden konuyu sürdürecek olursak bundan böyle kilometre taşı olacak davanın “rejim adına kayıtsız şartsız zafer” olarak tescil edildiğini de kayda düşmek gerekir. Kararın açıklanmasının ardından AKP önde gelenlerinin verdikleri tepkileri gördük. Bir tef çalmadıkları kaldı. Adının önünde “Kültür Bakanı” titri olan Ömer Çelik derhal “İfade özgürlüğünün sınırları vardır!” diye konuştu ve “Biz ifade özgürlüğüne karşı değiliz. Ama Say sınırı aştı” mealinde laflar etti. “Ceza alması doğaldır” anlamında ifadeler kullandı. Arınç daha ileri giderek aba altından sopa gösteren bir üslupla “Fazıl Say hesabını verecek!” diye meydan okudu: “Nice komutanların, muvazzaf veya emeklinin yargılandığı bir Türkiye’de, Genelkurmay başkanlarının kendilerine isnat olunan suçtan bugün savunma yapar noktaya geldiği bir Türkiye’de Fazıl Say’ın hangi özelliği var ki suçlanmasın veya mahkeme önüne çıkmasın. Sen yaptığın suç teşkil ediyorsa bunun hesabını rahatlıkla vereceksin. Veya ‘Benim yaptığım yanlıştır. Her inançlı insandan, Allahçı diye hakaret ettiğim her Müslümandan özür diliyorum’ diyeceksin. Yok öyle, 5 kuruşa simit devri geçti!” diyerek ekledi. Başbakan Erdoğan da, “beni söyletmeyin” havalarında ilk demecinde Say’ı kastederek “Onlarla bizi meşgul etmeyin!” dedi. Bu açıklamaları alt alta koyduğunuzda rejim kodamanlarının kararı tarifsiz coşkuyla karşıladıkları, hatta “az bile!” demeye getirdikleri görülüyor. Say’ın “tweet”lediği sözlerin bin yıl öncesinde yaşayan bir İslam ozanına atfediliyor olması, Say’ın başkalarının mesajlarını bir kez daha “tweet”lemekten başka bir şey yapmaması, “Twitter”ın zaten herkese açık bir mecra olmaması ve bu kanaldan ifade edilen fikirdüşüncelerden rencide olacakların kendilerini bu ortamdan rahatlıkla soyutlayabilecekleri, son kertede Say’ın dünya çapında sanatçı olması hiçbir şey değiştirmiyor. Tersine Fazıl Say’ın “simge vaka” olarak neredeyse bile bile seçildiği ve kör kör parmağım gözüne, üzerine gidildiği anlaşılıyor. Maksadın Arınç’ın sözlerinden anlaşıldığı üzere “General ya da önemli sanatçı kim olursa olsun; burunları sürtülene dek muhalifleri eğip bükmek” ve “gözdağı vermek” olduğu anlaşılıyor… Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Yok öyle 5 kuruşa simit devri” dediği bu: Zaman intikam üzerinden yeni “süreci”mizi betimleme devri... Erdoğan’a gelince… O, “İslama küfür” şeklinde gördüğü “dine hakaret” konusunu doğrudan “uluslararası dava” haline getirmiş olan bir politikacı. Hatırlarsanız Erdoğan geçen güz “dine hakaret sayılacak söylemleri” düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamından çıkartabilmek için BM nezdinde dünya çapında bir girişime imza atmıştı. “Dine hakareti” “küresel suç” haline getirmek için “öncü lider” konumunda en ön safta harekete geçen Erdoğan; sahiplendiği bu iddialı girişimi başlatırken “İnsanların kutsallarına, dini inançlarına saldırıların tanzimi konusunda uluslararası düzenlemelerin yapılması gerekir” demiş, ilave etmişti: “Uluslararası hukuk noktasında değerlendirmeler yapılabildiği gibi ulusal hukuk açısından da bir şey yapılabilmeli. Türkiye olarak biz başı çekelim. Fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü; farklı insanların fikir, düşünce, inanç özgürlüklerinin sınırına