Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2013 CUMA 14 dilekçesini verdiler. Partinin ilkeleri “Ne Kemalizm, ne de Apoizm” olarak açıklandı! Böylece “yasadışı” Hizbullah’ın “yasal” partileşmesi doğrultusunda ilk adım atılmış oldu. Bölge halkının zorunluluktan dolayı Diyarbakır Kalesi’nin AKP’ye ya da BDP’ye oy “Birleşmiş Milletler Eğitim, verdiğini söyleyen, daha Bilim ve Kültür Örgütü’nün önce Hizbullah sanıklarının (UNESCO) Kültür Mirası savunmasını da yapan Genel Adaylık” listesine alınması Başkan Yılmaz, başvuru ile toplantısı için bu kentimize ilgili olarak şöyle demişti: 10 Nisan’da gelen yabancı “Mevcut partilerin temsil konuklar oldukça şaşırdılar. edemediği bir camia var. Dört günlük toplantı, Dicle Derneğimiz her geçen gün Üniversitesi’nin konferans büyüdü. PKK çizgisindeki salonunda düzenlenmişti. kişiler derneğimizi kundakladı. Konuklarla birlikte Güvenlik güçleri bizleri rahat üniversitenin bırakmadı. İkili bir konuk evinde kıskaç uygulandı. kaldık. Şaşkınlığın Öyle bir hale geldik nedeni, koskoca ki bu camianın üniversitede artık bir siyasal tek bir öğrenci temsilcisinin de görülmüyordu, olması ihtiyacı buna karşılık doğdu…” polis panzerleri Allah’ın Partisi! Yılmaz, ortalıkta dolaşıyordu. açıklamasını şöyle Üniversitenin ana kapısını sürdürmüştü: polisler tutmuş, giren çıkan “Başörtüsü sorununun araçları kontrol ediyorlardı. AKP ile, Kürt sorununun Hiç de özgür bir bilim çözümünün de BDP kuruluşu ortamı yoktu! doğrultusunda olabileceğini Konuklar, 8 Nisan’da düşünmüyoruz. Kürt sorunu iki karşıt öğrenci grubu İslami bir bakış açısıyla arasındaki çatışmayı çözülmelidir. Biz Müslüman duymamışlardı. Toplantının Kürtlerin sorunlarına sahip Türk katılımcılarına bu çıkacağız… İlk hedefimiz 2014 gizemli durumu sorup olayları yerel seçimidir. Kürtlerin öyle öğrendiklerinde o tartışma ya da böyle Hizbullah’a bir ortamında orada bulunmanın sempatisi olabilir. Sempatisi tedirginliğine kapıldılar. olan bu insanların bünyemizde Bereket üniversite 3 gün yer alması, Hizbullah ile tatil edilmişti. Bu gelişmenin organik bir bağımız olduğu yanı sıra toplantının akışı ve görüşü kabul edilemez. Biz gezide yağmur yağdığında Kürdiİslami çizgideyiz…” anında dağıtılan yağmurluklar Yeni partinin kurucuları ya da güneş çıktığında “Kürtçenin ikinci resmi verilen şapkalarla her dil olmasını, anayasada şeyin düşünülmüş olması, ve yasalarda Türkçülüğe tedirginliği önemli ölçüde vurgu yapan maddelerin gidermişti. değiştirilmesini ve laikliğin HHH kaldırılmasını” istiyorlar. 2011 seçimlerinden sonra Yeni partinin siyasal bu köşede şöyle yazmıştık: değerlendirmesinde şu “Eğer Başbakan, Güneydoğu Anadolu siyasasındaki, içi boş da olsa ‘açılım’ söylemi yerine Abdullah Öcalan’ın ‘idamından’ söz etmeseydi, Kürdiİslami portre... yüzde 50 çıtasını rahat aşabilirdi.” görüşler de yer alıyor: Yıl 2013… Önümüzde yerel, “AKP’nin İslami kimliği cumhurbaşkanlığı ve genel yok… Milliyetçi muhafazakâr seçimler art arda yaklaşıyor. bir partidir… BDP ise AKP Genel Başkanı ve Kürtlerin haklarını sağlamak Başbakan Recep Tayyip yerine, PKK ve Öcalan’ın Erdoğan, 2011 seçiminde meşruluğunu sağlamaya Apo’nun idamı hatasının çalışıyor… Hareketimiz içinde yerine, şimdilerde başlattığı geçmişte Hizbullah’tan İmralıKandil açılım süreci ile yargılanmış insanlar da var, durumu düzeltmeyi hedefliyor. PKK’den yargılanmış insanlar Dicle Üniversitesi’ndeki da… Bu insanlar siyasal öğrenci olayları, buzdağının alanda yasal olarak çalışmak yüzeydeki görüntüsü istiyorlarsa, elbette bizimle ve yaklaşan seçimlerde çalışabilirler. Ne Hizbullah’ı, yaşanacak olayların da ne de PKK’yi düşman olarak habercisi özelliğini taşıyor. görüyoruz…” HHH Hizbullah, 1990’lı yıllarda Geçen yıl nisan ayında Güneydoğu’da PKK’lilerle birkaç yüz bin Diyarbakırlının çatışmıştı. Ancak sonraları katılımı ile “Kutlu Doğum bir anlamda ateşkes ilan Haftası” kentin bir alanında edilmişti. Hizbullah, “Allah’ın kutlanmıştı. Türkçe, Kürtçe ve askeri” anlamına gelirken Zazaca konuşmalar yapılmış, yeni partinin kısaltması olan ilahiler okunmuştu. “HÜDAPar” ise “Allah’ın Bu arada Diyarbakır 2. partisi” demek… Asliye Hukuk Mahkemesi HHH “Mustazaflarla (ezilenler) Dicle Üniversitesi’ndeki Dayanışma Derneği’ni, olaylar “Kurtuluş ve Hizbullah bağlantılı çalışmalar Özgürlük Önderi Hazreti yaptığı” gerekçesi ile Muhammed” konferansıyla kapatmıştı. Yargıtay kararı ilgili el ilanlarının dağıtılması onaylayınca “Ahde Vefa sırasında çıkmıştı. Olaylarda Mitingiyle” yeni bir siyasal yaralananlardan biri de yapılanma öngörülmüştü. Hizbullah önderlerinden Hacı Bu karardan sonra Bayancuk’un oğlu idi. “Mustazaflar Hareketi” adıyla Bu olayları “derin devletin yeni bir siyasal oluşum parmağına bağlama” başlatıldı. “Hür Dava Partisi inancından daha çok yörede (HÜDA Par)” adı altında AKPBDP’nin siyasal bir siyasal partiyi yaşama varlığından pay kapmak geçirmeyi amaçlayan isteyen bu yeni siyasaldinsel kurucular kurulu adına avukat oluşumun etkilerini aramak Mehmet Hüseyin Yılmaz daha doğru olacaktır. Yöre, ve arkadaşları aralık ayında bu oluşumdan sonra yeni İçişleri Bakanlığı’na başvuru olaylara da gebe demektir! ‘Allah’ın Partisi…’ B ABD’nin yüreği ağzında West kasabasındaki fabrikada meydana gelen şiddetli patlamada can kaybı 5 ile 15 arasında. Ölenler için anma törenleri düzenleniyor. (REUTERS /AP) DIŞ HABERLER [email protected] oston saldırıları ve zehirli mektup tehdidinden sonra bu kez de Teksas’ta gübre fabrikasında meydana gelen patlama korkuttu Dış Haberler Servisi ABD, Teksas’taki bir gübre fabrikasında yaşanan şiddetli patlamayla bir kez daha korkulu saatler yaşadı. Yetkililer, patlamada herhangi bir terör saldırısı şüphesi bulunmadığını duyururken yangın sonucu meydana geldiği sanılan patlamada can kaybının 5 ile 15 arasında olduğu, ancak ölü sayısının artabileceği, 170’ten fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Patlama sonrası yapılan ilk açıklamalarda ölü sayısının 70 olduğu duyurulmuş, ancak bu sayı doğrulanmamıştı. Polis, saldırı şüphesi uyandıracak bir işaret olmamasına rağmen bölgede “olay yeri önlemleri” alındığını açıkladı. Polis, patlama sonrasında havanın zehirli kimyasallar içerebileceği uyarısı yaptı. Suni gübre yapımında kullanılan amonyum nitrat, patlama gücü yüksek bir kimyasal madde. Teksas eyaletinin Waco şehrindeki West kasabasında bulunan West Fertilizer gübre fabrikasındaki patlamanın ardından belediye başkanı patlamayı “Nükleer bomba gibiydi” diye tanımladı. ‘Nükleer bomba gibi’ Bölgede aralarında 133 kişinin yaşadığı bir huzurevi binası da olmak en az 70 evin yıkıldığı bildiriliyor. Enkaz altında kalanların kurtarılması için çalışmalar sürüyor. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu da patlamanın 2.1 büyüklüğündeki bir depreme eşdeğer güçte sarsıntı yarattığını duyurdu. Bu arada patlamanın 1993’te Waco yakınlarında David Koresh liderliğinde silahlı olduğu savunulan bir tarikatın yaşadığı çiftliğe yönelik güvenlik güçlerinin kuşatması ve çıkan yangında 80 kişinin yaşamını yitirmesinin yıldönümünden iki gün önce meydana gelmesine dikkat çekiliyor. Oklahoma’da 19 Nisan 1995’te de federal bir binaya bombalı saldırıda 168 kişinin ölümüne neden olan aşırı sağcı Timothy McVeigh’in kanlı eylemiyle Waco kuşatmasının intikamını almak istediğini söylediği belirtilmişti. ABD, pazartesi günü meydana gelen Boston maratonu saldırısı ve Başkan Obama’ya gönderilen zehirli mektupla alarma geçmiş durumda. senatodan ret Silah kontrolüne n Dış Haberler Servisi ABD Senatosu, silah kontrolüyle ilgili olarak, silah alımlarında herkese geçmiş araştırması yapılması önerisini reddetti. Gereken 60 oy barajı geçilemediği için teklif Senato gündeminden düştü. ABD Başkanı Barack Obama, silah lobisi için zafer anlamına gelen sonuca sert tepki gösterdi. Silahlı saldırıya uğrayan eski Kongre üyesi Gabrielle Giffords ve silah şiddeti kurbanlarının yakınlarıyla kameraların karşısına geçen Obama, “Washington için büyük utanç günü. Bu kimin zaferi, neyin zaferi? Amerika’nın yüzde 90’ının, Cumhuriyetçilerin yüzde 80’inin istediğini yapmamak mı zafer” dedi. ESAD’DAN ERDOĞAN’A SERT SÖZLER ‘Hesap verecekler’ ABD Başkanı Barack Obama, Boston’da kurbanlar anısına düzenlenen dinler arası diyalog törenine katıldı. Saldırıdan sadece Bostonluların değil herkesin etkilendiğini belirten Obama, olayın arkasında her kim varsa bulacaklarını ve bu kişilerin adalete hesap vereceğini vurguladı. nakledildi Mübarek cezaevine Boston’daki saldırıyla ilgili görüntülerde yer alan bir kişinin saldırgan olup olmadığı tartışılıyor. Elbiseleri parçalanmış, kalabalıktan farklı yöne doğru koşan kişinin asker ya da polis olabileceği de belirtiliyor. Olayı soruşturan Boston Emniyet birimleri ile FBI’nın birbirleriyle ters düştükleri belirtilirken bir şüphelinin sorgulandığı yolundaki bilgi Boston Valisi Deval Patrick tarafından yalanlandı. (Fotoğraf: AP) Boston gizemi n Dış Haberler Servisi Mısır’da devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, mahkeminin El Meadi Askeri Hastanesi’nden Mezraa Tura Cezaevi’ne nakledilmesine karar vermesinin ardından tekrar hastaneye götürüldü. Nakil sırasında yoğun güvenlik önlemleri alınırken çok sayıda Mübarek yanlısının nakil işlemini geciktirmek amacıyla Korniş enNil yolunu kesince nakil işlemi bir süre ertelendi. Mübarek’in hastaneye ulaşmasının ardından bazı göstericilerin binaya girmek istedikleri ve polis tarafından engellendikleri öğrenildi. Eski liderin sağlık durumunu inceleyen heyet, hastanede kalmasına gerek olmadığına karar vermişti. Zehirli mektupçu yakalandı Obama’ya biyoterör saldırısı girişimi Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama ile iki senatöre içinde zehirli madde bulunan mektup yollayan kişi yakalandı. Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, zanlının Mississippili Paul Kevin Curtis olduğu belirtildi. Bakanlık Curtis’in Amerikan Posta Servisi aracıyla Obama dahil üst düzey isimlere üç adet zehirli mektup yolladığını duyurdu. Mektuplarda “yanlışı görüp de açıklamamak, yanlışın sürmesine ortak olmak demektir. KC ve bu mesajı onaylıyorum” cümlelerini yazan zanlının, adının baş harflerini vermekten çekinmediği görülürken, eylemin nedeninin anlaşılamadığı belirtildi. 11 Eylül 2001 saldırılarını takip eden günlerde senatoya şarbonlu mektuplar gönderilmiş ve biyoterör saldırıları sonucu 5 kişi hayatını yitirmişti. Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “şahsi çıkarları için ülkesinin tümünü feda etmeye hazır olduğunu” öne sürdü. Esad, Erdoğan’ın “sıfır politika, sıfır komşu ve sıfır ahlaka dönüşen, komşularla sıfır sorun politikası sonucu iç politikada başarısız olduğunu” da savundu. Devlet televizyonu El İhbariyye’ye konuşan Esad, “Batı, çifte standart uyguluyor; Suriye’de terörü finanse ediyor ve El Kaide örgütünü destekliyor. Ancak bunun bedelini Avrupa ve Amerika’nın ortasında ağır ödeyecek. Batı Mali’de El Kaide ile savaşırken Suriye’de, Libya’da ve başka yerlerde El Kaide’yi destekliyor. Bu durum Suriye’nin yıkılmasına neden oluyor” dedi. ‘Çıkarı için ülkesini feda eder’ MÜŞERREF İÇİN TUTUKLAMA KARARI mahkemeden kaçırdı Dış Haberler Servisi Pakistan’da yerel mahkemenin hakkında dün tutuklama kararı verdiği eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref, asker korumaları tarafından mahkemeden kaçırıldı. Ravalpindi kentindeki mahkeme, iktidarda olduğu 2007’de olağanüstü hal uygulaması sırasında bazı yargıçların tutuklanmasından Müşerref’i sorumlu tuttu. Müşerref’e yakın kaynaklar eski devlet başkanının, korumaları tarafından Ravalpindi kentindeki çiftlik evine götürüldüğünü öne sürdü. Eski genelkurmay başkanı olan Müşerref’in ordu tarafından korunduğu ve orduda çoğunluğun kendisini desteklemeye devam ettiği belirtiliyor. Darbeyle işbaşına gelen Müşerref, İngiltere’ye gittikten sonra seçimlere katılmak amacıyla ülkesine dönmüştü. Korumaları Bu da ‘Family Guy’ krizi Amerikan Fox TV’de yayımlanan çizgi film “Family Guy”da, Boston’daki saldırı öncesi, bombalamalar olacağına ilişkin sahneler bulunduğu iddia edilince kriz çıktı. Üzerinde oynandığı öne sürülen görüntüler tepki çekince “Turban Cowboy” bölümü Fox.com ve dizi izleme sitesi Hulu’dan kaldırdı. T.C. YUNAK İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/321 TLMT. Müdürlüğümüzden aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. l. İhale Tarihi: 03/06/2013 günü, saat 10:00 10:10 arası. 2. İhale Tarihi: 18/06/2013 günü, saat 10:00 10:10 arası. İhale Yeri: İmamoğlu köyü Yunak / KONYA No: 1 Takdir Edilen Değeri TL: 50.000,00 Adedi: 1 KDV: %18 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): 06DP4377 Plakalı, 2012 Model, Motor üst gövde silindir kapağı yok Radyatör yok Motor fanı yok Turbo yok Şanzıman yok Vebisto yok Ön 6 lastik bitik Defransiyel yok Mazot pompası yok Ana kumanda beyni yok Göğüs paneli yok Ruhsat ve Anahtarları olmayan SCANIA Marka, Kırmızı renkli Çekici “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 23309) T.C. İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2012/422 Esas Davacı Maliye hazinesine izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü ile davalı Kayyım İstanbul Defterdarı arasında mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davası nedeniyle; Eminönü ilçesi, Çarşı Mah., Şerifağa Sokak’ta bulunan 7 Pafta, 2770 Ada, 37 Parsel sayılı ahşap vasıflı taşınmazın malikleri 2/12 hisse maliki Kaşif oğlu Mehmet Müfit, 2/12 hisse maliki Kaşif oğlu Mahmut Nedim, 2/12 hisse maliki Kaşif kızı Fatma Mecdet’in gaip olmaları nedeniyle İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17/05/1991 tarih 1991/130 E. 1991/204 K. sayılı kararıyla İstanbul Defterdarı’nın kayyım tayin edildiği, bu taşınmazın kayyımla idare süresinin 10 yılı doldurmuş olduğundan bahisle, yukarıda belirtilen taşınmazın gaipler adına kayıtlı olan hisselerinin Hazine adına tesciline karar verilmesi için davacı Maliye Hazinesi’ne izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü tarafından dava açılmış olmakla, Yukarıda belirtilen taşınmazın hisse malikleri 2/12 hisse maliki Kaşif oğlu Mehmet Müfit, 2/12 hisse maliki Kaşif oğlu Mahmut Nedim, 2/12 hisse maliki Kaşif kızı Fatma Mecdet’in hayat ve memadı hakkında bilgisi ve görgüsü olanların ALTI (6) AY İÇİNDE İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2010/422 E. sayılı dosyasına müracaat etmeleri İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 23295) Boston mu, Bastın mı? Televizyonda ABD’deki basketbol maçlarını anlatan sunucular “Boston Celtics” takımının oyunlarında her nedense kentin adını “bastın, bastın” diye telaffuz ediyorlar. “Boston” yazılıyorsa Türkçe olarak “Boston” okunması gerekmez mi? Hafta içinde Boston maratonunun bitiş çizgisinde patlayan bombalarda üç kişi öldü, yüzü aşkın insan yaralandı… Haber sunucularımız, bu acı olayı aktarırlarken basket maçı anlatanlar gibi “bastın, bastın…” diye tutturdular. Sanki Türkçedeki “tarağa yan bastın…” tanımlamasını söyler gibiydiler. Amerikan CNN ve İngiliz BBC televizyonları haberlerinin İngilizcelerini dinledim… Adamlar “Boston… Boston…” diyorlardı, bizim haberciler ise aynen “tarağa yan bastın…” der gibiydiler…