kadardır!” Düşünceyi kısıtlamak konusunda “başı çekmekte” hiçbir beis görmeyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Erdoğan’ın yaktığı bu işaret fişeğinin ardından derhal harekete geçmiş; “kutsala hakareti açıkça suç yapacak” düzenlemeler üzerinde çalışıldığını söylemiş; ceza yasalarında kutsala hakaretin suç kabul edildiğini ancak mevzuatta genel tanımların yer aldığını belirtmiş, “Bunu spesifik hale getirecek çalışmalar söz konusu. Genel tanımları özelleştirmek söz konusu olabilir. TCK’deki mevcut hükümlere yeni fıkra eklenmesi veya yeni madde ihdas edilmesi şeklinde olabilir” demişti... Konu özetle iktidarın özel olarak üzerinde çalıştığı, can siperâne dünya çapında sahiplendiği bir “iddiaya” tekabül ediyor. Say “dava”sı, bu “iddia”ya “cuk” oturan bir dava… Erdoğan’ın “dine hakareti küresel suça dönüştürme” çabaları, Batı’da taviz verilmemesi gereken bir “uygarlık çatışması” olarak görüldüğü için sonuçsuz kaldı. Başbakan’ın uluslararası arenada attığı bu yöndeki adımlar; “kazanılmış aydınlanma değerleri karşısında ortaçağ dinciliğine bir geri dönüş” addedildiğinden geri püskürtüldü. Uluslararası düzlemde hiçbir mesafe kaydedemeyen bu “ortaçağ zihniyeti”, Türkiye’de en ufak engelle karşılaşmadan yaşama geçiriliyor. Fazıl Say, bu dönüşümün aracı yapılıyor. Türk basınına 4 sandalye NSU DAVASI Dış Haberler Servisi Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik davada Türk basınına 4 sandalye ayrıldığı açıklandı. Münih Eyalet Mahkemesi’nde görülecek duruşmalara Türk basınına sabit yer ayrılmamasının ardından Türkiye’nin yanı sıra uluslararası çevrelerden Almanya’ya sert eleştiriler gelmişti. Almanya’da da tepkilerin odağına yerleşen Münih Eyalet Mahkemesi dün yaptığı açıklamada 6 Mayıs’ta başlaması öngörülen dava için daha önceki akreditasyon sisteminin tümüyle iptal edildiğini, yeni başvuruların dün başladığını duyurdu. Akreditasyon sürecinin salı günü yerel saatle 00.00’da sona ereceği bildirildi. 17 Nisan’dan 6 Mayıs’a ertelenen davayı izleyecek basın kuruluşlarına yönelik daha önceki akreditasyon sisteminin 29 Nisan’daki kurayla belirleneceği kaydedildi. Açıklamaya göre, yeni akreditasyonlar 3 grupta yapılacak. Birinci grupta, yerli ve yabancı ajanslar için 5; ikinci grupta, yurtdışında Almanca yayın yapanlar ve yabancı basın için 10 kontenjan ayrıldı. İkinci gruptaki 10 kontenjanın 4’ü Türk basınına, birer tanesi İran ve Yunan gazetelerine tahsis edildi. Üçüncü grup ise 35 kontenjan verilen Almanya içinde Almanca yayın yapan kuruluşlardan oluşacak. Öte yandan önceki gün Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, NSU hücresiyle ilgili davanın sonucunun belli olduğunu savunarak “Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin vereceği kararın bana göre bu saatten sonra bir önemi kalmamıştır” dedi. AA’ya konuşan Bozdağ, yargılamanın sadece yargılamaya ilişkin usulleri tamamlamaktan ibaret olduğuna ilişkin bir hava bulunduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Mahkeme başkanı tarafsızlığını yitirmiş bir başkandır. Tarafsız olmayan bir başkanın başkanlığında yapılacak yargılamadan bizim adalet beklememiz de düşünülemez.” Dış Haberler Servisi Boston dün maraton saldırılarıyla ilgili olarak aranan 2 kişi ile polis arasında kovalamaca ve çatışmalara sahne oldu. Çeçen oldukları belirlenen kişilerden biri öldürüldü, diğeri ise kaçtı. Çatışmalar sırasında bir polis de hayatını kaybetti. Polisin insan avına çıktığı kentte halka evlerinden çıkmamaları uyarısı yapıldı. Polisin bir Türk vatandaşının evini de 2 defa aradığı öğrenildi. İçişleri Bakanı Muammer Güler ise Tsarnaev kardeşlerden birinin 2003’te Türkiye’ye geldiğini açıkladı. Dün sabah önce Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) kampusunda çatışma çıktı. Çatışmalar sırasında kampusta bulunanlara dışarı çıkmamaları uyarısı yapılırken burada vurulan polis memuru öldü. Daha sonra Boston kent merkezine 10 dakika uzaklıktaki Watertown kasabasında güvenlik güçleriyle çatışmaya giren ve kardeş oldukları öğrenilen kişilerden ağabey Tamerlan Tsarnaev kaldırıldığı hastanede öldü. Kaçan kişi ise 19 yaşındaki Dzhokhar Tsarnaev. Federal Soruşturma Bürosu’nun önceki gece yayımladığı görüntülerdeki siyah şapkalı kişinin Tamerlan, ters takılmış beyaz şapkalı kişinin ise Dzhokhar Tsarnaev olduğu anlaşıldı. Tamerlan Tsarnaev’in üzerinden bombalar çıkarken kaçak Dzhokhar Tsarnaev’in de “silahlı ve tehlikeli” olduğu, onun da üzerinde bomba bulunabilece ka evden çıkmamaları uyarısı yapan Massachusetts Eyaleti Valisi Deval Patrick, halkın kimliğini gösteren polisler dışında kimseye kapıyı açmamasını istedi. Amerikan polisi, kaçan şüpheliyi bulmak için yaptığı çalışmada, Watertonwn’da yaşayan Türk vatandaşı Arzu Eylül Yalçınkaya’nın evini de iki defa aradı. Yalçınkaya, “Dün gece evime üst üste baskın yaptılar. Gece saat 1’i geçtiği sıralarda bulunduğum evin çatısından silahlı insanlar girdi. Polis olduklarını da bilmediğim için çok korktum. Bu sefer neden korkuyorsun diye daha fazla şüphe duydular” dedi. ABD Başkanı Barack Obama’ya Beyaz Saray’da brifing verildi. Brifinge, Başkan Yardımcısı Joe Biden, CIA Başkanı, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı ve İç Güvenlik Bakanı katıldı. Amerikan medyasında çıkan haberlerde zanlıların bir ya da 2 yıl önce Türkiye’den gitmiş olabilecekleri öne sürüldü. Bu haberlerin ardından İçişleri Bakanı Güler, “Tamerlan Tsarnaev’in, 10 Temmuz 2003’te Türkiye’ye geldiğini ve 10 gün kaldığını” söyledi ancak şüphelilerin “Türkiye ile ilgileri olmadığını” belirtti. Dzhokhar Tsarnaev’in İslamcı sitelere bağlantı linki gönderdiği ve Rus sosyal paylaşım sitesi VK’de kendisine ait olduğundan şüphelenilen bir sayfa bulunduğu anlaşıldı. VK’deki sayfaya Çeçenistan’a bağımsızlık isteyen mesajlar atıldığı görülürken Tsarnaev’in kimliğinin belirlenmesinden sonra sayfaya Rusça ve İngilizce küfürler yağdı. Sayfada İngilizce, Rusça ve Çeçence bildiğini belirten, Dzhokhar Tsarnaev olduğu sanılan kişi, Suriye’deki iç savaşla ilgili videolara da bağlantı linki göndermiş. Tamerlan Tsarnaev’in de YouTube’daki Rusça sayfasında İslamcı siteler ile “terörist ve İslam öğretmenleri” olarak tanımladığı kişilere linkler verdiği öğrenildi. Bu linklerden birinde, Şeyh Feiz Muhammed’in yaklaşık bir saatlik bir konuşması yer alıyor. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un sözcüsü yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı ofisine gönderilen şüpheli bir paketin imha edildiğini bildirdi. ABD’de Boston saldırılarından bir gün sonra Obama ve bazı senatörlere zehirli risin maddesi içeren paketler gönderilmişti. Türk evini de aradılar Tamerlan ve Dzhokhar Tsarnaev ği bildirildi. Çeçen kardeşlerin amcası Ruslan Tsarnaev, Amerikan Associated Press ajansına konuşarak iki kardeşin Boston yakınlarında birlikte yaşadıklarını ve yaklaşık 10 senedir ABD’de olduklarını söyledi. Tsarnaev kardeşlerin babası Anzor Tsarnev ise oğullarının “masum olduğunu ve gizli servisler tarafından kandırıldıklarını” savunarak “Benim oğlum tam bir melekti, çok zeki bir çocuktu” dedi. Tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisi olan Dzhokhar Tsarnaev’in Kırgızistan’da doğduğu, daha sonra ailesiyle Dağıstan’a göçtüğü, 2011’de burs kazanarak gittiği ABD’de “Cambridge Rindge and Latin School”dan mezun olduğu öğrenildi. Öldürülen 26 yaşındaki Tamerlan Tsarnaev’in ise boks sporuyla uğraştığı öğrenildi. Dün de patlama ve silah sesleriyle sarsılan Boston bir savaş bölgesine döndü. Hal ‘Say hesap verecek!’ İslamcı sitelere link Almanya’da da alarm ‘Türkiye olarak başı çekelim’ Boston dün de günü patlama ve silah sesleriyle geçirirken halk, polis kimliği gösterenler dışında kimseye kapıyı açmamaları için uyarıldı. (AP/REUTERS) ‘ÇEKİRDEK GRUP’ İSTANBUL’DA Suriye için ‘nihai çözüm’ arayışı BAHADIR SELİM DİLEK Müşerref karakola götürüldü Dış Haberler Servisi Hakkında çeşitli davalar bulunan Pakistan’ın eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref dün villasından alınarak polis merkezine götürüldü. Müşerref hakkında, 2007’de üst düzey yargıçların görevden alınmasıyla ilgili davada önceki gün tutuklama kararı çıkmış, ardından korumaları eski devlet başkanını Ravalpindi kentindeki villasına götürmüştü. Polisin müdahale etmediği bu olaydan sonra Müşerref’e 2 gün ev hapsi cezası verildiği ve 2 gün sonra tekrar mahkemeye çıkacağı açıklanmıştı. Ancak 69 yaşındaki eski devlet başkanı dün polis tarafından villasından alındı. Müşerref, polis merkezine gitmeden önce Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, hakkındaki suçlamaların siyasi olduğunu ve gerçek ortaya çıkıncaya kadar mücadelesini sürdüreceğini söyledi. Müşerref’in akıbeti hakkında çeşitli yorumlar yapılıyor. Davayı izleyecek basın kuruluşlarına yönelik yeni akreditasyonlar 3 grupta yapılacak. (Fotoğraf: AFP) ANKARA Beşşar Esad yönetimini devirmek için oluşturulan Suriye’nin Dostları Çekirdek Grubu, “nihai çözüm” arayışı için bugün İstanbul’da toplanıyor. Toplantıda, Suriye’deki silahlı gruplara verilmekte olan lojistik desteğin somutlaştırılması, silahlı gruplara verilen eğitimin yükseltilmesi için adımlar atılacak. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve 11 ülkenin dışişleri bakanlarının katılacağı toplantıda Washington’ın Suriye konusunda daha aktif bir tutum takınmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yine bugün İstanbul’a gelecek olan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın da Kerry ile bir araya gelerek Ortadoğu barış sürecini konuşacağı bildiriliyor. Suriye toplantısına katılmayacak olan Abbas, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşecek. T.C. ANKARA 27. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara ili Keçiören ilçesi Yayla Mah. 30764 Ada 11 Parseli teşkil eden, 2136 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 38/2136 arsa paylı C Blok, 1. bodrum kat, 2 No’lu bağımsız bölümü teşkil eden Mesken niteliğinde taşınmaz, Tapuda borçlu adına kayıtlı olup bir borçtan dolayı açık artırma suretiyle satışı yapılacaktır. ANA TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: BİNA HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ OLUP, İNŞAAT HALİNDEDİR. Blokların tamamı 4 bodrum, zemin ve 3 normal katlı olup, A blokta 18, B blokta 16 ve C blokta 4 daire olmak üzere toplam 38 daire bulunmaktadır. Binanın bahçe, bodrum tanzimi ile katlar arası son inşaat tabakaları henüz yapılmamıştır. Asansör boşluğu olmasına rağmen asansör ve tesisatları takılı değildir. Binanın katlar arası dağıtım holü, bloklar arası geçiş holü henüz beton şap olup son kaplamaları yapılmamıştır. Bölgede elektrİk, su, yol, kanalizasyon, otobüs gibi her tür Belediye hizmeti mevcuttur. MESKENİN ÖZELLİKLERİ: Dairede 3 oda, salon, antre, mutfak, banyo, WC ve 2 adet balkon bulunmaktadır. Salon odaların zemini kaplamasız, beton şap, antre, mutfak, banyo ve tuvaletin zemini seramik kaplıdır. Antrede sabit dolap vardır. Tüm duvar tavan bileşim köşeleri kartonpiyerlidir. Mutfak ve banyoda, mutfak ve banyoya ait herhangi bir eleman yoktur. WC’de lavabo ve tuvalet taşı vardır. İç kapılar amerikan panel kapıdır. Ancak kapı ve kasaların montajı henüz yapılmamıştır. Elektrik ve su tesisatları henüz yapılmamıştır. Pencere ve balkon kapıları ahşap vernikli ısı camlıdır. Daire dış kapısı çelik esaslıdır. Kombili ve doğalgaz kat kaloriferli olarak tasarlanmasına rağmen henüz, kombi, petekler ve kolon tesisatı yapılmamıştır. Mesken 2. bodrum katta olup 2 cepheli güneş görür şeklindedir. Kullanım alanı; bağımsızın net (faydalı) alan toplamı 107 m2 olarak ölçülmüştür. Adresi: YAYLA MAH., 1409 SOKAK 10/C BLOK 1. BODRUM KAT, NO: 2 KEÇİÖREN/ANKARA Yüzölçümü: 2136,00 m2 Arsa Payı: 38/2136 İmar Durumu: İmar durumu mevcuttur. Kıymeti: 100.000,00 TL KDV Oranı: % 1 Kaydındaki Şerhler: Mükellefiyet kaydı yoktur. 1. Satış Günü: 14/06/2013 günü 14.30 14.40 arası 2. Satış Günü: 12/07/2013 günü 14.30 14.40 arası Satış Yeri: ANKARA ADLİYESİ 3 NOLU MEZAT SALONU 2012/12825 ESAS Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/12825 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.14/04/2013 27. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ BANKA ADI VE HESAP NO’SU BANKA ADI: VAKIFLAR BANKASI ADLİYE SARAY ŞUBESİ İBAN NO: TR 68 000 15 00 158 00 729 049 31 10 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. Seçim öncesi bombalar patladı Dış Haberler Servisi Irak’ın çeşitli bölgelerinde bugün yapılacak yerel seçimler öncesinde önceki gün ve dünkü saldırılarda en az 35 kişi yaşamını yitirdi. Bağdat’ta bir kahvehaneye düzenlenen intihar saldırısında aralarında iki çocuğun da olduğu en az 27 kişi öldü. Diyale’nin ilçesinde cuma namazı çıkışı düzenlenen havan saldırısında 7 kişinin öldüğü, 14 kişinin yaralandığı belirtildi. Kerkük’te Şii lider Mukteda es Sadr’a bağlı Şehid esSadr bürosunun bahçesine bırakılan bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 23277)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle